Erdoğan: Bir olduk, beraber olduk, Kudüs olduk; tüm dünyaya nam saldık (4)
'ONLAR KAÇACAK, BİZ KOVALAYACAĞIZ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kapalı spor salonun bahçesinde yaptığı konuşmanın ardından, kongrenin yapıldığı salona geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, FETÖ ile mücadeleye değinerek, "Polisimizle darbecilere meydanı dar eden Şırnak, 15 Temmuz gecesi bir kez daha şanına yakışanı yapmıştır. O gecenin hesabını mahkemelerde soruyoruz. FETÖ'cu alçaklar, işledikleri cinayetler ile beraber hedeflerine koydukları kimdi? Türkiye, bizdik. O döktükleri masum kanların bedelini tek tek veriyorlar. Adaletten sapmadan, duygularımızın esiri olmadan, suçluyu masumdan ayırmak için kılı kırk yararak hukuki süreci işletiyoruz. Son FETÖ'cu hain de yargı önünde hesap verene kadar mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Adaletin tecellisi için tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz. Nereye kaçarlarsa kaçsınlar. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. İnlere girseler inlere gireceğiz. İnlerine girdik mi, girdik" diye konuştu.
'İSRAİL VE ABD'NİN OYLAMA ÖNCESİ TEHDİTLERİ İŞE YARAMADI'
BM'deki Kudüs oylamasına ilişkin Cumhurbaşkın Erdoğan, "Türkiye olarak ilk kıblemiz Kudüs'ü işgalcilerin, eli kanlı katillerin insafına asla terk etmeyeceğiz. Kudüs'ün tarihi statüsünün bir emrivakiye kurban edilmesine kesinlikle rıza göstermeyeceğiz. İsrail ve Amerikan yönetiminin oylama öncesi tehditleri hamdolsun hiçbir işe yaramadı. Dolarlar bir işe yaramadı. Tehditler bir işe yaramadı. Ekonomik, askeri ve medya gücüyle korku imparatorluğu kuracaklarını düşünenler, tarihlerinin en büyük diplomatik hezimetlerinden birini yaşadılar. Amerika ve İsrail bir kez daha nobran tavırlarından, hukuksuz adımlarından dolayı maşeri vicdanda mahkum edildi. BM üyesi ülkeler hak ve adaletten yana takdire şayan bir tavır sergilediler. Dünyada paranın satın alamayacağı değerlerin de bulunduğu son oylama ile görülmüş oldu. 128 ülkenin tamamına şahsım milletim adına teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
'AMERİKAN YÖNETİMİNİ BİR AN ÖNCE HATASINDAN DÖNMEYE ÇAĞIRIYORUM'
ABD'ye, hatasından dönme çağrısı yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amerikan yönetiminin bir an önce Genel Kurul'da oluşan dayanışma tablosunu doğru okuyarak hatasından dönmeye çağırıyorum. Yanlışta ısrar ederek gerilimi daha fazla tırmandırmanın kimseye faydasının olmadığı, atılan her adımla bir kez daha ortaya çıkıyor. Amerikan ve İsrail yönetiminin provokatif tutumları, yalnızca bölgedeki fanatiklerle terör örgütlerini mutlu ediyor. Bu tür şımarık tavırlardan sadece ve sadece, kan, gözyaşı, çatışmalardan beslenen kesimler memnuniyet duyuyor" dedi.
'İSRAİL, DEVLET TERÖRÜNÜN DOZUNU ARTTIRDI'
İsrail'in terörün dozunu arttırdığını anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu: "İşgal devleti İsrail fırsattan istifade ile uyguladığı devlet terörünün dozunu artırarak down sendromlu çocuklara, Muhammed'e, kadınlara, 15 yaşındaki Cüneydi'ye, tekerlekli sandalyedeki engellilere saldırmaya, suç çetelesini zenginleştirmeye başladı. Filistinli kardeşlerimizin kanını dökmek için adeta fırsat kollayanlar, bir de kalkıp utanmadan, sıkılmadan şahsım ve ülkemizle ilgili densiz beyanlarda bulunuyorlar. Kontrol ettikleri basın yayın organlarındaki kiralık kalemleri aracılığıyla, kimi ülkelerdeki beslemeleri vasıtasıyla bizi susturabileceklerini sanıyorlar. Birileri gibi tehditler ve iftiralar karşısında geri adım atacağımız, sineceğimizi, teslimiyet göstereceğimizi düşünüyorlar. Bunlar bizi hiç tanımıyorlar. Korkaklar zafer anıtı dikemez."
'NE BÖLÜCÜ ÖRGÜTE, NE FÖTÖCÜLERE BOYUN EĞMEDİK'
Terör örgütlerine ve bunları ellerinde tutan güç odaklarına boyun eğmediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terör örgütlerinden, vesayet odaklarından, darbe heveslilerinden, bütün bunlardan gelen gizli açık yüzlerce tehdide rağmen hakkı söylemekten, halkımızın gösterdiği istikamette yürümekten asla çekinmedik. Ne bölücü örgüte, ne FETÖ'cülere, ne de bunların yularını elinde tutan güç odaklarına boyun eğmedik. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolda istiklalimiz için, ezanımız için, bayrağımız, vatanımız için, tüm mazlum ve mağdurların hakkı için mücadele etmeyi kararlılıkla sürdüreceğiz, bu böyle biline. Kudüs'ün kişisel hesaplar adına ideolojik fanatizm adına işgalcilere peşkeş çekilmesine asla rıza göstermeyeceğiz. Tehditlerden korkmadan binlerce yıllık vakarımızdan taviz vermeden tarih, diplomasi, edep bilmez densizlerin bühtanlarına aldırmadan hakkımız arayacağız. Tarih boyunca olduğu gibi Kıptilerin de Ortodoksların da Katoliklerin de Kudüs üzerindeki hak ve hukukunu gerekirse biz savunacağız. Silm şehri, barış şehri, peygamberler şehri Kudüs'ü kan gölüne çevirmek isteyenlere kesinlikle fırsat vermeyeceğiz. İnşallah bu mücadeleyi mümkün olan en geniş zeminde yürütecek ve Allah'ın izniyle zafere taşıyacağız" açıklamasında bulundu.
'PROBLEMİ ŞIRNAKLILAR'DA DEĞİL KENDİMİZDE ARIYORUZ'
16 Nisan halk oylaması verilerine de değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti: "Koltukların, makam, mevkilerin geçici olduğunu bilerek faaliyetlerimiz sürdürüyoruz. 16 Nisan halk oylamasında Şırnak'ta yüzde 28.3 oranında bir evet oyu elde edebildiğimizi biliyorum. Alkışladınız, yanlış anladınız herhalde. Problemi Şırnaklılarda değil, kendimizde arıyoruz. Demekki kendimizi yeterince anlatamamış, yeterince çalışamamışız. Bölücü örgüte müzahir parti, daha önceki seçimlerde baskı, tehdit ile elde ettiği oyları, gitti eski Türkiye'nin faşist kafalı seçkinlerine peşkeş çekti. Bu parti demokrasinin imkanlarını kullanarak halkımızı temsil etmek yerine, gitti iradesini Kandil'deki terör baronlarına teslim etti. FETÖ dahil tüm şer odakları ile işbirliği yaptığını gördük. Belediye binalarının arka kapılarından aldıkları FETÖ elebaşları ile iktidarı devirmek için ne tür kumpaslar çevirdiklerine hep birlikte şahit olduk. Türkiye partisi olmak yerine, Türkiye düşmanı, millet düşmanı çevrelerin koltuk değneği olanlar ile bizim ne konuşacak sözümüz, ne yürüyecek yolumuz yoktur. Milletvekili dokunulmazlığını teröristlere kalkan olmak için kullanan, belediye araçlarını teröristlere tahsis eden bir anlayışın bu ülkeye verebileceği hiçbir şey bulunmadığı açıktır. Devletten gelen parayı Kandil'e gönderenlerle bizim yürüyecek yolumuz yoktur. Milletimizin kendilerine tanıdığı krediyi, hoyratça harcayanların, CHP'nin oyuncağı olanların, teröristler karşısında onurlu bir duruş sergileyemeyenlerin artık Kürt kardeşlerimin nazarında hiçbir itibarının kalmadığına inanıyorum. 2019 seçimlerinde yoldaşları CHP ile beraber, inşallah bunların da siyasi ömürlerini doldurduklarına şahit olacağız. Sizlerden ülkemizin başına karabasan gibi çöken bu iki faşist partiyi de layık oldukları yere, tarihin çöplüğüne yollamanızı bekliyorum."
PLATFORMA ÇIKAN KİŞİ PANİĞE NEDEN OLDU
Konuşmasını tamamlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, salonda bulunanlarla vedalaşırken, platforma bir vatandaş çıktı. Bu kişinin koşarak Erdoğan'a sarılması, paniğe neden oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın koluyla ittiği kişiyi, korumalar da kucaklayarak uzaklaştırdı.
Görüntü dökümü
------------------------
-Sahneye çıkan kişinin Erdoğan'a sarılması
-Erdoğan'ın eleriyle kişiyi itmeye çalışması
-Korumaların ve fotoğrafçının müdahalesi
-Yürüyüş yoluna çiçek yaprakları atılması
-Erdoğan'ın konuşması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Hakime TORUN-Ahmet ÜN-Burak EMEK-Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK,
============================================
Başbakan Yıldırım: Dünyanın birden büyük olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır/EK
2018 EKONOMİNİN DAHA GELİŞTİĞİ BİR YIL OLACAK
Başbakan Binali Yıldırım, Karabük'te, Soğuk Spor Salonu'nda partisinin il başkanlığının kongresine katıldı. Başbakan Yıldırım yaptığı konuşmada, 2017 yılı sonuna kadar ihracatın 157 milyar dolara çıkarak rekor seviyeye ulaşmasını beklediklerini söyleyerek, "2017 sonu itibariyle ihracatımızın 157 milyara ulaşmasını bekliyoruz. Bu bir rekordur. Türkiye'ye yakışan da budur. Bu başarının arkasında istikrar vardır, güven vardır, güçlü siyasi irade vardır. Sizler 15 yıldır ülkenize güveniyorsunuz. AK Parti'ye güvenip destek veriyorsunuz. Bu destekler devam ettiği sürece bizim önümüzde hiç kimse duramaz. Yarınımız, bugünden daha güzel olacak. 2018 istihdam ve büyüme artışının devam ettiği, Türkiye ekonomisinin daha geliştiği bir yıl olacak. Türkiye'ye inanmayanlar, Türkiye hakkında felaket senaryoları yazanlar yine mahcup olacaklar" dedi.
AK PARTİ DÜNYANIN EN BÜYÜK SİYASİ HAREKETİDİR
Başbakan Yıldırım, Türkiye'yi 2023, 2053 ve 2071 vizyonlarına ulaştırmak için çalışmaya devam edeceklerini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Terör örgütlerini başımıza saranlar şunu bilsinler ki, bu millet doğusuyla batısıyla 80 milyon bir olacak ve onların oyununa gelmeyecek. Birlikte Türkiye olacağız. Ak Parti dünyanın en büyük siyasi hareketidir. Millet için, milletle beraber siyaset yapan bu yola çıkmış bir partiyiz. Ak Parti'nin kaderi milletin kaderi ile buluşmuştur, birleşmiştir. Ülkemize ve milletimize layık olmak için Türkiye'yi 2023, 2053, 2071 vizyonu ile buluşturmak için çalışmaya, üretmeye, milletin yüzünü güldürmeye devam edeceğiz. Demokrasimizi, hukuk düzenimizi, daha da geliştireceğiz. Büyümemizi, gelişmemizi daha kararlılıkla sürdüreceğiz. Bugüne kadar her türlü ayrımcılığı reddederek her kesimi kucakladık. Bundan sonra daha çok çalışıp daha çok üreteceğiz"
GÖRÜNTÜ CANLI VERİLDİ
Haber: Bülent DİKTEPE-Murat KÜÇÜK/KARABÜK,
=============================================
Çağlar: Genelkurmay Başkanı Akar'a 'Hallederiz' dedim
Devlet nişanı ile ödüllendirilen Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin normale döndürülme sürecine nasıl dahil olduğunu anlattı. Çağlar, "Çok yakın arkadaşım" dediği Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile yaptığı görüşme ardından sürece dahil olduğunu ve krizin çözümüne yardımcı olabileceğini 'hallederiz' diyerek ifade ettiğini kaydetti.
Türkiye ile Rusya arasındaki 'uçak krizinin' aşılmasına büyük katkı sağlayan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından Kremlin Sarayı'nda 'Devlet Nişanı' verilen eski Devlet Bakanı Cavit Çağlar'a bu kez de, Rusya'nın önemli pazarları arasında yer aldığı Türk tekstil ve hazır giyim sektörleri ödül verdi. İki sektörün kanaat önderleri, dün akşam düzenlenen yemekli toplantıda, Cavit Çağlar'a ayrı ayrı plaket verildi. Çağlar, hazır giyim adına verilen plaketi İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB)) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı ve Türkiye İhracatçılar Birliği (TİM) Başkanvekili Süleyman Kocasert, Akdeniz Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu (AHKİB) Başkanı Hayri Uğur ve Uludağ Hazır Giyim Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) Başkanı Şenol Şankaya'nın elinden aldı. Tekstil sektörü adına ise Cavit Çağlar'a ödülünü, İstanbul Tekstil ve Hammadeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, TOBB Tekstil Sanayi Meclisi Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Sani Konukoğlu, Akdeniz Tekstil ve Hammadeleri İhracatçıları Birliği (ATHİB) Başkanı Zeki Kıvanç ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay birlikte verdi. Bu sırada salonda bulunanlar Cavit Çağlar'ı ayakta alkışladı. Gecede Bursa Emniyet Müdürü Osman Ak, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Çağlar, BTSO eski Başkanı Celal Sönmez ve Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek başta olmak üzere Bursa protokolü ve iş dünyasından çok sayıda isim yer aldı.
"HULUSİ AKAR'A 'HALLEDERİZ' DEDİM"
Cavit Çağlar, plaket verilmesinden sonra, Türkiye ile Rusya arasındaki krizin çözülmesi sürecinde yaşanan gelişmeleri anlattı. Siyaseti uzun süre önce bıraktığını ancak, devlet adamlığının kendisini bırakmadığını belirten Çağlar, çok yakın arkadaşı olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile yaptığı görüşmenin ardından sürece dahil olduğunu ve krizin çözümüne yardımcı olabileceğini 'hallederiz' diyerek ifade ettiğini kaydetti. Sonrasında yaşanan yoğun trafiğin ardından Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin eskisinden daha iyi noktaya geldiğini vurgulayan Çağlar, "Esas bu barışı Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin sağladı. Onlar bu kararlılığı göstermese biz bir şey yapamazdık" diye konuştu. Çağlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şu andaki dik ve milli duruşuna hayran olduğunu ekledi.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Plaket töreni ve Çağlar'ın konuşması
Haber: BURSA,
=============================================
İzmir'de öldürülen Zülal için yürüdüler
İzmir'de, doğum gününde barda tanıştığı Günhan Öztürk tarafından kılıçla boynundan ve omuzundan yaralanması sonucu kan kaybından hayatını kaybeden 21 yaşındaki Ege Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Zülal Tütüncü'nün öldürülmesi, Bursa'da ailesi ve arkadaşlarının da katılımıyla CHP Kadın kolları tarafından düzenlenen yürüyüş ve basın açıklaması ile protesto edildi.
Olay, geçtiğimiz pazartesi sabahı saat 06.00 sıralarında, İzmir'de İnönü Mahallesi Şehit Mustafa Caddesi'ndeki evde meydana geldi. İzmir'deki özel bir üniversitede Sanat ve Tasarım Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü'nde okuyan 26 yaşındaki Günhan Öztürk ile Ege Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Zülal Tütüncü, gece gittikleri bir barda tanıştı. İkili gece ilerleyen saatlerde Öztürk'ün evine gitti. Burada çıkan tartışmada Günhan Öztürk, babasına ait büyük bıçakla genç kızı boğazını keserek öldürdü. Ardından polisi arayan katil zanlısı teslim oldu. İfadesinde suçunu itiraf eden ancak tartışmanın neden çıktığı konusunda bilgi vermeyen Günhan Öztürk, tutuklanarak cezaevine konuldu. Adli Tıp Kurumu'nda otopsisi yapılan Zülal Tütüncü ise ailesinin yaşadığı Bursa'da gözyaşları arasında toprağa verildi. Zülal Tütüncü için Bursa'daki kadın kuruluşları Merkez Nilüfer İlçesi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı'nda yürüyüş düzenledi. Tütüncü'nün ailesi ve arkadaşlarının da bulunduğu yürüyüşe katılanlar kadın cinayetlerini, "Şiddete itirazımız var!", "Ölmeye katledilmeye itirazımız var!" "Eşitsizliğie itirazımız var" yazılı dövizler taşıdılar. Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı yürüyüşte konuşma yapan CHP Kadın Kolları Başkanı Vildan Özkula, Zülal Tütüncü cinayetinin diğer kadın cinayetlerinden farklı olmadığını belirterek, "Ailelerin büyük emeklerle büyütüp eğitmeye çalıştıkları insan evladının öldürülmesinin hiç bir uydurma bahanesi olamaz ve biz bunu asla kabul etmeyiz. Bu cinayetin diğer kadın cinayetlerinden farkı yoktur. Katilin gerekenden bir nebze daha az ceza alması Zülal'in ailesi ve bizler için onu bir kez daha kaybetmektir. Ülkemizdeki eğitim ve adalet sisteminin bizlerin yaşamına, kadınlara yansımasıdır bu yaşananlar. Bilimden, kültürden ve insan haklarından bihaber toplumda bu olayların son olmayacağını elbette biliyoruz. Bizler de bundan sonra Zülal'in unutulmaması, katilin gereken cezayı alması için olayın takipcisi olacağız. Elimizden geleni yapacağız" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Yürüyüş ve konuşmalar
-Detaylar
2.42 145 mb
Haber: BURSA,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-16 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?