Dha Yurt Bülteni -11 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni -11

Kurtulmuş: Millet gibi düşünmeyenler Cumhurbaşkanı olamayacakAK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, millet gibi düşünmeyenlerin cumhurbaşkanı olamayacağını belirterek "Size benzeyen kimse o Cumhurbaşkanı olacak" dedi.

19.01.2019 16:02

Kurtulmuş: Millet gibi düşünmeyenler Cumhurbaşkanı olamayacak

AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, millet gibi düşünmeyenlerin cumhurbaşkanı olamayacağını belirterek  "Size benzeyen kimse o Cumhurbaşkanı olacak" dedi.

Rize'de,Yenişehir Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin belediye başkan adayları tanıtım toplantısında konuşan Ak Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, Ak Parti'nin reformlar partisi olduğunu belirterek en büyük reformun cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine geçiş olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde büyük olaylar olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Bütün hepsini geride bırakalım, 2007 yılında yapılan seçimlerde Ak Parti'nin çoğunluğuna rağmen mecliste cumhurbaşkanı seçtirmediler. Niçin? Çünkü bu millet; 'bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adamlardı' onların zihniyetinde. Bu millet cumhurbaşkanını seçmeye layık bir millet değildi. Kim seçerdi cumhurbaşkanını? Kapalı kapılar ardında, Türkiye'yi yönettiğini zanneden bir avuç azınlık. Kimin cumhurbaşkanı olacağına karar veriyor. 2007'de büyük bir kriz ortaya çıktı. O krizin sonunda Allah'a çok şükür, kötü komşu milleti ev sahibi yaptı. Millet cumhurbaşkanını kendisi seçmeye karar verdi ve kendisine benzeyen birisini içinden çıkan birisini, Recep Tayyip Erdoğan'ı seçti"  dedi.

Millet gibi düşünmeyenlerin cumhurbaşkanı olamayacağını söyleyen Kurtulmuş, "Milletin çarşısından, pazarından geçmeyen, milletin camisiyle mescidiyle işi olmayan, milletin tarihiyle kökleriyle irtibatı olmayan, milletin düşünde horon etmeyen, halay çekmeyen, cenazesinde ağıt yakmayan, velhasıl millet gibi olmayan milet gibi düşünmeyen, millet gibi inanmayan hiç kimse cumhurbaşkanı olamayacak. Size benzeyen kimse o cumhurbaşkanı olacak" diye konuştu.

Kurtulmuş, partisinin Rize belediye başkan adaylarını açıkaldı. Buna göre;  Ardeşen'de Avni Kahya, Fındıklı'da Mustafa Zorlu, Pazar'da Ahmet Basa, Hemşin'de Halim Kazım Bekar, Çayeli'nde Mustafa Baltacı, Güneysu'da Rıfat Özer, Derepazarı'nda Ahmet Yıldız, İyidere'de Saffet Mete, Kalkandere'de Kenan Yıldırım, İkizdere'de Ali Fuat Yıldırım, Çamlıhemşin'de Osman Haşimoğlu, Kendirli'de Alaattin Serdar, Salarha'da Hasan Kara, Muradiye'de Musa Süreyya Balcı, Tunca'da Ahmet Naci Aytemiz ve Madenli'de Necip Yazıcı aday olarak gösterildi.

Rize Belediye Başkanlığı için daha önce Rahmi Metin'in ismi açıklanmıştı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------

Salon detayları

Numan Kurtulmuş'un konuşması

Detaylar

Haber-Kamera: Aytekin KALENDER-Mehmet Can PEÇE RİZE-DHA

====================

Ak Partili Hamza Dağ: Allah kimseyi CHP'de aktif siyasetçi yapmasın

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, yerel seçim çalışmaları kapsamında İzmir'de esnafla yemekte buluştu, partilerinin projelerini anlattı. Dağ, ayrıca henüz adaylarını açıklamayan CHP için de değerlendirmede bulunup "3.5 aydır tiyatro izliyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun başrolünde olduğu tiyatro oynanıyor. Şunu izliyorum; birinci hedef İzmir'e hizmet etmek değil, kimin hangi makamı alacağı ve ona göre ilçe belediye başkan adaylarını belirleme süreci. Allah kimseyi CHP'de aktif siyasetçi yapmasın. Çok zor bir iş" dedi.

AK Parti'nin yerel seçimler için İzmir adaylarını açıklamasından sonra çalışmalar hızlandırıldı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ da, seçim çalışmalarını Buca'da sürdürdü. İlk olarak Otokent esnafıyla bir araya gelen onların sorunlarını dinleyen Hamza Dağ, ardından da birlikte yemek yedi.

'SEÇMEN DAVRANIŞI FARKLI TEZAHÜR EDECEK'

Hem yerel hem de genel parti politikaları hakkında bilgiler veren Hamza Dağ, çıkışta da basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Partisinin İzmir seçim çalışmalarını anlatan Hamza Dağ, "Seçim çalışmaları ve saha çok iyi gidiyor. Biz hem Büyükşehir Belediye başkan adayını hem de Cumhur İttifakı'nın 30 adayını belirledik. Adaylarımız geziyor, kendilerini ve projelerini anlatıyorlar. 2011'den bu yana aktif biçimde çoğunda aday olarak sahada olan biriyim. 2014'te aday olmadan sahadaydık. Toplumsal sosyoloji ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. Seçmen davranışı inşallah İzmir'de 31 Mart'ta çok farklı tezahür edecek. İzmir'de iyi oy aldık, 1 milyona yakın oyumuz var. 31 Mart akşamı çok farklı seçim neticesini elde edeceğimizi görüyorum" dedi.

'3.5 AYDIR TİYATRO İZLİYORUZ'

CHP'nin İzmir'de henüz Büyükşehir ve 4'ü haricinde diğer ilçelerdeki belediye başkan adaylarını açıklamamasını ve Aziz Kocaoğlu'nun tekrar aday adayı olmasını değerlendiren Hamza Dağ, dikkat çeken eleştirilerde bulundu. Hamza Dağ, "3.5 aydır tiyatro izliyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun başrolünde, tiyatro oynanıyor. Şunu izliyorum; birinci hedef İzmir'e hizmet etmek değil. Kimin hangi makamı alacağı ve ona göre ilçe belediye başkan adaylarını belirleme süreci. Allah kimseyi CHP'de aktif siyasetçi yapmasın. Çok zor bir iş. Ben kendi adıma şükrediyorum CHP'de aktif siyaset yapmadığım için. Yapsaydım da günümüzün büyük kısmı gereksiz parti içi çekişmelerle geçerdi" diye konuştu. Aziz Kocaoğlu'nun daha önce bu tarz hamleleri olduğunu da vurgulayan Hamza Dağ, "O günkü şartlarda öyle bir açıklama yaptığında bunun daha önce de tezahür ettiğini gördük. Sadece 2009'da değil, 2014'te de yaşadık. Basın toplantısıyla aday olmayacağını açıklamadı ama çeşitli toplantılarda, 'torunlarımla ilgileneceğim' dediğini görmüştük. O zaman da yine süreç içerisinde birtakım bahaneler ortaya konularak aday olundu. Şimdi de aynı süreç söz konusu nasıl çıkacak göreceğiz. Ancak CHP'nin adayının Aziz olması, Tunç olması ya da başka bir isim olmasının fark ettiğini düşünmüyorum. Bakış noktamız kendi adaylarımız. Kamuoyuna açıklanan projeleri, rakip siyasi partimizin bu yaklaşımını, kamuoyu ve vatandaşımız gayet iyi takip ediyor. Bu anlamdaki düşüncelerimizi tabii ki zaman zaman kamuoyu ile paylaşıyoruz. Paylaşacağız" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

----------

Hamza Dağ'ın esnaf ziyaretinden ve yemekten görüntü.

Hamza Dağ'ın açıklamalarından görüntü.

Haber: Taylan YILDIRIM, Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR

================

Kartalkaya'da sömestr yoğunluğu

Bolu'nun kayak merkezi Kartalkaya yarı yıl tatilinin ilk gününde ziyaretçi akınına uğradı. Kar kalınlının 2 metreyi aştığı Kartalkaya'daki otellerin doluluk oranı yüzde yüze yaklaştı.

Köroğlu Dağları'nın zirvesindeki 2 bin 200 rakımlı Kartalkaya, okulların tatil olmasıyla birlikte sezonun en yoğun dönemini geçiriyor. Sömestr tatili nedeniyle müşterilerine 3, 4, 5 günlük paketler sunan 5 otelin doluluk oranı yüzde yüze yaklaştı. Toplam 2 bin yatak kapasiteli otellerin kapalı ve açık otoparklarında yer kalmadı. Tatilciler, Türkiye'nin en uzun pistlerine sahip kayak merkezinde kaymanın keyfini çıkardı. Telesiyejlerle Köroğlu Dağları zirvelerine çıkan tatilcilerin kimisi karla kaplı dev çam ağaçlarının oluşturduğu etkileyici manzara eşliğinde kayak yaptı, kimisi de snowboard heyecanı yaşadı.

Kartalkaya'da bir otelin müdürü Emir Aras, "İlgi şuanda çok yüksek. Otel dolulukları yüzde 90'larda. Yaz otelcilerinin yaz tatili neyse kış otelcilerinin de sömestir tatili öyle. Onların yaz sezonu gibi. Bizde 15 gün sürüyor ama olsun. Güzel geçiyor. Tüm Türkiye genelinde oteller dolu durumda. İlerleyen günlerde tamamen dolacağını tahmin ediyoruz. Sömestire özel pistlerde aktiviteler var. Snowparkımız açıldı. Büyük bir Big Air Bag denilen bir yastık geldi. İnsanlar tümsekten atlayıp yumuşak bir yastığa düşüyorlar. Ulaşım da çok iyi bugünlerde. Özel İdare daha fazla bir önem gösteriyor. Greyder ve kar püskürtme makineleri ile çalışmalar yapılıyor. Yol hep açık." dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------

-Kartalkaya'dan görüntüler

-Kayak yapanlar

-Tatilci ile röp

-Otel Müdürü Emir Aras ile röp.

-Detaylar

Süre: 03.10-Boyut: 355.3 MB

Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,

===============

Ermenek'te kar manzarası

Karaman'ın Ermenek ilçesinde yağan kar, turkuaz rengiyle ünlü Ermenek Baraj Gölü ile birlikte doyumsuz bir manzara oluşturdu.

Orta Torosların önemli yerleşim yerlerinde Ermenek'te son bir haftadır aralıklarla etkili olan kar yağışıyla birlikte güzel manzaralar ortaya çıktı. Türkiye'nin ikinci en yüksek ikinci barajı olan Ermenek Baraj Gölü'ndeki eşsiz doğa manzarası, objektiflere yansıdı. Uzunluğu 20, çevresi 64 kilometre olan turkuaz renkli baraj gölü, son zamanlarda yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

(Görüntü dökümü:

----------------------------------------

-Ermenek Baraj Gölü ve kar manzarası

-Ermenek havadan görüntüsü

-Detaylar

Haber-Kamera: Ali Rıza ETCİ/ERMENEK (Karaman), )

=============================

Bülent Arınç, 'gazeteciye hakaret' davasında beraat etti

TBMM eski Başkanı ve eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sosyal medyada kendisini eleştiren Bolu'da gazeteci İmdat Aslan'a, katıldığı televizyon programında hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada beraat etti.

Bolu'da gazeteci İmdat Aslan, sosyal medyada FETÖ/PDY ile ilgili Bülent Arınç'a eleştirilerde bulundu. Arınç da katıldığı televizyon programında Aslan'a yanıt verdi. İmdat Aslan, programda kendisine hakaret ettiğini ileri sürdüğü Bülent Arınç hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılık soruşturması sonucunda Arınç hakkında dava açıldı. Mahkeme 20 Mayıs'ta 'Sesli ve görüntülü bir ileti aracılığıyla ve kişinin siyasi düşünce ve kanaatlerini açıklamasından dolayı hakaret' suçunu işlediğine kanaat getirdiği Bülent Arınç'a, 354 gün karşılığı toplam 7 bin 80 TL adli para cezası verdi.

Cumhuriyet Savcısı Ömer Albayrak, Arınç'a verilen para cezasını az bularak yerel mahkemenin kararını Bölge Adliye Mahkemesine gönderdi. Dava önceki gün Ankara Bölge Adliye Dairesi'nde yeniden görüldü. Duruşmaya Bülent Arınç'ı temsilen avukatı Yakup Erikel katıldı. Erikel savunmasında, "Gerek AHİM kararları gerekse yerleşmiş içtihatlara göre siyasetçiler ve gazeteciler sarsıcı da olsa söylenen sözlere katlanmak durumundadırlar. Müvekkilimin hakaret kastı yoktur. İlk duruşmadan sonra da özür dilemiştir. Müvekkilin yasal unsurları oluşmayan suçtan beraatini talep ederim" dedi.

Duruşmaya Bolu'dan Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile katılan İmdat Arslan ise "Sarf ettiği sözler nedeniyle hakarete uğradım. Şimdiye kadar benden özür de dilemedi. İtibarım zedelendi. Bu nedenle ilk mahkemenin kararı isabetlidir. Sanığın cezalandırılmasını talep ediyorum" diye konuştu.

Tarafların ifadelerinin ardından Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı mütalaasında televizyon programında sarf edilen sözlerin onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici olmadığını, sözlerin ifade özgürlüğü sınırları içinde yer aldığını söyleyerek Arınç'ın beraatine karar verilmesini talep etti.

Mahkeme, 'hakaret' suçunun yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle Bülent Arınç'ın beraatine karar verdi.

Haber: Murat KÜÇÜK/BOLU, -

=================

PKK'lı terörist Trabzon'da yakalandı

TRABZON'da, hakkında yakalama kararı olan 'Agit' kod adlı PKK'lı terörist Hakan A., polis operasyonla yakalandı.

İl Emniyeti, Terörle Mücadele Şube (TEM) ekipleri, hakkında yakalama kararı bulunan ve 4 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan 'Agit' kod adlı PKK'lı terörist Hakan A.'nın kentte bulunduğu bilgisi üzerine harekete geçti. Takibe başlayan polis ekipleri, düzenlediği operasyonla örtüte üye olduğu saptanan Hakan A.'yı yakalayarak gözaltına aldı. Hakan A., sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.

Haber: Uğur AYDIN/TRABZON, -

====================

Kızı Diğdem Uslu'yu öldüren babadan kan donduran ifadeler

Edirne'nin Keşan ilçesinde ormanlık alanda kesik kolu ve diğer vücut parçaları bulunan kızı Diğdem Uslu'yu (32) elleriyle boğup, cesedini bıçakla parçalara böldükten sonra ormanlık alana gömen dönerci Hasan Uslu'nun (55) savcılık ifadesi ortaya çıktı. Hasan Uslu, kızının psikolojik sorunları bulunduğunu, 14 Aralık 2018'de evde tartışırken kendisine ve eşine hakaret edip saldırdığını iddia etti. Tutuklanan baba Uslu, bunun üzerine sinirlenerek kızını elleriyle boğduğunu itiraf etti. Hasan Uslu, bıçakla parçaladığı cesedi bir süre derin dondurucuda sakladıktan sonra sırt çantası içerisinde kızının köpeği 'Şans'ı da yanına alarak 7 gün boyunca parça parça ormanlık araziye gömdüğünü söyledi. Tutuklanan anne Satı Uslu (53) ise ifadesinde kızının kendisini ittirmesiyle bayıldığını, olayı sonradan öğrendiğini ve bu süreçte aldığı sakinleştirici ilaçların da etkisiyle odasından hiç çıkmadığını öne sürdü.

Keşan'da geçen 9 Ocak Çarşamba günü, İspat Cami Mahallesi Özgün Yapı Kooperatifi arkasında bulunan ormanlık alanda kozalak toplamaya giden bir kişi tarafından gazete kağıdına sarılmış kesik insan kolu bulundu. Polis ekiplerince yapılan parmak izi incelemesinde, omuz hizasından kesildiği belirlenen sol kolun, kentteki bir gece kulübünde oryantallik yapan Diğdem Uslu isimli kadına ait olduğu tespit edildi. Olayla ilgili Keşan İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği bünyesinde kurulan 6 kişilik özel ekip soruşturma başlatırken, İstanbul, Antalya ve Erzurum'dan gelen ceset arama köpeğiyle aynı bölgede arama başlatıldı. Polis, 10 güvenlik kamerasından 3 bin saatlik görüntü incelendi. Kesik kolun bulunduğu ormanlık alanda kadına ait olduğu değerlendirilen kalça kemiği, kafa ve diğer uzuvlar bulundu. Yapılan incelemede, vücut parçaları üzerinde düzgün kesikler olduğu belirlendi. Bu tespit üzerinden yola çıkan polis ekipleri, Diğdem Uslu'nun dönerci ustası olan ve döner bıçağını rahat kullandığı bilinen babası Hasan Uslu üzerinde yoğunlaştı. Uslu Ailesi'nin oturduğu evde yapılan incelemede, cinayete dair izler bulundu. Polis ekipleri, bu gelişmenin ardından Diğdem Uslu'nun babası Hasan ve annesi Satı Uslu'yu evlerinde gözaltına aldı. Baba Hasan Uslu, emniyette susma hakkını kullandı. Şüpheli çift, işlemlerinin ardından Keşan Adliyesi'ne sevk edildi. Dün akşam tutuklanan Hasan ve Satı Uslu'nun savcılıkta verdikleri ifadeler ortaya çıktı.

'BANA VE EŞİME HAKARET ETTİ, KENDİMİ KAYBETTİM'

Şüpheli baba Hasan Uslu, savcılığa verdiği ifadede olayı tüm detaylarıyla anlattı. Kızı Diğdem Uslu'nun, 14 Aralık 2018 tarihinde, sabah saatlerinde eve alkollü gelerek eşi Satı Uslu'yla tartıştığını iddia eden Hasan Uslu, "İstanbul'a otobüs bileti varmış. Bileti bendeydi. Bu bileti istedi, daha sonra bende olan bileti kızıma verdim. Bileti buruşturup eşimin ağzına sokmaya çalıştı ve 'Bunu yiyeceksin' dedi. Bana ve eşime hakaret etti, ağza alınmaz küfürler etti, 'Senin karın şununla bununla yatıyor' dedi. O tartışma sırasında kendimi kaybettim. Sakinleştiremedim, tekme attı, daha sonra boğarak öldürdüm. Kendi yatak odasında öldürdüm. Eşim bu sırada Diğdem onu tartışma sırasında ittirdiği için bayıldı. Eşim, Diğdem'i boğazladığımı görmedi. Bir müddet bekledim, hanım kendine gelip öbür odaya geçmiş. Ben de diğer odaya geçtim. Hanımıma, 'Boğarak öldürdüm' dedim. O ilaç alıyor zaten, sakinleştirici almıştı, o yüzden tepki göstermedi. Sonra ceset bir gün boyunca yatak odasında kaldı. Cesedi parçalamaya karar verdim. Ayin 15'inde derin dondurucu dolap aldım ve 16'sında cesedi parçalamaya başladım. Cesedi bıçakla parçaladım, ekmek bıçağı ile. Daha sonra ekmek bıçağını çöpe attım. Cesedi yatağın üzerinde parçaladım. Bir gün içinde parçaladım" dedi.

'7 GÜN BOYUNCA PARÇALARI TAŞIYIP, ORMANA GÖMDÜM'

Derin dondurucuyu Diğdem Uslu'nun odasına kurduğunu ifade eden Hasan Uslu, "Bu sırada eşim salonda kaldı, derin dondurucuyu götürürken eşim beni görmedi. Parçalarken ses çıkarmadım. Parçaladığım kısımları gazeteye sardım, poşetledim ve derin dondurucuya koydum. Bir sonraki gün sırt çantasına koyup, Çamlık mevkisindeki ormana parça parça götürmeye başladım ve gömdüm. 7 gün boyunca parçaları taşıyıp, dediğim ormana parça parça götürüp gömdüm. Götürdüğüm sıralarda yanımda kimse yoktu, sadece Diğdem'in köpeğini yanıma alıp, gittim. Soran olursa 'Köpeği gezdirmeye gidiyorum' demek için köpeği yanıma aldım. Gündüz öğle saatlerinde gidiyordum. Bana 'Nereye gidiyorsun?' diye soran olmadı. Taşıma işi bittikten sonra odayı temizledim. Yatağa az bir şey kan bulaşmıştı, çarşafı yıkayıp çöpe attım. Yatağı da parçalayıp çöpe attım. İçeriyi temizlediğim sırada ve çamaşırları yıkadığım sırada eşim odadan çıkmadı. Suçlamaları kabul ediyorum, olay anlattığım gibidir. Kimseden yardım almadım, tek başıma, sadece kendim yaptım, pişmanım" diye konuştu.

ANNE USLU: SAKİNLEŞTİREMEDİK, EŞİM BOĞAZINA SARILDI

Anne Satı Uslu ise savcılıkta verdiği ifadede, "14 Aralık 2018 günü sabahında kızım alkollü şekilde eve gelmişti. Bir gün önce benim için İstanbul'a gidiş bileti almıştık. Sabah geldi ve alkollü şekilde bana seslendi ve benim İstanbul'a gidiş biletimi benden istedi, ben de bilet Hasan'da olduğu için 'Diğdem bileti istiyor' dedim ve Hasan da bileti Diğdem'e verdi. Diğdem bileti alıp parçaladı ve dizindeki kanayan yarasına sürdü, ardından bu bileti zorla ağzıma sokmaya çalıştı. Çünkü kızımın bipolar rahatsızlığı var ve kardeşiyle arası iyi değildir. Herhalde kardeşinin yanına gitmemizi istemediğinden bileti yırtmaya çalıştı ve bize kızdı. Daha önce kızım bir bebeğini aldırdığı için de bazı meselelere çok kafayı takardı ve sinirliydi. Bu sebeple de bizle kavga ederdi. Olay günü de bizle kavga etti. O sırada bağırıp çağırarak, benim de elimi ısırarak, bizle boğuştu. Eşim de ben de onu sakinleştirmeye çalıştık ama sakinleştiremedik. Onu da sakinleştirmek o sırada mümkün değildi. Daha sonra babası Hasan bir şekilde Diğdem'ın boğazına sarıldı ve yatağın üzerine düşürdü. Tam bu sırada fenalık geçirerek kendiliğimden bayıldım. Yaklaşık bir saat baygın kaldım, kendimi salondaki kanepede yatıyor halde buldum. Olay Diğdem'in odasında oldu" dedi.

'BASİRETİM BAĞLANDIĞI İÇİN POLİSİ ARAMADIM'

Bayıldıktan sonra eşinin kendisini taşıyarak salondaki kanepeye yatırdığını ve kendine gelince de Hasan Uslu'nun 'Kaza ile oldu' dediğini belirten Satı Uslu, şunlar anlattı:

"Eşimden bana ilaç getirmesini istedim. O da bana bu ilacı dışarıdan, eczaneden getirdi. Gitmesiyle, gelmesi bir oldu. Ben bu ilacı aldım. Evde daha önce bulunan bir sakinleştirici ilaç aldım. Herhalde basiretim bağlandığı için polisi aramadım. Eşime polisi arayalım deyip demediğimi hatırlamıyorum. Belki demişimdir ama şu an tam olarak aklımda değil. Daha sonra eşim odayı kapatıp, içeriye girdi. Ben ne olduğunu görmedim. Evden ses duymadım. Sadece diğer dairelere ait olacağını düşündüğüm normal sesler duydum. Herhangi bir koku duymadım. Eşim arada bir odaya koku spreyi sıkıyordu ve salonu havalandırıyordu. Ben eşimin derin dondurucu aldığını görmedim. Koyduğu yeri de görmedim. Bu süreçte sürekli ilaç kullandım ve kendimde değildim. Bir sonraki salı günü çarşıya birkaç fatura yatırmak için gittim ve aynı zamanda İstanbul'a küçük kızımın yanına gitmek için bilet aldım. Amacım kızımın beni merak etmemesi ve tedirgin olmamasını sağlamaktı. Çünkü daha önce bilet alıp gidememiştim."

Savcılıktaki ifadelerinin ardında mahkemeye sevk edilen baba Hasan ve anne Satı Uslu, tutuklanarak, cezaevine konuldu.

Öte yandan, Diğdem Uslu'nun sosyal medya hesabında paylaştığı videonun altına 'Ben anama babama ölürüm' notunu yazdığı görüldü.

Haber: Ünsal YÜCEL/KEŞAN (Edirne), -

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni -11 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement