1-İSTANBUL'DA SAHTE İÇKİDEN ÖLENLERİN SAYISI 20'YE ULAŞTI
Ali ABLAY - İstanbul DHA - İSTANBUL'da sahte içkiden ölenlerin sayısı 20'ye ulaştı. Hastanelerde tedavi görenlerin sayısının ise 34 olduğu öğrenildi.
İstanbul'da son bir haftada Türkmenistan uyruklu çok sayıda kişi, sahte alkol kullanımına bağlı olarak zehirlendi. Sahte içkiden İstanbul'un çeşitli semtlerinde Türkmenistanlı 20 kişi hayatını kaybetti. Zeytinburnu ve Başakşehir'de 5'er kişinin öldüğü, diğer hayatını kaybeden kişilerin ise farklı ilçelerde olduğu kaydedildi. 34 kişinin tedavisinin ise devam ettiği belirtildi. Soruşturma kapsamında 11 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Ölenlerin virüsten korunmak için içkiyi önce vücutlarına sürdükleri sonrasında ise içtikleri belirtiliyor.
Görüntü Döküümü:
--------Adli tıp ve ölümlerin gerçekleştiği yerlerden görüntüler==================
2- "OTOMOBİLDE HASTA VAR" DİYE YOLU AÇTIRAN KAPKAÇÇILAR KAMERADA
Ali AKSOYER/İSTANBUL- ÜMRANİYE'de bankadan para çeken bir kişiyi takip ederek 400 bin lira çaldıktan sonra kaçan 3 şüpheli polis tarafından yakalandı. Şüphelilerin kaçarken kırmızı ışık engeline takıldıkları anlarda araçtan inerek "Arabada hasta var" diyerek yolu açtırmaları güvenlik kameralarına yansıdı.
KAÇARKEN TRAFİK IŞIK ENGELİNE TAKILINCAÜmraniye'de aralık ayında yaşanan olay sırasında bankadan para çeken bir kişiyi takip eden şüpheliler, içinde yaklaşık 400 bin lira para bulunan çantayı çalarak kaçmaya başladı. Bir otomobille kaçmaya çalışan şüpheliler, kırmızı ışık engeline takıldıklarında ise araçtan inerek önlerindeki araç sürücülerine "otomobilde hasta var" diyerek yolu açtırdılar. Diğer otomobil sürücülerinin yolu açarak kaçan şüphelileri yol verme anları güvenlik kameralarına yansıdı.
POLİS ÇETEYİ TESPİT ETTİAsayiş Şube Müdürlüğü tarafından olayla ilgili başlatılan çalışmada polis olayı gerçekleştiren kişilerin peşine düştü. Şüphelilerin kullandığı otomobilin plakasından yola çıkan Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri olaya karışan kişilerin kimliklerini tespit etti. Hırsızlık çetesi içinde yaşı küçük kişilerinde olduğu ortaya çıktı.
3 KİŞİ YAKALANDIPolis birbiri ardından yaptığı baskınlarda şüphelileri gözaltına aldı. Yakalanan şüphelilerden Vedat P.(49) ile Önder P.(39) asayiş şube müdürlüğünde, 17 yaşındaki B.P ise çocuk şube müdürlüğünde sorgulandı. Daha önceden polise geliş kayıtları olduğu öğrenilen şüpheliler Vedat P. ile 17 yaşındaki B.P. adliyeye sevk edildi. İki kişi tutuklandı. Şüphelilerden Önder P.'nin ise hakkındaki bir yakalama kararı nedeniyle polis merkezine teslim edildiği öğrenildi.
Görüntü Dökümü: ------------------Şüphelilerin araç sürücülerine yolu açtırmaları-Şüphelilerin araca binmeleri-Engel olmaya çalışanlar-Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi
====================
3- İSTANBUL'DA TOPLU ULAŞIMDA YÜZDE 59'LUK DÜŞÜŞ
- 18 Mart'ta 2 milyon 866 bin 581 kişi toplu ulaşım kullandı.
İSTANBUL'da toplu ulaşım araçlarını kullanımda bir hafta öncesine göre düşüş yüzde 59 oldu. 4 Mart'ta yolculuk sayısı 7 milyon 740 bin 717 idi. 11 Mart'ta 7 milyon bin 360'a düşen yolculuk sayısı 18 Mart'ta 2 milyon 866 bin 581 oldu. İBB yetkilileri, İstanbul'da vatandaşların toplu taşıma kullanım oranındaki düşüş trendi sürdüğünü belirterek, resmi makamlardan gelen uyarılara uygun hareket edilmesinin önemine dikkat çekti.
========================
4- AVCILAR TEM OTOYOLU'NDA KAMYONET DEVRİLDİ, TRAFİK DURMA NOKTASINA GELDİ
Haber-Kamera: Serdar ALTINTEPE/ İSTANBUL,Avcılar TEM Otoyolu'nda seyir halinde olan bir kamyonetin lastiği patlayınca devrilerek sürüklendi. Sürücüsünün yara almadan kurtulduğu kazada Mahmutbey gişeler istikametine trafik yoğunluğu oluştu.Kaza 12.30 sıralarında TEM Otoyolu Ispartakule Mevkii Mahmutbey gişeler istikametinde meydana geldi. 34 SSU 38 plakalı kamyonetin sol arka lastiği henüz bilinmeyen bir nedenle patladı. Sürücü kamyonetin hakimiyetini kaybedince kamyonet devrilerek sürüklendi. Kazanın ardından kamyonetin sürücüsü yoldan geçen diğer sürücüler tarafından kurtarıldı. Sürücünün sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken TEM Otoyolu'nun 2 şeridi trafiğe kapandı. Kamyonetin çekiciyle kaldırılma çalışmaları sırasında trafik Mahmutbey gişeler istikametine bir süre durduruldu. Kamyonetin kaldırılmasının ardından yol tekrar trafiğe açıldı.
Görüntü dökümü: -----------------Devrilen kamyonetten görüntüKamyonetin düzeltilmesiTrafiğin tamamen kesilmesiTrafiğin tekrar açılması
==========================
5- TERÖRİST KARAYILAN'IN YAKALANAN KORUMASI: ÖRGÜT TÜKENME NOKTASINA GELDİ
"Irak ve Suriye'de birçok terörist intihar etti veya örgüt tarafından infaz edildi"
Hilal ÖZTÜRK/İSTANBUL, - TÜRKİYE'ye İran sınırından kaçak geçmeye çalışırken, Van İl Jandarma Komutanlığı'nın başarılı operasyonuyla yakalanan terör örgütü PKK'nın elebaşı Murat Karayılan'ın koruması Şahabettin Toprak'la ilgili önemli detaylara DHA ulaştı. 'Abdurrahman' kod adlı terörist Şahabettin Toprak'ın, kendisi gibi örgüt üyesi olan karısı 'Kürdistan' kod adlı Meryem Dündar tedavisi için Avrupa'ya gitmek için sınırı geçmeye çalışırken yakalandıkları ortaya çıktı. Terörist Şahabettin Toprak ifadesinde Karayılan'ın kendisini 'Kandil Belediye Başkanı' olarak görevlendirdiğini söyledi. Terör örgütü PKK'nın elebaşlarından Murat Karayılan'ın özel hizmetlerini yapan 'Abdurrahman' kod adlı terörist Şahabettin Toprak, 9 Mart'ta İran'dan kaçak olarak Türkiye'ye geçmeye çalışırken Van'da yakalandı. İl Jandarma Komutanlığı ve MİT'in iş birliğiyle yapılan başarılı operasyonda terörist Şahabettin Toprak, kendisi gibi terör örgütü üyesi olan karısı 'Kürdistan' kod aldı Meryem Dündar ile birlikte yakalandı. Terörist Toprak, ifadesi alındıktan sonra çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
"KARAYILAN, BENİ 'KANDİL BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI' YAPTI"DHA'nın edindiği bilgilere göre, 1999 yılında Mardin'den terör örgütü PKK'ya katılan terörist Şahabettin Toprak, 3 ay Gabar'da kaldığı, terörist elebaşı Murat Karayılan'la 2003 yılında Kandil'de bir örgüt hastanesinde tedavi görürken tanıştı. Karayılan, tedavisinden sonra örgüt üyesi Toprak'ı yanına aldı. Koruması ve günlük işlerinde hizmetli olarak çalıştırdı. 2006 yılında terör eğitimi alan teröristin, Karayılan'ın talimatıyla 'Kandil Belediye Başkan Yardımcısı' olduğu belirtildi. Terörist Toprak ifadesinde, Karayılan'ın kendisine sözde Kandil Belediye binasının yapım görevini verdiğini, 2009 yılında da bina yapımı bitince yollardan sorumlu belediye başkan yardımcısı görevine getirildiğini söylediği öğrenildi.Terörist Toprak'ın örgüte katılmadan önce kepçe operatörlüğü yaptığı için Kandil bölgesinde bulunan köy yollarının, evlerinin, teröristlerin kullandığı malzeme, erzak, silah depoları ve barınakların yapımı faaliyetlerini yürüttüğü kaydedildi. Terörist Toprak'ın Kandil'deki sığınak, silah ve malzeme depolarının yerini bildiği de ifade edildi.
BELEDİYE PERSONELİ VE ARAÇLARI EMRİNE VERİLMİŞTerörist Şahabettin Toprak'ın okuma yazması olmadığı halde, kepçe operatörlüğü yapmış olması nedeniyle örgüt içinde "mühendis" adıyla anıldığını belirtildi. Terörist Toprak'ın, sorumluluğu altında belediye personeli ve araçlarının da olduğu, bunları yönlendirdiği de soruşturma dosyasında yer aldı.
"ÖRGÜTÜN ELEBAŞLARI GELECEKLE İLGİLİ VAATTE BULUNAMIYOR"Toprak ifadesinde, örgütün tükenme noktasına geldiğini, Kandil'de bazı gazetecilerin de katıldığı birçok toplantı yapıldığını ancak, tükenişe engel olunamadığını anlattığı öğrenildi.Irak ve Suriye'de birçok teröristin intihar ettiğini veya örgüt tarafından infaz edildiğini gördüğünü söyleyen terörist Toprak, örgütten kaçanların güvenlik güçlerine sığınmaya başladığını anlattı. Tepedeki teröristlere yakın olduğu için her şeyi gördüğünü söyleyen PKK'lı terörist Şahabettin Toprak'ın elebaşlarının bile gelecek ile ilgili vaatte bulunamadığını anlattığı belirtildi. TERÖRİST SEVGİLİSİYLE EVLENMEK İÇİN ÖRGÜTTEN KAÇTI Terörist Toprak'ın, örgütün sağlık işlerinde bitkisel ilaç yapımında çalıştırdığı 'Kürdistan' kod adlı Meryem Dündar ile evlenme kararı aldıktan sonra, 6 Mart 2017'de birlikte örgütten kaçarak Erbil'e gittikleri belirtildi. Erbil'e gittikten sonra evlenen teröristlerin burada sivil hayata karıştıkları öğrenildi. Karısı olan terör örgütü üyesi Meryem Dündar'ın düşük yapması sonrası hastanede virüs kapması nedeniyle tedavisi için Avrupa'ya gitme planı yapan terörist Toprak, mültecilere kapıların açılmasından faydalanmayı planladı. Ancak teröristlerin irtibat kurduğu Irak'taki kaçakçılar daha sonra İran üzerinden Türkiye'ye kaçak geçmeleri şeklinde planı değiştirdi. Bu noktada İl Jandarma Komutanlığı ve MİT'in istihbari çalışmaları ve başarılı operasyonuyla teröristler Şahabettin Toprak ve Meryem Dündar'ın İran'dan Van'ın Saray ilçesine geçmeye çalıştıkları sırada yakalandı.
Görüntü Dökümü: ------------İki teröristin fotoğrafı
======================
6-FATİH'TE "YAN BAKMA" KAVGASI KAMERADA
Ali ABLAY/ İSTANBUL, - Fatih'te "yan bakma" iddiasıyla çıkan kavgada İlkin Y'yi (22) silahla yaraladığı öne sürülen 2 şüpheli yakalandı. Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 16 Mart'ta Süleymaniye Mahallesi'nde bir kafe önünde İlkin Y'nin (22) silahla yaralanması olayına ilişkin çalışma başlattı. Olay yeri çevresindeki güvenlik kamera görüntülerinden kimlikleri belirlenen Melih A.(19) ve Ramazan A.(20) yakalandı. Gözaltına alınan şüphelilerden Melih A'nın 4 otodan hırsızlık, 9 iş yerinden hırsızlık ve genel güvenliği tehlikeye sokmaktan Ramazan A'nın ise 2 suçtan emniyette kaydı olduğu öğrenildi. Güvenlik kamera görüntülerinde şüphelilerin araçla giderken yavaşlayarak yolda yürüyen İlkin Y. ile tartıştıkları, daha sonra araçtan inerek İlkin Y'yi darp edip silahla yaraladıkları anlar görülüyor. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler serbest bırakıldı.
Görüntü Dökümü------------------Güvenlik kamera görüntüsüKavga anıSaldırı anı
====================
7-ECZANELERDE KORONAVİRÜSE KARŞI ÖNLEMLER ARTIRILDI
Beyza Nur GÜLER-Buğra BENLİOĞLU/İSTANBUL, Koronavirüse karşı eczanelerde önlemler artırıldı. Pek çok eczacı, bankoların önüne sınır çekerek, hastalar ile aralarındaki mesafeyi koruyor.İstanbul Eczacı Odası Başkanı Cenap Sarıalioğlu, "Özellikle nu süreçte eczanelerimizin ziyaretçi sayıları oldukça yükseldi. Bu anlamda bizler 7 gün 24 saat hizmet veren bir meslek grubuyuz ve hem meslektaşlarımız hem çalışanlarımızı hem de hastalarımızı korumak adı altında bazı tedbirlerimiz, önlemlerimiz var. Bunların en başında sosyal mesafe dediğimiz, hastalarımızın çalışanlarımızla ve diğer hastalarla aralarında 1,5 metre mesafe korumaları gibi bir ilk tedbirimiz var. Bunun dışında mümkün olduğu kadar eczanelerimizin içinde yoğunluk olmamasını istiyoruz" dedi.
Bankoların önüne sınır çekerek hastalar ile aralarındaki mesafeyi koruyan eczacılar, bunun yanı sıra İstanbul Eczacı Odası'nın önerilerine uyarak, eczaneye gelen hastaların da arasındaki mesafeyi korumak adına yerlere şeritler çekiyor. Bu sayede sosyal mesafe kuralının sağlandığı eczanelerde bir de hastalar için bilgilendirme broşürleri bulunuyor.Broşürlerde yer alan uyarılar ise şöyle: -Eczanede 2-3 kişiden fazla hasta varsa lütfen dışarıda bekleyiniz.-Öksürme, hapşırma, yüksek ateş gibi belirtileriniz varsa lütfen eczaneye maske takarak giriniz.-Eczanedeki personel ve diğer hastalar ile aranızda en az 1 metre mesafe bırakınız.-Eczanedeki banko, raf ve ürünlerle gerekmedikçe el temasında bulunmayınız.-Eczanede geçireceğiniz süreyi kısa tutmaya özen gösteriniz.
ECZANELERDE TEDBİRLER ARTIRILDIEczanenin büyüklüğüne göre eğer içerisi kalabalıksa vatandaşların bir hastanın çıkmasını beklemesi gerektiğini vurgulayan İstanbul Eczacı Odası Başkanı Cenap Sarıalioğlu, alınan önlemler ile ilgili şunları söyledi: "Özellikle nu süreçte eczanelerimizin ziyaretçi sayıları oldukça yükseldi. Bu anlamda bizler 7 gün 24 saat hizmet veren bir meslek grubuyuz ve hem meslektaşlarımız hem çalışanlarımızı hem de hastalarımızı korumak adı altında bazı tedbirlerimiz, önlemlerimiz var. Bunların en başında sosyal mesafe dediğimiz, hastalarımızın çalışanlarımızla ve diğer hastalarla aralarında 1,5 metre mesafe korumaları gibi bir ilk tedbirimiz var. Bunun dışında mümkün olduğu kadar eczanelerimizin içinde yoğunluk olmamasını istiyoruz. 3-4'ten fazla hastanın içeriye girmemesini istiyoruz. Hatta en büyük sıkıntımız bir hasta ile içeriye giren 4-5 kişinin olmamasını istiyoruz. Bu gibi tedbirlerimiz var. Dediğim gibi bu tedbirlerimiz hem meslektaşlarımızı, hem çalışanlarımızı hem de hastalarımızı korumak adına. Eczanenin büyüklüğüne göre eğer içerisi kalabalıksa vatandaşların bir hastanın çıkmasını beklemesini rica ediyoruz ve bu konuda vatandaşlarımızdan yardım istiyoruz. Onların da bizim de sağlığımız adına. Onlara sağlıklı ilaç hizmeti verebilmemiz için bizim de sağlıklı olmamız gerekiyor. bu anlamda, vatandaş larımızdan da yardım talebimiz var."
ECZANELERE ŞERİTLER ÇEKİLDİSosyal mesafe için eczanelerde bazı şeritler çekildiğini ifade eden Sarıalioğlu, "Mümkünse hastalarımız şeritlerde sıralarını beklesin istiyoruz. Bu anlamda bize yardımcı oldukları takdirde bu süreci çok daha sağlıklı bir şekilde atlatabileceğimizi düşünüyoruz. Bu bir zorunluluk değil. Sadece İstanbul Eczacı Odası'nın meslektaşlarımıza yaptığı önerilerden biri. Bazı meslektaşlarımız mekanların uygunluğuna göre bunu uygulayabiliyor. Ama çok küçük eczanesi olan meslektaşlarımız yapamayabiliyorlar" şeklinde konuştu.
VİRÜSTEN KORUNMA ÖNERİLERİEczacılara koronavirüse karşı korunmak adına önerileri olduğunu dile getiren Sarıalioğlu, "Sık sık dezenfektan yapalım önerimiz var. Biliyorsunuz en kirli şey para ve mecburen para alışverişinde bulunuyoruz hastalarımızla. Her para alışverişinden sonra dezenfektan yapıyor, ellerimizi yıkıyoruz. Pos cihazlarımızı günde 3-4 kez dezenfekte ediyoruz. Bu gibi önlemlerimiz var eczanelerde. Maske ile çalışıyoruz, mümkün olduğu kadar kendimizi koruyoruz. Hastalarımızdan yardım istediğimizi anlatan afişlerimiz var. Eczanelerimize dağıtacağız bunları. Hastalarımızdan beklentilerimizi anlattığımız ve onların da uymalarını istediğimiz 4-5 kademeli afişimiz var. Bunlar da eczanelerimizin camlarında yer alacak" dedi.
DEZENFEKTAN YAPIMI İÇİN HAMMADDE SIKINTISI VARArtık eczacıların da dezenfektan yapabileceklerini ancak hammadde bulmak konusunda sorun yaşadıklarını da sözlerine ekleyen Sarıalioğlu, "Sağlık Bakanlığı bu anlamda güzel bir adım attı. Alkol kısıtlaması vardı eczanelerin, aylık iki litre hakları vardı. O kısıtlamayı kaldırdılar dezenfektan hazırlayabilmemiz için ama şu anda hammadde sıkıntısı var, alkol bulmak veya diğer maddeleri bulmak konusunda. Bununla ilgili Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ile görüşme halindeyiz. Önümüzdeki hafta bu sıkıntıların aşılacağını biliyoruz" ifadelerini kullandı.
MASKE FİYATLARINDAKİ ARTIŞ İÇİN DÜZENLEME OLACAKSon dönemde sıklıkla kullanılan maskelere de değinen Sarıalioğlu, "Çok basit, bundan bir ay önce 75 kuruşa eczanemize alıp, 1 liraya sattığımız maskeleri bugün temin etmeye kalktığımızda 4-5 lira gibi fiyatlarla karşılaşıyoruz. Bunu ben fırsatçılık, ahlaksızlık olarak görüyorum. Maalesef bu kaos ortamında yapılmaması gereken, yanlış bir uygulama. Fakat bu konuda da Sağlık Bakanlığı'nın adım attığını biliyoruz. Bununla ilgili de önümüzdeki hafta bir düzenleme yapılacak" şeklinde konuştu.
"ECZANE İÇİNDE MİNİMUM SAYIDA HASTA TUTMAYA ÇALIŞIYORUZ"Kağıthane'de bir eczanesi olan Eczacı Zühtü Ulukapı, "Koronavirüsün bulaşması ile ilgili en büyük tehlikenin temas olduğunu biliyoruz. Gerek Dünya Sağlık Örgütü gerekse Sağlık Bakanlığımızdan. Dolayısıyla eczane içinde minimum hastayı tutup, en hızlı şekilde hizmet verip, birbirleriyle temasını engellemeye çalışıyoruz. En değerli kural burada 1 metre mesafesini, sosyal mesafeyi ayarlamak olmalı. Gerek bankolarımızda, gerek eczane içindeki bekleme alanlarını hastalarımız için belirledik. Bilgilendirme broşürleri ile hastalarımızın buna uymasını bekliyoruz. Uyuyorlar da sağ olsunlar" dedi.
"BU UYGULAMALARI HER YERDE YAPMALIYIZ"Eczaneden alışveriş yapan Osman Yıldız, "Önlemler alınması bence çok güzel, sağlığımız açısından güzel bir önlem. Maske aldım zaten, genelde kolonya taşıyorum, para verdikten sonra dezenfekte ediyorum ellerimi ayrıca yıkıyorumö ifadelerini kullandı. Bir başka vatandaş Cumhur Ediz ise, "Bence faydalı bir uygulama en azından 1,5-2 metre mesafeyi koruyorsunuz. Tüm eczaneler standart hale gelirse hem alışveriş edenler için mantıklı. Bunu her yerde yapmalıyız. Bunu sağlamazsa maalesef İtalya, İspanya örneğinde olduğu gibi yükselecek. Herkes elinden geleni yapmalı" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü: ------------------------ -Eczaneden görüntüler-İstanbul Eczacı Odası Başkanı ile röp. -Eczacı ile röp.-Hastalar ile röp. -Broşür görüntüsü-Genel ve detay
=====================
8- UZMANLARDAN DEZENFEKTANDAN YIPRANAN ELLERE 'VAZELİN' ÖNERİSİ
Beyza Nur GÜLER-Harun UYANIK- Kadir ÖZEN- Tolga TAHÇI/İSTANBUL-İZMİR KORONAVİRÜS endişesi vatandaşların su, sabun, kolonya ve dezenfektan kullanımını artırdı. Bu ürünler ise içlerinde bulunan kimyasallar ve alkol nedeniyle sık kullanıldığında cildi tahriş ediyor. Uzmanlar ise vatandaşları cilt bariyerini güçlendirecek yoğun nemlendiriciler, kullanmaları konusunda uyararak, 'vazelin' tavsiyesinde bulunuyor.Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Emel Erdal Çalıkoğlu, "Sık sabun, deterjan ve dezenfektan kullanımı deriyi kurutur ve çatlatır. Bu nedenle çok sık el yıkamamız gereken bu dönemde her el yıkadıktan sonra ellerin nemlendirilmesi çok önemlidir. Bu nemlendirmede pahalı ürünler kullanılması da şart değil. Eczanelerde satılan ve doktorların da yazdığı renksiz saf vazelin ile eller nemlendirilebilir. Bu süreçte merdiven altı ürünlere dikkat edilmesi gerekir" dedi.
"HİJYEN ÜRÜNLERİ ALERJİK REASKİYONA YOL AÇABİLİR"Koronavirüsten korunma konusunda el hijyeninin çok önemli olduğunu söyleyen Çalıkoğlu, koronavirüsün tüm dünyada önemli bir sağlık sorunu olmaya devam ettiğine dikkat çekerek, "Hastalığın aşısı ya da ilacı olmaması koruma yöntemlerinin ön plana çıkmasını sağlıyor. Bunlar arasında en önemlisi ise el hijyeni. Bu süreçte renksiz kokusuz kalıp sabun ile ellerin sık yıkanması çok önemli. Renkli sıvı sabunlar çok daha fazla kimyasal içerdiği için alerjik reaksiyonlara yol açabilirler. Bu nedenle renksiz, kokusuz kalıp sabunlar tercih edilmeli" ifadelerini kullandı.
SIK SIK EL DEZENFEKTE ETMEK EGZAMAYA DA NEDEN OLUYORİzmir Kent Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Hacer Köksal ise, hijyen sağlamak adına aşırı dezenfektan ve kolonya kullanımının cildin doğal yapısını bozarak egzamaya yol açtığını belirterek, şunları söyledi: "Koronavirüsten korunmak isteyen kişilerin sık sık el yıkamaya, dezenfektan ve kolonya kullanımına bağlı olarak hızlıca ellerinde kuruluk ve devamında egzama gelişmektedir. Bazı anne babalar maalesef bu konuda aşırıya kaçıyor. Çocuklarının sadece ellerini değil, yüzlerini de sık sık kolonyalı, alkollü mendillerle siliyorlar. Sonunda da yüzlerinde egzama gelişmiş olarak biz dermatologlara başvuruyorlar. Sağlığımızı korumak için ellerimizi en az 20 saniye, su ve normal kokusuz katı beyaz sabunla yıkamalıyız. Bu yıkamayı da öksürdükten, hapşırdıktan sonra, diş, ağız, yüz, göz temizliğinden önce, yemek hazırlamadan ve yemeden önce, tuvalete girmeden önce, tuvaletten çıktıktan sonra, dışarıdan eve girdiğimizde mutlaka yapmalıyız. Tüm bu temizlik önlemlerini alırken, sabun ve suyun temizliğimiz ve bulaştırmayı önlemek için yeterli olduğunu bilelim lütfen. Egzama oluşmaması için alkollü ürün ve dezenfektan kullanımını azaltalım. Her el yıkaması sonrası etkili bir nemlendirici kullanımı bozulmuş deri bariyerimizi onaracaktır. Bariyeri bozulmuş bir deri vücuda yeni enfeksiyon giriş kapısı olarak görülür. Su, sabun ve nemlendirici ellerimizi temiz ve sağlıklı yapar" diye konuştu.
"KORUYUCU VE PARFÜM İÇERMEYEN VAZELİN KULLANABİLİRLER"Yoğun nemlendirici taleplerinin arttığını ifade eden Eczacı Bedis Babi, "Bu sabahtan itibaren isteyen birkaç tüketici oldu. Eğer dezenfektanın alkol oranı yüksek ise, çok kullanılıyorsa tabii ki kurutuyor ama izopropil alkol, etil alkolden daha koruyucu. Bunun için vazelin kullanabilirler, nemlendirici el kremi kullanabilirler. Artı Hindistan cevizi yağı da nemlendirici özelliğe sahip, onları da kullanabilirler. Keza gliserol ya da griserin de koruyucu özelliğe sahip. Natural olan vazelinler var, içinde parfüm olmaması gerekir. Onları kullanabilirler. Çeşitli markalarda bu mevcut ama koruyucu ve parfüm ihtiva etmemeli" şeklinde konuştu.
"VAZELİN TALEBİNDE ARTIŞ VAR"Nemlendiricilerin alım gücüne göre tercih edilebileceğini ancak vazelinin daha uygun ve iyi bir nemlendirici olduğunu vurgulayan Eczacı İlayda Işık da "Evet oluyor. Bir haftadır dezenfektan satışlarında artış olduktan sonra bu hafta da özellikle el çatlakları ile iligli dönüşler çok oldu. "Elim kurudu, ne yapabilirim" diye soran oluyor genelde. Geldiklerinde içeriği temiz, nemlendirici ürünler öneriyoruz. Alım gücüne göre değişiyor tabii bunlar. Her el yıkadıktan sonra nemlendirmelerini tavsiye ediyoruz. Vazelin petrol türevlerinden elde ediliyor ve bunların tabii ki doğal kaynaklı olması mümkün değil. Vazelin güzel bir şeydir yoğun nem sağlar ama hammadde olarak kokusuz alındığında yoğun plastik kokusu barındırır. Yoğun nem sağlar ama çok önerilmez. Ben elden daha çok ayak ve dirseklere öneriyorum. İsteyene veriyoruz ama özellikle benden nemlendirici isteyenlere vazelini önermiyorum. Tabii direkt vazelin isteyenler de var, bugünlerde artış var" ifadelerini kullandı.
"VAZELİN ÇOK FAYDALI"Dezenfektanlara olan aşırı talep nedeniyle farklı ürünler tedarik ettiklerini ve aşırı doz dezenfektan kullanımının cilde zararlı olduğunu vurgulayan Eczacı Murat Güldağ ise, "Biz ne olduğu belirsiz malları satar olduk, eczacılar olarak bundan çok şikayetçiyiz ve bunlar da toplumda çok büyük hasarlara sebebiyet verecek zaman içinde. Vazelin çok faydalı, bunları biz eczanede kendimiz de yapabiliyoruz ve yapmak istiyoruz ama etken madde sıkıntımız var. Örneğin alkol bulamıyoruz. Alkolün içine katacağımız birtakım ürünler var. insanları bununla ilgili bilinçlendirebiliriz. Ürün yok, şu anda müthiş bir başı boşluk var. Vazelini tabii kullanırsınız ama bir taraftan vazelin tüm cildi örteceği için, dezenfektan olarak sıktığınız ürünler nedeniyle kalmayacak, onlar vazelini çözecek. Bunu halka anlatmamız lazım ama eczanelerde şu anda bunu anlatacak ne personel var, ne de vakit var" dedi.
"NEMLENDİRİCİ DE İŞE YARAMIYOR"Vatandaş Hatice Yılmaz, "Ellerim sürekli yıkamaktan ve dezenfektan kullanmaktan yıpranıyor. Nemlendirici sürüyoruz ama o da işe yaramıyor. Eczaneye sordum, çok fazla dezenfektan kullanmamam gerektiğini ve nemlendirici kullanmam gerektiğini söyledi" şeklinde konuştu.Vatandaş Ayla Karaca da, "Ben olabildiğince az dışarıya çıkıyorum, ellerimi yıkıyorum ve dışarı çıkmayacaksam kolonya sürmüyorum. Ellerimi nemlendirmek için klasik bir nemlendirici kullanıyorum. Özel bir ismi yok" dedi.
Görüntü Dökümü: -------------------------Emel Erdal Çalıkoğlu ile röp-Hacer Köksal ile röp-Muhabir Anonsu (Beyza GÜLER) -Eczacılar ile röp. -Vatandaşlar ile röp. -Vazelin sürme detayları-Genel ve detay
===================
9-TURKİSH CARGO KORONAVİRÜS NEDENİYLE SEFER SAYILARINI ARTIRIYOR
Enver ALAS/ İSTANBUL, TÜRK Hava Yolları(THY)'nın kargo markası Turkish Cargo, koronavirüs nedeniyle Türkiye'nin ihracatı ve kritik öneme sahip dış ticaretinin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına kargo uçaklarıyla yapılan sefer sayılarını artırma kararı aldı. Bu karar doğrultusunda kargo uçaklarının yanı sıra THY'nin yolcu filosunda bulunan uçaklar ile de kargo taşınacak. THY Basın Müşavirliği'nden yapılan açıklamaya göre, koronavirüs nedeniyle dünya genelindeki seyahat kısıtlamaları ve yolcu talebinin düşüşüne paralel olarak yolcu uçaklarında oluşan kargo taşıma kapasitesini ciddi şekilde sınırlandığı belirtildi. Buna rağmen Turkish Cargo'nun, Türkiye'nin ihracatı ve kritik öneme sahip dış ticaretinin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına, filosunda bulunan tüm kargo uçaklarını tam kapasite kullanılacak şekilde bir planlama yapıldığı bildirildi.Açıklamada, "Ülke otoritelerinin kısıtlarına ve Sağlık Bakanlığı'nın tedbir amaçlı uygulamalarına da riayet ederek olağan dışı talep değişkenliğine rağmen; Türkiye'nin üretici ve ihracatı için çözüm ortağı olmaya devam eden Turkish Cargo, son 4 yılda 13'ten 25'e çıkardığı mevcut kargo uçağı kapasitesine ilave olarak, yolcu filosunda bulunan uçaklar ile de kargo taşıma amaçlı hizmet vermeye başlıyor. Ayrıca bu dönemde hava kargo akışını sürdürmenin hayat kurtaracağı bilinciyle hareket eden Turkish Cargo, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği'nin (IATA) koronavirüs ile küresel çapta mücadele için aldığı tüm çalışmaları destekliyor. Bayrak taşıyıcı milli marka Turkish Cargo, özel ekipleri ve operasyon birimleri ile çalışmalarına devam ederken, her zaman olduğu gibi rezervasyon sistemi 7-24 hizmet veriyor ve hava kargo taşımacılığında tercih edilen marka olmaya devam ediyor" ifadelerine yer verildi.
======================
10-OKULLARINDA GÜNDE 10 TON DEZENFEKTAN ÜRETİYORLAR
Müge YARIMBATMAN-Kubilay ÖZEV/ İSTANBUL, BAHÇELİEVLER Kocasinan Şehit Samet Kırbaş Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmenleri, koronavirüs önlemleri kapsamında okullarında günde 10 ton dezenfektan üretiyor.
"İSTANBUL'DA 7 OKULDA ÜRETİM YAPILIYOR"Milli Eğitim Bakanlığı'nın belirlediği 44 mesleki ve teknik anadolu lisesinde, koronavirüs önlemleri kapsamında dezenfektan üretimi yapılıyor. Bahçelievler Kocasinan Şehit Samet Kırbaş Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi de bu kapsamda dezenfektan üretimi yapan İstanbul'daki 7 okul arasında yer alıyor. Okulun kimya teknolojileri alanı öğretmenleri koronavirüse karşı günlük 10 ton kapasiteyle dezenfektan üretiyor. Bahçelievler İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin Çıkrıkçı "Burada bir üretim söz konusu. Koronavirüse karşı okullarımız olarak Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un yönlendirmesiyle 'Üreten Okullar' projesi kapsamında, virüse karşı mesleki ve teknik Anadolu liselerimizin kimya bölümlerinde hijyen dezenfektanı üretimine başladık. Şu an bu ürünün üretildiği Türkiye'de 44 tane okul var. İstanbul'da 7 okulda üretim yapılıyor. En fazla üretim yapılan okullardan birisi bu okul. Burada günlük 10 tonluk bir kapasitemiz var, ancak istenildiğinde bunu 15-20 tona çıkarabilecek ortamımız var ve öğretmenlerimiz hazır. Çok yoğun bir talep var ve bize gelen talebin tamamını karşılamaya çalışıyoruz. Önceliğimiz okullarımız, sonra da belediyeler ve diğer kamu kurum ve kuruluşları. Hijyen dezenfektanı bu kurumların yer, duvar, kapı kolları, kullanılan eşyalar ya da araç içlerinin dezenfekte edilmesinde kullanılıyor" diye konuştu.
"30 KİLOLUK BİDONDAN 1500 KİLOLUK SOLÜSYON ELDE EDİLİYOR"Bahçelievler Kocasinan Şehit Samet Kırbaş Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Kimya Teknolojileri Bölümü Alan Şefi Leman Mutlu ise, "Okullarımıza yakın zamanda koronavirüsle ilgili bir genelge geldi. Bizden meslek liselerinde bir dezenfekten üretimi istendi. Biz de okulumuzda dezenfektan üretimine başladık. Üretimde şebeke suyundan aldığımız suyu arıtıp kazanlara gönderiyoruz. Daha sonra uygun oranlardaki karışımı hazırlayıp, kazanlarımızda karıştırıp dolum aşamasına ve etiketleme aşamasına geçiyoruz. Bu şekilde günlük yaklaşık 10 ton kapasiteye çıkabiliyoruz. Bizim ürettiğimiz ürün konsantre bir ürün. 30 kiloluk bir bidondan aslında 1,5 ton ürün elde edebiliyoruz. Bu da hem fazla atık oluşmasını engelliyor hem de zamandan ve depolama alanından bize tasarruf sağlıyor. 30 kiloluk bidonlarımızı kullanıcılar 1'e 49 oranında seyrelterek bir bidondan bin 500 kiloluk bir solüsyon elde edip yüzeylerde, tuvaletlerde, pencerelerde, kapı kollarında kullanabilir. Burada üretilen ürünler okullarda, kamu binalarında, belediyelerde ve geniş yüzeylerde kullanılabilecek bir üründür" dedi.
Görüntü Dökümü------------------------Ürünlerden görüntü-Emin Çıkrıkçı ile röportaj-Üretim odası ve malzemeler-Üretim yapan öğretmenler-Ürünlerin karıştırılıp paketlenmesi-Leman Mutlu ile röportaj-Üretim aşaması-Muhabir anonsu (Müge YARIMBATMAN)-Hazır ürünler-Genel ve detay görüntüler
======================
11- AYD BAŞKANI ALTAŞ'TAN AVM'LERLE İLGİLİ AÇIKLAMA
Haber - Kamera: Oğuzcan YAZAR - Hasan YILDIRIM/İSTANBUL, Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle alınan tedbirler hakkında Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği Başkanı (AYD) Prof. Dr. Hüseyin Altaş, "Alışveriş merkezlerinin kapatılması yönünde bir tavsiye kararı aldık. Birçok alışveriş merkezi, bu karara uyarak kapatma yönünde karar alıyorlar" dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'evde kalın' çağrısının ardından Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği de harekete geçti. Toplum sağlığını düşünerek harekete geçtiklerini belirten Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, " Cumartesi günü AYD olarak; alışveriş merkezlerini 12.00 - 20.00 arasında açılıp kapanması yönünde bir tavsiye kararı almıştık. Ancak bu karar o güne ait bir karardı. Daha sonra gelişen toplum algı, toplumun bu işe gösterdiği hassasiyet, dünyadaki gelişmelerle pazartesinden itibaren değişmeye başladı. Pazartesi günü itibariyle ülkemizde çıkmaya ve artmaya başlamasıyla perakendeciler kapatma kararı aldı. Perakende derneklerinden gelen art arda kapatma kararlarının ardından 350'nin üzerinde marka alışveriş merkezlerinde çalışmıyor. Birde dün akşam itibariyle Cumhurbaşkanımızın üç hafta itibariyle evlerinizde kalın önerisi nedeniyle, bizde halkın bunu yerine getirebilmesi için perakendecinin talebi ve toplum sağlığını düşünerek alışveriş merkezlerinin gıda, temizlik ve hijyen maddelerini sağlamada en hijyenli yerler olduğunu düşündük ve en azından temel ihtiyaç maddeleri ve temizlik maddelerinin sağlanabileceği noktalar haricinde tamamını kapatılması yönünde tavsiye kararı aldık. Aldığımız kararları Ticaret Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığıyla paylaşıyoruz. Bizim alışveriş merkezlerindeki perakendeciler tek başına kapatma kararı alabilirken bizler kamu kararı haricinde karar almak istemedik. Çünkü böyle bir dönemde kamu otoriteleriyle işbirliği içerisinde olmanın daha faydalı olduğunu düşündük. Bu nedenle tavsiye kararı aldık. ve yasal mevzuat olarak da alışveriş merkezlerini işyeri sağlayan platformlar olarak değerlendiriyoruz. Sokaktaki dükkandan bizim bir farkımız yok. Dolayısıyla sokaktaki dükkanın açılıp kapanmasına kamu karar veriyorsa, biz de kamunun karar vermesi gerektiğini söylüyoruz" ifadelerini kullandı.
KAPANAN MAĞAZA ÇALIŞANLARININ ÖZLÜK HAKLARINDA BİR KAYIP OLMAYACAKAlışveriş merkezlerindeki faaliyetlerini geçici olarak durduran firmalarda çalışan kişilerin özlük haklarında bir kayıp yaşamayacağını belirten AYD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş," Böyle bir dönemde ekonomik kaygıları bırakmak zorundayız. Çalışanlarımız açısından kesinlikle iş kaybının olmayacağını, özlük haklarında bir kayıp olmayacağını buradan söyleyebiliriz. Ayrıca kira kaybı olan kiracılarımıza da kendi özel durumlarını birebir dikkate alarak özellikle kapalı kaldığı yerlerde mücbir sebepler oluştuğu için kiraların alınmaması dahil birçok önlemin alınacağını söylemek istiyorum" şeklinde konuştu.
ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNİN KAPATILMASI YÖNÜNDE TAVSİYE KARARI ALDIKAlışveriş merkezlerinin kapatılması yönünde tavsiye kararı aldıklarını belirten Altaş," Biz öncelikle kamu sağlığı ve yararının yanı sıra milli güvenlik kavramlarını bir haftadır öne çıkarıyoruz. Bu nedenle alışveriş merkezlerinin kapatılma kararını kamuyla birlikte almak istiyoruz. Birkaç gün önce perakendecilerin tamamen kapatma kararı almasıyla birlikte fiili bir durum oluştu. Zaten şu anda alışveriş merkezlerine çoğu insan gitmiyor. Bizde Cumhurbaşkanımızın evde kalın çağrısına istinaden halka daha yardımcı olabilmek adına alışveriş merkezlerini tavsiye olarak dün akşam itibariyle kapatılması kararını aldık. Ancak bu tavsiye kararına kim uyar, nasıl uyar, kamu buna ne der, bunu bugün içerisinde göreceğiz. Yarın itibariyle birçok alışveriş merkezimiz bu tavsiye kararına uyarak kapatma yönünde kararlarını alıyorlar" diye konuştu.
Görüntü Dökümü: ------------AYD Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş'la röportaj-Genel ve detaylar
====================
12- İBRAHİM TATLISES DOLANDIRILDIĞI İDDİASIYLA İKİ ÇALIŞANINDAN ŞİKAYETÇİ OLDU
Haber: Özden ATİK/ İSTANBUL, Ünlü türkücü İbrahim Tatlıses, kendisine ait Tatlıses Gıda firmasındaki iki çalışanı tarafından dolandırıldığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. İddia konusu olay, bir denetim şirketinin hazırladığı denetim raporu sonrasında ortaya çıktı. Tatlıses Grup Şirketleri'nde muhasebe görevlisi olarak çalışan Özlem P. ve Fulya T.'nin ayrı ayrı kendi hesaplarına para geçirdikleri gibi, eşlerini şirkette çalışmış gibi gösterdikleri ve şirket üzerinden kiralık araç tahsis ederek şirket kaynaklarını suiistimal ettikleri belirtildi.
"EŞİNİ 13 AY BOYUNCA ŞİRKETTE ÇALIŞMIŞ GİBİ GÖSTERDİ"Raporda Özlem P.'nin üçüncü kişilere ödeme yapılmış gibi şirketten para çıkışı yapıp kestiği makbuzlarla hesabına yaklaşık 1 milyon 192 bin lira geçirdiği, eşini 13 ay boyunca şirkette çalışmış gibi gösterdiği ve SSK işlemleriyle birlikte şirketi 45 bin lira zarara uğrattığı öne sürüldü. Ayrıca Özlem P.'nin şirket üzerinden kendisine kiralık araç tahsis ettiği ve bu araca şirket hesabından 28 bin lira ödediği de belirlendi.
BEBEĞİNİN BAKICISINI SİGORTALI GÖSTERDİDiğer görevli Fulya T.'nin ise başka kişilere ödeme yapmış gibi gösterip kestiği makbuzlarla hesabına 20 bin dolar geçirdiği, eşini 9 ay boyunca şirkette çalışmış gibi gösterdiği ve 30 bin lira şirketi zarara uğrattığı kaydedildi. Fulya T.'nin bebeğin bakıcısını da şirkette 21 ay sigortalı gösterip 57 bin lira zarara uğrattığı belirlendi. Fulya T'nin şirket üzerinden kendisine kiralık bir araç tahsis ettiği ve şirketin 28 bin lira ödediği de ortaya çıktı.
SAVCILIK SORUŞTURMA BAŞLATTIRapor üzerine İbrahim Tatlıses, avukatı Hayati Şahin aracılığıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Her iki çalışanın, resmi belgede sahtecilik suçu işledikleri, görevlerini kötüye kullanarak şirketi dolandırdıkları gerekçesiyle haklarında soruşturma başlatıldı.
=========================
13- AYAKKABI HIRSIZI GÜVENLİK KAMERASINDA
Haber: Taylan ERGÜN/ İSTANBUL DHAArnavutköy'de bir binaya girerek ayakkabı çalan hırsız, binadaki güvenlik kameralarına yakalandı. Kameraları fark eden hırsız, ayakkabıları çalmaktan vazgeçmedi. Yüzünü kapüşonlu kıyafetiyle gizlemeye çalışan hırsız, girdiği binada 5 çift ayakkabı çalarak kayıplara karıştı.Olay, dün öğlen saatlerinde Arnavutköy Mustafa Kemal Paşa Mahallesi Yalınay Sokak üzerinde bulunan bir binada gerçekleşti. İçerisinde 10 dairenin bulunduğu binaya giren ayakkabı hırsızı, binadaki dairelerin kapı önünde bulunan ayakkabıları gözüne kestirdi. Tüm dairelerin önündeki ayakkabılardan markalı ve yeni olanları çalan hırsız binadaki güvenlik kameralarına yakalandı. Kameraları fark eden hırsız hem hırsızlıktan vazgeçmedi hem de kıyafetiyle yüzünü gizlemeye çalıştı. Binada bulunan 4 daireden ayakkabı çalan hırsız daha sonra hızla binadan uzaklaştı. Hırsızın görüntüleri güvenlik kameralarına yansıdı.
Görüntü dökümü: -----------Hırısızın binaya girişi-Ayakkabıları alması-Yüzünü kapişonla gizleme çalışması
-Detaylar
Son Dakika › Güncel › DHA İSTANBUL BÜLTENİ-3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?