1- KANDİLLİ: AFETİ "SÜPER HÜCRELER" GETİRDİ
Enver ALAS - İSTANBUL DHA
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, 18 Temmuz 2017 itibariyle özellikle İstanbul'da yaşanan yüksek miktarda kaydedilen yağışlara Kuzey'den gelen serin hava ve yüksek deniz suyu sıcaklıklarının birleşmesi sonucu oluşan "Süper Hücre" diye adlandırılan yapıların neden olduğunu açıkladı.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Meteoroloji Laboratuvarı'ndan yapılan açıklamaya göre 18 Temmuz sabahı saat 12: 00'ye dek metrekare başına 91 kg yağış düştü, bu yağış değeri son 106 yılın en yüksek 3. yaz yağış değeri oldu. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, yaptığı değerlendirmede İstanbul'da 18 Temmuz 2017 günü yaşanan ve bir afete dönüşen yağışlar hakkında yaptığı değerlendirmede, "18 Temmuz sabahı saat 12: 00'ye dek metrekare başına 91 kg yağış düştü, bu yağış değeri son 106 yılın en yüksek 3. Yaz yağış değeri oldu. Bu da son yıllarda görülen iklim değişikliğine bağlı yağış düzensizliklerine eklenen bir ekstrem olarak kayıtlara geçti. Bu yağış çok sık rastladığımız bir yağış biçimi değil. Kuzey'den gelen serin hava ve yüksek deniz suyu sıcaklıkları birleşince "süper hücre" dediğimiz yapılar oluşuyor ve bu da bugün yaşadığımız türden şiddetli yağışlara neden oluyor" dedi.
======================
2- KADİR TOPBAŞ, "ÇOK ŞÜKÜR BİR CAN KAYBI OLMADI. MADDİ HASARLAR TESPİT EDİLİYOR"
Haber: Hakime TORUN - Ezgi ÇAPA/İSTANBUL, -
İstanbul Valisi Vasip Şahin İstanbul'da öğleden sonra yoğun yağış beklendiğini belirterek, "Saat 14.00'ten sonra tekrar yoğun bir yağış bekleniyor" dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, "Çok şükür bir can kaybı olmadı. Maddi hasarlar tespit ediliyor. Avrasya Tüneli tek yönlü tedbiren kapatıldı. Asya'dan Avrupa'ya geçişte problem olmadı" dedi.
İstanbul'daki aşırı yağışlara ilişkin İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş açıklamalarda ve uyarılarda bulundu.
"İSTANBUL VALİSİ VASİP ŞAHİN, SAAT 14.00'TEN SONRA TEKRAR YOĞUN BİR YAĞIŞ BEKLENİYOR"
İstanbul Valisi Vasip Şahin, Saat 14.00'ten sonra tekrar yoğun bir yağış beklendiği uyarısında bulunarak, "Yağış akşam saatlerine kadar sürecek. Metro ve tramvay seferlerimizde aksama yok. Avrasya Tüneli dışındaki Yenikapı ve Samatya alt geçitlerindeki su birikintisi nedeniyle tek taraflı ulaşım durduruldu tedbiren. Avrasya Tüneli'nde tedbiren tek taraflı ulaşım durduruldu yoksa tünel ile ilgili bir sıkıntı yok. Saat 14.00'ten sonra tekrar yoğun bir yağış bekleniyor. Meteoroloji yetkilileri, akşam saatlerine kadar sürmesini tahmin ediyor" diye konuştu.
"1 SAAT İÇİNDE 65 KİLOGRAM DOĞU BÖLGELERDE VE MERKEZDE, BATI BÖLGELERDE 110 KİLOGRAM YAĞIŞ DÜŞTÜ"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, "Normal yağışların çok üstünde bir yağış aldık. 1 saat içinde 65 kilogram doğu bölgelerde ve merkezde, batı bölgelerde 110 kilogram yağış düştü. Birkaç noktada ciddi bir alt geçit tıkanmaları oldu. Diğer noktalara müdahale edilerek çözüldüğünü söyleyebilirim. Yurttaşlarımızın da yardımcı olması lazım trafiğe çıkmama uyarılarına dikkat ederlerse daha rahat yaşam sürebiliriz. Tramvay ve metroda da bir iki noktada olan sorun giderildi" ifadelerini kullandı.
"ÖĞLEDEN SONRA DAHA CİDDİ YAĞMUR BEKLENMEKTE ENDİŞEMİZ TOPRAK SUYA DOYDU"
Topbaş, "Öğleden sonra daha ciddi yağmur beklenmekte. Endişemiz şu, toprak doyduğu için yağacak yağmur, çukur bölgelere inebilir. Daha hassasiyet gerekiyor" dedi.
"AYAMAMA'DA BİR PROBLEM YOK"
Ayamama Deresi'nde bir sorun olmadığını belirten Topbaş, "Geçmiş yıllarda Ayamama'da 1 saat içerisinde 80 kilogram metre kareydi. Burada aynı yağışı aldık ama Ayamama'da bir problem yok. 45 dakikada 65 kilogram ortalama olarak 80 kilogram demektir. Bu sıkıntı yaşanmadı. Hassasiyet gösterilerse hep birlikte bu sıkıntıyı aşarız" dedi.
"VATANDAŞLARIMIZ, MİSAFİRHANELERE VEYA OTELLERE YERLEŞTİRİLMEKTE"
Topbaş, "Su basma seviyesinin altında inşa edilmiş konutlarda sıkıntı olmasın diye ekiplerimiz tarafından boşaltılmakta vatandaşlarımız, misafirhanelere veya otellere yerleştirilmekte" dedi.
Görüntü Dökümü:
--------
-Topbaş ve Şahin'in açıklamaları
==============================
3- İSTANBUL BOĞAZI'NA ÇAMUR AKTI
İstanbul DHA
Son yılların en etkili yağışı İstanbul Boğazı'nı da etkiledi. Derelerden ve kıyıdan İstanbul Boğazı'na çamur aktı. Boğazın Beykoz kıyısından çekilip sosyal medyada paylaşılan görüntü de denizin çamur rengine büründüğü görülüyor.
Görüntü Dökümü:
----------
-İstanbul Boğazı'na akan çamur
-Boğazın çamur rengine bürünmesi
==================================
4- SU BİRİKİNTİSİNİN ALTINDA YOLCULUK
Camdan dışarı baktıklarında su birikintisinin alt seviyesinde yolculuk ettiklerini görenler hem büyük şaşkınlık yaşadı hem de o anları kaydetti.
İstanbul DHA
İstanbul'da sabah saatlerinde aniden başlayan yağmur işyerlerine gitmek için toplu taşıma araçlarını seçenlere zor anlar yaşattı.
Metrobüs ve otobüsler su basan D-100'de ilerlemekte zorluk çekti. Merter'de toplu taşıma araçlarında yolculak ederken camdan dışarı baktıklarında su birikintisinin alt seviyesinde yolculuk ettiklerini görenler hem büyük şaşkınlık yaşadı hem de o anları kaydetti.
Görüntü Dökümü:
--------
-Merter'de suya batarak ilerleyen toplu taşıma araçları
-Pencereden baktıklarında sel seviyesini gören yolcular
====================================
5- OTOBÜSÜ DE SU BASTI
İstanbul DHA
Avcılar- Bakırköy seferini yapan İETT otobüsünü de su bastı. D-100'de ilerlerken su basan yolda ilerleyen otobüsün içi bir anda su ile doldu. Yolcular ıslanmamak için koltuk kenarlarına basmak zorunda kaldı.
Görüntü Dökümü:
---------
-Otobüsün içindeki su
-Su basan yolda ilerleyen otobüs
-Yolcuların görüntüsü
===============================
6- SU BASKININDA MAHSUR KALAN 8 YAŞINDAKİ KAYRA AĞLAYARAK ANLATTI
"Biz 3-4 saattir evimizde mahsur kaldık. Kimse kurtarmaya gelmiyor. Korktum"
İhsan YALÇIN, İstanbul DHA
İstanbul'da en fazla yağışı Silivri aldı. Yolları su bastı, Damlıca Deresi taştı. Derenin de taşmasıyla birlikte Gümüşyaka'da çok sayıda kişi evlerinde mahsur kaldı. Mahsur kalanlar itfaiye ekipleri tarafından botlar ve iş makineleriyle kurtarıldı
Yaklaşık 5 saat sonra evlerinden çıkarılanlar yaşadıkları korku dolu anları DHA'ya anlattı.
HIÇKIRA HIÇKIRA AĞLADI
O anların tanıklarından biri de 8 yaşındaki Kayra'ydı... Kayra yaşadıklarını hıçkıra hıçkıra ağlayarak şu sözlerle anlattı:
"Biz 3-4 saattir evimizde mahsur kaldık. Kimse kurtarmaya gelmiyor. Baya bir korktum. Eğer gece olsaydı. Anneannemler de aşağı katta yatıyordu, boğulup ölebilirlerdi. Dereye demirden bir geçit yapmalarını istiyorum."
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Su altındaki yollar
-Evlerinde mahsur kalanlar
-Mahsur kalanları kurtarma çalışması
-Çocukların ve yaşlıların botlara bindirilmesi
-Botlara alınanların kıyıya getirilmesi
-Kepçe yardımıyla evlerinden kurtarılanlar
-Kayra ile röp.
-Kurtarılanlarla röp.
-Genel ve detaylar
==============================
7- SU BASKINI MAĞDURU İSTANBULLULAR KONUŞUYOR
İstanbul'da aşırı yağıştan dolayı kapanan bazı yollar nedeniyle trafik durma noktasına geldi. Yağışta su alan bazı metro durakları da kapalı.
İbrahim AKTÜRK, İstanbul-DHA
Trafik kilit. Su dolan alt geçitler kapalı. Metro istasyonları yağmur sığınağı. Aşırı yağış, bu yağışı kaldırmayan tahliye tünelleri. İstanbul'da su baskınlarının yaşandığı noktalarda bu görüntüler çıktı ortaya. Sabah evlerinden işyerlerine ulaşmak için çıkan ama bu görüntülerle karşılaşan İstanbullular o dakikaları anlattı.
Görüntü dökümü:
---------------------------
-Kapanan yolda oluşan trafikten görüntü
-Sürücülerle röportajlar
-Kapatılan yolun girişindeki trafik polislerinden görüntü
-Kapanan yoldaki su birikintisinden görüntü
-Ekiplerin su tahliye çalışması
- Bayrampaşa Metro istasyonunun girişinden görüntü
-Ekiplerin istasyonda su tahliyesinden görüntü
-Genel görüntüler
=================================
8- EVİNE YÜZEREK GİRDİ
Haber-Kamera: Zeki GÜNAL/İSTANBUL,
Şişli'de çok sayıda evi su bastı. Bahçeye dolan su nedeniyle bir genç evine yüzerek girdi.
Su basan evler belediye çalışanları ve vatandaşların kendi çabalarıyla temizlendi.
Görüntü dökümü
--------------
-Şişli de su basan evler
-Bir gencin evine yüzerek geçmesi
-Evlerinde su tahliyesi yapan vatandaşlar
-Belediye ekiplerinin çalışmaları
- Kağıthane Cendere deresi
-Genel ve detay görüntüler
================================
9- ATAŞEHİR'DE BODRUM KATTAKİ DAİRELERİ SU BASTI
Haber-Kamera: Uğur Ayazsın/Ramazan EĞRİ İstanbul, DHA
Ataşehir Örnek Mahallesi'nde sabah yağan yoğun yağış nedeniyle bodrum kattaki çok sayıda daire sular altında kaldı. Bina sakinleri evlerine giremezken, eşyalar dairelerin içerisinde yüzdü. Sabah saatlerinde başlayan ve İstanbul'u esir alan yoğun yağış nedeniyle Ataşehir Örnek Mahallesi'nde 7 daire sular altında kaldı. Binaların bodrum kattaki daireleri tavana kadar su ile doldu. Bina sakinleri dairelerine giremezken, pencerelerden eşyaların su üstünde yüzdüğü görüldü. Bina sakinleri sokağa döküldü. Evler ile birlikte birçok yol da su birikintileri nedeniyle trafiğe kapandı. İSKİ görevlileri mahalleye gelerek çalışma başlattı.
Görüntü Dökümü
-----------
-Su basan evler
-Binanın girişi
-Merdivenler
-Mahalle sakinleri
-Daire sahipleri ile röportajlar
-İSKİ ekipleri
Genel ve detay
====================================
10- ŞORTLU ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİNE SALDIRAN ZANLININ 11 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ
Yüksel KOÇ/İSTANBUL,
Minibüste şortlu üniversite öğrencisi Asena Melisa Sağlam'a yönelik fiili saldırıda bulunan tutuklu Ercan Kızılateş hakkında, "İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme", "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme" ve "Sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı" suçlarından 11 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi.
Pendik'te 14 Haziran tarihinde minibüste şortlu Asena Melisa Sağlam'a yönelik fiili saldırıda bulunan Ercan Kızılateş hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, Kızılateş hakkında, "İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme", "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme" suçları ile birlikte, "Sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı" suçundan da ceza istendi.
Soruşturmayı yürüten İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Yıldız, hazırladığı iddianamede, Ercan Kızılateş'in, yukarıda belirtilen suçlardan 4 yıldan 11 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılamasının yapılması istendi.
İddianamenin gönderildiği İstanbul Anadolu 27. Asliye Ceza Mahkemesi'nin, 15 gün içinde iddianamenin kabulü veya reddi yönünde karar vermesi bekleniyor.
NE OLMUŞTU ?
Pendik'te 14 Haziran 2017 tarihinde minibüste şort giydiği gerekçesi ile Asena Melisa Sağlam'a saldırdığı öne sürülen Ercan Kızılateş, çıkarıldığı mahkemece serbest bırakılmış, ancak hakkında, "Vergi Kanunu'na muhalefet" suçundan kesinleşmiş cezası bulunduğu için cezaevine gönderilmişti. Savcılığın itirazı üzerine 22 Haziran 2017 tarihinde yeniden hakim huzuruna çıkarılan Kızılateş, bu kez Sağlam'a saldırı suçundan da tutuklandı.
Görüntü Dökümü:
------
-Olay anının arşiv görüntüsü
=============================
10- "O CANİ" NİN EŞİ BOŞANMA DAVASI AÇTI...
SAKARYA'DA SURİYELİ HAMİLE ANNE VE HENÜZ 1 YAŞINI DOLDURMAMIŞ YAVRUSUNUN VAHŞİCE ÖLDÜRÜLÜŞÜNE İLİŞKİN CİNAYET ÖNCESİ VE GECESİNE İLİŞKİN DETAYLAR DA BOŞANMA DİLEKÇESİNE GİRDİ
Serpil KIRKESER/ İstanbul DHA
Sakarya'dan 10 aylık oğlu ile birlikte vahşice öldürülen Suriye uyruklu hamile Emani Al- Rahmun'un (20) katili Birol Karacal'ın eşi boşanma davası açtı. Vahşi cinayetin ardından harekete geçen katilin eşi, avukatı Funda Sadıkahmet Alp aracılığıyla Bakırköy Nöbetçi Aile Mahkemesi'ne başvurdu. Eşi Birol Karacal'a boşanma davası açan 26 yaşındaki kadın, 1,5 yaşındaki oğlunun da velayetini istedi. 11 gün önceki vahşete ilişkin bazı detaylar da 6 sayfalık boşanma dilekçesinde ortaya çıktı.
KATİLİN EŞİ BOŞANMAK İÇİN HAREKETE GEÇTİ
Vahşice işlenen cinayetin ardından katil Birol Karacal' ın eşi harekete geçti. Avukatı Funda Sadıkahmet Alp aracılığıyla Bakırköy Nöbetçi Aile Mahkemesi'ne başvuran R. K. boşanma davası açtı. Ayrıca oğlu E.K.'nın velayetini istedi. Mahkemeye sunulan dilekçede davalı ile davacının 7 Ocak 2015 tarihinde görücü usulü evlendikleri ve E.K. adında bir çocukları olduğu belirtildi. Kas gerilmesi hastalığı olan ve yürümekte de güçlük çeken kadının altınlarıyla Birol Karacal.'ın araba aldığı, araba aldıktan sonra Karacal'ın eşi ve oğluyla ilgilenmediği belirtildi.
"...SENİN DE KAFANI BÖYLE KOPARIR KAPINA ATARIM..."
Birol Karacal'ın evine ve ailesine bağlı olmadığı, zaman zaman eşi ile tartıştıkları ve aynı evi paylaşan iki yabancı oldukları ayrıntılarıyla anlatılan dilekçede şu ifadelere yer verildi: "Çalıştığı işten yakınan davalı Birol Karacal bir gün eşine 'Çalışmaktan çok sıkıldım, bir suç işleyip cezaevine gireyim de rahat edeyim!' dedi. Bu mantıkla bir adamla evli kalmayı tamamen kafasından çıkaran müvekkil boşanma davası açma arifesindeyken o vahim olay gerçekleşmiş ve hayatı alt üst olmuştur. Halbuki davalının iş yerinden arkadaşı Halit, hamile eşi ve 10 aylık bebeği için ev bulmasına yardımcı olurken karşı dairesine taşınmalarına sebep olmuş. Hatta davalı, Halit ve ailesini evine davet edip müvekkille iftar sonrası hazırlatmıştır. Komşuluk ilişkileri iş arkadaşı da olmaları sebebiyle ilerlemiş, davalı zaman zaman işe Halit ile beraber gitmeye başlamıştır. Çocukları birlikte oyun kurmuş, müvekkilimin cani kocası tarafından katledilen hamile kadın, 10 aylık bebeği, müvekkilim ve oğlu ile gündüzleri birlikte zaman geçirmiştir. Birbirlerine yemekler ikram edip, birbirlerinin dilini anlamadan arkadaşlık ve komşuluk etmişlerdir. Yaşanan vahşetten 2-3 gün önce davalı eve geldiğinde müvekkilime başından geçen bir olayı anlatmak istediğini ve çok üzüldüğünden bahisle karşısına oturmuş. Aralarındaki diyalog ise kan donduracak cinstendir; 'Bugün iş yerinde Halit'e çok kızdım. Tavuğun kafasını kopardım ve gittim Halit'in önüne attım. Bir daha benim evimin kapısını çalarsan soru sormak, yardım istemek için senin de kafanı böyle koparır kapına atarım' dedim. Bunu duyan müvekkil derhal özür dilemesini, yaptığının ayıp ve incitici olduğunu söylemiş. Ertesi gün işten gelen davalı 'Halit'ten özür diledim. Merak etme barıştık' dediğinde müvekkil biraz olsun rahatlamıştır. Ancak son zamanlarda davalının davranışları onu ciddi manada rahatsız etmekteymiş. Boşanıp kurtulmak için kollayan müvekkil bu acıyı bir şekilde tecrübe etmek yaşamak zorunda kalmıştır."
VAHŞİ CİNAYETİN ÖNCESİ SONRASI
Cinayetin ardından müvekkillinin sürekli ağladığı ve ilaçlar kullandığını belirten Avukat Funda Sadıkahmet Alp dilekçesinde olay gecesine ilişkin müvekkilinin ifadelerine de yer verdi. Dilekçede şu ifadelere yer verildi: Cinayet gecesi müvekkil yine saat 02.00 civarı uyanmış işe gidecek olan davalının yemeğini hazırlamak üzere mutfağa gitmiştir. Bu sırada davalının telefonu çalmış ve 'Geliyorum tamam' dediğini duyunca arayanın kim olduğunu sormuştur. Davalı 'Cemal aradı, işe geliyor musun?' deyince müvekkil, 'Şimdiye kadar aramayan adam bu gece niye aradı?' dediğinde cevap dahi alamamıştır. Davalı o gece her zaman olduğundan farklı stresliymiş. Hatta gece hiç uyanmayan bebekleri o gece uyanmış, huzursuzmuş. Davalı evden 02.30 sularında çıkınca müvekkil oğlunu banyo yaparsa uyur belki diye yıkamaya koyulmuş. Banyodan çıktığında karşı komşularının çocuğunun ağlama seslerini duymuş ancak sıkça gece ağladığı için yine rutin bir ağlama diye düşünmüş. Sabah komşuları Halit'in bağrışlarına irkilen müvekkil kapıya çıktığında 'Karım, çocuğum yok, sen gördün mü? Kocan nerede?' deyince 'İşe gitti gece sen orada görmedin mi?' demiş. Halit, davalının ve Cemal'in o gece işe gitmediğini söyleyince müvekkilim çok şaşırmış ve hemen davalıyı aramıştır. 'Gelince anlatırım, babamın evine geldim' diyen davalıya 'Sen o eve öyle gitmezsin ne oldu? demesi üzerine 1,5 saat sonra davalı eve geldiğinde müvekkilin baskısıyla geceyi nerede geçirdiğini şöyle açıklamıştır: Cemal ile bir inek bulduk, onu çalmaya karar verdik. Ancak çok güzel olmasına rağmen çok agresifti ve çok bağırdı. Çalamadık, işe bu yüzden gitmedim. Ben de eve geldim' O an müvekkil davalının komşusunun eşi ve çocuğuyla ilgili bir şey bildiğini sezmiş ve nitekim karakola gittiklerinde her ne kadar davalı gizlese de Cemal ile yaptığı görüşmeyi polislere söylemiştir. Cemal'in de yakalanmasına katkı sağlamıştır. Müvekkil, davalıdan şüphelenip soruyor eve gelince 'Emani'nin ve çocuğunun kaybolmasıyla bir ilgin var mı?' diye. Davalı 'Ne elimi sürdüm, ne de öldürdüm...' şeklinde cevap veriyor. İşte o an müvekkilin kafasında fotoğraf canlanıyor. Evden çıkıp ablasına gitmek isteyen davalıyı oyalıyor ve polisin gelmesini bekliyor. Bebeği E.K.'yı alıp oraları terk ediyor müvekkil. Bu yüz kızartıcı suç zaten gitmeyen ve boşanma arifesinde olan evliliği tamamen bitiriyor."
"OĞLUMUN BABASI ÖLDÜ"
"Müvekkil kesinlikle nafaka ve tazminat istememektedir" denilen dilekçede, "Müvekkil "O kanlı ellerden çıkacak bir kuruş dahi ne benim ne oğlumun boğazından geçmeyecek oğlumun babası öldü' demiştir. Ayrıca müvekkil duruşmalara da gelmek istemediğini, davalı ile karşı karşıya olmak aynı havayı dahi solumak istememektedir. Müvekkilin tek istediği bir an önce boşanmak ve oğlunun velayetini almaktır " ifadeleri kullanıldı. Avukat Alp dilekçesinin sonunda tarafların boşanmasına ve 1,5 yaşındaki E.K.'nın velayetinin de müvekkili olan anne R. K.'ya verilmesi talep etti.
AVUKAT ALP: MÜVEKKİLİM ÇOK ÜZGÜN
Davayı açtıktan sonra Avukat Funda Sadıkahmet Alp Bakırköy Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı. Avukat Alp, müvekkili ile Birol Karacal'ın arasındaki geçmişteki bir takım anlaşmazlıklardan dilekçesinde bahsettiğini hem de işlenen cinayetin boşanmaya ciddi bir gerekçe olduğunu anlattı. Müvekkilin boşanmada kararlı olduğunu söyleyen Avukat Alp, müvekkili ile öldürülen Emani Al- Rahmun'un komşu olduklarını ve olaydan dolayı müvekkilinin çok üzüldüğünü ve ağladığını anlattı. Alp, "Müvekkilimin kendisi ve çocuğu için kesinlikle bir nafaka talebi yok. Tazminat talebi yok. Biz avukatı olarak biz de hiçbir şey talep etmedik. Yargılama giderlerinin bile biz üzerimizde kalmasını talep ettik. Müvekkil ' Kanlı ellerden gelecek bir kuruşu bile ne benim ne de çocuğum boğazından geçsin istemiyorum' diyor. Tabiri caizse beddua ediyor ona. Çok çok üzgün. Müvekkilim nerede olduğunun dahi bilinmesini istemiyor, çünkü çok korkuyor . Çok endişeli . Israrla beni boşayın, benim çocuğumun soy ismini değiştirin ben hayatıma devam etmek istiyorum' diyor" ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
Avukat Alp'in konuşması (Özel)
Bakırköy Adliyesi'nden görüntü (Özel)
Genel ve detaylar
================================
11- BYLOCK KULLANDIKLARI SAPTANAN ESKİ TRT ÇALIŞANLARI ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
Ali AKSOYER/İSTANBUL,
FETÖ/PDY'nın haberleşme programı Bylock'u kullandıkları saptanarak gözaltına alınan eski TRT çalışanı 9 kişi adliyeye sevk edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 10 kişinin Asayiş Şube Müdürlüğündeki işlemleri tamamlandı.Şüphelilerden bir kişi savcı talimatıyla serbest bırakılırken, kurumdan ihraç edilen veya açığa alınan muhabir Efnan Y., baş teknisyen Faysal A., mühendisler Serkan C. ve Özgür Ş., şef teknisyen Satı D., yapım görevlileri Şule R., Uğur Y., Tuba E., Yunus G. "FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmak", "terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlarından Çağlayan'daki İstanbul Adliye Sarayına gönderildi.
Görüntü Dökümü:
-------------
-Şüphelilerin adliyeye sevki
===========================
12- ATALAY FİLİZ'İN AVUKATI "AKIL SAĞLIĞI YERİNDEDİR" RAPORUNA İTİRAZ ETTİ
Yüksel KOÇ/İSTANBUL,
İstanbul ve Ankara'da işlenen 3 cinayetin şüphelisi olarak tutuklu bulunan Atalay Filiz hakkında, başkalarına ait kimlik bilgilerini kullandığı gerekçesi ile "Resmi belgede sahtecilik" suçundan 35 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davaya devam edildi.
Sanık Filiz'in avukatı, müvekkilinin suç ehliyetinin yerinde olduğuna ilişkin Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin raporunun yetersiz olduğunu savunarak, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden yeni rapor alınmasını istedi.
İstanbul Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına, Ankara ve İstanbul'da işlenen üç cinayetten tutuklu sanık Atalay Filiz ile Avukatı Merve Uçanok katılırken, kimlik bilgileri kullanılan müşteriler duruşmaya gelmedi.
Hakim Melih Mızrak, sanık Atalay Filiz'in akıl sağlığının yerinde olup olmadığına ilişkin olarak Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi tarafından celse arası gönderilen raporda, sanığın akıl sağlığının yerinde olduğu tespitinin yapıldığını belirtti.
Sanık Atalay Filiz, önceki celse uzun uzun ifade verdiğini belirterek, "Şu an yeni bir şey söylemeyeceğim, süre istiyorum" dedi.
Atalay Filiz'in Avukatı Merve Uçanok, dava dosyasına sunduğu 5 sayfalık dilekçe ile müvekkili hakkında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi tarafından hazırlanan rapora itiraz etti. Raporun eksik hazırlandığını öne süren Avukat Uçanok, müvekkili hakkında Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi tarafından yeni rapor hazırlanmasını istedi.
6 AY SONRASINA ERTELENDİ
Avukat Uçanok'un yeni rapor istenmesi talebinin bir sonraki duruşmada değerlendirilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı 11 Ocak 2018 tarihine erteledi.
İDDİANAMEDE
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, öğretmen Fatma Kayıkçı'nın öldürülmesine ilişkin davanın tutuklu sanığı Atalay Filiz'in, firari olduğu dönemde 7 adet sahte kimlik belirtiliyor. İddianamede sanığın, 7 kez "Resmi belgede sahtecilik" suçundan 14 yıldan 35 yıla kadar hapis cezası istemiyle cezalandırılması isteniyor.
Son Dakika › Güncel › Dha İstanbul Bülteni - 4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?