Haber: İleyda ÖZMEN
(ANKARA) - İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik "yolsuzluk" iddialı operasyon 2025'te Türkiye'de en çok konuşulan konulardan biri oldu. Bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimleri için en iddialı isim olarak gösterilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve belediyenin birçok bürokratı 19 Mart'ta gözaltına alındı, 23 Mart'ta tutuklandı. CHP yöneticileri operasyonun "Türkiye'nin bir sonraki cumhurbaşkanına yönelik olduğunu" vurguladı ve süreci "19 Mart darbesi" olarak nitelendirdi. İBB ve diğer CHP'li belediyelere Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarındaki gibi "dalga dalga" gerçekleştirilen operasyonlar sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 402 kişi hakkında 11 Kasım 2025'te dava açtı.
ANKA Haber Ajansı, CHP'li belediyelere yönelik 2025'te açılan soruşturmaları ve bu kapsamdaki operasyonları derledi.
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat "suç örgütüne üye olmak", "ihaleye fesat karıştırmak" ve "haksız mal edinmek" ile suçlamaları kapsamında yürütülen soruşturmada 13 Ocak'ta gözaltına alındı, 22 kişiyle birlikte 17 Ocak'ta tutuklandı. Tutuklananlar arasında yıllardır çeşitli partilerden birçok belediyeye iş yapan ve iddiaları CHP'li belediyelere yönelik soruşturmanın genişlemesine neden olan iş adamı Aziz İhsan Aktaş da yer aldı.
CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın, hakkında gözaltı kararı olmamasına rağmen 20 Ocak'ta polis eşliğinde ifadeye götürüldü. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bu duruma tepki gösterirken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik "Senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına kimse dayanmasın" sözleri üzerine "tehdit" ve "terörle mücadelede görev olan kişileri hedef göstermek" suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Yaklaşık bir ay içinde hazırlanan iddianamede İmamoğlu hakkında 7 yıl 4 aya kadar hapis ve siyasi yasak talep edildi. Davanın 16 Temmuz'daki üçüncü duruşmasında karar çıktı. İmamoğlu'nun "hedef gösterme" suçundan beraatına hükmedilirken, "kamu görevlisine hakaret" suçundan 1 yıl 5 ay ve "tehdit" suçundan 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılması kararlaştırıldı. Hükmün onanması halinde İmamoğlu'na siyasi yasak getirilecek.
"Turpun Büyüğü" açıklamasının ardından İmamoğlu'na soruşturma
Ekrem İmamoğlu, 27 Ocak'ta "Turpun Büyüğü" adı verilen basın toplantısı düzenledi. Adını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhalif belediyelere yönelik operasyonlara değinirken "Turpun büyüğü heybede" ifadesini kullanmasından alan basın toplantısında İmamoğlu, bilirkişi S.B'nin CHP'li belediyelere yönelik soruşturmaların merkezinde bulunduğunu açıkladı. İmamoğlu'na kürsüden iner inmez soruşturma açıldı. 26 Şubat'ta kabul edilen iddianame ile İmamoğlu hakkında "Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" suçlamasıyla 4 yıla kadar hapis cezası ve siyasi yasak istendi. Dava 12 Haziran'da görülmeye başlandı ancak İmamoğlu ve avukatları davanın hukuka aykırı usullerle Silivri'ye alındığı gerekçesiyle duruşmaya katılmadı. İmamoğlu, 26 Eylül'de Silivri'de görülen duruşmada savunma yaptı. Yargılamaya 30 Mart 2026'da devam edilecek.
"Kent uzlaşısı"na soruşturma
Yerel seçimlerde CHP'nin kazandığı, DEM Parti'nin ise aday göstermediği belediyelere yönelik "kent uzlaşısı" soruşturma konusu oldu. Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür ile İstanbul'daki bazı belediyelerin meclis üyeleri 11 Şubat'ta gözaltına alındı, 10 kişi 13 Şubat'ta tutuklandı. Bu kişiler hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla açılan davada bazı tutuklu sanıkların tahliyelerine karar verildi. Dava İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürüyor.
Beykoz Belediye Başkanı Köseler 27 Şubat'ta gözaltına alındı
Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler "ihaleye fesat karıştırdığı" suçlamasıyla 27 Şubat'ta gözaltına alındı. Köseler'in de arasında bulunduğu 13 kişi tutuklandı. Soruşturma sonucu açılan davanın ilk duruşmaları 2-4 Eylül tarihlerinde yapıldı, tutuklu sanıklar hakkında tahliye kararı verildi. Ancak savcılığın tahliyeye itirazının kabulüyle Köseler 30 saat sonra yeniden tutuklandı. Köseler'in yerine Belediye Başkan Vekili olan Özlem Vural Gürzel ise CHP'den istifa ederek 13 Eylül'de AK Parti'ye geçti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "DHKP-C'ye belediye ihaleleri üzerinden finans sağlandığı" iddialı soruşturması kapsamında eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ile Şişli, Sarıyer, Ataşehir ve Maltepe Belediyesi çalışanlarının aralarında olduğu 34 kişi 11 Mart'ta gözaltına alındı. 14 Mart'ta Genç ile birlikte 17 kişi tutuklandı. Soruşturma sonucunda şüpheliler hakkında 15'er yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Genç'in tutuklusu olduğu dava sürüyor.
Diploma iptali
Türkiye, yılın ilk aylarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'nun lisans diplomasının "usulsüz" olduğuna ilişkin iddiaları sıkça tartışmaya başladı. Bu süreçte konuyla ilgili CİMER'e 2020 başlarında ihbarda bulunulduğu ortaya çıktı. "Usulsüz diploma" konusu, muhalif kesimlerce akademik bir işlemin ötesinde, İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığının önünü kesme girişimi olduğu gerekçesiyle eleştirildi. İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu, 1990'daki yatay geçişinin usulsüz olduğu gerekçesiyle İmamoğlu'nun diplomasını 18 Mart'ta iptal etti.
İptal kararı, İmamoğlu'na 55 gün sonra tebliğ edildi. İmamoğlu'nun avukatları diploma iptaline karşı 6 Mayıs'ta idare mahkemesine dava açtı. İstanbul 5. İdare Mahkemesi 20 Mayıs'ta kamuoyuna yansıyan ara kararıyla üniversite, Dışişleri Bakanlığı, YÖK ve Başsavcılıktan belge istedi. İstenen belgeler temin edilmeden mahkeme heyeti 30 Haziran'da HSK kararnamesiyle dağıtıldı. Yeni atanan heyet henüz göreve başlamamışken nöbetçi başkan ve üyelerle İstanbul 5. İdare Mahkemesi 25 Temmuz'da itirazı görüştü ve diploma iptali kararı için yürütmenin durdurulması istemini reddetti.
"19 Mart darbesi"
Türkiye, 19 Mart sabahına, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının "yolsuzluk" ve yerel seçimlerdeki kent uzlaşısına ilişkin "terör" iddialı iki ayrı soruşturmada İmamoğlu ile birlikte İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın da aralarında olduğu 106 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldığı haberiyle uyandı. Gözaltılar üzerine, başta İstanbul olmak üzere Türkiye'nin hemen hemen her ilinde protestolar başladı. İmamoğlu ve gözaltına alınan diğer kişiler, CHP'nin Cumhurbaşkanı adaylığı için ön seçimin yapılacağı 23 Mart'ta adliyeye sevk edildi. İmamoğlu'nun da arasında bulunduğu 50 kişi tutuklandı. Ön seçimde ise İmamoğlu'na 15,5 milyon kişi destek verdi. Şişli Belediye Başkanlığı'na Kaymakam Cevdet Ertürkmen kayyum olarak atandı.
CHP'li yöneticiler sonraki süreçte İmamoğlu'nun gözaltına alınmasını "Türkiye'nin bir sonraki Cumhurbaşkanı'na yönelik 19 Mart darbesi" olarak nitelendirdi.
İmamoğlu'nun avukatı da tutuklandı
Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan 28 Mart'ta "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçundan gözaltına alındı. Yurt dışına çıkış yasağıyla serbest bırakılan Pehlivan, hakkında açılan bir başka soruşturma sonucunda 19 Haziran'da tutuklandı.
İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un avukatı Serkan Günel ve avukat Kazım Yiğit Akalın ise "yargılamayı etkilemeye teşebbüs" ile "soruşturmanın gizliliğini ihlal" iddialı soruşturma kapsamında 24 Nisan'da gözaltına alındı. Günel ve Akalın yurt dışına çıkış yasağıyla serbest kalırken, aynı gün Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan'ın avukatı Yiğit Gökçehan Koçoğlu hakkında da gözaltı kararı verildi.
İBB soruşturmasında ikinci dalga
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın İBB soruşturmasının ikinci dalga operasyonu 25 Nisan'da yapıldı. 53 kişi hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme ve örgüte üye olma", "ihaleye fesat karıştırma", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık" suçlamalarıyla gözaltı kararı verildi. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Arif Gürkan Alpay, İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, Genel Müdür Yardımcısı Begüm Çelikdelen, İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Ramazan Gülten, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu, koruması Çağlar Türkmen, kayın biraderi Cevat Kaya ve İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un eşi Gözdem Ongun gözaltına alınanlar arasındaydı. Gözaltı kararı çıkarılanlardan 18'i tutuklandı, Kadriye Kasapoğlu'nun da arasında bulunduğu diğerleri serbest kaldı.
Üçüncü ve dördüncü dalga operasyonlar
İBB soruşturmasının üçüncü dalga operasyonu 20 Mayıs'ta yapıldı. İBB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Taner Çetin'in de arasında bulunduğu 22 kişi hakkında gözaltı kararı verildi, bu kişilerden 13'ü tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan açıklamada şüpheliler hakkında "adrese teslim ihaleler ve bu ihalelerle bağlantılı rüşvet süreçlerine karıştıkları" iddiasıyla gözaltı kararı verildiği bildirildi.
İBB'ye yönelik soruşturmanın 23 Mayıs'taki dördüncü dalgasında da 45 kişi gözaltına alındı. Soruşturma kapsamında İSTAÇ, KİPTAŞ ve Yol Bakım Daire Başkanlığı'nda yapılan incelemelerde usulsüzlük yapıldığı iddia edildi. Gözaltına alınanlardan İBB Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu ile İmamoğlu'nun Koruma Müdürü Mustafa Akın, KİPTAŞ Müdürü Ali Kurt, İSTAÇ Genel Müdürü Ziya Gökmen Togay, İBB Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Yavuz Saltık ve İBB Genel Sekreter Yardımcısı Arif Gürkan Alpay'ın da aralarında olduğu 25 kişi tutuklandı.
Operasyonlar İstanbul sınırlarını aştı, 5 belediye başkanı tutuklandı
Operasyonların beşinci dalgasında, dört farklı soruşturmada yedi ayrı suç iddiası ile CHP'li 5 belediye başkanının da arasında yer aldığı 47 kişi hakkında 31 Mayıs'ta gözaltı kararı çıkarıldı. Soruşturmalar Aziz İhsan Aktaş'ın ifadelerine üzerine genişletildi. Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, CHP Parti Meclisi Üyesi Baki Aydöner ve eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun da aralarında olduğu 22 kişi tutuklandı. Gaziosmanpaşa Belediye Başkan Vekilliği için 11 Haziran'da yapılan seçimleri AK Partili Eray Karadeniz kazandı.
İmamoğlu hakkında bir dava daha
İmamoğlu hakkında, 23 Mart'ta sorgulandığı sulh ceza hakimliğindeki beyanı sırasında, kendisini tutuklamaya sevk eden iki cumhuriyet savcısına hakaret ettiği iddiasıyla 24 Haziran'da bir dava daha açıldı. İddianamede İmamoğlu'nun 4 yıl 1 aya kadar hapsi istendi. Bu dava, ön ödeme yapıldığı gerekçesiyle 18 Ekim'de düşürüldü.
"Diploma davası"
İmamoğlu hakkında üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasıyla "zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik" suçundan 4 Temmuz'da 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis ve siyasi yasak istemiyle iddianame düzenlendi. İmamoğlu'nun "hileyle aldığı evrakı" yüksek lisans amacıyla İstanbul Üniversitesi'ne, askerlik hizmeti için Milli Savunma Bakanlığı'na ve Yüksek Seçim Kurulu'na sunduğu savunuldu.
İlk duruşması 12 Eylül'de yapılan davada, İmamoğlu'nun tutuklu avukatı Pehlivan da SEGBİS'le duruşmaya katıldı. Pehlivan'ın duruşma salonuna sanık müdafi olarak girme talebi, bu konuda mahkemenin karar verme yetkisi olmadığı gerekçesiyle reddedildi. 20 Ekim'deki ikinci duruşmada, savcılığın itirazı üzerine Pehlivan'ın duruşmaya SEGİS'le bağlanmasına da izin verilmedi. Davayı izlemek isteyen gazeteci ve avukatların salona alınmaması gerginliğe yol açtı, İmamoğlu savunma yapmayı reddetti ancak hakim talimatıyla salona getirildi. Bir sonraki duruşma 8 Aralık'ta gördüldü. Dava sürüyor.
Zeydan Karalar, Abdurrahman Tutdere, Muhittin Böcek gözaltına alındı
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere ile tutuklanan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün yerine vekalet eden Ahmet Şahin'in de aralarında olduğu 18 kişi Aziz İhsan Aktaş'ın belediye başkanları ile belediyelerin üst düzey yöneticilerine rüşvet vererek ihaleleri organize ettiği iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında 4 Temmuz'da gözaltına alındı. Aynı gün Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek hakkında da Antalya'da yürütülen "rüşvet" soruşturması kapsamında gözaltı kararı çıkarıldı. Karalar, Şahin ve Böcek sonraki günlerde tutuklandı, Tutdere ise konutunu terk etmeme adli kontrolüyle serbest bırakıldı, 10 Temmuz'da da görevinden uzaklaştırıldı. Ancak hakkındaki ev hapsi kararı 25 Temmuz'da kaldırılan Tutdere, 5 Ağustos'ta başkanlık görevine iade edildi.
Şile Belediye Başkanı Kabadayı tutuklandı
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "irtikap", "rüşvet" ve "ihaleye fesat karıştırma" suçlarından yürüttüğü soruşturma kapsamında CHP'li Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı'nın da arasında bulunduğu 6 kişi 10 Temmuz'da gözaltına alındı. Kabadayı ile birlikte 5 kişi tutuklanırken, 1 kişi adli kontrolle serbest bırakıldı. Aynı soruşturma kapsamında dün 22 kişi daha gözaltına alındı.
Operasyonların altıncı dalgasında 17 kişi gözaltına alındı
İBB'ye operasyonların 18 Temmuz'daki altıncı dalgasında 17 kişi gözaltına alındı. 21 Temmuz'da Boğaziçi AŞ Genel Müdür Yardımcısı Deniz Erzincan ile satın alma personeli Ali Cüneyt Özdemir'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklanırken 9 kişi adli kontrol tedbirleriyle bırakıldı.
Operasyonların 29 Temmuz'daki yedinci dalgasında İstanbul, Antalya, Çanakkale, Trabzon, Bursa ve Giresun'da eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. İSFALT ve İETT'nin bazı ihalelerine fesat karıştırıldığı iddiasıyla gözaltına alınan 25 kişiden 5'i sonraki günlerde tutuklandı.
İBB'ye dönük operasyonlara 12 Ağustos'ta devam edildi. Sekizinci dalgada 14 belediye personeli, şirket temsilcisi ve çalışanı hakkında gözaltı kararı verildi. 14 Ağustos'ta gözaltına alınan 13 kişiden 6'sı tutuklandı, 7'si adli kontrolle serbest bırakıldı.
Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney tutuklandı
Dokuzuncu dalga ise 15 Ağustos'ta geldi. Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ile İBB Başkan Danışmanı Yiğit Oğuz Duman, İnan Güney'in Özel Kalem Müdürü Seyhan Özcan, ablası Sabriye Akkaya, eniştesi İsmail Akkaya, şoförü Deniz Göleli, koruması Veysel Eren Güven, Ekrem İmamoğlu'nun şoförü Recep Cebeci, Kültür AŞ ve Medya AŞ çalışanlarının da aralarında bulunduğu 44 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 9 kişinin "sosyal medya yapılanması kapsamında" gözaltına alındığını açıkladı. İnan Güney de dahil olmak üzere 17 kişi 19 Ağustos'ta tutuklandı, 27 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Bayrampaşa Belediye Başkanı Hasan Mutlu tutuklandı
Bayrampaşa Belediyesi'ne yönelik "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlamalarıyla 13 Eylül'de operasyon düzenlendi. Bayrampaşa Belediye Başkanı Hasan Mutlu, beş başkan yardımcısı ve beş belediye meclis üyesinin de aralarında bulunduğu 48 kişi hakkında gözaltı kararı alındı. Mutlu ve 19 kişi 16 Eylül'de tutuklandı, Mutlu bir gün sonra görevinden uzaklaştırıldı.
"Kent uzlaşısı" soruşturması kapsamında "terör örgütüne yardım etme" suçlamasıyla 23 Mart'ta tutuklanan ve yerine kayyum atanan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, 13 Eylül'de İBB soruşturması kapsamında ifade verdi. Savcılık ifadesinin ardından "icbar suretiyle irtikap" ve "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma" suçlamaları yöneltilen Şahan ikinci kez tutuklandı.
ABB'ye "konser" soruşturması
Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) tarafından 2021-2024 yılları arasında düzenlenen konserlere yönelik harcamalar hakkında başlatılan soruşturma kapsamında "görevi kötüye kullanma" ve "ihaleye fesat karıştırma" suçundan 14 kişi, 23 Eylül'de gözaltına alındı. 26 Eylül'de bu kişilerden 5'i "ihaleye fesat karıştırma" ve "zimmet" suçlarından tutuklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı iddianameyi 8 Ekim'de tamamladı. İddianamede, nitelikli zimmet suçunun zincirleme şekilde işlendiği gerekçesiyle 8 kişi hakkında 31,5 yıla, 6 kişi hakkında ise 18 yıla kadar hapis cezası istendi.
Başsavcılık, 22 Kasım'da ise konser soruşturması kapsamında Mansur Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu hakkında İçişleri Bakanlığı'ndan soruşturma izni istedi. Bakanlık sonraki süreçte bu izni verdi. Yavaş hakkındaki soruşturmaya Ankara'nın 13 ayrı noktasında vatandaşlara ücretsiz çorba ikram etmesi de dahil edildi.
Yavaş'a bir soruşturma izni daha
"Ankara Gölbaşı İncek Mahallesi'nde bazı alanlarla ilgili imar planlarına yönelik idari yargının verdiği iptal kararlarının uygulanmadığı" iddiası üzerine Başkan Mansur Yavaş ve bazı belediye meclisi üyeleri hakkında bir soruşturma izni daha istendi. İçişleri Bakanlığı, Yavaş ve 38 meclis üyesi hakkında, "görevi kötüye kullanma" iddiasıyla soruşturma izni verilmesine karar verdi.
Veri soruşturmasında 6 kişi tutuklandı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın İBB'ye dönük soruşturmaları kapsamında, İstanbul Senin ve İBB HANEM uygulamaları üzerinden kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirildiği iddiasıyla 15 kişi 24 Ekim'de gözaltına alındı. Başsavcılıktan yapılan açıklamada İstanbul Senin Uygulaması üzerinden 4,7 milyon kullanıcının kişisel verileri ile konum bilgilerinin iki farklı ülkeye sızdırıldığı ve verilerin darkweb'te satışa çıkarıldığı; İBB HANEM uygulamasında 11 milyon vatandaşın sandık verilerinin işlenip program dışına sızdırıldığı öne sürüldü. Gözaltına alınanlardan 6'sı "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek" ve "suç örgütüne üyelik" suçlamalarıyla 27 Ekim'de tutuklandı.
Ekrem İmamoğlu'na "casusluk" suçlaması
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ekrem İmamoğlu'nu "casuslukla" da suçladı. Başsavcılıktan yapılan açıklamada, 4 Temmuz'da tutuklanan ve terörle irtibatlı olduğu iddia edilen Hüseyin Gün ile Ekrem İmamoğlu ve iletişim danışmanı Necati Özkan ilişkilendirildi. Başsavcılığın açıklamasında 2019 seçimlerinde "yabancı istihbarat servisleri ile iştirak halinde seçimlerin manipüle edilmesi noktasında faaliyette bulunulduğu ve casusluk suçunun işlendiği" iddiası yer aldı. İmamoğlu'nun faaliyetlerine ilişkin "Ekrem İmamoğlu suç örgütü" ifadesini kullanan başsavcılık, örgütün amacının "maddi menfaat elde ederek örgüt lideri Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı için fon oluşturmak" olduğunu iddia etti. 23 Mart'tan bu yana tutuklu olan İmamoğlu ve Özkan, 27 Ekim'de casusluk suçundan da tutuklandı.
Aziz İhsan Aktaş iddianamesi kabul edildi
Aziz İhsan Aktaş suç örgütüne yönelik hazırlanan 578 sayfalık iddianame İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 5 Kasım'da kabul edildi. İddianamede Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın da arasında bulunduğu 200 kişi "şüpheli" olarak yer aldı.
CHP Bilgi İşlem Sorumlusu O.G.E, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" ve "kişisel verilerin kaydedilmesi" suçlamalarıyla 6 Kasım'da gözaltına alındı.
İBB iddianamesi 11 Kasım'da mahkemeye gönderildi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB yönelik soruşturmada 105'i tutuklu 402 kişi hakkında düzenlediği iddianameyi 11 Kasım'da mahkemeye gönderdi. Yaklaşık 3 bin 900 sayfalık iddianamede, "Ekrem İmamoğlu'nun suç örgütü lideri olduğu" savunuldu. Örgütün temel felsefesinin, "CHP'yi ele geçirmek ve Ekrem İmamoğlu'nu Cumhurbaşkanı adayı yapmak olduğu" aktarılan iddianamede, İmamoğlu hakkında, çevreyi kasten kirletmekten ihaleye fesat karıştırmaya, çıkar amaçlı örgüt kurmaktan dolandırıcılığa kadar çeşitli suçlardan 2 bin 430 yıla kadar hapis cezası istendi. CHP'li isimlerden iddianamede birçok çelişki olduğu yönünde açıklamalar geldi.
İddianame 25 Kasım'da kabul edildi. Mahkeme, davayı görmeye 9 Mart 2026'da başlayacak.
İBB iddianamesinin mahkemeye gönderildiği gün "Kent Uzlaşısı" davasında tahliye kararı verilen eski Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer hakkında, "Aziz İhsan Aktaş suç örgütü" davasından da tahliye kararı verildi.
CHP'li Çiftçi: "Bütün hikaye 31 Mart'ta CHP'nin Türkiye haritasını kıpkırmızı yapmasıyla başladı"
CHP Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci Binici, partisinin belediyelerine yönelik soruşturmalara ilişkin ANKA'ya yaptığı açıklamada, "Cumhuriyet tarihinin yargı kıskacı altında geçen bir, hatta iki yılından bahsedildiğini" ifade etti.
"Siyasi operasyonların Ekim 2024'te İstanbul'a bir Cumhuriyet Başsavcısı'nın atanmasıyla başladığını ama bir de onun öncesi olduğunu" söyleyen Binici, şunları kaydetti:
"Aslında bütün hikaye 31 Mart 2024 tarihinde CHP'nin Türkiye haritasını kıpkırmızı yapmasıyla başladı. O gün anladı ki iktidar partisi 'Ben CHP'yi yenemeyeceğim. Halkın gönlündeki yeri kaybolmuş. Artık o yere de gelebilecek mertebede değilim. Çünkü bu insanları kandıracak yerim de kalmadı. Dolayısıyla ben elimdeki bu otoriter hali kullanarak bu otoriterleştirmeye çalıştığım rejimi kullanarak abluka altına alayım' dedi. CHP belediyeleri kreşler açmaya, yurtları açmaya, kent lokantaları açmaya ve yoksulluk içerisinde yaşamaya mahkum bırakılmış yurttaşın yanında olmaya devam ettiği için bununla da yetinemediler, bu da onları kesmedi; bu sefer 2024 Ekim ayında bir Cumhuriyet Başsavcısı atandı ve o Cumhuriyet Başsavcısı bu sefer siyasete, sandık iradesini yargı ablukasıyla yargı kıskacı altına almaya çalıştı.
"Kent uzaşısı dosyamızla ilgili bir iddianame yok orada"
19 Mart'ta İBB operasyonu diyoruz ama bir kent uzlaşısı operasyonu da yapıldı. Bizim bu operasyondan tutuklanan yol arkadaşlarımız da var. Ne oldu o dosya? Ne oldu o soruşturma? Unutuldu. Ne iddianamesi var ortada ne soruşturması var ne bu dosyadan ifade alınan birileri var. Yol arkadaşımız Mehmet Ali Çalışkan Buca'da yatıyor ve ne için yatıyor bilmiyoruz şu anda. Kent uzlaşısı ne oldu? Meclis'te çözüm komisyonu var. Ama bizim kent uzaşısı dosyamızla ilgili bir iddianame yok orada. 'Kürt siyasetçilerin batıda seçilemeyeceklerini gördükleri için CHP listelerinden girdiler' dediler. Bugün eğer bu ülkede siyaset yapmak bir suçsa o zaman iddianamesini çıkartacaklardı. Eğer bir suç değilse o iddianame ne oldu? O zaman kovuşturmaya yer yok kararı verilecekti. Şu anda ortada bir belirsizlik var. ve bu belirsizliğin tek sebebi bir kişinin iki dudağının arasından çıkacak talimatlardan kaynaklanıyor. O kişi buradan talimat veriyor, İstanbul'dakiler de uyguluyor.
İBB iddianamesinin içerisinde de Aziz İhsan Aktaş iddianamesinin içerisinde de sosyal medya dedikodusundan başka hiçbir şey görmedik. Bu soruşturmalar ilk başladığında Cumhurbaşkanı çıktı ve dedi ki 'Ahtapotun kolları gibi birbirlerinin yüzüne bakamayacak halde gelecekler.' Biz bugün de birbirimizin yüzüne bakıyoruz. Bugün de cezaevinde olan, soruşturmada adı geçen, dışarıda olan bütün yol arkadaşlarımızın hepsinin başı dik bir şekilde veremeyecekleri hesap yok. Bu sebeple şunu söylüyoruz; bu duruşmalar TRT'den canlı yayınlansın. 'Bu ülkede yaşayan bütün yurttaşların vergileriyle kamusal yayıncılık yapmakla görevli TRT ekranlarında bu duruşmalar yayınlansın' diyoruz. İBB iddianamesinin içerisinde, Aziz Hasan Aktaş iddianamesinin içerisinde de iddianame tekniğinden uzak, duyuma dayalı, dedikoduya dayalı, birinci ağızdan bile değil; ikinci, üçüncü ağızlardan duyuma dayalı cümleler geçiyor.
"O gizli tanık şu anda ne oldu?"
'Ekrem İmamoğlu'nun koruma müdürünün Karadeniz'deki evinden kasadan paralar çıktı' dediler. İddianamede biz bunu göremedik. 'Parke altında paralar' dediler, iddianamede biz bunu göremedik. Bütün soruşturma boyunca savcılıkta, emniyette, sulh ceza hakimliğinin önünde, sorgu süreçlerinde bile 'Gizli tanık şunu söyledi, bunu söyledi' diye sorular sordular sordular, söz konusu gizli tanık iddianamede başka bir gizli tanık adıyla karşımıza çıktı. O gizli tanık şu anda ne oldu? Buhar oldu uçtu. Biz bunların hiçbirini göremedik bu iddianamede.
4 bin sayfa iddianame var diye övündüler. 4 bin sayfa iddianamenin en az 100-150 sayfasında CHP'nin kapatılması gerektiğini anlatan bir iddianame var. Biz eğer bu koltuklarda oturuyorsak, o savcılar o makamlarda oturuyorsa, o hakimler o makamlarda oturuyorsa, Cumhurbaşkanı o makamda oturuyorsa bu ülkeyi kuran, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Atatürk'e ve Atatürk'ün 'İki büyük eserimden birisidir' dediği CHP'ye borçlu. Bu ülkenin kurucu partisi bu parti. Bu partiyi kapatmak böyle bir savcının iki dudağının arasında olacak iş değil, bir talimatla yapılacak iş değil. İddianamede biz bunu gördük.
İddianamenin içerisinde CHP'nin 38'inci Olağan Kurultayı'nda telefon dağıtıldı iddialarını konuştular. İddianamenin içerisinde bu iddia yok. Kaldı ki dağıtıldığını kurultay Kasım 2023'te yapılıyor, o telefon piyasa Eylül 2024'te çıkmış. Nerede bu iddianame? Nerede bu somut deliller? Arkadaşlarımız bütün klasörleri taradılar, savcılıktan gittiler klasörleri aldılar. Biz o klasörleri tek tek inceledik. Elle tutulur tek bir tane somut delil bulamadık. Hepsi duyuma dayalı, gizli tanıklığa dayalı. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bu tarafa böyle siyasetin üzerindeki yargı ablukasını görmüş değildir."
Çağlar Çağlayan: "2026'da 'savunma stratejileri' konuşulacaktır"
CHP'nin avukatı Çağlar Çağlayan da ANKA'ya yaptığı değerlendirmede "2025'in, Ekrem İmamoğlu hakkındaki iddiaların yıl sonuna doğru çöktüğü bir yıl olduğunu" ifade ederek, "İddianamenin düzenlenmesi bu yüzden bizim açımızdan çok önemliydi. Düşündüğümüz gibi de oldu. 2025 yılı baskıların yok sayma, yok etme seviyesine kadar arttığı bir yıl oldu" dedi. Çağlayan, şunları söyledi:
"2025 yılını şöyle kapatıyoruz, bu kısa sürede yeni bir gelişme olmazsa, artık İstanbul'da yürüyen önemli iki dosyanın ilk iddianamelerini görmüş bir şekilde kapatıyoruz. Haliyle 2026 yılı yargılamalar yılı olacak. 2026 yılını 2025 yılından biraz daha farklı yaşayacağız. İddianamenin düzenlenmesi ve duruşmaların bir an önce başlamasıyla ilgili beklentimiz nihayetiyle gerçekleşmiş oldu. Bundan sonra savunma stratejilerini konuşacağız. Geçen yıl hukukla ilgili 'mutlak butlan', 'irtikap' sözlerini çok duyduk. Bu yıl da 'savunma stratejileri' üzerine şeyler konuşulacaktır. Şimdi yargılamalar boyunca hem casusluk iddialarıyla ilgili hem yolsuzluk iddialarıyla ilgili gerçekleri dinleyeceğiz. Yıl boyunca yargılamalarla vakit geçecek. Yaz aylarına kadar devam edecektir duruşmalar.
"Bir utanç görüntüsü de yeni yapılan duruşma salonu olacaktır"
Bu anlamda yeni bir duruşma salonunun yapıldığı da söyleniyor. Ne zaman biter bilmiyoruz ama Türkiye'nin maalesef hukuk ve siyasi tarihinde dönem dönem yaşanan yargılamalar ve onların böyle simgesel utanç görüntüleri oluyor. Bir dönemin utanç görüntüsü darağacıydı. Şimdi bir utanç görüntüsü de muhtemelen bu yeni yapılan duruşma salonu olacaktır. Haksız yere insanların tutulduğu, yargılandığı, masumiyetlerini ispatlamak zorunda kaldıkları bir bina olarak yapılıyorsa o yeni bina tarihe geçecek gibi görünüyor maalesef."
Son Dakika › Güncel › 2025'te CHP'li Belediyelere Yönelik Operasyonlar... İddianame Hazırlandı, Ekrem İmamoğlu 277 Gündür Tutuklu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?