Dha Yurt Bülteni - 10 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 10

Elektrik kesintisine kızan halk, DEDAŞ ekiplerine saldırdıMARDİN'in Midyat ve Kızıltepe ilçelerinde dün akşam, elektrik kesintilerine tepki gösteren grup, DEDAŞ ekipleriyle tartışıp trafo merkezlerini taşladı.

03.12.2016 16:53
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Elektrik kesintisine kızan halk, DEDAŞ ekiplerine saldırdı

MARDİN'in Midyat ve Kızıltepe ilçelerinde dün akşam, elektrik kesintilerine tepki gösteren grup, DEDAŞ ekipleriyle tartışıp trafo merkezlerini taşladı. Kızıltepe İlçesi'nde ise, sık sık elektriklerin kesildiği trafonun şalterini kaldırmak isten 1 kişi, elektrik çarpması sonucu hastanelik oldu.

Kızıltepe İlçesi Berçem Mahallesi'nde aşırı yüklenmeden dolayı mahalleye elektrik enerji sağlayan trafodaki sigorta sık sık atması üzerine, adı öğrenilemeyen bir kişi, şalteri kaldırmak isterken elektrik çarpması sonucu hastanelik oldu. Elektrik çarpması sonucu fenalaşan kişi hastaneye kaldırılırken, arızayı gidermek için gelen DEDAŞ ekiplerine, mahalleli tepki gösterdi.

Trafonun kilitli olmadığı ve sık sık sigorta attığını belirten grup, hastanelik olan kişinin de şalteri kaldırmaya çalışırken elektrik çarptığını söyledi. Hastaneye kaldırılan kişinin durumunun iyi olduğu ve bu sabah taburcu olduğu öğrenildi.

MİDYAT'TA OLAYLAR

Midyat İlçesi'nde de Acırlı, Şenköy ve Çavuşlu mahallelerinde dün akşam sık sık elektriklerin kesilmesi üzerine 3 köyde yaşayan yaklaşık 100 kişi, Yunus Emre Mahallesi'ndeki DEDAŞ Arıza Bakım Onarım Şefliği geldi. Buradaki görevlilerle tartışan öfkeli grup, trafo merkezini taşlayarak pencere camlarını kırdı. Güvenlik güçlerinin araya girmesiyle sakinleştirilen gruptaki kişiler, evlerine döndü.

Bugün sabah saatlerinden itibaren de her 3 köyün muhtarı ve yaklaşık 100 kişiden oluşan bir grup, Bahçelievler Mahallesi'ndeki DEDAŞ tahsilat ve işletme şefiliğine geldi. Buradaki yetkililerle tartışan grubun taşkınlık yapması üzerine olay yerine gelen İlçe Emniyet Müdürü Temel Salman, öfkeli grupla konuşlarla konuşarak onları sakinleştirmeye çalıştı. Acırlı Mahalle Muhtarı Arafat Akdoğan, Şenköy Mahalle Muhtarı Bedri Arı ve Çavuşlu Mahalle Muhtarı Mehmet Alioğlu, buradan da Hükümet Konağı'na gelerek, Kaymakam Hüseyin Tekin ile görüşmek için beklemeye başladı.

Mardin, Şırnak, Şanlıurfa, Diyarbakır, Batman ve Siirt'e elektrik enerjisi sağlayan Dicle Elektrik Dağıtım Şirketi (DEDAŞ), yazılı olarak yaptığı açıklamada, aşırı yüklenmeye kızan grupların sokağa çıkarak ekiplerine ve trafo merkezlerine saldırdığını duyurdu. Açıklamada, Midyat ve Kızıltepe ile birlikte Şanlıurfa'nın Haliliye ve Siverek İlçeleri'nde de benzer olayların yaşandığı kaydedildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-DEDAŞ işletme şefliği önünde bekleyen vatandaşlar

-Kalabalığın Hükümet Konağı'na gelmesi

-Hükümet konağı önünde bekleyiş

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet Halis İŞ/MİDYAT (Mardin), -

=================================

Kılıçdaroğlu: Zulüm karşısında susun dilsiz şeytandır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Ülkemizi Böldürmeyeceğiz' adlı mitingin ilkini Adana'da gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin dış politikasını eleştirdi, basın ve ifade özgürlüğünü anlatıp, zulme karşı susanların dilsiz şeytan olduğunu söyledi.

Adana'nın Aladağ İlçesi'nde 12 kişiye mezar olan yurda karanfil bırakan Kemal Kılıçdaroğlu, Uğur Mumcu Meydanı'nda toplanan 90 bin kişiye hitap etti. Türkiye'ye hep birlikte sahip çıkacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Türkiye hepimizin Türkiye'si hep birlikte sahip çıkacağız. Kışlaya, camiye siyaset sokmayacağız. İbadet yerine siyaset sokarsanız toplumu bölersiniz oysa biz diyoruz ki bütün ibadet yerleri saygı duyacağız. Oralara siyaset sokmayacağız. Cumhuriyetin kurucu değerlerine sahip çıkacağız. Cumhuriyet bizim cumhuriyetimiz ise cumhuriyetimizi kurucu değerlerimize sahip çıkacağız. Kurucu değer cumhuriyeti kuran felsefedir. Bu felsefe hepimizin ortak değeri olmalıdır. Cumhuriyeti kuranlar savaş meydanından geldiler ağır bedel ödediler çocuklarına torunlarına daha güzel bir Türkiye bırakmak için mücadele ettiler.

Bir kişi gelecek 'Benim sayısal çoğunluğum var rejimi değiştireceğim' diyecek. Bu ülkenin temelinde gözyaşı var. Sayısal çoğunluk yoktur milli irade vardır. Rahmetli İnönü'nü bir sözü var, 'Hadi canım sende' Sen kim oluyorsun da rejimi değiştiriyorsun. Rejimi değiştirmene izin vermeyeceğiz" dedi.

DİLSİZ ŞEYTAN

Yargı bağımsızlığı ve adaletin önemine de değinen Kılıçdaroğlu, "Adalet yüce bir kavramdır. Adalet mülkün temelidir Adaletin olmadığı yerde kadın erkek eşitliği olmaz. Adalet kutup yıldızı gibidir, sabit durur ama bütün dünya etrafında döner. Hukukun üstünlüğü yargı bağımsızlığı siyasete alet edilmemelidir. Yargı bağımsızlığı hukukun üstünlüğü hepimizin üzerinde titremesi gereken kavramlardır. Adalet zulmün emrinde olmamak demektir. Adalet zulme karşı direnmektir. Direnme hakkında söz ediyorum. Zalime ve zulme karşı direnmek hepimizin görevidir. Zulmedenin karşısında susan dilsiz şeytandır. Zalime karşı duracağız insan haklarını ve adaleti savunacağız" diye konuştu.

Devletin akılla yönetildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Devlet kinle intikam duygusuyla yönetilmez. O nedenle söylüyoruz liyakat, bilgi, tecrübe esastır devlet yönetiminde.

Önemli olan liyakat değil Müslümanlıktan diyorlar. Onlar Müslümanlığın da ne olduğunu bilmiyorlar. Çünkü yüce yaratan diyor ki, işi ehline vereceksin. Yani liyakatlı olana vereceksiniz. Bunlar bulu bile bilmiyorlar. Biz neyin ne olduğu çok iyi biliyoruz işi ehline vermenin ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyoruz Türkiye hepimizin Türkiye'si ise devlet yönetiminde onun bunun adamı değil şqu cemaatin bu cemaatin adamı değil devlet yönetiminde liyakat ases alınmalıdır. İşi bilene ehliyeti olana devlet tezlim edilmeli."

OHAL ELEŞTİRİSİ

OHAL uygulamalarını da eleştiren Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: "Uygulamaları görüyorsunuz binlerce öğretmenin işine son verildi, binlerce öğretmen açığa alındı. Gencecik çocuklar kapının önüne kondu. Bütün öğretmen, memur kardeşlerime söylüyorum CHP iktidarında hepinizi itibarı iade edilecek. Öğretmenler başımız tacıdır. Zula karşı duracağız, hukuksuzluğa da karşı çıkacağız. 15 Temmuz gecesi 2 askeri lise öğrencisi ile bir asker linç edildi. Linç edilen askerlerin ne günahı vardı. Bunlar emir kulu. Sen komutanı yargılamıyorsun da erden neden hesap soruyorsun. Komutan emir verir herkes emre uyar. Emre uydu diye kişiyi linç edeceksin, komutanın sırtını sıvazlayacaksın. Linç edilen askerin hesabını soracağım. Darbe fırsatçılığı yapıyorlar. Bütün darbelere tıpkı teröre karşı olduğumu gibi karşıyız. Kimden nereden gelirse gelsin. Darbe fırsatçılığı yapan karşı darbe gerçekleştirmek isteyenlere de karşıyız. Darbe fırsatçılığı yapıp askeri liseleri kapatıp, GATA'yı, Harp okullarını kapatacağım derseniz orada dur deriz. Sözüm söz Peygamber ocağındaki emir komuta zinciri yeniden kuracağız. Harp okullarını, GATA'yı, askeri hastaneleri yeniden açacağız. Elbette yanlış yapanları ayıklamalı. Ama yanlış yaptı diye 100-150 yıllık kurumları kapatamazsanız. Bu adamları oralara kim yerleştirdi, bu soruyu kendilerine sormak lazım. Bu adamlara yetkili kim verdi, bu adamları kim ellerinin üstünde tuttu. Kim kalktı söyledi 'Ne istediniz de vermedik' dedi. Onlar ne istediler de siz verdiniz. Türkiye'yi sattınız, şimdi faturayı gariban vatandaşa kesiyorlar. Buna izin veremeyeceğiz. Liyakatin olmadığı yerlerde dikta yönetimi vardır."

TIPIŞ TIPIŞ ANAYASAYA UYACAKSIN

"Hukunun üstünlüğü yok üstünlerin hukuku var, baskıncıların hukuku var" diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: "Ben anayasayı dinlemem' diyor. Anayasa Mahkemesi'ne itibar etmem saygı duymam' diyor. 'Madem anayasaya uymuyorsun o zaman senin için anayasayı sana uyduralım' diyorlar. Ne demek bu. Yüzde 92 ile kabul edilen bir Anayasa uyman diyor. Sen bu anayasa uymuyorsan vatandaşlar niye hapiste. Onlara gelince yasa var sana gelince yok. CHP iktidarında sende tıpış tıpış anayasa uyacaksın o anayasanın gereğini yerine getireceksin. Din ve vicdan özgürlüğü, Türkiye hepimizin inançlarımız farklı olabilir. Kim nasıl neye inanıyorsa inansın hepimiz buna uymak zorundayız. Samimi Müslümanlara sesliyorum. Senin inancı benim başımın üstündedir. Benin sağ duyun benim başımın üstündedir. Senin inancını siyasete alet edene prim verme. Senin inancını siyasete alet eden bu ülkeye en büyük kötülüğü yapandır. Eğer sen inancını yerine getirirken bir engelle karşılaşırsan gel kardeşim yada beni çağır ben geleceğim ayağına. İnancını özgürce yerine getir diye seninle birlikte mücadele edeceğim."

Dünyanın en çok gazetecisi tutuklu olan ülkenin Türkiye olduğunu da vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bugün medyanın yüzde 90'ı hükümetin kontrolündedir. Televizyonlara bakıyorsun, tek bir ağızdan konuşuyorlar. Çünkü onlara oraya çıkartanlar hükümetin yanlılarıdır. CHP iktidarında medya özgürlüğünü sağlayacağız. Bugün 146 gazeteci hapiste. Dünyada en çok gazetecisi hapiste olan ülke Türkiye, bu bizim ağırımıza gidiyoruz. Hapiste gazeteci olmadığı, medya özgürlüğü olduğu bir Türkiye'yi hep birlikte savunacağız"dedi. Kılıçdaroğlu sözlerine hapisteki gazetecilerin isimlerini de sayarak devam etti.

DIŞ POLİTİKA ELEŞTİRİSİ

Türkiye'nin dış politikasını da eleştiren Kılıçdaroğlu şu değerlendirmeyi yaptı: "Dış politika bir kişiye, bir partinin siyasi çıkarlarına teslim edilemez. Dış politika milli olması lazım ortak akıl olması lazım. Suriye'ye girdiler yanlış yapıyorsunuz, Müslüman kanı akıtıyorsunuz yanlış yapıyorsunuz dedik. Mısır'da Kaddafi arkadan hançerlenirken, yanlış yapıyorsunuz dedik. Rusya, İran, Irak ile kavga ettiler. En son AB ile kavga ettiler. Koskoca Türkiye'yi, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu Türkiye'yi Ortadoğu'nun şamar oğlanına döndürdüler. Benim ağırıma gidiyor. Ama onlarda onur varsa onlarda insanlık varsa onlarda akıl varsa onların da zoruna gitmesi lazım. Ama yok yapmıyorlar. Suriye'ye girdik askerlerimiz şehit oldu. Kim vurduya gitti, kimin vurduğu belli değil. Bir hükümet var, kimin vurduğu belli değil. Türkiye'de bizim başımıza hiç böyle bir şey gelmedi. Türkiye ilk kez dış politikada tarihin en derin hezimetini yaşıyor, böyle bir şey hiç olmadı. Hiç bir sorumluluğu olmayan kişi konuşuyor. Binali Bey, çıkıp söylemiyor. 'Ya Sayın Cumhurbaşkanı bu ülkenin başbakanı benim sen değilsin. Sen Dışişleri Bakanı değilsin, ya izin ver de konuşalım.' diyor mu diyemiyor. Diyemiyor demokrasiye inanmadığı için bunu diyemiyor aklını kiraya verdiği için bunu söyleyemiyor. Koltuğuna sahip çıkamayan ülkesine sahip çıkamaz. 'Eset'i hükümdarlığına son vermek için oraya gittik' diyor. MKG toplantı kendisini başkanı olduğu MKG, 'Biz terörü önlemek için girdik' dediler. Putin, sen çıkıp konuşacaksın tükürdüğünü yalayacaksan yoksa ben buna izin vermem dedi. Ayar çekti, sonra çıkıp dedi ki 'Fırat Kalkanının hedefi herhangi bir ülke veya kişi değil. Kardeşim Eset diyecek de daha zamanı var."

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Kılıçdaroğlu'nun konuşması (CANLI VERİLDİ)

(AKTÜEL GÖRÜNTÜ)

Miting alanından görüntü

Miting alanında ki vatandaşın güvercin uçurması

Bir bayanın bayılması

Miting alanındaki kalabalıktan görüntü

Haber-Kamera: Fatih KARAÇALI-Yusuf BAŞTUĞ-Akif ÖZDEMİR-Çağlar ÖZTÜRK/ ADANA,

======================================

Abdullah Gül : Bu müze siyasetçilere okul gibi olacak'

11'İNCİ Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yarın kendi adını taşıyan müzenin açılışı öncesi medya mensuplarıyla 'Cumhurbaşkanlığı Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi'ni gezdi. Gül, "Bu müze ve kütüphane, siyasetle ilgilenenler için bir okul görevi yaparak, onlara fikir verecek" dedi.

11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kayseri'deki medya mensuplarıyla, Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) kampusu içinde, Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan Sümerbank Dokuma fabrikasının buharhane olarak kullanılan binasının orjinaliğini koruyarak, müzeye dönüşen binasında bir araya geldi.

Müzenin organizasyonunu sağlayan Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı Hasan Bülent Kahraman'la birlikte müze ve kütüphane gezisi öncesi açıklamalarda bulunan Abdullah Gül, "Müzemiz, Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar uzanan süreçteki gelişmeleri de gerek fotoğraf, gerek görsellerle desteklemektedir. ABD'de ve Avrupa'da Cumhurbaşkanları veya devlet başkanları görev süresi bitiminde bu türden kütüphaneler açarlar. Ülkemizde de Atatürk ve İnönü adına Ankara'da, Celal Bayar adına Gemlik Umurbey'de, Süleyman Demirel adına da Isparta'da bu tür müzeler bulunmaktadır. Müzede ayrıca, benim çocukluğumdan bu yana fotoğraflar, devlet hayatımdaki önemli olaylar. Siyasette öne çıkardığım fikirlerden örnekler yer alıyor. Yani bir anlamda benim ve devlet hayatımdaki düşüncelerimi burada sergiliyorum. Müze için özellikle doğup, büyüdüğüm baba ocağım Kayseri'yi seçtim" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Müzeden genel görüntü

-Kütüphaneden genel görüntü

-Müzenin içinden görüntü

-Müzedeki eşyaladan görüntü

-Detay

Haber: Oktay ENSARİ-Kamera: Zafer BARIŞ/KAYSERİ, DHA)

=============================

Taner Yıldız : Başkanlık sistemine destek veren ilk 3 il arasında olmayı hedefliyoruz

ENERJİ ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Taner Yıldız, nöbetçi vekil uygulaması kapsamında parti binasında yaptığı basın açıklamasında, "81 il arasından hedefimiz, Başkanlık sistemine en fazla katkı vererek ilk 3'e girmek olacaktır" dedi.

Parti binasında basın açıklaması yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Taner Yıldız, bu hafta sonunun Kayseri için önemli olduğunu belirterek, "Bildiğiniz gibi 11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleri sözkonusu. Yarın müze ve kütüphane açılışı yapılacak. Ardından saat 15.00'te Cumhurbaşkanımızın toplu açılışı olacak" ifadelerini kullandı.

Başkanlık sistemine değinen Yıldız, "Millet iradesinin tecelli etmesiyle Kayserimiz bu referandumda Başkanlık sistemine en büyük katkıyı koymuş olacak. 81 il arasından hedefimiz, Başkanlık sistemine en fazla katkı vererek ilk 3'e girmek olacaktır. Bunun için çalışmalarımıza yoğun bir şekilde başladık" şeklinde konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------

-Taner Yıldız'ın konuşması

-Genel detaylar

Haber-Kamera: Olcay DÜZGÜN/KAYSERİ, DHA)

=============================

Gaziantep'te, kadınlar oyaladıkları Suriyeli esnafın parasını çaldı

Hırsızlık anı güvenlik kamerasında

GAZİANTEP'te, 2 kadın işyerinde oyaladıkları Suriye uyruklu İmad Alhatip'in montunun cebinde bulunan 7 bin 300 dolar, bin riyal ve 80 euro parayı alarak kayıplara karıştı. Kadınların parayı çalma anı ise işyerinin güvenlik kameralarına yansıdı.

Olay, bugün Ünaldı Mahallesi'nde meydana geldi. Tekstil malzemeleri için toptan aksesuar satışı yapan İmad Alhatip işyerini açtıktan bir süre sonra iki kadın gelerek malzeme almak istediklerini söyledi. Alhatip, malzemeleri gösterirken, kadınlardan biri rafta bulunan ürünlerin bir kısmını yere döktü. Bu sırada diğer kadın ise yerdeki malzemeleri toplayan Alhatip'in koltuğa bıraktığı montunun cebinden 7 bin 300 dolar, bin riyal ve 80 euro parayı aldı. İki kadın daha sonra dışarıya çıkarak, hızla uzaklaşarak kayıplara karıştı. Kısa süre sonra cebinde paraların olmadığını anlayan Alhatip, polisi arayarak yardım istedi.

HIRSIZLIK ANI GÜVENLİK KAMERASINDA

İşyerindeki güvenlik kameraları da hırsızlığı saniye saniye kaydetti. Kayıtlarda, işyerine gelen iki kadından birinin ürünleri dökerek işyeri sahibini oyalarken diğer kadının montun cebinden aldığı paraları elbisesinin altına gizlediği görülüyor.

Alhatip, borçlarını ödemek ve yeni ürünler almak için yanında bulunan paraların çalındığını belirterek, kadınların yakalanması için polisten yardım istediğini söyledi.

Olay yerine gelen polisler de yaptıkları incelemenin ardından güvenlik kameralarınca eşkali kaydedilen kadınların yakalanmaları için çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------------

Olayın meydana geldiği yer

İşyeri önündeki polis araçları

İşyeri sahibi İmad Alhatip'in konuşması

İşyerine gelen kadınlar(Güvenlik Kamerası)

Kadınların işyerinden alışveriş yapması(Güvenlik Kamerası)

Bir kadının işyeri sahibini oyalaması(Güvenlik Kamerası)

Bir kadının koltuğun üzerindeki monutun cebinden paraları alması(Güvenlik Kamerası)

Kadınların uzaklaşması(Güvenlik Kamerası)

Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Eyyüp BURUN -GAZİANTEP-DHA)

=====================================================

Sakarya'da yeni bir kuş türü görüldü

SAKARYA Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı lisansüstü öğrencisi Tuba Tüfekçi'nin tez çalışması ile Türkiye kuş türü listesine yeni bir kayıt daha eklendi. 'Gömlekli karga'nın ilk kez Türkiye'de Sakarya'da görüldüğü bildirildi.

Sakarya Üniversitesi'nden yapılan açıklamada, Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı lisansüstü öğrencisi Tuba Tüfekçi'nin, Fen- Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Uzun danışmanlığında yürüttüğü yüksek lisans tez çalışmasının, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Biyolojik Çeşitlilik Dairesi Başkanlığı'nın 'Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi' kapsamında yapıldığı belirtildi. Çalışmada 'Sakarya İlinin Karasal ve İç Su Ekosistemleri Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme İşi Projesi' çerçevesinde gömlekli karga olarak adlandırılan Corvus Albus'un Türkiye'de ilk kez Sakarya'da görüldüğüne dikkat çekildi. 2 tane oldukları görülen 'gömlekli karga'lar izlenmeye alındı.

Doç. Dr. Ali Uzun, Sakarya'da görülen kuşun gömlekli karga olarak adlandırılan bir tür olduğunu belirterek, "Kargagiller familyasına ait bir tür. Bu tür Türkiye'de ilk kez kaydedildi. Türün yayılış alanı Afrika kıtasının güney yarısı ve bu bölge için yerli bir tür. Bunun dışında Portekiz, İspanya ve Yemen'den de kayıt var. Türün en yoğun yaşadığı bölge Güney Afrika ve Madagaskar. Gömlekli karganın neden Türkiye'de olduğu, buraya nasıl geldiği ve Türkiye'de başka yerlerde olup olmadığı henüz bilinmiyor. Ancak tür izlenmeye alındı. Kuşlar göçmen olmasa bile uçma yetenekleri sayesinde kolayca bölge, hatta kıta değiştirebiliyorlar. Düzenli göç edenlerde daha sık rastlansa da göç etmeyenlerde böyle sürprizler yapabiliyor ve yayılış alanının dışına çıkabiliyor. Göç yolunu kaybetmeye bağlı olarak gelişen bu tür sürprizlere, insan eliyle serbest bırakmalar da eklenince, bu tür durumlar sık yaşanır hale gelmeye başladı. Ancak bu durum biyoekolojik bir nedenden de kaynaklanabilir. Çünkü göçmen olmayan türlerin zamanla göçmen özelliği kazanması, göçmen olanların göçmeyi bırakması var olan bir durum. Ancak tüm bu soruların cevabı türün izlenmesiyle ortaya çıkarılacak. 15 Kasım 2016 tarihinde ilk kez görülen tür, 2 birey olarak kaydedildi ve bugüne kadar tür kampüs içerisindeki varlığını devam ettirdi."

Görüntü Dökümü

------------

-Fotoğraf

HaBER : ADAPAZARI(Sakarya), -

===============================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni - 10 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement