2 kişi daha sahte alkolden öldü (2)
CENAZELER ADLİ TIP'TA
Adana'da metil alkol zehirlenmesi sonucu dün akşam Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde hayatını kaybeden V.Y. ile bugün yaşamını yitiren Z.S ile Mersin'in Tarsus ilçesinde ölen B.G.'nin cenazeleri Adana Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Ölenlerin yakanları Adli Tıp Kurumu önünde gözyaşı dökerken Z.S.'nin yeğeni Ali E., dayısının içtiği alkolü kendisinin yaptığını, içtikten sonra fenalaştığını söyledi. 4 gün yoğun bakımda kalan dayısının kurtarılamadığını anlatan Ali E., sahte alkol konusunda önlem alınmasını istedi.
Ölenlerin cenazeleri otopsinin ardından toprağa verilmek üzere ailelerine teslim edilecek.
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
Haber: Can ÇELİK/ ADANA,
=======================
- Gidemedikleri Portekiz'deki şampiyonayı televizyondan izlediler
PORTEKİZ'de düzenlenen Üç Bant Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda Türkiye'yi temsil etme hakkı kazanan Diyarbakır Bilardo Spor Kulübü, yol ve konaklama giderleri için para bulamayınca gidemedikleri şampiyonayı Diyarbakır'da televizyondan izledi. Diyarbakır Bilardo Spor Kulübü Başkanı İhsan Delibaş, yaşadıkları durum karşısında 10 yıl sürdürdüğü Bilardo İl Temsilciliği'nden istifa ettiğini ve kulübü kapatmayı düşündüklerini söyledi.
Portekiz'in Porto şehrinde 3-7 Temmuz tarihlerinde düzenlenen '3 Bant Dünya Kupası'nda Türkiye'yi temsil etme hakkı elde eden 3 takımdan biri olan 400 lisanslı sporcuya sahip Diyarbakır Bilardo Spor Kulübü, yol ve konaklama giderleri için gerekli olan 20 bin TL'yi bulamadığı için şampiyonaya katılamadı.
'DİYARBAKIR'I SPORUMUZLA TANITMAYI AMAÇLIYORDUK'
Bilardo Federasyonu İl Temsilcisi ve Diyarbakır Bilardo Spor Kulübü Başkanı İhsan Delibaş, şampiyonaya katılabilmek için sivil toplum kuruluşları ve çeşitli kamu kurumlarından randevu talep etti. 2 ay süreyle birçok kuruma yaptığı görüşmede destek bulamayan kulüp, Porto'daki şampiyonaya gidemedi. Şampiyonaya katılamayınca küme düşme cezası da aldıklarını anlatan Delibaş, şampiyonayı bilardo salonunda televizyondan izlemek zorunda kaldıklarını söyledi. Yaşadıkları durum karşısında Bilardo Federasyonu İl Temsilciliği'nden istifa ettiğini ve kulübü kapatmayı düşündüğünü belirten Delibaş, "Geçen yılın Avrupa Şampiyonası'nda final oynayarak namağlup ikinci olduk. Sporcular piyasada oynayacağının 4'te 1 fiyatına bizde oynadılar. Diyarbakır'ı tanıtmak adına taşın altına elini koydular. Paradan önce Diyarbakır'ı ve bu sporu tanıtmak amacıyla bize yardımcı oldular. Özel spor tesisi olsun, turnuvalar olsun Diyarbakır'ı sporumuzla tanıtmayı amaçlıyorduk" dedi.
'BAŞARIMIZI ANLATMAK İÇİN RANDEVU TALEP ETTİK ALAMADIK'
Delibaş, Porto'ya gitmek için kurumlardan destek taleplerine yanıt alamadıklarını bu durumun kendileri için büyük bir kayıp olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Takımı 1'inci lige çıkardık ve Türkiye 2'ncisi olduk. Bunun yanında ülkemizi Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda temsil etme hakkını kazandık. Diyarbakır'da ilk defa bir kulüp bireysel anlamda değil de kulüp anlamında ülkemizi böyle üst düzey bir organizasyonda temsil edecekti. Bu bir başarıdır. Bugüne kadar kendimiz yaptık bundan sonra ilimizi yönetenler 'Biz de ne yapabiliriz' derler diye düşündük. 2 ay boyunca kendimizi, başarımızı anlatmak için randevular talep ettik alamadık. Son olarak 30 Nisan'da Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'na katılıp katılmayacağımızla ilgili bilgi vermemiz gerekiyordu. Son gün başvurduğumuz kurumdan yardım talep ettik. Başta kabul edildi. Biz de bilgileri verdik. Olumlu karşılandı. Aradan bir süreç geçti. Pasaport sürecinde bize olumsuz cevap geldi. Sponsor arayışıdır, başka bir yerden destektir herhangi bir şey bulamadık. Oraya gitme amacımız şahsi değildi, Diyarbakır'ı, sporumuzu tanıtma anlamında bir amatör branşa destek verilir dedik. İstediğimiz para da cüzi bir para. Altı sporcunun oradaki masrafı 20 bin lira gibi bir para. Türkiye'den bir takım maddi imkansızlıklarından dolayı Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'na katılamadı. Diyarbakır'ı parayla ya da herhangi bir şeyle ölçülmeyecek güzel bir tanıtım imkanını el birliğiyle kaybettik, kaçırdık."
'KÜME DÜŞME CEZASI ALDIK'
Şampiyonaya gidememenin yanı sıra küme düşme cezası da aldıklarını ifade eden Delibaş, "Bir Diyarbakırlı olarak, bu durum benim canımı acıttı ve istifa ettim. Artık bu spora bir şey veremeyeceğimi anladım. Çünkü gidebileceğim üst yere gittik. Yani bir takım kurduk ve o takım Avrupa Şampiyonası'nda ülkemizi temsil edecek. Bu önemli bir şeydi. Biz bunu önemsedik ama bunu anlatamadık ya da anlamak istemediler bilmiyorum. Bizim daha önce açıklanan grup orada çıkabileceğimiz bir gruptu ve rakiplerimiz rahatlıkla geçebileceğimiz rakiplerdi. Kaybeden sporumuz ve Diyarbakır oldu bunun için üzgünüm. Avrupa şampiyonluğu veya bir derece alabilecekken ekranlardan, televizyondan şu anda izlemekle yetiniyoruz. Emeklerimize, sporcularımızın verdiği emeklere üzülüyorum. Federasyon bu yıl 3 takımla temsil edildiği ve bütçesi de o konuda kısıtlı olduğundan 3 takımı birden gönderemezdi. Biz bir yılı daha yeni dolmuş bir kulübüz. Bu kadar kısa zamanda ikinci ligden birinci lige çıkmak ve oradan da Avrupa Şampiyonası'na adım atan bir kulübe mutlaka destek verilmeli ve yardımcı olunmalıydı. Ben bunu bir vatandaş olarak, bir bilardosever olarak hazmedemiyorum" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
---------
Şampiyonayı televizyondan izlemeleri
İhsan Delibaş'ın bilardo oynaması
İhsan Delibaş'ın konuşması
Aldıkları kupalar
Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 721 MB
Haber-Kamera: Emrah KIZIL/DİYARBAKIR,
===================
Minik Nehir, hayata tutunmak için ilik bekliyor
Tunceli'de, Çiğdem (30) ile Ali Yeşil (30) çiftinin 6 aylık bebeği Nehir Ayla'ya, hemofagositik sendrom hastalığı tehşisi konuldu. Nehir Ayla, hayata tutunmak için ilik bekliyor.
Tunceli'de minibüs şoförlüğü yapan Ali Yeşil ile Çiğdem Yeşil'in ilk bebekleri 6 aylık Nehir Ayla'ya hemofagositik sendrom hastalığı tanısı konuldu. Elazığ'daki Fırat Üniversitesi Hastanesi'nde tedaviye alınan Nehir'in hayata tutunması için ilik nakli gerekiyor. Yeşil çifti, kızlarının tedavisi için kan bağışı yapılmasını istiyor.
Bebeğine ilik nakli yapılması için sosyal medyada kampanya başlattığını anlatan anne Çiğdem Yeşil, Nehir'in 2 aydır tedavi gördüğünü belirterek, "Nehir, hemofagositik sendrom hastası. 2 aydır tedavi görüyor. Tedavi sürecin de şu an ilaç tedavisi yapılıyor ama doktorun dediğine göre ilik nakli olması gerekiyor. Bunun için uygun donör aranıyor. Ben ve eşimin ilikleri uymadı. O yüzden insanların duyarlı olmasını istiyorum. İlik arıyoruz. İlik bulunsa bile şuan bulunduğumuz hastane ilik nakli yapmıyor, ilik nakli yapan hastaneye gitmemiz gerekiyor. Nehir tedaviye cevap veriyor diye söylendi bize. İlk güne göre iyi. Yoğun bakıma girip çıkmışlığı var. Bir daha yoğun bakıma girmesini istemiyorum. O yüzden insanlardan kan bankalarına giderek ilik nakli için kan vermelerini istiyorum. Doktorlar benim ve eşimin ilikleri uymadığı için ve akrabalardan alınan kanlarında yüzde 1 ihtimalle uyabileceğini söylediler. Eğer ilik nakli olmazsa hayati riski söz konusu. Şu an durumu iyi. Bize gülüyor. Bu hastalığın ne olacağı belli değil. Bu hastalık kötü bir hastalık, yardım bekliyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
--------
Nehir Yeşil'den görüntü
Anne Çiğdem Yeşil ile röportaj
Genel ve detay görüntü
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 322 MB
Haber-Kamera: Erkan BAY/ELAZIĞ,
=====================
Sarıgöl'de ilk üzüm hasadına başlandı
Manisa'nın Sarıgöl Ovası'nda, erkenci bir tür olarak bilinen 'Trakya ilkeren' cinsi üzüm hasadına başlandı.
Sarıgöl- Buldan eski karayolu üzerindeki, Namık Özyıldız'a ait bağda yetiştirilen ve sezonun ilk hasadı yapılan 'Trakya ilkeren' cinsi üzüm, ihracatçı Ekrem Soylu tarafından satın alındı. Kesimine bugün başlanan üzümlerin, soğuk hava depolarında ön soğutması yapıldıktan sonra ihracaatın başlayacağı 21-22 Temmuz'dan itibaren Rusya'ya gönderileceği bildirildi. Üzümleri satın alan Soylu'nun firmasında üzüm eksperi olarak görev yapan Halil İbrahim Ayan, "Bugün itibariyle Sarıgöl Ovası'nda ilk erkenci üzüm kesimine başladık. Trakya ilkeren cinisi üzüm hasadı yapılıyor. Üzümlerimizi kesip, hemen yurt dışına gönderemiyoruz. Çünkü ihracaat henüz başlamadı. Bu nedenhe hasat edilen üzümlerdeki çekirdek ısısını artı 2 dereceye düşürmek gerekir. Yani ön soğutma yapmaktayız. Ardından dinlenme odalarına alıyoruz. İlk hasat üzümleri Rusya'ya gönderiyoruz" dedi.
'AROMASI VE LEZZETİ İLE TERCİH EDİLİYOR'
Sarıgöl'de ilk üzüm hasadını yapan üretici Namık Özyıldız da "Üzüm sezonu ilçemize hayırlı uğurlu olsun" dedi. Özyıldız, hasadı yapılan 'Trakya ilkeren' cinsi üzümlerin siyah renkli olduğunu, aroması ve lezzeti ile tercih edilen türler arasında bulunduğunu kaydetti.
'SARIGÖL'DE 130 BİN DEKAR ALANDA ÜZÜM YETİŞTİRİLİYOR'
Sarıgöl İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Akar, ilçede 130 bin dekarlık alanda üzüm yetiştirildiğini belirtip, "İlçemizde ağırlıklı olarak Sultaniye üzümü hakimdir. Ayrıca, bunun dışında 9 farklı türde çekirdekli üzüm yetiştirilmektedir. Erkenci dediğimiz 'Trakya ilkeren' ve 'superior' cinsi üzümlerin hasadına başlandı" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------
-Sarıgöl'deki ilk üzüm hasadından görüntü
-Üzüm eksperi Halil İbrahim Ayan ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
Haber - Kamera: Vehbi SARIHAN/ SARIGÖL (Manisa),
====================
İzmir'de, CHP'den HDP'ye ziyaret
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ile beraberindeki heyet, HDP İzmir İl Eş Başkanları Besriye Tekgür ve Abdulkadir Baydur'u ziyaret etti. Deniz Yücel, farklılıkların zenginlik olduğunu, ancak kırmızı çizgilerinin bulunduğunu belirterek, şiddetin ve terörün karşısında olduklarını söyledi. Abdulkadir Baydur ise demokratik mücadeleyi birlikte vermek istediklerini dile getirdi.
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ve yönetimi, HDP İzmir İl Eş Başkanları Besriye Tekgür ve Abdulkadir Baydur'u makamında ziyaret etti. Programın basına açık bölümünde konuşan Deniz Yücel, 31 Mart yerel seçimlerinde İzmir'de ve Türkiye'de demokrasinin tecelli etmesi adına önemli bir mücadele verdiklerini söyledi. 31 Mart sonrasında İstanbul'da 23 Haziran'da seçimin tekrar edilmesiyle halkın iradesinin yok sayıldığını ileri süren Yücel, "Halkın verdiği iktidar ya da muhalefet görevini demokrasi çerçevesinde yerine getirmek önemlidir. Farklılıklar bizim zenginliğimizdir. Ülkemizi de yaşadığımız kentimizi de bu farklılıkları göze alarak görevlerimizi yapmak zorundayız. Tüm yöneticilerimiz bu bakış açısıyla hareket ederse ülkemiz daha yaşanılabilir bir hal alır" dedi. CHP olarak her zaman hangi görüşten olursa olsun tüm kesimleri kucaklayan bir anlayışta olduklarını aktaran Başkan Yücel, "Elbette kırmızı çizgilerimiz var. Şiddetin, terörün karşısındayız, vatanın milletin bölünmez bütünlüğünün her zaman kırmızı çizgimiz olduğunu ifade ediyoruz. Her düşünceyi de demokratik şekilde ele alarak, çoğunluklu değil çoğulcu anlayışla fikirlerin hayata geçmesini istiyoruz. İstanbul seçimlerinin ülkemiz ve demokrasi mücadelemiz için hayırlı olmasını diliyoruz. Bu kenti birlikte yönetmeye hazırız. Sizin her konuda eleştirileriniz, katkılarınız çok önemli. Bunları her zaman dinlemeye hazırız" dedi.
'DEMOKRATİK BİR MÜCADELEYİ BİRLİKTE YAPMAK İSTİYORUZ'
HDP İzmir İl Eş Başkanı Abdulkadir Baydur da, ziyareti çok anlamlı bulduklarını kaydetti. Tüm farklı düşüncelere rağmen ortak paydada buluşacakları büyük bir kesimin olduğunu ifade eden Baydur, "Yerel seçimlerden sonra demokratik siyasetinin önünün açılması gerekiyor. Demokratik bir anayasanın var olması gerekiyor. Bizim parti sözcülerimiz bu konuda ısrarlı. Demokratik bir anayasanın bu ülkede var olması, gelecek yaşantımızın da olmazsa olmazıdır. Demokratik bir mücadeleyi birlikte yapmak istiyoruz. Demokratik kesimlerle karşılıklı fikir ve düşüncelerimizi söylemeyi bundan sonra istiyoruz. Birçok dalda İzmir'de tartışma yürüteceğimiz bir zeminin olması gerekiyor. Meslek odaları, demokratik kitle örgütleri demokrasi ve barış adına biraz daha sesini yükseltmeli" diye konuştu.
Ziyaret bir süre basına kapalı şekilde devam ettikten sonra, CHP heyeti HDP İl Binası'ndan ayrıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------
-CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in HDP'ye gelişi
-HDP Eş Başkanlarının Yücel ve beraberindekileri karşılaması
-Deniz Yücel ile Abdulkadir Baydur'un konuşması
-Genel ve detay görüntü
Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Hande NAYMAN/ İZMİR,
==================
Adliyede intihara teşebbüs etti
İzmit'te, psikolojik sorunlar yaşadığı iddia edilen C.T., adliye binasının 4'üncü katında intihara teşebbüs etti.
Olay sabah saatlerinde, İzmit Körfez Mahallesi'ndeki Kocaeli Adliyesi binasında meydana geldi. Eşinden bir süre önce boşandığı ve psikolojik sorunlar yaşadığı iddia edilen C.T., adliye binasının dördüncü kat penceresine çıkarak intihara teşebbüs etti. Adliyede bulunanların haber vermesi üzerine polis, itfaiye ve 112 Acil Sağlık ekipleri geldi. İntihar teşebbüsünde bulunan C.T.'nin yanına müzakereci polisler gönderilirken, itfaiye ekipleri de güvenlik önlemi aldı. İtfaiye erlerinin hava yastığı kurmaya çalıştığı sırada, müzakereci polisler bir anlık dalgınlığından faydalanarak C.T.'yi bulunduğu yerden aldı. C.T. sağlık kontrolünün ardından ifadesi alınmak üzere Saraybahçe Polis Merkezi Amirliği'ne götürüldü.
Görüntü Dökümü
----------
C.T.'nin adliye camındaki görüntüsü
Polislerin içeri çekmesi
Detay
Haber: Dinçer AKBİR-Kamera: Alişan KOYUNCU/İZMİT(Kocaeli),
==================
Efsane Sarıkız'ın Kazdağı çorbasını öğrendiler
Balıkesir'in Edremit ilçesi Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından son zamanlarda giderek ünlenen Kazdağı çorbası için eğitim verildi. Tarhana, börülce, nohut, domates, biber, zeytinyağı ve tavuktan oluşan Kazdağı çorbasının adını, bölgede efsanevi Sarıkız'dan aldığı belirtiliyor.
Edremit Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından Kazdağı çorbası eğitimi verildi. Bir hazır çorba üreten firmanın da yöresel çorbalar yelpazesinde ürüne yer vermesiyle, Kazdağı çorbası da ülke genelinde duyuldu. Sarıkız efsanesinden esinlenerek içerisinde bulunan tarhana, zeytinyağı, börülce, nohut, domates, biber ve tavuk eti gibi karışımlar nedeniyle Kazdağı çorbası olarak bilinen yemek, Edremit Halk Eğitimi Merkezi'nde kursiyerlere öğretildi. Kazdağı çorbasının eğitimlerini aşçılık kursunda veren usta öğretici Ayşe Buhurcu, Kazdağı çorbasına, çorba dense de aslında ana yemek kadar zengin ve besleyici bir yiyecek olduğunu söyledi.
Usta öğretici Ayşe Buhurcu, "Çorbanın içerisinde tavukgöğsü ya da but kısmını kullanıyoruz. Tarhana, börülce, nohut, domates, biber ve zeytinyağı var. Tavukları haşladıktan sonra tiftikliyoruz. İstenirse küpte doğranabilir. Börülce ve nohut haşlıyoruz. Oldukça besleyici bir çorba. İçerisinde zaten tarhana var. Tarhana başlı başına besleyici bir gıda. Bunun yanı sıra içerisine nohut, börülce de giriyor. Yani karbonhidrat, protein ve bütün vitaminleri birleştirilerek yapılan bir çorba. Aslında içeriğine bakılırsa çorbadan çok ana yemek gibi bir çorba oluşturuyoruz. Kursiyerlerimiz bu tarz yöresel yemekleri severek ve ilgiyle takip ediyorlarö dedi.
Edremit Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Sedat Avcı ise bu yıl 500'e yakın kurs düzenlediklerini ve yöresel değerlere de büyük önem verdiklerini belirterek, öğrencilerin kurslarda yoğun bir çaba ve özveriyle yöresel yemeklerin çoğunu öğrendiklerini söyledi. Kazdağları tarihi, kültürü, efsaneleri, endemik bitkileri, köknar ormanları, yaşayan canlı türleri ile Türkiye'nin önemli bölgelerinden biri olduğunu söyleyen Avcı, "Kazdağları mitolojide İda Dağı olarak geçiyor. Sarıkız efsanesi oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Sarıkız efsanesi ile beraber burada Türkiye coğrafyasında önemli bir yer teşkil etmekte. Mavinin yeşille bütünleşmiş olduğu bir coğrafya. Bizlerde yöresel değerlerimiz yaşatmak ve doğru şekilde gelecek nesillere aktarmak amacıyla bu tarz kurslar düzenliyoruzö dedi.
Görüntü Dökümü
----------
Kazdağı çorbasından detay görüntüler.
Kazdağı çorbasının hazırlanışı.
Edremit HEM Müdürü Sedat Avcı röp.
Eğitmen Ayşe Buhurcu röp.
Eğitmen Ayşe Buhurcu'nun Kazdağı çorbası tarifi.
Kursiyerler röp.
Sarıkız detayı.
Görüntü: HD. Süre: 5.30 Dk. Boyut: 483 Mb.
Haber-Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN/EDREMİT(Balıkesir),
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 9 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?