Balkan ülkesi Karadağ'da Skaljeri suç örgütünün üst düzey konumundaki üyesi Risto Mijanovic'in 2 yıl önce karşıt örgüt mensuplarınca kaçırılıp Sarıyer'deki bir villada işkenceyle öldürülerek gömüldüğü iddiasına yönelik davada, yeni bir gelişme yaşandı. Villada 6 Kasım'da yapılan keşif sonrası hazırlanan bilirkişi raporu dosyaya girdi. Raporda, Mijanovic'e yapılan işkence görüntüleri flaş belleğinde çıkan sanıktan ele geçirilen fotoğraflar ile sonrasında tadilat yapılarak değiştirildiği iddia edilen villanın aynı yer olduğu tespiti edildi.
Sırp yetkililer tarafından, Türkiye'de Ali Matic adını kullanan Skaljeri örgütü üst düzey yöneticisi Risto Mijanoviç'in Uskumruköy'deki bir restoranda tuzağa düşürülerek kaçırıldığı, işkence edildikten sonra 11 Eylül- 10 Kasım 2020 tarihleri arasında öldürüldüğü, cesedinin bir panelvan araç ile taşındığı ve restoran yakınında Zeljko Bojaniç'e ait Ormanada Villaları'nın arkasına gömüldüğü ihbar edilmişti. Sırp yetkililer tarafından Türk polisine Mijanoviç'in işkence gördüğüne dair fotoğraflar da gönderilmişti. İşkence fotoğrafları Skaljeri isimli organize suç örgütü liderlerinden Jovan Vukotiç'in 8 Eylül 2022'de silahlı saldırıya uğrayarak öldürülmesi olayında tutuklanan Radoje Zivkovic'in flaş belleğinde çıkmıştı.
Risto Mijanoviç'in işkence yapıldıktan sonra gömüldüğü iddia edilen Zeljko Bojanic'e ait Sarıyer'deki villada yapılan kazıda, ceset bulunamamıştı. Bojanic'in villanın bodrum ve bahçe katında cinayeti kamufle etmek amacıyla kapsamlı tadilat yaptığı, cesedin başka bir yere taşındığı iddia edilmişti. Savcılıkça hazırlanan iddianamede, Radoje Zivkovic, villa sahibi Zeljko Bojanic'in arasında bulunduğu 4 sanık hakkında dava açılmıştı.
Olaya ilişkin davanın üçüncü duruşması, İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesinde dün görüldü. Duruşmaya, başka suçtan tutuklu Radoje Zivkovic Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken; tutuklu sanık Zeljko Bojanic ile tutuksuz sanık Hakan Kaptan ile başka suçtan ev hapsinde bulunan Milan Vujotic de katıldı.
Villada 6 Kasım 2023 günü yapılan keşif sonrasında hazırlanan bilirkişi raporu, mahkemeye ulaştı. Rodoje Zivkovic'in flaş belleğinde yer alan işkencenin yapıldığı yerle, villada keşif günü çekilen fotoğrafların karşılaştırıldığı raporda, "Villada, Radoje Zivkovıç'den ele geçirilen flaş bellek içerisinde yer aldığı tespit edilen fotoğrafta taban kaplama fayansların dikdörtgen olduğu, çamaşır odasının taban fayanslarının kare olduğu, çamaşır odasının koridor kısmı ve çamaşır odasının karşı oda taban kaplama fayanslarının dikdörtgen olduğu, flaş bellek içerisinde yer aldığı tespit edilen fotoğrafta taban kaplama yapısı ile uyum gösterdiği, Radoje Zivkovıç'den ele geçirilen flaş bellek içerisinde yer aldığı tespit edilen fotoğraf ile 6 Kasım tarihinde Zekeriyaköy'deki villada çekilen fotoğraflar arasında morfolojik yöntem kullanılarak yapılan karşılaştırmalı incelemede bilirkişi heyetimizce aynı yer olduğu kanaati hasıl olmuştur." denildi.
Rapora karşı söz verilen sanık Zeljko Bojanic de "Evde sadece fayanslar üzerine hazırlanan raporda yer alan fotoğraflar ile flaş bellekteki fotoğraflar örtüşmüyor. Fayanslar birbirine benzemiyor." diye konuştu. Bojanic'in avukatı Taner Akıncı, "Raporu kabul edemiyoruz, raporu düzenleyen bilirkişilerin yetkinliğinden şüpheliyiz. Hangi benzerliklerin olduğu raporda belirtilmemiş, sadece uyumdan bahsedilmiştir. Rapor özensiz hazırlanmıştır. Sanık Radoje'den ele geçirildiği söylenen fotoğraf, sanık Zeljko'dan elde edilmiştir" dedi. Bojanic'in avukatı Ersan Şen de "Tarafsızlıktan ve bilimsellikten uzak raporu reddediyoruz. Yeni raporun hazırlanmasını talep ediyoruz." dedi.
Duruşmada, villada arama yapan polisler tanık olarak dinlendi. Tanık polisler, sanık Bojanic'e haklarını hatırlatarak telefon şifresini kendisinin verdiğini söylerken, sanık Bojanic, kendisine hiçbir şey söylenmediğini, arkadan kelepçelenerek 4-5 saat dizleri üstünde avukat çağrılmadan bekletildiğini, Türkçe konuşması için ısrar edildiğini, Türkçe evraklar getirilince imzalamak zorunda kaldığını, polislerin "avukatını çağıracağız" demeleri üzerine telefonunun şifresini söylediğini belirtti.
Duruşma savcısı, aynı mahkemede görülen ve Radoje Zivkovıç'in sanık olduğu cinayet davasıyla bu davanın birleştirilmesini talep etti.
Sanık Zeljko Bojanic, kaçırma olayıyla ve diğer sanıklarla bağlantısı olmadığını söyleyerek dosyaların birleştirilmesini istemediğini belirtti. Bojanic, öldürüldüğü iddia edilen Risto'nun 2018'de Türkiye'ye girişi olduğunu, 2020'de Türkiye girişi olmadığını, Türkiye'de bir vatandaştan 1 milyon euro çaldığı, bunun üzerine Bulgaristan'a kaçtığı ve orada gözaltına alındığını, Makedonya'dan da deport edildiğini iddia etti. Bojanic, "10 Ekim 2018 tarihinden itibaren Risto Türkiye'de değildi ancak ben burada hiçbir delil olmadığı halde suçlanıyorum. Ben burada suç görmüyorum, hiçbir şey yapmadım. Benim evime hiç kimse gelmedi, oturduğum yer ailece kaldığımız evdir, olaylarla hiçbir alakam yok, suçsuzum, hiçbir şey yapmadım, serbest bırakılmam gerekiyor, beraatımı talep ediyorum." dedi. Diğer sanıklar da beraatlarını talep ettiler.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Zeljko Bojanic'in tutukluluk halinin devamına karar vererek yeni bir bilirkişi raporunun hazırlanması ve bilirkişilerin dinlenmesi talebini reddetti. Mahkeme, dosyanın Jovan Vukotiç'in Şişli'de öldürülmesine ilişkin açılan davayla birleştirilmesine de karar verilerek ertelendi.
İddianamede, sanıkların Kavackı suç örgütüne mensup olduklarını belirterek aralarında husumet bulunan Skaljeri suç örgütünün üst düzey konumunda yer alan üyesi Risto Mıjanovıc'i pusuya düşürüp Uskumruköy'de bulunan restorana çağırdıkları ve buradan Mıjanovic'i kaçırarak yine restorana yakın mesafede bulunan Zeljko Bojanıc'e ait villaya götürdükleri anlatılıyor. Sanıkların Risto Mıjanovıc'i elleri, ayakları bağlı, ağzı bantlı bir şekilde eziyet ederek öldürüp ortadan kaldırdıkları belirtiliyor.
İlk duruşmada savunma yapan villanın sahibi Zeljko Bojanic, "Cinayetle hiçbir ilişkim yok. Kimseyi kaçırmayı, öldürmeyi düşünmedim. Öldürülen kişi bahçeme gömülmüş. Benim evime hiç gelmedi. Yok olmasıyla ilgili hiçbir bilgim yok" demişti. Sanık Radoje Zivkovic ise kendisine ait flaş bellekte Risto Mijanovic'nin işkenceye uğradığı görüntüleri bulunduğunun sorulması üzerine "O flaş belleği avukat verdi. Karadağ'daki dava için. Onlarla hiçbir ilişkim yok. Cinayetle hiçbir ilgi ve alakam yok. Kimseyi kaçırmadım, işkence etmedim ve öldürmedim. Ölen Risto'yu tanımıyorum. Milan dışında bu dosyadaki sanıkları tanımıyorum. Villanın sahibi Zeljko'yu da tanımıyorum" diye savunma yapmıştı.
İddianamede, sanıklar Radoje Zivkovic ve Milan Vujotic'in ise "Eziyet", "Birden fazla kişiyle birlikte silahla kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" ve "Tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapsin yanı sıra 4'er yıldan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor. Sanıklardan Hakan Kaptan'ın "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 2 yıl 6 aydan 6 yıla kadar, sanık Zeljko Bojanic'in de "Resmi belgede sahtecilik" ve "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 4 yıl 6 aydan 11 yıla kadar hapsi isteniyor.
Son Dakika › Güncel › SIRP ÇETELERİN İSTANBUL'DAKİ DAVASINDA YENİ GELİŞME - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?