Çilem Doğan: Kadın hakları 8 Mart'ta değil, her gün gündemde olmalı
ADANA'da şiddet gördüğü, kendisini fuhşa sürüklemek istediğini öne sürdüğü eşi Hasan Karabulut'u (33) tabancayla vurarak öldürüp, 15 yıl hapis cezası alan ve ardından kefaletle serbest bırakılan Çilem Doğan (29), kadın haklarının sadece 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde değil, her gün gündemde olması gerektiğini söyledi.
Çilem Doğan, 2013 yılında evlendiği 1 çocuğunun babası Hasan Karabulut'u şiddet gördüğü ve kendisini fuhşa sürüklemek istediği gerekçesiyle 8 Temmuz 2015'te tabancayla vurarak öldürdü. Tutuklanan Çilem Doğan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'tahrik ve iyi hal indirimi' ile 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Çilem Doğan'ın avukatı 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne müvekkilinin uygun görülecek adli kontrol tedbirleriyle tahliye edilmesi için talepte bulundu. Mahkeme heyeti ise Çilem Doğan'ı 20 Haziran 2016'da 50 bin TL kefaletle tahliye etti. Dava ise Yargıtay'a gönderildi, ancak henüz karar verilmedi.
O günden bu yana kadına yönelik şiddete karşı mücadele eden Çilem Doğan, kadınların sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde değil, her gün hatırlanması ve haklarının savunulması gerektiğini belirtti. Şiddet gören kadınlarla dayanışma içinde olmaya devam edeceğini kaydeden Doğan, son dönemde cinayete kurban giden kadın sayısının artmasının vahim olduğuna dikkat çekti.
'ŞİDDETİN KALINTILARI OMUZLARIMDA'Eşi tarafından hem psikolojik, hem de fiziksel şiddete maruz kalan bir kadın olarak geçmişin etkisinin hayatında devam ettiğini söyleyen Çilem Doğan, "Geçmiş hayatıma göre çok mutluyum. Artık hayatımda şiddet yok. Haklarımı aramayı öğrendim. Şiddet mağduru insanlara yardımcı olmayı amaç edindim. Elimden geleni yapıyorum. Şiddetin kalıntıları hala omuzlarımda" dedi.
'CEREN DAMAR VE KADİR ŞEKER SİMGE OLDULAR'Akademisyen Ceren Damar cinayeti ve parkta şiddet gören bir kadını kurtarmak isterken şiddet gösteren erkeğin ölümüne neden olan Kadir Şeker'in durumuna da değinen Doğan, bu tür olayların ne kadar acı olsa da toplumda bir duyarlılık oluşturduğunu söyledi. Ceren Damar davasında katil Hasan İsmail Hikmet'in avukatı Vahit Bıçak'ın savunmasında sarf ettiği cümlelerin kendisini derinden yaraladığını anlatan Doğan, şöyle konuştu:
"Bu söylemler evladını kaybetmiş bir ailenin onuruna dokunacak, yüreğini dağlayacak sözler. Ortada bir kadın cinayeti var. Bunu aklamaya çalışmak utanç verici. Neyse ki adalet yerini buldu ve katili gereken cezayı aldı. Ayrıca Kadir Şeker'in haberini duyduğumda bir kadının hayatını kurtaran insanı gördüm. Kadını sadece kadın savunmaz. Şiddetin cinsiyeti yoktur. Gözünüzün önünde eşinden, sevgilisinden şiddet gören bir kadını görmezden gelmek insanlığa sığmaz. Emine Bulut'u hatırlayın. Onun ölüm anını telefon kamerasıyla çeken kişi Kadir Şeker gibi koruyabilirdi onu. Emine Bulut şu an yaşamıyor. Kadir'in cezaevinde kalması vicdanımızı sızlatıyor. Tabi kararı hukuk verecek. Umarım özgürlüğüne kavuşur."
Görüntü Dökümü--------------------------------Çilem Doğan ile röp.Çilem Doğan'dan detay görüntülerARŞİVDoğan'ın adli tıp birimine getirilmesi'Namusum için öldürdüm' diye konuşmasıAdli tıp biriminden çıkarılmasıPolis aracına bindirilmesiPolis aracında 'Kadınlar ölmesin' demesiHaber-Kamera: Can ÇELİK/ADANA,
==========================
Şizofreni hastasının gözlerini oymaya çalıştığı Burcu, saldırıyı anlattı
ADANA Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı Hastanesi'nde yatarak tedavi gören Sultan Güner'in (57) 2 gözünü parmaklarıyla oyan şizofreni hastası N.K.'nin (36), 2 yıl önce Manisa'da tedavi gördüğü hastanede dış fırçasıyla gözlerini oymaya çalıştığı Burcu Ş. (34), yaşadığı korku dolu anları anlattı. Yanındaki bir başka hastanın çabasıyla kurtulduğunu belirten Burcu Ş., N.K.'nin kontrol altında tutulmasını, gerekli önlemlerin alınmasını istedi. Burcu Ş.'nin annesi Birgül İ. (61) ise bu olayın ihmal sonucu yaşandığını ifade edip, hastane görevlilerini suçladı.
Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı Hastanesi'nde yatarak tedavi gören şizofreni hastası N.K., 1 Mart'ta aynı odada kaldığı 3 çocuk annesi Sultan Güner'in iki gözünü parmağıyla oydu. Sultan Güner, götürüldüğü Adana Şehir Hastanesi'nde tedaviye alınırken, olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı Hastanesi Başhekimi ile 1 başhekim yardımcısının da aralarında bulunduğu 8 personel açığa alındı. N.K. de tek kişilik sünger odada gözlem altına alındı. Soruşturmada N.K.'nın, kendisine küfrettiğini ileri sürdüğü babaannesi K.K.'yi baltayla öldürdüğü de ortaya çıktı.
N.K.'nin ayrıca 2018 yılında ismi öğrenilemeyen bir kadına saldırdığı için Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne götürüldüğü, burada yatarken, Burcu Ş. adlı hastanın da diş fırçasıyla gözlerini oymaya çalıştığı belirlendi.
BİR ANDA ÜSTÜNE ÇULLANIP, GÖZLERİNİ OYMAK İSTEMİŞYaşadığı olayı telefonda Demirören Haber Ajansı'na anlatan İzmirli Burcu Ş., "Sinir krizi geçirdiğim için İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldüm. Buradan Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edildim. Bana yapılan ilaç etkisiyle sevk edildiğimi dahi hatırlamıyorum. Olay günü duş aldıktan sonra yataklarımıza geçtik. N.K. kapalı bölümde yatıyordu, ben açık kısımda yatıyordum. Ben ilaçların etkisiyle derin uyurken, üzerime gelip, gözlerimi oymaya kalkıştı. Yanımdaki bir başka hasta durdurup, görevlilere yardım çağrısında bulunmuş. Görevliler kurtarmış. Gözlerimden kan geldi, derin yaralar oluştu. Saldırı anından sonra 'bana görüyor musun?' diye sordular. Görüyorum dedikten sonra devlet hastanesine götürüldüm" dedi.
Hastanedeki görevlilerin olayı kapatmaya çalıştığını öne süren Burcu Ş., "Benim çabamla, ısrarımla aileme durum anlatıldı. Görevliler, aileme olayı bildirirken ufak bir çizik olduğunu söylemiş. Olayı kapatmaya çalıştılar. Sonra ben ameliyata alındım. 'Plastik cerrah yok' denildi. Gözlerimin üstüne dikiş atıldı. Sonra tekrar Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne getirilmişim. O anları hatırlamıyorum. Gözlerimi açtığımda annem ve kardeşim yanımdaydı" diye konuştu.
Hastanede açık ile kapalı alan arasında bir kapı yer aldığını, buranın kilitli olduğunu, görevlilerin ise başında durduğunu belirten Burcu Ş., "Beni hastaneden çıkartmak istemediler. Ailemin itirazlarıyla buradan çıktık. Tedavim için İzmir Ege Üniversitesi'ne gittik. Sonrasında şikayetçi olduk. Konu mahkemeye taşındı" dedi.
Yetkililere seslenen Burcu Ş., "Gereken yapılsın. Bu kişinin çevreye zarar vermemesi için önlem alınsın. Çevreden uzak tutalım bu kişiyi. Kontrol altında tutulmalı. Kimseye zarar vermemesi için önlem alınsın" dedi.
'BÖYLE BİR KİŞİNİN ORTAMDA GEZİNMESİ ÇOK YANLIŞ'Burcu Ş.'nin Bağkur emeklisi 2 çocuk annesi Birgül İ. ise "Mutfaktan bıçak alıp saplayabilirdi kızıma. Bu olayda görevlilerin ihmali var. Oradaki çalışanların hepsinden şikayetçiyim. Böyle bir kişinin ortamda gezinmesi çok yanlış. Bu kişinin kapalı bir hücrede tutulması, bir başkasına zarar vermemesi için gereğinin yapılmasını yetkililerden istiyorum" diye konuştu.Burcu Ş.'nin avukatı Muzaffer Esenkaya da, "Olayla ilgili kamu davası açıldı, 6'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nde. Ben de görevlendirmeyle dosyaya atandım. Yargılama sonucu sanık N.K.'nın ceza ehliyeti olmadığını dair karar çıktı. Kararı istinaf yonula götürdük. İstinaftan karar bozuldu. Hala dava sürerken, Adana'daki diğer olay oldu" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -----------------Burcu Ş.'nin gözü yaralı fotoğraflarıBurcu Ş.'nin annesi Birgül İ.'yle röportajGenel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Kadir ÖZEN/ İZMİR,
==========================
Karslı Baran'ın at tutkusu
KARS'ın Arpaçay ilçesinde yaşayan Baran Kaya (20), atlara olan ilgisiyle dikkat çekiyor. Ailesiyle birlikte 13 yaşından beri yetiştiricilik yapan Baran Kaya'nın atları yarışlarda boy gösteriyor. Vatani görev öncesi son kez bakımını yaptığı atlarını ailesine emanet eden Kaya, "Atlarıma iyi bakmazlarsa Kars'a geri dönmem" diye uyarıda bulundu.
Arpaçay ilçesine 5 kilometre mesafedeki 30 hane ve 200 nüfusu bulunan Meydancık köyünde yaşayan Kaya ailesi, rahvan at yetiştiriciliği ile uğraşıyor. Yeter ve Dağıstan çiftinin 5 çocuğundan en küçüğü olan Baran Kaya, 13 yaşından beri ailesine yardım ediyor. Baran, her yıl 5-6 tayı yetiştirerek Türkiye'nin değişik bölgelerine satıyor. Yetiştirdikleri atlar değişik kentlerde düzenlenen yarışlarda koşan Baran Kaya, "Rahvan yarış atları yetiştiriyorum. Bu sene Ardahan'da yarışacaklar. Bu tayların babaları da çok yarış kazandı. Şu anda da Kastamonu'da yarışıyorlar. Bugüne kadar 15 civarında yarış atı hazırladık, hepsini sattık. Şu anda elimizde bir yarış atı kaldı, tay olarak. Allah izin verirse bu sene Ardahan'da tay grubunda yarışacak. 5 tayımız daha var, onları da hazırlıyoruz. At yarışları Kars'ta pek yaygın değil, genelde Ardahan tarafında yaygın" diye konuştu.
BAKIMI ÇOK ÖNEMLİAt bakımının dikkat ve titizlik istediğini belirten Baran Kaya, "Yarışa hazırladığımız atın nefesi çok önemlidir. Yemi, samanı ve suyunu da ölçülü şekilde veriyoruz. Ata binip spor yaptırıyoruz. Sonra da tımarını, masajını, bakımını yapıyoruz. Sakat olmamasına, ön ayaklarında bir sıkıntı çıkmamasına dikkat ediyoruz. Rahvan atın yürüyüşü meşhurdur. Cirit atları ise dört naldır. Bir söz vardır; 'Her at yürür, ama rahvan yürüyemez.' Bunların özelliği de rahvan yürümeleridir" dedi.
ŞAHMARAN'IN DEĞERİ 20 BİN TLRahvan atlarını yarışa hazır hale getirene kadar tüm bakımlarını kendilerinin yaptığını aktaran Kaya, yerli Kafkas atlarına 24 ay olduktan sonra binmeye başladıklarını söyledi. Yürüyüş alanlarında atların kendi hallerinde yürüdüklerini anlatan Kaya, belli aralıklarla binerek atları hazırladıklarını kaydetti.Yetiştirdikleri Şahmaran isimli taya 15 bin lira verildiğini, ancak satmadıklarını ifade eden Kaya, 20 bin lira fiyat belirlediklerini belirtti. Şahmaran'a Kastamonu'dan talip çıktığını vurgulayan Kaya, yılda 3-4 at yetiştirip sattığını bildirdi.
'FİLİNTA' TÜRKİYE'YE YARIŞ ATI DOĞURUYORAilecek at yetiştirdiklerini belirten ağabeyi Tarkan Kaya ise, şunları söyledi: "Şimdi ulaşım kolay olduğu için, arabalar çıktığı için kimse atlara pek merak sarmıyor. Atlar günümüzde tarihe karıştı, karışacak gibi. Bizler ise dedelerimizin, atalarımızın, üzerinde savaşıp topraklarımızı kazandığı atlarımızın tüketilmesini, yok olmasını istemiyoruz. O yüzden de atları yetiştiriyoruz. Atlara çok meraklıyız. Bu atlar Kars'ın orijinal safkan atlarıdır. Karışım yok, ırkında bir bozulma yok. Kars'ın yerli Kafkas atlarıdır. 12 yaşındaki anne ata iyi bakıyoruz. Tüm yavruları bundan alıyoruz. Çok güzel bir damızlıktır. Biz bundan her sene güzel taylar alıyoruz. Türkiye'nin her erine at gönderiyoruz. Atlarımız her yerde yarış kazanıyor. Atlarımız tanınan atlardır. Burada da bu işi yapan ustalarımız var, bizler de onlardan öğrendik. Biz de şimdi devam ettiriyoruz. Bu anne atım ismi ise 'Filinta'dır."Önümüzdeki günlerde vatani görevini yapmak için Tekirdağ'a gidecek olan Baran Kaya, son kez atlarının bakımını yaptı. Atları ailesine emanet eden Baran Kaya, "Askere gideceğim için atlarımı anneme ve ağabeyime teslim edeceğim. Şartım ise atlar olmazsa gelmeyeceğim. Atları çok seviyorum, at benim adeta hayatım demek" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Baran'ın atlara bakması-Tımar etmesi-Bakım yapması-At binmesi-Konuşması-Ağabeyi Tarkan'ın konuşması-Atları görmeye gelen kadınların at binmesiHaber-Kamera: Bedir ALTUNOK/ KARS,
========================Yunuslar körfezde görsel şölen sundu
KOCAELİ'nin Başiskele sahilinde görüntülenen yunuslar, sahilde kendilerini izleyenlere görsel bir şölen yaşattı.
Türkiye'nin en büyük doğal limanı konumunda olan İzmit Körfezi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin çevre yatırımlarıyla temizlenmeye devam ediyor. Körfezdeki deniz suyunun temizlenmesi ile birlikte daha önce kaybolan bazı balık türleri de İzmit Körfezi'ne geri dönmeye başladı. Bu türlerden bir olan yunuslar da dün akşam saatlerinde Başiskele sahilinde görüldü. Deniz yüzeyine çıkarak izleyenlere görsel bir şölen yaşatan yunuslar bir süre sonra gözden kayboldu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜYunusların denize batıp çıkmalarıDetayHABER: Selda Hatun TAN/BAŞİSKELE(Kocaeli),
========================
Depremzedeler çadırlardan çıktı, konteynerlere yerleşti ELAZIĞ'ın Sivrice ilçesinde, 6.8 büyüklüğünde meydana gelen, can ve mal kaybının yaşandığı depremin ardından Malatya'da, çadırlarda kalan depremzedeler, kurulan konteynerlere yerleşti.
Elazığ Sivrice'de, 24 Ocak saat 20.55'te 6.8 büyüklüğünde meydana gelen depremin hissedildiği Malatya'da 4 kişi hayatını kaybederken, 481 kişi yaralandı; Doğanyol, Pütürge, Battalgazi ve Kale ilçesinde çok sayıda yapı yıkıldı. Depremden sonra Çevre ve Şehircilik ile AFAD İl Müdürlüğü'ne bağlı ekipler kentte 4 bin 933 binada ağır hasar tespiti yaptı. Ağır hasarlı binaların yıkımı gerçekleşirken, Battalgazi ilçesine bağlı Düzyol Mahallesi'nde çadırda kalan depremzedeler için 25 konteyner kuruldu. Yaklaşık 100 kişinin yaşadığı mahallede depremzedeler, yerleştikleri konteynerlerde yaşamaya başladı. Konteynerlerle 2 sokağın oluştuğu mahallede, çadırdan çay ocağı yapılırken, çocuklar da sokakta oynamaya devam ediyor.
Depremin şiddetiyle yıkılan evlerinden çıkıp, çadırlarda kalan ve ardından kurulan konteynerlerde yaşamını sürdüren depremzedeler, yaralarının sarılması noktasında gösterilen ilgiden memnun olduklarını söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ------------------------------------Konteynerlerden görüntüOturan kadınlar detayYürüyen çocuklarVatandaşlar röp.Genel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA-DHA
========================
Rabia, boşandığı eşinin sevgilisini bıçakladı
KARAMAN'da Rabia A. (24), boşandığı kocasının sevgilisi olduğunu öne sürdüğü Azerbaycan uyruklu Ülker A.'yı (49) karnından bıçakladı. Ülker A. hastaneye kaldırılırken, Rabia A. da polis tarafından gözaltına alındı.
Olay, dün saat 23.00 sıralarında Topucak Mahallesi'nde meydana geldi. Rabi A., sokakta boşandığı eşinin sevgilisi olduğunu öne sürdüğü Ülker A. ile karşılaştı. İki kadın arasında belirlenemeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Rabia A., Ülker A.'ya bıçakla saldırıp karnından yaraladı. Kanlar içinde kalan Ülker A., ihbar üzerine çağrılan ambulansla Karaman Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Rabia A. da polis tarafından gözaltına alındı.
Görüntü Dökümü ---------------Yaralı kadının hastaneye getirilişi-ambulans ve hastaneden detay
Haber- Kamera: Muammer ŞEN KARAMAN DHA)
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ-3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?