CUMHURBAŞKANLIĞI Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye'nin İdlib'deki politikasında yeni bir dönem başlattığını belirterek, "Rejimin bu ay sonuna kadar girdiği yerlerden çekilerek, çatışmasızlık bölgesi sınırlarına geri çekilmesi konusu da bizim öncelikli konularımızdan bir tanesidir" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Kabine Toplantısı'na ilişkin basın toplantısı düzenledi. Yaklaşık 4 saat süren toplantının ardından kameraların karşısına geçen Kalın, toplantıda, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı'nın güvenlikle ilgili, İçişleri ile Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarının da deprem konusunda detaylı sunum yaptıklarını belirtti. Kalın, diğer bakanlıkların da sunumlarını gerçekleştirdiğini aktararak, üst üste yaşanan üzücü hadiseler karşısında gerekli adımların atıldığını ve yaraların sarılmaya çalışıldığını belirtti.
'İDLİB İÇİN YENİ BİR DÖNEME GİRİLDİ'İdlib'de meydana gelen gelişmelerin, toplantının önemli gündem maddelerinden olduğunu aktaran Kalın, rejimin devam eden saldırıları karşısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da belirttiği gibi yeni bir döneme girildiğini bildirdi. Kalın, bu kapsamda Rusya ve İran'la temas halinde olunduğunu ve Rusya'dan bir askeri heyetin Türkiye'ye geleceğini belirterek, "Askerlerimiz, istihbarat birimlerimiz ve ilgili diğer kurumlarımız İdlib sahasındaki gelişmeleri detaylı bir şekilde ele alacaklar" dedi.Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, İdlib'de yeni dönemde uygulanacak parametreleri ise şöyle sıraladı: "Öncelikle orada askerlerimizin korunması için gerekli ne varsa her şey bilatereddüt yapılacaktır. Askeri gözlem noktalarımız yerlerinde durmaya devam edecektir. Onların bir başka noktaya kaydırılması söz konusu değildir. Soçi Mutabakatı ve İdlib Mutabakatı çerçevesinde çatışmasızlık bölgesi olarak belirlenen sınırlar bizim esas aldığımız sınırlardır. Burada bir değişikliğin öngörülmesini şu anda kabul etmemiz mümkün değil. Yeni bir mülteci akımına mahal vermemek için oradaki sivillerin yerlerinde kalmalarını sağlayabilmek için de çalışmalarımız AFAD, Kızılay gibi diğer sivil toplum kuruluşlarımız tarafından da aynen devam edecektir. Rejimin bu ay sonuna kadar girdiği yerlerden çekilerek, çatışmasızlık bölgesi sınırlarına geri çekilmesi konusu da bizim öncelikli konularımızdan bir tanesidir. Burada da en ufak bir tereddütte mahal bırakmamak adına bu hususun altını bir kez daha çizmek istiyoruz. Rejim bugüne kadar yüzlerce defa İdlib Mutabakatı'nı ihlal etmiştir. Terörizmle, terörist gruplarla mücadele bahanesiyle bundan sonra yapacağı her bir hatanın çok ağır sonuçları olacaktır. Bu mesajı Rus mevkidaşlarımıza da net bir şekilde ifade ettik."'SONDAJ ÇALIŞMAMIZ DEVAM EDECEK 'Libya'daki gelişmeler hakkında konuşan Kalın, Hafter'in güvenilir bir aktör olmadığının ortaya çıktığını söyledi. Kalın, siyasi sürecin Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında devam etmesi için Türkiye'nin Sarrac Hükümeti'ne destek vermeye devam edeceğini belirterek, Doğu Akdeniz'deki sondaj çalışması ile Türkiye- Libya arasında sismik araştırmaların devam edeceğini dile getirdi.'YENİ DEĞİL, ARİEL ŞARON'UN PLANI'Sözü Kalın, ABD Başkanı Donald Trump'ın 'Yüzyılın Anlaşması' diye duyurduğu, tek taraflı 'Orta Doğu Barış Planı' hakkında şu açıklamada bulundu: "Bir barış planı olarak ortaya atılan planın, bir barış ve çözüm planı olmadığı artık açık bir şekilde görülmekte. Zira bu plan, iki devletli çözüm formülünü tamamen ortadan kaldırmaktadır. Ortada bir Filistin devleti diye tanımlanan bir entite dahi yoktur. İsrail'in içerisinde eritilmiş, parçalanmış, bölük bölük parça parça, oralara buralara dağıtılmış birtakım toprak parçalarından bahsediliyor. Bu bir devlet değildir. Filistin tarafının herhangi bir güvenlik gücü olmaması öngörülmekte, hava erişiminin tamamen İsrail tarafından kontrol edilmesi, denize ulaşımının aynı şekilde İsrail tarafından kontrol edilmesi gibi bir formül ortaya atılmıştır. Bunun bir devletin en temel vasfı olan egemenlik haklarıyla çelişkili olduğu açıkça ortadadır. Açıkçası bu plan ve onu destekleyenler insansız, topraksız, tarihsiz, devletsiz bir Filistin hayal etmektedirler. Bunu aklı ve vicdanı olan hiç kimsenin kabul etmesi elbette mümkün değildir. Arap dünyasının mevcut durumunun bu konularda İsrail'i cesaretlendirdiğini de ifade etmemiz gerekiyor."'AP TERÖRE DESTEK VEREREK SUÇ İŞLİYOR'Avrupa Parlamentosu'nda (AP) düzenlenen toplantının, teröristlerin propaganda yaptığı ve kendilerini meşrulaştırmaya çalıştığı platforma dönüştüğünü ifade eden İbrahim Kalın, toplantıda yer alanların alenen teröre destek verdiğini belirtti. Kalın, "Bu, AP'nin teröre destek verdiğinin ve suç işlediğinin açık bir delilidir. Burada Kürtleri korumak istediğini onlara yol göstermek istediğini ileri sürenlerin, Kürtleri kendi bölgesel dizaynlarına bir payanda yapmaktan başka bir niyetleri yoktur. Kürtleri kullanarak kendi siyasi planlarını, programlarını hayata geçirmek isteyenler eninde sonunda sükutu hayale uğrayacaklardır. Bunlara en güçlü cevabı da Kürtler verecektir" diye konuştu.'ABD İLE İSTİHBARAT PAYLAŞIMI DEVAM EDİYOR'Kalın, Türkiye ve ABD arasında istihbarat paylaşımının sonlandırıldığına yönelik haberlerle ilgili soruyu, şöyle cevapladı: "ABD ile istihbarat paylaşımı konusundaki çalışmalarımız devam ediyor. Tabi bu istihbarat iş birliği çok yönlü, çok boyutlu bir konu. Bu haberin detayları ile ilgili bizim elimizde tevsik edilmiş bir bilgi yok. Şu an Irak sahasında, Suriye sahasında ve diğer alanlarda istihbarat paylaşımı ve iş birliği devam ediyor. Ama yeterli mi, bizim ihtiyaçlarımızı karşılayacak düzeyde bir istihbarat paylaşımı yapılıyor mu? Buna 'evet' demem mümkün değil. Çünkü, Türkiye aynı anda hem DEAŞ'a, hem PKK'ya hem FETÖ'ye karşı mücadele ederken, ABD başta olmak üzere diğer müttefiklerimizden yeteri kadar askeri, istihbari, siyasi destek görmediğimizi ifade etmek istiyorum."'ABD, ŞANTAJ DİLİNİN SONUÇ VERMEYECEĞİNİ GÖRMELİ'F-35 savaş uçaklarının teslimi için ortak komisyon kurulmasıyla ilgili soru üzerine, F-35'lerin Türkiye'ye teslimi konusunda yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığını bildiren Kalın, "Amerikan tarafı, çok maksimalist bir yaklaşımla, S-400'ler Türkiye'de olduğu müddetçe F-35'lerin verilmeyeceğine dair keskin bir pozisyon içerisinde. Biz ise bu komisyonun teknik düzeyde yapacağı çalışmaların bu meseleye ışık tutacağını söyledik, hala da söylemeye devam ediyoruz. Bizim bu teklifimiz hala masada. Bununla ilgili Amerikan mevkidaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde teklifimizi yeniledik. Bu konunun Türkiye için bir şantaj unsuru olarak kullanılması elbette kabul edilemez. Müttefiklik ilişkisinde öyle bir şantaj dili, yaptırım dili kullanılmaz. Bunun yapıcı olmadığını, sonuç vermeyeceğini kendilerinin de görmesi gerekiyor" yanıtını verdi.'MUTABAKATA GÖRE MÜZAKERE YÜRÜTECEĞİZ'İdlib'de, yeni dönemde uygulanacak politikada Rusya ile sürdürülecek görüşmeleri değerlendiren Kalın, İdlib Mutabakatı'na işaret etti. Müzakerelerin, Mutabakat kapsamında belirlenen çatışmasızlık bölgesi üzerinden sürdürüleceğini belirten Kalın, "Soçi Mutabakatı çerçevesinde vardığımız İdlib Mutabakatı, hala masanın üzerinde duruyor. Biz çatışmasızlık bölgesinin sınırlarını bu mutabakata göre belirlemiştik. 12 askeri gözlem noktasını da bu mutabakatın belirlediği sınırlar içerisine yerleştirmiştik. Çatışmasızlık bölgesinin iç kısmında Türk askeri gözlem noktaları bulunmakta. Dış kısmında da Rus askerleri bulunmakta. Biz haritanın gene bu olduğunu kabul ediyoruz ve bu harita üzerinden bu müzakereyi yürüteceğimizi de zaten Rus tarafına da ifade ettik. Burada bir değişiklik olması, bir kere mutabakata aykırıdır, İdlib Anlaşması'na da aykırıdır. Oradaki demografik yapıya da aykırıdır. Üreteceği sonuçlar açısından da son derece tehlikeli bir gelişme olacaktır. Özellikle oradaki askeri gözlem noktalarımızın ve askerlerimizin korunması noktasında sadece bu konuları konuşmayacağız, aynı zamanda askerlerimize yönelik herhangi bir tehdit söz konusu olduğunda nasıl karşılık vereceğimizi gördüler. Bundan sonra da bu konuyu çok açık ve net bir şekilde ifade ediyorum. Karşılıksız bırakmayacağımızı Rejimin de gayet net bir şekilde bilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
Sözcü Kalın son olarak, Türk Kızılay üzerinden aktarılan bağış paralarına yönelik iddialara değinerek, "Burada süreci başlatan, bağış sahibidir. Burada vergi kaçırılması ya da usulsüzlük söz konusu değil. Kızılay kurumumuz, bu şartlı bağışı alırken de bunun şartlarını açık ve net bir şekilde görüşüyor, konuşuyor. Bunun gereği olarak da o parayı, bağışı başka bir hayır kurumuna aktarıyor" dedi.
Son Dakika › Politika › Kalın: Rejimin ay sonuna kadar geri çekilmesi önceliğimiz - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?