Kahramanmaraş'ta otomobil devrildi: 1 ölü, 1 yaralı
Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde sürücüsünün kontrolünden çıkarak devrilen otomobilin sürücüsü Hakan Kılınç (34) hayatını kaybetti, yanındaki A.Ç. ise yaralandı.
Kaza, dün gece Nurhak Kavşağı'nda meydana geldi. iddiaya göre Adnan Menderes Bulvarı'nda giden Hakan Kılınç yönetimindeki 46 AAH 779 plakalı otomobil, kontrolden çıkıp, refüje çarparak devrildi. Kazada Hakan Kılınç olay yerinede yaşamını yitirirken, yanındaki A.Ç. yaralandı.
İhbar üzerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. A.Ç., ambulansla götürüldüğü Elbistan Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Hakan Kılınç'ın cenazesi ise itfaiye ekipleri tarafından sıkıştığı yerden çıkarılarak olay yerinde yapılan incelemenin ardından aynı hastanenin morguna konuldu.
Kaza ile ilgili soruşturma sürüyor.
Görüntü Dökümü
-------------
-Ambulans ve itfaiye aracı
-Kaza yapan araç
-Araç yanındaki ekipler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 22 MB
Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ,
==================
Dünyanın an yüksek yerleşimlerden Erzurum'da 'Solunum Zirvesi'
900 binden fazla nüfusu 3640 metre rakımda bulunan Bolivya'nın başkenti La Paz'dan sonra dünyanın yüksek rakımda en fazla nüfusun yaşadığı ikinci kent olan Erzurum, 'Solunum Zirvesi'ne ev sahipliği yapacak. 2001 yılında kurulan Atatürk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Topluluğu'nun (ATABAT) 11'ncisini düzenlediği zirveye Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinin tıp fakültelerinde okuyan 500 öğrenci katılacak. 21 öğrenci oturumu konusunda 6 uzman profesörün katılacağı panel ve poster sunumları yapılacak.
Danışmanlığını Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Akgün'ün yaptığı ATABAT, 1893 rakımlı Erzurum'da 'Solunum Zirvesi'ne ev sahipliği yapacak. 23 Ocak'ta başlayacak zirvede akciğer hastalıklarıyla ilgili bilimsel gelişmeleri içeren sunumlar yapılırken, alanında uzman akademisyenlerin katılacağı oturumlarda başta akciğer nakli olmak üzere, tütün kontrolü ve kronik hastalıklarla ilgili yapılan çalışmalar masaya yatırılacak. ATABAT'ın Türkiye'nin zirvesi olarak bilinen Erzurum'da 'Solunum Zirvesi'ni organize ettiğini belirten Prof. Dr. Metin Akgün, "Bilindiği gibi Erzurum dünya ölçeğinde rakım olarak en yüksekte kurulan en fazla nüfusa sahip olan Bolivya'nın başkenti La Paz'dan sonda ikinci şehir. Bir de solunum sistemiyle ilgili hastalıklar Dünya Sağlık Örgütü bulaşıcı olmayan hastalıklar kategorisinde sınıflandırdı. Bu hastalıkların her geçen gün sıklığı artıyor. Artan hava kirliliği, sigara kullanımı gibi etkiler, kronik hastalıklar, astım, ülkemize özgü biur takım hastalıklar var. Meslek hastalıkları arttığı için solunum temasını seçmiş bulunuyonruz. 3 gün sürecek zirveye ülkemizin dört bir yanındaki üniversitelerden tıp fakültesi öğrencileri ile konusunda yetkin hocalarımız katılacak" diye konuştu.
ATABAT Başkanı ve Tıp Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi Furkan Çelik, 11'ncisini düzenledikleri zirveye katılımın çok yüksek olacağını bildirdi. Kongerenin başkanlığını yapan Tıp Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi Selin Sena Elmalı, solunum zirvesini 40 öğrenciyle birlikte 8 aylık bir sürede hazırladıklarını söyledi. Elmalı, amaçlarının bilimsel çalışmaların yanısıra öğrencilere sunum yapma, araştırma becerileri kazandırmak olduğunu belirtti.
ATABAT Bilimsel Ekip Koordinatörü stajer Dr. Furkan Sürel, zirvede 21 öğrenci, 6 akademisyen sunumu olacağını bildirdi. Süral, tıp fakültesi öğrencilerinin solunum konusunda 20 ayrı poster sunacağını da kaydetti. Tıp Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi Ahmet Bozkurt, zirvede sadece bilimsel konuların yeralmayacağını sosyal aktivitelere de yer vereceklerini söyledi. Bozkurt, ilk iki gün bilimsel toplantılara katılacak öğrenci ve akademisyenleri 3'üncü gün Palandöken Kayak Merkezi'ne götüreceklerini ve kentin tarihi ve turistik yerlerini gezdireceklerini anlattı.
Görüntü Dökümü
----------
-Öğrencilerin danışman hocalarıyla konuşmaları
-ATABAT Başkanı Furkan Çelik'in konuşması
-Kongre Başkanı Selin Sena Elmalı'nın konuşması
-Furkan Sürel'in zirveyle ilgili bilgi vermesi
-Ahmet Bozkurt'un sosyal aktiviteleri anlatması
-Prof. Dr. Metin Akgün'ün konuşması
-Akgün ve öğrencilerin görüntübü
Haber-Kamera: Salih TEKİN/ ERZURUM,
==================
Çapraz nakille ikinci hayata başladılar
İzmir'de, 8 yıldır diyalize giren Ahmet Müşfik Karaca (60) ile 4.5 yıllık diyaliz hastası Ahmet Bayar (42), bekledikleri organ bağışı haberi bir türlü gelmeyince, gönüllü donör olan yakınlarından yapılan çapraz nakille ikinci yaşamlarına başladı. Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok, çapraz nakille, uyumsuzluk nedeniyle yakınları kendilerine donör olamayan ve kadavra listesinde bekleyen hastalar için bir çözüm sunduklarını söyledi.
Muğla'nın Milas ilçesinde köftecilik yaparak hayatını kazanan 3 çocuk babası Ahmet Bayar böbrek yetmezliğinin, diyalizin ne olduğunu yaklaşık 9 yıl önce babası Muammer Bayar'a 'polikistik böbrek' tanısı konulmasıyla öğrendi. Ahmet Bayar, genetik miras aldığı babasından üç yıl sonra da aynı tanıyla kendisi diyalize mahkum oldu. Eşini 1.5 yıl önce bu hastalıktan kaybeden Sevgül Bayar (61), bir an bile düşünmeden oğlu için gönüllü donör oldu, ancak nakil için başvurdukları İzmir Kent Hastanesi'nde kan gruplarının uyuşmadığı saptandı. 4.5 yıldır diyalize giren Ahmet Bayar adını kadavra listesine yazdırdı, yıllar geçtikçe azalan umutlarla bağış bekledi.
EŞİ İLK GÜNDEN VERİCİ OLDU AMA UYMADI
Aynı çaresizliği yaşayan bir başka hasta ise İzmir'de oturan 2 çocuk babası emekli memur Ahmet Müşfik Karaca oldu. Eşi Nuran Karaca (59) tanı konulduğu gün gönüllü verici oldu, ancak kan grubunun uyuşmadığı, donör olamayacağı ortaya çıktı. Karaca, 8 yıl boyunca bir hastaneden diğerine dosyasını taşıyıp, birinin listesinden çıkıp diğerinin kadavra listesine isim yazdırdı. Yaklaşık 4 ay önce umudunu iyice yitirdiği günlerde küçük kızı Alara Karaca'nın (18) telefon görüşmesi sonucunda önerdiği İzmir Kent Hastanesi'ne geldi.
YOLLARI KESİŞTİ
Kadavradan bekledikleri müjde bir türlü gelmeyen iki hasta Ahmet Müşfik Karaca ve Ahmet Bayar'a, Kent Hastanesi'nde 'çapraz nakil' yöntemi çözüm olarak sunuldu. Gönüllü vericilerin değiş tokuş yapılacak böbreklerinin kendilerine uygun olduğu, nakledilebileceği söylendi. Nitekim iki aile geçen 10 Ocak'ta bir araya gelip tanıştı, çapraz nakil önerisini kabul etti. 16 Ocak'ta da Opr. Dr. Işık Özgü, Opr, Dr. Uğur Saraçoğlu ve Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok'tan oluşan ekip tarafından, çifte operasyon gerçekleştirildi. Sevgül Bayar, oğluna donör olamadı ama iki çocuk babası Ahmet Müşfik Karaca'ya yeni bir yaşamın kapılarını açtı. Aynı şekilde eşine can aşısı olamayan Nuran Karaca da üç çocuk babası Ahmet Bayar'ı diyaliz bağımlılığından kurtardı.
DUYGULARINI DİLE GETİRDİLER
Diyaliz nedeniyle doya doya su bile içemediğini belirten Ahmet Müşfik Karaca, "Şu anda çok iyiyim. Herhangi bir sıkıntım yok. Diyalizin zorluklarından kurtuldum. Diyalize girdiğinizde mecburen hayatınızda bazı kısıtlamalar oluyor. Buna katlanmak zorunda kalıyorsunuz. En basiti istediğiniz kadar su içemiyorsunuz, bazı perhizleriniz oluyor, seyahat kısıtlamaları oluyor" dedi. Eşi Nuran karaca da "O kadar mutluyum ki, hem birine can verdik hem de eşim kurtuldu. Biz 8 yıl kadavradan nakil bekledik. Bir telefon bile gelmedi. Artık umutlarımız sönmeye başlamıştı. Şimdi ailece çok mutluyuz. Evde bir bayram havası var" diye konuştu.
Diyaliz yüzünden yaşam kalitesinin kısıtlandığını belirten Ahmet Bayar da "Kendimi yeniden dünyaya gelmiş gibi hissediyorum. Şu an çok mutluyum. Hayata daha güzel bakıyorum. Temennim, diyalize bağlanan tüm hastaların sağlıklarına kavuşması. Her iki aile de yeniden doğmuş gibi. Bu dünya ayrı bir dünya oldu bizim için" dedi. Eşini böbrek yetmezliğinden kaybeden, oğlunun da diyalize mahkum olmasıyla kahrolan anne Bayar ise, duygularını "Bu sevincim anlatılmaz" diyerek dile getirdi.
ÇAPRAZ NAKİL KADAVRADAN BAĞIŞ BEKLEYENLERE ÇÖZÜM
Öte yandan çapraz naklin, kadavra listesinde bekleyen hastalara çok önemli bir çözüm sunduğunu belirten İzmir Kent Hastanesi Böbrek Nakli ekibinden Doç. Dr. Ok, "Biliyoruz ki hastalar yıllarca o listede bekleyebiliyor ve kadavra listesinde beklendiği zaman diyaliz hastalarının ölüm oranları 5 yılda yüzde 50'lere varıyor. Bu oldukça yüksek bir oran. Bizim 20'nin üzerinde çapraz nakilli hastamız var. Çapraz nakilli hastalar için kadavra bekleme listesine benzer şekilde ayrı bir havuz oluşturduk. Burada da doku uyumsuzluğu olan, kan grubu uymasına rağmen bazen uyum testlerinde problemi olan hastalar olabiliyor. ya da kan grupları birbiriyle tutmayan hastalar olabiliyor. Bunları listeye ekleyip kendilerine uygun hasta bulduğumuzda, bir araya getirip olabildiğince hızlıca nakillerini yapmaya çalışıyoruz. Aileler için oldukça büyük bir mutluluk oluyor" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------
Ahmet Müşfik Karaca ile röp.
Nuran Karaca ile röp.
Ahmet Bayar ile röp.
Sevgül Bayar ile röp.
Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok ile röp.
Hasta muayenesinden görüntü, genel- detay
Haber-Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR,
=================
'Hobbit köyü' hizmete açıldı
Sivas Belediyesince kent merkezine 7 kilometre uzaklıktaki Paşabahçe Mesire Alanı'na inşa edilen ve mimarisi 'Yüzüklerin Efendisi' ve 'Hobbit' filmlerindeki 'Hobbit' karakterlerinin binalarına benzeyen 'yamaç evleri' hizmete girdi. Belediye tarafından özel bir firmaya kiralanan ve apart otel şeklinde kullanılan Hobbit köyü, bugünlerde misafirlerini ağırlamaya başladı.
John Ronald Reuel Tolkien'in eserinden Peter Jackson'ın sinemaya aktardığı 'Yüzüklerin Efendisi' ve 'Hobbit' filmi serilerinde yer alan, kısa boylu, iri tüylü ayaklı, kıvırcık saçlı karakter 'Hobbit'lerin yaşadığı küçük tepeler içine gömülü evlerden esinlenilerek, Sivas Belediyesince başlatılan Paşabahçe Yamaç Evleri projesi hayata geçirildi. Paşabahçe Piknik ve Mesire Alanı'nda ilk etapta 7 ev inşa edildi. Büyük ilgi gören evlerin sayısı etaplar halinde 24'e çıkarıldı. Yeni etap çalışmalarıyla birlikte bölgede mini bir 'Hobbit köyü' kuruldu. Hobbit köyü içerisinde yer alan 24 evin iç dekorasyonlarının tamamlanmasıyla evler ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Doğayla iç içe olan evlerde bir ailenin her türlü ihtiyacını giderebileceği imkanlar bulunuyor. Mutfak, salon, yatak odası ve banyo bulunan, 1 artı 1 olarak inşa edilen evlerin mimarisi görenlerin ilgisini çekiyor. Apart otel hizmeti veren evlere meraklılar yoğun ilgi gösterdi. Hafta sonu rezervasyonları dolu olan 'Hobbit köyü'nü gezmeye gelenler bol bol fotoğraf çektiriyor.
'YOĞUN TALEP VAR'
Evlerinin işletmeciliğini yapan Ramazan İlbaşı, özellikle yeni bölümün yoğun ilgi gördüğünü söyledi. İlbaşı "Turizm açısından Sivas'a güzel bir hizmet oldu. Belediyemiz turizme güzel bir katkı sağladı. Mimari ve konaklama açısından hem yaz hem de kış turizmine uygun bir yer. Şu anda evlerimizin iç dekorasyonları bitti, müşterilerimizi ağırlıyoruz. İçleri bir ailenin bütün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde dizayn edildi. Taleplerimiz şu anda üst düzeyde. Özellikle yurt dışından arayanlar çok fazla. Müşterilerimizin geri dönüşleri çok olumlu. Nevşehir, Kayseri, Tokat, Malatya gibi yakın illerden çok fazla rağbet görüyoruz. Yurt dışından Hollanda, Almanya gibi ülkelerden de çok fazla arayan ve gelen var" ifadelerini kullandı.
'Hobbit köyü'nü gezmeye gelenler de çok beğendiklerini ve mutlaka içinde kalmak istediklerini söyledi.
Görüntü Dökümü:
--------
-Evlerin drone görüntüleri
-Genel görüntüler
-İçlerinden görnütü
-İşletmecinin konuşmaları
-Ziyaretçilerin konuşması
(444 mb)
Haber-Kamera. Hüsnü Ümit AVCI-İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,
=================
Menemen'den Cumhurbaşkanlığı'na dev vazo
İzmir'in Menemen ilçesinde yaşayan çömlek ustası Ahmet Taşhomcu, Cumhurbaşkanlığı'na gönderilmek üzere hazırladığı 3.5 metre boyunda, 1 metre genişliğindeki vazoyu tamamladı. İhtişamıyla göz dolduran vazo, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gönderilecek.
Menemenli 40 yıllık çömlek ustası ve Menemen Çömlekçiler Derneği Başkanı Ahmet Taşhomcu, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gönderilmek üzere topraktan dev vazo yaptı. 300 kilo ağırlığında, 3.5 metre boyunda ve 1 metre genişliğindeki dev vazo, ihtişamıyla göz doldurdu. Taşhomcu'nun elinden çıkan, kırmızı Menemen toprağından imal edilen vazo, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gönderilecek. Üzerindeki desen ve lalelerle, Osmanlı ibriğini andıran vazoda Cumhurbaşkanlığı forsu da bulunuyor.
250 KİLO ÇAMUR KULLANILDI
Dekoruyla birlikte dev vazoyu yaklaşık bir ayda hazırlandığını dile getiren Ahmet Taşhomcu, "Vazo, bir apartman nasıl yapılıyorsa aynı o şekilde yapılıyor, parça parça katlar çıkılarak birleştiriliyor. Aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı forsunu da kalıpla değil tamamen el tekniğiyle yaptım. Yaklaşık 1 hafta boyunca yalnızca dekorunun yapımı sürdü. Vazoyu hazırladım ve önce kendi halinde kurumaya bıraktım, kuruduktan sonra ise fırında bin 50 derecede pişirildi. Daha önce Anıtkabir'e büyük küpler yaptım ve ondan yola çıkarak Cumhurbaşkanımıza böyle bir hediye göndermek istedim. Bu vazoyu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne göndereceğim. Kırmızı Menemen toprağından Menemen çömlekçileri adına çok güzel bir hediye olacak. Külliyeye götürülürken tek parça halinde paletlerle taşınacak. Bakıldığında vazo şekil itibariyle; kuplarıyla, Osmanlı lalesiyle, Osmanlı ibriğini andırır, kubbesi ise Alparslan'ın miğferine benziyor. Modern bir vazo görüntüsü olsaydı hiçbir anlamı kalmazdı. Hediyem kabul edilirse Menemen'i temsilen el emeği böyle bir vazonun Cumhurbaşkanlığı'nda sergilenmesinden büyük mutluluk duyacağım" dedi.
Görüntü Dökümü
---------
-Ahmet Taşhomcu ile röp.
-İmalathaneden görüntüler
-Dev vazodan görüntüler
Haber: Hande NAYMAN- Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR,
=================
Eskişehir'de evlilik fuarına ilgi
Eskişehir'de evlilik hazırlığı yapan çiftlerin ziyaret ettiği 'evleniyoruz' fuarı yoğun ilgi görürken, gelinlikten damatlığa ve davetiyeye kadar en uygun düğünün maliyetinin 25 olduğu belirtildi. Organizasyon firması sahibi Cem Ekin, "Bugün düğün yapmaya kalksak, beyaz eşya, yüzük, tektaş hariç, mobilya hariç 25 bin liranın altında çok zor. Tabi ki bu herkesin bütçesine göre değişir" dedi.
ETO-TÜYAP Eskişehir evleniyoruz, mobilya, kozmetik ve kişisel bakım fuarı kapılarını ziyaretçilerine açtı. Evlilik hazırlığı yapan çiftlerin yoğun olarak ziyaret ettiği fuarda gelinlik, damatlık satan firmaların yanı düğün fotoğrafçıları, organizasyon firmaları da yer aldı. Üç gün açık kalacak fuarda gelinlik fiyatları 3 bin 500 liradan başlarken, damatlıklar ise bin 500 liradan başlıyor. Beyaz eşya ve mobilya haricinde bir düğünün maliyetinin en az 25 bin liraya çıktığını anlatan organizasyon şirketi sahibi Cem Ekin, "Biz bu işi 20 yıldır yapıyoruz. Gelin ve Damadın ne istediğini, misafirlerin ne istediğini en iyi bilenlerdeniz. Orta halli bir düğünü düşünürsek, buna davetiyeden başlamak lazım. Orta halli bir davetiyeye 1000-1500 lira çıkar. Buradan düğün salonu ayarlamasına geçmek gerekiyor. Düğün salonu deyince çok alternatif var ama biz yine orta hallilerini düşünelim. Orta kesimin tutabileceğini düğün salonları 10-15 bin lira arasında. Bunun 2 bin 500-3 bin lira arasında bir gelinlik maliyeti olur. Bin 500 lira civarında damatlık maliyeti olur. Düğün kınasız olmaz, mecburen kına yapacağız. En az 5 lira da kınaya gider. Etti 20 bin lira. Bir şeyler ikram etmek lazım, hediye vermek lazım. Nikah şekeri gibi. Bunlar 2-3 bin lira tutar. Bir de hiç görünmeyen, bilinmeyen masraflar çıkar. 3 bin lira falan da onu desek en az bugün düğün yapmaya kalksak, beyaz eşya, yüzük, tektaş hariç, mobilya hariç 25 bin liranın altında çok zor. Tabi ki bu herkesin bütçesine göre değişirö dedi.
'EN AZ 25 BİN AMA UCU AÇIK'
Dünya evine girmek için hazırlık yapan çiftlere sunulan paketlerde sınır olmadığını ifade eden Ekin, isteyenlere helikopterle salona inmek gibi seçenekler sunduklarını söyledi. Ekin, "Ucu çok açık. Bizim organizasyonun sınırı yok. Gelen çiftlerimize de söylerim, bu tamamen maddiyatla da alakalı. Siz isteyin, biz helikopterle getirelim. Ama orta halli, evlenmek isteyenlerin de gözünü korkutmayalım ama 25 bin lirayı kenara koyacaklar. Orta ve alt kesim genelde daha ucuz nasıl mal edebiliriz, daha sonrasında paramızı nasıl artırabiliriz ona bakıyorlar ama bir kesim de var tam tersi ucuzsa sizinle muhatap olmuyor. Daha kaliteli, daha pahalı elit düğünler isteyenler var. İnşallah ekonomisi düzgün olurda herkes böyle isterö şeklinde konuştu.
'DÜĞÜN, DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDEN DAHA PAHALI'
Haziran ayında düğün yapmayı planlayan Selin Nur Ceylan ve Yasin Çakır çifti de fuarı gezerek fiyatlar konusunda bilgi aldı. Düğün hazırlarında ummadıkları fiyatlarla karşılaştıklarını belirten Selin Nur Ceylan, "Fuarda biraz indirimler yapmışlar. Bir maliyet çıkarmadık. Ucu yok çünkü. Haziran'da düğünümüz var ama daha her şey tamam değil. Fuarı gezip fiyat alıyoruz. Bazılarını deniyoruzö dedi. Yasin Çakır ise bir çok yerden fiyat aldıklarını ve fuarın şuanda avantajlı olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
"Tek tek gezdiğimizde fuarda uygun fiyatlar bulmak mümkün. İnegöl'e de mobilya fuarına gittik. Fuarlarda dışarıya göre fiyatlar daha uygun. Gelirken araştırma yapmadık ama fiyatlar pahalı. Fuardan eksiklerimizi bakıyoruz. Haziran ayına kadar eksiklerimizi tamamlayacağızö
SATIN ALAMAYAN, KİRALIYOR
Gelinlik satan mağaza görevlisi Sedef Kavga ise fiyatların 3 bin liradan 5 bin liraya kadar çıktığını, gelinlik satın alamayanların ise 2 bin 500 liradan başlayan fiyatlarla gecelik kiraladığını, gelinlerin beyaz gelinlik yerine artık bordo ve yeşil renkleri de tercih ettiğini söyledi. Giyim firması yetkilisi Alaattin Çoban da damatlıkların bin 500 liradan satıldığını, son dönemde damatların klasik düz renk yerine daha gösterişli ve parlak modelleri almaya başladığını ifade etti.
Görüntü Dökümü
---------
-Fuar alanı ve stantlar
-Gelen ziyaretçiler
-Cem Ekin ile röp.
-Gelinlik satan Sedef Kavga'in konuşması
-Nişanlı çiftin elbise bakması
-Çift ile röp.
-Fuardan genel görüntüler
Haber-Kamera: Engin ÖZMEN-Hakan TÜRKTAN/ESKİŞEHİR,-
===================
Engelli öğrencilerden ahşaba sanatsal dokunuş
Muğla'da engelli öğrenciler ahşap ürünlere hayat veriyor. Öğrenciler yaptıkları ürünleri satarak okul harçlıklarını çıkartıyor.
Muğla Özel Eğitim Uygulama Merkezi'ndeki 5 derslikte öğrenim gören zihinsel engelli öğrenciler, bireysel yetenekleri ile göz kamaştırıyor. Atölye dersi kapsamında 33 zihinsel engelli öğrenci, büyük bir mutluluk içerisinde girdikleri sınıflarında ahşaba hayat veriyor. Öğrencilerin ahşaptan ürettikleri sehpa, tepsi, saat, duvar ve kapı süsleri her yıl Engelliler Haftası'nda çeşitli fiyattan satışa sunuluyor. Satılan bu ürünlerden elde edilen gelir ise engelli öğrencilere harçlık oluyor.
Atölye öğretmeni Umut Topaloğlu, "Dışarıdan aldığımız ahşapları öncelikle zımparalıyoruz. Daha sonra öğrencilerimiz vernikliyor. Ahşaba verdiğimiz desenlerin içerisine dolgu yapıyoruz. Ürettiğimiz ürünleri Engelliler Haftası'nda satışa sunuyoruz. Evlatlarımız zihinsel engelli. Kendi bireysel yetenekleri var. Ortaya çıkardıkları her ürün sonrası onların yüzlerinde gördüğümüz gülümseme bizleri çok mutlu ediyor" dedi.
Görüntü Dökümü
--------
-Zihinsel engelli öğrencilerin ahşap çalışmasından görüntü
-Zihinsel engelli öğrencilerin yaptığı ürünler ile görüntüsü
-Atölye öğretmeni Umut Topaloğlu ile röp.
Haber-Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,
================
Çeşme açıklarında 3.9'luk deprem
İzmir'in Çeşme ilçesinin açıklarında, Yunanistan'ın Sakız Adası'nın batısında 3.9 ve 3.5 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı'ndan alınan bilgiye göre, Ege Denizi'nde bugün saat 08.12'de, merkez üssü İzmir'in Çeşme ilçesine 86.5 kilometre uzaklıktaki, Yunanistan'ın Sakız Adası'nın batısı olan bir deprem meydana geldi. Yaklaşık 8 kilometre derinlikte olan, 3.9 büyüklüğündeki deprem, Çeşme'de hafif şekilde hissedildi. İlk depremden 2 dakika sonra saat 08.14'te de yine aynı yerde ve aynı derinlikte 3.5 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Hafif şiddetteki depremler herhangi bir can ve mal kaybına yol açmadı.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ise ilk depremin büyüklüğünün 3.8, ikincisinin ise 3.2 olduğunu bildirdi.
İZMİR,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni -2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?