Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda konuşan Erdoğan, Türk-Kürt kardeşliğini savunarak marjinal akımların bu muhabbeti sorgulayamayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda muhtarlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Kürt meselesine değinerek Türk-Kürt kardeşliğini savundu. "Türklerle Kürtlerin kardeşliği sıradan bir kardeşlik değildir" diyen Erdoğan, Türk-Kürt sorununun artık geçerliliğini yitirdiğini söyledi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle;
"Nice Nevruz'u, nice baharı acılarla yaşadık. Hiç kuşkusuz ülkemizde ve bölgemizde yaşanan sorunlar bize enjekte edilen, dayatılan sorunlar. Bu coğrafyada barış, dayanışma istikrar istemiyorlar. Bu coğrafyada daha fazla kan akması için ellerinden geleni yapıyorlar.
Sünniler ile şiilerin çatışması dışarıdan birilerine yarar sağlıyor. Şiilerin, sünnilerin aklı yok mu? 350 bin kişinin katili sırf mezhebi nedeniyle hoş görülebiliyor. Babası Hama, Humus'ta 30 bin kişiyi öldürdü, kendisi 11-12 kat insanı öldürdü. Bu genlerine işlemiş. Her zaman kaybeden biz, Müslümanlar. Kazananlar kardeşmerimizi birbirine çatıştıranlar oluyor.
"PAMUK İPLİĞİNE BAĞLI DEĞİL"
6-8 Ekim'de, Gezi'de olan olayları unutmayalım. Belediyenin otobüslerinin nasıl yakıldığını yıkıldığını unutmayalım. Türkler ile Kürtlerin kardeşliği öyle sıradan, pamuk ipliğine bağlı değil.
2005'te Kürt meselesi benim meselemdir dedim. Ret, inkar ve asimilasyonun sona ermiştir. Devletin sorunları kabul ederek, çözüm çabasına girmesiyle birlikte Kürt sorunu kavramı artık geçerliliğini yitirmiştir.
Ben 'Kürt sorunu yoktur' dediğimde, bunu son derece art niyetli şekilde başka yerlere çekmeye çalışıyorlar. Oysa benim söylediğim son derece açıktır. Türkiye'de artık Kürt sorunu yoktur, Kürt kardeşlerimin sorunları vardır.
Kürt kardeşimin sorunu varsa sen onu bana getir. Türk kardeşimin de sorunu vardır. Türkiye'de yaşayan etnik grupların sorunları var.
MARJİNALLER ATEİSTLER KÜRT TÜRK KARDEŞLİĞİNİ SORGULAYAMAZ
Kürt sorunu artık geçerliliğini yitirmiştir. Artık Kürt sorunu kavramını kullanmak Kürt kardeşlerimize haksızlıktır. Bu ayrımcılıktır. Yaklaşık bin yıldır bu topraklarda Kürtlerin yegane dostu Türkler, Türklerin yegane dostu ve kardeşi Kürtler olmuştur. Açın bakın Kürtlerin zor zamanlarında yanında sadece Türklerin olduğunu göreceksiniz. Marjinal, Ateist, inançsız özellikle de bu toprakların değerlerinden kopuk akımlar, çıkıp da bizim birbirimize olan muhabbetimizi yeniden tanımlayamazlar.
"SANKİ KÜRT SORUNUNDAN BAŞKA MESELE YOK"
Sanki bu ülkede Kürt sorunundan başka bir mesele yok. Yatıyorlar, kalkıyorlar bunu konuşuyorlar. Bu, bir ülkeyi bölmeye gayret etmektir. Bu, ayrımcılıktır. Bu nüans son derece önemli. Bu ülkede sadece Kürtler yok, 36 etnik unsur var.
Benim farklı etnik gruplara bakışım çok net olmuştur; Yaradılanı severim Yaradan ötürü.
"BU MAKAMA ZEMBİLLE İNMEDİM"
Terör örgütü silahları bırakacak dedik. Ben cumhurkaşkanlığı makamına zembille inmedim. Halkımın içinden, bu toplarları eşeye eşeye geldim. Ankara'dan oturup yönetmeye kalkarsan 12 yıl önceki Türkiye olur.
"40 YIL ÖNCE ÖNCE NEREDEYSEK BUGÜN DE ORADAYIZ"
Kürt kardeşlerimize bakışımızda, Kürt kardeşlerimizin sorunlarına bakışımızda inanın 40 yıl önce neredeysek bugün de oradayız. Bizde hiç kırıklık göremezsiniz, istikametimizin sarsıldığını göremezsiniz. 40 yıl, 30 yıl, 13 yıl önce ne dediysek bugün de aynısını söylüyoruz.
"ÇAĞRIM TERÖR ÖRGÜTÜNE DEĞİL"
Terör örgütü silahları bırakacak, siyaset zemininde konuşacak. Sıkılı yumruklarla hiçbir sorun çözülmez. Silahları bırakmadığınız sürece çözüme zerre katkınız olmaz. Bir yıl önce nevruzda yine bunlar söylenmişti. Ne oldu? Uygulamaya bakarız, uygulama görmeden bunlara inanmak mümkün değil. Dolayısıyla uygulamayı görelim.
2.5 ay sonra seçimler var. Bu tehditlerden halkımızı kurtarmak zorundayız. Çağrımı terör örgütüne değil, terör örgütünün vesayetinden kurtulamayan partiye yapıyorum.
"SİLAHLARIN GÖLGESİNDE BARIŞ OLMAZ"
Her ne pahasına olursa olsun, tek başımıza da kalsak, son nefesimize kadar bu ülkede Çözüm Süreci ile formüle ettiğimiz kardeşliği tesis etmenin mücadelesini sürdüreceğiz. Ancak hiç kimsenin de benim Kürt kardeşlerimi zehirlemesine, Kürt kardeşlerim nezdinde haksız bir meşruiyet kazanmasına, haksız bir muhataplık kazanmasına müsaade edemeyiz, etmemeliyiz.
Silahların gölgesinde barış olmaz. Hele hele verilen sözlerin defalarca çiğnendiği, vaatlerin defalarca bozulduğu, itimadın tahrip olduğu bir ortamda somut adımları görmeden daha ileriye gidemeyiz.
"ÇÖZÜM İSTEMİYORSANIZ KEYFİNİZ BİLİR"
Önce silahı bırakacaksın. İRA silahı betonlara gömdü. Silahı bırakacaksın, çatışmanın fitne ve nifakın dilini de bırakacaksın. Çözüm istemiyorsunuz kusura bakmayın, keyfiniz bilir.
"BİZ BU MESELEYİ ÇÖZERİZ"
Türk'ü ile Kürt'ü ile milletimize güvenerek yola çıktık. Biz, milletimizle birlikte yolumuza devam eder, silahlara rağmen, silahların tasallutunda siyaset yapanlara rağmen bu meseleyi çözeriz.
"ONLARA RAĞMEN"
Karşımızdakileri de yakından tanıdık. Bize başka şeyler söylediler, dönüp başka şeyler yaptılar.
Çözüm Süreci eğer bugünlere kadar geldiyse açık söylüyorum, onlara rağmen geldi, bölücü terör örgütüne, onların temsilcilerine rağmen buraya kadar geldi.
Eğer, onların bu samimiyetsizlikleri, bu iki yüzlülükleri karşısında farklı tepkiler ortaya koysaydık, Türkiye 'Çözüm Süreci' diye bir umudu hiçbir zaman yaşamayacaktı.
6-8 Ekim'de milleti sokağa davet eden kimdi? Ondan sonra 'Biz böyle bir şey yapmadık' dediler.
"DÖNÜP 12 YILA BAKARSIN"
Şimdi çıkmışlar utanmadan, sıkılmadan, 'Cumhurbaşkanı çözümün karşısında' diye tezvirat yapıyorlar. Cumhurbaşkanı çözümün yanında mı, karşısında mı geriye dönüp 12 yıllık döneme bakarsın, görürsün.
"HER ŞEY GÜLLÜK GÜLİSTANLIK DEĞİL"
Her şey güllük gülistanlık olmuş değil. Ülkemdeki tüm etnik unsurların tüm sorunu varsa Allah'ın izniyle hepsini çözeceğiz. Çözüm süreci tüm Türkiye'nin ortak meselesidir. Kim yanımızda olursa onun yanında yürürüz. İki yüzlülerler, güvenilirsizliği ispatlananlarla yürümeyiz.
Paralel devlet yapılanmasının bizlere yönelttiği çağrılara bakarsınız nerelerle paslaştığını göreceksiniz.
"DERT ADAMI SÖYLETİR"
Eğer eleştiriyorsam bunu ülkem, milletim,çözüm, kardeşlik, barış adına yapıyorum. Biz dertliyiz. Dert adamı söyletir.
Meselesi ikbal olanlar, koltuk olanlar bizi anlayamaz. Ucuz kahramanlık sevdalıları bizi anlayamadı, anlayamaz.
"SÖZ SÖYLEMEK BENİM HAKKIM"
Muhalefet katık sağlayacaksa buyursun sağlasın. Kimse şahsi hırslarını çözüm sürecinin önüne koymasın. Çözüm süreci benim sorumluluğumda başlamış, bugünlere gelmiştir. Söz söylemek benim hakkımdır, vazifemdir.
Son Dakika › Güncel › Marjinaller, Ateistler Kürt Meselesini Tanımlayamaz! - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?