Dha Yurt Bülteni - 13 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 13

Dha Yurt Bülteni - 13

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, Kilis'te (3)SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ'Nİ ZİYARET ETTİGenelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Kilis Valiliği'ni ziyaretinin ardından Çobanbey Sıhhi Tahliye Noktası, 2'nci ve 3'üncü Hudut Tabur Komutanlıkları ve Süleyman Şah Türbesi'nde inceleme ve...

23.11.2016 23:53
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, Kilis'te (3)

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ'Nİ ZİYARET ETTİ

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Kilis Valiliği'ni ziyaretinin ardından Çobanbey Sıhhi Tahliye Noktası, 2'nci ve 3'üncü Hudut Tabur Komutanlıkları ve Süleyman Şah Türbesi'nde inceleme ve denetlemelerde bulundu. Türbe içerisinde dua eden Orgeneral Akar, ayrıca aynı bölgede bulunan harekat merkezinde, devam eden Fırat Kalkanı Harekatı ve terörle mücadele harekatına ilişkin gelişmeler hakkında komutanlardan bilgi aldı.

Görüntü Dökümü

----------------------

Akar'ın askeri personele hitabı

Akar'ın telsiz konuşması

KİLİS,

====================================================

Eğitim-Sen Hakkari Şubesi'nden KHK eleştirisi

Kesk Hakkari Şubesi'nde yapılan basın açıklamasını Kesk Hakkari Şubesi Dönem sözcüsü Ali Tuğan okudu. Polis devleti kurulduğunu belirten Tuğan,"Adeta AKP'den habersiz bir yaprağın bile kıpırdamasına izin verilmemektedir. Nitekim Cumhurbaşkanı yüzde yüz denetim sağlanmadan OHAL'in kaldırılmayacağını ifade etmiştir. Denetiminden kast edilenin AKP hakimiyeti olduğu uygulamalardan kolayca anlaşılmaktadır. Dün yayınlanan 677 ve 678 sayılı KHK'lar bile nasıl bir hukuksuzlukla, nasıl bir dikta rejimle ve nasıl bir keyfilikle karşı karşıya olduğumuzu görmeye yetmektedir. Diğer KHK'lardan sonra, bu iki KHK ile birlikte 15 Temmuz darbe girişiminin artık tümüyle hükümetin elinde bir silaha dönüştüğü, bırakalım 3'er aylık OHAL dönemini, ülkemizin gelecek on yıllarının KHK'lar ile belirlendiği, seçim yapılmasına bile gerek kalmayacak şekilde AKP'nin gelecekte de iktidarda kalmasının zemininin hazırlandığı bir kez daha netleşmiştir" dedi.

BİR ÇOK EMEKÇİ GÖREVLERİNDEN İHRAÇ EDİLDİ

Tuğan, birçok kamu çalışanının açığa alınıp ihraç edildiğini belirterek,"Çok sayıda şube başkanı ve yöneticisi arkadaşımız da KHK ile ihraç edilmiştir. Konfederasyonumuz ve bağlı sendikalarımız açık bir saldırı ve baskı altındadır. Sendikal hak ve özgürlükler KHK'lar yoluyla ortadan kaldırılmıştır. Önümüzdeki dönemde çeşitli eylem ve etkinliklerle bu yoğun saldırısına karşı mücadeleyi yükseltmeye devam edeceğiz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------

-Basın açıklamasına katılan Eğitim-Sen'liler

-Basın metnini okuyan Kesk dönem sözcüsü Ali Tuğan

(HABER-KAMERA: BEHÇET DALMAZ/HAKKARİ-DHA)

====================================================

Atanamayan biyoloji öğretmeni maden ocağında çalışıyor

ZONGULDAK'ta, 2001'de Biyoloji Öğretmenliği'ni bitirip 3 yıl vekil öğretmenlik yapan 37 yaşındaki Yakup Muzaffer, ataması yapılmayınca Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda (TTK) maden işçisi oldu. Yaklaşık 11 yıldır yerin metrelerce altında kömür kazan Muzaffer, 4 yıl sonra emekli olmayı hayal ediyor.

Evli ve 1 çocuk babası Yakup Muzaffer, 2001'de Ondokuz Mayıs Üniversitesi Amasya Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (KPSS) aldığı 78 puan ataması için yeterli olmayan Muzaffer, vekil öğretmenlik başvurusunda bulundu. Bartın'ın Akbaş Köyü'ndeki ilköğretim okulunda 3 yıl vekil öğretmenlik yapan Yakup Muzaffer, bu sürede de ataması yapılmayınca 2006'da TTK'ya alınacak bin 120 işçi için başvuruda bulundu. Kurumu başvuran binlerce kişinin, yaklaşık 4 metre uzunluğundaki maden direği taşıyıp kazma, kürek ve balta sallayarak madenciliğe yatkınlıklarının test edildiği beden gücü sınavını geçen Yakup Muzaffer, noter huzurunda yapılan kura çekilişi sonucu işe girmeye hak kazandı. Madende çalışırken üniversite sınavına girerek Bülent Ecevit Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Maden Bölümü'nden mezun olan Yakup Muzaffer, her 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde burukluk yaşıyor.

Mezun olduğunda kendi bıranşı için ayrılan kadro sayısının az olduğunu, KPSS'den en az 90 puanın üzerinde alması gerektiğini belirten Yakup Muzafer, "2006 yılından bu yana TTK'da maden işçisi olarak çalışıyorum. Asıl mesleğim öğretmenlik. 2001 yılında biyoloji öğretmenliği'ni bitirdim. 2006 yılına kadar atanamadım. 2006 yılında TTK'nın işçi alımlarına müracaat ettik. Burası nasip oldu. O zamandan buyana da kazmacı olarak çalışıyorum. Meslek olarak öğretmenliği okuduğumuza göre öyle bir hayalimiz vardı. Ama hayalden öteye gidemedi. Şu anda mesleği yapamamanın burukluğu ilk başlarda vardı ancak şu anda yok. Çünkü artık hayat mücadelesiyle, yaşam kavgasıyla, aile geçimiyle uğraştığımız için öncelik planımız belli" dedi.

Okuldan mezun olduktan sonra yıllarca öğretmen olamadığı için bir hep yüreğinde hep burukluk yaşadığını ifade eden Muzaffer, şöyle devam etti:

"Sınavlara girdik. Atanmak için yeterli puanı alamadık. Branş olarak biyoloji öğretmenliği mezunu olduğum için her yıl 15-20 kişi civarında alıyorlar. KPSS'den de çok yüksek puan almam gerekiyordu. Biz de o puanı alamadığımız için atanamadık. Biz de burada ekmek paramızı kazanıyoruz. Sıkıntı yok. Devlete bir şekilde hizmet veriyoruz. Öğretmenlik hayaliyle hizmet verme düşüncesindeydik. Olmadı madenci olarak hizmet veriyoruz."

Öğretmenlerin sadece 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde hatırlanmaması gerektiğini vurgulayan Muzaffer, şunları söyledi:

"Atanamayan öğretmenlere de inşallah en kısa sürede atanmayı nasip etsin. Türkiye'de öğretmenler günü bir gün hatırlanmasın. Başka günlerde de hatırlansın. Artık, 'bugün bırakın öğretmenliği gelin Milli Eğitim Bakanı' da olun' deseler o iş bizden geçti. Maden işçiliğinde 11'inci yılımı çalışıyorum. 3 yıl sonra sigorta yaşımı dolduruyorum. 4 yıl sonra nasip olursa emekliliğimi hak ediyorum. Mesai arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum. Bana karşı her zaman saygılı davranıyorlar."

Görüntü dökümü

-----------------------

-Maden işçisi Yakup Muzaffer'in kurum sahasında gezmesi

-Maden ocağından çıkması

-Direk taşıması

-Yakup Muzaffer'le röp.

-Sohbet etmesi

-Detaylar

Süre: (07.12) Boyut: (471 MB)

Haber-Kamera: Durmuş SEVİNDİK/ZONGULDAK,

====================================================

Yolun karşısına geçmek isterken canından oldu

İZMİR'in Balçova İlçesinde, yolun karşısına geçmek isterken otomobilin çarptığı 23 yaşındaki Berat Karataş, hayatını kaybetti.

Kaza, bugün 21.15 sıralarında İzmir Çevreyolu Balçova yol ayrımında meydana geldi. Karabağlar'dan Çeşme yönüne doğru seyir halinde olan Batu Doyran idaresindeki 35 KC 8127 plakalı otomobil, yolun karşısına geçmek isteyen Berat Karataş'a çarptı. Çarpmanın etkisiyle yola savrulan Karataş ağır yaralandı. Kazayı gören vatandaşlar durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Karataş'ın hayatını kaybettiği belirlendi. Berat Karataş'ın cesedi savcının incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na gönderildi. Kaza sonrası otomobil sürücüsü Batu Doyran gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü.

Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------

Olay yerinden görüntü

Kaza yapan araçtan görüntü

Berat Karataş'ın cesedinden görüntü

Ekiplerin çalışmasından görüntü

Genel ve detay görüntü

(Kj, Haber: Mehmet CANDAN - Kamera: Mehmet GÜNEY/ İZMİR,

=============================

'İçimizdeki Kahramanlar' Marmaris'te

MUĞLA'nın Marmaris İlçesi'nde, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın 'Tecrübe Konuşuyor İçimizdeki Kahramanlar' projesi kapsamında 15 Temmuz gecesini yaşayanlar, o gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tatilini geçirdiği ve darbeci askerler tarafından saldırıya uğrayan otelde düzenlenen etkinlikte bir araya geldi.

Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın 'Tecrübe Konuşuyor İçimizdeki Kahramanlar' projesi kapsamında 15 Temmuz'daki darbe girişiminin püskürtülmesinde büyük rol oynayan vatandaşlardan Abdullah İrgin, Yaşar Yaldız, İsmet Doğan ve Rukiye Dağ konuşmacı katıldığı etkinlik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın darbe girişimi öncesinde tatilini geçirdiği ve darbeci askerler tarafından gece saldırının düzenlendiği Turban Otel'de yapıldı. Gecenin moderatörlüğünü Oyuncu İsmail Hakkı'nın yaptığı gecede program Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Veysel Çelikdemir'in '15 Temmuz' temalı kum sanatı gösterisi salondakileri büyüledi ve büyük alkış aldı. Programın açılış konuşmasını yapan Muğla Valisi Amir Çiçek, Marmaris'in 15 Temmuzda büyük rol oynadığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı korumak için canla başla çalıştığını ifade etti. Vali Çiçek, "Şehitlerimizin ruhları şad olsun. Dua ediyorum ki Allah vatanımıza, milletimize 15 Temmuz gibi bir geceyi bir daha yaşatmasın. Bu gece konuşurken hüzünlenebilirim. Ama hüznümün nedeni sizin sandığınız değil. Bu vatan böylesine güçlenirken, bu kadar şehit veriyor ve içimizden hainler çıkıyor. Hüznüm bundandır. Cumhurbaşkanımızın tatil yaptığı bu otelin bir villasında bulunduğu o anda hainler buraya bir kalkışmada bulunmaya çalışmış, devletin silahıyla, uçağıyla, helikopteriyle cumhurbaşkanımıza saldırmak istemişlerdir. Ancak Marmaris ve dolayısıyla Muğla halkı buna müsaade etmemiştir" dedi.

Vali çiçeğin konuşması sık sık gençlerin tezahüratlarıyla kesildi.

"ÖNEMLİ OLAN ÖLMEK YA DA KALMAK DEĞİL"

Programda konuşan ve 15 Temmuz gecesi tek başına Çankaya'da tankların önüne yatarak onları durdurmaya çalışan Yaşar Yaldız, Başbakan Binali Yıldırım'ın televizyondaki konuşmasını dinledikten sonra Ankara'ya 90 kilometre mesafede Kırıkkale'deki evinden kalkarak Başbakanlık konutu önüne gittiğini söyledi. Yaldız, "Evde oturuyordum. Televizyondan boğaz köprüsünün kapatıldığını öğrendim. Bu sırada Başbakanımız bu bir kalkışmadır diye açıklama yaptı. Hemen kendi özel aracımla 90 kilometrelik yolu 25 dakikada alarak Cumhurbaşkanlığı konutu önüne gittim. Gittiğimde kimse yoktu. Sanırım biraz hızlı gitmişim. Önemli değildi. Evden getirdiğim bayrakla zırhlı araçların önünde durdum. Önemli olan ölmek ya da kalmak değil, araçları birileri gelene kadar 1-2 dakika yavaşlatabilmekti" dedi.

"O GECE KÖKÜNÜ KAZIMAYI DÜŞÜNDÜKLERİ BİZLERMİŞİZ"

Programda konuşan bir diğer kahraman ise 15 Temmuz akşamı kocasını kaybeden Rukiye Dağ, oldu. Dağ o tarihte İstanbul'a yeni taşındıklarını ve halen ev yerleştirme telaşında olduklarını belirterek, "Boğaz köprüsünün kapalı olduğunu görünce, PKK terörünü bitirmek için bir şeyler yapılıyor sandım. PKK'nın kökünü kazıyacaklar diye eşimle birlikte düşünmüştük meğer o gece kökünü kazımayı düşündükleri bizlermişiz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Salondan görüntü

Kuran tilavetinden kısa görüntü

Kum sanatından genel görüntü

Vali Amir Çiçek Konuşmasından görüntü

Yaşar Yaldız konuşmasından kısa görüntü

Rukiye Dağ konuşmasından görüntü

(Kj, Haber-Kamera: Doğuş Esat BERME/ MARMARİS (Muğla),

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni - 13 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement