1915 Çanakkale Köprüsü yaklaşım viyadükleri yükseliyor
Çanakkale Boğazı'nda, Gelibolu'nun Sütlüce ve Lapseki'nin Şekerkaya mevkileri arasında inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsü'nün her iki yakasındaki ankraj bloğu imalatı bitti. Malkara'dan Lapseki'ye kadar uzanan otoyol çalışmaları sürerken, Lapseki yakasında 680, Gelibolu yakasında 365 metrelik yaklaşım viyadüklerinin ayakları da büyük oranda tamamlandı. Kırmızı beyaz renkleriyle Türk bayrağını, 318 metrelik yüksekliğiyle de 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'ni simgeleyen deniz üzerindeki ayaklara ise 8'inci blokların montajı başladı ve ayakların yüksekliği 84 metreye ulaştı. Temeli, 18 Mart 2017 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından törenle atılan 1915 Çanakkale Köprüsü, Cumhuriyet'in kuruluşunun 100'üncü yılının simgesi olarak 2023 metrelik orta açıklığıyla dünyanın en uzun kuleler arası açıklığa sahip asma köprüsü olacak. 18 Mart 2022 tarihine kadar tamamlanması planlanan köprü çalışmaları, deniz üzerinde yükselen ayakların yanında Malkara- Çanakkale arasındaki 103 kilometrelik otoyol ile Gelibolu ve Lapseki yakalarında karada da devam ediyor. Köprü inşaatında 2500 kişi, otoyol projesinde ise 3600 kişi çalışıyor. YAKLAŞIM VİYADÜKLERİNİN AYAKLARI YÜKSELDİ Gece gündüz aralıksız çalışmaların devam ettiği 1915 Çanakkale Köprüsü çalışmalarında Lapseki ve Gelibolu yakalarındaki ankraj bloklarının imalatı tamamlandı. Köprü yaklaşım viyadüklerinin yapımı da sürüyor. Avrupa yakasındaki 365 metrelik yaklaşım viyadüğü yüzde 68, Asya yakasındaki 680 metrelik yaklaşım viyadüğü ise yüzde 91 oranında tamamlandı. Viyadüklerin tabliyesi ise itme sürtme metodu ile yapılacak. Lapseki yakasındaki viyadük tabliyesi imalatı Ocak, Gelibolu yakasındaki viyadük tabliyesi imalatı ise gelecek yıl Eylül ayında başlayacak. OTOYOL ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYORKınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu Projesi kapsamında yer alan Malkara-Çanakkale (1915 Çanakkale Köprüsü Dahil) Otoyolu Kesimi Yap-İşlet-Devret Projesi, 103 kilometre otoyolu kapsıyor. 89 kilometresi Malkara-Gelibolu arasında ve 14 kilometresi Lapseki yakasında olan otoyol yapımıyla ilgili çalışmalar da tüm hızıyla sürüyor. Otoyol çalışmaları kapsamında şimdiye kadar toplam 11 milyon metreküp kazının 3 milyon 500 bin metreküpü, 26 milyon metreküp dolgunun ise 7 milyon metreküpü tamamlandı. Sanat yapıları için dökülecek 500 bin metreküp betonun şuana kadar 200 bin metreküpü döküldü. Otoyol projesi yüzde 16 seviyesine ulaştı. AYAKLARIN YÜKSEKLİĞİ 84 METREYE ULAŞTIKuru havuzdaki kule kesonlarının inşası ile deniz içerisine kazıkların çakılması işlemi 2019 yılı başında tamamlandı. Ardından da deniz içerisine batırılacak 74x 83 metre boyutlarında, 15 metre yüksekliğinde ve 51 bin 186 ton ağırlığındaki kule kesonları törenle, kuru havuzdan ıslak havuza alındı. Köprünün ıslak havuzdaki kule kesonlarında, çelik şaft montajı tamamlandı. Geçen Mayıs ayında ise kule kesonları denize batırıldı. Ardından da 1915 Çanakkale Köprüsü'nün Avrupa ve Asya yakası kule kesonları üzerinde ayaklar yükselmeye başladı. Şuan Gelibolu ve Lapseki yakasında deniz içerisindeki kesonlar üzerine 8'inci bloklar konuldu ve köprü ayaklarının yüksekliği de 84 metreye ulaştı. Tüm blokların konulmasının ardından Türk bayrağının renklerini alacak, 318 metrelik köprü kuleleri tamamlanacak. Kulelerin üst kısmı da Seyit Onbaşı'nın Çanakkale Savaşı'nda namluya sürdüğü top mermisini temsil edecek şekilde olacak.GEÇİŞ SÜRESİ 6 DAKİKAYA İNECEK Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, köprünün hizmete girmesiyle Çanakkale Boğazı'nın her iki yakasındaki seyahat süresinin 6 dakikaya ineceğini müjdeledi. Çanakkale Köprüsü inşaatıyla bölgenin kaderinin değişime uğradığını belirten Lapseki Belediye Başkanı AK Parti'li Eyüp Yılmaz, köprü ayaklarının görülmeye başlanmasının da yatırımcıların bölgeye talebini artırdığını açıkladı.İNCELİKLİ TASARIM1915 Çanakkale Köprüsü, tasarımındaki inceliklerle de dünyada bir ilk olmaya aday. Cumhuriyet'in 100'ncü kuruluş yıl dönümünü temsil eden 2023 metrelik orta açıklığıyla, tamamlandığında dünyanın en büyük orta açıklığına sahip asma köprüsü unvanına sahip olacak 1915 Çanakkale Köprüsü'nün kule bağlantıları ve bağlantı unsurları Türk bayrağının renkleri olan kırmızı-beyaza boyanacak. Her iki yakada 318 metre yüksekliğindeki kulelerin üst kısmı da Seyit Onbaşı'nın Çanakkale Savaşları'nda namluya sürdüğü top mermisini temsil edecek şekilde olacak. Köprünün 770'er metre yan açıklıklar ile birlikte toplam 3 bin 563 metre uzunluğunda olması planlanırken, 365 ve 680 metrelik yaklaşım viyadükleri ile toplam geçiş uzunluğu ise 4 bin 608 metre olacak. 2 x 3 trafik şeritli olacak köprünün, yaklaşık 45,06 metre genişlikte olması öngörülüyor. Köprü tabliyesinin her iki tarafında bakım onarım amacıyla kullanılacak yürüme yolları olacak. Her iki kule temeli yaklaşık 40 metre derinlikte, deniz tabanında konumlandırılacak ve çelik kule yüksekliği yaklaşık 318 metre olacak. Proje kapsamında 1 asma köprü, 2 yaklaşım viyadüğü, 4 betonarme viyadük, 6 alt geçit köprüsü, 38 üst geçit köprüsü, 5 köprü, 43 alt geçit, 115 çeşitli ebatlarda menfez, 12 kavşak (devlet yolu üzerindeki kavşaklar dahil), 4 otoyol hizmet tesisi, 2 bakım işletme merkezi, 6 ücret toplama istasyonu inşa edilecek. 1915 Çanakkale Köprüsü, 18 Mart 2022'de tamamlanarak hizmete açılacak.Yap-işlet-devret modeliyle ihaleye çıkarılan 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu Projesi'ni, Türk ve Güney Koreli firmalardan oluşan Daelim-Limak-SK-Yapı Merkezi Ortak Girişimi, 16 yıl 2 ay 12 gün işletme süresi teklifiyle kazanmıştı.
(GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR)
HABER: Burak GEZEN- Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE,
========================
Sibirya'daki Türk tarihine ışık tutacak araştırma
Sibirya'da, ortak kazı çalışmaları başlatan Türk ve Rus bilim insanları, 20 yıllık çalışmanın sonunda o bölgede Türk dili konuşan halklara ait antropolojik belgelere ulaştı. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Kafkasya Orta Asya Arkeoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Semih Güneri, araştırmaların devam edeceğini söyleyerek, "Bu, Türk tarihinin erken evrelerine açılmış bir penceredir. Yaklaşık 20 yıllık araştırmalarımızın ortaya koyduğu ışık yolumuzu aydınlatacak. Bundan sonra kanıtları daha geniş alanlara yayma imkanı bulacağız" dedi.Erken Türk tarihinin arkeolojik belgeler üzerinden araştırılmasını yürüten DEÜ keşif ekibi, Uzak Asya'daki Türk tarihini ele alan Türk-Altay kuramı sürecinde geliştirilen hipotezlere yeni somut kanıtlar buldu. DEÜ Kafkasya Orta Asya Arkeoloji Araştırmaları Merkezi ekibi olarak 20 yıldır yaptıkları çalışmalar doğrultusunda 2019 yılının yaz aylarında belli bir noktaya ulaştıklarını anlatan merkez Müdürü Prof. Dr. Semih Güneri, Baykal Gölü çevresinde yürütülen arkeolojik çalışmalar çerçevesinde Türklerin erken tarihleriyle ilgili birtakım hipotezlerin doğrulandığını söyledi. Kazılar sonucunda elde edilen arkeolojik ve antropolojik malzeme üzerinde geniş anlamda araştırmalar yapma imkanı bulduklarını ifade eden Prof. Dr. Güneri, "Rus meslektaşlarımızla birlikte yapılan çalışmalara göre bölgede 3 ayrı noktadaki kazılara doğrudan dahil olduk. Daha önce geliştirdiğimiz Türk-Altay kuramında yer alan, Türklerin erken tarihleriyle ilgili birtakım hipotezlerin doğrulandığını mutlulukla gördük. Geliştirdiğimiz hükümler hipotezdir. Bilimsel kanıtlarla akıl yürütüyoruz. O bölgede Türk dili konuşan halklara ait antropolojik belgelere ulaşmış olduk" dedi.'NEOLİTİK ÇAĞLARDAN İTİBAREN BU BÖLGEDE TÜRK DİLİ KONUŞAN HALKLARIN ARKEOLOJİK KÜLTÜRLERİNİ GÖRÜYORUZ'Bu yaz Sibirya bölgesinin farklı bir alanına ilk kez girdiklerini açıklayan Prof. Dr. Güneri, insan iskeletlerinden oluşan 20'den fazla antropolojik belge incelediklerini dile getirdi. Hipotezlerin tam olarak kanıtlanmamış bilgiler olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Güneri, bugüne kadar yaptıkları çalışmalar için son derece önemli bulgular elde ettiklerini söyledi. Prof. Dr. Güneri, şöyle devam etti: "Baykal Gölü'nün kuzey kesimlerinde, buzul dönemlerinde bile yaşamın olduğu mikroklima bir alan var. Daha önce yapılan araştırmalarda kültür belgelerine ulaşılmış. Antropolojik belgelerin de incelenmesi sonucunda tek tip etnik bir yapının mevcut olduğu doğrultusunda hipotezler ileri sürülmüştü. M.Ö. 17 bin ile 12 bin arasında o bölgede yaşamış insanlara ait antropolojik belgelerin, bahsedilen tek tip insan gruplarına ait olduğunu biliyoruz. Bu insan gruplarının konuştuğu dil konusunda bizim Türk-Altay kuramı dahilinde bir hipotezimiz vardı. Buradaki insan gruplarının hangi dili konuştuğuna dair kesin belge olmasa da hipotez olarak diyoruz ki, erken dönemde var olan halkların devamını incelediğimizde bir çıkış yolu bulabiliriz. Neolitik çağlardan itibaren bu bölgede Türk dili konuşan halkların arkeolojik kültürlerini görüyoruz. Bundan sonra bulduğumuz ipuçlarını doğrudan arkeolojik kazılar yaparak daha geniş alanlara yayacağız. Kuzey Sibirya'ya doğru başka bir keşif gezisi yapmamız gerekecek. Baykal Gölü'nün kuzeyinde bizim de tahmin ettiğimiz gibi yakut bölgesine kadar olan alanlarda antropolojik belgelere ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. Bu Türk tarihinin erken evrelerine açılmış bir penceredir. Yaklaşık 20 yıllık araştırmalarımızın ortaya koyduğu ışık yolumuzu aydınlatacak. Bundan sonra kanıtları daha geniş alanlara yayma imkanı bulacağız. 2020 yazında yapacağımız çalışmalar çok önem taşıyor."
Görüntü Dökümü -------------Sibirya'daki kazı ekibinin çalışmalarından arşiv görüntüsü,Prof. Dr. Semih Güneri'nin araştırma dökümanlarını incelemesinden görüntü,Prof. Dr. Semih Güneri ile röp.
Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR,
===============================
Liseliler yapıyor, minikler oynuyor
Burdur Emekevler Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri derslerde yaptıkları eğitici oyuncaklarla okulun Uygulama Anaokulu'ndaki öğrenciler için Oyuncak Günleri düzenleyip, minik çocukların zihinsel gelişimine destek olmaya çalışıyor.Emekevler Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Çocuk Gelişimi Alanı 11'inci sınıf öğrencileri derslerde yaptıkları eğitici oyuncakları, okulun Uygulama Anaokulu'nda düzenlenen Oyuncak Günleri ve Matematik Etkinliği kapsamında minik öğrencilerle paylaşıyor. Öğrenciler dolgu oyuncaklar, kuklalar, eğitici oyuncaklar ve hikaye kartları gibi çocuk gelişimine katkı sağlayacak ürünleri kendileri üretip, 5-6 yaş grubu öğrencilerin gelişimine destek olmak için kullanıyor.'GELİŞİMLERİNE KATKIDA BULUNMAYI AMAÇLIYORUZ'Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Alanı öğretmeni ve alan şefi Zuhal Girgin, "Çocuk gelişimi öğrencilerimizin uygulamalı derslerde hazırladıkları materyalleri Oyuncak Günleri kapsamında Uygulama Anaokulu öğrencilerine sunuyor. Lise öğrencilerimiz derslerde hazırladıkları materyallerin işleyişini, amacını görerek amacına uygun bir çalışma yapıp, yapmadıklarını gözlemliyoruz. Bunun yanı sıra anaokulu öğrencilerimize sunduğumuz farklı materyallerle onların gelişimine katkı sağlıyoruz. Bu çalışmamız geçen yıl başladı. Az maliyetle çocukların gelişimine katkı sağlayacak kaliteli ürünler yaparak çocukların bilişsel, sosyal, duygusal gelişimlerine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz" dedi.'ÖĞRENCİLERİMİZ DERSLERDE KENDİLERİ YAPIYOR'Okul Müdürü Özlem Karpuz, öğrencilerin yaptıkları oyuncakları 5-6 yaş grubu öğrencilerine haftanın bir günü yapılan etkinlikte kullandıklarını belirterek, Öğrencilerimizin bu şekilde okulumuzun mutfağı olan Uygulama Anaokulu'muzda daha etkin bir şekilde gelecekteki mesleğine vakıf olmalarını destekliyoruz. Oyuncak Günleri'nde dolgu oyuncaklar, kuklalar, eğitici oyuncaklar ve hikaye kartları gibi okul öncesi dönemdeki çocukların ihtiyacı olan, gelişimine katkı sağlayacak bütün materyalleri çocuk gelişimi öğrencilerimiz uygulamalı derslerde kendileri yapıyor" diye konuştu.
Görüntü Dökümü -------------Öğrencilerin anasınıfı öğrencilerini oyuncaklarla eğitmeleriRÖP 1: Zuhal Girgin DetayRÖP 2: Özlem Karpuz (Okul müdürü)Detay
HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,
================================
Uşak'a 3'üncü organize sanayi bölgesi ile 25 bin kişiye istihdam sağlanacak Uşak Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Halil Ağaoğlu, kurulacak olan 3'üncü OSB ile 25 bin kişiye istihdam sağlayacaklarını açıkladı.2019 yılı ihracatını değerlendiren OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ağaoğlu, bölgede 600 milyon dolarlık ihracat ile 2018 yılının aynı dönemine göre yüzde 20 oranında artış gerçekleştirdiklerini söyledi. Ağaoğlu, "Kuracağımız 3'üncü bölge ile bu rakamı 1 milyar dolara çıkaracağız. Bu büyüme ile de ülkemize ciddi oranda ekonomik katkı sağlamanın heyecanı içerisindeyiz" dedi. Uşak Organize Sanayi Bölgesi'nin 'Türkiye'nin geri dönüşüm merkezi' olduğunu ifade eden Ağaoğlu, "İlimizde bulunan fabrikalarımız ülke genelinde topladığı tekstil atıklarını fabrikalarında işleyerek, tekrardan ipliğe dönüştürüyor. Uşak'ta en çok faaliyet gösteren sektör tekstil üzerinedir. Aynı şekilde plastikler de geri dönüşüme kazandırılıyor. Aslında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan hanımefendinin başlatmış olduğu 'Sıfır Atık Projesi'ne en büyük desteği bölgemiz sağlıyor" diye konuştu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndan 3'üncü organize sanayi bölgesi için 614 hektarlık alana izin aldıklarını ifade eden Ağaoğlu, "1'inci ve 2'nci bölgede 310 fabrikamız faaliyet göstermekte. 3'üncü bölgeyi kurduğumuzda bu sayıyı 500'lere ulaştırmayı ve 14 bin olan istihdam sayısını 25 binlere çıkarmayı hedefliyoruz. Cumhurbaşkanımızın, istihdam ve işsizlik için göstermiş olduğu çabaları iş insanları olarak görmekteyiz. Bizler de Cumhurbaşkanımızın bu kararlı duruşunun arkasında bulunarak, elimizi değil gövdemizi taşın altına koymaya hazırız. Çünkü bizler, ülkemiz üzerinde oynanan oyunların farkındayız" dedi.'YÖRE HALKI DESTEK VERİYOR'3'üncü bölgenin kurulmasının düşünüldüğü Beylerhan ve Ürünköy köylerinde toplam 400 arazinin bulunduğuna dikkat çeken Ağaoğlu, şöyle devam etti: "Bu köylerde yaşayan vatandaşlarımız da geçtiğimiz haftalarda bir basın açıklaması düzenleyerek projeye destek olduklarını açıklamıştı. Zaten burada bulunan 400 araziden 380'inin sahibi burada yatırımın gerçekleşmesini istiyor. Çünkü, vatandaşlarımız da basın açıklamasında belirtmişler, burada sulu tarım yapılmamakta. Köyde yaşayan genç nüfusun çoğunluğu şehir merkezine taşınmış. Bizler diyoruz ki, burada gerçekleştirilecek yatırım ile Uşak'ta işsizliği bitireceğiz. Ekonomimize vermiş olduğumuz desteği 2 katına çıkarmak istiyoruz. Burada savunma sanayi, otomotiv firmaları, giyim firmaları yatırım yapmak istiyorlar. Organize sanayi bölgemizde bulunan iş insanları olarak Cumhurbaşkanımıza burada yatırımın bir an önce gerçekleşmesi çağrısında bulunuyoruz."
Görüntü Dökümü -------------Uşak Organize Sanayi Bölgesi'nden drone görüntüsüUşak Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Halil Ağaoğlu ile röp.Uşak Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fabrikaların içeri ve dışarıdan görüntüsüGenel ve detay görüntüler
Haber - Kamera: Feyzi DAVULCU/ UŞAK,
=====================================
Spil Orman Köşkleri yılbaşı nedeniyle doldu
Manisa Spil Dağı Milli Parkı'nda yer alan orman köşkleri yılbaşının gözdesi oldu. Yeni yılı 1517 metre yükseklikte karşılamak isteyenler rezervasyon yaptırırken, doluluk oranının yüzde 100'e çıktığı belirtildi.Manisa'ya 23 kilometre, İzmir'e ise 50 kilometre uzaklıkta yer alan, köklü tarihi geçmişi ve zengin bitki çeşitliliğiyle insanı etkileyen Spil Dağı Milli Parkı'nda yılbaşı gecesi için konaklamak isteyenler, orman köşklerine yoğun ilgi gösteriyor. Son yıllarda özellikle kanser hastalarının da tercih ettiği Spil Dağı, sağlık alanında da çekim merkezi oluyor. Temiz havası, yılkı atları ve özellikle kış mevsiminde yağan kar sonrası tatilcilerin gözdesi haline gelen Spil Dağı'nda yılbaşını geçirmek isteyenler, yaklaşık 20 günlük bir süre olmasına rağmen orman köşklerine rezervasyon yaptırdı ve doluluk oranı yüzde 100'e ulaştı.'KAR YAĞDIĞI ZAMAN DA BURASI AYRI BİR GÜZELLİĞE SAHİP OLUYOR'2+1 ve 1+1'den oluşan 42 adet bungalov evin bulunduğu bölgeye Türkiye'nin çeşitli yerlerinden misafirlerin geldiğini anlatan Spil Dağı Milli Parkı Orman Köşkleri İşletmesi Müdürü Salih Unayık, "Spil Dağı'nda kış mevsimi çok güzel geçiyor. Bir yandan hafta içi ve sonları misafirlerimizi evlerimizde ağırlarken diğer yandan da yılbaşı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yılbaşı için orman köşklerimiz şu an yüzde 100 doluluk oranına ulaştı. Yılbaşında, İzmir, İstanbul, Manisa başta olmak üzere birçok kentimizden gelecek misafirleri ağırlıyacağız. Kar yağdığı zaman da burası ayrı bir güzelliğe sahip oluyor. Burada doğa gezisi yapılabilir. Hem Manisa hem de İzmir'in bir kısmı görülebilir. Buradaki temiz hava, yılkı atları ve kar misafirleri Spil Dağı'na çekiyor. Evlerimizin tamamı yılbaşı gecesi dolu olacak. Özel günler için çok öncesinden rezervasyon yaptırılmalı, aksi taktirde yer bulunamaz. İnsanlar, kişi sınırlamasının olmamasından dolayı tercih ediyorlar. Burada doğa gezisi de yapılabilir" dedi.
Görüntü Dökümü --------------Spil Dağı'ndan görüntü-Orman Köşklerinin dışarısından görüntüsü-Orman Köşklerinin içerisinden görüntü-Spil Dağı Milli Parkı Orman Köşkleri İşletmesi Müdürü Salih Unayık ile röp.-Genel ve detay görüntüler
Haber - Kamera: Cemil SEVAL/ MANİSA,
================================
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ -3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?