DHA YURT BÜLTENİ - 4 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ - 4

DHA YURT BÜLTENİ - 4

Eğitim dalışında kaybolan astsubayın cenazesi bulunduBartın'da, eğitim dalışı sırasında kaybolan astsubay Hakan Karataş'ın (34) cansız bedeni yapılan arama çalışmaları sonucu bulundu.

20.11.2019 10:42

Eğitim dalışında kaybolan astsubayın cenazesi bulundu

Bartın'da, eğitim dalışı sırasında kaybolan astsubay Hakan Karataş'ın (34) cansız bedeni yapılan arama çalışmaları sonucu bulundu.

Olay dün saat 15.00 sıralarında, Amasra Tarlaağzı Limanı Mağaralar mevkiinde meydana geldi. DEGAK-03 Tim komutanı astsubay Hakan Karataş dün 2 uzman erbaş ile birlikte eğitim dalışı için denize daldı. İki uzman erbaş su yüzüne çıkarken, Hakan Karataş ise su yüzüne çıkmadı. Bunun üzerine arama çalışmaları başlatıldı. Arama çalışmalarına Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurtarma ve Sualtı Komutanlığı'ndan 8 kişilik sualtı arama kurtarma timi Denizyıldızı adını verdikleri Minirov kameralı sualtı robotu ile katıldı. Bunun yanı sıra Sinop Emniyet Müdürlüğü dalgıç ekibi 3 kişi, Samsun Sahil Güvenlik Komutanlığı dalgıç ekibi 6 kişi, İstanbul Sahil Güvenlik Komutanlığı dalgıç ekibi 10 kişi, İzmir Sahil Güvenlik Komutanlığı dalgıç ekibi 4 kişi, Samsun Emniyet Müdürlüğü dalgıç ekibi 5 kişi ile olmak üzere toplamda 36 kişilik dalgıç ekibi ile arama çalışmaları başlatıldı. Ayrıca AFAD ve 112 Acil ekipleri de çalışmalara katıldı. Arama çalışmaları sonucu Hakan Karataş'ın cansız bedeni bu sabah saatlerinde Mağaralar bölgesinde bulundu.

GÖRÜNTÜLER GEÇİLİYOR

BARTIN, -

===================

Tekirdağ'da 286 milyar metre küp doğalgaz rezervi bulundu

Norveçli  Equinor ve Kanadalı Valeura firmasının Tekirdağ'ın Muratlı ilçesinde yürüttüğü keşif çalışmaları kapsamında 286 milyar metreküplük doğalgaz rezervi tespit edildiği belirtildi. Yukarısırt Köyü Muhtarı Şerif Yıldırım,  köylerinde çıkan doğalgazın kendilerini mutlu ettiğini ifade ederek, 1 yıldan beri devam eden çalışmalarda diğer bölgelerde de gaz bulunduğunu söyledi.

Türkiye'nin tahıl ambarı Trakya'da, yeraltı zenginlikleri ile de dikkat çekiyor. Tekirdağ'da son günlerde yeraltı zenginlikleri konusunda gelen haber heyecanla karşılandı. Norveçli Equinor ve Kanadalı Valeura firmasının Tekirdağ'ın Muratlı ilçesinde yürüttüğü keşif çalışmaları kapsamında 286 milyar metreküplük doğalgaz rezervi tespit edildiği belirtildi.

Trakya bölgesinde gerçekleştirilen doğalgaz ve petrol keşif çalışmaları için Mayıs 2016'da sözleşme imzalayan Norveçli Equinor firması ile Kanadalı Valeura firmalarının keşfi, bölge halkında heyecanla karşılandı. Keşif çalışmaları kapsamında kanıtlanmış hidrokarbon kaynaklarına ulaştıklarını belirten yetkililer, bu bölgede 286 milyar metreküp doğalgaz bulunduğunu ifade etti. Öte yandan, söz konusu keşfin sonrası bölgedeki arazilerin fiyatı da yüzde 40 oranında arttı.

TÜRKİYE'NİN 5 YILLIK DOĞALGAZ İHTİYACINA KARŞILIK GELİYOR

Firma, Muratlı ilçesine bağlı Yeşilsırt, Yukarısırt ve Karacakılavuz köylerinde keşif çalışmalarına devam ederken, söz konusu 286 milyar metreküp doğalgaz rezervinin ise Türkiye'nin 5 yıllık doğalgaz ihtiyacına karşılık geldiği ifade edildi. Türkiye'nin yıllık gaz ihtiyacı açıklanan verilere göre yıllık 50 milyar metre küp olarak belirtiliyor.

KÖYLÜ MUTLU

Yukarısırt Köyü Muhtarı Şerif Yıldırım gazetecilere yaptığı açıklamada, köylerinde çıkan doğalgazın kendilerini mutlu ettiğini ifade ederek, 1 yıldan beri devam eden çalışmalarda diğer bölgelerde de gaz bulunduğuna dikkat çekti. Yıldırım,  firmaların bölgede yaptığı çalışmaları yakından takip ettiklerini belirterek, "Burada çalışanlardan çok büyük bir doğalgaz rezervi bulunduğunu duyduk. Ülkemiz için hayırlı olsun. Bu alanda 5 kilometre içinde 5 tane ocak açtılar. Araştırmalar devam ederken en fazla gazın bizim köyümüzde çıkması sevindirici. Köyümüz küçük inşallah gelişir. Arsa fiyatlarımız değerlendi. Köyümüzde bin metre arsa 10-20 bin liraya satılırken doğalgazın çıkmasıyla bu fiyat 100 bin liraya çıktı" dedi.

TARLASINDA 286 MİLYAR METRE KÜP DOĞALGAZ ÇIKTI

Yukarısırt köyünde tarlasında 286 milyar metre küp doğalgaz rezervi olduğu tespit edilen Mehmet Özkan, "Tamda benim tarlamın ortasında, 40 dönümlük arazim içinde doğalgaz çıktı. Tarlamızın değeri arttı. Ben tarlamı şirkete kiralık olarak veriyorum. Benim diğer arazilerimde de doğalgaz çıktığını söylediler. Arazilerimde doğalgaz çıkması sevindirici" dedi.

ARAZİ FİYATLARI YÜZDE 40 ARTTI

Muratlı'da emlakçılık yapan Süleyman Berk de doğalgaz çıkmasıyla birlikte arazi fiyatlarının yüzde 40'a kadar arttığını belirterek, "Tarlalarında doğalgaz çıkacağını düşünen bazı vatandaşlar arazileri değer kazandığı için şu anda tarlalarını satmıyorlar. Doğalgaz arsa ve tara fiyatlarını artırdı. Diğer emlakçılarda doğalgaz nedeniyle bölgede tarla fiyatların çok artığına vurgu yaptı. Tekirdağ'ın Muratlı ilçesine bağlı Yukarısırt köyü ile Yeşilsırt ve  Karacakılavuz köylerinde de doğalgaz rezervi olduğu öğrenildi.

Görüntü dökümü

-------------

Drone ile gazın bulunduğu şantiye

Detay görüntü

Araziden kuş bakışı

Köyden detay

Köy tabelası

Muhabir Ali Can ZERAY'ın anonsları

Detay görüntü

Şerif Yıldırım ile röp.

Tarladan detay

Mehmeh Özkan ile röp.

Detay görüntü

Süleyman Berk ile röp.

Farklı açılardan detaylar

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY-Ruhan YALÇIN/MURATLI,(Tekirdağ)

==================

Çifte cinayette kızını yitiren acılı baba DHA'ya konuştu

Aydın'ın Efeler ilçesinde, 3 ay önce yaşanan olayda, Muhammet Gürsoy (27), doğum günü kutlamak için bir araya geldiği kız arkadaşı Merve Kotan (19) ile ortak arkadaşları Ekim Türkmen'i (32) pompalı tüfekle vurarak öldürdü. Muhammet Gürsoy çifte cinayetten 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanırken, sanığın en üst cezayı almasını isteyen Merve Kotan'ın babası Salih Kotan (48), "Kızıma yapılan bu vahşetin cezasız kalmasını istemiyoruz. Yargılandığı gibi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini istiyoruz. Yapılan planlı bir cinayettir. Adalete güveniyorum. Adalet yerini bulacak. Kızım suçsuz yere katledildi. Zanlı sürekli ifade değiştiriyor" dedi.

Olay, geçen 15 Ağustos'ta saat 04.00 sıralarında, Efeler ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'ndeki Nevzat Biçer Parkı'nda meydana geldi. Muhammet Gürsoy, bir süredir arkadaşlık yaptığı Merve Kotan ile Ekim Türkmen'i pompalı tüfekle ateş açarak öldürdü. Olay sonrası kaçan Muhammet Gürsoy, daha sonra yakalanarak tutuklandı. Gürsoy, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde çifte cinayeti tasarlanarak ve planlanarak işlediği gerekçesiyle 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmaya başladı. Geçen çarşamba günü ilk duruşması görülen dava, tanıkların dinlenmesi için 23 Ocak 2020'ye ertelendi.

NAMUS CİNAYETİ GİBİ GÖSTERİLMESİNE TEPKİ

Neredeyse her gün kızının mezarı başına giderek gözyaşı döken acılı baba Salih Kotan, DHA'ya açıklamalarda bulundu. Öldürülen 2 gencin de sanığın arkadaşı olduğunu belirten Salih Kotan, "Kızımla katilinin 8 aylık bir arkadaşlığı vardı. Katil çok problemli birisiymiş. Biz bunu yaşanan olaydan sonra öğrendik. Hırsızlık, nitelikli yağma, tehdit, şantaj, resmi evrakta oynama ve buna benzer 11 ayrı suçtan sabıkası olduğunu öğrendik. Bu insan, enteresan bir şekilde dışarıda dolaşıyor. Ne yapması bekleniyormuş. Kızımı ve Ekim Türkmen'i öldürmesi gerekiyormuş ki tutuklansın" dedi. Davanın ilk duruşmasında sanığın olayı bir namus cinayeti gibi göstermeye çalıştığını söyleyen Kotan, "Kendisini kurtarabilmek ve cezadan kurtulabilmek için olayı namus cinayetiymiş gibi göstermeye çalışıyor. O gün Muhammet Gürsoy'un doğum günü. Kızımla aynı işyerinde çalışıyorlardı. İşyerinden birlikte geç çıkıyorlar. Gürsoy, arkadaşı olduğu Ekim Türkmen'i de arayarak, doğum günü olduğunu, 'sende bizim ağabeyimizsin katıl' diyerek saat 03.00 sıralarında onu da alarak buraya geliyorlar. Burada bir süre oturduktan sonra birlikte alkolde alıyorlar. Katilin ifadesine göre, tuvalet ihtiyacı için uzaklaştığını geriye döndüğünde, kızımla Ekim'in öpüştüklerini gördüğünü söylüyor. Duruşmadan önce ve duruşmada verdiği ifadeler tamamen çelişkili ve yalandır. Olay tamamen tasarlanmış bir şekilde yapıldığı çok net bir şekilde ortadadır. Buna da bir kılıf uydurması gerekiyordu onu da uydurdu. Mahkemesindeki ifadesinde parktaki diyalogda, Ekim 'bu kız ikimize de yeter' demiş. Merve'de buna 'seviyorum' gibi bir cümleyle karşılık vermiş. Sürekli ifade değiştiriyor. Bunların olma imkanı yok" dedi.

'BİZİLE PAYLAŞSAYDI, BU BÖYLE OLMAZDI'

Kızının Muhammet Gürsoy'un problemlerini gördükten sonra ayrılmak istediğini belirten Kotan, "Bunları olaydan sonra kızımın arkadaşlarından öğreniyoruz. Bizim en büyük sıkıntımız, kızımızın bizimle hiçbir şeyi paylaşmamış olmasıydı. Paylaşmayışıyla adeta katili korumuş oldu. Tabii ki bu korkudan ve tehditten olduğunu biz sonra öğreniyoruz. Kendisi halledebileceğini düşündü. Bizimle paylaşmış olsaydı olay bu noktalara gelmezdi. O gecede katil zanlısı ile ayrılmak istediğini söyleyince, o da çözüm olarak böyle bir şey düşündü. İftira atarak bu cinayeti gerçekleştirdi. İlk duruşmada katil, 'Ben sevdiğim iki insanı öldürecek kadar cani değilim' dedi. Ben duruşmada 11 suç işlemiş bir insanın bir insanın namusundan bahsedemeyeceğini öğrenci olan kızımın harçlıklarına göz dikecek kadar acizleşmiş birinin namustan söz edemeyeceğini söylediğimde, jandarmaların arasından bana saldırmaya çalıştı. Oğlum Ahmet Kotan ise beni koruma amaçlı hareket edince, duruşma salonu dışında sanığın olan anne- babası salona girerek, oğlumun boğazını sıkarak darp etmişler. Bunların raporları da var, şikayetçi olduk. Biz adalete güveniyoruz. O ne kadar yalan söylese de ne kadar kendini kurtarmaya çalışsa da adaletten kurtulamayacağına inanıyoruz. Olay tasarlı ve planlı bir şekilde gerçekleştirilmiş. Önceki ifadelerinde silahı 1.5 yıl önce internetten aldığını söylese de, silahı temin edenin ortaya çıkmasıyla duruşmada olaydan 2 gün önce teslim aldığını söylüyor. İki gün işyerinde tutuyor. Olay günüde otomobilin içine koyuyor. Av merakından dolayı tüfeği temin ettiğini söylüyor. Şimdiye kadar ne ava gittiği ne de domuz avladığı görülmüştür" dedi.

'BAŞKA MERVE'LER VE EKİM'LER ÖLMESİN'

Gerekli cezanın verilmesini istediklerini ifade eden baba Kotan, "Hazırlanan iddianameye göre iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanıyor. Bence bu yetersiz ama şu anda en yüksek ceza kanun budur. Ağırlaştırılmış müebbet hapis almasını istiyoruz. İnşallah yaptığı yanına kalmayacaktır. Adaletin tecelli etmesi ve toplumun bu konuda daha duyarlı olması, başka Merve'ler ile başka Ekim'lerin ölmemesi için, başka baba, annelerin evlat acısı yaşamaması için ciddi bir çalışmamız var. Kötülükleri bitirmek ancak iyilikleri çoğaltmakla mümkündür. Bizler iyilik ve iyi insanları çoğaltıp bir araya getirerek, organize edip birlikte ses çıkarabilirsek inşallah bu kötülükler azalacaktır. Biz bu kötülüklerin bitmesi taraftarıyız. Herhangi bir sözlü, evli ve nişanlı olmayan bir insanı kalkıp ta 'namus cinayeti işledim' deme lüksüne sahip olduğunu düşünmüyorum" dedi.

'TAM BİR HAYVANSEVERDİ'

Kızının çok merhametli biri olduğuna vurgu yapan Kotan, "Kızım liseyi tamamladı. Geçen yıl üniversite sınavına girdi. İstediği yer olmadı. Ek tercihlerden birini de yapmayı düşünüyordu ama nasip olmadı. Sanata düşkün biriydi. Aynı zamanda hayvan severdi. Sokakta bulduğu yaralı bir kediyi iyileştirdi. Kedi halen evimizde yaşıyor. Merhametli bir insandı haksızlığa hiç tahammül edemezdi. Katil zamanında işlemiş olduğu suçlardan dolayı cezaevine alınmış olsaydı, bugün bunlar gerçekleşmeyecekti. Neden böyle olmuş onu da bilemiyoruz. Hak ettiği cezayı inşallah alır" dedi.

Görüntü Dökümü

------------

- Merve Kotan'ın babası Salih Kotan röp.

- Cinayetin işlendiği yerden görüntü

- Merve Kotan'ın mezarı başından görüntü

- Merve Kotan ve Ekim Türkmen fotoları:

Haber- Kamera: Burhan CEYHAN/AYDIN,

==================

Elazığ'ın balıkları dünya pazarında -

Elazığ'ın Keban Baraj Gölü kıyılarında kurulan modern tesislerdeki alabalık üretimi yıllık 18 bin tona ulaşırken, somonda da bin tonluk ilk hedef yakalandı. Türkiye'deki alabalık üretiminin yüzde 17'sinin sağlandığı tesisteki alabalık ve somonlar, başta Rusya ve Çin olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor.

Elazığ'da Keban Barajı Gölü üzerinde kurulan modern tesislerde Türkiye'nin alabalık ihtiyacının yüzde 17'si sağlanıyor. Bu yıl tesislerde üretilen 18 bin ton alabalık, bin ton somon, başta Rusya ve Çin olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor.

Tesisi 23 yıl önce kurduklarını anlatan işletmeci Ayhan Şimşek, ilk yıllarda 30 ton balık ürettiklerini söyledi. Şu an Türkiye'nin alabalık ihtiyacının yüzde 17'sini Elazığ'ın karşıladığını anlatan Şimşek, "Buraya yavru balıkları getirerek üretime başladık. İlk yıllarda hedefimiz yılda 30 ton üretim yapmaktı. Bugün itibariyle 18 bin ton alabalık, bin ton somon bağlığı üretiyoruz. Elazığ, Türkiye'deki alabalığın yüzde 17'sini üretiyor. 18 bin tonluk bir üretime sahip. Üretimimiz önümüzdeki yıllarda artacaktır. Fırat Nehri üzerinde kurulan Keban Baraj Gölü sonrasında Karakaya Baraj Gölü ve bu baraj göllerinde oluşan alanlarda çok ciddi anlamlarda balıkçılık yapılıyor. Şu an üretmiş olduğumuz balıklar geçmişte pazar bulamazken bugün itibari ile pazar bizi buldu ve biz balık yetiştirememeye başladık. Ürettiğimiz balıkları başta Rusya ve Çin olmak üzeri birçok ülkeye ihraç ediyoruz" dedi.

1500 KİŞİ İSTİHDAM EDİLİYOR

Şimşek, şu an 60 dolayında balık üretim tesislerinde 1500 kişinin istihdam edildiğini ifade ederek, "1996 yılında alabalık üretimine başlayan ilk firma olarak bizden sonra 150'ye yakın girişimci burada işletme kurdu. Tabi sektörel krizlerden dolayı bu işletme sayısı zamanla 60'a düştü. Şu an itibari ile aynı üretime kapasitelerine devam ediliyor. Şu an bölgemizde en son teknoloji kullanılarak Norveç'teki sistemin neredeyse aynısı Elazığ'da da uygulanıyor. Dünya standartlarında balık yetiştiriciliği yapılıyor ve üretilen bu balıklar yine dünya standartlarında işleme tesislerinde işlenip birçok ülkeye ihraç ediliyor. Elazığ'da bin 500'e yakın kişi su ürünleri sektöründe çalışıyor ve istihdam ediliyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------

Tesisin drone ile çekilmiş görüntüsü

Alabalıklar

Tesisten detay

Ayhan Şimşek'in konuşması

Emrah Kızıl anons

Genel ve detay

Haber-Kamera: Emrah KIZIL, Erkan BAY/ELAZIĞ,

============================

Genç kadın girişimci, devletten aldığı destek ile çiftlik kurdu

Bursa'nın İnegöl ilçesinde yaşayan ve 2 yıl önce devletten aldığı 6 büyükbaş hayvan hibesi ile çiftlik kuran Betül Bayraktar (23), hayvan sayısını 2'ye katladı. Genç kadın girişimci, elde ettiği süt, kaymak ve yoğurt gibi ürünleri satarak geçimini sağlıyor.

Bursa'nın İnegöl ilçesi Turgutalp Mahallesi'nde yaşayan Betül Bayraktar, 2 yıl önce devletin 'Genç çiftçi destekleme' projesinden yararlanarak 6 büyükbaş hayvan hibesi aldı. Yaşadığı mahalleye çiftlik kuran Bayraktar, bu süre zarfında hayvan sayısını 2'ye katladı. Genç kadın girişimci, hayvanlarından elde ettiği süt, kaymak ve yoğurt gibi ürünlerin satışını yaparak, hem geçimini sağlıyor hem de sevdiği işi yapıyor. Çiftlik kurmayı, akrabalarının tavsiyesi üzerine karar veren Bayraktar, "Projeye başvurdum. Devlet, bana 6 büyükbaş hayvan hibe etti. 2 yıl içerisinde önce 4 buzağı, daha sonra 2 buzağı daha dünyaya geldi. Hayvan sayımı 2'ye katladım. Zamanla sürü yapacağım. Devletimize bu desteklerinden dolayı teşekkür ederin. Bu destekler, şehirlere göçün önünü kesmiş oluyor. Çifltik kurarken hamileydim. Şimdilerde çocuğum doğdu. Hem çocuğuma bakıyorum hem de hayvanlarıma. Elde ettiğim süt, yoğurt ve kaymak gibi ürünleri satarak geçimimizi sağlıyorum" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------

-Çiftlikten görüntüler

-Genç kadının çalışması

-Hayvanlardan detaylar

-Açıklama

Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL,

============================

Lise öğrencileri ağaç testeresi motorundan motosiklet üretti

Kocaeli'nin Başiskele ilçesinde, lise öğrencileri Mehmet Emin Dalgıç (16) ve Umut Timur (16), ağaç testeresi motorunu bisiklete monte ederek motosiklet yaptı. İki arkadaş, ürettikleri motosikletin saatte 40 kilometre hıza ulaşabildiğini söyledi.

Başiskele Yuvacık Fatih Mahallesi'nde yaşayan Mehmet Emin Dalgıç ve Umut Timur, çocukluk yaşlarından itibaren hayalini kurdukları motosikleti evlerinin altında bulunan garajda üretebilmek için çalışmalara başladı. Yaklaşık 3 ay süren çalışmaların ardından bahçelerinde ağaç kesmek için kullandıkları testerenin motorunu, bisiklete monte ederek hayal ettikleri motosikleti üretmeyi başaran öğrenciler, motosikleti yolda görenlerin şaşırdığını, bazılarının kendilerini durdurup 'Nasıl yaptınız?' gibi sorular sorduğunu söyledi.

Hayal ettikleri motosikleti ürettikleri için mutlu olduklarını söyleyen lise öğrencisi Mehmet Emin Dalgıç, imkan verilmesi halinde daha iyi projeler yapabileceklerini söyleyerek, "Bir gün arkadaşımla sohbet ederken bu fikir ortaya çıktı. Herkes çeşitli motorlar takarak bisikleti motosiklete çeviriyordu. Biz de testere motorundan yapabilir miyiz? diye düşündük. Çok küçük yaşlardan beri motora ilgimiz vardı. Biz de iki arkadaş böyle bir şey yapmaya karar verdik. İnsanların yanından geçerken hayretle bakıyorlar, nasıl yaptığımızı soruyorlar. Bu motosikleti yapabilmek için birkaç tane bisikleti parçaladık ve yeniden toparlayarak hepsini tek bir motosiklette bir araya getirdik ve en sonunda ağaç testeresi motoru takarak bu hale getirdik. Biraz uğraştırdı bizi ama en sonunda amacımıza ulaştık. Düz yolda yaklaşık 40 kilometre hıza ulaşabiliyoruz ve bir depo benzinle yaklaşık 60 kilometre yol gidebiliyoruz. İmkan verilirse daha iyilerini yapmayı planlıyoruz. Bu motosikletimiz hala geliştirme aşamasında daha büyük projeler yapmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz' dedi.

"YAPAMAZSINIZ, BAŞARAMAZSINIZ DEDİLER"

Projeye başladıkları dönemde birçok kişi tarafından olumsuz tepkiler aldıklarını belirten Umut Timur, "Biz arkadaşımla sürekli motorlara yönelik projelere ilgi duyuyorduk, böyle bir proje de aklımıza gelince hayata geçirmek istedik. Biz de ağaç motorundan neden olmasın diye düşündük. Zaten elimizde de bir tane ağaç testeresi motoru vardı bahçemizde kullanmadığımız. Daha sonra bu işe başlamaya karar verdik, ailelerimizden de onay alınca yapmaya başladık. Çalışmalarımızı gören birçok kişi bize 'Yapamazsınız, başaramazsınız' dedi. Gülenler de oldu bu duruma. Biz de o hırsla ve o durumda gelen özgüvenle gece geç saatlere kadar bu iş için uğraştık. 3-4 tane bisikleti parçaladım yeniden ürettiğimiz motosiklette birleştirdik. Sonunda elde edeceğimizi bilerek hiç hırsımızı kaybetmedik. Sonun da ortaya bir şeyler çıkardık. Kiminin hoşuna gitmedi, kimi de çok beğendi ama biz elimizden geldiğince iyi bir şeyler yapmaya çalıştık bu yüzden mutluyuz" diye konuştu.

"MOTOR SESİ DUYUP BİSİKLET GÖRÜNCE ŞAŞIRIYORLAR"

Motosikleti gören birçok kişinin şaşkınlığını gizleyemediğini ifade eden Umut Timur, "Mahallede görenler dönüp bir daha bakıyor şaşırıyor. Görenler ilk önce gülüyor sonra tepki veriyor. Ara sokaklardan geçerken motor sesi gibi duyup balkona çıkınca bisiklet görüntüsü görenler hayret içerisinde kalıyor. Bazıları da yanımıza gelip 'Nasıl yaptınız?' diye soru soruyorlar. Bu yüzden mutluyuz. İleride başka projeler de yapmak istiyoruz ama imkanlarımız yetmediği için şu anda yapamıyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------

-Lise öğrencilerinin garajda motosiklete bakım yapması

-Motosikletin yolda giderken görüntüsü

-Öğrenciler, Mehmet Emin Dalgıç ve Umut Timur ile röportaj

-Detaylar

Haber-Kamera: Alişan KOYUNCU/BAŞİSKELE(Kocaeli),

============================

Şehitliğe Milli Mücadele Öncüleri Kitabesi

Burdur'daki Yeşiltepe Şehitliği'ne Milli Mücadele Öncüleri Kitabesi konuldu.

Tepe Mahallesi'ndeki Yeşiltepe Şehitliği'ne konulan Milli Mücadele Öncüleri Kitabesi'nde Burdur Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurucuları ve üyeleri ile Müdafaa-i Hukuk Kadınlar Cemiyeti kurucuları ve üyelerinin isimleriyle Heyeti Milliye üyelerini yemini yer aldı. Açılışa Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Duygulu, Kazım Karabekir'in kızı Timsal Karabekir, Türk Ocağı üyeleri, MHP İl Başkanı Hikmet Ökte, Muharip Gaziler Derneği Burdur Şube Temsilcisi Hasan Okyar ile öğrenciler katıldı.

Milli Mücadelenin 100'üncü yılı dolayısıyla böyle bir etkinlik düzenlediklerini söyleyen Türk Ocakları Burdur Şube Başkanı Dr. Himmet Büke, "Burdur'da Milli Mücadele hareketini başlatanlar, öncü olanlar var. Burada Burdur Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni kuranlar, Heyet-i Milliye azaları ve Türkiye'de o dönem nadir olarak bulunan Burdur Müdafaa-i Hukuk Kadınlar Cemiyeti üyelerinin isimleri bulunan kitabelerini buraya koyuyoruz. Biz Türk Ocakları yönetimi olarak, buraya Yeşiltepe Şehitleri anıtını ziyarete gelenlerin Burdur Heyet-i Milliye'nin mümtaz şahsiyetlerinin en azından ismini anmaları için böyle bir şey düşündük. Burdur'da bir milli mücadele ruhunun var olduğunu anlatmaya çalıştık. Türk Ocakları olarak mutluyuz, bahtiyarız" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

- Şehitlik genel görünüş

- Konulan kitabeler

- Himmet Büke'nin konuşması

- Kurdele kesimi

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,

=========================


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ - 4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement