DHA YURT ÖZEL GÜNDEM - Son Dakika
Güncel

DHA YURT ÖZEL GÜNDEM

DHA YURT ÖZEL GÜNDEM

Prof. Dr. Sözbilir: Manisa'da sönümleme başladı, depremler bitecekMANİSA'da, 22 Ocak'taki 5.4'lük depremin ardından, 2 bin 750 artçı şok meydana geldi.

11.02.2020 08:47

Prof. Dr. Sözbilir: Manisa'da sönümleme başladı, depremler bitecek

MANİSA'da, 22 Ocak'taki 5.4'lük depremin ardından, 2 bin 750 artçı şok meydana geldi. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, meydana gelen sarsıntılarla ilgili yaptığı açıklamada, Soma- Kırkağaç, Gelenbe Fay Zonu ve Akhisar faylarının birbirini tetikleyecek şekilde kırıldığını, 3 fayın da birbirini tetikleyecek şekilde kırılmasının enerji boşalımını dağıttığı anlamına gelebileceğini söyledi. Sözbilir, ayrıca bölgede sönümlemelerin başladığını, yeni bir tetikleme olmadığı sürece, Manisa'da yaşanan bu ölçekteki depremlerin biteceğini belirtti.

Manisa, 22 Ocak'ta meydana gelen 5.4 büyüklüğündeki depremin ardından sık sık artçılarla sarsılmaya devam etti. Sarsıntılarla ilgili bölgede oturanları rahatlatan açıklama İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir'den geldi. Soma- Kırkağaç, Gelenbe Fay Zonu ve Akhisar faylarının birbirini tetikleyecek şekilde kırıldığını ve 3 fayın da birbirini tetikleyecek şekilde kırılmasının enerji boşalımını dağıttığı anlamına gelebileceğini söyleyen Sözbilir, ayrıca bölgede sönümlemelerin başladığını, yeni bir tetikleme olmadığı sürece, Manisa'da yaşanan bu ölçekteki depremlerin biteceğini belirtti. Sözbilir, "O bölgede 22 Ocak'ta yaşanan 5.4'lük büyüklükteki ana şoktan sonra, yaklaşık 2 bin 750 artçı şok oldu. Bunların hepsi fay üzerinde gerçekleşmedi. Burası üç fayın kesiştiği bir bölge. Depremlerin büyük bölümü Soma Kırkağaç ve Akhisar fayı tarafından karşılandı. Aynı zamanda Gelenbe fayı da belli depremler üretti. Ama şu anda sönümleme dönemine geçildi. Veriler onu gösteriyor. Aralarda 5'e, 4.8'e kadar varan çok sayıda deprem oldu. Şu anda sönümleme dönemi yaşanıyor. Yani bu ölçekte yaşanan depremlerin biteceği anlamına geliyor. Yeni bir tetikleme olmadığı sürece, bölgede deprem aktivitesi belli şekilde sönümlenecektir" diye konuştu.

'HENDEK TABANLI ÇALIŞMALAR YAPILMALI'

Batı Anadolu ölçeğindeki fayların çok fazla bilindiğini ve bu faylar üzerinde çok fazla çalışmadığını söyleyen Sözbilir, "Fayların gelecekte ne tür büyüklükte deprem üreteceklerini bilmek için geçmişleri ile ilgili bilgi toplamak gerekiyor. Bu da paleosismoloji (hendek) çalışması ile ortaya çıkarılabilir. Burada tabi dünya ölçeğinde yapılan çalışmalarda fayların uzunluklarıyla, üreteceği deprem büyüklüğü arasında bir ilişki var. Bu ilişkiye göre İzmir, Manisa çevresindeki fayların maksimum çıkabileceği büyüklük, 7.1 ve 7.2. 7 civarına kadar deprem üretme potansiyeline sahip. Şu anda kırılan örneğin Gelenbe fayı, 6.9 şiddetine kadar deprem üretebiliyor. Soma- Kırkağaç fayı 6.8'e kadar çıkabiliyor. Akhisar fayı 6.4'e kadar çıkabiliyor. Bu fayların gelecekteki aktiviteleri ile ilgili bilgi elde edebilmek için geçmişini ortaya koymak gerekiyor. Bunun için de paleosismoloji dediğimiz, hendek tabanlı çalışmaları yapmak lazım" dedi.

'DEPREM MASTER PLANI HAZIRLANMALI'

Soma- Kırkağaç fayının büyük bir bölümünün kırıldığını, böylece 6.8'lik bir fayın, 5.4'lük enerjisi boşaltmış olduğunu söyleyen Sözbilir, Acilen Deprem Master Planları'nın hazırlanması gerektiğini belirterek şöyle konuştu:  "Bu depremler yıkıcı büyüklükte olmayan depremler. 6'ya yaklaşmadığı sürece can ve mal kaybı pek yaşanmaz. Bundan sonra ciddi ve hızlı çalışmalar yapılmalı. Türkiye ölçeğinde içerisinden diri fay geçen bütün kentlerde benzer çalışmaların yapılması lazım. Deprem Master Planı hazırlanmalı. Deprem Master Planı'nda, şehrin içindeki diri fay zonlarının haritalandırılması, bu zonlar üzerinde kalan bina stokunun ortaya çıkarılması, bu binaların iyileştirilmesi, sıvılaşma riski taşıyan bölgelerin ortaya çıkarılması, onların içinde kalan binaların iyileştirilmesi konuları yer alacak. Bu çalışmalar yapıldığında özellikle jeolojik anlamda sakıncalı olan kesimlerdeki binaların durumu, depremden önce nasıl davranış göstereceği önceden bilinebilir. Bunlar ortaya konularak binaları güçlendirmek gerekiyor."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------------------------Prof. Dr. Hasan Sözbilir'den görüntü-Hasan Sözbilir ile röportaj-Genel ve detay görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Kadir ÖZEN/ İZMİR,

==============

Sevgililer Günü'nde bir dal kırmızı gül 10 liradan satılacak

ÇİÇEKÇİNİN Bayramı olarak nitelendirilen 14 Şubat Sevgililer Günü öncesi çiçekçiler, bu özel güne hazırlanmak için yoğun mesai yapıyor. Türkiye'nin en çok çiçek üretiminin yapıldığı illerden biri olan İzmir'de bu sene Sevgililer Günü'nde 1,5 milyon dal gül satışı hedeflediklerini söyleyen Çiçekçiler Odası Başkanı Kazım Kış, "Bu sene hava şartlarının iyi olması nedeniyle güller erken kesildi. Bu nedenle hedefimiz geçen seneye göre yarı yarıya düştü. Sevgililer Günü'nde İzmir'de güller dal başına 10 ila 20 TL arası fiyattan satılacak" dedi.

Türkiye'nin önemli çiçek üretim merkezlerinden biri olan İzmir'de de çiçekçiler 14 Şubat Sevgililer Günü'ne hazırlanırken yoğun mesai yapıyor. 'Çiçekçinin Bayramı' olarak nitelendirilen bu gün öncesinde İzmir'de gerçekleşen mezata gelen çiçekçiler, Türkiye'nin dört bir yanına ulaştırmak üzere gül demetleri satın aldı. Güllerin satışı dal başına 5 TL'den yapıldı. İzmir'deki üreticiler, normalde yaklaşık 2 ay önceden budanan gülleri, bu yıl iyi giden hava şartları nedeniyle erken olgunlaşmasıyla hedeflenenden önce budayıp gülleri soğuk hava depolarında bekletmek zorunda kaldı. Bu durum nedeniyle taze gül sayısında azalma olduğunu aktaran İzmir Çiçekçiler Odası Başkanı Kazım Kış, "Ekonomik şartların zorluğundan dolayı çiçekçiler zor günler geçiriyor. Bu özel günler bize can suyu veriyor. Bu da satışlarımızın artması konusunda yardım sağlıyor. İnternette satış yapan firmalar bize zarar veriyor. Biz hep sabrediyoruz. İnşallah bu sene de güzel satışlar olur, borçlarımızı, kira, elektrik ve su faturalarımızı ödeyebiliriz. Ama üretim hava şartlarına bağlı olduğu için bu sene biraz daha sıkıntılı geçecek gibi gözüküyor. Geçen sene 3 milyon dal üzeri hedef koymuştuk ve hedefimize ulaşmıştık. Bu sene ancak 1,5 milyon dal hedef koyuyoruz. Yani yarı yarıya bir azalma var. Bu sene de Hollanda'dan yüklü miktarlarda ithal gül giriyor ülkeye. Geçen sene 10 milyon dal geldiyse bu sene 20 milyon dal geldi. Tabii biz her zaman yerli güllerimizin satılmasını istiyoruz" diye konuştu.

Birkaç çeşit gül alan çiçekçiler, 14 Şubat Sevgililer Günü'ne hazır şekilde yoğunluk olmasını bekliyor.

'BU SENE GÜLÜN DAL FİYATI 10- 20 TL ARASINDA DEĞİŞECEK'Aynı zamanda bu sene hava şartlarına bağlı olarak buhar nedeniyle güllerin üzerinde düşen su damlalarının küflenme yaptığını ve üreticilerin birçok gülü satmadığını söyleyen Kış, üreticinin de zarar gördüğünü anlattı. Gül fiyatlarından bahseden Kış, "Çiçekçi dükkanları fırsatçı değildir. Senede bir defa çiçek alan insan çok pahalı olduğunu söylüyor. Aslında pahalı değil, biz de bunları açık artırmayla alıyoruz. Maliyet fiyatları yükseliyor. Yıllardır müşteriye hep aynı paraya sattık. Geçen sene gülün dal fiyatı 7.5 TL'den başlıyordu. Bu sene de 10 TL, 15 TL ve 20 TL arasında değişecek. Gül çeşitlerine göre fiyat da değişiyor. İri kanatlı ve çanakları dolgun Samuray gülü, kışın vazgeçilmez gülü Dallas gül, rengi daha açık kırmızı olan Nar gül, siyah güller olan Black Magic olmak üzere İzmir'de yetişen 4 tür var. Bir de iki senedir denenen, yazlık bir gül olan Rodos gülü var. Sevgililer Günü'nde gülden sonra kasımpatılar, kazablanka, orkide gibi çiçekler tercih ediliyor" dedi.

'BU SENE PEK HEYECAN YOK'Flora Çiçekçilik Üretim ve Pazarlama Kooperatifi'nin yaptığı mezata Eskişehir'den katılan çiçekçi Recep Karabakan, "Piyasa biraz durgun ve sıkıntılı. Mal çeşidini temin ediyoruz ama Sevgililer Günü için tereddütlü olmamız nedeniyle yüklü miktarda çiçek alamıyoruz. Biz gülün tanesini 10 TL'ye satacağız. Hazırlığımızı yaptık ama geçen sene ve bu sene pek heyecanımız yok" diye konuştu.

Alsancak'ta çiçekçi dükkanı sahibi olan Nihat Alkan, "Sevgililer Günü'ne hazırlıklarımız başladı. Bahçelere gidip güllerimizi ayırttık. 14 Şubat'tan bir iki gün önce dükkanımıza getireceğiz. Her geçen sene biraz daha işlerimiz düşüyor. İnternet üzerinden satış yapan firmalar işlerimizi çok böldü. Ama elimizden gelen imkanları kullanarak müşterilerimize hizmet sunacağız. O gün çok yoğun olacağı için arkadaşlarım da bana yardım edecek. En düşük gül dalı fiyatı 10 TL bu sene" dedi.

Her sene eşine gül aldığını söyleyen Fatih Erniş ise "Eşime ve kızlarıma gül alacağım. Gül fiyatları gayet uygun. Eşim her aldığımda çok mutlu oluyor. Kırmızı ve beyaz güllerden oluşan bir buket alacağım" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------------------Güllerden detay görüntüler-Gül mezatından görüntüler-İzmir Çiçekçiler Odası Başkanı Kazım Kış ile röportaj-Çiçekçilerle röportaj-Müşteri ile röportaj

Haber: Melis KARAKUZULU, Kamera: Ahmet Turhan ALTAY/İZMİR, =================================

Toprak dondu, mezar iş makinesi ile kazıldı

KARS'ta soğuk hava nedeniyle toprak dondu. Merkeze bağlı Boğazköy'de hayatını kaybeden 4 çocuk babası Yavuz Çamak'ın (50) defin işlemi için donan toprağı kazamayan köylülere İl Özel İdaresi, iş makinesi ile yardım etti.

Boğazköy'de oturan 4 engelli çocuk babası Yavuz Çamak, KOAH rahatsızlığı nedeniyle yaşamını yitirdi. Köylüler, soğuk hava nedeniyle donan toprağı kazamayınca muhtar Şakir Uyusun'a durumu bildirdi. Muhtar Şakirn Uyusun, mezar kazılması için İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği'nden yardım istedi. İl Özel İdaresi'nden TIR'a yüklenen kepçe köye gönderildi. Kısa süre içinde köye varan kepçe, donmuş toprağı kazdı. İş makinesinin çalışması sonucu donmuş toprak yarım saatte kazılarak mezar hazır hale getirildi.

'KEPÇEYLE BİLE DONMUŞ TOPRAK ZORLUKLA KAZINDI'

Özel İdaresi ekiplerine teşekkür eden köylüler, Yavuz Çamak'ın cenazesini toprağa verdi. Muhtar Şakir Uyusun, "Devletimizden, özel idareden Allah razı olsun. Mezarlıkta 1 metre 20 santim don var. Kepçe bile bu donmuş toprağı zorlukla kazıyabildi" dedi.

Kepçesiz bu mezarı kazamayacaklarını ifade eden Muhtar Uyusun, "Eskiden bizler kışın cenaze olduğu zaman araba lastikleri yakarak toprağı ısıtıp kazıyabiliyorduk. Şimdi ise ekipler gelip bize yardımcı oluyor. Zaten köyümüzde nüfus da azaldı, kimse kalmadı. Devletimizden, özel idare müdürlerimizden, personellerinden Allah razı olsun. Telefon açtık hemen gelip mezarımızı kazdılar" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------------------------TIR'ın kepçeyi taşıması-Kepçenin tırdan indirilmesi-Mezarlığa doğru gitmesi-Mezar kazıma çalışması genel ve detaylar-Muhtar Şakir Uyusun'un konuşması

Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK/ KARS, ===============================

Dumanlı Tabiat Parkı kışın bir başka güzel

ERZİNCAN'ın Refahiye ilçesine 7 kilometre uzaklıkta bulunan ve etrafı çam ormanlarla çevrili Dumanlı Tabiat Parkı, yaz aylarında olduğu gibi kışın da doğal güzelliğini koruyor. Kar kalınlığının 1 metreye bulduğu tabiat parkında yürütülen karla mücadele çalışmaları havadan drone ile görüntülendi.

Erzincan kent merkezine 70 kilometre uzaklıktaki Refahiye ilçesine bağlı Dumanlı Tabiat Parkı kış aylarında kar yağışı ve sıcaklığın eksi 18 dereceye kadar düşmesiyle bazı bölgelerde oluşan buz sarkıklarıyla muhteşem bir güzelliğe kavuştu. Deniz seviyesinden yüksekliği 2 bin metre olan ve yeşilin birçok tonunu barındıran tabiat parkı yaz aylarında yerli ve yabancı bir çok turistin akınına uğrarken, kışın da kar yaşığı nedeniyle beyaz ve yeşil bürünerek kartpostallık görüntü oluşturuyor. Erzincan İl Özel İdaresi'ne bağlı karla mücadele ekipleri, ziyaretçilerin sorun yaşamaması için bölgede yaptıkları karla mücadele çalışması ile yolları kış aylarında da açık tutmaya çalışıyor.

Tabiat parkına gelenler birçok gölün etrafında yürüyüş yapmanın yanında bölgede yapımı devam eden bungalov evlerin de tamamlanmasıyla konaklama imkanı bulacaklar.

Refahiye Belediye Başkanı Çakmak Paçacı, doğal güzelliği ile bölgenin turistik mekanlarından biri olan Dumanlı Tabiat Parkı'nı herkesin görmesi gerektiğini tavsiye ederek, "Bahar ve yaz aylarında vatandaşlarımız büyük ilgi gösteriyor. Kışın da ayrı bir güzelliğe sahip olan tabiat parkımızı görmek isteyen ziyaretçilerimizi bekliyoruz. Karlar altındaki oksijen deposu çam ormanlarımız görülmeye değer." diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------------------Tabiat parkının havadan görüntüsü-Parkın yolunun açılması genel detay-Yol açma çalışmaları yerden

Haber-Kamera: Coşkun MENEK/ ERZİNCAN, =============================

Evlilik vaadiyle 27 bin TL dolandırıldı

ÇORUM'da pazarcılık yaparak geçimini sağlayan Engin A. (33), Gaziantep'te görücü usulüyle tanışıp, imam nikahıyla evlendiği Tuğba Ö. (20) ile ailesi tarafından 27 bin 500 TL dolandırıldığını öne sürerek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Evlilik hayaliyle annesinin birikimini şüphelilere kaptırdıklarını anlatan Engin A., "Dolandırıcıların bulunup cezalandırılmasını istiyorum" dedi.

Kentin Gülabibey Mahallesi'nde oturan ve pazarcı esnafı olan Engin A. geçen yıl Eylül ayında evlenmek için bir tanıdığının aracılığıyla ailesini de yanına alarak Şanlıurfa'ya gitti. Engin A. ve beraberindeki ailesi, buluştukları, kendilerine aracılık edecek olan 'Ayşe' isimli bir kadından "Size söylediğimiz kız evlenmeyi kabul etmiyor ama isterseniz Gaziantep'te bir kız daha var. Onunla tanıştıralım" yanıtını aldı. Kadının teklifini kabul eden Engin A, ailesiyle bu kez de Gaziantep'in yolunu tuttu. Gaziantep'e giden aile, burada da kendilerine aracılık eden 'Ali' adlı kişi tarafından bir eve götürüldü. Gittiği evde evleneceği Tuğba Ö. ile tanışan Engin A, genç kızla bir süre baş başa görüştü. Çift kısa sürede tanışarak evlilik kararı aldı. Bunun üzerine Tuğba Ö.'nün annesi, damat adayının ailesinden 15 bin TL başlık parası talep etti. Yapılan pazarlık sonucu Engin A. ve ailesi 10 bin TL başlık parasında anlaştı. Daha sonra ziynet eşyası almak için Tuğba Ö. ile alış verişe çıkan Engin A, genç kız için 7 bin 500 TL değerinde yüzük, küpe, bilezik gibi ziynet eşyası da satın aldı. Engin A, genç kızla tanışmasına vesile olan Şanlıurfa'daki 'Ayşe' isimli kadına da 10 bin TL ödedi.

KAZA BAHANESİYLE KAÇMIŞEngin A. ve ailesi, daha sonra Tuğba Ö.'yü alarak düğün için Çorum'a döndü. Düğün hazırlıklarına başlayan çifte, imam nikahı kıyıldı. İmam nikahının üzerinden birkaç gün geçmesinin ardından Tuğba Ö., iddiaya göre, kardeşinin trafik kazası geçirdiğini belirterek, Gaziantep'e gitmesi gerektiğini söyledi. Damat adayının izni üzerine, genç kız, ziynet eşyalarını da yanına alarak Çorum'dan ayrıldı. Tuğba Ö.'nün geri dönmemesi ve kendisine ulaşılamaması üzerine Engin A., dolandırıldığını anladı.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUEngin A. toplamda 27 bin TL dolandırıldığı gerekçesiyle Çorum Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Konuyu inceleyen savcılık, suç yerinin Gaziantep olduğu gerekçesiyle dosyayı Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığına iletti. Söz yüzükleri taktıklarını ancak bir süre sonra gelin adayına ulaşamadığını anlatan Engin A. "Evleneceğim Tuğba Ö. ile ayrı bir odaya girdik ve evlilik konusunda konuşmalar yaptık. Kendisine temiz mutlu bir yuva istediğimi söyledim. Benden süt parası istediler pazarlıklar yapıldı 10 bin TL'ye anlaştık, Ayşe isimli kişiye 7 bin 500 TL., para verdim. Çünkü o da para istemişti. Sonra orada altın küpe ve yüzük aldık 10 bin lira kadar da onlara harcadım. Söz yüzüklerini taktıktan sonra Çorum'a hep beraber döndük, aradan iki gün geçti ve Tuğba'ya sürekli telefonlar gelmeye başladı. Abisinin kaza geçirdiği söyledi, otobüsle gönderdik. Şimdi hiç birine ulaşamaz olduk, aradan 5 ay geçti ve ardından da savcılığa gidip dolandırıldığım için suç duyurusunda bulundum. Dolandırıcıların bulunup cezalandırılmasını istiyorumö dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------------------Dolandırılan Engin A. başından geçenleri anlatması-Engin A'nın Adliyeye gelmesi-Tuğba Ö'den görüntü-Detaylar

Haber-Kamera:  Yusuf ÇINAR  /ÇORUM, =============================

Yaralı atmacaya sahip çıktılar

HATAY'ın İskenderun ilçesinde bir dönerci dükanının önüne düşen kanadından yaralı atmaca, işyeri sahibinin çabasıyla tedavi altına alındı.

Savaş Mahallesi Kanatlı Caddesi üzerinde dönerci dükkanı işleten Hasan Deniz, işyerinin önünde çırpınan yaralı atmacayı gördü. Bir süre yerde hareketlenen yırtıcı kuşu izleyen Deniz, dikkatlice yaklaşarak yakaladı. Yaralı atmacayı işyerine alan Deniz, su ve yiyecekle besledikten sonra ihbarda bulundu. Haber verilmesi üzerine Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekipleri, yaralı atmacayı tedavisi için Mustafa Kemal Üniversitesi'ne götürdü.

Yerde gördüklerinde ilk olarak kuşun cinsini anlayamadıklarını anlatan Deniz, "Bizi ısırmaya çalışıyordu. Belli ki hem korkmuş hem de canı çok yanıyordu. Bakımını yaptıktan sonra ilgili yerlerle iletişim kurup, almalarını söyledik. Ekipler tarafından alınan atmaca tedavisi yapılmak üzere Mustafa Kemal Üniversitesi'ne götürüldü" dedi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN (Hatay), ===============================

Mahalledeki çocuklar için muhtarlığı kütüphaneye çevirdi

Olgay GÜLER/ EDİRNE, - EDİRNE'de Umurbey Mahallesi Muhtarı Turhan Özgünden, mahalledeki çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla muhtarlık binasının yarısını kütüphaneye çevirdi. Özgünden, okudukları kitabın özetini anlatan öğrencilere de boyama kalemi ve kalem kutusu gibi çeşitli hediyeler veriyor.

Edirne'de 2019 yerel seçimlerinde Umurbey Mahallesi Muhtarlığı'na seçilen Turhan Özgünden, mahalledeki çocuklar için güzel bir uygulama başlattı. Muhtarlık binasında bağışla topladığı çocuk kitaplarından kütüphane oluşturan Özgünden, mahalledeki çocuklara okumaları için bu kitapları dağıtıyor. Kitapları okuyup yerine yenisini de alabilen öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırmak istediğini söyleyen Özgünden, çocukların kitabın özetini anlatmaları halinde kalem kutusu ve boyama kalemi gibi hediyeler veriyor.

Bir hafta önce başlatılan uygulamanın vatandaşların çok ilgisini çektiğini söyleyen Özgünden, "Bir yardımsever kızımız vardı. Bir sürü kitap getirdi dağıtmak amaçlı. Ben de tek tek hepsini dağıttığımızda amacımıza ulaşamayacağımızı düşündüm. Sonrasında muhtarlığı kütüphaneye çevirdik ve çocukların buradan gelip istediği kitabı alabilmelerini sağladık. Bir kitabı bitirip getirdikten sonra yerine yenisini de alabiliyorlar. Böylelikle daha fazla kitap okumalarını sağlamış oluyoruz" dedi.

KİTABIN ÖZETİNİ ANLATANI ÖDÜLLENDİRİYORÇocukları daha fazla kitap ile buluşturarak okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla uygulamayı başlattıklarını söyleyen Özgünden, "Yardımsever vatandaşlarımız sağ olsunlar çok yardım ettiler ve oldukça fazla kitap birikti. Bu kitapları çocuklarımız gelip alabiliyor. Okumalarını teşvik amaçlı da özetlerini anlatıyorlar. Özetlerini güzel şekilde anlatırlarsa hem tekrar kitap veriyoruz hem de boyama kalemi, kalem kutusu gibi hediyelerle ödüllendiriyoruz. Böylelikle çocuklar daha fazla motive oluyor" diye konuştu.

'UYGULAMADAN ÇOK MUTLUYUZ'Ortaokul öğrencisi Hayal Kazançkar, uygulamadan mutlu olduklarını belirterek, "Bizim çok ilgimizi çekti bu uygulama. Normalde okulda da kitap okuyoruz. Ama bu şekilde mahallede de böyle bir uygulama başlatılması çok faydalı olacak. Hem fazladan kitap okumuş oluyoruz hem de kitabın özetini anlattığımızda ödül de kazanmış oluyoruz. Bunun bizlerin okuma alışkanlığına faydası olacağını düşünüyorum" dedi.

Öğrencilerden İrem Özmen, 6'ncı sınıf öğrencisi olduğunu ve uygulamayı çok beğendiğini söyledi. Özmen, "Uygulamayı çok beğendim. İstediğimiz zaman buradan gelip kitap alabiliyoruz. Bu çok mutluluk verici. Hem kitap okumuş oluyoruz hem de özetini anlatırsak hediye kazanıyoruz. Umarız, bu uygulama devam eder" dedi.

Mahalle sakinlerinden Umut Poyraz ise muhtar Özgünden'in başlattığı uygulamanın özellikle genç nesle çok faydalı olacağını belirterek, "Muhtarımız, bağışçıların sayesinde bu kitapları topladı. Bu kitapları öğrencilere, gençlere okumaları için veriyor. Bu çok mutluluk verici bir uygulama. Çocuklar hem kelime dağarcığını geliştiriyor hem de kitap okuma alışkanlığı kazanıyor" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------------------Muhtarlık binası dışarıdan -Muhtarlık binasındaki kitaplar-Muhtar masasında çalışırken -Muhabir Olgay Güler anons-Muhtar Turhan Özgünden kitapları düzenlerken -Özgünden ile röp.-Öğrenciler kitaplarla ilgilenirken-Öğrenciler Hayal Kazançkar ve İrem Özmen röp.-Vatandaş Umut Poyraz röp.Muhtarlık içerisinden detay

Haber - Kamera: Olgay GÜLER/ EDİRNE,  ==================================

Rubik küplerle portre yapan Burak'ın hedefi dünya rekoru

ANTALYA'da, heykel bölümü öğrencisi Burak Deveci (26), 'pixel art' tekniğiyle çizdiği portleri rubik küplerle gerçeğe dönüştürüyor. Helikopter kazasında yaşamını yitiren basketbolcu Kobe Braynt'ın portresini yapan Deveci'nin hedefi ise 100 bin küp kullanarak yapacağı Atatürk portresiyle dünya rekoru kırmak.

Antalya'da oturan Anadolu Üniversitesi Heykel Bölümü öğrencisi Burak Deveci'nin, rubik küplerle yaptığı çalışmalar, beğeni topluyor. Deveci, lise yıllarındayken 'pixel art' tekniğiyle çizimler yapmaya başladı. Üniversite yıllarında bu çizimlerini rubik küplerle birleştirmeye karar veren Deveci, küplerle portreler oluşturmaya başladı. Küp üzerindeki 6 renkten 5'ini kullanan Deveci, portrelerin çizimi ve küplerle oluşturulması için ortalama 24 saat harcıyor. Burak Deveci, 500 küp kullanarak bugüne kadar Mustafa Kemal Atatürk, Cem Yılmaz, Münir Özkul, Kobe Braynt gibi birçok kişinin portresini yaptı. Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm tarihi olan 10 Kasım'da 1500 küple Atatürk portresi yapan Deveci'nin hedefi ise 100 bin küple yine Atatürk portresi yaparak dünya rekoru kırmak.

'ÇİZİMLERİMİ, RUBİK KÜPLERLE BİRLEŞTİRDİM'Küp üzerindeki 6 renkten 5'ini kullandığını söyleyen Deveci, "Uzun süredir pixel art üzerine çizimler yapıyordum. Bir süre sonra bu çizimlerimi rubik küplerle birleştirebileceğim aklıma geldi. Pixel art tekniğiyle çizdiğim portreleri rubik küplerle yapmaya başladım. Bugüne kadar küplerle Atatürk, Münir Özkul, Cem Yılmaz gibi birçok kişinin portresini yaptım. Portreleri ortalama 500 küp kullanarak yapıyorum. Ancak 10 Kasım'da 1500 küple bir Atatürk portresi yaptım" dedi.

'BİR PORTRE 7 SAAT SÜRÜYOR'Portreleri görenlerin şaşırdığını belirten Deveci, "Küp sayısına göre harcadığım zaman değişiyor ancak ortalama bir portreyi tamamlamam 7 saatimi alıyor. Tasarımı, çizimi ve yapımı ortalama 24 saatimi alıyor. Yapımına başlamadan önce bütün küplerin nasıl gözüktüğünü bilmem gerekiyor. Küplerin üzerinde 6 renk var, ben 5 renk ile bu portreleri yapıyorum. Yaptığım işi görenler önce şaşırıyor, ancak olumlu tepkiler alıyorum. Şimdiki hedefim 100 bin küple dünya rekorunu kırmak. Bu rekorda da Atatürk ve Türkiye ile ilgili bir portre çalışması yapmak istiyorum" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------------------------Küplerden detay-Küp çalışmalarından detay-Burak Deveci'den detay-Portre çalışmasından detay-Vatandaşlardan detay-Küplerin portre hali-Burak Deveci röp

HABER: Semih ERSÖZLER- KAMERA: Aslı DURAN/ANTALYA, ===================================

Aileden 'Egemen'i yaşatalım' çağrısı

BURDUR Bucak'ta henüz 5 aylıkken menenjit hastalığını yenen, 1 yaşına geldiğinde ise Mikrovillus inklüzyon (kronik ishal) hastalığına yakalanan 14 aylık Egemen Özbek'in ailesi, çocuklarının tedavisi için 4 hastaneye gitmelerine rağmen çözüm bulamadı. Baba Cahit Özbek, tek isteğinin oğlunun sağlığına kavuşması olduğunu söyledi.

Burdur'un Bucak ilçesinde lokanta işleten Cahit Özbek, 14 ay önce dünyaya gelen oğlu Egemen'i, beş aylıkken kafa kemiklerinin birleşme noktasındaki bağ dokusunun (bıngıldak-fontanel) şişmesiyle Bucak Devlet Hastanesi'ne götürdüğünü, hekimlerin 'Burada imkanlarımız kısıtlı' demesi üzerine Antalya'ya getirdiğini söyledi. Cahit Özbek, Egemen'e Antalya'daki doktorların menenjit teşhisi koyduğunu, 15 gün tedavi gördükten sonra çocuğunun sağlıklı bir şekilde taburcu edildiğini söyledi.

ÖPÜCÜK HASTALIĞINA YAKALANDI10 Ekim 2019'da Egemen'in bu kez şiddetli ishalinin başladığını anlatan Cahit Özbek, "Çocuğumda ishalin artmasıyla Bucak Devlet Hastanesi'ne götürdüm. 6 gün tedavi ettiler. Doktorlar, 'Çocuğunu daha teşekküllü bir hastaneye götürsen iyi olur' dedi. Ankara Şehir Hastanesi'ne sevkimizi yapıp, ambulansla yolladılar. Egemen, Ankara'daki hastanede 2 gün yoğun bakımda kaldı. Orada yapılan tetkikler neticesinde EBV denilen bir hastalık teşhisi konuldu. Buna halk arasında 'öpücük hastalığı' diyorlarmış. Doktorumuz, 'Bu hastalık nezle, grip gibi tedavi edilen bir hastalık değil. Kendiliğinden bol sıvı ile geçer' dedi" diye konuştu.

KRONİK İSHAL TEŞHİSİCahit Özbek, Egemen'in toparladığını söyleyen doktorların taburcu edeceklerini söylediğini, aynı gece ateşinin yükseldiğini belirterek, şöyle konuştu: "Bunun üzerine bir hafta daha tedavisinin devam edeceği bildirildi. Bu durum üç kez tekrarladı. Ben çocuğumu hastaneden kendi rızamla çıkarmak istediğimi söyledim. Çünkü hiç sonuç alamıyorduk. Oradan alıp çocuğumu Burdur'daki hastaneye götürdüm, orada da sonuç yoktu. En son Antalya'ya geldim, çocuğumun üç aydır tedavisi sürüyor. 2 kez endoskopi, 1 kez kolonoskopi yapıldı. Mikrovillus inklüzyon hastalığı olduğu ifade edildi. Bu hastalığın ne olduğunu hocalara sordum. Doktoru 'Bu hastalık anne karnında başlar ikinci ayında da bebeği kaybederiz. Senin çocuğunun bu zamana kadar yaşaması mucize' dedi. Ne yapacağımızı doktora sordum, 'Bu şekilde devam edeceğiz, bizim de yapabileceğimiz bir şey yok' dedi. Doktorumuz, başka doktorlarla yaptığı görüşmelerde böyle bir hastalığın literatürde olmadığını gördüklerini söyledi. Daha önce de aynı ishal şikayetleriyle gelen bir çocuğun yakınları, İstanbul Koç Üniversitesi Hastanesi'nde Dr. Çiğdem Arıkan adlı hocaya götürüp şifa bulmuş. Ben de büyüklerimizden, ağabeylerimizden yardım bekliyorum."

'MİNİK EGEMEN YAŞASIN'14 aylık bebeğinin sağlığına kavuşmasını istediğini söyleyen Cahit Özbek, "Egemen'i İstanbul'daki hastaneye götürebilirsem çok seviniriz. Üç çocuğum var, ikisi okula gidiyor, üçüncü çocuğumun da yaşaması için çalışıyorum. Annesi de burada. Diğer çocuklarımın bakacak kimsesi de yok, 4 aydır hiç çalışamadım. Bu dönemde yakınlarım bana el oldu. Şu anda yurt dışından getirilen özel gıdalar hortumla burnundan veriliyor. Çocuğumun mamalarını hayırsever ağabeylerimiz sayesinde alabiliyorum" diyerek, çocuğunun tedavisi için yardım çağrısında bulundu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------------------------Akdeniz Üniversitesi Hastanesi dış plan görüntü-Minik Egemen'in serviste görüntüsü-RÖP: Cahit Özbek

HABER: Erol AKKIR- KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA, =========================================

İnternet alışverişlerinde dolandırıcılıklara dikkat

14 ŞUBAT Sevgililer Günü'nün yaklaşmasıyla çiftler, birbirlerine hediye seçmeye başladı. Kimileri mağaza mağaza dolaşıp partnerleri için en güzel hediyeyi seçmeye çalışırken, kimileri de internetten alışverişi tercih ediyor. Uzmanlar da özel günlerde e-ticaretin daha sık kullanıldığını söyleyip ciddi dolandırıcılık vakalarına karşı uyarılarda bulunuyor.

Türkiye'de 1990'lı yılların sonlarında kullanılmaya başlanan e-ticaret, teknolojinin hızlı gelişimine paralel olarak günümüzde yükselişe geçti. Türkiye'de artık her 3 kişiden 1'i internetten alışveriş yapmayı tercih ediyor. 14 Şubat Sevgililer Günü gibi özel günlerde de sevdiklerine hediye almak isteyenler, sıklıkla internet sitelerini kullanmaya devam ediyor. Uzmanlar da özel günlerde e-ticaretin daha sık kullanıldığını ve ciddi dolandırıcılık vakalarının yaşandığını belirterek uyarıda bulunuyor. Türkiye'de 5 Kasım 2014'te 6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un yürürlüğe girdiğini belirten avukat Onur Akıncıoğlu, devam eden süreçte de ikincil mevzuatların yayımlanarak e-ticaretin günümüzdeki yasal statüsüne kavuştuğunu anlattı.

'E-TİCARETTE KAPIDA ÖDEME TERCİH EDİLMELİDİR'Halkın e-ticaret hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığını ve ciddi dolandırıcılık vakalarının ortaya çıktığına dikkat çeken Akıncıoğlu, internetten alışveriş yaparken dikkat edilmesi gereken hususların bulunduğunu hatırlatarak şöyle konuştu: "İlk olarak bilinen, genel kabul görmüş web sitelerinden alışveriş yapmalılar. Alışveriş yapılan sitenin SSL veya SET protokollerinden birisine sahip olduğundan, bir başka deyişle tüm güvenlik tedbirlerini aldığından emin olmalıdırlar. Bir başka dikkat edilmesi gereken husus ise web sitesinden alınacak ürün hakkında yeterli bilgilendirmelerin bulunup bulunmadığıdır. Özellikle özel günlerde veya bayram dönemlerinde ürünlerin stokta kalmaması veya teslimat sürelerinin uzamasına sıkça rastlanılmaktadır. Vatandaşların web sitesinden alacakları ürünlerin stokta bulunup bulunmadığı veya teslimat süresinin ne kadar olduğu hususlarında net bilgiye sahip olmadan alışveriş yapmamaları gerekmektedir. Vatandaşlar ödeme aşamasında internet dolandırıcılığı ile karşılaşmamak için ise kapıda ödeme seçeneğini tercih etmelidirler. Eğer ödeme banka kanalı ile yapılacak ise havale veya EFT üzerinden yapılması daha güvenlidir. Son olarak tüketici ürünü teslim alırken eksik veya hasarlı olmadığını kontrol etmelidir ve ürünle birlikte gelen garanti belgesi ve faturaları saklamalıdır."

'SANAL KART KULLANIN'Kredi kartı kullanarak taksitli alışveriş yapmak isteyenlerin ise sanal kart üzerinden alışveriş yapmaları konusunda uyaran avukat Onur Akıncıoğlu, "Sanal kart kredi kartından üretilmiş başka bir karttır. Ama bu sanal kart tek kullanımlık oluyor. İnternet üzerinden bir şey alacaksanız bu kartı kullanın. Limitini tamamen kendiniz belirleyebiliyorsunuz. 100 TL'lik alışverişte 100 TL'lik kredi kartı oluşturarak alışverişlerini o kartla tamamlayabilirsiniz. Dolandırıcıların eline bilgiler geçse bile herhangi bir limit olmadığı için o kart tekrar kullanılamayacağı için mağduriyet yaşamazsınız" dedi.

Akıncıoğlu, son olarak halkın internetten satın aldıkları ürünleri hiçbir gerekçe göstermeden ve ceza-i şart ödemeden 14 gün içinde iade edebileceklerini ifade etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------------------Avukat Onur Akıncıoğlu ile detay görüntü,-Avukat Onur Akıncıoğlu ile röportaj

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,

===================================


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT ÖZEL GÜNDEM - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement