1)ALAATTİN ÇAKICI, HASTANEDE DOKTOR KONTROLDEN GEÇTİ
KESKİN T Tipi Cezaevinde yatan suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı, götürüldüğü Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi.
Bugün öğle saatlerinde Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne geniş güvenlik tedbirleri altında 40 jandarma ve polis gözetiminde getirilen Alaattin Çakıcı, hastanenin morg kapısından içeri alınarak doktor tarafından muayene edildi.
Çakıcı, hastane çıkışında da yine 40 kişilik jandarma ve polis ekibinin ortasına alınarak cezaevi aracına bindirildi. Çakıcı'nın Avukatı Mehmet Sinan İnce yaptığı açıklamada, "Sayın Alaattin Çakıcı ölümcül düzeydeki 15 hastalığının ikisi için Kırıkkale Tıp Fakültesi Hastanesine getirildi. Hastanede gerekli tetkikler, muayenelerden geçirildi. Konu ile ilgili açıklamayı daha sonra tetkikler sonuçlandığında yapacağızö diye konuşu.
Görüntü Dökümü
---------------------
Detay görüntüler
Alınan tedbirlerden görüntü
Girişinden görüntü
Çıkışından görüntü
Av Mehmet Sinan İnce'nin açıklaması
Erhan GÖĞEM/KIRIKKALE, -
========================================================
2)İTİRAFÇI ALBAY: VİLLADAKİ TOPLANTIDA ADİL ÖKSÜZ VE SÖNMEZATEŞ'İ GÖRDÜM
FETÖ'nün darbe girişimi soruşturmasında 'Şapka' kod adıyla gizli tanıklık yapan eski Foça Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı Kurmay Başkanvekili Albay Hakan Bıyık, Antalya'da 3 eski komutanın yargılandığı davada tanık sıfatıyla ifade verdi.
Antalya'da, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan eski İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Ahmet Yurdagül, eski Burdur Garnizon ve 58. 4 Piyade Eğitim Alay Komutanı Piyade Albay Metin Karagöz ile tutuksuz sanık eski Antalya 3. Piyade Er Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mustafa Kaya'nın yargılanmasına devam edildi. Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Konferans Salonu'ndaki duruşmaya, tutuklu sanıklar Yurdagül, Karagöz, tutuksuz sanık Kaya, avukatları ve yakınları katıldı. Daha önce FETÖ'nün darbe girişimi soruşturmasında 'Şapka' kod adıyla gizli tanıklık yapan, mahkeme sürecinde kimliğini açıklayan eski Foça Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı Kurmay Başkanvekili Albay Hakan Bıyık, tanık sıfatıyla tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla ifade verdi.
Sanık Yurdagül'ü Diyarbakır İl Jandarma Komutanı yardımcısıyken, kendisi de 2009-2011 yılları arasında Diyarbakır'da Jandarma Bölge Komutanlığı'nda görev yaparken tanıdığını belirten Hakan Bıyık, FETÖ çerçevesi içinde Yurdagül ile tanışıklığı olmadığını söyledi. Darbe girişiminden önce 5 Temmuz 2016'da 'Benim sözde ağabeyim' diye tabir ettiği kişi tarafından acil olarak Ankara'ya çağrıldığını anlatan Hakan Bıyık, "Ankara'ya gittim ve beni o malum planların yapıldığı villaya götürdüler" dedi.
6 Temmuz 2016 tarihinde sanık Yurdagül'le yaptığı telefon görüşmesinin sorulması üzerine Hakan Bıyık, o tarihte bayram görüşmesi yapmış olabileceğini, aksi durumda gittikleri villada telefonların getirilmemesi için tembihlendiklerini söyledi. FETÖ'nün villada yaptığı toplantıda karacı, havacı, denizci bazı generaller olduğunu ve adını bildiği bütün isimleri söylediğini aktaran Hakan Bıyık, o toplantıda Adil Öksüz, Gökhan Şahin Sönmezateş ve daha birçoğunu gördüğünü söyledi. Jandarma olarak sadece kendisinin villada bulunduğunu kaydeden Hakan Bıyık, örgütün sözde imamına villadan gitmek istediğini söylediğini ama izin verilmediğini iddia etti.
Mahkeme Başkanı Ogün Ahmet Tepe'nin "Kapı kitli mi yani çıkamıyor musunuz?" sorusu üzerine Hakan Bıyık, "Hayır toplantı yapılan villada kilit yok ama kapıya çıkıp gidemiyorsunuz, orada hiç kimse bunu yapamıyor. Nasıl anlatayım, bir manevi baskı, psikolojik baskı var. Çıkıp gidemezsiniz, yapamadım yani" diye konuştu. Mahkeme Başkanı Tepe'nin, "Bu manevi baskıyı anlayamadım ben, sizin yaşınız kaç, belli bir görevdesiniz, nasıl bir manevi baskı bu?" sorusu üzerine Hakan Bıyık, buna cevap vermek istemediğini söyledi.
Hakan Bıyık, villada bulunduğu sırada sözde sıkıyönetim direktifi listesi hakkında bir konuşma yapılmadığını, ancak 15 Temmuz öncesinde 'Bizden olmasa da bizi destekler' gibi konuşmalar yapıldığı iddiasında bulundu. ByLock kullandığını söyleyen Hakan Bıyık, Ahmet Yurdagül'ün kullanıp kullanmadığına dair bilgiye sahip olmadığını söyledi. Hakan Bıyık ayrıca ByLock'u iş yerinde hiç kullanmadığını, akşam eve gittiğinde mesajları okuyup cevap verdiğini, 2014 sonunda ise örgütün başka bir program kullanmaya başladığını söyledi.
Bu örgütün üyesi asker kişilerin birbiriyle irtibatlı olup olmayacağını kesinlikle bilemeyeceğini aktaran Hakan Bıyık, bu durumda sözde sıkıyönetim komutanlığına atanan Yurdagül ve Karagöz'ü bilmemesinin normal olduğunu belirtti.
Dava, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
Süleyman EKİN/ANTALYA, -
=====================================================
3)RUSYA'YA DOMATES TEPKİSİ
TÜRKİYE'nin örtüaltı sebze üretim merkezi Antalya'da yeni üretim ve ihracat sezonu açılırken, sektör temsilcileri bir araya geldi. Domates ihracatı yasağıyla ilgili Rusya'da her 10 günde bir yapılan açıklamalardan yorulduklarını belirten sektör temsilcileri, "Ne yapacağımızı şaşırdık" diye tepki gösterdi.Antalya Ticaret Borsası (ATB), 'Yaş Meyve Sebze Sektörü Sezona Başlarken' başlıklı toplantı düzenledi. Toplantıya Tarım İl Müdürlüğü, Karantina Müdürlüğü, ziraat odaları, Antalya ve ilçe ticaret borsaları, Hal Müdürlüğü, Ziraat Mühendisleri Odası, tüccarlar, komisyoncular, pazarcılar oda ve derneklerinden temsilciler katıldı.
12 MİLYON TON DOMATESİN YÜZDE 4'Ü İHRAÇ EDİLİYOR
Sektör temsilcileriyle yeni sezon öncesi sorunların ele alındığı toplantıyı değerlendiren ATB Başkanı Ali Çandır, Rusya'nın geçen yıl başlattığı ve halen devam eden domates yasağı nedeniyle bu yıl üretimde yüzde 10-15'lik düşüş yaşandığını açıkladı. TÜİK verilerine göre Türkiye'de yılda 12 milyon ton domates üretimi yapıldığını belirten Çandır, bunun sadece yüzde 4'ü, yani 480 bin tonunun ihraç edilebildiğini söyledi.
50 BİN TON SINIRI SAĞLIKLI DEĞİL
Rusya'nın 50 bin ton domates alımı ve dört firma sınırıyla ilgili yeni açıklamalarını değerlendiren Çandır, "Bunlar modern seralarda üretim yapan firmalar. Rus tarafının kontrollü üretim yapıldığı ürün talebiyle örtüşüyor. Ama biz bunun sağlıklı rekabet koşullarına uygun olmadığını düşünüyoruz. Bizim hemen hemen bütün ürettiğimiz ürünler ihracata gidebilecek kapasitede" dedi.
KABAK VE NAR YASAĞI SÜRÜYOR
Domates dışında nar ve kabakta da Rusya'nın uyguladığı yasağın kalkmadığını vurgulayan Çandır, "Bir an önce kalkmasını bekliyoruz. Tıkalı olan her yol bizim için sıkıntı doğuracaktır. Geçen yıl iki ülke arasındaki ilişkilerde bu yasakların tamamen kalkacağı konusunda hemfikirdik. Üretici de o doğrultuda üretimini yaptı, pazarlamacı ve ihracatçı da aynı çalışmayı yaptı. Şu an bu yasakların hala devam ediyor olması ticaretimizin önünde önemli bir engel" dedi.
'NE YAPACAĞIMIZI ŞAŞIRDIK'
Tarım sektöründe yaşanan başlıca sorunların nedeni olarak bakanlığın sektör temsilcileriyle kopukluğunu gösteren Antalya Komisyoncular Derneği Başkanı Nevzat Akcan, "Bakanlık kanun çıkarırken, düzenlemeler yaparken sektör temsilcilerine sormuyor. Sektörün görüşlerini alarak hareket etse bu sıkıntılar kesinlikle olmaz. Ayrıca Rusya pazarı için her 10 günde bir basın açıklaması, haberler yapılıyor ve biz bu işlerden yorulduk. Yarın ne yapacağımızı şaşırdık. Şu an ürün az olduğu, yeni başladığından suni rakamlar var ama ürün bollaştığında daha beter olaylar başımıza gelebilir. Geçen sene domates üreticisi 11-12 ayda domates satamadı, salçaya domates döktük. Her sene şamar oğlanı gibi öteye, beriye koş şeklinde ekim yapıyoruz" dedi.
ALLAH'TAN SURİYELİLER VAR
2013'te narenciyenin dalında kaldığı, 5 kuruşa dahi satılmadığını hatırlatan Finike Ziraat Odası Başkanı Halil Sarıçobanoğlu, 2016 yılı fiyatları da düşüktü. Fakat bu yıl nar, elma ve narenciye 1- 1.5 TL civarında ve çiftçiyi bir nebze rahatlattı. Ama Finike'de geçen sene 150 bin ton civarı olan üretim bu yıl 200 bin ton üzerinde bekleniyor. Diğer bölgelerde de benzer artışlar var. Eğer ihracat açılmazsa 2013'te yaşanan sorunları tekrar yaşabiliriz. Ayrıca 10 yıl sonra tarımı bekleyen büyük bir tehlike, çalıştıracak işçi bulamıyoruz. Şu anda Allah'tan Suriyeliler var. Doğru düzgün toplamasalar da topluyorlar ama yevmiyeleri 80 liraya kadar çıktı" dedi.
DOMATES İHRACATI ORTADOĞU'YA YÖNELDİ
Rusya'nın uyguladığı yasak nedeniyle geçen yıldan itibaren ihracatçılar ve bakanlığın çalışmalarıyla yeni pazarlar oluşturulduğunu anlatan Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Bitkisel Üretim Şube Müdürü Mehmet Şen, "Önceki yıl ihracat 468 milyon dolarken geçen yıl 371 milyon dolara düşmüş. Bunun önemli sebebi de Rusya pazarında yaşanan sorunlar. Dikkat çekmek istediğim asıl nokta Asya ve Ortadoğu ülkeleri payı yüzde 2-3 iken geçen yıldan itibaren ciddi bir hareketlenme olmuştur" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Katılımcıların görüntüsü
Basın mensuplarının görüntüsü
RÖP : Ali Çandır ( ATB Başkanı )
Nevzat Akcan'ın konuşması
Halil Sarıcobanoğlu'nun konuşması
507 MB --04.32
Haber: Mehmet ÇINAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
==================================================
4)TÜRSAB BAŞKAN ADAYI BAĞLIKAYA: KONGRELERİMİZE MÜSTEŞAR, BAKAN, BAŞBAKAN, CUMHURBAŞKANI GELMİYOR
TÜRKİYE Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) başkanlığı için adaylığını açıklayan Detur CEO'su Firuz Bağlıkaya, TÜRSAB'ın itibar sorunu olduğunu savunarak, "Kongrelerimize müsteşar, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı gelmiyor. Ondan sonra kalkıp, itibardan bahsediyorlar. Bir birlik, kendi işinden daha fazla ticaretle uğraşırsa ve itibar yoksa tabi ki gelmezler" dedi. TÜRSAB'ın 2 Aralık günü yapılması planlanan seçimlerinde başkan adaylığını açıklayan Firuz Bağlıkaya, 'Bize Değişim Gerek' sloganıyla başlattığı seçim çalışmaları kapsamınd, Antalya'da TÜRSAB üyeleriyle buluştu. Bir otelde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Bağlıkaya, mevcut TÜRSAB yönetiminin ticaretle meşgul olduğu için üyelerin sorunlarıyla ilgilenmediğini söyledi. Seçilmesi halinde yapacağı çalışmaları anlatan Bağlıkaya, "Her gün kalktığımızda iki yeni acenta kuruluyor. Yeni seyahat acentalarının kuruluşunu engelleyeceğiz. İlk 2-3 ay tamamen engellenecek, sonraki süreçte kuruluşunu zorlaştırıcı hükümler getireceğiz. Şu anki durumda ne yapılıyor, taksitle acenta kuruluyor. Pastamız büyümüyor, işlerimiz 2015'den daha iyi değil. Peki neden kurduruyorsunuz, bize niye yeni ortaklar çıkartıyorsunuz. Biz yeni acenta kurma işini çok zorlaştıracağız ve kimse elini kolunu sallaya sallaya acenta kuramayacak. İkincisi belge devrine müsaade edeceğiz. Acentalar için Schengen vize ofisi kurularak merkez binasında ve büyük BYK'larda hizmet verecek" diye konuştu.
Kaçak faaliyet gösteren seyahat acentelerinin kronik bir sorun olduğunu söyleyen Bağlıkaya, bu konuda kolluk kuvvetlerinin de desteğiyle etkili bir mücadele yürütüleceğini belirtti. Bu konuda havaalanları, müze ve örenyerlerinde denetim noktları oluşturulacağını kaydeden Bağlıkaya, şunları söyledi:
"Kaçak acentalar ne yapıyor, havalimanları, müze ve ören yerlerine müşteri getirip götürüyor ve kaçağın yapıldığı yerler belli. 7-24 hizmet veren denetim birimleri oluşturulacak. Bu ciddiyetle gidilmezse Ayşe teyze, Fatma teyze, okullar, herkes tur yapıyor, biz yapamıyoruz. Kaçakla ilgili mücadelemizi şiddetli bir şekilde yapacağız, kaçaktan beslenmeyeceğiz. Sanal ortamdaki kaçaklarla da mücadele edilecek, bu çok daha kolay. Kaçak faaliyet yapılan araçlar eğer bağlanmazsa önüne geçilemez. 2-3 bin aracın trafikten men edilmesi gerekiyor ki bu faaliyeti yapmaktan vazgeçsin. Belediyeler tur yapıyor ve bir de ücretsiz. Seyahat acentalarının ücretsiz tur yapması zaten yasak ve bunların önüne geçilecek."
Bölge yürütme kurullarının güçlü, etkin ve bağımsız bir yapıya kavuşturulacağını dile getiren Bağlıkaya, "Bizim BYK'lar kurulur, başkana bağlılıklarını iletir, seçimden seçime de oy verir ve başka hiçbir şey yapmaz. Hiçbir şekilde merkeze bağlılığı olmayan, merkezi zorlayan, proje üreten ve üyelerinin sorunlarını merkeze ileten BYK'lar oluşturulacak. Türkiye'nin 81 vilayetinde hiçbir şeyden haberleri yok. Diyarbakır'a gezi düzenleniyor, 'Bölgenin sorunlarını dinlemek için' diyorlar, kardeşim 20 senedir başkan ben miyim, niye çözmediniz şimdiye kadar" dedi.
'HAVAYOLU ŞİRKETLERİ DAHA UCUZ BİLET SATAYAMAYACAK'
Seyahat acentelerinin, havayolu şirketleri karşısında güçlü hale getirileceğini ileri süren Bağlıkaya, "Havayolu şirketlerinin web sitelerinde seyahat acentalarından daha ucuza bilet satışı yapmalarını engelleyeceğiz. Biz bunu 5 senedir söylüyoruz, yasal altyapısı var. Havayolu şirketlerinin hizmet bedelsiz ya da düşük hizmet bedeliyle bilet satışı yapmalarının önüne geçeceğiz. Hizmet bedellerinin güncellenerek enflasyon oranında yıllık artış yapılmasını sağlayacağız. Bunların tamamını iki sene içinde yapacağız. Türkiye'de TL bazında 6 senedir fiyatı aynı olan başka bir şey var mı, ayıp bir şey bu. Corporate Card uygulamasında hizmet bedeli dahil çekim yapılmasını sağlayacağız. THY'nin iç hatlarda emrivaki yaptığı dinamik stok uygulamasını seyahat acentaları lehine düzelteceğiz. Her türlü satış şekline acentaların dahil edilmesini sağlayacağız" diye konuştu. Hac ve umre acentelerinin, TÜRSAB'ın para kaynağı olduğunu ve bu acentelerin çok büyük sorunları olduğunu vurgulayan Bağlıkaya, şöyle devam etti:
"Acentalar adına TÜRSAB'a verilen hac vizelerini satmayacağız. Ne kadar ayıp bir şey, vizeyi alıyor üyeye satıyor. Bizim ticaretimizi kolaylaştırmak için kurulmuş bir kurum ama üyeyle ticaret yapmaya başlamış. Hediyelik eşya ticareti ile uğraşmayacağız. Yemek servis gibi akçeli işlere karışmayacağız. Hac acentalarının Mekke, Medine'deki yemeklerinin dahi ihalesi İstanbul'da yapılıyor. Hac acentaları oradan alacak, almazsa zaten vize verilmiyor. Hac ve umre acentaları faaliyetlerini yürütürken artık TÜRSAB'dan bir onay yazısı almak zorunda olmayacak. Hac acentalarıyla yapılan ticareti vicdani ve ahlaki bulmuyoruz. Hac ve umre seyahat acentalarının zaten işidir, dini bir seyahattir. Hacda uygulanan yüzde 40-80 oranının acentalarımız lehine iyileştirilmesi yapılacak. Bütün iş 3-5 firmayla götürülüyor, eşit dağıtımı yapılacak. Geçen yıl 500 bin umre vardı ve dikkat edin 10 dolar tur onay yazısı, 15 dolar hizmet bedeli alıyorlar. Yani böyle paralar alınıyor. Kaçak faaliyet burada da var. Umrede taban fiyat uygulanacak. Kayıt içinde üst limit olacak ve hiç kimse gelip 3-5 bin kişiyi kayıt ettiremeyecek."
'ÖTV VE UKOME'DE TÜRSAB MASADA YOKTU'
Minibüs, taksi ve okul servisi araçları için uygulanan ÖTV indirimi sırasında, TÜRSAB'ın masada olmaması nedeniyle seyahat acentelerinin tur ve transfer araçlarından yararlanamadığını belirten Bağlıkaya, "100 bin liralık arabada 40-45 bin lira acayip rakamlar. Niye biz alamıyoruz, biz sebze mi taşıyoruz biz de inan taşıyoruz ama bizim birliğimiz bu işler konuşulurken masada değil. Onlar müzede bilet satma, Irak'a vize satma, hacılardan para kazanma gibi işlerin peşindeler. Büyükşehirlerde UKOME diye birşey var ve bizim bütün araçlarımızı denetliyor. TÜRSAB üye mi, değil. Çünkü bu UKOME kurulurken yine ortada yok bizim birliğimiz. Seyahat acentelerinin aldığı komisyonların asgari tutarlarını tespit ederek uygulamasını sağlayacağız. Maliyetlerin altına tur satışı yapılmasını engelleyeceğiz. Gerekiyorsa o acenteyi haksız rekabete yol açtığı için kapatacağız" diye konuştu.
İKİ DÖNEM BAŞKANLIK SINIRI
Seçildiği takdirde, gençlerin önünün açılması amacıyla iki dönem başkanlık ve üç dönem yönetim kurulu üyeliği sınırı getireceğini söyleyen Bağlıkaya, "İki dönemden fazla başkanlık yapmayacağız çünkü kan değişimi gerekli. TÜRSAB bildirimlerini faksla yapıyor. Millet yapay zekadan bahsediyor, bildirimlerini bile faksla yapıyorlar, o kadar geriden geliyorlar. TÜRSAB'ı ticaret yapan değil üyelerinin ticaretini kolaylaştıran bir kurum haline getirmeliyiz. TÜRSAB ticaret yapmaktan üyeleri için bir şey yapmıyor. Yeni yeni ihaleler alıp, yeni işlere giriyor. Örneğin müze ve ören yerleri ihalesini başka bir şirket alsaydı seyahat acentelerine bilet fiyatı yüzde 25 indirimli olacaktı ama TÜRSAB bu yüzde 25'in yüzde 5'ini de üyesinden keserek yüzde 20 uyguluyordu. TÜRSAB ticari faaliyetlerin tamamından çıkarılacak ve kuruluş amacı neyse o fonksiyonlar uygulanacak" dedi.
'TÜRSAB'IN İTİBARI YOK'
TÜRSAB'ın çok ciddi bir itibar sorunu olduğunu savunan Firuz Bağlıkaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kongrelerimize müsteşar, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı gelmiyor. Bu saydığımız kimlikler 200-300 kişilik salonlara gidiyorlar ama bizim 2-3 bin kişinin katıldığı kongremize gelmiyorlar. Soruyorum neden gelmiyorlar diye, başkan 'Ben davet etmedim' diye bizi kandırıyor bir de. TÜRSAB olarak zaten zorundasın davetiye göndermeye. Gelmiyorlar ve ondan sonra kalkıp itibardan bahsediyorlar. Bir birlik kendi işinden daha fazla ticaretle uğraşırsa ve itibar yoksa tabi ki gelmezler. Rekabet Kurumu ne dedi, 'Sen ticaret yapıyorsun ve üyelerin arasında eşit davranmıyorsun, seni denetime alıyorum' diye rapor var, denetime alındı. Bu işlerin tamamından çıkmamız lazım. TÜRSAB, üyelerinin menfaati dışında hiçbir faaliyetle uğraşmayacak."
Görüntü Dökümü
-------------------------
Firuz bağlıkaya'nın konuşması
Toplantıya gelenlerin görüntüsü
607 MB -- 05.25
Haber: Mehmet ÇINAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
========================================================
5)KAÇAMADAN YAKALANDILAR
ÇANAKKALE'nin Ezine İlçesi'ne bağlı Dalyan Köyü'nde, yasadışı yollardan Yunanistan'ın Midilli Adası'na kaçış hazırlığında oldukları belirlenen 42 Suriyeli, jandarma tarafından yakalandı.
Bir ihbarı değerlendiren Çanakkale İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Dalyan Köyü'nden, Suriyeli bir grubun yasa dışı yollardan Yunanistan'ın Midilli Adası'na gitmek için hazırlık yaptığını belirledi. Bunun üzerine bugün öğlende bölgeye operasyon düzenleyen jandarma, aralarında kadınların da bulunduğu 42 kişiyi yakaladı. Yakalanan Suriyeliler, jandarmadaki işlemlerinin ardından Ayvacık Yabancılar Geri Gönderme Merkezi'ne teslim edildi.
Görüntü Dökümü
-------------------
-Yakalanan Suriyeliler'in görüntüsü
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ ÇANAKKALE,
=====================================================
6)ARACINDA ÖLÜ BULUNDU
KARS'ta 63 yaşındaki Lütfi Apaydın, boş bir arazide hafif ticari aracında ölü bulundu.
Dereiçi Mahallesi'deki boş bir arazide 36 FA 148 plakalı ticari aracın arka koltuğunda hareketsiz yatan kişiyi gören çevre sakinleri, jandarma ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri, üzerinden Lütfi Apaydın üzerine düzenlenmiş kimlik çıkan kişinin öldüğünü belirledi. Lütfi Apaydın'ın cesedi, yapılan incelemenin ardından ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla otopsi için Kars Harakani Devlet Hastanesi'nin morguna kaldırıldı.
Görüntü Dökümü
-------------------
-Olay yeri
-Ambulans
-Polislerin inceleme yapması
Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK/ KARS,
(Süre: 1.15 Dk/ 70 MB)
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-15 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?