Yağ aldırma ameliyatının ardından öldü
İZMİT'te, 2 çocuk annesi 36 yaşındaki Dilek Utar 1 ay sonra sünnet olacak olan oğlunun düğünü öncesi özel bir hastanede yağlarını aldırdı. Ameliyatın ardından rahatsızlanarak yoğun bakım ünitesine kaldırılan Dilek Utar yaşamını yitirdi. Dilek Utar toprağa verilirken, eşi Müjdat Utar doktor hakkında şikayetçi olacağını söyledi.
Derince İlçesi Çenedağ Mahallesi'nde oturan Dilek Utar, oğlu 3 yaşındaki oğlu Efe Fikret Utar'ın 1 ay sünnet olacak olması nedeniyle yağlarını aldırmaya karar verdi. Dilek Utar, İzmit'te özel bir muayenesi bulunan Estetik, Plastik Rekonsrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İ.G'ye muayene oldu. Doktor İ.G, 13 Temmuz günü İzmit'te özel bir hastanenin ameliyathanesini kullanarak 89 kilo olan Dilek Utar'dan 6 kilo 175 gram yağ aldı. Operasyondan sonra servise alınan Dilek Utar fenalaşınca yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Dilek Utar amaliyattan bir gün sonra yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Dilek Utar'ın cenazesi soruşturma kapsamında Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsinin ardından Dilek Utar'ın cenazesi bugün Derince Merkez Camii'nde kılınan cenaze namazı sonrası toprağa verildi. Dilek Utar'ın yakınları gözyaşlarına boğuldu.
Müjdat Utar doğumdan sonra eşinin vücudunda sarkmalar oluştuğunu, yağları aldırmak istediğini belirterek, "Doktora gidip tahlil yaptırdı. Doktorla konuştum. Dedim ki, 'Doktor hanım sonuçlar kesin mi?', 'Kesin' dedi. 'Normal bir kadının doğumu, sezaryen olan kadının onda biri kadar riskli, zararsız bir şey, siz bunu çok büyütüyorsunuz' dedi. Bana böyle dendi, ertesi gün ameliyata alındı. Saat 14.00 gibi ameliyata alındı. 2 saat sürer dediler, 18.30-19.00 arası odasına getirdiler. Bir baktım ki her yeri kan revan içinde. Gövdesi kan dolmuş, yatak kan içerisinde. Söylediği tek kelime 'Evladımı götür başımdan' oldu" dedi.
Müjdat Utar eşinden 9 kilo 750 gram yağ alındığını iddia ederek, "4-5 kilo alınması gerekiyormuş, ondan sonrası tehlikeliymiş. Eşimden 9 kilo 750 gram alınmış. Kurbanlık bir koyunu kesersin poşete hepsini koyarsın gibi yağları koyup getirdiler odaya. 'Ameliyat çok güzel geçti ayılınca doktorun elini öpecek' dediler. Benim eşim bir gün bile dayanamadı. Şikayetçiyim. Kendim için değil, 1 yaşındaki kızım, 3 yaşındaki oğlum için şikayetçiyim. Sonuna kadar mücadele edeceğim. Benim canım gitti" diye konuştu.
Karşı çıkmasına rağmen kızının hastaneye gittiğini söyleyen annesi Ayfer Kalın, "Bizim ocağımıza incir ağacı diktiler başkaları yanmasın. Benim ilk göz ağrımdı. Sünnetimiz vardı bir ay sonra. Ben istemedim en başta dedim evladım yapma haberlerde görüyoruz ne olaylar yaşanıyor. 'Annecim bir sefer olsun' dedi. 'Tamam evladım arkandayım yaptır o zaman' dedim. Bana normal bir kadın sezaryenden nasıl kalkıyorsa bir günde, söz senin kızında ertesi gün kalkıp evine gidecek dediler" dedi.
AMELİYATHANEMİZİ KULLANDI
Hastane yönetimi ise, "Muayenesi olan doktor ile hasta anlaşıp hastanemizi tercih ederek hastanemizin ameliyathanesini kullanıp, operasyon yapıldı. Yapılan operasyondan sonra hasta servise alındı. Fakat hastanın durumu ağırlaşınca yoğun bakım ünitesine alındı. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hasta yaşamını yitirdi. Hastanın ölüm raporunu iç kanama olarak tespit ettik. Savcının yaptığı ön otopsiden haberimiz yok" diye açıklamada bulundu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
-Eşi Müjdat Utah ile röp
-Annesi Ayfer Kalın ile röp
-Kuzeni Levent Çalık ile röp
-Cenaze namazı
-Dilek Utah'ın ameliyat öncesinde çekilen fotoğrafları
Haber: Ergün AYAZ - Faruk KIYAK - Alişan KOYUNCU/ DERİNCE(Kocaeli), -
===========================
Evlilik vaadiyle gaspa 6 tutuklama
ŞANLIURFALI işadamını evlenme vaadiyle kandırıp, Gaziantep'in Nizip İlçesi'ne çağırarak 6 bin lirasını gasp edip, 600 bin liralık senet imzalattıkları iddiasıyla gözaltına alınan biri kadın 6 kişi, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Nizip'te yaşayan Zeynep Y., kendisiyle evlenmek isteyen Şanlıurfalı 57 yaşındaki Ramazan K.'yı evine çağırdı. Ramazan K., evlenme umuduyla geldiği Zeynep Y.'nin evinde bulunan Mehmet B., Osman G., Hazım K., Ferhat K. ve Beşik K. tarafından dövüldü ve üzerindeki 6 bin lirası gasp edildi. 6 kişi daha sonra Ramazan K.'ya zorla 600 bin liralık senet imzalatarak serbest bıraktı.
Ramazan K.'nın şikayetinin ardından çalışma başlatan Nizip Emniyet Müdürlüğü ekipleri, yaptığı araştırmanın ardından Gaziantep, Nizip ve Şanlıurfa'nın Birecik ilçesinde çeşitli adreslere operasyon düzenledi. Yapılan baskınlarda 6 şüpheli gözaltına alınırken, Ramazan K.'ya zorla imzalatılan 600 bin liralık senette ele geçirildi. Emniyet Müdürlüğü'nde sorgulaması tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edilen şüpheliler; 'Gasp, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, darp ve tehdit' suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
Nizip Emniyet Müdürlüğü
Gözaltındaki şüpheliler
Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Metin İLİKSOY -GAZİANTEP -DHA)
===========================================
Motosiklet sürücüsünün öldüğü kazayı jandarma aydınlattı
İZMİR'in Torbalı İlçesi'nde bir hafta önce, motosiklet sürücüsü 36 yaşındaki Sinan Bozdağ'a çarparak ölümüne neden olan ve kaza sonrası kaçan otomobil sürücüsü F.A., jandarmanın dikkatli çalışmasıyla yakalandı. Otomobilden düşen parçaları inceleyen ekiplerin, aracın marka ve modelini belirdikten sonra yakaladığı F.A., tutuklandı.
Aydın- İzmir Karayolu Ayrancılar Mahallesi yakınlarında geçen 10 Temmuz'da saat 04.25 sıralarında meydana gelen kazada, motosikletiyle seyir halinde olan Sinan Bozdağ'a, plakası ve sürücüsü belirlenemeyen bir otomobil çarptı. Çarpmanın etkisiyle yola düşen Bozdağ, ağır yaralandı. Bozdağ'ı görenler durumu sağlık ve jandarma ekiplerine bildirirken, otomobil sürücüsü kayıplara karıştı. İhbar üzerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Bozdağ'ın yaşamını yitirdiği belirlendi. Talihsiz adamın cansız bedeni, savcının incelemesinin ardından otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı.
KIRIK PARÇALAR KAZAYI AYDINLATTI
Kaza sonrası otomobiliyle kaçan sürücüyü belirlemek için jandarma ekipleri geniş çaplı araştırma başlattı. Kazanın meydana geldiği yerdeki otomobilden düşen kırık araç parçaları, olay yeri inceleme ekipleri tarafından dikkatle incelendi. Parçaların üzerindeki seri numaralarından yola çıkan ekipler, önce otomobilin marka, model ve rengini belirledi. Bölgedeki güvenlik kameralarını incelmeye alan ekipler, marka, model ve rengi belirlenen otomobili bulmak için 35 farklı kameradan 175 saatlik izleme yaptı. Bunun üzerine işyerlerine yerel bir gazetenin dağıtımını yapan Sinan Bozdağ'ın kullandığı güzergahlar da detaylı olarak incelendi. Olayın gece olması nedeniyle araçların plakası belirlenemezken, ekipler otoyolun HGS/OGS kayıtlarını incelemeye aldı. İnceleme sonrasında kazaya karışan aracın F.A.'ya ait olduğu tespit edildi. Jandarmanın düzenlediği operasyonda F.A. evinde gözaltına alındı. Evinin ve işyerinin çevresinde kazaya karışan araç bulunamazken, F.A.'nın ifadesinde, motosikletliye çarparak kaçtığını ve aracı Manisa'nın Salihli İlçesi'ndeki oto tamircisi akrabasına teslim ettiğini söylediği öğrenildi. İşlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen F.A. tutuklandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------------------------------
Yakalanan sürücünün adliyeye sevk edilişi
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Mehmet CANDAN/ İZMİR,
==================================================
Bolkar Dağı'nda kaybolan 2 kişi bulundu
NİĞDE'nin Bolkar Dağları'nda kaybolan 2 kişi, AFAD ekipleri tarafından 6 saat sonra bulundu.
Konya'nın Ereğli İlçesi'nden 5 kişilik arkadaş grubu, dün komşu Niğde'nin Kılan Köyü sınırlarında bulunan Bolkar Dağları'na motosikletle gezmeye geldi. Bir süre sonra gruptan 2 kişi ayrıldı. Arkadaşları ikiliden uzun süre haber alamayınca durumu yetkililere bildirdi. İhbar üzerine bölgeye giden AFAD ekibi, Ulukışla İlçesi'nin Kılan Köyü bölgesinde arama faaliyetlerine başladı.
Ulaşıma elverişsiz ve zorlu arazi koşullarında gerçekleştirilen arama faaliyetleri sonucu kayıp 33 yaşındaki Özkan Erdoğan ve 32 yaşındaki Mehmet Güler, Kılan Köyü ile sınır olan Ereğli İlçesi'nin Söbiç Yaylası'nda yaklaşık 3 bin 300 rakımlı bölgede bir barakanın içerisinde bulundu. Dağdan indirilip sağlık kontrolünden geçirilen 2 arkadaş, yollarını kaybedince geri dönemediklerini söyledi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Bulunan şahıslardan ve Afad ekibinden görüntü
SÜRE: 25" BOYUT: 47,3 MB
Haber-Kamera: Ali KADI/NİĞDE,
==================================================
Bodrum Kalesi'nde arkeologları kızdıran proje
UNESCO'nun 'Korunması Gerekli Kültür Varlıkları' aday listesinde yer alan, 1995 yılında 'Avrupa'da Yılın Müzesi' yarışmasında özel ödül alan Bodrum Kalesi ve Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nde camiye çevirilen tarihi şapel bu yıl ibadete açılacak. Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'nın talimatıyla, kale içindeki restore edilen yapıların yıkılacak olması arkeologların tepkisine neden oldu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca hazırlanan Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları'nca onaylanan proje ile Bodrum Kalesi ve Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, 2017 yılında dini inancını yerine getirmek isteyenlere ev sahipliği yapacak. Bodrum Kalesi'ndeki şapelin 1523 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından camiye dönüştürüldüğünü söyleyen Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürü Cemil Karabayram, Bodrum Kale Camisi'nin 2017 yılında ibadete açılacağını belirtti. Caminin 1915 yılında Fransızlar tarafından bombardımana tutulduğunu anımsatan Karabayram, "1915 yılından sonra yıllarca cami harabe halinde kalmış. 1960'lı yıllarda camiye minare yapılmaması ve müze olması yönünde görüşler ortaya çıkıyor. 1962-1964 yıllarında eser deposu, 1964-1979 yıllarında Miken Eserleri Salonu, 1979-1995 yılları arasında da Tunç Çağı Sergi Salonu olarak hizmet vermiştir. Cami 1990'lı yıllarda tamamen ibadete kapatılıyor. TBMM Başkanı ve o dönemin Kültür Bakanı İsmail Kahraman 1996 yılında camiye minare yaptırıyor" dedi. İsmail Kahraman'ın o dönemki çabalarına rağmen caminin ibadete açılamadığını dile getiren Karabayram, "Kanuni Sultan Süleyman'ın camiye çevirerek ibadete açtığı şapel, fethedilmeden önce St. Jean Şövalyeleri Tarikatı'na hizmet veriyordu. Buranın şapel olarak kalması Katolik dünyası için çok önemli. Bu nedenle cami ibadete açılacağı 1990'lı yıllarda müze işlevi verdirilerek ibadetten yoksun kılınıyor ve kapattırılıyor" diye konuştu. Caminin yeniden ibadete açılması için son dönemde önemli çalışmalar yapıldığına dikkati çeken Karabayram, "Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'nın talimatlarıyla caminin ibadete açılması yönünde gerekli kararlar alındı. Camiyi ibadete açacak şekilde hazırlanan proje Koruma Kurulu'nda onaylandı. 2017 yılında isteyen dini inancını yerine getirmek, isteyen de ziyaret amaçlı camiye girebilecek" dedi.
NERELERİ YIKILACAK?
Proje inşaatı önümüzdeki ekim ayında başlarken yıl sonuna kadar caminin ibadete açılacağı, ancak çalışmaların devam edeceği bildirildi. Projenin 18 ay sonra tamamlanması hedefleniyor. Proje kapsamında yıkılacak yerler arasında Kuzey Hendeği Gösteri Alanı, kafeterya, satış dükkanı, İç Kale'de cam batığı salonu, laboratuvar, müdür odası, sikke ve mücevher deposu, yönetime ait yapılar, ihtisas elemanlarının odaları, Amfora Sergi Salonu, Bronz Çağı Batıkları Salonu, Karyalı Prenses Salonu, Komutan Kulesi gibi mekanlar bulunduğunu belirten arkeolog Aykut Özet, kalede 25 yıl görev yaptığını söyleyerek, "Ben Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nin eski bir çalışanı ve yöneticisi olarak, Türk müzeciliğinin yüz akı olan bu kalenin tahribatına karşıyım. Sağduyu sahiplerini de bu yıkıma karşı çıkmaya çağırıyorum" dedi.
"YIKIM FİZİKİ ZARAR VERİR"
Arkeolog ve profesyonel rehber Canan Küçükeren ise Bodrum Kalesi'nin içindeki müze ve diğer yapıların yıkılıp yeniden restoresi için ayrılan ihale bedelinin 30 milyon TL olduğunu açıkladı. Küçükeren, "Dünyanın övgüsüne mazhar olmuş ve Türkiye'ye binlerce dolar gelir getiren bir tarihi mekanı yıkmak niye? Bodrum'a Karya Müzesi, Sandalet, Sünger, Etnoğrafya Müzesi gibi yeni müzeler inşa etmek varken bu yıkımın artniyetli olmadığını düşünmek bile istemiyorum. Kale sadece Bodrum'un değil Türkiye'nin gururudur ve her gezenin hayranlık duyduğu bir yerdir. Kale SİT alanıdır, yıkım mutlaka fiziki zarar verecektir. Ayrıca kalenin aylarca kapalı kalması zaten kötü olan turizme bir darbe daha değil midir" diye konuştu.
"YAŞAYAN MÜZEYİ ÖLDÜRMEK İÇİN PARA HARCIYORLAR"
Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nde 30 yıl müdürlük yapan Türkiye'nin ilk sualtı arkeoloğu Oğuz Alpözen ise DHA'ya yaptığı açıklamada kaledeki tüm tarihi mekanların yok edileceğini iddia etti. Bu kaleyi canlı müze haline getirerek onlarca uluslararası ödül kazandıklarını hatırlatan Alpözen şöyle konuştu:
"Bodrum Kalesi'ni sıfırdan yapmak, yaşayan müzeyi öldürmek için bir de para harcıyorlar. Burada Uluburun Batığı; dünyanın en eski gemisi sergileniyor. Ziyaretçiler hem gemiyi hem içindeki eserleri birebir görebiliyor böyle bir sergileme dünyada yok. 'Biz binayı aynen korumak için yapıyoruz' diyorlar ama zaten bina korunuyor. İçindeki gemiden ne istiyorsunuz, onu da söküp atacaklar. Bunlar kolay yapılmadı bunda bir alınteri Bodrum halkının bütünleşmesi vardı. Şimdi bu değerler 30 milyon liralık bir ihale ile sıfırlanacak."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------------------------
-Bodrum Kalesi'nden ve sergi salonlarından görüntü,
-Arkeolog Oğuz Alpözen ile röp,
-Canan küçükeren ile röp.
Haber: Yaşar ANTER - Kamera: Nilüfer DEMİR/ BODRUM (Muğla),
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 12 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?