Dha yurt bülteni - 10 - Son Dakika
Güncel

Dha yurt bülteni - 10

Dha yurt bülteni - 10

Diyarbakır'da HDP önündeki eylemde 23'üncü günDiyarbakır'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını belirttikleri çocuklarının bulunmasını isteyen ailelerin HDP il binası önündeki oturma eylemi, 23'üncü güne girdi.

25.09.2019 12:53

Diyarbakır'da HDP önündeki eylemde 23'üncü gün

Diyarbakır'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını belirttikleri çocuklarının bulunmasını isteyen ailelerin HDP il binası önündeki oturma eylemi, 23'üncü güne girdi. 5 yıldır yaptığı tablolarla dünyadaki terör saldırıları üzerinden yapılan İslam düşmanlığını protesto eden Artvin Çoruh Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Kemal Sağlam, HDP önündeki anneleri resmederek sanatıyla onlara destek oldu.
Hacire Akar, 21 Ağustos'ta kaybolan oğlu Mehmet'in (21) HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyip, bir gün sonra, partinin Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'den itibaren HDP önünde oturma eylemine başladı. 23'üncü gününde 45 ailenin HDP İl Başkanlığı önündeki eylemi sürüyor.
SANATIYLA TERÖRÜ PROTESTO ETTİ
Daha önce 15 Temmuz darbe girişimini yaptığı tablolarla protesto eden Artvin Çoruh Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Kemal Sağlam, Diyarbakır'a gelerek HDP il binası önünde oturan aileleri resmetti. Sanatçı ve akademisyen Sağlam, burada acı bir haykırışın olduğunu belirterek sanatıyla annelerin yanında olduğunu söyledi.
5 yıldır yaptığı tablolarla dünyadaki terör saldırıları üzerinden yapılan İslam düşmanlığını protesto ettiğini söyleyen Dr. Sağlam, "Gelirken empati kurdum, 'benim evladıma böyle bir şey olsaydı, ben ne yapardım' diye. Buradaki annelerin duruşunu haklı görerek ben de onlar gibi olabilirim diye empati kurarak, onları desteklemeye çalışıyorum ve sanatımı icra ediyorum. Ben ekspresif tarzda çalışıyorum, yeni dışa vurumculukla ilgileniyorum. Yani duyguların dışa vurumu, bu da bir nevi duyguların dışa vurumu olduğu için çalışmamı yapıyorum. Ben de resim sanatıyla birlik ve beraberliğin zaferini resmediyorum. Bunu Cumhurbaşkanımıza hediye etmek isterim. Anne baba olarak bakarsak olaya, içleri kan ağlayarak duruyorlar ve duygularını her ne olursa dışa vuruyorlar. Burada acı bir haykırış söz konusu. Sanatımla annelerimizin yanındayım ve artık terör belasından kurtulmamızı, ülkemizin barış, mutluluk içinde yaşamımızı temenni etmek için buradayım" dedi.
OTURMA EYLEMİNDEKİ AİLELER
1- Diyarbakır'ın Eğil ilçesinde oturan Fevziye- Şahap Çetinkaya çifti, 30 Ağustos'tan beri haber alamadıkları, PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını iddia ettikleri oğulları Süleyman (18) için 3 Eylül Salı günü oturma eylemine başladı.
2- Diyarbakırlı Remziye Akkoyun, 4 yıldır kayıp olan oğlu Azad'ın (14) PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını söyleyerek, 3 Eylül Salı günü oturma eylemi başlattı.
3- Diyarbakır'da oturan Rauf- Ayşegül Biçer çifti, 10 aydır kayıp olan tek oğulları Mustafa (18) için 3 Eylül Salı günü oturma eylemi başlattı. Kanser hastası Ayşegül Biçer, oğlunun HDP aracılığıyla PKK'lı teröristlere götürüldüğünü iddia ediyor.
4- Mardinli olan ve Diyarbakır'da oturan inşaat işçisi Celil Begdaş ile eşi Hediye Begdaş, ramazan ayının ilk günü olan 5 Mayıs'ta ortadan kaybolan oğulları Yusuf'un (16) HDP'liler aracılığıyla düğün aracı olarak süslenen minibüsle dağa kaçırıldığını iddia ederek, 4 Eylül akşamı oturma eylemine katıldı.
5- Gaziantep'te oturan Şevket- Songül Altındaş çifti, vatani görevi için usta birliğine giderken 2 Ekim 2015'te Tunceli'nin Pülümür ilçesinde teröristlerce kaçırılan oğulları Müslüm (24) için 5 Eylül günü oturma eylemi başlattı.
6- Mersin'in Anamur ilçesinde yaşayan Rahime Uymaz, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 28 Temmuz 2015'te eşi ve kızının yanında aracından indirilerek, kaçırılan yeğeni polis memuru Sedat Yabalak (34) için oturma eylemine katıldı. Sedat Yabalak'ın hasta annesi Ünzile Yabalak ise 8 Eylül akşamı Diyarbakır'a gelip nöbete başladı. Solunum hastası Ünzile Yabalak'a, PKK'lı teröristler tarafından 23 Eylül 1995'te şehit edilen Astsubay Murat Namdar'ın eşi Yıldız Namdar refakat ediyor.
7- Mardin'in Derik ilçesinden gelen Emine-Şeyhmus Kaya çifti, İstanbul'da polis memuruyken, Muş'ta kardeşinin düğün konvoyuyla memleketine dönerken, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen teröristler tarafından kaçırılan oğulları Vedat Kaya (28) için 5 Eylül'de oturma eylemine başladı.
8- Malatyalı Sadiye Özbey, 17 Eylül 2015'te Rize'den kendisini ziyarete gelirken Tunceli'nin Pülümür ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristler tarafından aracı yakılıp kaçırılan oğlu Astsubay Semih için 5 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
9- Bursa'da yaşarken eşini 17 Ağustos depreminde kaybedince Diyarbakır'a taşınan Meryem Savur, 4 yıl önce PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Fırat (22) için 5 Eylül günü oturma eylemi başlattı.
10- Diyarbakırlı Sabiha Balta, 5 yıl önce kaybolan oğlu Arafat'ın (25) PKK'lı teröristlerce dağa kaçırıldığını iddia ederek 5 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
11- Diyarbakır'ın Dokuzçeltik köyünde oturan Aysel Koyun, 5 yıl önce PKK'lı teröristlerce dağa kaçırıldığını ileri sürdüğü oğlu Neşat (22) için 6 Eylül günü oturma eylemine başladı.
12- Diyarbakırlı Güzide Demir, 4 yıl önce PKK'lı teröristlerce dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Aziz (20) için 7 Eylül günü oturma eylemi başlattı.
13- Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinde 4 yıl önce çobanlık yaparken PKK'lı teröristlerce kaçırıldığı belirtilen Vahit Çur'un (19) anne ve babası Bedirhan- Necla Çur çifti de 7 Eylül günü eyleme katıldı.
14- Diyarbakırlı Hüsniye Kaya, 5 yıldır haber alamadığı ve sonrasında arkadaşlarından Suriye'de olduğunu öğrendiği kızı Mekiye'yi (19) bulmak için 8 Eylül günü oturma eylemine başladı.
15- Ayten- Şadin Elhaman çifti, 2 yıl önce kaybolan oğulları Bayram (21) için 8 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
16- İstanbul'da 5 yıl önce HDP Kağıthane ilçe binasına gittikten sonra dağa kaçırıldığını ileri sürülen Yakup Edizer'in (19) anne ve babası Salim ve Saliha Edizer çifti de 9 Eylül günü eylemdeki yerini aldı.
17- Diyarbakırlı Süleyman Aydın, 4 yıl önce terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Özkan (19) için 9 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
18- Diyarbakırlı Mevlüde Üçdağ, 5 yıldır haber alamadığı oğlu Ramazan (22) için 9 Eylül günü HDP önüne gelip eyleme katıldı.
19- Mardinli olan, ancak Diyarbakır'da oturan Salih- Mülkiye Aylu çifti, 22 Mart 2019'da kaybolan ve HDP kongresine katılan M.I. tarafından Irak'ın Metine bölgesindeki PKK'lı teröristlerin yanına kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Mehmet (20) için 10 Eylül sabahı oturma eylemine başladı.
20- Aslen Siirtli olan ancak Ordu'da yaşayan Latife Ödümlü, Dicle Üniversitesi Kimya Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi oğlu Özgür'ün (22), 10 ay önce PKK'lı teröristler tarafından Kuzey Irak'a kaçırıldığını söyleyerek, 10 Eylül günü oturma eylemine katıldı.
21- Diyarbakırlı Mehmet Karaman, 1999'da kandırılarak dağa götürüldüğünü ileri sürdüğü oğlu Ercan (40) için 11 Eylül'de oturma eylemine başladı.
22- Diyarbakırlı Fatma Akkuş, 28 Ağustos 2015'te kaybolan ve internette terörist kıyafeti giydiği videosunu gördüğü kızı Songül için 11 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
23- Erzurum'dan gelen Macide Uslu ile Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinden gelen Halime Şehitoğlu, 2015'te Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırılan yeğenleri Sedat Sorgun (28) için 11 Eylül'de oturma eylemine katıldı. Annesi vefat eden Sorgun'un, Van'da vatani görevini yaparken, izinli olarak Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesindeki teyzesi Şehitoğlu'nu ziyaret edip, akrabalarını ziyaret etmek için de memleketi Erzurum'a giderken Lice'de yol kesen PKK'lılarca kaçırıldığı belirtildi.
24- Diyarbakırlı Nihan Çiçek, 2015'te eşinin akrabaları tarafından dağa kaçırıldığını iddia ettiği nişanlı kızı Hatun (23) için 11 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
25- Diyarbakırlı Ömer Tokay, 2011'de Şırnak'a pikniğe gidip dönmeyen, 3 yıl sonra da terör örgütüne yakın bir televizyonda gördüğü oğlu Mehmet (22) için 12 Eylül'de oturma eylemine başladı.
26- İstanbul'da yaşayan Şevket-Fatma Bingöl çifti, 2014'te Arnavutköy'de 'Bana iş buldular, işe gidiyorum' diyerek evden çıkıp dönmeyen oğulları Tuncay (19) için 13 Eylül'de oturma eylemi başlattı.
27- Diyarbakır'ın Hani ilçesinde fırında çalışan oğlu Fatih Demir'in (24), 2015 yılında terör örgütünce dağa kaçırıldığını iddia eden anne Sevdet Demir (55), 13 Eylül'de oturma eylemindeki yerini aldı.
28- Bitlis'te eşinden boşanan Saliha Mert (42), 2015 yılında dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Yetiş Top (23) için 13 Eylül günü Diyarbakır'a gelip oturma eylemine katıldı.
29- Bitlis'te yaşayan Ubeydullah Yolaçan, 5 yıldır haber alamadığı oğlu Çetin (31) için 14 Eylül'de Diyarbakır'a geldi. Baba Yolaçan, gelini Gülcemal, torunları Ecrin ve Abdulsamet ile birlikte oturma eylemine katıldı.
30- Bitlis'in Mutki ilçesinden Diyarbakır'a gelen Hurinaz Omay (83), 24 yıl önce dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Rıfat (43) için 14 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
31- Bitlis'ten Diyarbakır'a gelen Fadıl Kılıç, Ahlat Üniversitesi öğrencisiyken 3 yıl önce dağa kaçırıldığını öne sürdüğü oğlu Faruk için (25) 14 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
32- Elazığ'dan Diyarbakır'a gelen Muhittin Avunan, usta birliğine giderken yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırılan yeğeni Bingöllü Emrah Avunan (24) için 13 Eylül'de oturma eylemine başladı. Emrah'ın annesi Leyla Avunan, babası Bilal Avunan ve akrabaları da 22 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
33- Erzurum'un Horasan ilçesinden gelen Mehmet Emin Coşkun (49), Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde 2'nci sınıf öğrencisiyken 29 Aralık 2014'te terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği 3 çocuğunun büyüğü olan İbrahim (24) için 15 Eylül'de oturma eylemine başladı.
34- Bursa'dan gelen Türkan Mutlu, 7 yıl önce Balıkesir'de üniversiteyi kazanıp kayıt yaptırmayan ve kandırılarak dağa götürüldüğünü iddia ettiği kızı Ceylan Şeyma Tekin (24) için 16 Eylül akşamı oturma eylemine başladı.
35- Diyarbakırlı Vahide Sunar, 5 yıl önce Dicle ilçesine gidip PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını düşündüğü oğlu Ahmet (22) için 16 Eylül'de oturma eylemi başlattı.
36- Ağrılı Salih Gökçe, 5 yıl önce askere gitmek üzereyken İstanbul'da çalışırken terör örgütü PKK tarafından kaçırılıp Suriye'ye götürüldüğünü iddia ettiği oğlu Ömer (24) için 17 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
37- Batmanlı Cabir Taş, 4 yıl önce tekstilde çalışırken terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği, o dönem 14 yaşında olan kızı Ece için 17 Eylül'de oturma eylemindeki yerini aldı.
38- Diyarbakırlı Üzeyir Nergiz, 5 yıl önce Kars Kafkas Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okurken, 2014'te terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını iddia ettiği kayınbiraderi Osman Etik (29) için 17 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
39- Muşlu Selma Kan, 4 yıl önce Muş'ta terör örgütü PKK'ya katıldığını iddia ettiği oğlu Onur (28) için 18 Eylül'de oturma eylemine başladı.
40- Siirtli Şirin Sungur, 2015'te Bingöl'de vatani görevini yaparken memleketi Siirt'e bayram iznine döndüğü sırada Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Süleyman (24) için 18 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
41- Muşlu Halit Altun, 2015'te Malatya'da üniversite öğrencisiyken kaybolan ve terör örgütü PKK'nın elinde olduğunu iddia ettiği oğlu Muhsin (27) için 19 Eylül'de oturma eylemine başladı.
42- Konya'dan gelen Yıldız Ballı, 2014'te İstanbul Esenyurt'ta tekstil fabrikasında çalışırken kaybolan ve terör örgütü PKK'nın kaçırdığını iddia ettiği kızı Yasemin (21) için 19 Eylül'de oturma eylemine başladı.
43- İstanbul'dan Diyarbakır'a gelen Fahrettin Akkuş, 2015'te Sultangazi ilçesinde terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Erkan (24) için 20 Eylül'de oturma eylemine başladı.
44- Kütahya'dan gelen Hatice Levent, 2015 yılında Bitlis'te üniversite öğrencisiyken terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği kızı Fadime (22) için 22 Eylül'de oturma eylemine katıldı.
45- Muş'tan Diyarbakır'a gelen Güzel Aslan, 5 yıl önce mobilyacıda çalışırken kaybolan oğlu Turan Aslan (26) için 23 Eylül'de oturma eylemi başlattı.

Görüntü Dökümü
----------
-HDP il binası önü
-Kemal Sağlam'ın resim çizmesi
-Tablodan detay
-Ailelerden detay
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Emrah KIZIL, Mehmet Mucahit CEYLAN/DİYARBAKIR,

==========================

Ahlat'ta trafik kazası aynı ailden 3 kişi öldü, 4 kişi de yaralandı

Bitlis'in Ahlat ilçesinde TIR ile otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında otomobilde bulunan biri çocuk 3 kişi hayatını kaybederken, TIR sürücüsü ile birlikte 4 kişi de yaralandı.
Kaza, bugün saat 10,00 sıralarında Ahlat-Tatvan karayolunda meydana geldi. Maşallah Bozan yönetimindeki 34 KPE 48 plakalı otomobil ile Tekin Sevinci yönetimindeki 13 AAD 051 plakalı TIR çarpıştı. Meydana gelen trafik kazasında otomobil sürücüsü Maşallah Bozan ve aynı araçta bulunan eşi Leyla Bozan ile 3 aylık bebekleri Şervan Bozan olay yerinde hayatını kaybetti. Aynı araçta bulunan 3 kişi ile TIR sürüacüsü Tekin Sevinci de yaralandı. Yaralılar olay yerine çarılan ambulanslarla Bitlis-Tatvan Devlet Hastanesinde tedavi altına alınırken, kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü
--------
-Kaza yerinden görüntüler
-Vatandaşalrdan görüntüler
-Kaza yapan araçlardan detaylar
-Acil tabelasından görüntüler
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Özcan ÇİRİŞ/BİTLİS,-

=================

Sağanak yağmur Milas'ı vurdu

Muğla'nın Milas ilçesinde, sağnak yağmur Balavca Deresi'nin taşmasına neden oldu. Alçak kesimlerdeki onlarca evin zemin ve bodrum katlarını ile park halindeki otomobileri su bastı. İlçe merkezinde metrakereye 115.6 kilogram yağmur düştüğü bildirildi.
Muğla'nın Milas ilçesinde, dün (salı) saat 23.00 sıralarında başlayan ve sabaha kadar aralıksız devam eden sağanak yağmur su baskınlarına neden oldu. Özellikle Üçyol mevkisindeki onlarca binanın zemin ve bodrum katları ile park halindeki otomobilleri su bastı. Yağmur nedeniyle zeminin yumuşaması nedeniyle Milas Eski Devlet Hastanesi'nin duvarı yıkıldı.
İlçe merkezinden geçen Balavca Deresi'nde yüksek kesimlerden gelen sel suları nedeniyle taşkın yaşandı. Sel suları Hacı Apti Mahallesi ve Güneş Mahallesi'nde bazı binaların bodrum ve zemin katları suyla doldu. Park halindeki otomobillerden bazıları da sel sularında kaldı. Beçin Mahallesi'nde de sel suları nedeniyle cadde ve sokaklar dereye döndü. Kaymakamı Eren Arslan, yağmurun 1965 yılından bu yana görülen en yüksek değer olduğunu, 02.00- 08.00 saatleri arasında ilçe merkezinde metrekareye 115.6 kilogram yağmur düştüğünü söyledi. Kaymakam Arslan, Milas-Bodrum Havalimanı'nda ise metrekareye 94.8 kilogram yağmur düştüğünü kaydetti.

Görüntü Dökümü
------------
-Su basan evlerden görüntü
-Taşan Balavca Deresi'nden görüntü
-Sular altında kalan otomobillerden görüntü
-Şimşek çakmasından görüntü
-Genel ve detay görüntüler

Haber: Yunus Erman DOĞRUYOL/ MİLAS (Muğla),

===================

Denizlerdeki tehdit 'balon balığı'

Akdeniz'de balon balığının son dönemdeki artışı balıkçıları tedirgin etti. Antalya Balık Komisyoncuları ve İşadamları Dernek Başkanı İlhami Demir, balon balığının plastikten metale her şeyi yediğini belirterek, "Balıkçıların ağlarına zarar veriyor. Teneke yiyen, her şeyi yer" dedi.
Bilim adamlarının 'istilacı balık', balıkçıların ise 'yamyam balık' olarak adlandırdığı balon balığının Akdeniz'deki popülasyonunda, son dönemde artış yaşandı. Kızıldeniz'den Akdeniz'e akın eden, son olarak Mersin'de 8 yaşındaki bir kız çocuğunun sol el yüzük parmağını koparmasıyla gündeme gelen balon balıkları, en çok balıkçıları tedirgin ediyor.
'TENEKEYİ YİYEN HER ŞEYİ YER'
Antalya Balık Komisyoncuları ve İşadamları Dernek Başkanı İlhami Demir, balon balığının balıkçıların ağlarına ve balıklarına zarar verdiğini belirtti.. Demir, "Balon balığı eskiden balıkçıya zarar veriyordu, şimdi insanlara da zarar veriyor. Mersin'de bir kız çocuğunun parmağını kopardı. Bu balık teneke kutuyu kıtır kıtır yiyor. Eskiden buralarda böyle bir tür yoktu. Açık denizlerden geldi. Ama insanların da dikkat etmesi gerekiyor. Balon balığının, küresel ısınmaya bağlı olarak Akdeniz'in suyunun ısınmasından dolayı  geldiği söyleniyor. Türler yeni yaşam alanı buluyor ve buralarda yaşamaya başlıyor. Gücünün yettiği, dişinin kestiği her şeyi yiyen bir balıkla karşı karşıyayız. Teneke yiyen her şeyi yer" diye konuştu.
'ASLAN BALIĞI DA ÇOĞALDI'
Antalyalı balıkçı Nejdet Diker (47), son dönemde popülasyonu artan balon balığının, çok hızlı üreyen bir tür olduğunu söyledi. Balon balığının Kızıldeniz'den yük gemileriyle Akdeniz'e ulaştığını anlatan Diker, bu türle Mersin'den Ege Bölgesi'ne kadar yoğun şekilde karşılaştıklarını belirtti. Balon balığının plastikten metal parçasına kadar her şeyi yediğini anlatan Diker, "Balık, ağlarımıza zarar veriyor. Bunun önüne geçme olanağımızın olup olmadığını bilmiyorum. Balon balığının yanı sıra aslan balığı da çoğaldı. Aslan balığı yeniyor fakat dikenleri zehirli. Bunlarla nasıl baş edilecek bilmiyorum" dedi.
Su ürünleri araştırmacılarının balıkçıları bilgilendirdiğini belirten Nejdet Diker, "Balıkçılar, topladıkları balon balıklarını araştırma için su ürünleri fakültelerine gönderiyor. Tayland, Çin, Japonya gibi ülkelerde bu balıklar yoğun tüketiliyor. Balon balığının içindeki bir bölümde zehir salgılansa da yiyen çok fazla. Bazen 7-8 kilo civarındaki balon balığıyla karşılaşıyoruz. Balon balığının ağzına metal bir kutuyu koyduğumuzda dişlerini diğer bölüme çıkartıyor. Biz bu türün değerlendirilmesi peşindeyiz. Yurtdışında değerli bir balık. Av esnasında balon balığıyla karşılaştığımızda ya boynuyu ya da kuyruk kısmını kesip atıyoruz. Çünkü yemediği hiçbir şey yok. Yakında sahilde yüzenleri bir iki ısırmaya başlar diye düşünüyorum" diye konuştu.
SAHİLDE BALON BALIĞIYLA KARŞILAŞTILAR
Konyaaltı Sahili'nde sabah saatlerinde balık tutmaya çalışan Mehmet Kadıgil (40), balon balıklarının oltalarına zarar verdiğini, ipleri kemirdiğini söyledi. Oltalarına gelen balon balıklarını öldürüp tekrar denize attıklarını anlatan Kadıgil, "Dışarıda bırakılan zehirli balon balığını yiyen köpekler ölebiliyor. Özellikle sabah erken saatlerde balon balığıyla çok karşılaşıyoruz" dedi.
Her sabah erken saatlerde denize gelip yüzdüğünü anlatan Ömer Kılıçoğlu (31), balık avlamaya gittiklerinde oltalarına takılan balon balıklarını genellikle toprağa gömerek imha ettiklerini belirterek, "Kıyıda işaret parmağımız büyüklüğünde yavru balon balıkları mevcut. Yalnız denize girip fazla açılmamak gerekir diye düşünüyorum. Kalabalık alanlarda denize girmelerini tavsiye ediyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
------
Kasalar içinde balıklardan görüntü
RÖP 1: İlhami Demir
RÖP 2; Neçdet Diker
RÖP 3: Ömer Bildirici
RÖP 4: Ali Çiftlikli
RÖP 5: Mehmet Kadıgil
RÖP 6: Ömer Kılıçoğlu
Balık avlayanlardan görüntü

**ARŞİV**

***Balon balığından ARŞİV görüntüler

670 MB -- 06.03// HD

Haber: Aslı DURAN-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

====================

Baldızının 2 çocuğuna istismar sanığına beraat

Konya'da, baldızının 1'i kız 2 çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuksuz yargılanan Y.S.(47), ikinci duruşmada, delil yetersizliğinden beraat etti. Çocukların ablası Merve A. karara, "Bu nasıl olur? Adam kardeşlerime istismarda bulundu ve güle oynaya, elini kolunu sallayarak mahkemeden çıkıp, gitti. Bu çocukların hakkını kim koruyacak?" diyerek, tepki gösterdi.
İddialara göre, 2011 yılında, o tarihte 9 yaşında olan Ş.A., teyzesine kalmaya gitti. Ş.A.'nın aynı yatakta uyuduğu 2 kuzeni, sahur vakti yemek için mutfağa gitti. Bu sırada odaya gelen enişte Y.S., yine iddiaya göre küçük kızın kalçasını dokundu. Eniştesini gören Ş.A. korkuyla odadan çıkıp, mutfaktaki teyzesinin yanına gitti. 1 gün sonra ise enişte, Ş.A.'nın bacağını okşadı. Küçük kızın tekme atarak, tepki gösterdiği Y.S. hızla odadan çıktı. 2013 yılında ise o tarihte 13 yaşında olan H.A., teyzesinin oğlunun kına gecesine gitti. H.A.'ya eniştesi, kuzenleri ile birlikte yattığı sırada yanına gelmesini söyledi. H.A.'nın iddiasına göre, enişte çocuğa cinsel istismarda bulundu.
YARGILAMA BAŞLADI
2 kardeş, 2018 yılında yaşadıklarını ablalarına anlattı. Abla da durumu aileye bildirdi. Şikayet üzerine Y.S. hakkında 'cinsel istismar' suçundan Konya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Davanın ilk duruşmasında, tutuksuz yargılanan Y.S. suçlamaları kabul etmeyerek, "Ş.'nin söylediği tarihte ben o aileyle küstüm, konuşmuyorduk. Böyle bir şey yapmadım. Cinsel istismarda bulunmadım" dedi.
BİRER GÜN ARAYLA İKİNCİ TACİZ
Duruşmada eniştesi tarafından birer gün arayla 2 kez tacize uğradığını ileri süren Ş.A. ise şunları söyledi:
"2011 yılının Ramazan ayıydı. İki kuzenimle birlikte aynı yatakta yatıyordum. Kuzenlerim sahur için yataktan kalktıktan sonra yanıma eniştem gelmiş. Kalçamı elliyordu. Çok korktum. Hemen mutfağa teyzemin yanına gittim. Teyzem yemek hazırlıyordu. Bir gün sonra yine yanıma eniştem geldi. Bacaklarımı ellerken ona tekme attım. Korktuğum içi bunca yıl kimseye bir şey anlatamadım. Davacı ve şikayetçiyim."
KINA GECESİ TACİZ
Uyurken istismara uğradığını savunan H.A. da "2013 yılında teyzemin oğlunun kına gecesine gittim. Kuzenlerimle birlikte 7 kişi aynı odada uyuyorduk. Bu sırada eniştem beni çağırarak, yanına gelmemi söyledi. Korktuğum için kimseye birşey diyemedim. Şikayetçiyim" dedi.
İKİNCİ DURUŞMADA BERAAT
Davanın dün yapılan ikinci duruşmasına tutuksuz sanık Y.S. ile tanıklar ve taraf avukatları katıldı. Y.S., daha önceki ifadelerini tekraralayarak, "Bana iftira atıyorlar. Suçlamaları kabul etmiyorum dedi. Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme, Y.S.'yi delil yetersizliğinden beraat ettirdi.
'BU ÇOCUKLARI KİM KORUYACAK'
Duruşma sonrası gözyaşlarını tutamayan abla Merve A., "Bu nasıl olur? Adam kardeşlerime istismarda bulundu ve güle oynaya, elini kolunu sallayarak, mahkemeden çıkıp gitti. Bu çocukların hakkını kim koruyacak? Daha ikinci duruşmada dosya doğru düzgün incelenmeden nasıl beraat edebildi? Davamızın arkasındayız. Elimizden gelen mücadeleyi vereceğiz. Davayı bir üst mahkemeye taşıyacağız"dedi.

Görüntü Dökümü
---------
-Adliyeden görüntüler
-Sanığın fotoğrafı

Haber-Kamera: Tolga YANIK/KONYA, -

====================

İşten çıkartılınca tekstil atölyesini bastılar: 3 yaralı

Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde bir tekstil atölyesinde işten çıkartılan 2 kişi ile çalışanlar arasında çıkan bıçaklı kavgada 2'si ağır 3 kişi, yaralandı.
Olay, dün, saat 21.00 sıralarında Kızılpınar Mahallesi'ndeki tekstil atölyesinde meydana geldi. İşten çıkartılmalarının ardından atölyeye gelen 2 kişi ile çalışanlar arasında kavga çıktı. Kavgada, Samet Şahin, ağabeyi, Cevat Şahin ve Azat Çelik bıçaklanarak, yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar, ambulanslarla Çerkezköy Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak, tedaviye alındı. Yaralılardan Samet Şahin ve Azat Çelik'in hayati tehlikelerinin sürdüğü bildirildi. Polis, olayın ardından kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü
------------
-Yaralanan gençler
-Aileleriyle röp.
-Detaylar

Haber-Kamera: Şaban KARDEŞ/ÇERKEZKÖY(Tekirdağ),-

==================

Bakan Yardımcısı Nebati: Seçimsizlik dönemini iyi değerlendirmemiz lazım

Hazine ve Maliye Bakanı Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati, "Mobilya sektörü, Bursa için önemli. Hep beraber atacağımız adımlarla seçimsizlik dönemini iyi değerlendirmemiz lazım" dedi.
Dr. Nureddin Nebati, Bursa'nın İnegöl ilçesinde Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) tarafından düzenlenen konferansa katıldı. Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu ve bu gücü sayesinde sıkıntıları tek tek aştığını aktaran Dr. Nebati, AK Parti öncesinde ülkenin ciddi sıkıntı içinde olduğunu, ancak 2002 yılında çok ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşadığını kaydetti. "Herkes elini taşın altına koydu. Koşarak yürüyoruz" diyen Dr. Nebati, çelme takmak, ülkenin ilerlemesini engellemek için önüne duvar örmek isteyenlerin olduğunu ancak tüm engellerin aşıldığını dile getirdi.  Dr. Nureddin Nebati, "15 Temmuz da tankların altına yattık, hayatlarımızı kaybettik, buna inanmayanlar oldu. 'Enflasyon düşecek' dediğimiz de 'hadi oradan' diyorlardı. 'İhracat patlaması olacak' dediğimiz de 'olur mu' diyorlardı" diye konuştu.
'SANAYİDE, YERLİ ÜRETİMİ DESTEKLEYECEĞİZ'
Bugün mobilyada 3,5 milyar dolarlık ihracat yapıldığının altını çizen Nebati, şöyle devam etti: "21. Yüzyıl Türkiye'nin yüzyılı. Geleceğe umutla bakan bir dönem içinde olacağız. İmkanlar bizden yana. Türkler bakmıyor, yapıyor. Savaş gemilerimizle, SİHA, İHA'larımızla korunuyoruz. Çaba bizden zafer Allah'tan. Agresif olursanız sıkıntı yaşarsınız. Dinleyen, yol açan bir hükümet var. Sektörlerin açılması için ivme kredileri verdik. Bunları yaparken özel sektörle kol kola girdik. 2050 yılında bir numara ABD olmayacak. Mobilya sektörü bu şehir için önemli. Hep beraber atacağımız adımlarla seçimsizlik dönemini iyi değerlendirmemiz lazım. Sanayide, yerli üretimi destekleyeceğiz. Piyasadaki beklentilere uygun şekilde adımlar atıyoruz. Sürpriz sonuçlarla yılı bitireceğiz. Geçen ay cari fazlası verdik. AK Parti hükümetlerinde ilk defa böyle bir şey oldu. Kabul edilebilir bir noktaya gelmesinde iddiamız var.ö
'FAİZ İNDİRİMİ YERİNDE BİR KARAR'
MÜSİAD İnegöl Şube Başkanı Mehmet Döngel de mobilya sektöründe ihracatın yüzde 16'sını İnegöl'ün gerçekleştirdiğini vurguladı. İnegöl'ün mobilyada Türkiye'nin önemli markalarından biri haline geldiğini vurgulayan Döngel, desteğin artması halinde mobilya ihracatının artacağına inandıklarını kaydetti. Döngel, "İnegöllü esnaflar olarak ciddi finansman desteği bekliyoruz. Bu konuda kolaylık talep ediyoruz. Faiz indirimleri oldukça yerinde bir karar. Faiz indirimlerinin reel sektöre olumlu yansımalarının olacağını düşünüyoruz. Kredi risk primlerindeki artışa dikkat çekmek istiyoruz. Faiz yükü asgari düzeyde tutulmalı. Devletimizin destekleri büyük önem arz etmekte. Mobilya sektörüne yönelik destekleri önemsiyoruzö dedi.

Görüntü Dökümü
-----------
-Genel görüntü
-Açıklama
-Detaylar

Görüntü süresi: 4.17 DK boyut 472MB

Haber-Kamera : Yavuz YILMAZ/İNEGÖL,

=====================

PKK'lı teröristlere 'şehit' diyen HDP'li başkana ceza

Diyarbakır'ın merkez Sur Belediye Başkanı HDP'li Filiz Buluttekin'e, etkisiz hale getirilen PKK'lı teröristlerden 'şehit' diye bahsetmesinin ardından açılan davada 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan verilen 10 ay hapis cezasının gerekçeli kararı açıklandı. Mahkeme, Buluttekin'in sözlerinin, 'ifade özgürlüğü' kapsamında değerlendirilemeyeceğini vurguladı.
HDP'li Filiz Buluttekin, 7 Ocak 2018 günü partisinin il başkanlığında düzenlenen 'Yerel Kadın Konferansı'nda yaptığı konuşmada, güvenlik güçlerince etkisiz hale getirilen PKK'lı teröristleri 'şehit' olarak ifade etti. Hakkında 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan dava açılan Buluttekin, Diyarbakır 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamanın 11 Eylül günü görülen karar duruşmasında 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA KABUL EDİLEMEZ
Mahkeme, cezanın gerekçeli kararını tamamlayarak, taraflara tebliğ etti. Filiz Buluttekin'in savunmasında, konuşmasında 'şehit' ifadesini kullanmış olabileceğini söylediği ancak propaganda yapma kastı bulunmadığını öne sürdüğü anlatıldı. Buluttek'in sözlerinin düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında kabul edilemeyeceği vurgulanan gerekçeli kararda şöyle denildi:
"Terör örgütünün cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermek, övmek veya bu yöntemlere başvurmayı teşvik etmek, propaganda suçunun gerçekleşmesi için yeterlidir. Böylelikle silahlı örgüt, çeşitli yöntemlerle ve süreklilik gösterir biçimde propagandası yapıldığında, onun varlığını sürdürmesine yardımcı olacak ve saldırılarını yapması kolaylaşacaktır. Sanık savunmasında ölen terör örgütü mensuplarına ilişkin 'şehit' ifadesini kullandığını bütünüyle inkar etmemiştir. Konuşmasında örgüt üyelerine yönelik 'şehitlik' gibi kutsal ve yüce bir sıfat atfederek, isimlerini zikrederek, 'şehitler onurumuzdur' diyerek açıkça övmüştür. Ölen örgüt mensuplarına 'şehit' ifadesi kullanmasının, terör örgütü PKK'nın saldırılarını 'özgürlük mücadelesi' adı altında meşru göstererek, bu yola başvurmayı teşvik ettiği ve örgütün kullandığı yöntemlere destek verici nitelikte olduğu anlaşılmıştır."
5 YIL DENETİME TABİ TUTULACAK
Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verdiği kararda, Filiz Buluttekin'in TCK'nin 231/8 maddesi uyarınca 5 yıl denetime tabi tutulmasına, denetim süresince kasten yeni bir suç işlemesi halinde mahkum olmasına ve aykırı davranması halinde ertelenen cezanın açıklanmasına hükmetti.

DİYARBAKIR,


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha yurt bülteni - 10 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement