Pamukkale yolunu bu kez duvar örerek kapattılar: 15 gözaltı
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Denizli'deki Pamukkale'ye ulaşımı sağlayan karayolunun kendilerine ait olduğu iddia edip, daha önce iki kez plastik kasalarla yolu kapatan vatandaşlar, bu kez briket tuğlalarla duvar ördü. Jandarma ekipleri yolu kapatan tuğlaları kaldırırken, eylemi gerçekleştiren 15 kişiyi gözaltına aldı.
Pamukkkale ilçesinin Pamukkale Mahallesi girişindeki karayolunun üzerinden geçtiği 4 bin 600 metrekarelik arazide hak sahibi olduklarını iddia eden bir grup vatandaş, daha önce iki kez karayoluna plastik kasalar koyup, şerit çekti. Yolu ulaşıma kapan vatandaşlar, 'Tapulu özel mülkiyettir, girilmez' yazısı astı. Karayolunun geçtiği arazinin tapulu malları olduğunu iddia eden grup, haklarının verilmesini istedi. Yapılan eylemler, jandarmanın uyarılarıyla son buldu. Herhangi bir gözaltı olmadı. Hak sahibi olduğunu söyleyen topluluk, bu sabah yine eyleme geçti. Bu kez briket tuğlalarla karayoluna gelen topluluk, karayolunu geliş ve gidiş olarak briket tuğlalarla duvar örüp ulaşıma kapadı. Durumu öğrenince olay yerine giden jandarma ekipleri, yolu kapatan 5'i kadın 15 kişiyi gözaltına aldı. Jandarma araçlarına bindirilen 15 kişi, karakola götürüldü. Jandarma ekipleri, karayolundaki tuğlaları yol kenarına taşıdıktan sonra yolu ulaşıma açtı.
Görüntü Dökümü
-------------
Jandarmaların yoldaki tuğlaları taşıması
Gözaltına alınan bir kadının jandarma aracına bindirilmesi
Yoldan ve tuğlalardan görüntüler
Jandarmalardan görüntü
Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN/DENİZLİ,
==================
"Aşırı sıcaklar narenciyeye rekolte kaybına neden olacak"
Türkiye'nin narenciye ihtiyacının 3'te birinin karşılandığı Adana'da Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, nisan ayında 5 gün boyunca yaklaşık 50 dereceyi bulan sıcaklar yüzünden çiçekten meyveye dönüşen küçük tanelerin aşırı dökülmesi nedeniyle ciddi rekolte kaybı beklediklerini söyledi.
Toplam 470 bin dönüm alanda ekimi yapılan portakal, mandalina, limon ve greyfurt ürünleriyle Türkiye'nin narenciye ihtiyacının 3'te birini karşılayan Adana'da düzensiz geçen mevsim şartları, üreticiyi tedirgin etti. Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, narenciye ürünleri için çok şiddetli geçmeyen kış mevsiminin çiçeklenme ve dölleme açısından faydalı olduğunu fakat Nisan ayında beklenmedik aşırı sıcakların çiçekten meyveye dönen tanelerde döküme neden olduğunu kaydetti.
İHRACATTA BÜYÜK SIKINTILAR YAŞANACAK
Cahit İncefikir, çiftçilerin yüksek rekolte beklerken Nisan ayında 5 gün boyunca yaşanan güneş altında 50 dereceyi bulan sıcaklar nedeniyle zor günlere hazırlandığına vurgu yaparak şunları söyledi:
"Bu aşırı sıcaklar nedeniyle çiçekten meyveye dönüşen ve henüz belirli bir güce ulaşmayan tanelerde aşırı miktarda dökümler yaşandı. Bu meyveler sıcaklara dayanamadı. Erkenci portakallarda, sonrasındaki enterdonat limonda ve mandalina çeşitlerinde büyük dökümler çiftçilere zarar verdi. İhracatçılar işçi masrafını kurtarmayacağı düşüncesiyle tarlaya bile girmekten çekiniyor. İhracatta da büyük sıkıntılar yaşanabileceğini öngörüyoruz. Hatay'ın Samandağ ilçesinden başlayarak Akdeniz havzasında Adana'ya kadar ciddi sıkıntılar var ve bunlar ciddi rekolte kaybına neden olacak. Ağaçları incelediğimizde felaketin izlerini rahatça görebiliyoruz. Her bir ağaçta 4-5 tane meyve varsa bunların toplanmasına bile gerek yok."
Görüntü Dökümü
-------
-Narenciye bahçesinden drone görüntüleri
-Cahit İncefikir ile röp.
-Yerdeki hastalıklı narenciyeler
-Genel ve detaylar
SÜRE: 03'40" BOYUT: 407 MB
Haber: Nuri PİR-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,
=====================
İş insanına silahlı saldırının ardından eski sevgili çıktı
Mersin'de, iş insanı S.S.'ye düzenlenen silahlı saldırının ardından eski sevgili çıktı. S.S.'nin birlikte yaşadığı yabancı uyruklu kadının eski sevgilisi tarafından parayla tutuldukları belirlenen 3 saldırgan gözaltına alınıp, tutuklandı.
Olay, 30 Mayıs günü Mezitli ilçesi İsmet İnönü Bulvarı üzerinde meydana geldi. İş insanı S.S.(59), motosikletli 2 kişinin silahlı saldırısına uğradı. Saldırıda S.S. ile beraberinde bulunan H.B. yaralanırken, saldırganlar kaçtı. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, başlattıkları araştırmada saldırının iş insanının birlikte yaşadığı yabancı uyruklu kadın arkadaşı Ş.H.'nin eski erkek arkadaşı tarafından kiralanan M.B., A.T. ve A.E. tarafından gerçekleştirildiğini belirledi. Polis düzenlediği operasyonla saldırganları suç aleti tabancayla yakaladı. Sorgularının ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Görüntü Dökümü
----------
Olay anına ilişkin güvenlik kamera görüntüsü
Emniyet Müdürlüğü'nün genel görüntüsü
Müdürlük girişinin görüntüleri
Zanlıların emniyetten çıkarılıp polis aracına bindirilmeleri
Polis araçlarının emniyetten ayrılması
SÜRE: 01'40" BOYUT: 181
Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ/MERSİN,
===================
Kızılırmak'ta rafting keyfi
Sivas Doğa Sporları Arama ve Kurtarma Kulübü (SİVDAK) ve İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) işbirliği ile Kızılırmak'ta rafting yapıldı.
Sivas Kongresi'nin 100'üncü Yılı etkinlikleri kapsamında Sivas Valiliği öncülüğünde Sivas Doğa Sporları ve Arama Kurtarma Kulübü (SİVDAK) tarafından Kızıldağ'dan doğan ve Türkiye'nin en uzun nehri olan Kızılırmak'ta rafting rotası oluşturuldu. İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) işbirliği ile oluşturulan rafting rotasında Müslümabad ve Sedille köyleri arasındaki etabın rafting için uygun olduğuna karar verildi. Yapılan çalışma sonrası Kızılırmak üzerinde rafting yapıldı. Rafting rotasının oluşturulmasıyla bölgenin kısa sürede turizme kazandırılması hedefleniyor.
Etkinlikle ilgili açıklama yapan AFAD İl Müdürü Nazif Ekici, "Parkur rafting için elverişli olursa ilimiz açısından gerçekten güzel bir kazanım olacak. İnşallah umduğumuz gibi çıkar" dedi.
SİVDAK Yönetici Mehmet Baysal ise, "Yaklaşık 2,5 saatlik bir parkur, güzel bir parkur. Birkaç yerde zorluk var. İki-üç ay boyunca rafting yapılabilecek bir parkur. Darende'daki Tohma Çayı'ndan daha iyi bir parkur ve manzarası güzel. Güzel bir etkinlik düzenlenerek inşallah turizme kazandırılır" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
--------------
-Grubun görnütüsü
-Nehirde rafting yapılması
-Konuşmalar
(527 mb)
Haber: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS
========================
Soma'daki faciada ölen madencilerin çocukları babalarının mezarlıklarını ziyaret etti
Manisa'nın Soma ilçesinde 5 yıl önce yaşanan faciada ölen 301 madencinin çocukları, bu 'Babalar Günü'nü de buruk geçirdi. Ölen madencilerin çocukları, babalarının kabirlerini ziyaret ederek dua edip, karanfil bıraktı. Babası öldüğünde 6 yaşında olan Şirin Yıldırım (11), "Sokakta görüyorum, çocuklar babasına sarılıyor. Benim sarılacak babam yok. Kokusunu çekeceğim bir babam yok" dedi.
Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde yaşanan 301 madencinin hayatını kaybettiği Türkiye'yi yasa boğan facianın ardından beş yıldır çocukları her Babalar Günü'ne buruk giriyor. Madende ölenler arasında İzmir'in Kınık ilçesinin kırsal Elmadere Mahallesi'nden 11 madenci de vardı. Mahallede yetim kalan 23 çocuktan bazıları, babalarının kabirlerini ziyaret ederek, dua etti. Madenci şehidi İlkay Yıldırım'ın çocukları Sevcan Yıldırım (12) ile Sercan Yıldırım (11), İlkay Yıldırım'ın amcasını oğlu yine madenci şehidi olan Doğan Yıldırım'ın çocukları Şirin Yıldırım (11), Hüseyin Yıldırım (9) ve Ceyhun Yıldırım (6), babalarının Elmadere Maden Şehitliği'ndeki mezarları başına giderek, Babalar Günü'nü kutladı. Babalarının mezarlarına karanfil bırakarak, minik ellerini semaya açıp dua etti.
'BABAM ŞİMDİ ÇIKIP GELSE DÜNYALAR BENİM OLUR'
Madenci İlkay Yıldırım'ın çocuğu Sevcan Yıldırım, "Babamı çok seviyordum. Öldüğünde küçüktüm. Tam anlayamamıştım. Şimdi her geçen gün acısını daha iyi anlıyorum. Onu hiç unutmayacağım. Madenin patronu Can Gürkan'ın çocukları bugün babasının yanında boynuna sarılıyor. Ama biz babamızın mezarının başındayız. Babam bugün madenden çıkıp gelse ona 'hoş geldin', der, boynuna sarılırdım. Çünkü 5 yıldan beri babamı hiç görmüyorum. Babam şimdi karşıma çıksa, 'Ben ölmedim' dese dünyalar benim olur" dedi. İlkay Yıldırım'ın bir diğer çocuğu Sercan Yıldırım ise "Babam yanımda olsaydı eğer onu hiç üzmezdim. Onunla çok iyi günler geçirirdik. Benim babam suçsuz yere öldü. Babam öldüğü için çok üzülüyorum. Türkiye'deki adaletin yerini bulmasını istiyorum" dedi.
'BENİM SARILACAK BİR BABAM YOK'
Doğan Yıldırım'ın çocuklarından Şirin Yıldırım, sokakta babasına sarılan çocukları görünce çok üzüldüğünü belirterek, "Babamı kaybettiğimde 6 yaşındaydım. Neden böyle oldu bilmiyorum. Babam çok iyi birisiydi. Bizi çok severdi. Bizim çektiğimiz acıyı kimse bilemez. Çünkü bizim babamız yok, öldü. Sokakta görüyorum, çocuklar babasına sarılıyor. Benim sarılacak babam yok. Kokusunu çekeceğim bir babam yok. Babamı çok özledim ve onu çok seviyorum. Babalar Günü'nde onun mezarına gidiyoruz. Ona karanfil bıraktık. Mezarının üstündeki toprağı sevmekle yetindik. Dua ettik" dedi.
Doğan Yıldırım'ın bir diğer çocuğu Hüseyin Yıldırım ise, babası öldüğünde 4 yaşında olduğunu dile getirerek, "Babam öldüğünde çok küçükmüşüm. Şimdilerde öğrendim bir patlama olmuş. Kaçabilen kaçmış ama babam kaçamamış. Kader işte. Keşke babam burada olsaydı da ona sıkıca sarılsaydım" dedi.
Görüntü Dökümü
----------
-Elmadere Maden Şehitliği'nden genel görüntü
-Çocukların babalarının mezarlarını ziyareti
-Çocukların dua etmeleri
-Sevcan Yıldırım ve Sercan Yıldırım röp.
-Şirin Yıldırım ve Hüseyin Yıldırım röp.
-Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Cemil SEVAL/ KINIK (İzmir),
======================
12 yılda 30 bin kişiyi evlendiren memurun en duygusal nikahı
SİVAS'ta 12 yıldır nikah memurluğu yapan ve bugüne kadar 30 bin çiftin nikahını kıyan Muzaffer Güner (59) mesleğin en duygusal gününü yaşadı. Güner, öğretmenlik yapan kızı Müzeyyen Güner'in (27) nikahını de kendisi kıydı.
Sivas'ta yaşayan evli 3 çocuk babası Muzaffer Güner, 2007 yılından itibaren belediye bünyesinde nikah memuru olarak görev aldı. 12 yılda 30 bin çiftin nikahını kıyan Güner, mesleğinin en zor gününü yaşadı. Güner, Başöğretmen Ortaokulunda rehber öğretmen olarak görev yapan kızı Müzeyyen Güner ile nişanlısı özel harekat polisi Bahadır Yalçın (27) nikahını da kendisi kıydı. Kızı Güner'e, 'Bahadır Yalçın ile evlenmek istiyor musun' diye sorarken zorlanan Güner, mutluluğu ve hüznü bir arada yaşadı.
Bugüne kadar binlerce çifti evlendirdiğini belirten Güner, "Sivas'ta 12 yıldır nikah memurluğu yapmaktayım. Binlerce çiftimizi evlendirdik. 12 senede 30 bin çift evlendirmiş oluyorum. Bu evlenen çiftlere sağlık, sıhhat ve mutluluklar diliyorum. O çiftlerimizi biz evlendirirken bu arada çocuklarımız büyümüş, bizim haberimiz olmamış ve sıra bize geldi. Evlatlarımızın bu mutlu gününde nikahı kıymak bizlere nasip oldu. Örf ve adetlerimizde kızlarımızı verdiğimiz zaman aileler biraz hüzünlü olur. Bu hüzün mutlu bir hüzün oluyor. Biraz hüzünlüyüz ama hem oğlumuz oldu hem de bir aile olduk" dedi.
Kızı Müzeyyen Güner ise babasının bugüne kadar birçok kişiyi evlendirdiğini belirterek, "Bana gelen sorular arasındaydı 'nikahınızı baban mı kıyacak' diye. Nasip bugüneymiş, sorulan soruların cevabı gerçekleşmiş oldu. Güzel bir anı oldu bizim için. Hem biraz duygusal hem de heyecanlı oldu" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-Nikah salonundan görüntüler
-Güner'in kızı ve damadının nikahını kıyması
-Yaşadığı duygusal anlar
-Konuşmaları
(603 mb)
Haber-Kamera: Uğur YİĞİT/SİVAS
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?