Van'da 8 terörist etkisiz hale getirildi
Van'ın Gürpınar ilçesi kırsalında düzenlenen operasyonlarda, 8 terörist etkisiz hale getirilirken, bölgede yapılan arazi arama-arama faaliyetinde tespit edilen PKK'lıların kullandığı 5 sığınakta ise el yapımı patlayıcı düzeneği (EYP), patlayıcı, silah, mühimmat ve yaşam malzemesi ele geçirildi. Malzemeler imha edildi. Van Valiliği, İl Jandarma Komutanlığı'nın Gürpınar ilçesine bağlı Bükeş Mahallesi Övüncük ile Tüzek mezraları kırsalında düzenlenen operasyonla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, 8 teröristin silahlarıyla birlikte etkisiz hale getirildiği belirtilerek şöyle denildi: "Van İl J.K.lığınca; PKK/KCK silahlı terör örgütünün faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve engellenmesine yönelik yapılan çalışmalar sonucunda; İçişleri Bakanlığınca atanan kayyumları ve sınır ötesi operasyonları protesto etmek maksadıyla, HDP Gürpınar İlçe teşkilatında bulunan bazı şahısların bölgede faaliyetleri olduğu ve muhtemelen Gürpınar kırsalında faaliyet gösteren BTÖ mensuplarıyla irtibat kuracakları duyumuna istinaden, 09 Ekim 2019 günü Van, Gürpınar İlçesi, Bükeç Mahallesi, Övüncük Mezrası kırsalında icra edilen 'Kıran-Şehit GK Şemsettin Avcı' operasyonu kapsamında; PKK/KCK terör örgütüne ait (6) BTÖ mensubu silahları ile birlikte etkisiz hale getirilmiştir. Van İli, Gürpınar İlçesi, Tüzek Mahallesi kırsalında, 10 Ekim 2019 günü icra edilen 'Kıran-Şehit GK İkram Sabay' operasyonu kapsamında; PKK/KCK silahlı terör örgütüne ait (2) BTÖ mensubu silahları ile birlikte etkisiz hale getirilmiştir. Operasyon bölgelerinde yapılan arazi aramasında tespit edilen 5 sığınak, çok sayıda EYP düzeneği, patlayıcı madde ve yaşam malzemesi yerinde imha edilmiştir. Bölgemizde halkımızın huzur ve güvenliğini sağlamaya yönelik operasyonlar, yine halkımızın desteğiyle daha da güçlü ve kararlı bir şekilde aralıksız olarak devam edecektir."
HABER: Behçet DALMAZ/VAN,
===============================
Löseminin iki türüne birden yakalanan Gürcistanlı Tekla, İzmir'de sağlığına kavuştu
Gürcistanlı Tekla Nachkebia'ya (14), 3 yıl önce hem akut lenfoblastik lösemi (ALL) hem de akut miyeloid lösemi (AML) teşhisi konuldu. Aile, kızlarının hastalığı üzerine İzmir'e geldi. 3 yıl boyunca Ege Üniversitesi Hastanesi Çocuk Hemotolojisi Bölümü'nde tedavi gören Tekla'ya ilik nakli de İstanbul'dan uygun donörün çıkmasının ardından yapıldı. İzmir'e geldiğinde Türkçe bilmeyen Tekla, şimdi damarlarında Türk kanı dolaştığını, Türkçe konuşmaya ve yazmaya başladığını, buradan ayrılmak istemediğini söyledi.Gürcistanlı Dariko Matkava ile İrakli Nachkebia'nın iki çocuğundan biri olan 14 yaşındaki Tekla Nachkebia, yüksek ateş ve titreme şikayeti ile 2016 yılında ülkesinde hastaneye gitti. Doktorlar, Tekla Nachkebia'nın löseminin farklı türlerinden olan hem ALL hem de AML'yi taşıdığını belirledi. Ailesi, Tekla'nın hastalığı üzerine Türkiye'ye geldi. Ege Üniversitesi Hastanesi Çocuk Hemotolojisi Bölümü'nde 3 yıl boyunca lösemi tedavisi gören, kemoterapi alan Tekla, zorlu bir sürecin ardından yavaş yavaş sağlığına kavuştu. Önce İstanbul'dan uygun bir donör bulundu. İlik naklinden sonra bazı komplikasyonlar gelişti. Tekla'nın vücudu şişti, kasıldı ve yürüyemez hale geldi. Nakil olduktan sonra uzun süre yürüyemeyen Tekla, haftanın 4 günü aldığı fizyoterapinin ardından yeniden yürümeye başladı. İzmir'e geldiğinde tek kelime Türkçe konuşmayı bilmeyen, zamanla hem konuşmayı hem de yazmayı öğrenen Tekla'nın şimdi en büyük hayali okula gitmek.'YA DOKTOR YA DA TELEVİZYONCU OLMAK İSTİYORUM'Tedavi için Türkiye'ye geldiğini ve burayı çok sevdiğini belirten Tekla Nachkebia, "Buradaki insanlar çok güzeller, tatlılar. İlk zamanlar çok zorluk yaşadık, çünkü Türkçe konuşmayı bilmiyordum. Ama artık dili de öğrendim. Biraz anlaşıyoruz. Ben buradan gitmek istemiyorum. Sağlığıma tam olarak kavuştuğum zaman okula gitmek istiyorum. ya doktor ya da televizyoncu olmak istiyorum. Bu iki meslek arasında karar veremedim" dedi. Tazo Nachkebia adında 11 yaşında bir kardeşi olan ve Bayraklı'da ailesi ile birlikte yaşayan Tekla, damarlarında Türk kanı dolaştığı için mutlu olduğunu dile getirdi. 'HERKESİN TROMBOSİT BAĞIŞI YAPMASI GEREKİYOR'Lösemi hastalarına yardım götüren 'Bir Deniz Yıldızı' adlı oluşumun yöneticilerinden Yıldız Akuş (31), Tekla Nachkebia ile 3 yıl önce tanıştıklarını dil bilmedikleri için bir süre işaret dili ile anlaştıklarını ardından Tekla'nın Türkçe'yi öğrendiğini anlattı. Yıldız Akuş, "Tekla AML ve ALL ile mücadele etti. Şu anda iyi durumda. Tekla artık Türk kanı taşıyor ve Türkiye'de kalmak istiyor. Biz de onu göndermek istemiyoruz" dedi. Lösemi hastası çocukların özellikle trombosit kana ihtiyaç duyduklarını anımsatan Akuş, bağış çağrısında bulunarak, şunları söyledi: "Bağışlar gerçekten çok az. Bağışçılarımızın da yaşadıkları sorunlar var. Sürekli aynı kişiler kan veriyor. Böyle olunca kan değerleri düşüyor, ilaç almak zorunda kalıyorlar. Trombosit bulamadığımız zaman büyük sorunlar yaşıyoruz. Bu sürede beyin kanaması geçiren ve beyin ameliyatı olan çocuklar var. Herkesin trombosit bağışı yapması gerekiyor. Bir damla kana bile bu çocuklarımızın ihtiyacı var."
Görüntü Dökümü------------Tekla Nachkebia Ege Üniversitesi Hastanesi bahçesinde zaman geçirirkenTekla Nachkebia yazı yazarkenTekla Nachkebia ve Bir Deniz Yıldızı adlı oluşumun yöneticilerinden Yıldız Akuş ile röp.Genel ve detay görüntü
Haber-kamera: Umut KARAKOYUN/ İZMİR,
========================
Emine Nine'ye yeni hayat
İzmir'in Bornova ilçesi Pınarbaşı Mahallesi'nde harabe görünümündeki bir evde yaşayan 82 yaşındaki Emine Bertil ve oğlu Murat Bertil (45), duyarlı vatandaşlar ve Türk Kızılayı İzmir Şubesi'nin destekleriyle yaşama tutundu. Kulakları duymayan, işitme cihazını fareler kemiren Emine Nine, yeni işitme cihazıyla uzun süreden sonra oğlunun sesini duydu. Emine Nine, rutubetli duvarlardan kurtulup temiz ve sıcacık bir yuvaya, tertemiz battaniyelere kavuştu. Pınarbaşı'nda 20 yıldır duvarları rutubetli, doğramaları çürük, zemini taş olan eşyaları eski bir evde, iş oldukça inşaatlarda çalışan oğlu ile yaşam mücadelesi veren Emine Nine'ye Türk Kızılayı şefkat elini uzattı. Düzenli olarak 450 TL'lik yaşlılık maaşı alan Emine Nine'nin 4 yıl önce fareler kemirdiği için çalışmayan işitme cihazı da yenilendi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Polikliniği'nde muayene edilen Emine Nine'nin kulağına yeni cihazı takıldı. Emine Nine, 4 yıl sonra ilk kez oğlunun sesini duyunca yüzünü bir gülümseme kapladı. Hayırseverler Zehra Tatış ve Gamze Tutlu'nun desteğiyle yine aynı mahallede duvarları tertemiz yeni bir eve kavuşan Emine Nine, tertemiz battaniyelerle ısındı. Emine Nine'nin kendisine yardım edenlere, "Ben hayatım boyunca böyle bir evde kalmadım" demesi yürekleri burktu. Emine Nine, işitme cihazıyla 4 yıldır duymayan kulaklarının duymasına sevindiğini belirterek, "Artık daha rahatım. Duymayınca derdimi de anlamatıyordum. çok mutluyum" dedi. EVİN ÜÇ AYLIK KİRASI ÖDENDİHayırsever Tatış, temiz ve bakımlı bir ev bulduktan sonra Kızılay ekibi ile birlikte evin boyattıklarını, eşyaları yenilediklerini anlattı. Evin, elektrik ve ilaçlama ihtiyaçlarını karşılayan Kızılay, evin 500 TL'lik aylık kirasının 3 aylık bedelini ödedi. Türk Kızılayı İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış, şunları söyledi: "Emine Nine, çok zor şartlarda hayatını sürdürmeye çalışıyordu. Oğluyla beraber yaşıyor. Aynı zamanda sağlık problemleri de var. Ciddi anlamda işitme kaybı söz konusu. Söylenenleri duyamıyor. Bu da onun günlük hayatını sürdürmesini engelliyor. Bağışçılarımızın bize ulaştırdığı halı, televizyon gibi ev eşyalarını temin ettik. Aynı zamanda sağlık taramasını yaptırdık. Hastane ve bağışçılarımızın desteği ile kendisine bir kulaklık temin ettik. Kulaklık da kendisine takıldı. Bizleri duyabiliyor. Bizi en duygulandıran sözü de 'Ben hayatım boyunca böyle bir evde kalmadım' oldu. Ben bu vesileyle çok değerli bağışçılarımıza çok teşeşkkür ediyorum. Kızılay'ın kuruluş amacı insanlara yardım etmek, onlara nefes olmak, evlerinde aşları yoksa AŞ verebilmek, bacaları tütmüyorsa bacalarını tüttürebilmek."
Görüntü Dökümü------------Eski evlerinden detay görüntü,Yeni ev ve eşyalardan detay görüntü,Anne ve oğuldan detay görüntü,Emine Bertil ve oğlunun konuşmasından görüntü,Türk Kızılayı İzmir Şube Başkanı Kerem Baykalmış ile röp,Hayırseverlerin konuşmasından görüntü.
Haber- Kamera: Nevra UÇKAÇ/ İZMİR,
==========================
Devlet desteği ile işinin patronu oldu
Manisa'nın Şehzadeler ilçesinde yaşayan 22 yaşındaki İsmail Yıldırım, emekli olan babasından devraldığı 20 kovanı, devletin sağladığı destekle 60'a çıkardı. Yıldırım, "Doğayla iç içe olmak, arılarla ilgilenmek çok hoşuma gidiyor" dedi. Şehzadeler'in çam ağaçlarıyla çevrili Hamalınkırı mevkisinde babadan devraldığı 20 kovanla 1 yıl önce arıcılığa başlayan lise mezunu İsmail Yıldırım, bu süreçte Tarım ve Orman Bakanlığı'nın Genç Çiftçi Projesi'ne başvurdu. Proje kapsamında 40 arılı kovan, ürünü kovandan alırken kullanılan sır alma makinesi, dinlendirme tankı, körük, maske, eldiven, ayırma demiri, propolis ve ana arı tuzağı ekipmanlarını almaya hak kazandı. Bugün 60 kovanıyla üretim yaparak kendi işinin patronu olan Yıldırım, süzme balının kilosunu 40 liradan, çıta balının kilosunu ise 70 liradan sattığını belirtti. İş hayatında geçen süreci anlatan İsmail Yıldırım, "Genç Çiftçi Projesi'ne başvurduk. Arıcılıkta kullanılan ekipmanları ayrıca 40 arı dolu kovanı almaya hak kazandım. Şu an bal salımı iyi gidiyor. Benim yaşıtlarım normalde hep masa başı bir iş ister ama ben tam aksini düşünüyorum. Burada doğayla iç içe olmak, arılarla ilgilenmek çok hoşuma gidiyor. Devletimize vermiş olduğu desteklerden dolayı teşekkür ediyorum" dedi.'BAL ALIMI SIRASINDA ARILAR SİNİRLİ OLUR'İşin zorluklarına değinen İsmail Yıldırım, "İşi, uzun süre arıcılıkla uğraşan babamın yanında öğrendim. Zevkle işimi yapıyorum. Ancak zorlukları da var. Mesela bal alımı sırasında arılar sinirli oluyor. Ballarını vermek istemiyor. Saldırıda bulunuyorlar. Ancak özel kıyafetlerimiz olduğu için korunuyoruz. Buna rağmen birçok kez arı sokmasına maruz kaldık" dedi. Bazı üreticilerin şekerle sıcak suyu karıştırıp şerbet yaparak kısa yoldan bal yaptığına da değinen Yıldırım, "Kaliteli bal ucuz olmaz. Ucuz satılan ballara dikkat edilmesi lazım. Kaliteli bal yenince boğazı yakar. Çiçek ya da çam balı hangisiyse o ürünün kokusunu hisseden tüketici. Kısaca renginden ve kokusundan da anlaşılabilir" dedi. Kars'ta arıcılıkla uğraştıklarını belirten Baba Çetin Yıldırım (49) ise, "Bizim eski mesleğimizdir. Kars'ta arıcılık yapıyordum. Kars'tan Manisa'ya geldik. Ben emekli oldum artık oğlum işi sürdürecek. Ben de ona arada sırada destek oluyorum. Oğlumun arıcılığı sürdürmesi çok önemli. Devletimizin verdiği hibeden faydalandı. Benden sonra arı balı üretmeye devam edecek. Devletimize verdiği desteklerden dolayı teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü------------Arı kovanlarından görünüKovanların içindeki ballardan görüntüİsmail Yıldırım ve Çetin Yıldırım röp.Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Cemil SEVAL/ MANİSA,
===========================
Altın Eller Geleneksel El Sanatları Festivali başladı
Afyonkarahisar Valiliği ve Belediyesi işbirliğinde, bu yıl ilk kez düzenlenen 'Altın Eller Geleneksel El Sanatları Festivali' başladı.Geleneksel el sanatlarını yaşatmak, kentin kültür ve sanat potansiyelini ortaya çıkarmak amacıyla bu yıl ilk kez düzenlenen Altın Eller Geleneksel El Sanatları Festivali, kortej yürüyüşü ile başladı. Mehter takımı eşliğinde kortej, festivalin yapılacağı Zafer Meydanı'na kadar devam etti. 8 bin yıllık tarihinin zenginliğiyle birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Afyonkarahisar'ın folklorik özelliklerini ön plana çıkaracak olan festival, şehrin kültür ve sanat potansiyelini gözler önüne serecek. Vali Mustafa Tutulmaz'ın himayesinde, Belediye Başkanı Mehmet Zeybek'in öncülüğünde Afyonkarahisar'ın tarihi geçmişiyle bağ kurmayı sağlayan geleneksel el sanatlarını yaşatarak, kentin tanıtımına katkıda bulunacak festivale kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, STK'lar ve özel sektör destek verdi. FESTİVALE YOĞUN KATILIMZafer Meydanı'nda düzenlenen açılış töreni, kurdele kesimi ile devam etti. Festivale Vali Mustafa Tutulmaz, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Okan İbiş, Belediye Başkanvekili Murat Öner, İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır, Afyonkarahisar Sağlık Bilimler Üniversitesi (AFSÜ) Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, ilçe ve belde belediye başkanları, STK temsilcileri ile geleneksel el sanatlarıyla uğraşan sanatkarlar katıldı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği festival, Vali Tutulmaz ve beraberindekilerin stantları gezmesi ile devam etti. AMACIMIZ GENÇLER ARASINDA FARKINDALIK OLUŞTURMAKKültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Okan İbiş, festivali Türkiye'nin pek çok ilinde yıllardır yaptıklarını söyledi. İbiş, "Bu tür etkinliklerimizle geleneksel el sanatlarımızın farkındalığını artırmalıyız. Babadan oğula geçen mesleklerin, çırakların artmasını istiyoruz. Şu anda en büyük sorunumuzda, çırak yetiştirebilmektir. Bu etkinliklerimizle de gençler arasında bu farkındalığın artırmanın peşindeyiz. Öğrenciler, bu sanatları gelip burada görsünler, deneyimlesinler ve gördüklerini de yaşatsınlar arzusundayız" dedi. FESTİVALİMİZ GELENEKSEL HALE GELİRAfyonkarahisar adına önemli günlerden bir tanesinin yaşandığını söyleyen Vali Mustafa Tutulmaz, geleneksel el sanatlarının tanıtılması adına bir festival tertiplendiğini dile getirdi. Tutulmaz, "Bu yıl festivalin ilkini başlatıyoruz. İnşallah, bundan sonra da festivalimizi geleneksel hale getirmeyi planlıyoruz. Geleneksel el sanatları kültürümüzün ileriye yansımasının önemli göstergesidir. Bu kapsamında, burada sanatçılarımız var. Onlara zanaatkarlarımızla beraber kültürümüzü Afyonkarahisar'a tanıtma etkinliğimiz başarılı bir şekilde devam ediyor" dedi.
Görüntü Dökümü-------------Kortej yürüyüşünden detay-Mehter takımından detay-Yürüyüşü izleyen vatandaşlardan detay-Festival alanından detay-Festivaldeki stantlardan detay-Genel detaylar-Kurdele kesimi-Vali Tutulmaz'ın konuşması-Genel Müdür İbiş'in konuşması
HABER-KAMERA: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR,
Son Dakika › Güncel › Dha yurt bülteni - 3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?