Dha Yurt Bülteni-7 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-7

Şehit Uzman Çavuş Yiğit'in cenazesi memleketi Tokat'a getirildi ANKARA Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bir haftadır tedavi gören ve tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak, şehit olan Piyade Uzman Çavuş Necmettin Yiğit'in (23), cenazesi memleketi Tokat'ın Niksar ilçesine getirilidi.

30.03.2018 14:21

Şehit Uzman Çavuş Yiğit'in cenazesi memleketi Tokat'a getirildi

ANKARA Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bir haftadır tedavi gören ve tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak, şehit olan Piyade Uzman Çavuş Necmettin Yiğit'in (23), cenazesi memleketi Tokat'ın Niksar ilçesine getirilidi.  Şehit Uzman Çavuş Necmettin Yiğit'in bugün toprağa verileceği belirtildi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/ TOKAT

=========================================

Edirne'de su taşkınları üreticileri vurdu

EDİRNE'de Tunca ve Meriç nehirlerinin taşmasıyla birlikte yaşanan su taşkınlarına binlerce dönüm ekili arazi sular altında kaldı. Edirne Ziraat Odası Başkanı Cengiz Yorulmaz,  taşkından en çok üreticinin zarar gördüğünü belirterek,  25 bin dekar  buğday, arpa ve yonca ekili arazinin sular altında kalarak zarar gördüğünü söyledi.

Edirne'de ve Bulgaristan'daki aşırı yağmur yağışları, karların erimesiyle ve Bulgaristan'daki barajlardan su salınması üzerine, Tunca ve Meriç nehirlerinin taşmasıyla birlikte Edirne'de 12 gündür yaşanan su taşkınları bitme noktasına geldi. DSİ'nin son yaptığı ölçümlerde

Tunca Nehri 238 metreküp/saniye debisine düşerek 'kırmızı alarm' seviyesinde akmaya devam ederken Meriç Nehri debisi de 1243 seviyesinde 'turuncu alarma düştü. Taşkın suları kent merkezinde Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin Yapıldığı Er Meydanı ile Balkan Şehitliği ve bu bölgeye ulaşımı sağlayan Fatih, Kanuni köprüleri hala sula altında kalırken, 5 bin kişinin yaşadığı Karaağaç Mahallesi'ne ulaşımı sağlayan Meriç ve Tunca köprüleri suların çekilmesiyle birlikte, 3 gün sonra araç ve yaya trafiğine açıldı. Tunca Nehri'nin geçtiği Değirmenyeni köyü ile Avarız Köyleri'nde ahır ve evlerini suyla dolan vatandaşlar su boşaltma ve temizleme çalışmaları devam ediyor.

BİNLERCE DÖNÜM EKİLİ ARAZİ SULAR ALTINDA

Tunca Nehri'nin taşmasıyla çevresinde bulunan binlerce dönüm buğday, arpa ve yonca ikili araziler sular altında kaldı.Edirne Ziraat Odası Başkanı Cengiz Yorulmaz, taşkından en çok üreticinin zarar gördüğünü belirterek,  25 bin dekar ekili buğday, arpa ve yoncanın  sular altında kalarak zarar gördüğünü söyledi. Edirne'de Eylül ayından bu yana metrekareye 750 kilo yağış düştüğünü söyleyen

Yorulmaz, "Tabi bu yağışlar Bulgaristan'da da vardı. Bulgaristan'da kar da çoktu. Hem yağışın tetiklemesi hem de karların erimesiyle beraber, Bulgar hükümeti de baraj kapaklarını açınca Edirne yine geçmiş yıllarda olduğu gibi sular altında kaldı. Burada en büyük zararı gören yine biz çiftçileriz. Şu an henüz taşkın çekilmeden hasar tespit çalışması yapılması yanlış ama benim tahminim buradan denize kadar büyük bir zarar olduğu yönünde. Tahminim zararın bence 20 - 25 bin dönüm ekili alan telef oldu. Bu da çok kötü bir durum" dedi.

'EDİRNE BÜYÜK YAĞIŞLARDA BUNU HEP YAŞIYOR'

Edirne'de aşırı yağışların ardından nehir taşkınını hep yaşadığını söyleyen Yorulmaz, "Nehirlerin ne kadar ıslah edilse de doğa bir gün hesabını soruyor. Bu kadar metreküp suda neyi ıslah edersen et yatağı almaz zaten. Çünkü Tunca'nın debisi  315 metreküp/saniyeye  kadar çıktı. Büyük yağışlarda Edirne ne yazık ki bunu yaşıyor. Bir yerden Allah'a dua ediyorum. Çünkü Doğu Anadolu kuraklıkla uğraşırken biz de selle uğraşıyoruz. Yani yağmur her zaman iyidir. Biraz zarar yaptı mı? Yaptı. TARSİM'e sigortasını yaptıran çiftçilerimiz sigortadan zararlarını talep edecekler. Yaptırmayanlara da belki hükümet yardım edebilir. Yardım etmesi de gerekiyor çünkü bu bir doğal afet. İnşallah bir daha arkası gelmez. Nisan ayında aşırı yağışlar alırsak daha büyük sular gelir. Bekleyip göreceğiz" dedi.

'BUĞDAY'DA VERİM DÜŞEBİLİR'

Türkiye'nin buğday ambarı olarak bilinen bölgede 1.5 milyon ekili arazinin yağışlardan dolayı ilaç atılmadığı için verim düşüklüğü tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu anlatan Yorulmaz, "Şu an bu aşırı yağışlardan dolayı buğdaya ilacını ve gübresini atamıyoruz. Bu bir handikap ama şu 15 gün boyunca açık bir hava var, bu süreçte güzel mücadele yaparsak ve Mayıs ayında da iyi yağışlar alırsak rekor bir yıl yaşayabiliriz. Bakın Edirne'de aşağı yukarı 1,5 milyon dönüm buğday ekiliyor. Şu anda yağışlardan dolayı araziye girip işçiliği yapılamıyor. Yani ilaç atamıyoruz, gübreyle mücadele edemiyoruz. Bu arazilere bir an önce girilip ot mücadelesi ve gübresinin atılması lazım. Yoksa verim düşer bu da milli ekonomiye zarar olur" dedi.

DSİ'NİN YAPTIĞI SET, TAŞKINI ÖNLEDİ

Tunca Nehri'nin taşmasıyla sular altında kalan 429 kişinin yaşadığı Değirmenyeni köyünde taşkın sularının yerleşim yerlerine yaklaşmasıyla DSİ yetkilileri harekete geçti. Suyun önüne topraktan set oluşturan DSİ, suyun köye girmesini engelledi. Bu sayede köylü olası bir afetten kurtuldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------------

Tunca Nehri'nden detaylar

Cengiz Yorulmaz'ın açıklaması

Su altındaki tarlalar

Trafiğe açılan köprüler

Köye yapılan toprak sedde

Taşkından detaylar

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN- Ali Can ZERAY/EDİRNE,

================================

17 göçmenin öldüğü faciada '10 numara yağ' iddiası

IĞDIR'da, yasa dışı yollarla Türkiye'ye gelen göçmenleri taşıyan minibüsün aydınlatma direğine çarparak alev alması sonucu meydana gelen faciada, ölü sayısı 17'ye, yaralı sayısı 36'ya yükseldi. Göçmenlerin cenazeleri, soğuk hava deposuna konuldu. 14 kişi kapasiteli minibüse 50'den fazla kişinin bindiği belirlenirken, kaza sonrası çıkan yangına mazota katılan '10 numara yağ'ın neden olduğu iddia edildi.

Kaza, dün saat 23.45'te Iğdır Havalimanı yakınlarında meydana geldi. Türkiye'nin İran sınırından yurda yasa dışı yollarla geçtikleri belirlenen ve aralarında kadınların da yer aldığı Afganistan, Pakistan ve İran uyruklu göçmenlerin bulunduğu, 65 EP 701 plakalı minibüs, iddiaya göre, yine kaçak göçmenleri taşıyan başka bir minibüs ile yarışırken, kontrolden çıktı. Sürücüsünün kimliği henüz tespit edilemeyen minibüs, refüje çıkarak aydınlatma direğine çarptı. Kazanın ardından alev alan minibüste bulunanların çoğu, çarpmanın şiddetiyle araçtan fırlayarak yola savruldu. Bu sırada, arkadan gelen ve kaçak göçmenleri taşıyan Mehmet K. (30) yönetimindeki 04 D 5636 plakalı diğer minibüs de yola savrulan yaralıların bazılarına çarptı. Bu minibüsün, kaza yapan araçla yarıştığı iddia edildi.

Çevrede görev yapan güvenlik korucuları ve yoldan geçenlerin ihbarı üzerinde bölgeye çok sayıda jandarma, itfaiye, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ile sağlık ekibi gönderildi. Yolcu kapasitesi 14 kişi olmasına rağmen aralarında kadınların da olduğu 50'den fazla kişinin bindirildiği minibüste çıkan yangın itfaiye ekiplerince söndürüldü. Kazada, 17 kişinin öldüğü, 36 kişinin yaralandığı belirlendi. Sürücü ile bazı göçmenlerin yanarak can verdiği tespit edildi.

Yaralılar ve cenazeler, ekiplerin yardımıyla Iğdır Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Ameliyata alınan yaralılara müdahale etmek için hastanedeki tüm doktorlar göreve çağrıldı. Iğdır Devlet Hastanesi Başhekimi Raşit İlhan, hastanelerinde yanık tedavi ünitesi olmadığı için vücutlarında birinci derecede yanık oluşan göçmenlerin Erzurum ve Van'daki hastanelere sevk edildiğini söyledi. Yaralıların tedavilerinin sürdüğünü bildiren İlhan, durumu ağır olan 4 hastanın da bugün çevre illerdeki hastanelere sevkinin yapılacağını aktardı.

Erzurum'a gitmek isteyen ve yanan minibüstekiler ile hareket ettikleri belirtilen Mehmet K. yönetimindeki minibüste bulunan 13 kaçak göçmen de güvenlik güçlerince yakalandı. Bu kişilerin, alev alan minibüste yaralananlara yardım etmek için bulundukları aracın camlarını kırarak indiği belirtildi. Olayın ardından minibüsünden inip yakındaki bir akaryakıt istasyonuna giden Mehmet K. ise çağırdığı taksiyle kaçmaya çalıştı. Mehmet K. ile taksinin sürücüsü, bölgede çalışma yapan güvenlik güçlerince kısa sürede yakalanıp gözaltına alındı. Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlatırken, ölen göçmenlerin cesetleri soğuk hava deposuna konuldu.

Kaza sonrası çıkan yangının, araçta kullanılan mazota katılan '10 numarı yağ' nedeniyle çıktığı öne sürüldü. Hastanedeki görgü tanıkları, yaralıların akaryakıt koktuğunu söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Olay yeri

-Yanana araç

-Yolda ağlayan yaralılar

-Yola savrulanlar

Haber-Kamera: Suat DENİZ/IĞDIR, -

=================================================

ER-VAK Başkanı Güzel: Sınırlarımız yol geçen hanına döndü

AFGANLI mültecilerin 'Büyük Baba' diye seslendiği Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK) Başkanı Erdal Güzel, "Bir evin bacası, kapısı, penceresi açık herkes gelip geçiyor. Yani bizim sınırımız da yol geçen hanına dönmüş vaziyette. Bir an önce sınırımızda güvenlik tedbirlerinin arttırılması lazım" dedi.

Iğdır'da dün yaşanan trafik kazasında 17 kişinin ölümü 36 kişinin ise yaralanması üzerine gözler bir kez daha mültecilerin üzerine çevrildi. Her gün 500 ila 600 kaçak sınırdan geçip yürüyerek ya da insan tacirleri tarafından Erzurum'a getiriliyor. Adeta bir insan seline dönen göç nedeni ile Erzurum'daki polis, jandarma ve Göç İdaresinin büyük zorluk çektiği belirtildi. Erzurum'da göçmenleri 'Büyük Babası' olarak bilinen eczacı ve Erzurum Kalkınma Vakfı Başkanı Erdal Güzel bunlarla ilk tanışmasının 7 yıl önce olduğunu belirterek, "2011 yılında Erzurum'da soğuk bir kış günüydü, aracımla yolda giderken ayakları çıplak, üzerlerinde kış şartlarına uygun giysileri olmayan bir grubu gördüm. Ürkek ürkek gidiyorlardı, dikkatimi çektiler. Yanlarına yanaştım içlerinde az da olsa Türkçe bilenler vardı. Bunların Afganlı sığınmacı olduğunu anladım. İlk işim bunları sahiplenmek oldu. İlk önce ayakkabı aldım ve tüm ihtiyaçlarını giderdim. Sonradan bunlar aramızda duygusal bir bağ oldu. Yedi sene boyunca bunlarla içli dışlı oldum. Her türlü düşüncelerine, maceralarına, dramlarına, trajedilerine ortak oldum. Ancak son yılarda sayıları bir hayli artmaya başladı. Öyle bir hal olduki artık Türkiye'nin bir ilinde bir iline gitmek ne kadar kolaysa bunlarında Türkiye'ye gelip tekrar Afganistan'a illegal yollardan geri dönmeleri o kadar kolay oldu, yolları öğrendiler. Erzurum'a 400 civarında aile yerleşti. Bunların bir kısımı okuttuk, bir kısmına iş bulduk. Son bir yıl içerisinde Afganistan'dan müthiş bir göçmen, sığınmacı akını oluyor. Kendi anlattıklarına göre ilk önce gece yolculuğuyla otobüslerle İran'a geliyorlar. Urumiye şehrine getiriliyorlar. Daha sonra Türkiye ile Urumiye sınırına yakın bir köye götürülüyorlarmış. O köyde bunlar bekletiyorlar. Yani ortam uygun olduğu zaman, bazı aileler 15-20 gün aç susuz bekletiliyormuş. Dağ yürüyüşüne çıktıklarını ifade ediyorlar. Hepsinin hikayesi aynı. Dağdan 4-5 gün yürüdüklerini söyleyenler oldu. Hatta bunlara şöyle ifade etmişler yanınızda biri uçuruma düşse bile sesinizi çıkarmayacaksınız. Böyle sıkı denetim içerisinde getiriliyorlar. Yolculukta doğumu yaklaşan hamileler, amalar da var. Son zamanlarda göç trafiği acayip şekilde arttı. Artık ne Ağrı'nın ne de Erzurum Göç İdaresinin altından kalkacak gücü yok. Binlerce insan yollara dizilmiş geliyorlar. Vatandaşlar bunlara yardım amaçlı araçlarına aldığı zaman insan kaçakcısı muamelesi görüyor, otobüslere almıyor. İnsan kaçakcıları bunları koyunların taşındığ 3 katlı kamyonlara dolduruyorlar. Perişan haldeler umuda doğru koşuyorlar. İşin garip tarafı canları pahasına gidiyorlar. Sınırdan Türkiye'ye girip buradan Yunanistan, Sırbistani Macaristan üzerinden Almanya'ya ulaşmak istiyorlar. Ölen ölür kalan sağlar bizimdir misali can siperhane gidiyorlar" diye konuştu

21'inci yüz yılda tam bir insanlık trajedisi yaşandığını sözlerine ekleyen Güzel şunları söyledi:

"Erzurum-Ağrı karayolu üzerine çıktığınız zaman yüzlerce Afganlı'nın perişan halde zor şartlarda geliyorlar. Kıyafetleri yok, günlerce yıkanmıyorlar. Son derece rahatsız ediyor, üzülüyoruz ama elimizden de birşey gelmiyor. Bir evin bacası, kapısı, penceresi açık herkes gelip geçiyor. Yani bizim sınırımız yol geçen hanına dönmüş vaziyette. Bir an önce sınırımızda güvenlik tedbirlerinin arttırılması lazım. Erzurum sığınmacılara sahip çıkan bir şehir. Afganistan'da bizi iyi tanıyorlar. Beni arayıp 'büyük baba akrabamız geliyor, haberin olsun' diyorlar. Erzurum tercih edilen bir şehir. Bir de pilot il olması nedeniyle buraya gelip, gidiyorlar. Burada yardımlaşma, bakış açıları pozitif olması münasebetiyle tercih ediyorlar. Burası bir basamak burada da kalmıyor. Avrupa'ya gidiyorlar. Buna bir dur denilmesi lazım. Trajik olaylar oluyor. Geri gönderme yerinde bir kişilik yer yok. Kontenjan dolmuş, nerede yatacaklar o da belli değil. Dünyanın buna değinmesi lazım. İran'dan Türkiye'ye giriş yapmak için 1.5 milyon kişinin beklediğini duyduk."

Öte yandan Erzuurm'daki 1500 kişilik geri gönderme merkezinnin kapasitesinin çok üzerinde hizmet verdiği belirtildi. Son 3 ay içerisinde Erzurum'a giriş yapan kaçak sayısının 11 bini bulduğunu belirten yetkililer, kaçakları uygun görülen illere seyat belgelerini vererek gönderdiklerini söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Yolda bekleyen kaçaklar

-Kaçak göçmenle röp.

-Ervak Başkanı Erdal Güzel ile röp.

-Yol kenarında yürüyen kaçaklar

Haber-Kamera: Turgay İPEK- Hümeyra PARDELİ/ ERZURUM,

============================================

FETÖ'nün 6 ilden sorumlu kadın üyesi 26 bin kez 'bylock'a girmiş

SAMSUN'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında aranan ve Amasya'da gözaltına alınan örgütün Samsun, Çorum, Amasya, Tokat, Sinop ve Ordu illerinin kadın sorumlusu Yurdagül Kurt'un 26 bin 174 kere 'Bylock'a girdiği tespit edildi. Şüpheli bugün adliyeye sevk edildi.

Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı'nca FETÖ/PDY soruşturması kapsamında aranan örgütün Samsun, Çorum, Amasya, Tokat, Sinop ve Ordu illerinin kadın sorumlusu Yurdagül Kurt (35) ve eşi Süleyman Kurt (36), Amasya polisi tarafından örgütün gaybubet evinde 28 Mart günü yakalandı. 'ByLock' kullanıcısı olduğu saptanan, 'Gülnur' kod adını kullanan meslekten ihraç edilen öğretmen Yurdagül Kurt'un her iki telefonundan toplam  26 bin 174 kere 'Bylock'a girdiği tespit edildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheli bügün adliyeye sevk edildi.Şüphelinin eşi Süleyman Kurt'un Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nde sorgusunun devam ettiği bildirildi.

Görüntü dökümü-HD

-----------------------

-Şüphelinin getirilişi

-Şüphelinin polis otosuna binişi

-Polis otolarının gidişi

-Emniyetten detay

Haber-Kamera: Hakan AKGÜN/SAMSUN,

=======================================

Umurbey Kapalı Pazar Yeri hizmete girdi

ÇANAKKALE'nin Lapseki ilçesine bağlı Umurbey belde Belediyesi tarafından yaptırılan Kapalı Pazar Yeri düzenlenen açılış töreni ile hizmete girdi. Kapalı Pazar Yerine, Umurbey'de Belediye Başkanlığı yapan Halil Alanlıoğlu'nun ismi verildi.

Umurbey Beldesinde, geçen yıl Eylül ayında yapımına başlanan bin 100 metrekare alan üzerine kurulu Kapalı Pazar yeri tamamlandı. 300 bin TL'ye mal olan pazar yerinin 500 metrekare alanı giyim, 600 metrekare alanı ise sebze ve meyve bölümünden oluştu. Bugün belde merkezindeki Halil Alanlıoğlu Kapalı Pazar Yeri'nin açılışı için tören düzenlendi. Açılış törenine, Lapseki Kaymakamı Tahir Şahin, Lapseki Belediye Başkanı AK Partili Eyüp Yılmaz, Umurbey Belediye Başkanı AK Partili Sami Yavaş, Çardak Belediye Başkanı AK Partili Basri Ulaş, AK Parti Lapseki İlçe Başkanı Halil Özer ve çok sayıda vatandaş katıldı. Pazaryerinin açılış töreninde AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Av. Bülent Turan'ın gönderdiği tebrik mesajı okundu.

Umurbey Belediye Başkanı Sami Yavaş, pazar yerinin açılışı öncesinde yaptığı konuşmada, "Kapalı Pazar yerimizin açılışıyla pazarcı esnafımızla bizde yeni bir sayfa açmak istiyoruz. Bugünlerde 4'üncü yılımızı doldurmuş bulunuyoruz. Size vaat ettiğimiz, yapmakla mükellef olduğumuz, anlattığımız sorunların hepsini peyderpey çözmeye devam ediyoruz. İnşallah bundan sonra daha güzel bir ortamda, daha iyi ve bol kazançlı bir şekilde pazarcılarımızın satışları devam eder. Yeni Pazar yerimizi halkımıza ve pazarcılarımıza hayırlı ve uğurlu olsunö dedi.

Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Umurbey Belediye Başkanı Sami Yavaş ve beraberindeki protokol üyeleri Pazar yerinde kurulan tezgahları gezdi. Pazarcı ve vatandaşlar ile sohbet etti. Kapalı Pazar yerine 1973-1989 yılları arasında Belediye Başkanlığı yapan Halil Alanlıoğlu'nun ismi verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Umurbey kapalı Pazar yerinden genel ve detay görüntü.

-Açılış töreni ve kurdele kesiminden görüntü.

-Sami Yavaş açıklama görüntüsü.

-Açılış sonrası Pazar yerini gezen protokolden görüntü.

Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ-Orhan AKTUĞ/ LAPSEKİ(Çanakkale),

============================================

Kutsi, kızıyla okul yararına şarkı söyledi

MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde Gülümser Mehmet Danacı İlkokulu yararına düzenlenen etkinlikte, şarkıcı ve dizi oyuncusu Kutsi, aynı okulda öğrenci olan kızı Ceylin Ada Karadoğan ile şarkı söyledi. Kutsi, kızıyla şarkı söylemenin hayali olduğunu belirterek "Albümde de birlikte şarkı söylemek istiyorum" dedi.

Gülümser Mehmet Danacı İlkokulu Okul Aile Birliği tarafından okul orkestrasının sahne aldığı konser programı düzenlendi. Herodot Kültür Merkezi'nde gerçekleşen etkinlikte okul öğrencileri amatör olarak performanslarını sahneledi. Öğrenciler türkülerden, popüler şarkılara kadar eserler seslendirdi. Konsere öğrenciler ve aileleri yoğun ilgi gösterdi. Konserin son bölümünde ise şarkıcı Kutsi, aynı okulda ilkokul üçüncü sınıfta olan kızı Ceylin Ada Karadoğan ile birlikte sahne aldı. Kutsi kızı ile birlikte, "Bana bir masal anlat baba" isimli şarkıyı seslendirdi. Albümündeki şarkılardan da seslendiren Kutsi'ye performansı süresince kızı eşlik etti. Kutsi "Sana ne" şarkısını, tüm çocukları sahneye çağırıp birlikte dans ederek söyledi. Çocuklar sahnede bol bol oynayarak eğlendi.

Kutsi, kızıyla birlikte şarkı söylemenin hayali olduğunu belirterek, "Kızımla aynı sahneyi paylaşmak benim hayalimdi. Birlikte şarkı söyledik. O da benim gibi müziğe yöneldi. Ben albümde de kızımla birlikte şarkı söylemek istiyorum. Bu etkinliğe katılan tüm çocuklar bizimle aynı sahneyi paylaşsın. Bize eşlik etsin, dans etsin. Her zaman bu etkinliklere destek olmaya hazırım" dedi.  Okul yararına düzenlenen etkinlikten elde edilen gelirle sınıf panolarının tek tip olarak yeniden düzenleneceği öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Etkinlikten görüntü

-Kutsi'nin kızıyla şarkı söylemesi.

-Sahnede tüm çocukların dans etmesi

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Nilüfer DEMİR/ BODRUM, (Muğla),

=======================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-7 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement