Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 3

Dha İstanbul Bülteni - 3

1- BEYAZIT KAMPÜSÜ ÖNÜNDE GÜVENLİKÇİLERLE ÖĞRENCİLER ARASINDA GERGİNLİK : 6 GÖZALTI (1)Haber-Kamera: Enver Alas - Erhan Tekten, İstanbulDHAİstanbul Üniversitesi öğrencisi bir grup, Beyazıt'taki kampüsün ana giriş kapısı önünde akademisyenlerin üniversitelerden ihraç edilmesini yaptıkları...

16.02.2017 14:31

1- BEYAZIT KAMPÜSÜ ÖNÜNDE GÜVENLİKÇİLERLE ÖĞRENCİLER ARASINDA GERGİNLİK : 6 GÖZALTI (1)

Haber-Kamera: Enver Alas - Erhan Tekten, İstanbulDHA

İstanbul Üniversitesi öğrencisi bir grup, Beyazıt'taki kampüsün ana giriş kapısı önünde akademisyenlerin üniversitelerden ihraç edilmesini yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti. Basın açıklamasının ardından sonra okula giren gruptan bazı öğrenciler ile özel güvenlikçiler arasında tartışma çıktı. Hangi nedenle başladığı bilinmeyen tartışma kısa sürede büyüdü araya polis girdi.

Polis, biri kız öğrenci 6 öğrenciyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan öğrenciler polis münibüsüne bindirildi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Arbededen görüntüler

Polisin araya girmesi

Öğrencilerin gözaltına alınması

Bazı öğrencilerin polise direnmesi

Öğrencilerin üst aramasından sonra minibüse bindirilemesi

Genel ve detay

16.02.2017 - 12.47 Haber Kodu : 170216100

=========================

(aktüel görüntüyle geniş haber)

2- YILDIRIM: DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE GÜVENLİ BİR ÜLKE YOKTUR

Başbakan Binali Yıldırım,

"Bugün turizm sektöründe bir adım öne çıkmak için başkaları hakkında dedikodu üreterek, oraları güvensiz ilan ederek iş yapmaya çalışanlar var. Bunlar doğru şeyler değil, dünyanın hiçbir yerinde güvenli bir ülke yoktur. Eğer güvenlikten bahsediyorsanız. Terör her yerde"

"Terörden korkmak, terörle korkutmak ancak ve ancak terörün işine yarar, teröristlerin işine yarar. Onun için ben gururla ve güvenle söylüyorum; Amerika ne kadar güvenliyse Türkiye de o kadar güvenli, Avrupa, Paris ne kadar güvenliyse İstanbul da o kadar güvenli…"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA/ İstanbul DHA

Başbakan Binali Yıldırım, World Tourism Forum (Dünya Turizm Forumu) açılış törenine katıldı. İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen forumun açılış törenine Başbakan Yıldırım'ın yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, World Toursim Forum Başkanı Bulut Bağcı, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Başaran Ulusoy katıldı.

NOTLARI KARIŞTI FIKRA ANLATTI

Başbakan Binali Yıldırım, forumun açılış törenindeki konuşmasının başında önündeki not kağıtlarını düzelterek "Bunların sıraları karışmış" dedi. Yıldırım'ın bu sözleri salonda gülüşmelere neden oldu. Yıldırım daha sonra bir fıkra anlattı.

"ÜLKELER OLARAK TURİZM ALANINDA İŞ BİRLİĞİNİ DAHA DA GÜÇLENDİRECEĞİZ"

Başbakan Yıldırım fıkranın ardından konuşmasına geçti. Başbakan Yıldırım, "Turizm dünyanın belli başlı endüstrilerinden birisi olma yolunda hızla ilerliyor. 90'lı yılların sonundan bu yana gelişmelere baktığımızda çarpıcı farkları görüyoruz. ve bu anlamda turizm sektörü dünyada hizmet sektörü arasında birinci sıraya yükselmiş vaziyette. Uluslararası turizm hareketlerindeki bu çarpıcı gelişme, uluslararası kuruluşların orta ve uzun vadeli planlarına da tabiatıyla yansıyor. 1980 yılında yabancı ülkelere turistlik amaçla seyahat eden toplam ziyaretçi sayısı 260 milyon civarında. Bugün bu sayı 1 milyar 200 milyona ulaşmış. Bu ne demektir; neredeyse dünya nüfusunun 5'te 1'i bir başka ülkeye seyahat ediyor. 2030 yılı için Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü'nün ön gördüğü turist sayısı 2 milyara yaklaşıyor. Dünya ülkeleri olarak bu değişim ve gelişime ayak uydurmak, gerekli tedbirleri almak bunu da elbirliğiyle gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz. Ülkeler olarak turizm alanında iş birliğini daha da güçlendireceğiz" dedi.

"YALNIZCA EKONOMİK BİR BAKIŞLA TURİZMİ DEĞERLENDİRMEK EKSİK KALIR, YETERSİZ KALIR"

Başbakan Yıldırım, "Yalnızca ekonomik bir bakışla turizmi değerlendirmek eksik kalır, yetersiz kalır. Turizm bunların ötesinde öncelikle kültürlerin buluşmasıdır, medeniyetlerin buluşmasıdır. Kültürlerin buluşmasını tesis ettiğimiz ölçüde, kültürlerin kaynaşmasını ve karşılıklı ön yargıların da kırılmasını sağlamış oluyoruz. Turizmi kültürel etkileşime, milletlerin birbiriyle kaynaşmasına güç katan bir değer olarak görüyoruz. Uluslararası ilişkilerin pekişmesine, farklı toplumlar arasındaki güçlü dostlukların kurulmasına önemli bir araçtır turizm... Kültürel yakınlaşmalar, ekonomik ve siyasi ilişkilerin de ivme kazanması turizm faaliyetleriyle yakından ilişkilidir" dedi.

TURİST SAYISI 3 KATINA ÇIKTI

Başbakan Binali Yıldırım, "Hükümet olarak turizmi sadece ekonomik kalkınmaya katkı sağlayan sektör olarak görmüyoruz. Türkiye'de turizm sektörü yıllar boyunca gelişmeye, büyümeye devam ediyor. Sadece birkaç göstergeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunu yapıyorum; çünkü nereden nereye geldiğimizi bu rakamları kıyaslayarak anlayabiliriz. 2002 yılında Türkiye'ye gelen toplam turist sayısı 13 milyon civarındaydı. ve önceki yılda bu sayı 40 milyona yaklaştı. Neredeyse 3 katı bir artıştan bahsediyoruz. Turizm gelirleri 12 milyar dolardan 30 milyar doların üzerine çıktı" şeklinde konuştu.

"HİCRET BATIDAN DOĞUYA DOĞRU OLMAYA BAŞLADI"

Başbakan Yıldırım, "70'li yıllarda havacılığın merkezi Amerika'daydı. 80'li yıllarda Avrupa'nın batısına doğru geldi. 90'lı yıllarda Avrupa oldu. 2000'li yıllarda artık doğuya doğru devam ediyor. Şu anda havacılığın merkezi Türkiye'ye kayıyor. Bu, tarihin tekerrürüdür. Bir zamanlar İpek Yolu'yla, Baharat Yolu'yla doğudan batıya zenginlik için göç vardı. Şimdi artık zenginlik doğuya tekrar döndü. Dolayısıyla da hicret batıdan doğuya doğru olmaya başladı. İster doğuya gidin ister batıya gidin Anadolu'dan geçeceksiniz, başka yolu yok. Bu topraklar tarih boyunca buluşma noktası olmuştur. Kuzey ile güneyin, doğu ile batının buluştuğu, medeniyetlerin kucaklaştığı topraklardır. Onun için bu topraklar, bu ülke kardeşliğin önemini bilir, krizlerin de ne olduğunu acı tecrübelerle bilir" dedi.

"DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE GÜVENLİ BİR ÜLKE YOKTUR"

Binali Yıldırım, "Bugün turizm sektöründe bir adım öne çıkmak için başkaları hakkında dedikodu üreterek, oraları güvensiz ilan ederek iş yapmaya çalışanlar var. Bunlar doğru şeyler değil dünyanın hiçbir yerinde güvenli bir ülke yoktur. Eğer güvenlikten bahsediyorsanız. Terör her yerde. Adres tanımıyor. Avrupa'nın göbeğinde terör oluyor. Türkiye'de de oluyor, Ortadoğu'da da oluyor, Kuzey'de de oluyor, her yerde oluyor. Terörün olmadığı yer yok. Terörden korkmak, terörle korkutmak ancak ve ancak terörün işine yarar, teröristlerin işine yarar. Onun için ben gururla ve güvenle söylüyorum; Amerika ne kadar güvenliyse Türkiye de o kadar güvenli, Avrupa, Paris ne kadar güvenliyse İstanbul da o kadar güvenli, Saraybosna ne kadar güvenliyse Ankara da o kadar güvenli, Bakü ne kadar güvenliyse İzmir de o kadar güvenli" diye konuştu.

"BÖLGESEL VE KÜRESEL BARIŞIN TESİSİ EDİLMESİNE DESTEK OLALIM, KÖSTEK OLMAYALIM"

Yıldırım, "Terörü turizmi baltalamak veya turizmde avantaj sağlamak için lütfen kullanmayalım. İnsanların buluşmasına, kardeş olmasına, bölgesel ve küresel barışın tesisi edilmesine destek olalım, köstek olmayalım" dedi .

"TARİH, GELECEK, ECDAT BİZDEN BUNUN HESABINI SORAR"

Başbakan Yıldırım, "Enerjimizi, kaynaklarımızı, imkanlarımızı savaşa değil, tanka topa, tüfeğe değil, insanların refahına, mutluluğuna ve çocukların aydınlık geleceğine ayırmamız lazım. Tarih, gelecek, ecdat bizden bunun hesabını sorar" ifadesini kullandı.

"ÇANAKKALE GEÇİLMEZ KÖPRÜSÜ"

Başbakan Binali Yıldırım, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün 3 yılda tamamlandığını belirterek, salonda bulunan yabancı forum katılımcılarına tekne kiralayarak boğaz köprülerini görmeleri gerektiği tavsiyesinde bulundu.

Yıldırım, "Şimdi sırada dünyanın en uzun köprüsünü yapmak var. İhalesini yaptık, ilk kazmayı da 18 Mart'ta artık vuruyoruz, 'Çanakkale Geçilmez Köprüsü'. Çanakkale düşmana geçilmezdi, herkes için geçilir hale getiriyoruz" dedi. Yıldırım konuşmasının sonunda da forumun yabancı katılımcılarına İstanbul'u gezme tavsiyesinde bulundu.

Görüntü Dökümü:

---------------------

Yıldırım'ın konuşması

Detaylar

16.02.2017 - 12.15 Haber Kodu : 170216063

=============================

3- JANDARMADAN "10 NUMARA YAĞ FABRİKASINA" OPERASYONU: 11 GÖZALTI

Çatalca'da adeta bir fabrika gibi 10 numara yağ üreten bir tesise operasyon düzenlendi.

10 numara yağ üretiminden arta kalan ve katran haline dönüşmüş atık maddelerin önce kaçak tesiste depolandığı, daha sonra da çevreye bırakıldığı öne sürülüyor.

Atıkların çevreye zarar verip vermediği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerinin incelemesinin ardından netleşecek

Haber-Kamera: İhsan YALÇIN/ İstanbul DHA

Çatalca İlçe Jandarma ekipleri, 10 numara yağ üretimi yapan kaçak bir tesise baskın düzenledi. Operasyonda 11 kişi gözaltına alındı. Kaçak tesiste 10 numara yağ yapımında kullanılan 20 ton atık motor yağı ile piyasaya sürülmeyi bekleyen 4 ton 10 numara yağ ele geçirildi.

Çatalca İlçe Jandarma ekipleri, ilçe merkezine yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta, daha önce tavuk çiftliği olarak kullanılan bölgede kaçak 10 numara yağ üretimi yapıldığı ihbarını aldı. İhbar üzerine harekete geçen ekipler 5 gün önce üretim yapılan kaçak tesise operasyon düzenledi. Baskında aralarında 1 polis memuru ile jandarmadan emekli kişinin de bulunduğu 11 şüpheliyi gözaltına aldı. Kamyonlarda ve tesiste bulunan tanklarda, 10 numara yağ yapımında kullanılan 20 ton atık motor yağı, piyasaya sürülmeyi bekleyen 4 ton 10 numara yağ ile litrelerce kimyasal madde ele geçirildi. Adliyeye sevk edilen 11 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest kaldı.

ATIKLARIN ÇEVREYE ATILDIĞI İDDİASI

Yaklaşık 2 aydır faaliyetle olduğu belirtilen kaçak tesiste, 10 numara yağ üretiminden arta kalan ve katran haline gelmiş atıkların önce depolandığı daha sonra da çevreye bırakıldığı iddia edildi.

İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerinin de bölgeye gelerek atık maddeler üzerinde inceleme yaptığı, bu atıkların doğaya ne derece zarar verdiğiyle ilgili çalışma başlattığı belirtildi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerinin yaptığı incelemelerin ardından da kaçak tesise uygulanacak para cezasının miktarı belirlenecek.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

(Cep Telefonu)

-Tesisin 10 numara yağ üretimi yaptığı anda çekilen görüntüleri

(Aktüel Görüntü)

-Tank ve filtelerden görüntü

-İçi yağ dolu tanklar

-Kaçak tesis ve jandarma ekiplerinden detay

-Katran haline gelmiş atık

-Genel ve detaylar

==============================

4- "NÜKLEER FELAKET BURADA BAŞLIYOR" PANKARTLI GREENPEACE EYLEMİNE BERAAT...

Haber: Özden ATİK, İstanbulDHA

İstanbul Nükleer Santraller Zirvesi'nin düzenlediği otelde 30 Mayıs 2014'te, "Nükleer felaket burada başlıyor" yazılı pankart açarak eylem yapan 8 Greenpeace üyesinin yargılandığı dava karara bağlandı. Mahkeme, "Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme ve bunların hareketlerine katılma" suçundan 3'er yıla kadar hapis cezası istenen sanıkların beraatine karar verdi.

SANIKLAR DURUŞMAYA KATILMADI

İstanbul 69. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıklardan gelen olmadı. Sanıkların avukatı Deniz Bayram, "Ülkemizde ve dünyada benzer nitelikli birçok protesto gösterileri yapılmaktadır. Bu protestoların herhangi bir soruşturmaya ve kovuşturmaya konu olmadığı görülmektedir. Yerleşik Yargıtay kararları ve Anayasa Mahkemesi kararları bu tarz barışçıl protestoların kamu düzenini bozmadığı, herhangi bir şekilde zarara neden olmadığı, asayişi bozmadığı ve milli güvenlik riski oluşturmadığı gerekçesiyle hukuka uygun kabul etmektedir. Müvekkillerim protesto hakkını kullanmıştır. Herhangi bir zarar vermemiştir, beraatlerini talep ederim" dedi.

AYRI AYRI BERAATLERİNE...

Mahkeme, haklarında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçundan cezalandırılmaları istemiyle dava açılan sanıklara " isnat edilen eylemin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması ve suçun maddi unsurlarının oluşmaması" nedeniyle ayrı ayrı beraatlerine hükmetti.

3'ER YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENİYORDU

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Şişli'de bulunan bir otelde İstanbul Nükleer Santraller Zirvesi'nin düzenlediği, Greanpeace üyesi 8 sanığın zirve öncesi otele yerleştikleri, nükleer santralleri protesto mahiyetli pankart açtıkları belirtiliyordu. Sanıkların kanunsuz gösteri eylemi yaptıklarının görülmesi üzerine kolluk birimleri ve özel güvenlik görevlilerince müdahale edildiği, eylemde kullandıkların pankart ve benzeri eşyalarla yakalandıkları ifade ediliyordu. Sanıklar "Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme ve bunların hareketlerine katılma" suçundan 1'er yıldan 3'er yıla kadar hapisleri isteniyordu.

Görüntü Dökümü (ARŞİV)

------------------------------------------

Binaya açılan pankart

=============================

(geniş Haber)

5- ÜNLÜ OYUNCUYU YIKAN MAHKEME KARARI

Filiz Taçbaş, zorla senet imzalatıldığı gerekçesiyle şikayetçi olduğu davada mahkeme beraat kararı verince sinir krizi geçirdi.

Haber-Kamera : Ümit TÜRK İstanbul/ DHA

Gençlik yıllarında çektirdiği bazı fotoğrafların internetten silinmesi için anlaştığı kişilerin kendisine zorla senet imzalatıldığı iddiasıyla şikayetçi olduğu davada, sanıkların beraat etmesine isyan eden ünlü oyuncu Filiz Taçbaş sinir krizi geçirdi. Adliye çıkışında ayakta durmakta zorkluk çeken Taçbaş, sanığın karar sonrası kendisine sırıtarak baktığını söyledi.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanıklardan Mehmet T. katılırken diğer sanık Mustafa K. gelmedi. Davada şikayetçi Filiz Taçbaş ve avukatı da hazır bulundu.

"KIZIMLA TEHDİT EDEREK İMZALATTI"

Duruşmada konuşan Filiz Taçbaş, sanığı olay öncesi ve sonrası görmediğini ve tanımadığını belirterek "Sadece olay günü diğer sanıkla beraber gördüm. Beni kızımın yanında tehdit etmek suretiyle söz konusu belgeyi imzalatmıştır. Bir anne olarak öyle bir ortamda yapabileceğim başka bir davranış söz konusu değildir. Dolayısıyla mahkemenin beyanıma itibar ederek sanıkların cezalandırılmasını istiyorum. Hangi anneye sorarsanız o an odaklandığı nokta kızıdır. Evladıdır. Ben adalete sığınıyorum" dedi.

"ZORLA SENET ALMADIM"

Son sözleri sorulan sanık Mehmet T., "Ben şikayetçiden zorla senet almış değilim. Böyle bir eyleme kalkışmam. Ben de çocuk sahibiyim. Dolayısıyla bir çocuğun yanında annesini tehdit etmem söz konusu olmaz. Beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.

AYRI AYRI BERAAT ETTİLER

Duruşmayı sonlandıran mahkeme heyeti, sanıklar Mehmet T. ve Mustafa K.'nin, "Mağdurun bir senedi vermeye mecbur edilmesi suretiyle yağma" suçundan delil yetersizliği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.

DURUŞMA ÇIKIŞINDA FENALAŞTI

Duruşma çıkışında karara tepki gösteren Filiz Taçbaş, fenalaşınca adliyenin sağlık birimine kaldırıldı. Kendisine geldikten sonra avukatıyla birlikte konuya ilişkin açıklama yaptı. Avukatı Meltem Banko'nun yardımıyla adliye dışına çıkan Taçbaş, bir süre konuşmakta zorluk çekti. Bu sırada avukatı Meltem Banko yaptığı açıklamada, karara itiraz edeceklerini söyledi. Davanın iki buçuk yıldır sürdüğüne belirten Avukat Banko, "Bir annenin kızı için yaptığı, sustuğu olayda hakkını arıyoruz. Maalesef delil yetersizliği nedeniyle beraat verildi" diye konuştu.

"KIZIMLA TEHDİT EDİLDİM"

Filiz Taçbaş da göz yaşları içinde, "Anneyim. Kızımla tehdit edildim. Karşı taraf diyor ki, orada kalabalık var. Neden yardım istemedi o zaman. Ama bana imzalamazsanız kızınız evde dedi" diye konuştu. Aynı kişinin gelip yanına oturduğunu ve bacağını bacağına değdirdiğini ve elini omuzuna atarak kendisiyle fotoğraf çektirdiğini anlatan Taçbaş, kızıyla tehdit edildiği için bu duruma karşı bişey yapamadığını söyledi. Taçbaş, verdiği paradan çok sanığın beraat etmesinden sonra kendisine bakarak gülümsemesine içerlediğini belirtti. Taçbaş son olarak, "Bu ülkede kadınlar gerçekten taciz ediliyor ve ceza almıyorlar" diye konuştu.

GENÇLİK YILLARINDA ÇEKTİRDİĞİ BAZI LARIN SİLİNMESİ İÇİN...

İddianamede, gençlik yıllarında çektirdiği bazı fotoğrafların bilgisi ve rızası dışında internet sitelerinde yayınlanması üzerine rahatsız olan Filiz Taçbaş'ın, bu resimleri sitelerden kaldırmak istedi. Taçbaş, resimlerin kaldırılması için Mustafa K.'dan yardım istedi. ve o an için parasının olmadığını, TV'de iş yapıp para kazandığı takdirde bir miktar para vereceğini söylediği öne sürüldü.

Şüphelinin teklifi kabul ederek resimleri internetten kaldırdığı, daha sonra müştekiyi sürekli olarak telefonla arayarak para talebinde bulunduğu belirtilen iddianamede, şikayetçinin olay günü sanık Mustafa K.'nin yanında Mehmet T. ile Zekeriyaköy'de bir markette buluştukları, bu esnada kızının da yanında bulunduğu, sanıkların "Yaşadığın yeri biliyoruz. Kızının sıhhatini düşünüyorsan bu kağıdı imzala" diyerek zorla senet imzalattıkları anlatıldı. Daha sonra bu senedi icraya koydukları da belirtilen iddianamede şüpheliler hakkında ayrı ayrı "Niteliki yağma" suçundan 10 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

Filiz Taçbaş'ın adliyeden çıkması

Taçbaş'ın sürekli ağlaması

Taçbaş'ın avukatının konuşması

Taçbaş'ın konuşması

Adliyeden ayrıması

Genel ve detay görüntüler

==========================

6- KAMU BAŞDENETÇİSİ MALKOÇ, GAZETE VE TELEVİZYONLARIN GENEL YAYIN YÖNETMENLERİYLE BİRARAYA GELDİ

Haber-Kamera: İdris TİFTİKCİ İstanbul DHA

Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleri ile İstanbul'da bir araya geldi.

Malkoç, "Kamu denetciligi kurumu aslında önemli bir kurum yeteri kadar tanınmıyor . Bunu en iyi sizler biliyorsunuz. Bu toplumun dertlerini sevinçlerini sıkıntılarını yansıtan sizlersiniz. Yeni kurum olması nedeniyle ziyarete gelenler soruyor 'siz ne iş yapıyorsunuz'. Ben inanıyorum sizlerin desteği ile beraber bu kurumun topluma anlatabilirsek bürokrasiye anlata bilirsek vatandaşın bir çok işi daha kolay çözülecek . Kurumumuzun en önemli özelliklerinden bir tanesi de şu; vatandaşın idareyle olan problemlerini bize müraacat ettiklerinde hiç bir para almıyoruz . Şikayet dilekçesi verildikten sonra incelemeyi ve araştırmayı bitirip 6 ay içerisinde karar verme mecburiyetimiz var" dedi.

"Yürüttüğümüz bir çalışma var; Mülteciler göç hakkı" diyen Şeref Malkoç, "Burada da son aşamaya gelmiş durumdayız. Arkadaşlarımızla birlikte mülteci kaplarını inceledik, mültecilerle görüştük. Devletin bütün kurumlarıyla temas halindeyiz ve iç içe olduk. Bu konuyla alakalı olan sivil toplum örgütleriyle uzun çalışmalar yaptık. Önümüzdeki günlerde de bu raporuda kamuoyuna sunacağız. Göç ve mülteciler konusunda Türkiye'nin yaptığı çok güzel çalışmalar var aslında. Türkiye, Suriyeli mülteciler konusundaki çalışmalarıyla açık kapı politikasıyla onlarla ilgili yürüttüğü hizmetlerle bir bakıma insanlığın onurunu ve haysiyetini kurtarıyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------

Malkoç'un konuşması

Salondan detay

Genen ve Detaylar

16.02.2017 - 13.04 Haber Kodu : 170216075

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement