Eşi ve kayınpederini hediye aldığı ayakkabı değiştirilmek istenince öldürmüş
Adana'da eşini ve kayınpederini öldürüp, kayınvalidesini ağır yaralayan astsubay Ertuğrul Güçlü'nün (22) hediye aldığı ayakkabının beğenilmeyip, değiştirilmek istenmesi nedeniyle çıkan tartışmada tabancasını ateşlediği ortaya çıktı.
Geçen 9 Temmuz akşamı Seyhan ilçesi 2000 Evler Mahallesi 76010 Sokak'ta meydana gelen olayda Ertuğrul Güçlü, kayınpederi Cemal Ünlükıraner'in (58) evinde olan eşi Büşra Güçlü (21) yanına gitti. İddiaya göre, astsubay Ertuğrul Güçlü, 4 aylık eşine yorgun olduğunu ve eve gitmek istediğini söyledi. Büşra Güçlü ise, eşine, babasına hediye olarak aldığı ayakkabının beğenilmediğini, değiştirmeye gitmek istediklerini belirtti. Astsubay Güçlü, bu isteğe karşı çıkınca çift arasında tartışma çıktı.
Bu sırada odaya giren kayınpeder Cemal Ünlükıraner, Güçlü'yü kızına bağırmaması konusunda uyardı. Astsubay Güçlü, daha önce de kayınvalidesi Sultan Ünlükıraner'e (52) aldığı hediyelerin beğenilmeyip, değiştirildiğini belirterek, evin balkonuna çıktı.
BALKONDAN GELİP MERMİ YAĞDIRDI
Güçlü, kısa süre sonra odaya dönüp, tabancasını eşine, kayınpederine ve kayınvalidesine ateşledi. Büşra Güçlü, babası Cemal Ünlükıraner ve annesi Sultan Ünlükıraner, ağır yaralandı.
Silah seslerini duyan komşularının haber vermesi üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.
Hastaneye kaldırılan Cemal Ünlükıraner ve Büşra Güçlü, hayatlarını kaybetti. Polis ekiplerince gözaltına alınan astsubay Güçlü, sevk edildiği adliyede nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Olayda ağır yaralanan kayınvalide Sultan Ülnükıraner'in hastanedeki tedavisi devam ediyor.
Görüntü Dökümü
------------------------
**ARŞİV**
Çiftin düğün videosu
Apartmandan görüntüler
Yaralı annenin sedye ile ambulansa taşınması
Ambulansın gidişi
Olay yerindeki polis ekipleri
Olay yeri inceleme ekibinin görüntüsü
Sağlık fotoğrafları
Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA,
=========================
Cezaevi firarisinin otomobille çarptığı polis ve çocuk yaralandı
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde, cinayet suçundan yattığı cezaevinden firar eden Hasan Aslan, uygulamadan kaçarken otomobiliyle önce polis memuruna, ardından da Dicle Arslan'a (6) çarptı. Yaralanan polis memuru ile Dicle Arslan, hastanede tedaviye alındı.
Olay, dün ilçeye bağlı Lefkoşa Caddesi'nde meydana geldi. Polis ekipleri tarafından oluşturulan kontrol noktasında, ekipler şüphe üzerine 21 AAD 235 plakalı otomobili durdurmak istedi. Polisin 'dur' ikazına uymayan sürücü, otomobiliyle bir polis memurunun ayağının üzerinden geçerek yoluna devam etti. Polis ekipleri de peşine düştü. Yaşanan kovalamaca sırasında 598'inci sokağa giren otomobil evinin önünde oynayan Dicle Arslan'a çarptı. Şüpheli gözaltına alınırken, yaralı polis memuru ile Dicle Arslan çağırılan ambulanslarla hastaneye kaldırıldı.
CİNAYETTEN ARANDIĞI ORTAYA ÇIKTI
Yapılan kimlik kontrolünde şüphelinin, cinayet suçundan hakkında 17 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan ve cezaevinden firar ettiği saptanan Hasan Aslan olduğu belirlendi. Aslan'ın aracında ise alkol ve uyuşturucu ele geçirildi.
Emniyete götürülen Aslan, polise verdiği ifadesinde kendisinin değil, Dicle Arslan'a gelip arabasına çarptığını öne sürdü. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Aslan, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Aslan'a ayrıca trafik polisleri tarafından ehliyetsiz araç kullanma ve araçta alkol ve uyuşturucu bulundurma suçundan da 10 bin 548 TL para cezası kesildi.
Görüntü Dökümü
--------
Hastaneden detay
Olay yerinde çekilmiş fotoğraflar
Haber-Kamera: Emrah KIZIL/DİYARBAKIR,
=============================
Gezgin arıcıların tercihi Akdağ
Afyonkarahisar ve Denizli sınırlarında yer alan Akdağ, gezgin arıcıların yeri oldu. Nisan ve ağustos döneminde kovanlarıyla Akdağ'da konaklayan arıcılar, bölgenin çok verimli olduğunu söyledi.
Afyonkarahisar ve Denizli sınırlarında bulunan 2446 rakımlı Akdağ, bitki çeşitliliğiyle nisan ve ağustos aylarında gezgin arıcıların uğrak yeri haline geldi. Arı popülasyonunu artırmanın yanı sıra çiçek balı, polen üretimi, arı zehri ve propolis elde edilmesi için tercih edilen bölgeye nisan ayı başında yerleşen gezgin arıcılar, ağustos ayı sonuna kadar bölgede kalıyor.
Muğla'nın Milas ilçesinden gelen Erol Sanlı (25), küçüklüğünden beri arıcılıkla uğraştığını belirterek, "Nisan ayının 1'inden itibaren gurbete çıkıyoruz. Önce Denizli'nin Çivril ilçesine gidiyoruz. Daha sonra Sandıklı İlçesi'ne bağlı Sorkun Köyü'nden Akdağ'a geliyoruz. Akdağ'ı tercih etmemizdeki sebep burasının biraz soğuk olması sayesinde polen ve propoliste verimli geçmesi. Arı üşüdüğü için polen ve propolis alması kolay oluyor. Ayrıca bitki çeşitliliği bakımından da verimli bölge" dedi.
Arıcı Hayri Koru da "Akdağ'a arıcı arkadaşlar polen toplamak için, arı zehri almak için geliyor. Burada fazla hayvan olmadığı için arıcılar burayı tercih ediyor. Polenini topluyor. Zehrini alıyor. Gayet güzel ve verimli bir bölge" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Akdağ Kocayayla tabelasından görüntü
Akdağ'dan drone görüntüsü
Akdağ'da yer alan arı kovanları görüntüsü
Erol Sanlı'nın arı kovanlarının bulunduğu bölgede çalışmalarından görüntü
RÖP 1: Erol Sanlı (arıcı)
Arıcı Hayri Koru, Akdağ'da arı kovanlarının bulunduğu bölgede gezinirken görüntü
RÖP 2: Hayri Koru (arıcı)
Arıcılar Akdağ'da bulunan arı kovanları ile görüntü
HABER- KAMERA: Ahmet DAĞLI/SANDIKLI (Afyonkarahisar),
=============================
Otomobil otobüse çarptı: 2 yaralı
Antalya'nın Gazipaşa ilçesinde otomobilin park halindeki otobüse çarptığı kazada 2 kişi yaralandı.
Kaza, dün sabah saatlerinde D400 karayolunun Kahyalar Mahallesi Haçbel mevkiinde meydana geldi. Mehmet Karapınar'ın (23) kullandığı 07 HN 028 plakalı otomobil, iddiaya göre bozulduğu için yol kenarında park halinde duran 07 C 32704 plakalı otobüse arkadan çarptı. Çarpmanın şiddetiyle otomobilin hurdaya döndüğü kazada Mehmet Karapınar ile aynı araçta bulunan Mehmet Çelik (60) yaralandı.
Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralılara ilk müdahale olay yerinde yapıldı. Ambulansla Gazipaşa Devlet Hastanesi'ne götürülen yaralılar tedaviye alındı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Olay yerinden görüntü
Kazaya karışan araçlardan görüntü
HABER- KAMERA: Yücel BULUT/GAZİPAŞA,
===================
Adana'da uyuşturucu operasyonu
Adana'da polis, şüphe üzerinde durdurduğu otomobilde yaptığı aramada 6 kilo 275 gram toz esrar ele geçirdi.
İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Tarsus-Adana- Gaziantep (TAG) Otoyolu'nda şüphelendiği bir otomobili durdurdu. Polis, araçta hassas burunlu dedektör köpek 'Marco' ile arama yaptı. Aracın bagajındaki yedek lastik bölümüne gizlenen 15 paket içinde toplam 6 kilo 275 gram toz esrar ele geçirildi. Otomobil içinde bulunan Suriyeli Ahmet B. Abdülhamit H. ve Muhammet H. gözaltına alındı. Emniyete götürülen şüpheliler birbirlerini suçladı. İşlemleri tamamlanan şüpheliler sorgularının ardından çıkarıldıkları nöbetçi mahkeceme tutuklandı
Görüntü Dökümü
----------
-Polis köpeğinin araçta arama yapması
-Lastiğin içinde bulunan narkotik madde
-Bulunan narkotik maddenin fotoğrafları
-Zanlıların adli tıp birimine getirilmesi
-Adli tıp tabela
Süre: 01'14" Boyut: 137 MB
Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,
===================
700 derece sıcaklıkta 49 yıldır demir dövüyor
Adıyaman'da, demirci ustası Mustafa Uyan (70), 49 yıldır 700 dereceyi bulan sıcaklıkta demir dövüp, kazma ve kürek yaparak geçimini sağlıyor.
Sıcaklıklarının 40 dereceyi bulduğu kentte, baba mesleğini devam ettiren 5 çocuk babası Mustafa Uyan, halen çekiç, örs ve körük kullanarak demir dövüyor. Ocak sıcaklığının 700 dereceyi aştığı tezgahta 49 yıldır dövdüğü demire şekil veren Uyan, yaptığı kazma, kürek, murç gibi eşyaları satarak geçimini sağlıyor. İşini severek yaptığını ifade eden Uyan, demircilik mesleğinin gelişen teknoloji ile tarihe karışmaya başladığını ve iş yerinde çalıştıracak çırak bulamadıklarını belirtti.
Baba mesleği olan demirciliğin eskiden çok popüler olduğunu söyleyen Uyan, "Eskinden köyden gelen vatandaşların ilk geldikleri yer bizim dükkanımız oluyordu. Kürek, kazma işlerini biz yapıyorduk. Ama bugün her şey makineleşti, demircilik mesleğinde eleman bulamadığımızdan dolayı bunun acısını çekiyoruz. Zaten eleman yetişmiyor. Bizler de istediğimiz şekilde eleman bulamıyoruz. Eskiden dükkanlarımızda en az 4 çalışanımız olurdu. Şimdilerde talep olmayınca bu mesleklerimiz yok olmaya başladı. Teknoloji de ilerleyince bizim mesleğimiz gerilemeye başladı" dedi.
Oturakçı Pazarı'ndaki tek demirci ustasının kendisi olduğunu söyleyen Uyan, şöyle konuştu:
"Eskiden Oturakçı Pazarı'nda daha fazla demirci vardı. Şimdi yok, ben bu işte tek ustayım. Eğer çırak yetişmezse, ben de bir süre sonra dükkanı kapatmak zorunda kalacağım. Çocuklarım zaten kendi işini yapıyor. Ben de 49 yıldır bu işi yapıyorum, bakalım daha kaç yıl yapabileceğim. Sıcakta çalışmaya alıştık, yaz aylarında 700 derece sıcaklıkta çalışıyoruz. Demircilik, bilek gücü ile icra edilen zarafet, dikkat ve titizlik isteyen bir zanaat. Ham demiri elimize alıp, ocağa sokup, örsün üstüne koyduğumuzda çekiç ile istenilen, ihtiyaç olan her şeyi yapıyoruz. İnsanlarımızın çoğunluğu demircinin ne yaptığını dahi bilmiyor. Ancak çok darda kaldıkları zaman geliyorlar."
Görüntü Dökümü
---------
-Demirciler Pazarı'nda esnaflar
- Mustafa Uyar ile röp.
-Uyar'ın 700 derece sıcaklıkta kazma, kürek yapması
-Uyar'ın ocakta demiri eritmesi
-Uyar demire şekil vermesi
-Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 290 MB
Haber-Kamera: Sercan SAKAR-ADIYAMAN-DHA)
==================
Uyuşturucu baronu, örgüt yöneticisini ayağından vurmuş
Türkiye'de tek seferde ele geçirilen en yüksek miktarda uyuşturucu olan, 100 milyon TL değerindeki 1 ton 535 kilogram eroinin ele geçirildiği operasyonla çökertilen suç örgütünün yöneticilerinden Mahmut Mısır, itirafçı oldu. Suç örgütünün İran'daki işlerini yürüten 'Ateş' kod adlı Mısır, Erzurum 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne açılan davanın iddianamesinde yer verilen itiraflarında uyuşturucu yüklü TIR'ın gümrükte güvenliğe takılması nedeniyle suç örgütü lideri Mehmet Zeki Fidan tarafından ayağından vurulduğunu anlattı.
Erzurum'un Aziziye ilçesinde 25 Ocak günü florit madeni yüklü TIR'ın dorsesinde 17 çuval içinde 25 bin 834 taş parçası şekli verilmiş 1 ton 535 kilo eroin ele geçirildi. Türkiye'de tek seferde ele geçirilen en yüksek miktar olan, 100 milyon TL değerindeki uyuşturucuyla bağlantılı 8 şüpheli, İstanbul'da yapılan film gibi operasyonla yakalandı.
Erzurum'a getirilen şüpheliler, sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Aralarında 'Dutifoalbar' ve 'Dayı' kod adlı Mehmet Zeki Fidan'ın da bulunduğu 7 şüpheli tutuklanarak, cezaevine koyuldu.
8 ŞÜPHELİYE 1314 YIL HAPİS İSTENDİ
Cumhuriyet Savcısı Melih Yıldırım, soruşturma sonunda iddianameyi tamamlayarak, 7'si tutuklu 8 şüpheli hakkında Erzurum 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. iddianamede, 'uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üye olma' suçlarından örgüt lideri Mehmet Zeki Fidan ile yöneticiler Saruhan Öztürk, Ali Yıldırım ve Mahmut Mısır'ın 166 yıl 6'şar ay, örgüt üyeleri Hacı Karahan, Erdal Ergi, Ahmet Özdemir ile tutuksuz Mazlum Özdemir'in 162'şer yıl olmak üzere toplam 1314 yıl hapisleri istendi.
EROİNLERİN MADENE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ İÇİN TÜRKİYE'DEN 2 KİŞİ GİTMİŞ
İran'dan uyuşturucuyu temin edip, eroin yüklü TIR'ların 2 ülke gümrüğünden sorunsuz geçmesi için gerekli ödemeleri ve ayarlamaları yaptığı tespit edilen örgüt yöneticisi 'Ateş' kod adlı Mahmut Mısır, iddianamede itirafçı oldu. Mısır, örgüt ile ilgili detaylı bilgiler verdiği ifadesinde şöyle konuştu:
"Daha önce ticaret ile uğraştım. İşler kötüye gidince firmalarımı kapatıp, İran'da madencilik işine girdim. Florit denilen ve demir çelik sektöründe kullanılan madenin çıkartılması ve satışıyla ilgili çalışmaya başladım. Ali Yıldırım'ı 15 yıldır tanıyorum. Ali, İran'da depo kurdu. Benden ve piyasadan üç TIR dolusu florit madeni alıp, depoya yığdı. 2017 yılında bir gün habersiz Ali'ye ait depoya gittim. İçeri girdiğimde Ali, 'Muhtar' denilen Enver isimli şahıs ile Türkiye'den getirildiklerini öğrendiğim, isimlerini bilmediğim iki kişi depodaydı. Kalıp halindeki eroini kırarak, florit madeninin boyutlarına benzer şekilde streç filme sarıyorlardı. Ali ve Muhtar panik yaptı. Beni içeriye davet edip, konuşmak istediklerini söylediler. Konuşmak istemediğimi söyleyip, oradan ayrılmak istedim. Beni zorlayarak, Türkiye'den birileriyle telefonla görüştüreceklerini söylediler. Ali ve Muhtar, uyuşturucunun sahibinin farklı kişi olduğunu, Mehmet Zeki'nin nakliye işiyle uğraştığını, yakalanmaları halinde herkesin başının belaya gireceğini anlattı. Mehmet Zeki Fidan ile telefonda görüştüm. Olayın bildiğim gibi olmadığını, çok büyük bir olay olduğunu, bu nedenle bunun öğrenilmesi halinde kendisi de dahil birçok kişinin başının belaya gireceğini söyleyip, üstü kapalı şekilde beni tehdit etti ve konuşmak için Türkiye'ye çağırdı.
Mehmet Zeki ve Ali, uyuşturucu gördüğümü, olayın duyulması halinde televizyonlarda izlediğim gibi benim veya aile üyelerimin öldürüleceği yönünde tehditte bulundular."
'BUNU SEN İHBAR ETTİN, BUNUN HESABINI VERECEKSİN'
2017 yılında, deniz yoluyla Belçika'ya içerisinde uyuşturucu madde olmayan florit madenini deneme maksatlı gönderdiklerini ifade eden Mısır, itiraflarını şöyle sürdürdü:
"Bu denemeyi yaptıktan sonra, üç TIR dolusu florit madeninden kalan iki TIR malzemenin içine uyuşturucu karıştırıp, gönderdiklerini öğrendim. Depoda gördüğüm gün hazırladıkları maden karışımlı 700 kilo eroini Belçika'ya sevk etmişler. Mehmet Zeki Fidan, uyuşturucunun ihbar üzerine Belçika gümrüğünde yakalandığını söyleyerek, beni 'Bunu sen ihbar ettin, bunun hesabını vereceksin' diye tehdit etti. Mehmet Zeki Fidan'ın kardeşi Can Fidan da Belçika'da uyuşturucu madde işiyle uğraşıyordu. İhbarda bulunmadım ama beni sorumlu tutuyorlardı. Ayrıca Belçika'da böyle bir yakalanma olayının olmadığını öğrendim. Ancak bu kişiler, 10 milyon Euro zarar ettiklerini, bu nedenle TIR'la, Türkiye üzerinden mal göndereceklerini söylediler. Bu sevkiyat yapıldıktan sonra Mehmet Zeki Fidan ve Ali Yıldırım Belçika'ya gitti."
'İLK MERMİ İSABET ETMEDİ'
TIR şoförlerinin uyuşturucudan haberdar olmadığını bildiren Mahmut Mısır, 2018 yılında florit madeni içerisine karıştırılan uyuşturucu taşıyan TIR'ı, Mehmet Zeki Fidan ve Ali Yıldırım'ın Türkiye'ye gönderdiğini söyledi. Mısır, "TIR, bir süre gümrükte takıldı. Bunun üzerine Ali, Ahmet'i aramış, Ahmet de 'bugün yarın çıkacak' diyerek, Ali'yi oyalamış. Ali beni aradı, buluştuk. Dragos'a doğru gittiğimizi fark ettim. Mehmet Zeki Fidan, Dragos'ta oturduğu için ona gittiğimizi anlamıştım. Mehmet Zeki Fidan'ın evine yaklaştığımızda, Ali'ye durmasını söyleyip, araçtan indim. Bu esnada Mehmet Zeki'nin, Almanya plakalı cipiyle geldiğini gördüm. Yanımızda durup, benden arabaya binmemi istedi. Arabaya bindiğim de hakaret ve tehditle karışık bağırmaya başladı. Beni darp etti. Kendimi yola attım. Yanındaki silahını çıkartıp, ateş etmeye başladı. İlk mermi isabet etmedi. İkinci mermi sol ayağımın başparmağından girip, ayağımın arka kısmından çıktı. Bağırmaya başladım. Bir kaç el daha ateş etti. Hiçbiri isabet etmedi. Daha sonra beni arabaya bindirip, bir restorana götürdüler. Ali, Mehmet Zeki ve Yaşar Sanır oturduk. Mehmet Zeki ve Ali, beni tehdit etmeye devam ederek TIR'ı gümrükten çıkarmam ve durumunu öğrenmem için Doğubayazıt'a gitmem gerektiğini söylediler. Beni, Ahmet Özdemir'i tanıdığım için zorladılar. Ayağım alçılı olmasına rağmen İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı'ndan Erzurum'a uçakla gelip, taksiyle Doğubayazıt'a gittim ve Ahmet ile görüştüm. Doğubayazıt'a gittiğimde Ahmet, TIR'ın gümrükten çıktığını ancak florit madeninin analizinin yapılması sebebiyle bekletildiğini, analiz sürecinin yaklaşık bir hafta sürdüğünü söyledi. Ben de TIR'ın fotoğraflarını çekip, Mehmet Zeki Fidan'a gönderdim. Kendisine durumu izah ettim. Erzurum'dan İstanbul'a uçak ile döndüm. 2018 yılı içerisinde yanlış hatırlamıyorsam dört veya beş defa Mehmet Zeki Fidan ve ekibi tarafından Türkiye'ye bu şekilde İran'dan uyuşturucu madde sevkiyatı yapıldı" diye konuştu.
ÖRGÜT ŞEMASI DA YER ALDI
İddianamede, uyuşturucu ticareti yapan suç örgüütünün yönetim şeması da yer aldı. Şemada örgüt yönetcilerinin görev yerleri ve sorumlulukları anlatıldı.
Haber: Hümeyra PARDELİ/ ERZURUM,
=============================
İlyas Yalçıntaş Alanya'da sahneye çıktı
Antalya'nın Alanya ilçesinde hayranlarıyla buluşan İlyas Yalçıntaş birbirinden beğenilen şarkılarıyla Alanyalı müzik severleri coşturdu.
Alanya'nın ünlü eğlence mekanı Illisuon Event Hall'da sahneye çıkan sevilen Türk pop şarkıcısı İlyas Yalçıntaş, konser öncesinde kuliste gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yaklaşık 4 ay önce aynı mekanda sahne aldığını belirten Yalçıntaş, Alanya'yı ve seyircisini çok sevdiğini söyledi. Yalçıntaş, "İkinci kez burada konser vereceğim. Çok güzel bir seyirci var, mekan çok güzel, heyecanlıyım. Az sonra konserimiz var iyi dinlemeler diliyorum. Konserimizde olmayanlara da serzenişte bulunuyorum, keşke gelselermiş" dedi.
YOĞUN TEMPO
Bir gazetecinin yeni çıkan 'Kirli kadeh' şarkısının çok beğenildiğini sorması üzerine Yalçıntaş, "Öyle rekor falan kırmadı da, şöyle söyleyeyim; ben kendi istediğim müziği yapmak istedim sadece. Birkaç değişik soundlarda bir şey denemek istedim. Onları yapıyorum. Şarkıyı anlayan, dinleyen dinleyicilerime çok teşekkür ediyorum. Konserlerimiz çok yoğun, her bölgede konserlerle sevenlerimize ulaşmaya çalışıyoruz. Konserler de görüşmek üzere" diye konuştu.
HAYRANLARINI COŞTURDU
Ardından alkışlar arasında sahneye çıkan İlyas Yalçıntaş konserine sevilen şarkısı 'İçimdeki duman' ile başladı. Mekanı dolduran müzik severlere arka arkaya sevilen şarkılarını seslendiren Yalçıntaş, kendi parçalarının yanı sıra başka pop şarkıları da söyledi. Hayranlarından sık sık şarkıya katılmalarını isteyen ve bol alkış alan Yalçıntaş yaklaşık 2 saat sahnede kaldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Konserden genel ve detay görüntüler
İlyas Yalçıntaş röportajı
HABER- KAMERA: Engin ANAK/ALANYA,
=============================
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 6 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?