Dha yurt bülteni - 4 - Son Dakika
Yerel

Dha yurt bülteni - 4

Dha yurt bülteni - 4

Sason'da görenleri hayrete düşüren kar tüneliBatman'ın Sason ilçesinde 300 metre uzunluğundaki kar tüneli görenleri şaşırtıyor.

07.09.2019 10:48
Sason'da görenleri hayrete düşüren kar tüneli

Batman'ın Sason ilçesinde 300 metre uzunluğundaki kar tüneli görenleri şaşırtıyor. Yaz mevsiminde bile erimeyen kar tüneline girenler bir yandan serinlerken, diğer yandan kar suyu içti.
Sason ilçesine bağlı Altıdere köyünde bulunan yaklaşık 2 bin 400 metre rakımdaki yayladaki 300 metre uzunluğundaki kar tüneli, görenlerin ilgisini çekiyor. Yaz ve kış aylarında erimeyen 8 metre yüksekliğindeki doğa harikası kar tüneli, yöre sakinleri kadar doğa fotoğrafçılarının da ilgisini uyandırıyor.
Yaylasıdaki kar tünelini herkesin görmesi gerektiğini söyleyen Altıdere Köyü Muhtarı Aydın Algan, "Yaylada bulunan bu tünelin kış aylarında meydana gelen çığlardan sonra oluşuyor ve yaz kış erimiyor. Yaz aylarında yaylaya çıktığımızda tünele gelip hem serinliyor hem de kar suyundan faydalanıyoruz. Bu tünelin turizme kazandırılmasını istiyoruz" dedi.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde hava sıcaklığının 40 dereceyi aştığını anlatan köy sakini Cevdet Babat, tüneldeki hava sıcaklığının -5 derece olduğunu söyledi. Babat, "Herkes sıcaktan bunalırken, biz bu tünele girdiğimizde üşüyoruz. 55 yaşındayım daha bu karların erimesine şahit olmadım. Bu bölgenin tanıtılıp, turizmine açılmasını istiyoruz. İnsanlar, serinlemek için uzak yerlere gideceğine az para ödeyerek buradaki doğal ortamlara gelsin" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
-----------
Tünelin bulunduğu yayla
Tünelden görüntü
Tünelin içindeki kar
Tünelde gezenler
Röportajlar
Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 674+195 MB

Haber-Kamera: Sayım ÖZMEN/SASON(Batman),

====================

Kuşyakası Yol Anıtı'nı 1 yılda 500 bin kişi ziyaret etti

Bartın'ın Amasra ilçesinde, Roma dönemine ait Kuşkayası Yol Anıtı'nı 1 yılda 500 bin kişi ziyaret etti. Bartın İl Kültür ve Turizm Müdürü Fuat Dursun, "Yol anıtına giden merdivenlerin ve çevre düzenlenmesinin yapılmasıyla ziyaretçi sayısının önümüzdeki yıl 600-700 bin kişi olacağını tahmin ediyoruz.ödedi.
Bartın- Amasra yolu üzerinde bulunan, Roma İmparatoru Tiberius Germanicus Claudius adına M.S 41 ile 54 yılları arasında kayalara oyularak, yapılan heykel ve kitabelerin bulunduğu dinlenme yeri olan, Anadolu'nun tek yol anıtı olarak bilinen Kuşkayası Yol Anıtı'nda zaman zaman defineciler tarafından anıtın alt tarafında kaçak kazı yapılarak, tahrip edilerek zarar gördü. Ayrıca eski ahşap yürüyüş yolu da doğal şartlarda etkilenmiş, çürüyerek yol anıtına turistlerin çıkışını zor hale gelmişti. Bartın İl Özel idaresi ve Amasra Kaymakamlığı tarafından ihalesi yapılan yol anıtına ahşap merdiven ve piknik masalarının yapımı tamamlandı. Yol anıtına ulaşmak için 162 merdiven ve 4 adet piknik masası yapılan yol anıtına yerli ve yabancı turistler büyük ilgi gösteriyor. Anıtın önünde hatıra fotoğrafı da çektiren turistler, yol anıtını çok beğendiklerini ifade ettiler.
Kuşkayası yol anıtını Anadolu'da tek olduğunu ve Türkiye'nin önemli eserleri arasında yer aldığını belirten Bartın İl Kültür ve Turizm Müdürü Fuat Dursun, "Kuşkayası yol anıtını Amasra ilçemize 4 kilometre uzaklıkta olan bir önemli tarihi eserlerimizden biridir. Burası Roma İmparatoru Tiberius Germanicus Claudius adına milattan sonra 41 ile 54 yılları arasında kayalara oyularak yapılmıştır. Burada kayalara oyulmuş bir insan figürü heykeli ve yine kahramanlığı sembolize eden kartal heykeli bulunmaktadır. Ayrıca burada dostluk ve barış adına yaptırılan bir kitabe ile Gaius tarafından yaptırıldığını anlatan iki kitabe bulunmaktadır. Buraya çıkış için kullanılan ahşap merdivenlerin eskimesinden dolayı misafirlerimiz sıkıntılar yaşıyordu. Biz özel idarenin imkanlarıyla buranın çevresini değiştirerek, 162 merdiveni ve piknik masalarını yeniden yaptık. Burayı 1 yılda 500 bin kişi ziyaret etti. Şimdi ise bu yenileme çalışmalarının ardından bu sayının 600-700 binlere çıkmasını bekliyoruz.ödedi.
KUŞKAYASI YOL ANITI
Roma İmparatoru Tiberius Claudius Cermanicus (M.S.41-54) zamanında, Doğu Eyaletleri İnşaat Ordusu (Legion) Komutanlığı yaptıktan sonra kaydıhayat şartıyla Bithynia-Pontus Valiliğine atanan Gaius Julius Aquilla tarafından yaptırılmış Amasra'da bulunan karayolu dinlenme yeri ve anıtıdır. Yekpare kayaya oyulmuş, yol kalıntısı boyunca sıralanmıştır. 260×140 cm. boyutunda ve 50 cm derinliğinde kemerli bir nişin içinde kalan normal insan büyüklüğündeki başsız kabartmanın İmparator Claudius'a mı, yolu yaptıran Aquilla'ya mı ait olduğu bilinmiyor. Toğa giyimli vücut, hareketsiz işlenmiştir. Ayaklar da kopmuş vaziyettedir. Bu nişin sağında Toskan üslubunda kalın oyma bir sütunun başlığına bir kartal oyulmuştur. Bu Legionların sınırsız gücünü temsil etmektedir. Bir insan büyüklüğündeki başı kopuk kartalın sütun kaidesi 200 cm yüksekliğinde 55 cm çapındadır ve niş kaidesiyle aynı nizamda dört köşe bir tabana bağlıdır. Kitabelerden ilki, insan figürünü çerçeveleyen nişin üstündeki levhada, diğeri ise kabartmalardan uzakta ve batıdadır. Her iki yazı birbirini tamamlamaktadır.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------
-Yol anıtına çıkış
-Merdivenlerden inen turistler
-Adana'dan gelen turistler ile röp.
-Muhabir anons
-Kuşkayasını gezen turistler
-Detay görüntüler
-Fuat Dursun ile röp.

Süre: 4.46 Boyut: 146 MB

Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN,

======================

Klima hırsızları güvenlik kamerasına yakalandı

Adana'da bir okuldan klima kablosu çalarken güvenlik kamerasına yakalanan iki şüpheli, tutuklanarak cezaevine konuldu.
Seyhan ilçesine bağlı Pınar Mahallesi'nde iddiaya göre, Şehit Metin Malvak Ortaokulu görevlileri, okula geldiklerinde klima kablolarının çalındığını fark etti. Bunun üzerine görevliler, polisi arayarak yardım istedi. Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri güvenlik kamerası görüntülerini izleyerek olayı iki şüphelinin gerçekleştirdiğini belirledi. Hırsızlık dedektifleri, şüphelilerin Uğur B. ve Ali Ü. olduğunu saptadı. Şüpheliler, adreslerine yapılan baskınla yakalandı. İki şüpheli, emniyete yapılan sorgulamanın ardından çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklanarak cezaevine kondu. Şüphelilerin okula gelmeleri ve kabloları çaldıktan sonra kaçmaları güvenlik kamerasıyla görüntülendi.

Görüntü Dökümü
------
*Güvenlik kamerası*
Zanlının okula girişi
Zanlının okuldan koşarak çıkması
Zanlının adli tıp kurumuna gelişi
Adli tıp kurumundan çıkışı

SÜRE: 01'52'  BOYUT: 207MB

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/(Adana),

=================

Alanya'da, Selçuklu dönemine ait eşsiz çini eser bulundu

Alanya Kalesi İçkale'de Kazı Başkanı Prof. Dr. Osman Eravşar ve ekibi, Alaaddin Keykubat'ın ailesiyle yaşadığı evdeki kazılarda, 200 kasa dolusu çini ortaya çıkardı. Çiniler arasında, 50x80 cm ölçülerinde, elinde mızrağı, Türk tipi bir süvarinin resmedildiği, bugüne kadar benzeri olmayan bir eser de bulundu.
Antalya'nın Alanya ilçesinde Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapan Alanya Kalesi'nde, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat'ın ailesiyle yaşadığı saraydaki kazı çalışmaları, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Eravşar başkanlığında yürütülüyor.
1221'DE SELÇUKLULARIN YÖNETİMİNE GİRDİ
Alanya'nın, Pamfilya ile Kilikya bölgesi arasında yer alan geçiş koridorunda M.Ö. 4'üncü yüzyılda, Helenistik dönemde kurulduğunu belirten Prof. Dr. Osman Eravşar, 1221 tarihinden itibaren kentin Selçuklu idaresine girdiğini, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat için önemli bir yere sahip olması nedeniyle surların inşası, sarayın restorasyonu gibi imar çalışmaları yapıldığını anlattı. Bu sarayın birçok açıdan önemli olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Eravşar, "Ama bizim için önemli olanı Anadolu'da bugüne kadar kitabesi olan, tarihi bilinen tek saray Alanya sarayı" diye konuştu.
200 KASA DOLUSU ÇİNİ
Selçuklunun kışlık başkenti olarak kullanılan kentin, yoğun imar çalışmasına sahne olduğundan zengin arkeolojik materyaller verdiğini aktaran Prof. Dr. Eravşar, İçkale'ye girişte yapılan arkeolojik kazılarda, hamam olarak düşülen alanın sarayın bir parçası, Alaaddin Keykubat'ın ailesiyle yaşadığı alan ile altının da sarnıç olduğunun tespit edildiğini söyledi.Geçen sene başlatılan kazının bu yıl tamamlandığını ve sevindirici çok sayıda çini bulunduğunu belirten Prof. Dr. Eravşar, "1983'ten 2009'a kadar yapılan kazılarda ortaya çıkarılan 470 sandık çini depolarımızda bulunuyor. Biz ise bu sene 200 sandığa kadar yaklaşan çini ortaya çıkardık ki ne kadar verimli olduğunu gösteriyor" dedi.
PUZZLE ÇÖZER GİBİ BİRLEŞTİRİLİYOR (ver)
Çini eserlerin tasnifinin sürdüğünü belirten Prof. Dr. Eravşar, adeta puzzle çözer gibi binlerce çininin birleştirilmeye çalışıldığını kaydetti.  Aradan geçen 600- 650 yıl sonra tekrar bu çiniler özgün yerlerine takılabilecek, sergilenecek hale getiriliyor" diye konuştu. Tarihi süreçte bu çinilerin kasıtlı parçalandığı ve bir yerlere atıldığını düşündüklerini dile getiren Prof. Dr. Eravşar, "Bu açıdan önümüzde zor bir süreç bizi bekliyor. Bir taraftan buluntuların konservasyonunu gerçekleştiriyoruz. Çeşitli kalıplama yöntemleriyle birleştiriliyorlar ve restorasyonda kullanılabilecek hale geliyor. Yani 13'üncü yüzyılın sonlarında bu sarayın kullanılamaz hale geldiğini düşünüyoruz. Aradan geçen 600- 650 yıl sonra tekrar bu çiniler özgün yerlerine takılabilecek, sergilenecek hale getiriliyor" diye konuştu.
SELÇUKLU DÖNEMİNE AİT BİR İLK
Bu seneki kazılarda son derece önemli, ünik (eşi olmayan) bir parça tespit edildiğini de belirten Prof. Dr. Eravşar, şöyle dedi:
"Yaklaşık 50x80 santimetre ölçülerinde bir çini plaka. Bu şekilde bir plaka çini, Selçuklu çini sanatında bu zamana kadar çıkmamıştı. Bu açıdan ünik, tek, nadir bir parça. Bunun geri kalan kısımlarını da bulmayı ümit ediyoruz. Bir kompozisyon bu parçada anlatılıyor. Süvari tasvir edilmiş, elinde mızrağı atın üzerinde, baş iki bölü üç oranında yandan resmediliyor, ay yüzlü badem gözlü Türk tipi dediğimiz tipte. Başın üzerinde bir miğfer ve yüzünü bir zırhla peçe şeklinde kapatmış. Diğer bir parçada farklı bir renkte aynı kompozisyon eli ve mızrağı tutar vaziyette resmediliyor. Bunun bir bütün halinde devam ettiğini düşünüyoruz. Üzerinde ve alt tarafta bordür var. Bu 200 kasa çininin içinde muhtemelen diğer parçaları var. Biz bunları bulup sergilenebilir hale getirip müzeye nakledeceğiz. Böylelikle Türk çini sanatının bilinmeyen yeni bir uygulamasını literatüre kazandırmış olacağız."
ÜZERİNDEKİ FİGÜR DAHA ÖNCE HİÇ GÖRÜLMEDİ
50x80 santimetre boyutundaki eserin son derece büyük bir parça olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Osman Eravşar, normalde Selçuklu çini sanatında 8 kollu yıldızlar, kare plakalar, firuzeler ya da altıgen, sekizgen gibi belirli formlar kullanıldığını, bu kadar büyük bir plakanın Selçuklu çini sanatında rastlanılmayan bir durum olduğunu kaydetti. İkincisi üzerinde kullanılan figürün de daha önce hiç görülmediğini söyleyen Prof. Dr. Eravşar, "Badabat ya da diğer Selçuklu kazılarının hiç birinde rastlanmadı, çıkmadı. Bu açıdan ünik bir değere sahip. Benzer kompozisyonlar var. Sultan tasvirinin bir benzeri ya da bir hayat ağacının iki tarafına tutunmuş güvercin ya da doğan kuşu tasviri burada da karşımıza çıktı. Ama bu parça diğer yerlerde karşımıza çıkmayan bir parça" dedi.

Görüntü Dökümü
-----------
-Kalenin dış plan görüntüsü
-Kalenin drone görüntüleri
-Kazı ekibinin çalışırken görüntüleri
-Kazının drone görüntüleri
-Kazıda çıkarılan çinilerin detay görnütüleri
-Prf. Dr.Osman Eravşar ın açıklamaları

925  MB/// 8.30 SN (HD)

Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA-DHA)


Kaynak: DHA

Son Dakika Yerel Dha yurt bülteni - 4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement