1- AGOS ÖNÜNDE HRANT DİNK'İ ANMAK İÇİN HAZIRLIKLAR (1)
Haber-Kamera: İdris TİFTİKCİ - İSTANBUL DHA
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, ölümünün 11'inci yılında vurulduğu yerde anılacak. Anma töreni öncesi polis çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. Dink'in vurulduğu yere karanfiller konuldu.
Görüntü Dökümü:
--------------
-Önlemler
-Arama noktası
-Agos önünden görüntüler
-Bırakılan karanfiller
19.01.2018 -12.43 Haber Kodu : 180119107
==============================
(ÖZEL)
2- İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ ÖNÜNDE "115 HAMİLE ÇOCUK" PROTESTOSU
Haber: İbrahim AKTÜRK Kamera: Murat SOLAK/ İstanbul,
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplanan grup, "115 hamile çocuk" skandalını protesto etti
"CEZASIZLIK, İSTİSMARIN ÖNÜNÜ AÇIYOR"
KESK üyesi bir grup, öğle saatlerinde Çemberlitaş'ta bulunan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplandı. 'Çocuk istismarına göz yumulamaz' yazılı pankart taşıyan grup, 'Devlet uyuma, çocuğuna sahip çık', 'Çocuk susar, sen susma' diye slogan attı. Grup adına basın açıklamasını okuyan SES Bakırköy şube yöneticisi Yurdanur Akdemir, Türkiye'de son zamanlarda çocuk istismarı olaylarının giderek arttığına dikkat çekerek, "Her güne yeni bir çocuk istismarı haberi ile sarsılarak uyandığımız tablonun korkunçluğu giderek daha vahim bir hal almakta. Türkiye' de yaşanan çocuk istismarı gerçeğinin ne kadar korkunç boyutlarda olduğu ortaya çıkıyor. Dünya ortalamasında üst sıralarda yer aldığımız çocuk istismarı vakalarına her gün bir yenisi ekleniyorken, hükümetin yaptığı yeni yasal düzenlemeler ve yargıda uygulanan cezasızlık çocuk istismarının önünü açmaya devam etmektedir" dedi.
HAMİLE ÇOCUK İDDİALARI
Akdemir, "Yeni bir habere göre, İstanbul Küçükçekmece'deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne son 5 ayda yaşları 18'in altında 250 hamile çocuğun başvurduğu, yasalara göre çocukların durumunun polise bildirilmesi zorunlu olduğu halde bu çocuklardan 115'inin hastane tarafından bildirimlerin yapılmadığı ve bildirimi yapılmayan bu çocukların 38'inini 15 yaşından önce hamile kaldığı; 39'unun ise Suriyeli çocuklar olduğu, bildirimler yapılmayarak istismarın üzerinin örtülmek istendiği ortaya çıktı. Bildirimi yapılmayan 115 çocuk... Aralarında 13 yaşında olanlar da var. Bu, sadece bir hastanede ve sadece 5 ayda kaydedilen rakamlar" diye konuştu.
"VALİLİK, SORUŞTURMA İÇİN İZİN VERMEDİ"
Hastanedeki hamile çocuk sayısının bildirilmemesi iddialarına değinen Yurdanur Akdemir, "Bildirim yapılmaması bir yerde dursun, konuyla ilgili yapılan başvuruda Valilik, konunun soruşturulması için izin vermezken, konuyu dikkati ile ortaya çıkartan ve savcılığa bildiren, yani olması gerekeni yapan sağlık emekçisi hakkında ise inceleme başlatıldı ve sürgün edilerek adeta olayı ortaya çıkardığı için cezalandırıldı" ifadelerini kullandı.
"ÇOCUK İSTİSMARI HABERLERİ DUYMAK İSTEMİYORUZ"
Akdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sağlık Bakanlığı tarafından istismarı bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen hastane yöneticileri ile ilgili gerekli idari ve adli soruşturmanın yapılmasının sağlanmasını, bakanlığa bağlı tüm hastanelerde 18 yaş altı doğumlara ilişkin çalışma yürütülmesini, artan çocuk istismarı ve zorla erken yaşta evliliklerle ilgili Bakanlık personelini bilgilendirmek üzere eğitim çalışmalarının yapılmasını talep ediyoruz. Basına yansıyan haberle ortaya çıkan çocuklar üzerinden uygulanan politikaların memleketin dört yanını çocuklar için nasıl bir istismar cehennemine çevirdiğinin göstergesidir. Her gün bir yurttan, okuldan, kurstan, hastaneden, yuvadan, mahalleden çocuk istismarı haberleri duymak istemiyoruz. Türkiye'nin her yerinden ortaya çıkan çığlığa ses veriyoruz"
Görüntü dökümü:
---------
-Basın açıklamasından detay görüntüler
-Pankartlar, sloganlar
-Sağlık Müdürlüğü önünden detay görüntüler
-Genel ve detaylar
19.01.2018 - 14.34 Haber Kodu : 180119172
====================================
3- VALİ ŞAHİN KARNE DAĞITTI
Haber: Cansel KİRAZ Kamera: Harun UYANIK - İSTANBUL DHA
İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, karne dağıttı.
2017-2018 eğitim öğretim yılı birinci dönem kapanış programı Kadıköy Münevver Şefik Fergar İlkokulu'nda gerçekleşti.
BÜTÇEDE EN BÜYÜK PAY EĞİTİME
Vali Şahin yaptığı konuşmada " Belki bugün yaşadığımız birçok sorun olabilir, birçok eksiğimiz olabilir ama hala eğitime en fazla önem veren milletlerden biriyiz. Bakın son 10- 15 yıldır bütçede en büyük payı eğitim almakta. Eğitime hem bütçenin büyük oranı ayrılmakta insanlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız ve yerel idarelerimiz ayrı bir önem atfederek kendiliğinden eğitim alt yapısına yatırımlar yapmaktalar. Ben bu tatilde çocuklarımıza bu tatilde kendilerince eğlenerek dinlenmelerini tavsiye ediyorum. Ne hoşunuza gidiyorsa onu yapın; spor yapın, bir sanat dalıyla uğraşın" şeklinde konuştu.
İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci programda yaptığı konuşmada " Gerek eğitim öğretim, gerekse tatil süreçlerinde evlatlarınızla daha çok vakit geçirmenizi yarınlar adına sizlerden bekliyorum. Öğrencilerimize verilecek en güzel karne hediyesi onlarla beraber geçirilecek nitelikli zamandır. Çocuklarımızla ne kadar nitelikli zaman geçirirsek onların gelişimlerine o kadar katkıda bulunmuş oluruz" dedi.
Program sonunda İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci öğrencilere karnelerini dağıttı.
Görüntü Dökümü
--------------
-Ömer Faruk Yelkenci'nin konuşması
-Vasip Şahin'in konuşması
-Karne dağıtılması
-Genel ve detaylar
19.01.2018 - 12.44 Haber Kodu : 180119108
=================
4- OKUL BAHÇESİNDE İŞLENEN SERVİS CİNAYETİNDE 5 MÜEBBET İSTENDİ
Haber: Yüksel KOÇ/ İSTANBUL,
Ümraniye'de servis taşımacılığı yapan iki gurup arasında çıkan ve bir kişinin ölümü 3 kişinin de yaralanması ile sonuçlanan silahlı kavgaya ilişkin 6 kişi hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
3'ü tutuklu 5 kişi hakkında, "Kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, bir kişi hakkında da, "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucu hazırlanan iddianamede, Ümraniye'de 5 Eylül 2017 tarihinde bir okulun bahçesine servis taşımacılığı nedeniyle iki gurup arasında tartışma çıktığı, tartışma sırasında Cüneyt Elik'in elinde bulunan bıçakla şüphelilerden Ramazan Sarı'yı yaraladığı belirtildi. Şüphelilerden Kerem Beyazıt'ın da elindeki silahla Cüneyt Elik'e ateş ederek yaraladığı, çıkan arbedede Cüneyt Elik'in annesi Selime Elik'in de hafif şekilde yaralandığı, olay yerine gelen müşteki Feyyaz Elik ile daha sonra olay yerine gelen şüpheliler Eyüp Aygün ve Serkan Varol'un da kavgaya karıştıkları anlatıldı.
KİMİN ÖLDÜRDÜĞÜ TESPİT EDİLEMEDİ
Şüphelilerden Eyüp Aygün'ün de olay sırasında elindeki silahla ateş ettiği belirtilen iddianamede, şüphelilerden Sevim Kırık'ın beze sarılı şekilde elinde bulunan silahı çimenlik alana attığı kaydedildi. Adli Tıp Kurumu raporuna göre maktul Cüneyt Elik'in ateşli silah yaralanması sonucu öldüğü belirtilen iddianamede, Elik'in hangi şüphelinin açtığı ateş sonucu öldüğünün belirlenemediği ifade edildi.
5 KİŞİ HAKKINDA MÜEBBET HAPİS CEZASI İSTENDİ
İddianamede şüpheliler Eyüp Aygün, Kerem Beyazıt, Ramazan Sarı, Mehmet Aytekin ve Serkan Varol için, "Kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezası istenirken, Sevim Kırık hakkında da, "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianame gönderildiği Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Şüphelilerin yargılanmalarına ilerleyen günlerde başlanacak.
Görüntü Dökümü: (ARŞİV)
--------------------------
-Olay yeri
-Polis ekipleri
-İnceleme yapması
-Öğrencilerden görüntü
-Boş kovanlar
-Detaylar
19.01.2018 - 13.22 Haber Kodu : 180119139
=============
5- 6 KARDEŞ BİR DAMAT HIRSIZLIKTAN TUTUKLANDI
Kocaeli'den İstanbul'a gelerek otogar ve hastanelerde yankesicilik yaptığı tespit edilen 6'sı kardeş 7 kişi tutuklandı. Şüphelilerin ilginç savunmaları tutanaklara geçti.
Haber: Ümit TÜRK İstanbul/ DHA
İstanbul'da hastane ve otogarda yankesicilik olaylarının artması üzerine, geniş çaplı inceleme başlatan polis ekipleri, Gebze'de oturan 6'sı kardeş 7 kişilik çetenin her gün İstanbul'a gelerek yankesicilik yaptığını belirledi. Daha çok zengin ve yaşlıları hedef seçtikleri tespit edilen şüpheliler, takip sonucu dün yakalanarak gözaltına alındı.
7 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Emniyette sorgulanan şüphelilerin 6'sının kardeş birinin de damat olduğu tespit edildi. Adliyeye sevk edilen şüpheliler, "Elde veya üstte taşınan eşyayı özel beceri ile almak suretiyle hırsızlık ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçundan tutuklandı.
"OLAY YERİNDEKİ KİŞİ BENİM, AMA HIRSIZLIK YAPMADIM"
Şüphelilerden Urfan Keleş'in damadı olan Bülent Andağ ifadesinde, 6 kardeşle arasında husumeti bulunduğunu ileri sürerek suçlamaları kabul etmedi. Diğer şüphelilere karşı koruma kararının olduğunu savunan Andağ, bu kişilerle görüşmesinin mümkün olmadığını ileri sürdü. Ancak, Andağ'ın diğer şüphelilerle aynı yerde olduğuna dair sinyal bilgisi olduğu belirtildi. Buna ilişkin ise Andağ, " Bayrampaşa otogarına gidip gitmediğimi hatırlamıyorum. Olay yerindeki görüntülerdeki kişi benim ama hırsızlık yapmadım" iddiasında bulundu.
"AİLEDEN ÖRGÜT KURULMASINI MANTIKLI BULMUYORUM"
Şüphelilerden Şakir Keleş de, hırsızlık suçundan uzun yıllar cezaevinde yattığını anlatarak, "Örgütsel yapıyı kabul etmiyorum. Aileden örgüt kurulmasını kabul etmiyorum. Otogarda bana gösterilen görüntülerde elimizde sürekli poşet ya da çanta bulunması kışın ya da yazın yedek kıyafet taşıdığımız içindir" dedi.
"OTOGARDA BULUNMAMIZ SUÇ İŞLEDİĞİMİZ ANLAMINA GELMEZ"
Şakir Keleş ifadesinin devamında, "Sabah 6'da otogarda olduğum doğrudur. Abim Sedat Keleş'in evini taramışlardı. Biz de o amaçla sürekli gidip gelmekteydik. Otogarda bulunmamız suç işlediğimiz anlamına gelmez" diye konuştu. Örgüt oldukları suçlamasını kabul etmediğini belirten Şakir Keleş, "Mağdur varsa ailem ve kendi adıma uzlaşmak isterim" dedi.
"'YAZIK ÇOCUĞU NEDEN DÖVÜYORSUN' DEYİNCE BANA YÖNELDİ... PARASI NASIL ÇALINDI BİLMİYORUM"
Şüphelilerden Veysel Keleş de suçlamaları kabul etmedi. Keleş ifadesinde, "Bana emniyette gösterilen 11 numaralı eylemdeki kişi benim. Hasan Kut isimli kişi bir çocuğu dövmesi üzerine, 'yazık çocuğu neden dövüyorsun' dedim. Hasan Kut isimli şahıs, bunu dediğim için bana yöneldi ve tartıştık. Hasan Kut isimli şahsın parası nasıl çalındı bilmiyorum" diye konuştu.
"6 YIL 8 AY YATTIM... AFTAN ÇIKTIM"
Yıldırım Keleş de ifadesinde, "6 yıl 8 ay cezaevinde yattıktan sonra 2016 yılında aftan yararlanarak çıktım. Bana emniyette gösterilen 2 numaralı eylemdeki mavi gölekli kişi ben değilim. Emniyetçe tespiti yapılan tapelerdeki görüşmeler yaptım. Ancak olaylarla ilgim yoktu" şeklinde konuştu.
"OTOGARDA VALİZLE DOLAŞARAK PERDELEME YAPTIĞIMIZ İDDİASINI KABUL ETMİYORUM"
Urfan Keleş ise, "Cezaevinden yeni çıktım. Otogara Gebze'ye gitmek üzerine gitmiştik. Otogar içerisinde valizle dolaştığımız, mağdur vatandaşlara yönelik takip ve perdeleme yaptığımız iddialarını kabul etmiyorum. Lüks aracı ilk kez emniyette duydum. Böyle bir aracım yoktur. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum.
Görüntü Dökümü;
----------
Görüntü Dökümü:
-GÜVENLİK KAMERASI
-Hırsızlık anları
AKTÜEL GÖRÜNTÜ
-Emniyetten çıkışları
==========================
6- MAHMUT HOCA'SIZ İLK KARNE
İstanbul,
Okulların yarıyıl tatiline girmesiyle birlikte tüm Türkiye'de 18 milyonun üzerinde öğrenci dönem sonu karnelerini aldı. Cihangir Münir Özkul Ortaokulu'nda ise karne heyecanı buruk geçti. Mahmut Hoca'sız ilk kez karne alan öğrencileri Münir Özkul'un eşi Umman Özkul yalnız bırakmadı.
Cihangir Münir Özkul Ortaokulu dönem sonu karne dağıtım törenine hayatını kaybeden Yeşilçam'ın gönüllerde taht kuran sanatçısı Münir Özkul'un eşi Umman Özkul, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, yüzlerce öğrenci ve veli katıldı. Özkul ve Demircan öğrencilere karnelerini dağıtarak hepsiyle tek tek ilgilendi. Özkul ile fotoğraf çekilmek için sıraya giren çocuklar Mahmut Hoca'larını özlediklerini dile getirdi.
"MAHMUT HOCA SENİ ÇOK SEVİYORUM"
12 yaşındaki Ahmet Akdoğan, "Benim okuldaki ilk yarım biraz kötü geçti. Takdir belgesini kaçırdım ama teşekkür belgesi aldım. Önümüzdeki yıl çok çalışıp takdir belgesi alacağım. Ben Münir Özkul'u çok severdim hatta Türkçe öğretmenimiz ile onu ziyaret edecektik fakat hayatını kaybetti. Mahmut Hocam sizi çok seviyorum" diye konuştu. Ortaokul öğrencisi 12 yaşındaki İrem Talatçı ise, "Yarıyılım çok güzel geçti. Karnem de çok iyi geldi, çok mutluyum, takdir belgesi aldım. Münir Özkul keşke ölmeseydi, oda bizim yanımızda olsaydı. Karne aldığımızda kapıdan içeriye girseydi çok mutlu olurdum" ifadelerini kullandı.
"BU OKULA MÜNİR'DEN MİNİCİK BİR ESİNTİ GETİREBİLDİYSEM NE MUTLU"
Münir Özkul'un eşi Umman Özkul ise, "Münir'imin adını taşıyan bu okula zaman içerisinde daha güzel etkinlikler oluştururuz. Ben şu anda Münir'i kalbimde yaşıyor kabul ediyorum. Ondan minicik bir esinti getirebildiysem bu okula, ne mutlu. Münirciğimin hatırı için her daim her yerdeyim" diye konuştu.
"BU OKULDA MÜNİR ÖZKUL'UN İSMİNİ YAŞATIYORUZ"
Beyoğlu ilçesindeki tüm öğrencilerin eğitimi için önemli çalışmalar yaptıklarını belirten Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da, şunları söyledi:
"Çocuklarımız geleceğimiz. Onların eğitim ve öğretimleri bizler için çok önemli. Bir yılın daha ortasına geldik. Karnelerini okulumuzdaki yavrularımıza dağıttık. 15 gün boyunca iyi bir tatil yapsınlar. Dersten uzak olsunlar. Kendilerini dinlendirsinler. Yoğun döneme başladıklarında ise o yoğun dönemin hakkını versinler. 5-6 yıldır bu okulda Münir Özkul'un ismini yaşatıyoruz. Kendisi bir Cihangirliydi. İnşallah onun ruhu buradaki çocuklara ilham kaynağı olur. Bu okul içerisinde gelecekte büyük sanatçılar çıksın, onun izinden giderek o hedeflere varmış olsun. İsimlerin bu tür mekanlarda yaşatılmasının kıymetli olduğunu düşünüyorum. Çocuk, duygusal bir bağ kurabilir. Onun yerine geçmeyi düşünebilir. Bu bir yakınlık hissettirebilir. Bugün, Münir Özkul'un eşiyle birlikte okula geldik. Bundan sonra inşallah etkinliklere, Özkul'un eşi ve ailesi katılarak ilham olursa o da bizim için ayrı bir mutluluk kaynağı olur"
Görüntü Dökümü:
--------------
-Başkan Demircan ve Umman Özkul Röp.
-Karne Dağıtımından Görüntüler.
-Çocuklarla Röp.
19.01.2018 - 13.37 Haber Kodu : 180119152
==============================
7- "TARLABAŞI: BİR KENT MÜCADELESİ" SERGİSİ AÇILDI
Haber-Kamera: Özgür Deniz KAYA-İSTANBUL DHA
TMMOB Mimarlar Odası'nın yürüttüğü çalışmaları içeren " Tarlabaşı: Bir Kent Mücadelesi" sergisi açıldı.
TMMOB Mimarlar Odası, yıkımlara karşı 1985 yılından bu yana yürttüğü çalışmaları kitap, film ve sergi haline getirdi. 18 Ocak'ta düzenlenen ve Tarlabaşı'ndaki çalışmaların anlatıldığı panele; Mücella Yapıcı, Asuman Türkün, Zeynep Ahunbay, Yücel Gürsel, Can Atalay ve Erdal Aybek katıldı.
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı, "Tarlabaşı, küreselleşen İstanbul'da ilk kazmanın vurulduğu bölge. Buradan çıkaracağımız dersler ve deneyimler geleceğe ışık tutacaktır diye umut ediyorum. Çok umutsuz bir ortamda, bu mücadelelerden edineceğimiz dersler, bu karanlık ortamı yırtmakta bize yardımcı olacaktır." diye konuştu.
Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay ise "Tarlabaşı projesi denen kepazelik iptal edilmiştir. Şahane bir iptal kararından bahsetmiyoruz. Hala 11 senedir esasa ilişkin bir inceleme yapılmamıştır." dedi.
TARLABAŞI'NIN KİTABI VE FİLMİ YAYINLANDI
"Tarlabaşı: Bir Kent Mücadelesi" adlı kitap, şube yönetim kurulu üyesi Hande Akarca ve Rıfat Doğan tarafından hazırlandı. Akarca, 3 Şubat kadar açık kalacak sergiye ve kitaba dair şu bilgileri paylaştı:
"Mimarlar Odası, arşivini dijitalleştirmek ve kent mücadelelerini belgelemek amacıyla bu işe kalkıştı. Tarlabaşı'ndaki mücadele çok eskiden beri sürüyor. Tarlabaşı'nda bir şeyleri başarmak çok kolay değil. Kültürel miras ve orada yaşayan insanlar dikkate alınmadan yapılmış çalışmalar var. Halbuki başka türlüsü mümkün. Buna rağmen yapılmıyor. Mimarlar Odası 'her şeye hayır' demiyor. Bu sergiyi, neden ve neye hayır dediğimizi göstermek için yaptık. Bir de arşivimizin ve Tarlabaşı'nın neden önemli olduğuna ilişkin bir rehber kitabı var. Tarlabaşı'nın niçin korunması gereken bir yer olduğunu anlatıyor. Kitap çalışması yaparken edindiğimiz belgeler bizi o kadar heyecanlandırdı ki bunu bir sergiyle bütünleyelim istedik. Sergiyi yaparken bir de filmimiz oldu. Yerinde yaptığımız tespitleri filmleştirdik."
TARLABAŞI, TÜM İSTANBUL'UN ÖRNEKLERİNİ SUNUYOR
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şükrü Aslan ise şunları söyledi:
"Tarlabaşı, İstanbul ile ilgili yaptığımız bütün tartışmaların örneklerini bulabileceğimiz bir mekan. Göçün, kentsel dönüşümün, yenilenmenin, tarihi kentin, demografinin... Bölgenin demografik yapısı çok büyük ölçüde Müslüman olmayan topluluklardan oluştuğu halde, bugün onlardan çok az iz kalmış. Bana göre Tarlabaşı'nın en dikkat çeken özelliği bu."
Görüntü Dökümü:
-----------
-"Tarlabaşı: Bir Kent Mücadelesi" sergisini ziyaret edenler
-TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hande Akarca ile röportaj
- Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şükrü Aslan ile röportaj
-Panelistlerden Mücella Yapıcı ve Can Atalay'ın konuşmaları
-Sergiden genel ve detay
19.01.2018 - 12.59 Haber Kodu : 180119122_
=========================
Son Dakika › Güncel › Dha İstanbul Bülteni- 3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?