HULUSİ AKAR'DAN ÖNEMLİ MESAJLAR
Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen Efes Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı'nın başarıyla sonlanmasından sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, açıklamalarda bulundu. Tatbikatın, 23 dost ve kardeş ülkenin katılımıyla icra edildiğini söyleyen Hulusi Akar, "Savaş insanlıkla birlikte var olup, tarih boyunca yöntem uygulama bakımından sürekli değişen, kapsamlı, dinamik bir olgudur. Bu yapısı gereği savaşa dair ortaya atılan teorilerde zamanla çeşitli değişimler yaşanmış, birçok teorisyen, devlet adamı ve düşünürün değerlendirmeleri de bu değişimi şekillendirmiştir. Çin'li bir düşünürün söylediği gibi mükemmellik yüz savaşın yüzünü de kazanmak değildir, asıl maharet savaşmadan düşmana boyun eğdirmektir. Bu sözde de belirtildiği gibi güçlü bir ordunun en büyük başarısı caydırıcı niteliği ile savaşlara meydan vermeden sorunların çözümüne katkı sağlamasıdır" dedi.
KÜRESEL GÜVENLİK VURGUSU
"Küresel güvenlik ve istikrara dair sorunların çözümüne katkı sağlayabilecek, etkin, caydırıcı ve saygın bir orduyu güçlü kılan en önemli unsurlardan biri de teorik alanda aldığı eğitimi uygulamaya dönüştürebilendir. Nitelikli, çok yönlü personel sahip olmaktır" diye konuşan Orgeneral Akar şöyle devam etti: "Tarih boyunca geliştirdikleri yeni savaş strateji ve taktiklerini muharebe sahasına yansıtabilen eğitimli personele sahip olan orduların zafere ulaştığı görülmektedir. Türk ordularının kazanmış olduğu zaferlerde bunların örneklerini görmek mümkünüdür. Sultan Alparslan'ın Anadolu'nun kapılarını açtığı Malazgirt Savaşı'nda Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinde, Barbaros Hayrettin Paşa'nın Preveze Deniz Savaşı'nda, Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nda elde ettiği başarılarda önceden kazanılmış deneyimlerin, geliştirilen savaş strateji, taktik ve tekniklerinin ve aldıkları eğitimi sahaya yansıtabilen askerlerin hayati rolü olmuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de ifade ettiği gibi askerlerin sanatını anlamada başarı, yazılı kuralların hükümlerini uygulama anında hatırlayabilmek ve uygulama alanında deneyim ve alışkanlık kazanmakla mümkün olur. Bu bağlamda harp sanatına ilişkin deneyim ve alışkanlıkların kazanılmasının en etkin yolu tatbikatlardır."
TATBİKATLARIN ÖNEMİ
Tatbikatların orduların barışta personeli savaşa hazırlamada en önemli faaliyet olduğunu da söyleyen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, "Personel savaş zamanında neyi nerede ne zaman ve nasıl yapacağını tatbikatlar sayesinde uygulama yoluyla öğrenir ve pekiştirir. Özellikle birden fazla kuvvetin ve ülkenin katıldığı müşterek ve birleşik tatbikatlar bir ordunun tüm unsurlarıyla topyekün bir biçimde nasıl hareket edebileceğini göstermesi açısından büyük öneme haizdir. Güvenlik yönünden geleceğin belirsizlik içeren karmaşık ortamında sınır ötesi tehdit ve tehlikelere karşı dost ve müttefik ülkelerle ortak çalışma platformlarının oluşturulması kaçınılmazdır. Bu kapsamda ileri askeri uygulamalar içeren Efes - 2018 Tatbikatı, NATO içinde seçkin bir yere sahip olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin imkan ve kabiliyetleri ile dost ve müttefik ülkelerle harekat icra edebilme becerisini göstermesi ve ortak gayretlerin arazide denenmesi bakımından önemli bir faaliyettir" dedi.
YENİ MÜCADELE YÖNTEMLERİ ÇIKTI
Yaşanılan çağda bilgi ve teknoloji alanındaki gelişmeler, kitle imha silahlarının yayılması, siber saldırılar, terörizm ve suç örgütleri gibi unsurları doğrudan, yasadışı göç, iklim değişikliği, enerji güvenliği ve benzeri unsurları ise dolaylı olarak etkilediğini söyleyen Hulusi Akar, "Genel güvenlik ortamını şekillendirmekte buna bağlı olarak bugünün ve yakın geleceğin harekat ortamı hızla değişen karmaşık, öngörülmesi güç, hibrit bir yapıya dönüşmektedir. Bu karmaşık ortamda her türlü tehdit ve tehlikeye karşı koymak, bunlarla mücadele etmek, alışılagelmiş savunmaya dayalı yöntemler yerine milli güç unsurlarının birbirlerini tamamlayacak ve destekeleyecek şekilde kullanılmasını esas alan, kapsamlı yaklaşım stratejilerinin geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Harekatın başarısı harekat ortamındaki asker ve sivil bütün kurum kuruluşların katıldığı, işbirliği diyalog ve koordinasyonlu çalışmasına bağlıdır. Aksi taktirde salt askeri harekatın etkisi ve devamlılık sınırlı olacaktır" dedi.
"TERÖR SADECE TÜRKİYE'NİN SORUNU DEĞİLDİR"
Orgeneral Hulusi Akar konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bölgesel güvenlik ve istikrardaki dalgalanmanın küresel etkilere neden olduğu, geleceğin güvenlik boyutunun ülkemizin çevresindeki coğrafyada şekillenmeye başladığı bugünkü konjonktürde Türkiye çok boyutlu ve çeşitli terör tehdidiyle doğrudan doğruya karşı karşıya bulunmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki terör sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın sorunudur. Türk Silahlı Kuvvetleri bu duygu ve düşüncelerle en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar terörle mücadele etmekte kararlıdır. Özellikle 2011 yılından beri Suriye ve Irak'ta devam eden istikrarsızlık ve buna bağlı otorite boşluğundan istifade ile kendileri için güvenli alanlar oluşturan DEAŞ ve aslında birbirinden farkı olmayan PKK, PYD, YPG gibi terör örgütleri bölgedeki istikrarsızlığın en temel nedeni ve kaynağı haline dönüşmüşlerdir. Türkiye ilk günden itibaren her fırsatta dost ve müttefiklerine bu konuda gerekli önlemlerin zamanında ve birlikte alınması gerektiği, aksi taktirde bu bölgelerin hepimizi olumsuz etkileyecek birer bataklığa dönüşeceği uyarısında bulunmuştur. Bugün tüm dünya bu konuda gereken adımların zamanında atılmamasının bedelini ödemektedir. Ancak Suriye ve Irak'ta devam eden istikrarsızlık nedeniyle en fazla zararı da maalesef ülkemiz Türkiye görmektedir."
TÜRKİYE 40 MİLYAR DOLAR HARCADI
Türkiye'de halen 3 milyondan fazla Suriyeli ve Iraklıya evsahipliği yapıldığını vurgulayan Akar, "Yaklaşık 40 milyar dolar harcayarak mülteci krizinin Avrupaya ve dünyanın diğer yerlerine yayılmasının önüne geçen Türkiye'nin bu özverili insani çabaları müttefikleri tarafından maalesef yeterince desteklenmemiştir. Oysa Türkiye daima bölgesel barış ve istikrar için çaba sarfetmiş, iyi komşuluk ilişkilerini savunmuş, Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini daima destekelemiştir. Bu tutumumuz baki kalmakla birlikte gelinen noktada ülkemizin ve milletimizin güvenliğini sağlamak ve aynı zamanda bölgede güvenlik ve istikrarı tesis etmek maksadıyla sınır ötesi harekat kaçınılmaz hale gelmiştir" dedi.DEAŞ ve PKK'ya yönelik operasyonlara da değinen Hulusi Akar, "Bu süreçte Türkiye DEAŞ ve yıkıcı ideolojisine karşı yürütülen küresel savaşta ön safta yer almış, sınırlarını DEAŞ'tan temizlemek için Özgür Suriye Ordusunu destekleyerek 2016 yılında Fırat Kalkanı Harekatını başlatmıştır. Bu harekat sırasında sivilleri korumak için her türlü tedbir alınarak 3 bin civarında DEAŞ'lı terörist etkisiz hale getirilmiş, DEAŞ'a böylece Suriye'de büyük bir darbe vurulmuştur. Kendisine yönelik her türlü tehdit ve tehlikeyi bertaraf etmekte kararlı olduğunu Fırat Kalkanı Harekatıyla gösteren Türk Silahlı Kuvvetleri, aynı azim ve kararlılıkla hudutlarımızda ve bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamak maksadıyla 20 Ocak 2018 tarihinde de Zeytin Dalı Harekatı'nı başlatmıştır. Zeytin Dalı Harekatı ülkemizin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin terörle mücadeleye yönelik özellikle 1624 sayılı kararı ve BM sözleşmesinin 51. maddesinde yer alan meşru müdafaa çerçevesinde Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygılı olarak icra edilmektedir. Şanlı tarihimiz ve kültürsüz gereği harekatın planlanmasında ve icrasında sadece teröristler ve bunlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereçler hedef alınmıştır" diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sivil ve masum kişilere hiçbir ülkenin göstermediği dikkat ile hassasiyetle davrandığını da söyleyen Akar, "Harekat sırasında Hava Kuvvetlerimiz ve kara ateş destek vasıtalarımız tarafından uluslararası hukuk ve anlaşmalarla yasaklanan hiçbir mühimmat kullanılmamıştır. Zaten esasen bu tür mühimmat Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde de bulunmamaktadır. Bu harekatın sivillere zarar vermeden üstün bir başarıyla icra edilmesinde yerli ve milli silah sistemlerinin özellikle de insansız hava araçlarının etkin şekilde kullanılmasının payı büyüktür. Afrin Afrinlilerindir gerçeğinden hareketle yıllarca terör örgütlerinin zulüm ve baskısı nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Afrin halkı, bölge mayın ve el yapımı patlayıcılarından temizlendikçe evlerine güven ve huzurla dönmektedir. Bundan hiçbir engel yoktur. Bölgede Türk Silahlı Kuvvetleri'nin katkısı ile sağlık hizmeti başta olmak üzere temel ihtiyaçların süratle karşılanmasına ve diğer yardım malzemelerinin ulaştırılmasına yönelik çalışmalar ile insani yardım faaliyetleri aralıksız sürdürülmektedir. Bu vesile ile Zeytin Dalı Harekatı'nın başarıyla yürütülmesinde en büyük pay sahibi aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, kahraman gazilerimizi şükranla anıyor, harekatın planlanmasında hazırlanmasında icrasında emeği geçen tüm arkadaşlarımı başarılarından dolayı kutluyor, alınlarından öpüyorum" dedi.
FETÖ'YE KOMUTAN TEPKİSİ
Türkiye'nin PKK, PYD, YPG ve DEAŞ gibi örgütlerin yanı sıra evrime uğramış terörizmin ilk örneği olan ve ülkenin tüm kurum ve kuruluşlarına sızmış bulunan Fetullahçı Terör Örgütü ile de aralıksız mücadele ettiğini anlatan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, "Her fırsatta Türk Silahlı Kuvvetleri'ni zayıflatmak ve yıpratmak için çalışan içimizdeki hain, alçak FETÖ mensupları 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti'ne, demokrasimize ve onun köklü değerleriyle saygın kurumlarına kast ederek asil milletimizin özgürlüğünü hedef almıştır. Ancak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kahraman evlatları ve asil milletimiz birlik içerisinde yüksek siyasi direktifler doğrultusunda FETÖ'ye karşı durmuş, demokrasiye sahip çıkarak bu örgütü başarısızlığa uğratmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri, FETÖ mensuplarından temizlendikçe çok daha güçlenmektedir. Bu tatbikat da gösterilen başarı da bunun en son somut kanıtı olmuştur" diye konuştu.
EGE DENİZİ İÇİN ÇABA GÖSTERİYORUZ
Emir Çaka Bey, Turgut Reis, Barbaros Hayrettin Paşa ve Kılıç Ali Paşa gibi büyük amirallerin başarıları sayesinde denizlerin mavi vatan olduğunu vurgulayan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, "Denizlerin kullanımı konusunda Türkiye, Ege başta olmak üzere denizlerde mevcut sorunların uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde çözüme kavuşturulmasından yana olduğunu her fırsatta dile getirmekte, Ege Denizinin bir barış, dostluk ve işbirliği denizi olması için iyi niyetle her türlü çabayı göstermektedir. Bununla birlikte tüm denizlerimizde ülkemizin ve milletimizin uluslararası hukuk ve anlaşmalardan kaynaklanan hak ve menfaatlerini koruma azim ve kararlılığında olan Türk Silahlı Kuvvetleri, bir oldu bittiye asla müsade etmeyecektir. Türk Silahlı Kuvvetleri, Doğu Akdeniz'e de Türkiye'nin ve KKTC'nin hak ve menfaatlerini korumaya, Kıbrıs adasında uluslararası garanti ve ittifak anlaşmaları doğrultusunda barış ve güvenliğin teminatı olmaya devam edecektir. Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetleri, gerek Ege Denizinde gerek Doğu Akdeniz'de her türlü tedbiri kararılıkla almaktadır. Savaş ve güvenliğin sürekli değişen doğasına karşı değişmeyen tek ihtiyaç dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de eğitimli çok yönlü personel ihtiyacı olacaktır. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en önemli gücü sahip olduğu eğitimli personeldir. En büyük taktir güvenilmek, en büyük başarı da bu güvene layık olmaktır. Bu anlayışı benimsemiş olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kahraman ve fedakar mensupları yurt içinde ve sınır ötesinde üstün başarılarla icra edilen terörle mücadele harekatıyla, başta Afganistan olmak üzere uluslararası barışı destekleme harekatlarında aldıkları eğitimin niteliğini ve çok yönlü yeteneklerini her defasında ispatlamış ve daima asil milletimizin ve dünyanın takdirine mazhar olmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri, Efes-2018 Tatbikatı'nı başarıyla icra ederek, her zaman milletinin emrinde, daima görevinin başında olduğunu bugün bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri asil milletimizin sevgi ve güveninden aldığı güçle karada, denizde ve havada ülke sınırlarımızın güvenliğini sağlama, şehit kanlarıyla sulanmış, bayraklaşan vatan topraklarının bütünlüğüne, egemenlik ve bağımsızlığımıza yönelecek her türlü tehdidi yok etme azim ve kararlılığındadır" dedi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın konuşmasının ardından mehter takımının ve Türk Yıldızları'nın gösterisi nefes kesti.
AKAR'DAN GEMİYE ZİYARET
Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen Efes Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı'nın başarıyla sonlanmasından sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, öğle yemeğini yerli ve milli imkanlarla yapılan, tatbikatta ilk kez görev alan çıkarma gemisi TCG Bayraktar'da, gemi personeliyle yedi. Orgeneral Akar, İzmir'in Seferihisar ilçesinde gerçekleştirilen tatbikatın ardından helikopterle TCG Bayraktar'a gitti. Gemi personeliyle birlikte öğle yemeği yiyen Akar, onlarla sohbet etti. Yabancı ülke genelkurmay başkanlarının da gemi gezisinde eşlik ettiği Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, tatbikatta gösterdikleri başarı nedeniyle personeli tebrik etti, başarılarının devamını diledi.
Görüntü Dökümü
------------------
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın konuşmasından görüntü
Tatbikattan görüntü
Haber: Taylan YILDIRIM -Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt: Efes 2018 Tatbikatı'nın Gündüz Bölümü Nefes Kesti (Ek) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?