ANTALYA' DA BABA DEHŞETİ; 2 ÇOCUĞUNU ÖLDÜRÜP İNTİHAR ETTİ(EK)
1)ANNENİN FERYADI: GÜL GİBİ 2 YAVRUM ÖLDÜ GİTTİ
ANTALYA'da babaları 40 yaşındaki Göksel Akşeker tarafından öldürülen 3 yaşındaki Hira ile 5 yaşındaki Elasu'nun cenazeleri, anneleri Şura Akkök Akşeker tarafından morgdan alındı. Anne Akşeker, çocuklarının ölmesine sebep olan herkesten şikayetçi olduğunu belirterek, "Benim gül gibi 2 yavrum öldü gitti" dedi.
Olay, dün öğle saatlerinde Aksu ilçesi Soğucaksu Mahallesi 11 sokakta iki katlı müstakil evde meydana geldi. Yaklaşık 1.5 ay önce 2 çocuğuyla Gaziantep'ten gelen Göksel Akşeker'den perşembe gününden beri haber alamayan ev sahibi, yedek anahtarla Akşeker Ailesi'nin oturduğu eve girdi. Ev sahibi, içeri girdiğinde 3 yaşındaki Hira ve 5 yaşındaki Elasu ile baba Akşeker'in cansız bedeniyle karşılaştı. Ev sahibinin durumu bildirmesi üzerine polis ekipleri, olay yerine geldi. Yapılan incelemede, Akşeker'in, tabancayla çocuklarını öldürdükten sonra aynı silahla intihar ettiği belirlendi. İncelemenin ardından cenazeler Antalya Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.
2.5 AY ÖNCE DE EŞİNİ VURMUŞ
Cezaevi firarisi Akşeker'in, geçen 30 Ağustos'ta eşi Şura Akkök Akşeker'i Konyaaltı ilçesi Hurma Mahalllesi'nde tabancayla vurup, yaraladığı, öldüğünü düşünerek olay yerinden kaçtığı belirlendi. Göksel Akşeker'in bu olay sonrası 2 çocuğunu da yanına alarak firari şekilde yaşantısına devam ettiği ortaya çıktı.
ÇOCUKLARIN CENAZESİ AYNI TABUTTA
Baba ve 2 çocuğun cenazeleri, otopsinin ardından bugün yakınlarına teslim edildi. Göksel Akşeker'in cenazesi morgdan öğle saatlerinde alınırken, çocukların cenazesi ise öğleden sonra annesi Şura Akkök Akşeker tarafından alındı. Çocukların cansız bedenleri tek tabuta konularak Kahramanmaraş'a götürüldü.
Anne Şura Akkök Akşeker, kocasının daha önce kendisine çocuklarını görmek istediğini söyleyerek yanına çağırdığını, bu esnada silahla vurduğunu belirtti. Akşeker, "Kapalı cezaevinden firar ettikten sonra tuzağa düşürüp beni vurdu. 'Çocuklarımı görmek istiyorum' deyip bizi çağırdı. Beni vurduktan sonra 6 saat işkence yaptı. Sonra çocuklarımı kaçırdı. Bu adam 2 aydır Antalya'da elini kolunu sallayarak dolaşıyordu. Ben bu adamın uyuşturucu bağımlısı ve sapık zihniyete sahip olduğunu söylememe rağmen hiçbir şey yapılmadı. Annesi oğlunun ne tür bir insan olduğunu bildiği halde kendi adına ev kiralayıp oturttu. Benim çocuklarımın ölmesine sebep olan herkesten şikayetçiyim. Bir olup çocuklarımı öldürdüler. Benim gül gibi 2 yavrum öldü gitti" dedi.Çocukların cenazesinin yarın merkez mezarlığında toprağa verileceği belirtildi.
Görüntü Dökümü
----------------
-Cenazenin morgdan alınması
-Cenaze arabasına koyulması
-Aracın hareket etmesi
-Anne ile röp
-Detaylar
59 MB 1 DK 56 SN
Haber kamera Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,
==================================================
2)BOŞANDIĞI EŞİNİN ÖLDÜRDÜĞÜ KADIN İLE BABASI TOPRAĞA VERİLDİ
SAKARYA'nın Akyazı İlçesi'nde, boşandığı eşi tarafından öldürülen Meryem Rençber ile babası İlhami Rençber toprağa verildi. Geçen Cumartesi günü Akyazı Kumköprü Mahallesi'nde Razaman Öz boşandığı eşi Meryem Rençber'in yaşadığı baba evine geldi. Ramazan Öz evin önünde tüfekle ateş ederek Meryem Rençber ile babası İlhami Rençber'i vurarak öldürdü. Ramazan Öz tutuklanırken, baba ve kızının cenazeleri yapılan otopsinin ardından aileleri tarafından teslim alındı. Baba ve kızının cenazeleri Kumköprü Camii'ne getirildi. Rençber ailesi burada taziyeleri kabul etti. Öğle namazının ardından kılınan cenaze namazına Akyazı Kaymakamı Ömer Kalaylı, Akyazı Belediye Başkanı Hasan Akcan, Sakarya Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Mutlu Işıksu, ailenin yakınları ve vatandaşlar katıldı. Cenazede Meryem Rençber'in 5 yaşındaki kızının tabuta dokunması yürekleri dağladı. Cenaze namazının ardından baba ve kızının cenazeleri Kumköprü aile mezarlığında toprağa verildi.
Görüntü Dökümü
---------------
Cenaze namazından görüntüler
Alaattin ONUR/AKYAZI(Sakarya), -
=================================================
3)TARİHE SAYGISIZLIK
KAYSERİ'de, Anadolu Selçuklu döneminden kalma, Hıdırellez Tepesi'nde bulunan Hızır İlyas Köşkü'nün duvarlarına sprey boya ile yazılmış yazılar, tepki topluyor. Kayseri'nin merkez Kocasinan İlçesi Erkilet Mahallesi'nde Hıdırellez Tepesi olarak bilinen bölgede bulunan Hızır İlyas Köşkü'nün bakımsız hali dikkat çekiyor. Kayseri'ye hakim manzaradaki tarihi yapının duvarları üzerindeki sprey boya ile yazılmış yazılar, tepki topluyor. Bazı araştırmacılara göre bu yapı döneminde göğüs hastalıkları konusunda bir şifahane olarak kullanılmış, bazılarına göre ise Selçuklu sultanlarının dinlendikleri bir yer olarak ifade ediliyor. Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde, 1241-1242 yılları arasında yapıldığı ifade edilen yapının ecdat eseri ifade eden MHP Talas Meclis Üyesi Abdullah Çelebi, yetkilileri göreve davet etti. Çelebi, "Bu tarihi eserin hali içler acısı. Tarihimize yapılan bir saygısızlık var. Ne yazık ki ecdat ederinin duvarları boyalı yazılarla dolu. Kimi ismini yazmış, kimi aşkını, kimi isyanını, kimi de evlenme teklifini yazmış. Yazıklar olsun, tarihe bu şekilde saygısızlık yapılmaz. İçinde de içki şişeleri, çöpler var. Bu görüntü Kayserimize yakışmıyor. Gördüğümüz manzara bizi çok üzdü. Bu tabloyu kimse görmüyor mu? Kayseri'deki ilgili ve yetkili kurumları göreve davet ediyorum. Bu işten sorumlu olanlar zaman kaybetmeden tarihimize sahip çıksın" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Köşkten görüntüler
-Üzerindeki yazılar
Cafer ZENGİN/KAYSERİ,
===============================================
4)GAZİANTEP BAROSUNDAN AVUKATA ŞİDDETE TEPKİ
GAZİANTEP Barosu İnsan Hakları Merkezi üyesi avukatlar son dönemde meslektaşlarına karşı yapılan şiddet olaylarını kınadı. Gaziantep Adliyesi önünde avukatların şiddete maruz kalması ve gözaltına alınmalarıyla ilgili düzenlenen basın açıklamasında konuşan avukat Bülent Duran, "Bu koşulda bu bilinci taşımak bizler için elzem olmakla birlikte, bu bilinçle savunmanın bir meslek olarak ortaya çıkışı da aynı amacı taşımaktadır. Bu yüzden mensubiyetinin kazanmaya çalıştığımız avukatlık mesleği, insanlık tarihiyle büyüyüp gelişen bir meslektir. Ankara Barosu üyesi Avukat Engin Gökoğlu'nun gözaltı ve tutukluluk sırasında kolluk güçleri tarafından iki defa kolunun kırılması, İstanbul Barosuna kayıtlı kadın meslektaşımız olan, Ebru Timtik ve Didem Baydar Uysal gözaltında işkence maruz kalmaları, bununla birlikte, ülkemizdeki toplumsal davalarda avukatlık mesleğini icra eden Çağdaş Hukukçular Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı'nın gözaltına alınması, mesleğin onuruna en büyük darbedir. Bunun sonucunda yeni saldırı ve hakaretlere maruz kalmaması için tüm meslektaşlarımızı mesleki dayanışma ve saldırıları bertaraf etmeye davet ediyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------------------
Bülent Duran'ın konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 98 MB
===============================================
5)BYLOCK'TA KONUŞTUĞU KİŞİNİN EŞİ OLDUĞUNU TUTUKLANDIKTAN SONRA ÖĞRENMİŞ
AYDIN'ın Nazilli İlçesi'nde, FETÖ/PDY'nin işadamları yapılanmasına yönelik açılan, aralarında Uğur Soğutma'nın sahiplerinin de yer aldığı, 32'si tutuklu 110 sanık, ikinci kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada, tutuklu sanık M.T. (Mehtap Topaloğlu) telefonundaki ByLock'ta kayıtlı olan H.K. (Hayrettin Kaçmaz) isimli kişinin aynı davada firari sanık olan eşi S.T. (Sami Topaloğlu) olduğunu tutuklandıktan sonra öğrendiğini söyledi.FETÖ/PDY'nin Nazilli'deki işadamlarına yönelik örgütlenmesine ilişkin 32'si tutuklu 110 sanık hakkında açılan davanın 2'nci duruşmasına Aydın 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dönüştürülen Aydın Gençlik Merkezi Fethi Sekin Toplantı ve Konferans Salonu'nda görülen davanın bugünkü duruşmasına tutuklu sanıklardan 22'si getirilirken 10'u ise cezeevlerinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) ile bağlantı sağlandı. Tutuksuz yargılanan aralarında Uğur Soğutma Makinaları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin ortağı olan kardeşler M.C.T. ile Z.A.T.'nin de aralarında bulunduğu 78 sanık da duruşmaya katıldı. Tutuksuz sanık ve sanık yakınları güvenlik kontrollerinin ardından salona alındı. Duruşma, sanıkların kimlik tespitiyle başladı. Ardından savunmaların alınmasına geçildi. Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erhan Yıldırım tutuklu sanık Ö.Y.'nin (Ömer Yücel) tanıklarını dinledi. Tanıklara Ö.Y.'yi nereden tanıdıkları soruldu. Tanıklardan A.B. su tahsisatı yaptığını, N.K. marangoz olduğunu ve A.Ü. ise elektrik işleri yaptığını belirtip, Ö.Y.'nin bir çok yere kendilerini yönlendirerek tadilat işleri yaptırdığını ve parasınıda kendisinin ödediğini anlatıp, bu vesile ile tanıdıkları söyledi.
"EŞİMLE KONUŞTUĞUMU BİLMİYORDUM"
ByLock kullandığı için tutuklu bulunan sanıklardan M.T.'ye (Mehtap Topaloğlu) ise Mahkeme Başkanı Yıldırım, aralarında H.K.'nin (Hayrettin Kaçar) de bulunduğu bir çok kişiyle yaptığı görüşmeleri sordu. M.T., ByLock programını telefonuna eşi firari sanık S.M.'nin (Saim Topaloğlu) indirdiğini, kendisinin sadece yurt dışına gittiğinde kullandığını belirtip, "Konuştuğum H.K.'nin eşim olduğunu tutuklandıktan sonra öğrendim. Resmi işlerimin tamamını eşim görüyordu. Vekalet vardı. Öğrencilere burs veriyordu. Kendisini tamamen hayır işlerine adamıştı. Terör örgütü ile asla bir bağı olmadı" diyerek, yemin etti.
MAHKEME BAŞKANI OKUDU, ONLAR "BİZİM DEĞİL" DEDİ
Mahkemesi Başkanı Yıldırım, S.T. (Sami Topaloğlu), Ö.Y. (Ömer Yücel) ve M.U.'nun (Mehmet Uzlu) ByLock konuşmalarını da okudu. Ardından konuşmalarda, 50 bin, 100 bin, 300 bin, 20 bin Euro gibi paraların alınıp verildiğini ve bu işin adının da 'hizmet' olduğunu belirtip, konuşmaların kime ait olduğunu soran Mahkeme Başkanı Yıldırım'a tutuklu sanıklar, "ByLock konuşmaları bize ait değil. Bunu kabul etmiyoruz" diye yanıt verdi. Bunun üzerine Mankeme Başkanı Yıldırım, "İyi ki ByLock mesajları varmış" diye karşılık verdi.
Dava diğer tanıkların dinlenmesiyle sürüyor.
84 SAYFALIK İDDİANAME
Aydın İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin elde ettiği, sanıkların parasal hareketliliğine ilişkin bilgiler, MASAK raporları, adreslerde yapılan aramalarda el konulan örgütsel dokümanlar ile itirafçı ve gizli tanık ifadeleri yer aldığı 84 sayfalık iddianamede, sanıklar hakkında, 'Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' suçlamasıyla Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314/1 ve Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 5'inci maddeleri gereğince 15 yıldan 22.5 yıla kadar, 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan da TCK'nın 314/2'nci ve TMK 5'inci maddeleri gereğince 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezaları isteniyor.
Görüntü Dökümü:
----------------------
Tutuklu sanıkların otobüsle adliyeye getirilmeleri
Haber-Kamera: Burhan CEYHAN/ AYDIN,
================================================
6)'BANKAYA GİDİYORUM' DİYE ÇIKIP DÖNMEDİ
ISPARTA'nın Yalvaç İlçesi'nde oturan alzheimer hastası 71 yaşındaki Mehmet Tekeli, 'Bankaya gidiyorum' diye çıktığı evine dönmedi. 5 gündür babasından haber alamayan Ramazan Tekeli,
Yalvaç'a bağlı Leblebiciler Mahallesi'nde yalnız yaşayan Mehmet Tekeli, 8 Kasım Çarşamba günü 'Bankaya gidiyorum' diyerek evden çıktı. Mehmet Tekeli'nin karşı dairesinde oturan oğlu Ramazan Tekeli, babasından haber alamayınca durumu polise bildirdi. 3 yıldır alzheimer rahatsızlığı yaşadığı belirtilen Mehmet Tekeli'nin bulunması için çalışma başlatıldı.
Ramazan Tekeli, hem kendileri hem emniyet birimleri tarafından arama yapılmasına rağmen bir sonuca ulaşılamadığını belirterek, "Babam kaybolduğu andan itibaren bakmadığımız yer kalmadı. Bulamayınca perşembe akşamı Valilik devreye girerek Eskişehir'den eğitimli köpekle beraber AFAD ekibini buraya yönlendirdi. Köpekler asfalt yolda kokuyu kaybedince sabaha kadar yapılan aramadan sonuç alamadık. Daha sonra AKUT ekibiyle arama yapıldı. Yine pazar günü Isparta Valiliği Afet ve Acil Durum ekipleri gelerek drone ile Hisarardı Göleti çevresinde araştırma yaptı. Hiçbir ize rastlayamadık" dedi.
Babasının daha önce hiç kaybolmadığını hatta kendi başına Isparta il merkezi ve Antalya'da bulunan yakınlarını ziyarete giderek yeniden eve döndüğünü kaydeden Tekeli, babasının yanında telefon bulunmadığını sadece kimliği olduğunu anlattı. Tekeli, "Babamın bir araca binerek ilçe dışına gitmesinden kuşkulanıyoruz. O yüzden fotoğrafını çoğaltıp sosyal medya ve basın yoluyla her yere ulaştırmaya çalışıyoruz. Görenlerin en yakın emniyet birimine haber vermelerini insanlık namına rica ediyorum. Günlerdir gözümüze uyku girmedi" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
----------------------
Kayıp Mehmet Tekeli ile ilgili asılan kayıp afişi
Afişi inceleyen vatandaşın incelemesi
RÖP: Ramazan Tekeli (oğul)
Mehmet Tekeli'nin kaldığı daire ve sokaktan detay görüntü
112 MB/// 03.31"
HABER- KAMERA: Nurettin ARKAN/YALVAÇ(Isparta),
=======================================================
7)MERYEM, EVLİLİK VAADİYLE 20 BİN LİRA DOLANDIRDI
BURDUR'un Yeşilova ilçesinde mermer işçisi 35 yaşındaki Mustafa Karan, evlenme vaadiyle kendisini kandırıp 20 bin lira dolandırdığını iddia ettiği 'Meryem' adlı kadın hakkında polise şikayette bulundu.
Yeşilova'da asgari ücretle mermer işçisi olarak çalışan Mustafa Karan, 2013 yılında kısa süreli evliliğin ardından boşandı. Yeni bir evlilik yapmak isteyen Mustafa Karan, Hatay'daki asker arkadaşını ziyarete gittiğinde bindiği taksinin şoförü vasıtasıyla geçen 19 Mayıs'ta Meryem adlı bir kadınla tanıştı. Annesini de yanına alıp Hatay'a giden Mustafa Karan, daha önce hiç evlilik yapmadığını söyleyen Meryem ve ailesiyle görüşüp anlaştı.
'CENAZE VAR' DEYİP KAYIPLARA KARIŞTILAR
Daha sonra Meryem, annesi olduğunu söyleyen kadın ve akrabalarıyla Mustafa Karan'ın yaşadığı yeri görmek bahanesiyle Yeşilova'ya geldi. Kadın ile evlenmeye karar veren Mustafa Karan, Hatay'dan geldikleri taksiye 3 bin TL, kadının annesine 'süt parası' adı altında 6 bin TL verirken, kadına aldığı 2 bilezik ve cep telefonu dahil toplam 20 bin TL harcama yaptı. Mustafa Karan'ın bir gece evlerinde ağırladığı sözde evleneceği kadın ve ailesi, ertesi gün cenazeleri olduğu gerekçesiyle evden ayrıldı. Karan, aileden bir daha haber alamadı. Bir süre gelirler umuduyla bekleyen Mustafa Karan, dolandırıldığını anlayınca polise şikayette bulundu. Ancak bugüne kadar yapılan çalışmalardan herhangi bir sonuç elde edilemedi.
'ANNESİNE 6 BİN LİRA SÜT PARASI VERDİM'
Evlilik vaadiyle 20 bin lira dolandırıldığını iddia eden Mustafa Karan, "2013 yılında boşandım. Hatay'daki asker arkadaşım 'sana eş buldum' dedi ve Hatay'ın Belen İlçesi'ne gittik. Daha sonra adını Meryem diye bildiğim 28 yaşındaki birisiyle tanıştırdılar. Soyadını bilmiyorum. Annesine 6 bin lira süt parası verdim. Annesi ve ağabeyiyle Yeşilova'ya geldiler. Kendilerine kıyafet, ziynet eşyası ve cep telefonu aldırdılar. Bir gece bizde kaldıktan sonra ertesi gün 'Dayımın oğlu ölmüş, cenazeye gidiyoruz' diyerek gittiler. Toplam 20 bin lira dolandırıldım" dedi.
Görüntü Dökümü:
----------------------
RÖP: Mustafa Karan
HABER- KAMERA: Mesut MADAN- Yavuzkan AKDOĞAN/BURDUR,
===================================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-11 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?