Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin bu süreçte kardeşliğinin önemli bir sınavdan geçtiğini belirterek, "Bu iktidarı yemeye Allah'ın izniye kimsenin gücü yetmeyecek" dedi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin bu süreçte kardeşliğinin önemli bir sınavdan geçtiğini belirterek, "Bu iktidarı yemeye Allah'ın izniye kimsenin gücü yetmeyecek" dedi.
Erdoğan, Samsun'da düzenlenen "Milli İradeye Saygı Mitingi"nde konuştu. Samsun'da saat 17.10'da başladığı konuşmasını 18.00'de tamamlayan Erdoğan, güneşin doğduğu ve kurtuluş mücadelesinin başladığı Samsun'dan, halkı gönülden selamladığını söyleyerek konuşmasına başladı. Karadeniz'in söyleyeceğini kemençe, tulum ile söylediğini belirten Erdoğan, CHP'ye de yüklenerek, "Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi "İskoçya gaydası' ile söylemez" dedi. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Karadeniz, yağmacılara söyleyeceğini söyle. Karadeniz vandallara diyeceğini çoktan dedi. Karadeniz haftalardır doldu doldu ama taşmadı. Karadeniz doldu ama taşkınlık yapmadı. Karadeniz siyasette söyleyeceğini sandıkta söyledi. İnşallah yine sandıkta söyleyecek. Biz, Karadeniz'in yıldızı Samsun'dan haykıracak, söyleyeceğimizi tüm Türkiye'ye dünyaya Samsun'dan duyuracağız"
-"BİZİM TEK BİR BESMELEMİZ OYUNLARI BOZAR"-
Erdoğan, Samsun'da Cumhuriyet Meydanı'nın tıklım tıklım dolu oluduğunu belirterek, mitinge katılan halka "Şimdi ben sizlere sesleniyorum. Bakayım ne diyeceksiniz? Taksim Meydanı duyar mı? Ankara duyar mı? Tüm Türkiye duyar mı? Dünya duyar mı? Samsun, demokrasiye sahip çıkıyor muyuz? Sandığa sahip çıkıyor muyuz? Milli iradeye sahip çıkıyor muyuz? Türkiye'ye sahip çıkıyor muyuz? Bizimle misin Samsun? Bir miyiz? Beraber miyiz? Kardeş miyiz? Hep birlikte Türkiye miyiz Samsun?" diye sordu. Bu sorulara mitinge katılanlardan "evet" yanıtını alan Erdoğan, "Allah'ın izniyle bu iş bitmiştir. Evelallah, sizin şu gür sesiniz var mı. Şu nidanız, haykırışınız varya, inanın Türkiye üzerinde hesabı olanların planlarını bozmuştur" diye karşılık verdi. Kendisinin Ankara mitinginde bir şeyler söylediğini hatırlatan Erdoğan, "Biz sabırla, metanetle direniriz. Biz itidalle direniriz. Biz ellerimizi semaya açıp duamızla, Arafat'da vakfemizde, namazla, kıyamla direniriz. Onlar milyonlarca tweet atsınlar, bizim bir tek besmelemiz oyunları bozar. Onlar, yaksınlar yıksınlar, yağmalasınlar bizim bir tek La Havle'miz bütün tuzağı bozar. Bu milletin bir duası onların bütün hesaplarını alt üst eder. İşte bu milletin sabrı her şeye galip geldi" diye konuştu.
-"SİZ BUNU TAYYİP ERDOĞAN'A KARŞI YAPIYORSUNUZ"-
Konuşmasında isim vermeden Gezi Parkı olaylarına değinen ve basına da yüklenen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bakın kardeşlerim, bu olaylar başladığı andan itibaren içerideki bazı medya, sanatçılar sözüm ona, yazarlar sözüm ona, bazı sözüm ona aydınlar, hatta bazı ülkelerin liderleri, hatta bazı parlamenterler ne dediler "ağaç' dediler. "Gezi Parkı', "polis şiddeti', "demokrasi', "hukuk', "özgürlük' bunu söylediler. Günler boyunca sürekli bunlardan bahsettiler. Haftalar boyunca sadece bu konuları dile getirdiler. Yakılan polis otolarından bahsetmediler. sivil araçlarının yakılmasından, esnafın, tüccarın dükkanlarının yağmalanmasından bahsetmediler. Utanmadan sıkılmadan hala bunları kalkıyorlar Gezi Parkı'na sahip olmaktan bahsediyorlar. Bunları derdi Gezi Parkı mıydı? Bunların derdi ağaç mıydı? Derdi ağaç olanlar, ağaçları devirir miydi ya Sonra, siz bunu kime karşı yapıyorsunuz ya Tayyip Erdoğan'a karşı. Tayyip Erdoğan'ın başında olduğu iktidar, bu ülkede 2 milyar 800 milyon ağaç dikmiş. Bunun iki milyarı fidan. Bunları biz diktik ya. Siz nerede bir dikili ağacınız var. Onu söyleyin" diye konuştu.
-"CHP ZİHNİYETİ BEREKETSİZDİR"-
Konuşmasına CHP'ye de yüklenen ve geçmişte İstanbul'un hava kirliliğinden geçilmediğini söyleyen Erdoğan, "İstanbul susuzdu. Çöp dağlarından geçilmiyordu. Utanmadan, sıkılmadan bazı televizyon kanallarına çıkıyorlar. Kanlarında, genlerinde CHP olanlar, bize çevrecilik dersi vermeye kalkıyorlar. ya biz CHP'den aldık İstanbul belediyesini. Çöp dağları vardı o zaman, susuz İstanbul vardı. Bu CHP zihniyeti kördür, kirlidir. Susuzluktur, hava kirliliğidir. Bu CHP zihniyeti bereketsizdir. Çünkü CHP zihniyetinin olduğu yerde yokluk vardır" diye konuştu.
-"AK PARTİ İKTİDARINDA TOKLUĞU GÖRDÜLER"-
Erdoğan, bunları 25 yaşındaki evlatların bilmediğini, onların yokluğu yaşamadığını ifade ederek, "Onlar AK Parti iktidarındaki tokluğu, bolluğu gördüler. Onun için bunu birbirinden ayıramıyorlar. Şimdi bu tokluk, bolluk içinde maalesef oynanan tuzağı göremiyorlar" dedi. Kendisinin samimi gençlere de seslendiğini ve iktidarından ne istediklerini sorduğunu belirten Erdoğan, "İnanır mısınız söyleyemediler. Hatta bir tanesi "ben sizinle başörtüsü özgürlüğüne kavuştum' dedi" ifadelerini kullandı. Bu ülkede özgürlük mücadelesinin AK Parti döneminde başarıldığını savunan Erdoğan, özellikle 26 maddelik anayasa paketindeki referandumla yüzde 58'lik oyla halkın desteğini verdiğini ve özgürlük mücadelesinden halkın galip çıktığını söyledi.
-"YAKIP YIKANLARI "AFACAN ÇOCUK' GİBİ GÖSTERDİLER"-
Millet olarak bir şeyi daha başaracaklarını dile getiren Erdoğan, "Kardeşlerim, elinde taş ve molotof olan teröristi, bunlar sempatik gösterdiler. Ama benim Samsunlu bacılarım, ninelerim, bunlar Zahide Nine'nin kahramanca, mertçe haykırışını hiç dile getirmediler. Yakıp yıkanları 'afacan çocuk' gibi gösterdiler. Ama polisin sabrını, milletin itidalini vakarını, hiç ama hiç söylemediler. Bu olaylar en başından itibaren çok büyük bir ilkesizlik, çok büyük bir art niyet üzerinden yürütüldü. Sürekli yalan söylediler, manipülasyon yaptılar, sürekli yalan haber yayınladılar. Hakaret ettiler, sövdüler, hakkı çiğnediler" diye konuştu.
-"TAKSİM MEYDANI'NA BİKİNİLİ ÇILGINLAR ÇIKARTIYORLAR"-
Taksim'de bikinili kadının yaptığı eyleme de değinen Erdoğan, "Taksim Meydanı'na bakıyorsunuz, bikinili çılgınlar çıkarıyorlar. Bu toplum bu mu ya? Bir tane sipariş, bikiniliyi Taksim Meydanı'na çıkarıyorlar. Niye? Bu toplumun sabrını taşırmak için. Bu toplumun değerleriyle oynamak için bunu yapıyorlar. Düşünebiliyor musunuz? Zahide Nine'ye "şu kalabalığın arkasına geç de sana para versinler' dediler. O, "Ben bu devletin emekli memuruyum' dedi. Ben zannettim ki Zahide Nine onlara, "benim sadakalarım sizi doyurur' diyecek. İşte Zahide ninenin eli öpülür" diye konuştu.
-"UTANMADAN BİRİ ÇIKTI "MÜFTÜNÜN KARISIYIM' DEDİ"-
Erdoğan, müftünün karısı olduğunu iddia eden bir kadının, sosyal medya üzerinde yayılan açıklamalarına da değinerek, şunları söyledi:
"Bu CHP'lilerin ne kadar ilkesiz olduğunu. Utanmadan biri çıktı, terbiyesiz ya.. "müftünün karısıyım' diye ortaya çıkıyor. Hale bak. Başına da bir örtü takmış. Aman bu oyunlara gelmeyin. CHP'nin geçmişinde bu oyunlar çoktur. Bir kadınlara yakışmayacak hakaretler eden, sonra CHP'nin bir ilçe başkanını karısı olduğu bu kadının iki yüzlülüklerini gördük. Şişli Belediyesi'nde çalıştığını öğrendik. Bunların nasıl gözlerinin döndüğünü, Sünni-Alevi gerilimi oluşturmak için her tür provokasyonu yapan CHP milletvekilinden de gördük. Bunların nasıl çapsız olduklarını, polise eylemde küfreden, gençlere para veren CHP milletvekillerini de gördük. Kardeşlerim CHP bu."
-"BREZİLYA'DA AYNI OYUN OYNANIYOR"-
Türkiye'de üç haftadır devam eden Gezi Parkı eylemlerinden faiz lobisinin kazançlı çıktığını savunan Erdoğan, "Türkiye'nin rakipleri kazandı. Peki bu gösterilerde kim kaybetti? Tabii ki az da olsa Türkiye ekonomisi, turizmi kaybetti. Türkiye'nin imajını, uluslararası gücünü lekelediler" dedi. Brezilya'da da aynı oyunun oynandığını savunan Erdoğan, "Semboller, afişler, twitter, facebook, uluslararası medya aynı. Türkiye'de başaramadıklarını şimdi Brezilya'da başarmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Tuzak aynı tuzak. Maksat aynı maksat" diye konuştu.
-"NE OLUYOR YA? DEMİYORLAR"-
Erdoğan, Gezi Parkı olayları sırasında AKM'nin üzerine asıl terör örgütüne ait pankartların da şafak operasyonu ile toplatıldığını hatırlatarak, "AKM'nin üzerinde teröristlerin posterleri var. İllegal örgütlerin paçavraları var. Bize hakaret içeren pankartalar var. Bu "Ulusalcıyız', 'CHP'liyiz' diyenler 'Ne oluyor ya?' diyemiyorlar. Üç gün yurt dışındaydım. Bunu görünce tahammül mümkün değil dedim ve 24 saat içinde 'indirin' dedim. Polisimiz 24 saatte bunları indirdi. Buna ne dediler "Şafak operasyonu' Bitmedi. Bir de Cumhuriyet Anıtı var. Terör örgütünün posteri, yanında Mustafa Kemal'in resmi, yanında Türk bayrağı var. Neredesiniz ulusalcılar? Polisimiz onları da temizledi. Ne yapacaktı polis? Temizlemeyecek miydi? Terör örgütü ile iş başı yapanların işgali altında mı kalacaktı?" diye sordu.
-"POLİSİMİZE ÇOK ZULMEDİLDİ"-
Bu süreçte polise çok zulmedildiğini ve çok üzerine gidildiğini söyleyen Erdoğan, "Hataları da yanlışları da olabilir. Bunların üzerinde de zaten bakanlığımız gerekil çalışmaları yapıyor ayrı bir konu. Ancak, polisimize bu kadar vurmak, dünyaya polisimizi bu denli şiddet içeren eylemler içerisinde sunmak, göstermek ihanettir. Sen de yarın dara düştüğünde müracaat edeceğin polistir. 'Gel beni koru'. Yani polisimiz olmadan mı bir devleti yöneteceğiz. Her ülkenin güvenliğinde bir numara polistir. Sınır güvenliğinde yurtlarının dışına göre askerdir. Bunları hiçbir zaman yok fark edemezsiniz. Bu CHP ve yandaşları polisimize kasıtlı olarak saldırıyor. Bu polis bizim polisimizdir ve görevlerini yapıyor, yapacaktır" dedi.
-"CHP GENEL MÜDÜRÜ"-
Konuşmasında CHP'ye Almanya Başbakanı'na yazılan mektup üzerinden de yüklenen Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için de "CHP'nin Genel Müdürü" ifadesini kullanarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"CHP Genel Müdürü kalkmış, Almanya Başbakanı Merkel'e mektup yazmış. Kendi ülkesini şikayet ediyor. Hala genel başkan olamadı, genel müdürlükte kaldı. Bu gidişle de zaten olmaya niyeti yok. Milleti ile konuşmak yerine gidiyor başka ülkenin liderine ağlıyor. Türkiye'yi Avrupa'da istemeyenlerle işbirliğine hazır olduğunu ifade ediyor. Nerede Türkiye aleyhine bir tezgah varsa inanın CHP'nin Genel Müdürü'ün o tezgahın üzerinde görürsünüz. Bakın Reyhanlı'da 53 kardeşimiz şehit oldu. Bu tezgahtan kim çıktı? CHP çıktı. CHP'li milletvekilleri çıktı? Bu genel müdürün hiç sesini soluğunu duydunuz mu? Maalesef. Dünya, bu 53 şehidimizle ilgili bir açıklama yaptı mı? Ama Gezi Parkı ile ilgili düğmeye basıldı ve hepsi yaygaralarını kopardı. Kimin kimlerle el tutuştuğu belli. 53 kardeşimi şehit edenler, CHP heyetini Şam'a götüren, Suriye de ağırlayan, rehberlik eden canilerdir. Hiç kimse merak etmesin, bu aziz millet sabırla, tüm bu ahlaksızlık, hukuksuzlukların hesabını teker teker soracağız. Bu olayları başlatanlara, kışkırtanlara, destekleyenlere ben mi milletim sandıkta gereken cevabı verecek, hesabı soracak. Kimin ne yaptığı belgeleriyle, delileriyle hepsi elimizde. Hepsini hukuka teslim ediyoruz, teslim edeceğiz."
-"DURAN ADAMLAR ÜRETMİŞLER"-
Taksim'de "duran adam" eylemlerini de eleştiren Erdoğan, "Bazıları 'Duran adamlar' üretmişler. Hepiniz durun. Biz ise 'durmak yok yola devam' diyoruz. Onlar da durmaya devam etsinler. 2023 hedeflerine doğru biz emin adımlarla koşuyoruz, koşmaya devam edeceğiz" dedi.
-"BU İKTİDARI YEMEYE ALLAH'IN İZNİYLE KİMSENİN GÜCÜ YETMEYECEK"-
Türkiye'yi önümüzdeki 10 yılda dünyanın en güçlü 10 ülkesinden biri haline getireceklerini söyleyen Erdoğan, "Allah'ın izniyle sadece yapıları, sokakları caddeleri değil, kırılan kalpleri, sarsılan gönülleri de el birliğiyle tamir edecek, kardeşlik içinde geleceği ilerleyeceğiz. Bu süreçte Türkiye ekonomisi, demokrasisi gücünü test etti. Bu süreçte en önemlisi de kardeşliğimiz çok önemli bir sınavdan geçti. İşte bu kardeşlik. Bu var ya bu çok önemli. Bu iktidarı yemeye Allah'ın izniyle kimsenin gücü yetmeyecek" diye konuştu.
-"AKİL İNSANLAR HEYETİ İLE FİNAL TOPLANTISI YAPACAĞIZ"-
Erdoğan, Reyhanlı saldırısı ve Gezi Parkı olayları ile "çözüm sürecinin" sabote edilmeye çalışıldığını öne sürdü. Aylardır terör ve şehit haberi gelmediğini söyleyen Erdoğan, "Türkiye 30 yıllık bir meseleyi, ülkemize çok ağır faturalar ödeten bir meseleyi artık çözme noktasına geldi. İnşallah çarşamba günü akil insanlarla final toplantısı yapacağız. Doğu, Güneydoğu'dan tehditler ortadan kalkıyor. Baskınlar ortadan kalkıyor. Şiddetin esir aldığı sokaklar, dağlar, oralar çok farklı bir baharı yaşıyorlar. İnşallah önümüzdeki hafta yapacağımız toplantı ile Akil İnsanlar heyetimizle bir araya gelerek, raporları, gözlemleri kendilerinden alacağız ve dinleyeceğiz. Ardından belirleyeceğimiz yol haritasıyla kararlılık içinde yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.
-"ÇÖZÜM SÜRECİNE BAŞKA KİM KARŞI ÇIKTI, CHP"-
Akil insanların şehirleri dolaşırken, bazı grupların gösteri yaptığını, bunların ulusalcılar olduğunu söyleyen Erdoğan, "Akil İnsanları tehdit eden o ulusalcılar, Ankara'da Türk bayrağının yakılmasına seyirci kaldılar.Bayrak yakanlarla omuz omuza polisle çatıştılar. Çözüm sürecine başka kim karşı çıktı? CHP. İşte o CHP, son gösterilerde Taksim Gezi Parkı'nda her türlü paçavraya göz yumdu" ifadelerini kullandı.
-"RAHAT DUR, BİBER GAZI SIKILMASIN"-
Erdoğan, Gezi Parkı olayları sırasında polise yapılan eleştirilere de değinerek, şöyle devam etti:
"Bu olaylardan ülkemin dört bir yanı rahatsız oldu. Polisimize uygulanan şiddetten benim milletim rahatsız olmaz mı? Kim bu polis Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin ve onlara kaldırım taşlarıyla saldırdılar. Söktüler polisime attılar Daha da ileri gittiler, Mecidiyeköy'de silahla ateş ettiler ve bir polisi mi midesinden, birini de ayağından yaraladılar. Ancak polisim ateş etmedi. Biber gazı sıktı. O, onun en doğal hakkıdır. Rahat dur, biber gazı da sıkılmasın. Sen rahat durdun da benim polis sana biber gazı mı sıktı? Benim polisime saldırırsan o sadece kalkanla dururken ne yapacaktı? Su sıkmayacak, biber gazı sıkmayacak? Ne yapacak. Buyur gel mi diyecekti? Onun görevi de o. Tabii biber gazı da sıkacak. Önce su, sonra biber gazı. Bu, onun asli görevi. AB müktesabatında var. En ileri ülkelerin hepsinde var. Batı'nın polisleri ne yapıyor? Yunanistan, Fransa, İngiltere, Almanya ne yapıyor görmediniz mi? Oraların polisi ne yapıyor vatandaşlarına? Birileri çıkıyor, biber gazı sıkıyor diye akıl veriyor bize. O aklı kendine sakla. Yeter ki o insan özgürlük alanını iyi bilsin, hukuk içinde ne yapmak istiyorsa yapsın. Ancak kalkıp da kendi evimizde, gelip de benim mahremime girecekse, valiliğe, belediye binaların saldıracaksa kusura bakmasın orada da güvenlik güçlerimizi karşısında bulur."
Erdoğan, konuşmasının ardından, eşi Emine Erdoğan ile birlikte konuşma yaptığı sahneden mitinge katılan vatandaşlara kırmızı karanfiller attı. Sahnede bir süre vatandaşlar el sallayan Erdoğan, daha sonra buradan ayrıldı. (ANKA/SON)
(HMD/OLÇ) - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Başbakan Erdoğan (2/son): Allah'ın İzniyle Bu İktidarı Yemeye Kimsenin Gücü Yetmeyecek - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?