Buğra Kavuncu: Ekonomideki, Hukuktaki, Eğitimdeki Çarpıklık, Sığınmacı Problemi Türkiye'yi İçinden Çıkılmaz Hâle Getirmiş - Son Dakika
Güncel

Buğra Kavuncu: Ekonomideki, Hukuktaki, Eğitimdeki Çarpıklık, Sığınmacı Problemi Türkiye'yi İçinden Çıkılmaz Hâle Getirmiş

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, partisinin “Anlat İstanbul” programının sonuçlarını açıkladı. Ekonomik problemlerin tartışmasız her ilçede birinci konu olduğunu, enflasyonun esnafı perişan ettiğinin anlaşıldığını belirten Kavuncu, “Ekonomideki çarpıklık, hukuktaki çarpıklık, eğitimdeki çarpıklık, sığınmacı problemi bunların hepsi, Türkiye’yi bugün içinden çıkılmaz bir hâle getirmiş” dedi.

28.07.2022 15:19  Güncelleme: 03:19

Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, partisinin "Anlat İstanbul" programının sonuçlarını açıkladı. Ekonomik problemlerin tartışmasız her ilçede birinci konu olduğunu, enflasyonun esnafı perişan ettiğinin anlaşıldığını belirten Kavuncu, "Ekonomideki çarpıklık, hukuktaki çarpıklık, eğitimdeki çarpıklık, sığınmacı problemi bunların hepsi, Türkiye'yi bugün içinden çıkılmaz bir hale getirmiş" dedi.

İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı'nın, İstanbul'un 39 ilçesinde, 963 mahallesindeki yurttaşların sorunlarını dinlediği, 12 Şubat'ta başlatıp 25 Haziran'da tamamlanan "Anlat İstanbul" programının sonuçları, bugün İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in de katılımıyla İstanbul'da bir otelde düzenlenen etkinlikle açıklandı.

Program ve sonucu hakkında bilgi veren İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, "Çok uzun süren bir çalışmaydı bu. Çok da emek verilen bir çalışmaydı. Tabii bu çalışmayı yaparken, bu çalışmayı başlatırken başlangıç noktamız genel başkanımızın bizlere 'Halkla, milletle iç içe olun, sahada olun. Suni gündemlerle değil, milletin istediği gerçek gündemlerle ilgilenin ve bunları tespit edin' talimatıydı" diye konuştu.

"Amacımız mümkün olduğu kadar fazla İstanbulluya dokunmak, mümkün olduğu kadar fazla insanımıza ulaşabilmekti. Bir başka amacımız, siyaset sahada yapılır, siyaset vatandaşla yapılır. Sahaya çıktık, sanki maça çıkar gibi ve böylece teşkilatımızın da bir eksiği varsa bunları görebilme imkanımız oldu" diyen Kavuncu, şunları söyledi:

"ANALİZ EDEBİLMEK İÇİN YAZILIM GELİŞTİRDİK: Çalışmamızı verimli hale getirebilmek için, yani sahada yaptığımız tespitlere bir kayıt altına almak için, bunları doğru analiz edebilmek için bir yazılım geliştirdik. Yazılım aslında daha önce bizim Avcılar ilçe teşkilatımızın kullandığı, Avcılar üzerinde kullandığı bir yazılımdı. Biz 'Anlat İstanbul' için bir yazılım yaptık. Bu yazılımda da bazı ana başlıklar belirledik. Bu ara başlıklardan bir tanesi mesela dokunduğumuz segmentleri sınıflandırdık. İşte esnaf gibi, STK'lılar gibi, kanaat önleri gibi. Bu süreçte bizim vatandaştan duyacağımız bazı ana başlıklar var. Nedir? Bu ekonomi nedir? Bu sığınmacı nedir? Bu kentsel dönüşüm, imar, ulaşım, trafik gibi. Bunun içine bu ana başlıkları da ekledik ve raportörler oluşturduk. Raportörlerimizi eğittik.

YENİ BİR APLİKASYONU HAYATA GEÇİRECEĞİZ: Dijitalleşmeye hep önem verdik çünkü dünyada şirketlerin, kurumların dijitalleştiği dünyada, devletlerin dijitalleştiği dünyada, siyasetin ve siyasi partilerin de bu dijital gelişme ayak uydurması gerektiği malumdur. Bir başka örneği de sizlerle paylaşayım. Geliştirdiğimiz bir başka aplikasyon var. Bu aplikasyon da yine kendi il teşkilatımız tarafından geliştirilen bir aplikasyon Önümüzdeki eylül ayında da uygulamasına geçeceğiz. Aplikasyonun çıkış noktası, 100 bin üyeye ulaştık İstanbul'da. Şu anda 105 bine doğru gidiyoruz. Bu aplikasyon sayesinde bütün üyelerimize bir şifre verip anında 105 bin üyemizden görüş, parti politikalarıyla ilgili bilgi gündeme dair düşünceleri ve çok hızlı veri toplayabilme ve anket yapabilme imkanımız olacak. Bunu da eylül ayında hayata geçirmiş olacağız.

PROVOKASYONLAR, TAHRİKLER HEP KARŞILAŞTIĞIMIZ KONULAR: Çalışma başlamadan önce bir hazırlık dönemimiz oldu. O da siyaset akademisi. Siyaset akademisinde 2 binin üzerinde parti teşkilat mensubumuz eğitim verdi. Bu çalışmanın tabii ana noktası hep mahalle başkanlıkları oldu. Gittiğimiz her mahalleden birazdan bahsedeceğim. Mahalle başkanlarımızın koordinasyonunda bu çalışmayı yaptık fakat proje başlamadan da ciddi bir eğitim dönemi oldu. Bu eğitimlerde tabii ki parti politikalarımız, parti programımız, parti tüzüğümüz, partimizin amaçlarının yanında, günümüz Türkiye'sinde, günümüz siyasetinde provokasyon, tahrikler, bunlar sahada maalesef hep karşılaştığımız konular.

PROVOKASYONLARA RAĞMEN KİMSENİN İNCİNMEDİĞİ SÜREÇ ATLATTIK: Biz bütün İstanbul il teşkilatının ve ilçe teşkilatlarının şu cümleyi zihinlerini ve yüreklerine kazıttık. 'Sabır, en büyük silahımız. Öfke, en büyük düşmanımız'. Eğitimin temel odaklandığı nokta buydu. Allah'a çok şükür, yüz binlerce insan temas ettiğimiz bu 156 günlük süreçte ne bir insanın kalbini kırdık ne de herhangi bir tatsızlığa yol açtık. Zaten projenin adı da Anlat İstanbul ama provokasyonlara rağmen çok verimli, faydalı ve hiç kimsenin incinmediği bir çalışma süreci atlattık. 12 Şubat tarihinde çalışmamız başladı. 25 Haziran'da çalışmamızı neticelendirdik. Her hafta cuma, cumartesi, üç ilçe ve bu üç ilçenin içerisinde yer alan yaklaşık 70- 80 mahalleye oluşturduğumuz ekipler ziyaretlerde bulundular.

HER İLÇEYE 400- 500 KİŞİLİK GRUP GİTTİ: Hedef olarak da 39 ilçenin 963 mahallesinin tamamına dokunalım istedik. Bunu 25 Haziran itibarıyla bitirdik. Sahadan topladığımız verileri analiz ettik. Her ilçeye yaklaşık 400- 500 kişilik bir grup gitti ve her mahalleye de yaklaşık 20'şer kişilik ekipler halinde ziyaretlerde bulunduk. Bu ekiplerimizin içinde raportörlerimiz vardı fakat İstanbul il teşkilatının genel merkezimizde, genel başkan yardımcılarımızla, milletvekillerimizle, genel idare kurulu üyelerimizle birlikte yaptığı bir çalışma.

İSTANBUL DEMEK, TÜRKİYE DEMEK: İstanbul demek, Türkiye demek. Dolayısıyla her siyasi partinin özel önem gösterdiği bir kent burası. İstanbul elbette ki İstanbul il teşkilatının taşıyacağı bir yer ama İstanbul çok büyük, çok önemli. Dolayısıyla bizler çalışmamızda da mümkün olduğu kadar genel merkezimizle birlikte entegre olarak bu süreçleri götürmeye çalıştık. 84 bin 500 kişiye dokunduk biz bu 150- 160 günlük sürede. 84 bin 500 kişi nettir. Bunlara baktığımız zaman yaklaşık 38 bin beş yüzü esnaf. 350'ye yakın da kanaat önderiyle konuşma imkanımız olmuş. Tabii muhtarlarla ilgili bir parantez açayım burada. Onunla ilgili ayrı bir çalışmamız da yürüyor. Mahalleler değişmiş, teknoloji değişmiş. Muhtarlar, eski muhtarlar değil, mahalleler, eski mahalle değil. Bütün bu gerçekleri masanın üzerine döküp muhtarların ki bu muhtarlarla birlikte de verdiğimiz bir karar, görev tanımlarının yeniden yapılması.

750 BİN İLE BİR MİLYON ARASINDA İSTANBULLUYA DOKUNMUŞUZ: Bir de kayıt altına almadıklarımız var. Mesela bir kahvehaneye gittiğimizde 150- 200 kişiyle konuşuyorsunuz. Sokakta 10 kişilik gruplarla konuşuyorsunuz ya da vatandaş gelip sadece size iltifat ediyor, 'İyi ki varsınız' diyor ya da sitem ediyor. Bunları o yazılımın içine kayda almadık. Bunları da hesap ettiğimizde bizim tahminimiz 100 ile 200 bin kişilik bir nüfusa dokunabilmişiz. Tabii bu insanlar da evlerine gittiklerinde, şirketlerine gittiklerinde, okullarına gittiklerinde, iş yerlerine gittiklerinde 'Bugün İYİ Parti'den geldiler, İYİ Parti ile bugün sohbet ettik, sıkıntılarımızı anlattık' demişlerdir muhtemelen. Yani yaklaşık 750 ile bir milyon arasında bir İstanbulluya biz bu süreçte hep beraber dokunmuşuz.

EKONOMİK PROBLEMLER TARTIŞMASIZ HER İLÇEDE BİRİNCİ KONU: Ne işitmişiz? İstanbullu bize ne söylemiş? 84 bin 500 yüz kişinin canını en fazla yakan, bugün gündemlerinde olan ana problem ekonomi. İkinci olarak başka konuları söylüyor olabilir ama ilk dokunduğumuzda bize ilk söylediği konuyu baz alarak bu verileri oluşturduk. Açık ara ekonomik problemler tartışmasız her ilçede birinci konu. Yani bize sıkıntısını anlatan vatandaşın yaklaşık yüzde 60'ı ekonomik sıkıntılarından bahsetmiş. Bu da yaklaşık 84 bin 500 yüz kişinin 56- 57 binine tekabül ediyor. Tabii işsizlikten bahsedenleri de bu sınıfa koyduk. Elektrik faturasından perişan olmuş esnafı da buraya koyduk. Ücretten dolayı geçinemeyen vatandaşı da buraya koyduk. Maliyetlere katlanamayan esnafın şikayetlerini de bu başlık altında topladık.

ENFLASYON ESNAFI PERİŞAN ETMİŞ: Enflasyon özellikle esnafı perişan etmiş. Sattıkları ürünün fiyatıyla yeni ürün alamıyorlar. İşsizlik anlaşılamaz bir hale bükmüş, birçok esnafın vitrininde 'eleman aranıyor' yazısı var. Kahvehaneye gidiyorsunuz. Gençler işsiz. Esnaf, 'üç aydır eleman bulamıyorum' diyor; gençler diyor ki 'iş bulamıyorum'. İkisini bir araya getirdiğinizde ortaya da bugünkü Türkiye'nin net resmi çıkıyor. Esnafın önerdiği veya işverenin önerdiği ücretle o vatandaşın geçinebilmesi mümkün değil. Dolayısıyla iş dönüp dolaşıp kaçak çalışabilecek veya sığınmacıların o alanları doldurabileceği hale gelmiş. Ekonomideki çarpıklık, hukuktaki çarpıklık, eğitimdeki çarpıklık, sığınmacı problemi bunların hepsi, Türkiye'yi bugün içinden çıkılmaz bir hale getirmiş.

İNSANLAR HAYAT STANDARTLARINI DEĞİŞTİRİYOR: Kira ayrı bir sıkıntı. Kiracılarla ev sahipleri arasındaki problem de korkunç boyutlara ulaşmış. Şubat ayında, ocak ayında daha çok dar gelirlilerin yaşadığı bir sıkıntıydı fakat bugün geldiğimiz noktada, orta gelir hatta üst gelirle vatandaşın da ciddi bir sıkıntı yaşadığını görüyoruz. Çünkü ev sahipleri, piyasadaki fiyatlara bakarak, zorlayarak ücretleri artırmak istiyor. İnsanlar hayat standartlarını değiştirmeye başlamış. Kadıköy'de, Caddebostan'da oturan normal orta gelirli bir profesyonel, artık başka ilçelerde farklı standartlarda yaşamanın yollarını arıyor. Yani insanlar hayat standartlarını değiştiriyor. Sadece belli bir segment değil, topyekün İstanbul'da insanlar artık farklı hayat standartları doğrultusunda kendilerine yaşam alanı düzenliyorlar.

İKİNCİ ANA BAŞLIK SIĞINMACI PROBLEMİ: İkinci en çok duyduğumuz konu, yani vatandaşa dokunduğumuzda bize söylediği ana başlık, sığınmacı konusuydu. Burada başka bir durum var. Mesela şubat ayından 100 kişiden biz 2 ya da 3 kişinin bu konudan bahsettiğini tespit etmiştik fakat aylar ilerledikçe, haziran ayına geldiğimizde her 100 kişiden 10 kişinin sığınmacı probleminden bahsettiğine şahit olduk. Özellikle bazı ilçelerde çok daha yoğun Fatih gibi, Esenyurt gibi, Esenler gibi. İstanbul'un bazı ilçelerinde bunu çok daha fazla gündeme getirildiğini, genel olarak ekonomiden sonraki ikinci ana başlığın sığınmacı meselesi olduğunu gördük. Biz ilk günden beri söyledik. Ülkelerine insani şartlarda geri gönderilmeleri gerektiğini, bu işin tek çözümünün bu olduğunu fakat bunun nasıl olacağının da detaylı bir şekilde hukuku, insan hakları boyutunu, milli güvenlik boyutunu dengeli bir şekilde göz önünde bulundurularak ve bu insanların da insan olduğu gerçeği üzerinden hareket edilmeli. Bizim iktidarımızda nasıl bir çalışmayla bunun gerçekleştirileceğine dair bir hazırlık yapılıyor. Sanırım 2- 3 hafta içerisinde de kamuoyuyla bu çözüm önerimiz paylaşılacak.

BELEDİYELERLE İLGİLİ ŞİKAYETLERİ BELEDİYELERE İLETTİK: 3'üncü en fazla duyduğumuz konu, belediyeyle alakalı problemler. Biz bu başlığın altına park, bahçe, yol bakım, elektrik, aydınlatma gibi konuları da ekledik. Burada da bu çalışmanın güzel bir tarafı, aldığımız her taleple ilgili olumlu- olumsuz geri dönüş yaptık vatandaşımıza. Mesela otobüs durağı olmayan mahallelere, otobüs durağı konulması konusunda belediyeye gittik. Aylardır yapılamayan yollarla alakalı takibimizi yaptık.

BAZI İLÇELERDE UYUŞTURUCUYU ÇOK FAZLA DUYDUK: Özellikle bazı ilçelerde uyuşturucuyu çok fazla duyduk. O anda İstanbul kapsamında, bizim ana gündemimizde olan bir konudur uyuşturucu konusu. Kentsel dönüşüm ve imar, bu da çok duyduğumuz ve aslında üzerinde çok da çalıştığımız bir konu. Güngören'de, Avcılar'da, Beykoz'da İstanbul milletvekillerimiz, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de gündeme getirdiler. Bu ilçelerdeki kentsel dönüşüm ve imarla alakalı sıkıntıları bir mahalleye gittiğimizde, mahalle muhtarı kendi mahallesindeki evlerin ilk olacak depremde, 6,5- 7 şiddetindeki bir depremde yüzde 60'ının yıkılacağını söyledi. Neden rapor almıyorsunuz, dedim. Rapor alırsak boşaltmak zorundayız, dedi. Boşaltın, dedim. İmkanımız yok' dediler. Yani mahallenin ekonomik gücü yok. Çünkü kentsel dönüşüm artık bitmiş. Yani kentsel dönüşüm anlamını yitirmiş, mekanizma çalışmıyor. Vatandaş müteahhidin kucağına itiliyor. Bu bir milli güvenlik meselesidir.

İSTANBUL'UN HİÇBİR MAHALLESİNE GİDEMEME GİBİ SIKINTIMIZ OLMADI: İlçelere göre de biz problemleri dağıttık. Yani ekonomi birinci problem dedik ama mesela Beşiktaş'ta otopark konusu çok karşımıza çıktı. Esenyurt'ta uyuşturucu en fazla. Çatalca'da da haliyle tarım. Güngören'de kentsel dönüşüm. Elimizde öyle veriler var ki, biz yarın genel seçimlerde İstanbul'da milletvekili adayı olacak kıymetli adaylarımıza ilçe ilçe, mahalle mahalle, sokak sokak hangi bölgeye gittiklerinde, hangi konuyu konuşmaları ve çözüm önerisinin ne olması gerektiğini verecek çok kıymetli bir bilgiye sahibiz. Bunları da detaylı bir dosya halinde adaylarımıza teslim edeceğiz. Bu çalışmanın bize söylediği tabii başka siyasi mesajlar da var. İstanbul çok büyük bir şehir ve çok farklı siyasi ve sosyokültürel alanlardan oluşuyor. Çok net olarak söylüyorum. Bu 160 günlük çalışmada bizim İstanbul'un hiçbir mahallesine gidememe, gezememe, dolaşamama, kendimizi anlatamama gibi bir sıkıntımız olmadı. Siyasi olarak en keskin mahallelere bile, yani en muhafazakar ya da en modern, hangi siyasi görüş olursa olsun, çok rahat gittik. Vatandaşı dinleyip kendimizi anlattık.

İYİ PARTİ, MAĞDURU TEMSİL EDEN PARTİ HALİNE GELMİŞTİR: Çok net olarak söylüyorum. İYİ Parti bugün merkeze oturmuştur ve İYİ Parti vatandaşı nezdinde mağduru temsil eden parti haline gelmiştir. Bunun başka bir açıklaması olamaz. Elbette eleştiriler oldu ama her yerde biz, büyük bir 'hoş geldin' ile karşılandık ve her mahalleye gidebildik. Bir başka mesaj İstanbul'dan aldığımız, aslında vatandaşın bize yüklediği bir mesaj. Başka siyasi partilere gönül vermiş ya da başka siyasi partileri tercih etmiş vatandaş da bizden bir talepte bulundu. Özellikle AK Parti için bir talepte bulundu. Dediler ki, AK Parti milletvekilleri nerede? Sizden rica ediyoruz. Ne yapın ne edin, ikna edin. AK Parti milletvekillerini buraya gönder. Biz bu mesajları da arz ederiz.

AK PARTİ ÇALIŞMA BAŞLATMIŞ, KENDİLERİNE BAZI İLÇELERİ TAVSİYE EDECEĞİZ: Tabii beni mutlu eden başka bir şey oldu. Ben buradan kıymetli mevkidaşımı da tebrik ediyorum. AK Parti İstanbul İl Başkanlığı bir çalışma başlatmış. Önümüzdeki dönem İstanbul'da bir çıkarma yapacaklar. Bir çalışma başlatıyorlar. Biz bazı mahalleleri, bazı ilçeleri özellikle kendisine tavsiye edeceğiz. Mesela işte Kadıköy'de, Caddebostan'da, Beşiktaş'ta, Üsküdar'ın bazı ilçelerinde özellikle sordular."

Buğra Kavuncu: Ekonomideki, Hukuktaki, Eğitimdeki Çarpıklık, Sığınmacı Problemi Türkiye\'yi İçinden Çıkılmaz Hâle Getirmiş
Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Buğra Kavuncu: Ekonomideki, Hukuktaki, Eğitimdeki Çarpıklık, Sığınmacı Problemi Türkiye'yi İçinden Çıkılmaz Hâle Getirmiş - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement