1)'ZEYTİN DALI HAREKATI'NDA 40'INCI GÜN; 2 BİN 184 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ
SURİYE'nin Afrin kentindeki terör örgütlerine yönelik 40 gündür yürütülen 'Zeytin Dalı Harekatı'nda etkisiz hale getirilen terörist sayısı 2 bin 184'e yükseldi.Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, Türkiye'nin sınır hattı ile bölgedeki güvenlik ve istikrarın sağlanması, bölge halkının teröristlerin baskı ve zulmünden kurtarılması amacıyla Suriye'nin kuzeybatısında bulunan Afrin bölgesinde PKK/KCK/PYD- YPG'li ve DEAŞ'lı teröristlere yönelik 20 Ocak'ta başlatılan 'Zeytin Dalı Harekatı'nda 40'ıncı güne girildi.
Şu ana kadar 120 civarında köy ve stratejik noktanın teröristlerden temizlenmesinin ardından Hatay ile Kilis sınırında oluşturulan hilal ile terör unsurlarının Türkiye'ye yönelik roket ve havanlı saldırıları sonlandırıldı. İç kesimlere ve teröristlerin denetimindeki beldelere ilerleyen güvenlik güçleri, bu bölgelerin de terör unsurlarından kısa sürede arındırılmasını hedefliyor.
Teröristlere ait hedeflerin kara ve hava operasyonlarıyla imha edilmesine devam edilen harekatın son durumuna ilişkin Genelkurmay Başkanlığı tarafından bilgilendirme yapıldı. Bilgilendirmede 101'i son 24 saatte olmak üzere harekatın başlangıcından bu yana 2 bin 184 teröristin etkisiz hale getirildiği açıklandı.
Hasan KIRMIZITAŞ-GAZİANTEP/DHA
==================================================
2)MALATYA'DAKİ DARBE GİRİŞİMİ DAVASININ 9'UNCU DURUŞMASI BAŞLADI
MALATYA'da terör örgütü FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında dönemin 2'nci Ordu Komutanı Adem Huduti, 2'nci Ordu Kurmay Başkanı Avni Angun ve 7'nci Ana Jet Üssü Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık'ın bulunduğu 6'sı general, 24'ü tutuklu, 76 sanıklı davanın 9'uncu duruşması görülmeye başlandı. FETÖ/PDY'nin darbe girişiminin önlenmesinin ardından başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan, aralarında dönemin 2'nci Ordu Komutanı Adem Huduti ile 2'nci Ordu Kurmay Başkanı Avni Angun'un bulunduğu 6'sı general 24'ü tutuklu 76 sanıklı davanın 9'uncu duruşması bu sabah başladı. Yakınca Spor Salonu'nda güvenlik önlemleri arasında, 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar, elleri kelepçeli olarak cezaevi araçlarıyla getirildi.
Sanıklar, salonun yan tarafına yanaşan cezaevi araçlarından indirilerek içeri alındı. Dönemin 2'nci Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti ile 2'nci Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun, SEGBİS üzerinden duruşmaya katıldı.
Görüntü Dökümü
-------------------------------------
Sanıkların cezaevi aracından indirilişleri
Sanıkların salona girişleri
Mahkeme salonundan detaylar
Polislerden görüntüler
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 100 MB
====================================================
3)VAN'IN KAYAK MERKEZİ SEZONU AÇAMADI
VAN'ın Gevaş ilçesinde 8 yıl önce açılan ve her kış sezonunda binlerce kayakseveri ağırlayan Abalı Kayak Merkezi, bu yıl hizmet veremedi. Kar yağışının az olması ve kayak merkezindeki pistte istenilen kar kalınlığına ulaşılamaması nedeniyle tesis, bu yıl hizmete açılamadı. Van merkeze 38 kilometre uzaklıktaki Gevaş ilçesinde bulunan ve her kış sezonunda binlerce kayakseveri ağırlayan 2 bin 800 rakımdaki Abalı Kayak Merkezi, bu yıl kayakseverlere hizmet veremedi. Her yıl Mart ayının sonuna kadar binlerce kişinin kayak, kayaklı koşu, rafting ve snowboard yaptığı ve çevre illerden de birçok kayakseverin geldiği Abalı Kayak Merkezi, piste bu yıl yeteri seviyede kar düşmemesi nedeniyle sezonu açamadı. Bu durum ise en çok kayakseverleri üzdü.
MİLLİ SPORCULAR DA GELİYORDU
Kayak Merkezinde görevli Veysel Alçiçek, bu yıl yeteri seviyede kar yağmadığı için Abalı Kayak Merkezi'nin hizmet vermediğini söyledi.
Alçiçek,"Ben burada çalışıyorum. Bu sene kar isteniyen seviyede yağmadı. Bu tesiste snowboard, kayak, kayaklı koşu ve rafting gibi sporlar yapılıyor. Daha önceki yıllarda tessi aralık ayında açılıyor, mart ayının sonuna kadar hizmet veriyordu. Her yıl kar kalınlığı bir metreyi geçiyordu. Bu yıl yeteri kadar yağmadı. Bu nedenle tesisimizi açamadık. Her yıl buraya binlerce kayaksever geliyordu. Milli sporcular da antremanlarını burada yapıyorlardı" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------------------------
-Kayak merkezinden genel ve detaylar
-Kayak Merkezinde görevli Veysel Ayçiçek ile röportaj
-Detaylar
Orhan AŞAN-Arif KARAKAŞ/VAN, -
============================================================
(ÖZEL)
4) 100 ARAMA SONUNDA GELEN YENİ HAYAT
ANTALYA'da güvenlik görevlisi eşinin işi gereği 800 rakımlı Hisarçandır'da yaşayan kronik böbrek yetmezliği hastası Medine Erat'a (29) yeni hayat, 20 dakika boyunca yoğun arama sonunda geldi. Beyin ölümü gerçekleşen 6 yaşındaki bir çocuğun böbreğiyle yaşama tutunan Erat, "Babamın böbreği uyumlu olmasına rağmen babam ameliyattan korktuğu için vermemişti. Babamın vermediği hayatı o aile verdi" dedi.
Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi'nde nefrite bağlı kronik böbrek yetmezliği sonucu diyalize giren Medine Erat, böbrek nakli için bekleme listesindeydi. 5 Şubat günü uygun donör çıkınca, hastane yetkilileri Medine Erat'a ulaşmak için telefon açtı. Hastanın yaşadığı 800 metre rakımdaki Hisarçandır'da bazı mevkilerde telefonların çekmemesi nedeniyle hastaya ulaşamayan yetkililer, bekleme listesindeki tek uygun aday olan hastayı Antalya'ya getirmek için jandarmadan yardım istemeye karar verdi.
Medine Erat'ın eşi Nuri Erat (38), telefonla tesadüfen şebekenin çektiği bir noktaya gidince kendilerine gelen belki 100 çağrı ve sesli mesajı gördü. Heyecanla bulaşık yıkayan eşinin yanına giden Nuri Erat, müjdeli haberi verdi. Acil olarak hastaneye gitmek için hazırlanan çift, 6 ve 12 yaşlarındaki kızlarını uykudan uyandırıp, komşularına bırakarak yola çıktı. Saat 01.00 sıralarında Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi'ne gelen Medine Erat'ın hemen tetkik ve tahlilleri yapıldı. Sabah erken saatlerde ameliyata alınan genç kadın, beyin ölümü gerçekleşen 6 yaşındaki bir çocuğun böbreğiyle yeniden yaşama tutundu. Kendisine nakledilen böbreğin bir çocuğa ait olduğunu öğrenen Medine Erat, gözyaşlarını tutamadı.
'TELEFONLARIMIZIN ÇEKMEDİĞİNİ KAYIT YAPILIRKEN BELİRTMİŞTİK'
Eşinin Hisarçandır'da bir sitede güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, biri 6 diğeri 12 yaşında iki kız çocuğu bulunduğunu belirten Medine Erat, bulundukları yerde telefonların çekmediğini ve zaman zaman bu konuda sıkıntı yaşadıklarını belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Telefonların çekmediğini organ nakli bekleme listesine kaydım yapılırken belirtmiştik. Çağrıları gören eşim bana böbrek bulunduğunu söyledi. İnanamadım. Eşim bana hazırlanmamı söyledi. Sevinçten kendimi kaybettim. Çocuklarımı apar topar uykularından uyandırdım, pijamayla bir teyzemiz var ona bıraktık ve hemen Antalya'ya hastaneye geldik. Sabaha kadar tahliller devam etti. Sabah ameliyata alındım."
'BABAMIN VERMEDİĞİ HAYATI O AİLE VERDİ'
Ameliyata hazırlanırken böbrek nakli olacağına inanamadığını söyleyen Medine Erat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnanamıyordum çünkü benim için büyük bir hayaldi bu. Daha önce babamın böbreği uyumlu olmasına rağmen babam ameliyattan korktuğu için böbrek vermemişti. Bu da beni büyük hayal kırıklığına uğratmıştı. O yüzden çok üzgündüm. Allah'tan umudumu kesmedim hiç. Organları bağışlanan bir çocukmuş. Aileye öncelikle başsağlığı diliyorum. Çok üzgünüm, Allah sabır versin. Çok teşekkürlerimi sunuyorum. Ellerinden öpüyorum. Babamın bana vermediği hayatı o aile bana verdi. Ömrüm boyunca onlara duacı olacağım. Ne kadar güzel, inançlı insanlar ki, şuna inanıyorlar; Veren de Allah alan da. Kendi evlatlarını kaybetmelerine rağmen başkasına hayat verdiler."
'ULAŞAMASAK JANDARMA GETİRTECEKTİK'
Ekiple birlikte ameliyatı gerçekleştiren Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezi Müdürü ve Cerrahi Sorumlusu Doç.Dr. Tuğrul Çakır, yaşanan süreci şöyle anlattı:
"Hastamız için uygun donör bulunmuştu. Ancak Medine hanımın bize bırakmış olduğu telefonlardan kendisine ulaşamadık. Adres kayıtlarını incelediğimizde Hisarçandır'da oturduğunu gördük. Yaklaşık 800 metre rakımda, Antalya'ya 35 km uzaklıkta bir dağ köyüydü. Hastaya ulaşmaya çalışmamıza rağmen telefonunun sürekli ulaşılamaz olması üzerine jandarmadan yardım almayı önerdim. Fakat hastamız daha sonra telefonun çektiği uygun bir mevkide, kendisine bıraktığımız çağrıları ve sesli mesajları görüp bize döndü. Kendisini Antalya'ya davet ederek nakli gerçekleştirdik. Listemizdeki tek uygun hasta Medine hanımdı ve 20 dakika boyunca belki 100 kez aradık. Başarılı bir nakil oldu. Hastamızı taburcu etmeye hazırlanıyoruz. Sağlıklı uzun yıllar temenni ediyoruz."
Uzman Doktor Üstün Yılmaz ise Medine Erat'ın son dönem kronik böbrek yetmezliği hastası olduğunu belirterek, nefrit kaynaklı kronik böbrek yetmezliği gelişen hastanın iki yıldır diyalize girdiğini belirtti. Hastanın böbrek naklinden sonra artık istediği kadar su içebileceğini ve idrarın normal değerlerde olduğunu kaydeden Uzman Dr. Yılmaz, taburcu olmaya hazırlandığını söyledi.
Görüntü Dökümü
------------------------------------
Medine Erat görüntü
Hemşire müdahale
Röp: Doç.Dr. Tuğrul Çakır,
Röp: Uzman Doktor Üstün Yılmaz
Röp: Medine Erat
Detay görüntüler
654 MB//// (HD)
Haber: Selma KUNAR- Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)
=======================================================
5)ANADOLU'NUN EN ESKİ CAMİLERİNDEN GARİPLER CAMİSİ TARİHE MEYDAN OKUYOR
TOKAT Fatihi Melik Danişment Ahmet Gazi tarafından 1080-1090 yıllarında inşa edildiği bilinen Garipler Camisi, 1071 Malazgirt Zaferinden sonra yapılan Anadolu'daki en eski camilerden biri olarak biliniyor. En son 2008 yılında onarımdan geçirilen cami yaklaşık 900 yıldır cemaatini ağırlıyor. Danişment Ahmet Gazi tarafından 1080-1090 yılları arasında yaptırılan ve kent merkezinde Pazarcık Mahallesi'nde yer alan Garipler Camisi, tarihi ve mimarisiyle dikkat çekiyor. Türkler'in Anadolu'yu fethinden sonra yapılan ilk Türk camilerinden biri olma özelliği bulunan Garipler Camisi, yaklaşık 900 yıldır vatandaşların hizmetine açık bulunuyor. Danışment Melikgazi Camisi olarak da bilinen camiye minaresindeki yeşil sırlı tuğlalardan dolayı halk arasında Yeşil Minareli Cami olarak da anılıyor. Ancak sonradan neden Garipler Camisi ismi verildiği ise bilinmiyor. Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü Şube Müdürü Mehmet Aykun, Garipler Camisinin Anadoludaki Türk camilerinin ilk örneklerinden biri olduğunu söyledi. Türklerin Orta Asya'daki mimariyi buraya taşıdıklarını anlatan Aykun, "Camimizin bir benzeri de Semerkant ile Buhara arasında şimdi Özbekistan sınırları içerisinde Degaron adlı şehirde bulunan Degaron Camisi'dir. Anadolu'da yapılmış ilk cami olmasından dolayı son derece önemlidir" dedi.
KİTABESİ MİHRAPTA YER ALIYOR
Caminin mihrabının 1333 yılında dönemin ustalarından Muhammet oğlu Resul tarafından yapıldığını söyleyen Aykun şöyle dedi:
"Yapı olarak camilerde gördüğümüz mihrap şemasına uygun. Ancak bunun özelliği çevresinde mermer taş üzerine ayet yazılı olmasıdır. Al-i İmran süresinin 18'nci ve 19'ncu ayetinin ilk bölümü yazılmış. Bu bakımdan da Selçuklu, Danişmendli, Osmanlı dönemlerin de bu özelliği ile dikkat çekmekte ve nadir eserlerden birisidir. Mihraplarda üst kısımlarına yazılar yazılıyordu. Ama o tarihlerde kuşak olarak yazılması ilk örneklerden bir tanesidir. 1071 yılda Malazgirt zaferinden sonra Alparslan güvendiği komutanları Anadolu'nun fethine yönlendiriyor. Örneğin Erzurum bölgesine Saltuk Beyi, Diyarbakır, Elazığ bölgesine Artuk Beyi, Sivas, Malatya, Tokat bölgesine ise Danişment Melih Ahmet Gazi'yi gönderiyor. Sivas'tan başlıyor, 1073 yılında da Tokat'ı fetih ediyor. Bu bölgede Danişmendli beyliğini kuruyor. Kurduktan sonra bu camiyi inşaa ettiriyor."En son 2008 yılında restorasyonu yapılan cami, cemaatini ağırlamaya devam ediyor.
Görüntü Dökümü:
-------------------------(ÖZEL-HD)
-Cami dışından görüntüler
-İçinden görüntü
-Mihrabının görüntüsü
-Şube Müdürünün konuşmaları
-Camide namaz kılanlar
-Cemaatle röportaj
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,
(534 mb)
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?