MAKS tanıtım toplantısı İzmir'de yapıldı
ASELSAN'ın geliştirdiği Mekansal Adres Kayıt Sistemi (MAKS) Veri Üretim ve Yaygınlaştırma Sistemi'nin tanıtım toplantısı, İzmir'de gerçekleştirildi. Tanıtım toplantısına katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, projeye dair bilgiler verdi, önemini anlattı ve "Kadına yönelik şiddet olaylarına acil müdahaleyi sağlayan KADES adlı mobil uygulamamız ve uyuşturucu ile mücadelede vatandaşımızın daha rahat bildirim yapabilmesini sağlayan 'uyuma' adlı mobil uygulamamız, bu dönemde ortaya koyduğumuz, yerli ve milli dijital projelerimizden bazılarıdır. KADES uygulamamızı indiren kişi sayımız 182 bin 795. Kırıkkale'de yaşanan cinayet olayından sonra bu sayı birden arttı. Mesele olay olduktan sonra değil olay olmadan önce yapmak. Uygulamaya gelen ihbar sayısı 10 bin 309 ve bunların içinde asıllı ihbar sayısı, yani gerçekten bir tehlike olan ve arkadaşlarımızın KADES sayesinde müdahale ettiği ihbar sayısı 5 bin 282'dir" dedi.
İzmir'de, ASELSAN'ın geliştirdiği Mekansal Adres Kayıt Sistemi (MAKS) Veri Üretim ve Yaygınlaştırma Sistemi'nin tanıtımı için toplantı yapıldı. Tüm adres bileşenlerine mekansal boyut kazandıracak sistemde, devrede olan illerde, il verisinin halihazırda mevcut olan metin içerikli Adres Kayıt Sistemi (AKS) yerine MAKS üzerinden servis edilmesi sağlandı. Temin edilen veriler, MAKS veri modeline uygun hale getirilip saha çalışması ile doğrulaması yapıldı. Sistemin 2020 yılı sonuna kadar 64 ilde daha yaygınlaştırılması gerçekleştirilerek Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) tabanlı adres kayıt sistemine geçiş sağlanacak. Sitem kapsamında ülke çapında adres verisi mekansal konum bilgisi ile beraber toplanacak, raporlanacak, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, ihtiyacı olan tüm kamu kurumları ile resmi bilgi niteliğinde paylaşılacak. Projede konum bilgisi tabanlı yeni uygulamalar ve entegrasyonlar geliştirilecek, ayrıca ülke bütününde mekansal adres verisi toplama işi yürütülecek. Yazılım ve donanım bileşenleri içeren bir yaygınlaştırma sistemi kurulacak. Veri toplama, düzenleme, kontrol, entegrasyon, danışmanlık ve eğitim hizmetleri verilecek. Sistemdeki mevcut yazılım modülleri üzerinde de geliştirmeler ve güncellemeler yapılacak. Bir araya getirilecek verinin kritikliği, bu verinin donanımsal olarak korunması ihtiyacını ortaya çıkarıyor. Bu ihtiyaca yönelik Nüfus ve Vatandaşlık işleri Genel Müdürlüğü Veri Merkezi ve İş Sürekliliği Merkezi arasında verinin dinlenmeye, değiştirilmeye karşı milli kripto cihazları ile korunması sağlanacak.
İÇİŞLERİ BAKANI DA TONATIM TOPLANTISINA KATILDI
Sistemin tanıtım toplantısına İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yanı sıra İzmir Valisi Erol Ayyıldız, çeşitli illerin valileri, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, belediye başkanları, bakanlık bürokratları, ASELSAN yetkilileri katıldı. ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Görgün, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile İzmir Valisi Erol Ayyıldız'ın kısa konuşmalarından sonra sistemin tanıtım filmi gösterildi. Toplantıda daha sonra ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kürsüye çıktı. Sözlerine A Milli Basketbol Takımı'nın ABD'ye karşı verdiği mücadeleye değinerek başlayan Süleyman Soylu, ardından MAKS sisteminin önemini anlatıp "Bizim yaş grubumuzun okul yıllarında, ülkemizin zenginlikleri anlatılırken yeraltı ve yer üstü doğal kaynaklarımız, üzüm, incir, fındık üretiminde dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olduğumuzdan bahsedilir. Ülkemizin ekonomik gücü, bu şekilde tarif edilmeye çalışılırdı. Oysa bugün hepimiz biliyoruz ki ülkelerin gücü, toprağında var olanlarla değil, o ülke insanlarının ürettikleriyle oluşmaktadır. Cevheri çıkarıp satmak değil, onu işleyip satmak, yüksek teknolojili ürünler yapmak, teknoloji ürünlerini sadece satın alıp kullanmak değil, onları üretip satabilmek, hatta ürettiği fiziki şeyler değil, sadece bilgisini satmak, kaynak kodları, lisans veya fikri mülkiyet pazarlamak, veriyi oluşturma ve işleme kabiliyetiyle kaynakları etkin ve verimli kullanabileceğimiz bir duruma gelmek, günümüzde modern ülkelerinin gücünün temelini oluşturmaktadır. Türkiye uzun yıllar, doğal kaynak ihraç edip mamul ürün alan bir ülke konumundaydı ve bu bahsettiğim teknoloji üretme alanından oldukça uzaktı. Özellikle 2000 krizinin moral bozukluğunu yaşadığımız günlerde, ülkemizdeki bor madeninin büyüklüğünü anlatan mailler dolaşırdı. Bor madenlerimizi hakkıyla değerlendirirsek ne kadar zengin olacağımız anlatılırdı bu maillerde. Buradan geleceğe ait bir umut devşirmeye çalışırdık" dedi.
'CUMHURBAŞKANIMIZ SAYESİNDE BAMBAŞKA BİR NOKTAYA TAŞINDI'
"Ancak 21'inci yüzyılın başından itibaren ülkemizdeki değişim, özellikle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın hem gençleri, hem de yerli ve milli teknolojileri önceleyen anlayışından destek alarak, Türkiye'nin üretim yapısını bambaşka bir noktaya taşımıştır" diyen Süleyman Soylu sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye bugün, teknoparklarının sayısını arttırma peşinde koşan, Ar-Ge harcamalarını arttıran, milli savunma sanayisinde dışa bağımlılık oranını yüzde 80'lerden yüzde 32'ye çeken, 2002'de yok mertebesinde olan savunma sanayi ihracatını 2.2 milyar dolar seviyesine getiren, kendi tasarım tüfeğini, helikopterini üreten, dışarıya satan, yazılım sektöründe önemli başarılara imza atan bir hale evrilmiştir. Belki de hepsinden önemlisi, Türkiye Cumhuriyeti devlet yapısı, teknolojiyi kullanma, teknolojiyi vatandaşına sunduğu hizmetlerde kolaylaştırıcı ve verim arttırıcı bir unsur olarak kullanma alışkanlığını edinmiştir. İçişleri Bakanlığı olarak iç güvenlikte yürüttüğümüz çeşitli faaliyetlerin yanı sıra, özellikle dijital altyapılar noktasında oldukça önemli projelere imza atıyoruz. Bakanlığımızın kolluk ve sivil birimlerinin sahip olduğu tüm dijital bilgi sistemlerinin, ülkemizin bilişim hedefleri doğrultusunda, bağımlılıklarımızı minimuma indirecek ve kesintisiz hizmet verecek şekilde geliştiriyor ve yeniliyoruz. Verimlilik ve hizmet kalitesini arttırma adına, sınırlara gidiyoruz, Ağrı'dan Kars'a kadar Van'a kadar, denizlerimizin kenarında dolaşıyoruz. Türkiye öyle bir kapasiteye geldi ki iki yıl içerisinde hep sahillerimizde hem de sınırlarımızda sadece fiziki sistemlerimiz değil bütün dünyanın parmak ısırarak takip edeceği sınır sistemlerimizi, güvenliğimizi sağlayacak uzun yıllardan beri ah niye olmuyor denen eserleri milletimizle beraber oluşturacağız."
'SİSTEMİ GÜVENLİK GÜÇLERİ ARASINDA ENTEGRE ETTİK'
Emniyet, Jandarma, Sahil Güvenlik, Göç Genel Müdürlüğü, Nüfus Genel Müdürlüğü, Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü gibi birimler arasında veri paylaşımını sağladıklarını da anlatan Süleyman Soylu, "Bu noktada özellikle Jandarma ve Emniyet Teşkilatamız arasında 14 Mart 2018 tarihinde imzaladığımız bir protokolle parmak izi sorgu sistemlerinin karşılıklı olarak paylaşıma açılması projesine değinmek isterim. Her iki kurumun da parmak izi sorgu sistemlerini ve takip ettikleri olay bilgilerini karşılıklı sorgulamaya açtık ve bunun neticesinde bugüne kadar 15 bin 587 olay çözüme kavuştu. 15 bin 448 şüpheliye ulaşıldı. Mesela 2011'de Hakkari Çukurca'da bir binbaşı ve 8 erimizin şehit edilmesi olayının failleri bu sayede yakalandı. Gümüşhane Kürtün'de Karadeniz bölgesine sızmaya çalışırken etkisiz hale getirilen bir teröristten alınan veriler de, yine bu paylaşım protokolümüz sayesinde 9 faili meçhul terör olayının aydınlatılmasını sağladı" dedi. Bunun yanında merkezde ve yerelde birçok bakanlık, kamu kurum ve kuruluşları ile de entegrasyon ve veri paylaşımı çalışmasını gerçekleştirdiklerini de vurgulayan Süleyman Soylu, "Halihazırda 52 bakanlık ve kurum ile 65 konu başlığında dijital entegrasyon gerçekleştirilmiş durumdadır. Bununla birlikte bakanlığımızın kendi iç hizmetlerinde, yine bu bilgi teknolojilerinin entegrasyonu sayesinde ciddi kazanımlar elde ettik. Özellikle 2017 yılında başlattığımız yalınlaştırma projesiyle, vatandaşlarımıza sunduğumuz hizmetlerde talep edilen 2 bin 185 belge türünü inceledik ve bu belge türlerinden bin 160'ına gerek olmadığını tespit ederek, işlemler sırasında bu belgeleri talep etmekten vazgeçtik. Bu adımla personelin mesaisi ve işlem masrafları açısından yaklaşık 103 milyon liralık bir maddi tasarruf da sağlamış olduk. Bu çalışmamız devam etmekte olup halen 96 belgenin kaldırılması için çalışmalarımız sürmektedir. Tamamen kendi insan kaynaklarımızla, mühendislerimizle, bilişim personelimizle yerli ve milli birçok proje, uygulama ve yazılım gerçekleştirdik. Kamuda dijital dönüşümün yerel yönetim ayağını oluşturan, yerel hizmetlerin elektronik ortamda üretilmesini sağlayacak, vatandaşımızın belediye işlemlerindeki bürokrasi yükünü azaltacak, belediyelerimizin yılda ortalama 3 milyar TL tasarruf etmesine imkan verecek olan e-belediye bilgi sistemini hayata geçirdik. Tüm acil çağrıların tek numarada karşılandığı, herhangi bir afet durumunda da illerin birbirini yedekleyebildiği, etkin müdahaleyi sağlayan ve tüm bunların raporlanıp ayrıntılı analiz edilmesine imkan veren yeni nesil 112 çağrı merkezi projesini hayata geçirdik" diye konuştu.
BAKANLIĞA AİT İNTERNET SİTELERİ BİRLEŞTİRİLDİ
Vatandaşlarla daha etkin bir iletişim sağlama adına Bakanlığa ait bin 302 internet sitesinin tek bir alt yapıda birleştirildiğini ifade eden Süleyman Soylu, "Tüm bakanlığımız personeline ve belediyelerimize, uzaktan eğitim verilebilmesini sağlayan online bir sistemi de, bu kapsamda devreye aldık. Kamu düzeni ve güvenliğini bozucu nitelikteki toplumsal şiddet olayları, terör, yangın, afet, büyük kazalar ve orman yangınları gibi olaylarda, olay yerine giden ekiplerin yaka kameralarından, MOBESE ve diğer sabit kameralara bağlanarak bilgi akışı sağlayan, bu sayede olaylara daha etkin müdahaleyi sağlayacak olan GAMER (Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi Projesi) yazılımı ve izleme merkezleri de 81 ilde devreye alınmıştır. Yine dijital bir ayağa sahip bulunan açık kapı projesi ile vatandaşımız işlerini, talep ve şikayetlerini valiliklere ve kaymakamlıklara doğrudan iletilebilmektedir. Halen 81 valilik ve 160 ilçe kaymakamlığında hizmet veriyoruz. Burada kurduğumuz dijital altyapıyla talep ve şikayetleri, bunlara verilen cevapları, veri tabanımıza ekliyoruz. Bunları modern yöntemlerle ve yapay zeka uygulamalarıyla analiz ediyoruz ve buradan çıkan sonuçlardan, bakanlık faaliyetlerimizde, politikalarımızda istifade ediyoruz. Bugüne kadar 171 bin 730 başvuru aldık ve bunların 166 bin 445 tanesini sonuçlandırdık. Dijital memnuniyet anketleri geliştirilecek. Bunlardan elde edeceğimiz verilerle çok daha iyi işler yapacağız" dedi.
İHBARLAR ARTTI
Kadına yönelik şiddet olaylarına acil müdahaleyi sağlayan KADES adlı mobil uygulama ve uyuşturucu ile mücadelede daha rahat bildirim yapabilmesini sağlayan 'uyuma' adlı mobil uygulamayı devreye soktuklarını anlatan Süleyman Soylu, "KADES uygulamamızı indiren kişi sayımız 182 bin 795. Kırıkkale'de yaşanan cinayet olayından sonra bu sayı birden arttı. Mesele olay olduktan sonra değil olay olmadan önce yapmak. Uygulamaya gelen ihbar sayısı 10 bin 309 ve bunların içinde asıllı ihbar sayısı, yani gerçekten bir tehlike olan ve arkadaşlarımızın KADES sayesinde müdahale ettiği ihbar sayısı 5 bin 282'dir" bilgisini verdi. MAKS'ın dijital dönüşüm hareketinin en önemli ve büyük projelerinden bir tanesi olduğunu vurgulayan Süleyman Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:
"21'inci yüzyıl veri yüzyılıdır. Eğer bu veriyi iyi bir yere taşırsak, çok güvenli bir süreci tamamlamış olabiliriz. Vizyon proje olarak tarif edebileceğimiz önemli bir projedir. En temel tarifiyle, elimizde kişilere bağlı veri olarak bulunan adres bilgilerinin, coğrafi bilgi sistemleri ile mekanlara giydirilmesi, koordinatlarla tanımlanmış yapılara ait farklı veri setleri oluşturulması ve bu bilgilerin analiz yapmak üzere işlenebilmesi, ilgili kurumlarla paylaşılabilir hale getirilmesidir. MAKS projesi kapsamında, şu ana kadar 29 ilde, 17 milyon adres, yaklaşık 8.3 milyon yapı, 438 yetkili idare mekansal hale getirilmiştir. 2015 sonunda ASELSAN'la aramızda imzalanan projenin maddi büyüklüğü 440 milyon TL'dir. 2019 sonu için nüfus bakımından ülkemizin yüzde 44.5'ine, yüzölçümü bakımından da yüzde 35'ine ulaşmayı hedefliyoruz. Projenin tamamlanması da inşallah 2020 yılında gerçekleşecektir. Bu projeden beklentilerimiz, kamu hizmetlerindeki verimlilik artışımız, hizmetleri ve yatırımları planlarken daha doğru analizler yapabilme imkanına kavuşmamız, afet, yangın ve diğer acil durumlarda, asayiş olaylarında müdahale sürelerinin kısalması ve devletin herhangi bir konuda politika belirlerken, sahadaki fotoğrafı daha detaylı, daha sağlıklı görebilmesi, haliyle daha sağlıklı karar verebilmesidir. Her kuruşun ve her saniyenin kıymeti vardır. Dolayısıyla, zaman ve para noktasında da kayıpları önleyici projelere, hatta deyim yerindeyse geri dönüşüm projelerine ihtiyacımız var. İşte MAKS, böyle bir projedir".
Bakan Süleyman Soylu, konuşmasından sonra katılımcılara plaket verip salondan ayrıldı.
Görüntü Dökümü
----------
Katılımcılardan görüntü.
Bakan Süleyman Soylu'nun konuşmasından görüntü.
Haber: Taylan YILDIRIM - Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,
================
Elektrik tellerinden çıkan yangın ağaçları yaktı
Manisa'nın Turgutlu ilçesinde, ilk belirlemelere göre elektrik tellerinden çıkan yangın, çam ağaçlarına zarar verdi. İtfaiye ekiplerinin çalışmasıyla yangın büyümeden söndürüldü.
İstasyonaltı Mahallesi Kısmalı Yolu Caddesi kenarındaki çam ağaçları, dün (salı) saat 21.00 sıralarında yanmaya başladı. İlk belirlemelere göre elektrik direğindeki tellerden çıkan kıvılcımlar nedeniyle başlayan yangını görenler, itfaiye ekiplerine bildirdi. Büyükşehir Belediyesi Turgutlu İtfaiye Amirliği ekipleri, olay yerine gelerek yangına müdahale etti. Yangın yerine yakın bir düğün salonundaki davetliler ise tedirgin oldu. İtfaiye ekipleri, yangını söndürdü. Ağaçların dışında çiftçi Alparslan Ertaş'a ait ilaçlama makinesi de yangında zarar gördü.
İstasyonaltı Mahallesi Muhtarı Orhan Kaya, ağaçların elektrik tellerine çok yakın olduğunu belirterek, önlem alınması için başvuruda bulunacaklarını söyledi.
Görüntü Dökümü
---------
Çam ağaçlarının alev alev yanması
Yangından görüntü
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Doğan ÇİZMECİ/ TURGUTLU (Manisa),
==================
İhtiyaç sahiplerinin yardımına koşacaklar
AĞRI Belediye Başkanı Savcı Sayan'ın sosyal sorumluluk projesi Ağrı Evde Bakım Hizmetleri (AĞBİM) hayata geçirildi.
Ağrı Belediyesi engelli, ihtiyaç sahibi, yaşlı veya kronik sağlık sorunu olan Ağrılılar için evde bakım hizmeti başlattı. Ağrılıların ücretsiz olarak yararlanacağı bu hizmette 10 araç ve personel görev yapacak. Temizlik İşleri Müdürlüğü'ne bağlı dört kişilik bir ekip, önceden randevu alınan evlere gidip tüm temizliğini yapacak.Temizlik malzemeleri de belediye görevlileri tarafından evlere getirilip ailelere teslim edilecek.
AĞBİM projesinin seçim vaatleri arasında olduğunu belirten Belediye Başkanı Savcı Sayan, "Ağrı'da evde bakım hizmeti gerçekleştireceğimize dair söz vermiştik. Dolayısıyla biz bu araçlarla bakıma muhtaç ailelere gideceğiz. Onların evleri temizlenecek, bakımları yapılacak, buzdolaplarına gereken ihtiyaçları konulacak. Ayrıca gidecek sağlık personeli, sağlık bakanlığı ile işbirliğimiz var, orada şekerine tansiyonuna bakacak. Hastaneye gitmesi gerekiyorsa hastaneye gönderilecek. 15 günde bir bu evleri biz gideceğiz ziyaret edeceğiz, onlara gereken hizmeti yapacağız. 10 tane aracımız mahallelerde bu hizmeti yürütecek. Bize yardım etmek isteyen işadamı, hayırsever insanlar varsa, bu insanlara yardımım dokunsun diyebilecek insanlar varsa onların da katkısını bekliyoruz. Herhangi bir ücret yok, tamamen belediyemizin sosyal proje kapsamında gerçekleştirdiği bir durumdur. Biz evde bakım hizmeti ile muhtaç, ihtiyaç sahibi, yaşlı ve kimsesi olmayan ailelere koşacağız. Onlara hizmet etmek bizim için şereftir" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------
-AĞBİM ekibi
-İhtiyaç sahiplerinin evlerinin temizlenmesi
-Savcı Sayan röp
(Süre: 4.12 DK, Boyut: 471 MB)
Haber- Kamera: Oğuzhan HANÇER/ AĞRI,
===================
Annenin feryadı yürekleri dağladı: Ne yaptın Özlem
Antalya'da, Özlem Neslihan T.(43), oturduğu binanın 5'inci katındaki dairenin balkonundan atlayarak yaşamını son verdi. Kızının yerde yatan cansız bedenini gören anne Hayriye T., "Ne yaptın Özlem? Ne yaptın güzel Neslihan'ım" diye gözyaşı döktü.
Olay, saat 11.00 sıralarında Muratpaşa ilçesi Ali Çetinkaya Caddesi'nde meydana geldi. 7 katlı bir apartmanın 5'inci katındaki dairede annesi Hayriye T. ile oturan Özlem Neslihan T., henüz belirlenemeyen bir nedenle balkondan kendini boşluğa bıraktı. Beton zemine düşen Özlem Neslihan T.'yi görenler, 112 Acil Çağrı Merkezi'nden yardım istedi. Acil çağrı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.
Gelen sağlık ekipleri yaptıkları müdahalede Özlem Neslihan T.'nin yaşamını yitirdiğini belirledi.
Polis, olayla ilgili inceleme başlatırken, kızının cansız bedeninin yanına gelen Hayriye T. gözyaşlarına boğuldu. Hayriye T., "Ne yaptın Özlem? Ne yaptın güzel Neslihan'ım" diye gözyaşı döktü.
Bir süre sonra fenalaşan Hayriye T., sağlık ekiplerince ambulansa alınarak müdahale edildi.
Özlem Neslihan T.'nin cansız bedeni otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------
-Olay yerinden görüntü
Ambulanstan görüntü
Polis ekiplerinden görüntü
İntihar eden şahıstan görüntü
Binadan detay
Olay yerindeki vatandaşlardan görüntü
Polis ekipleri ve sağlık ekiplerinin ölen şahsın annesini ambulansa bindirme görüntüsü
Annenin feryadı
Ambulansın olay yerinden ayrılma görüntüsü
Olay yeri inceleme ekiplerinden detay
-Detaylar
284 MB///2.40 "
Haber: Bülent TATOĞULLARI- Kamera Aslı DURAN/ANTALYA,
==================
'Trafikte öfke kontrolsüzlüğü, kaza oranını artırıyor'
Klinik Psikolog Filiz Yakmaz Basılgan, öfke kontrolü yapamayan sürücülerin trafikte tehlike arz ettiğini, kaza oranlarını artırdığını söyledi. Basılgan, "Özellikle erkek sürücülerin kadın sürücülere göre trafikte öfke problemi yaşadıklarını görüyoruz. Bu sadece ülkemizde değil, dünya genelinde böyle. İstatistikler de bunu gösteriyorö dedi.
Bireylerdeki öfke hali ve kontrolleri ile ilgili bilimsel çalışmaları bulunan Bursa Hayat Hastanesi'nde görevli Klinik Psikolog Filiz Yakmaz Basılgan, trafikte sürücülerin öfke durumları ile ilgili açıklama yaptı. Araç kullanan kişilerin, havanın sıcaklığından, evde olan tartışmalara kadar birçok unsurdan etkilendiğini belirten Psikolog Basılgan, öfke kontrolsüzlüğünün kazaları da beraberinde getirdiğini belirtti.
Trafikte öfke kontrolünün sürücüleri riskten koruyacak en önemli etkenlerden birisi olduğunu belirten Basılgan, "Özellikle erkek sürücülerin trafikte çok fazla öfke kontrolü problemi yaşadıkları görülüyor. Dünya genelinde de böyle. Erkekler trafikte kadınlara göre daha öfkeli ve sinirli. Öfke kontrolünün sağlanması, dikkat eksikliğinin yanında bilinçli olarak yapılacak olan kazaları da artırıyor. Hem dikkat eksikliği artıyor, hem de kazaların artmasına neden oluyor. Kontrolsüz duygu durumlarının sürüş güvenliğini de tehlikeye atması nedeniyle birçok maddi ve manevi kayıplar oluşmaktadırö dedi.
'TRAFİKTE SALDIRGAN DAVRANIŞLAR BULAŞICIDIR'
Trafikte insanların hoş olmayan birtakım davranışlar sergilediğini söyleyen Psikolog Basılgan, "Uzun süre kesintisiz korna çalmak, hakaret, küfür ve akabindeki saldırgan davranışlar olabiliyor. Karşıdakine reaksiyon verebilmek pahasına kural ihlal etmek, önündeki sürücüyü rahatsız edip sıfır takip mesafesi yakınlığında takip etmek. Trafikte kovalamak gibi öfkeli ve saldırgan davranışlar ortaya çıkabiliyor. Araştırmalara göre öfkeli ve saldırgan davranışlar, ruh hallerimiz, çevredekilere, diğer sürücülere de yansıyor. Tıpkı pozitif davranışlarda böyle. Eğer pozitif bir davranış içerisine girerseniz, trafikte yol verirseniz, teşekkür ederseniz bu karşıdakilerin stresini aldığı gibi kişinin de stresini azaltacaktır. Trafikte negatif, öfkeli, saldırgan davranışlar da bu şekilde bulaşıcı olabiliyor. Bunların sebepleri var. İnsanlar neden öfkeli ve saldırgan olabiliyor. Bunun trafikle ilgili koşulları var bir de kişinin kendi psikolojik atmosferiyle alakalı durumlar var. Sıkışık bir trafik, yetersiz yol durumları gibi sebepler trafikle alakalı olan durumlar. Çok öfkeli bir kişinin muhtemelen evinde, özel hayatındaki bazı durumlar yolunda gitmiyor. Bütün bunlara bağlı olarak iş stresi, kişinin hatalı sürücülük yapmasına neden olabiliyorö diye konuştu.
'ÖFKE KONTROLÜ DÜŞÜNCEYLE İLGİLİ'
Trafik kurallarının oldukça önemli olduğunu dile getiren Psikolog Filiz Yakmaz Basılgan, "Herkesin kurala ihtiyacı var. O kurallara uyarken bireysel olarak dikkat etmemiz gereken şeyler var. Hakaret etmek, karşıdakini rencide edecek şeyler söylemek, trafik gibi mobil bir ortamda bunları yapmamak gerekiyor. Gerek olmadıkça korna çalmamak, bir başkasına yol vermek gerekiyor. Öfkenizi kontrol edebilmek için de duygularınızı kontrol edebilmeniz gerekiyor. Stresin 3 farklı faktörde ortaya çıktığını biliyoruz. Bedende, bilinçte ve duyguda. Öfke kontrolü düşünceyle ilgilidir. Öfkelenip bir de saldırganlaşıyorsanız, bu trafik unsurlarından ya da diğer unsurlardan bağımsız bir şey. Olay, bizim duygumuzu harekete geçiren şey değildir. Arada diğer bir seçenek olan düşünce vardır. Öfkemizi harekete geçiren şey düşüncedir. O düşüncemizi düzenlememiz gerekiyor. Sadece trafik anında değil, ama genel olarak düşüncemizi düzenleyebiliyorsak, zaten trafik anlamında da öfkeli durumda siz olmayacaksınızö ifadelerini kullandı.
'ÖFKE KONTROLSÜZLÜĞÜ TOPLUMSAL KAYIPTIR'
Her trafikte sorun yaratan kişi için psikolojik sorunu olduğunu söylemenin mümkün olmadığını belirten Psikolog Basılgan, "Öfke kontrol problemi olduğunu ya da belirsizliğe karşı toleranslarının olmadığını söyleyebiliriz. Stresleriyle baş edemiyorlar, belirsizliğe tahammülleri yok ve o andaki öfke, bir başkasının oluşturduğu öfkeye kolay bir şekilde manipüle olabiliyor. İçine çekilebiliyor. Yardım alınabilir. Bununla alakalı eğitimler var, seminerler, terapi programları var. Bu kişisel kayıpların yanı sıra toplumsal kayıptırö dedi.
Görüntü Dökümü
-----------
-Trafikten detaylar
-Yayalardan detaylar
-Trafik drone görüntüleri
Süre: 04.13 Boyut: 473 MB
-Haber: Muammer İRTEM - -Kamera: Semih ŞAHİN/BURSA,
Son Dakika › Güncel › Dha yurt bülteni - 10 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?