Dha Yurt Bülteni-13 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-13

Bakan Eroğlu: Yağmurlama, damlama borusunu çekmeyene su yok Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Mardin'de yaptığı konuşmada, vatandaşın kendi tarlasına yağmurlama veya damlama borusunu çekmesi gerektiğini belirterek, "Yağmurlama, damlama borusunu çekmeyen vatandaşa su yok.

20.12.2017 16:16
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bakan Eroğlu: Yağmurlama, damlama borusunu çekmeyene su yok

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Mardin'de yaptığı konuşmada, vatandaşın kendi tarlasına yağmurlama veya damlama borusunu çekmesi gerektiğini belirterek, "Yağmurlama, damlama borusunu çekmeyen vatandaşa su yok. Çünkü münbit topraklarını gelecek nesillere tuzlanmış olarak vermesine müsaade edemeyiz. Onun için, evladı ve torunu için toprağı korumamız lazım" dedi. Bakan Eroğlu, ayrıca, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında yapılan projelerin de 31 Aralık 2019 saat 16.59'da tamamlanacağını söyledi.

Projeleri tamamlanan tesislerin temel atma törenine katılmak üzere Mardin'e saat 11.00 sıralarında gelen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, kentteki temaslarına valilik ziyaretiyle başladı. Vali Mustafa Yaman'ı makamında ziyaret eden Bakan Eroğlu'na, DSİ Genel Müdürü Murat Acu, Orman Genel Müdürü Bekir Karaca, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Nurettin Taş, Meteoroloji Genel Müdürü İsmail Güneş ve AK Parti Mardin milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı ile Orhan Miroğlu da eşlik etti. Valilik bahçesinde ağaç diktikten sonra toplantı salonuna geçen Bakan Eroğlu, burada gazetecilere konuştu. Mardin'e dolu heybe ile geldiğini anlatan Eroğlu, DSİ tarafından inşa edilecek Mardin depolaması cazibe sulaması ile ana kanalının temelinin maliyetinin 660 milyon lira olduğunu belirterek, 44 kilometrelik kanal inşa edileceğini ve 300 bin dekar alanın sulanabileceğini kaydetti. Kente iki taraftan su getirdiklerini dile getiren Eroğlu, Mardin'in su problemini büyük ölçüde çözdüklerini, suluma için de bir nehir inşa ettiklerini aktardı.

'HUZUR İÇİN GEREKEN HER ŞEY YAPILDI'

GAP bölgesinin sulanması ve 3 dönem 3 mevsim ürün alma imkanı ile çiftçinin zenginleşeceğini belirten Bakan Veysel Eroğlu, şunları söyledi: "Bu bölge bütün dünyaya gıda üreten ve ihraç eden merkez haline geliyor. Buraya huzur geldi. Özellikle Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza teşekkür ediyorum. Huzurun gelmesi için gereken her şey yapıldı. Kahraman güvenlik güçlerimiz burada huzuru tesis etti. Dolayısıyla turist sayısı da artacak ve bereket yağacak. Halil İbrahim bereketi yağacak, buna yürekten inanıyorum. Mardin'e son 15 yılda 20 milyarlık yatırım yapıldı. Burada en çok yatırım Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak, 9 milyar 500 milyon liralık yatırım yapıldı. 5 yerleşim yerine içme suyu sağladık. 22 dereyi ıslah ettik. 14 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Mardin'de şehir ormanı kurduk.14 otomatik meteoroloji ölçüm istasyonu kurduk. Havaalanı otomatik meteoroloji gözlem istasyonu kurduk. Yıldırım tespit ve takip sistemi kurduk. Bunlar gerçekten çok önemli. İnşallah şu anda Dargeçit içme suyu isale hattını yapıyoruz, Midyat içme suyu isale hattını da yapacağız. Bunları da tamamladığımız zaman su melesi hal olunacak. Sulamalar da çok önemli. Allah'ın izniyle buradaki sulamaları tamamlıyoruz. 5 tane göleti yapacağız. Sulama tesisleri yapılıyor. Burada münbit sulanmayan toprak bırakmayacağız. Mardin'e 28 müjde verdik. Bunların 16'sını gerçekleştirdik. Diğer 6 projenin çalışması ise devam ediyor."

'SULAMA İÇİN BİR KÜLTÜR OLUŞTURULMASI GEREKİYOR'

Konuşmasında "Yağmurlama, damlama borusunu çekmeyen vatandaşa su yok" uyarısında bulunan Bakan Eroğlu, şöyle dedi: "Burada sulama için bir kültür oluşturulması gerekiyor. Şanlıurfa Suruç'ta su verdik. Vatandaş vahşi bir sulama yaptı. Mezar kazıldığında nereyse 60 santimden su çıkmaya başladı. Bu çok tehlikeli, çünkü her sulamada su tuzunu bırakır tarlaya. Vatandaşlarla toplantı yapacağız. Su verildiği zaman parsel başına kadar suyu getireceğiz. Orada su alma ağızlıklarını bırakacağız. Vatandaş kendi tarlasına yağmurlama veya damlama borusunu çekecek. Yağmurlama, damlama borusunu çekmeyen vatandaşa su yok. Çünkü münbit toraklarını gelecek nesillere tuzlanmış olarak vermesine müsaade edemeyiz. Onun için, evladı ve torunu için toprağı korumamız lazım. Kendi tarlasına çekeceği boru için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız da yüzde 50 hibe verecek. Dolayısıyla su verilecek ancak kesinlikle tarlasına kendi borusunu çekmeyen vatandaşa su yok."

'GAP PROJELERİ 31 ARALIK 2019'DA TAMAMLANACAK'

Valilik ziyaretinden sonra Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen DSİ tesisleri temel atma töreni ile orman mahallelerine kullandırılan gelir getirici tür ve Orköy kredi sertifikaları dağıtım törenlerine katılan Eroğlu, Mardin'e Türkiye'nin en büyük nehrinin akacağını dile getirerek, GAP kapsamında sürdürülen projelerin 31 Aralık 2019'da saat 16.59'a kadar tamamlanacağını söyledi. Bakan Eroğlu, şöyle konuştu: "Bugün buraya Mardin'in beklediği 2 dev projenin temelini atmak için geldik. Büyük yatırımlarımıza hızla devam ediyoruz. Sulama ve içme suyu projelerinde çok büyük adımlar attık. Cumhurbaşkanımız, başbakanlığı döneminde, 'Güneydoğu Anadolu Projesi çok yavaş gidiyor' dedi. 2008 yılında 1'inci GAP Eylem Planı'nı açıkladı. Böylece ödenekler arttı. Ahmet Davutoğlu da başbakanlığı döneminde 2'nci GAP Eylem Planı'nı açıkladı. Burada 31 Aralık 2019 saat 16.59'a kadar GAP kapsamındaki bütün projeleri tamamlama kararı aldık. Mardin'de su çok önemli. Su olduğu zaman yılda 3 kez ürün almak mümkün. Şanlıurfa'dan Mardin'e kadar 221 km suni bir nehir inşa ettik. Bu rakam mart ayında Kızılırmak'ta akan sudan bile daha fazla. Şimdi ise 135 milyon metreküp kapasiteli depolama tesisi inşa ediyoruz. Bugün temelini attığımız Mardin depolaması cazibe sulaması ana kanalı ile 44 kilometre uzunluğunda bir kanal daha inşa ediyoruz. Projeler bittiği zaman Mardin'deki çiftçilerimizin cebine yılda 400 milyon TL ilave gelir girecek. Bugünlerde dünyada her ne kadar enerji ve su büyük bir sorun oluşturuyorsa da ileriki zamanlar da bunun yerini gıda alacak. Bu açıdan GAP'ta bütün dünyayı besleyecek bir potansiyel var. Bu bölge dünyanın gıda merkezi olacak. GAP kapsamında inşa edeceğimiz bu tesislerimiz de şimdiden hayırlı olsun."

MARDİN'E 2 TESİS

Bakan Eroğlu tarafından temeli atılan Mardin depolaması cazibe sulaması ve Mardin depolaması cazibe sulaması ana kanalı ile Derin ve Kızıltepe'de 297 bin 290 dekar, zirai modern sulama sistemine kavuşacak. Proje kapsamında ayrıca 43 bin 990 metre ana kanal inşaatı yapılacak. Törenin ardından Eroğlu ile protokol üyeleri butonlara basarak tesislerin temelini attı. Bakan Eroğlu, saat 12.30 sıralarında kentten ayrıldı.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Valilik ve AKM'deki programlardan görüntü

-Bakan Eroğlu'nun konuşmaları

-Salondan görüntü

-Temsili temel atma töreninden görüntü

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN,

============================================

Bakan Özhaseki, Cizre'de Divan Otelini hizmete açtı

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Şırnak'ın Cizre ilçesinde, 18 milyon dolara 285 yatak kapasiteli, 132 odalı Divan otelinin açılışını yaptı. Açılışta konuşan Bakan Özhaseki, terör olayları sırasında Şırnak, Cizre, Silopi ve İdil'in en çok hasar gören merkezler olduğunu belirterek, "Toplamda 70 bine yakın konut hasar gördü. Bunların 26 bini kullanılamaz durumda, diğerleri az hasarlı" dedi.

Divan Otelinin açılışı için Cizre'de düzenlenen törene; Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Koç Grubu CEO'su Richard Appelbaum, Şırnak Valisi Mehmet Aktaş, Cizre Ticaret Sanayi Odası Başkanı Süleyman Çağlı ve çok sayıda vatandaş katıldı. Divan Oteli konferans salonunda düzenlenen törende konuşan Bakan Özhaseki, Kayseri Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde söylediği, "Kendi topraklarımla ödeşiyorum, borcumu ödüyorum" sözünü hatırlatarak, "Evet o topraklarda doğmanın, büyümenin, kazanmanın bir gereği olmalı. Sözle olmaz bu elbette, insan doğduğu memleketi sever. Doğduğu yeri görmeyen bir adam sevmedim zaten ben. Dağın tepesinde de doğsa, doğduğu yeri seviyor herkes. O fıtridir. İçinden gelen bir şeydir. Ama borcu ödemek, buraya yatırım yapmakla olur, hayır işlemekle olur. Bizim sanayide bir söz gelişti; Arkadaş paran kadar değil, hayrın kadar konuş diye. O yüzden burada değerli başkanımızı tebrik ediyorum, ellerine sağlık diyorum" dedi.

'EŞİMİN DEDESİ ÇERKEZ, BACANAĞIM KÜRT, ÇOCUKLARIMIZ HANGİ IRKTAN?'

Eşinin dedesinin Çerkez, bacanağının da Kürt olduğunu hatırlatan Bakan Özhaseki, "Şimdi size bir sorum var. Benim eşimin dedesi Çerkez, benim bacanağım Kürt. Çocuklarımız hangi ırk'tan sizce? Beraberiz, biriz. Benim bir dedem doğuda, şehiri mezarı yok. Allah bilir ama sizin dedeleriniz de Çanakkale'ye gidip şehit olmuştur. Beraber olmak, bir olmak, millet olmak böyle bir şey zaten. İşte bütün bunların acısını içimizde hissederek bir olmaya devam etmemiz gerekiyor. Hepimize aslında Muhammed Ümetti olma şerefi yeter de artar bile. ve cenabı hak da, 'müminler ancak kardeştir' diyor. Biz de kardeşiz. İnşallah üzerimizde oynanan oyunları bertaraf edecek olursak, bizim önümüz açık diye düşünüyorum" diye konuştu.

'CİZRE'DE 17 BİN 175 HASARLI YAPI VAR'

Silopi, Cizre, İdil ve Şırnak merkezde yaşanan çatışmalardan kaynaklı hasar gören yapılardan da bahseden Özhaseki, "Eskiden Cizre'yi, Silopi'yi coğrafya kitaplarından bilirdim. Şimdi planlamadan dolayı ara sokaklarına kadar biliyorum. Silopi'nin, Cizre'nin, İdil'in ve Şırnak merkezin neye ihtiyacı var? Hangi aşamadayız? Bundan sonra nelerin yapılması gerektiği hususunu da ezbere biliyorum. Burada 17 bin 175 yapı hasarlıydı. Cizre için söylüyorum. Bunların içerisinde 30 bin liranın aşağısında olan hasarların bedellerini nakit olarak ödedik. Eşya bedellerini ödemeye devam ediyoruz. Ama bir taraftan da 3 bin 782 konutun inşaatına da devam ediyoruz. Aslında yıkılan ağır hasarlı bina sayısı bu kadar değil. Daha az ama yapacağız. Çünkü Şırnak'ın güzel konutlara da ihtiyacı var. ve bundan sonrada gelişecek bir yer olarak da biliyoruz. 3 tane cami, 2 tane de taziye evine de başladık, inşaatları devam ediyor. Altyapıda sorunumuz vardı. 245 kilometre su, 43 kilometre de kanalla başladık. Değişik parklara başladık. Hasar gören evlerde oturan vatandaşlarımızla anlaşma oranımız da yüzde 75'lere kadar yükseldi. Bu oran Şırnak'ta yüzde 90'ı geçti, Silopi'de yüzde 90'ları geçti. Burada az ama zaman içerisinde halolacak diye düşünüyorum. Evi yıkılan her vatandaşımıza bir ev vermek bizim devlet olarak borcumuz" şeklinde konuştu.

'TERÖRÜN YAŞANDIĞI YERLERDE 70 BİNDEN FAZLA HASARLI BİNA'

Terörün yaşandığı bölgelerde toplam 70 binden fazla hasarlı bina olduğunu ifade eden Özhaseki: "Size iki önerim var. Birincisi şimdi yaraları sarma zamanı. İkinciside biraz uyanık olma zamanı. Terörün yaşandığı yerlerde 70 binden fazla hasarlı binamız var. Bunların 25-30 bin civarı artık yıkık ve kullanılamaz durumda. Orada vatandaşın bir suçu günahı yok. Vatandaş masum. Vatandaşın evini talan edenler belli. Şimdi vatandaşların evlerini tek tek yapıp teslim etme zamanı. Bu bölgeleri yaparken yeni bir dizayn, yeni bir yaşam ortamı, altyapısıyla, üstyapısıyla mükemmel bir şehir çıkarma ortamı. İşte bunları da yapma zamanı. Bunları yapacağız. Devletin 2 görevi var; birincisi güvenliği sağlar, ikincisi kalkınmayı sağlar. Eğer biri elline silah alırsa devlet onu vurur. Eğer bir hırsız, bir anarşist çıkarsa devlet ona vurur. Bu devletin kudret ellidir. Onu yapmasıda lazım, onu yapmazsa, kimsenin canı, namusu güvende olmaz. İkincisi de şevkat ellidir. Yaraları sarar, mazlumların yanında olur ve orada ne kadar sıkıntı varsa ellinden gelen her şeyi yapar" ifadelerini kullandı. Yapılan konuşmalardan sonra TOKİ tarafından Bozalan'da yapılan konutlarda incelemelerde bulunarak, hem mütahhit firma hem de Cizre Kaymakamı Faik Arıcan'dan konutlar hakkında bilgi Özhaseki, beraberindekiler ile birlikte Dicle Nehri kıyısında yapılan Sosyal Yaşam Parkında incelemelerde bulundu.

'HASAR EN ÇOK ŞIRNAK, CİZRE, SİLOPİ VE İDİL'DE'

İl genelindeki restorasyon çalışmaları hakkında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bakan Özhaseki, şöyle konuştu: "Türkiye'de terörün en şiddetli zamanında özellikle 7 bölgemizde ağır hasar oluştu. En çok hasarın oluştuğu yer de Şırnak ilimiz ve buraya bağlı olarak Cizre, Silopi ve İdil ilçelerimiz. Toplamda 70 bine yakın konut hasar gördü. Bunların 26 bini kullanılamaz durumda, diğerleri az hasarlı. Tabi zamanında devlet olarak biz müdahale edip o terörü bitirdiğimiz gibi şimdi yaraları yavaş yavaş sarma durumundayız. Burada bize düşen mağdur olan vatandaşlarımızın mağduriyetini gidermek, bu anlamda 45 bine yakın vatandaşın ev hasarlarını, uğramış olukları maddi kayıpların hepsini karşıladık. 26 bin civarında da konutların yapımına yaklaşık bir sene önce başlamıştık. Bu konutların bir kısmı bitti ve teslim ettik. Hak sahipleri şuan evlerinde oturuyorlar. Bir kısmı da birkaç ay içerisinde bitecek. Evi yıkılmış ne kadar vatandaşımız varsa biraz önce söylediğim gibi 26 bin civarında hepsinin konutunu veriyoruz. Ayrıca içerisindeki eşyanın zararını da gideriyoruz. Vatandaş bizimle, bakanlık olarak anlaştığında evinden ilk çıktığı günden itibaren yeni evini teslim alacak olan süreye kadar kira yardımında da bulunuyoruz. Yani devlet olmanın gereği neyse onu yapmaya çalışıyoruz. Bir taraftan bu evleri yaparken, terör bölgelerinde neredeyse alt yapı hiç yoktu. Mesela Şırnak merkez 3 ilçemizde 680 kilometre kanal ağı, 200 kilometre civarında da su hattını inşa etmeye çalışıyoruz. Geçenlerde gittiğimiz Yüksekova'da her tarafın koktuğunu gördüm. Oradaki arkadaşlara sorduğumda da burada kanal ve alt yapının olmadığını söylediler. Doğrusu senelerce burada belediye başkanlığı yapanlar, aklı hayra değil, şerre çalışmış, şerre çalışınca bu işe bakmamışlar. Kocaman bir ilçede, hem de geliri çok olan, arazisi münbiç olan, insanları da biraz zengin olan bir ilçede. Belediye başkanları neden alt yapıyı yapmazlar ki? Demek ki kafaları başka şeylere çalışıyorlar. Hamd olsun şuan bunları da, alt yapıyı da yapıyoruz, parkları da yapıyoruz. Gerek Şırnakımız'a, gerekse Cizre'de, gerek Nusaybin'de, her yerde parklar yapıyoruz. Buradaki konutlar yapılırken, taziye evleri gibi sosyal donatılar da yapıyoruz. İnşallah yapacağımız çalışmalarla biz bir taraftan mağdur olan vatandaşlarımızın mağduriyetini giderirken, bir taraftan da gönüllerini ihya ederek kardeşlik duygusunu tesis etmeye çalışıyoruz." Bakan Özhaseki, yaptığı gezi sonrasında folklor ekibiyle birlikte halay çekerek davulcu ve zurnacıya da bahşiş verdi

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Divan oteli açılışı

-Bakan Özhaseki'nin konuşması

-TOKİ konutlarında inceleme

-Parkta yapılan incelemeler

-Bakanın halay çekmesi

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Sekvan KÜDEN-Mehmet Selim YALÇIN/CİZRE-SİLOPİ (Şırnak),

=============================================

Öldürülen müdürün okulunda eğitim yeniden başladı

İZMİR'in Ödemiş ilçesinde, öğrencisi tarafından öldürülen okul müdürü Ayhan Kökmen'in görev yaptığı Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi'nde 2 gün ara verilen eğitime bugün yeniden başlandı.

Ödemiş'in 4 bin 372 nüfuslu kırsal Kaymakçı Mahallesi'ndeki Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi'nin Müdürü Ayhan Kökmen, geçen 15 Aralık'ta öğrencisinin pompalı tüfekli saldısında ağır yaralanıp, kaldırıldığı Ödemiş Devlet Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Kaymakçının ölümü ailesi, öğrencileri, öğretmen arkadaşları yasa boğdu. Eğitim camiasında büyük üzüntü yaratan olay, Türkiye'nin dört bir yanında kınanırken, yaşanan travma nedeniyle Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi'nde eğitime 18 ve 19 Aralık tarihlerinde ara verildi. İki günlük aranın ardından bugün tekrar eğitime devam edilen okula üzerinde, Kökmen'in portresi bulunan, "Acı kaybımız. Biz geçmişiz. Bizim işimiz gelecekle" yazılı afiş asıldı. İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi ve ilçedeki diğer okulların müdürleri, Milli Eğitim Bakanlığı'nın görevlendirdiği müfettişlerin incelemelerini sürdürdüğü okulu ziyaret edip, okul idareci ve öğretmenleri ile öğrencilere başsağlığı dileğinde bulundu. Kaymakçı Jandarma Komutanlığı ekiplerinin de okul çevresinde güevinlik önlemlerini sürdürdüğü görüldü. Ödemiş Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi'nde, 15 Aralık'ta meydana gelen olayda, daha önce bir öğrenciye silah çektiği gerekçesiyle disiplin kurulu cezası verilen 11. sınıf öğrencisi U.Y. ile İ.P, okul müdürü Ayhan Kökmen'in odasına gitmiş, pompalı tüfekle açılan ateş sonrası yaralanan Kökmen, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti. Cinayet zanlısı 2 öğrenci ve azmettirdiği öne sürülen U.Y'nin babası B.Y tutuklanmıştı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Okuldaki öğrencileren görüntü

-Öldürülen okul müdürünün portresi bulunan afiş ve Türk bayrağı asılan okul binasından görüntü

-İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi ve diğer oul müdürlerinin taziye ziyareti için okula gelmeleri

-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Faruk ÇARK/ ÖDEMİŞ (İzmir),

=============================================

Mihrabın arkasında mahsur kalan kedi kurtarıldı

Malatya'da Paşaköşkü Camisi'nde mihrabın arkasında mahsur kalan kedi, itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı.

Olay, Paşaköşkü Caddesi üzerinde bulunan Paşaköşkü Camisi'nde meydana geldi. Camiye namaz kılmaya gelen cemaat, mihrabın arkasından gelen kedi sesini duydu. Cemaat, kediyi kurtarmaya çalıştı ancak sonuç alamadı ve durumu itfaiyeye haber verdi. İhbarla camiye gelen itfaiye ekipleri, yaptıkları çalışmayla mihbarın arkasında mahsur kalan kediyi kurtardı. Kurtarılan kedi, veteriner tarafından sağlık konrolünden geçirilip sokağa bırakıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------

İtfaiyenin çalışmaları

Kedinin kurtarılma anı

Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 16 MB

Haber: Taha AYHAN-Kamera: MALATYA,

=================================================

Oğlunun durumunu görüşmek için çağrıldığı okula tabancayla geldi

Antalya'da oğlunun disiplinsiz davranışları nedeniyle okula çağrılan baba F.K., tabancayla görüşmeye gitti. Durumun bildirilmesi üzerine okula giden polis, F.K'yi gözaltına aldı. Tabancanın kurusıkı olduğu belirlendi.

Polisi alarma geçiren olay, öğle saatlerinde Muratpaşa ilçesinde bulunan Kamile Çömlekçioğlu Ortaokulu'nda meydana geldi. Disiplinsiz davranışları nedeniyle defalarca uyarılan bir öğrencinin velisi F.K., oğlunun durumunun görüşülmesi için okula çağrıldı. Davet üzerine yanına tabanca alan F.K., okula geldi. Oğlunun rehber öğretmeni ile görüşmek isteyen F.K'nin belinde taşıdığı tabancayı fark eden okul müdürü, durumu kapıda görevli güvenlik görevlisine ve polise bildirdi. İhbarı üzerine okula çok sayıda ekip sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese gelen ekipler, F.K'yi gözaltına aldı. Ekip aracına bindirilen F.K., Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi Sema Yazar Polikliniğinde sağlık kontrolünden geçirildi. İfadesi alınmak üzere polis merkezine götürülen F.K'nin tabancasının kurusıkı olduğu belirlendi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Polislerin okula girmesi

Okul dış plan görüntü

Öğrencilerin bahçede görüntüsü

Polis araçlarının görüntüsü

Şahsın polisler tarafından okuldan çıkartılıp araca bindirilmesi

Aracın okuldan ayrılması

Şahsın sağlık kontrolünden çıkışı

136 MB 01.15

Haber: Bülent TATOĞULLARI-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-13 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement