Dha Yurt Bülteni - 14 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 14

Orgeneral Huduti'nin de yargılandığı Malatya FETÖ Davası başladı (2)POLİSE ATEŞ EDİN DENDİMalatya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada 15 Temmuz'da 2'nci Ordu'da er olan görev yapan tutuksuz sanık Soner Kaya, tutuklu Yüzbaşı Kemal Keskin'in üstlerinde drone uçtuğunu görünce 'drone ateş...

07.03.2017 16:38

Orgeneral Huduti'nin de yargılandığı Malatya FETÖ Davası başladı (2)

POLİSE ATEŞ EDİN DENDİ

Malatya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada 15 Temmuz'da 2'nci Ordu'da er olan görev yapan tutuksuz sanık Soner Kaya, tutuklu Yüzbaşı Kemal Keskin'in üstlerinde drone uçtuğunu görünce 'drone ateş edin' emrini verdiğini ve drone 2-3 kez ateş ettiğini söyledi. Kaya, drone nöbet tuttuğu G 3 piyade tüfeğiyle ateş ettiğini ifade ederek, "Nizamiye dışından bize doğru ateş ediliyordu. Ben dışarıda polis olduğunu söyleyince, Kemal Yüzbaşı 'onlar bizim düşmanımız, bizi öldürmek istiyorlar, ateş edeceksin' dedi. Hatta ben ateş etmeyince 'benim kurşunumla mı ölmek istiyorsunuz, ateş edeceksiniz' demesi üzerine ben yine ateş etmedim" dedi.

Kaya suçlamaları kabul etmeyerek, "İbrahim Dede Binbaşı 'şehit olacaksınız, kaçanlar vatan hainidir, siz de kaçanlar gibi kaçarsanız vatan haini olursunuz' dedi. Ben Malatya'ya vatan borcumu, şehitlere olan vatan borcumu ödemeye geldim" diye ifade verdi.

Haber: Malatya/ Merkez - Mikail PELİT

====================================================

Orgeneral Huduti'nin de yargılandığı Malatya FETÖ Davası başladı(EK)

ER KAYA: 2.ORDUDA UÇAN DRONE YE SIKIN

Malatya' da bugün başlayan FETÖ davasında 2.Ordu Komutanlığında 15 temmuz darbe girişimi gecesi görev yapan erler de tanık olarak dinlendi. 2'nci Ordu'da er olan tutuksuz sanık Soner Kaya, darbe girişimi gecesiyle ilgili mahkemeye önemli bilgiler sundu.Kaya, tutuklu Yüzbaşı Kemal Keskin'in havada drone uçtuğunu görünce 'drone ateş edin' dediğini ve drone 2-3 kez ateş ettiğini söyledi.

Kaya, drone nöbet için kendisine verilen G3 tüfeğiyle ateş ettiğini ifade ederek, "Nizamiye dışından bize doğru ateş ediliyordu. Ben dışarıda polis olduğunu söyleyince Kemal Yüzbaşı 'onlar bizim düşmanımız, bizi öldürmek istiyorlar, ateş edeceksin' dedi. Hatta ben ateş etmeyince 'benim kurşunumla mı ölmek istiyorsunuz, ateş edeceksiniz' demesi üzerine ben yine ateş etmedim. dedi. Kaya, suçlamaları kabul etmeyerek, "İbrahim Dede Binbaşı 'şehit olacaksınız, kaçanlar vatan hainidir, sizde kaçanlar gibi kaçarsanız vatan haini olursunuz' dedi. Ben Malatya'ya vatan borcumu, şehitlere olan vatan borcumu ödemeye geldim beyanında bulundu.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Cezaevi araçları

-Sanıkların görüntüleri

-Detaylar

Haber: MALATYA,

======================================

Bakan Soylu: Operasyonlarımız yeni başladı (2)

BAKAN SOYLU VATANDAŞA SESLENDİ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, partisinin otobüsüyle şehir turu attı, esnaf ve vatandaşları selamladı, ardından da Atatürk Alanı'nda vatandaşlara seslendi.

Parti otobüsü üzerinde konuşan Bakan Soylu, Anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlattı, yeni sistemde parlamentonun çok daha güçlü olacağını söyledi.

"HAYIR DEMEYİN CANIMö

Konuşmasında siyasetin kutuplaştırıldığı iddialarına tepki gösteren Bakan Soylu, "AK Parti yüzde 34 ile başladı, 51'e çıktı. Şiddetle mi çıktı'ö diye sordu. Kalabalığın, 'Hayır' diye bağırması üzerine gülümseyen Bakan Soylu'nun, "Hayır demeyin canım. Olmaz öyle şey deyin" demesi gülüşmelere neden oldu.

"KILIÇDAROĞLU TÜRKİYE'Yİ BAŞKA BİR MACERAYA SÜRÜKLEMEK İSTİYORö

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Bakan Soylu şunları söyledi:

"Kılıçdaroğlu'nun dünkü açıklamalarını dinlediğiniz değil mi? Ben size bir şey söyleyeyim mi? Ne dünyadan, ne Türkiye'den, ne Anayasa'dan, ne de milletten haberi var. Cumhuriyet Halk Partili kardeşlerime sesleniyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'ni de, bir siyasi partiyi de tarihi bir yanlışa doğru götürüyor. Bir taraftan FETÖ'nün desteğini almaya çalışıyor, bir taraftan da dönüp PKK ile kol kola giriyor. Yaptıkları son derece yanlıştır. Terörün evine güç devşirmeye çalışanlara bununun hesabını bu millet soracaktır. Bugün bunun bedelini biz çok ödedik. Tam yumruk gibi olmamız, teröre karşı birlik ve beraberlik içerisinde olmamız lazım. Tam diz çökertmeye başladığımız bir dönem içerisinde kulaklarına üfledikleriyle beraber Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi başka bir maceraya sürüklemek istiyor. Buna müsaade etmesin CHP'liler. Buna asla izin vermesinler. Benim hemşerilerim bunu en iyi şekilde anlar. Ey Kılıçdaroğlu, sen FETÖ ve PKK ile kol kola girmişssin, Türkiye'ye akıl veriyorsun. İlk önce dön aynaya bak da kendine akıl ver, kendine.ö

"PKK'NIN ADINI KİMSE AMA KİMSE SÖYLEMEYECEKö

Terör örgütüyle mücadelede kararlı olduklarını ifade eden ve PKK'nın adını kimsenin ağzına dahi alamayacağını vurgulayan Bakan Soylu, şöyle devam etti:

"Bilmenizi istiyorum. Kararımız net ve açıktır. Bugüne kadar hangi tuzaklarla karşı karşıya kaldığımızı biliyoruz. Bizim gücümüzü nasıl azaltmaya çalıştıklarını biliyoruz. Kararlıyız ve öyle bir kararlıyız ki bütün aleme ve herkese duyuruyoruz, bu coğrafyada bir daha PKK'nın adını kimse ama kimse söylemeyecek bir daha. Biz geleceğe, yarına, birlik ve beraberliğimize bakacağız. Hep birlikte bu aziz milletle bunu çok açıklıkla söylüyorum. Biz dünyanın ilk 11 devletinden birisi olacağız.ö

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Bakan Soylu'nun otobüste vatandaşı selamlaması

-Bakan Soylu'nun konuşması

-Detaylar

HABER KAMERA: Fatih TURAN/ TRABZON,

==============================================

VALİYİ GÖZALTINA ALACAK MANGA HAZIRLADIĞI İDDİA EDİLEN FETÖ SANIĞI YARBAY: O MANGA EMNİYET İÇİN KULLANILACAKTI

BOLU'da, 2'nci Komando Tugayı eski Komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer'in de bulunduğu 3'ü tutuklu, 7'si tutuksuz 10 askerin yargılandığı FETÖ/PDY davasının ikinci gününde, Yarbay Veli Ceylan savunmasını yaptı. 15 Temmuz gecesi Vali Aydın Baruş'un gözaltına alınması için 10 kişilik özel manga hazırladığı iddia edilen Ceylan, "Manga tamamen emniyet amacıyla kullanılacaktı" dedi.

Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada 10 sanık da hazır bulundu. 'Anayasayı ihlal' ve 'Terör örgütüne üye olmak' suçlarından yargılanan sanıklardan 2'nci Komando Tugayı eski Kurmay Başkanı Yarbay Veli Ceylan, savunmasında iddiaları reddetti. 15 Temmuz gecesi Vali Aydın Baruş'un gözaltına alınması için 10 kişilik özel bir manga hazırladığı iddia edilen Ceylan, "Bolu Valiliği'nin hemen karşısında lojmanların olduğu bölgede de bir birliğimiz var. Vali'nin gözaltına alınması için 6 kilometre uzaklıktaki tugayda böyle bir hazırlık yapmak yerine valilik binasının hemen yanındaki lojmanların bulunduğu bölgedeki askeri unsurlarımızdan asker temin etsek daha akılcı olurdu. Ayrıca Vali'yi gözaltına almak için 10 kişi hazırlamayı akılla izah etmek mümkün değil" dedi.

Söz konusu manganın Vali'nin gözaltına alınması için değil, emniyet amacıyla oluşturulduğunu iddia eden Ceylan, "Olayların olması durumunda vatandaşla asker karşı karşıya kalacaktı. Kışla ve lojmanların korunması için böyle bir hazırlık yapıldı. Tamamen emniyet amacıyla kullanılacaktı. 20 yaşındaki askerlerin yerine daha tecrübeli askerlerden oluşan bir manga oluşturdum. Sayısı az olunca kontrolü de kolay olacaktı. 10 kişilik bir mangayı bir teğmen de rahat bir şekilde idare edebilirdi. Askerleri karargah binasının arkasına çağırarak burada emniyet talimatını okudum. Başlarında bulunan teğmenin de emirlerini yerine getirmelerini emrettim" diye konuştu.

Ceylan, mangada bulunan askerlerin Vali'nin gözaltına alınması için hazırlandıkları yönünde verdikleri ifadelerin de doğru olmadığını ileri sürdü.

15 Temmuz gecesi 2'nci Komando Tugay Komutanlığı'nın bulunduğu General Eşref Bitlis Kışlası'nda Bolu Valisi Aydın Baruş'un talimatı olmadan Koktod (Kolluk Kuvvetlerini Toplumsal Olaylarda Destekleme Timi) düzenine geçildiğini kabul eden Ceylan, "Tugay Komutanı Güneşer beni aradı ve sıkı yönetim emrini alıp almadığımı sordu. Ben de kendisine henüz görmediğimi söyledim. Albay Cahit Tirindaz da askerleri toplamam yönünde emir verdi. Tugaya gittiğimde Yüzbaşı Nuri Kıyak beni karşıladı ve ona tüm birliğin toplanmasını istedim. Askerler 'Koktod' düzenine geçirilerek kompozit başlıklar verildi. Kimseye mühimmat verilmemesi yönünde talimat verdim. İçtima alanında duran ve hareket halinde olan yaklaşık 20 araç gördüm. Bu araçların garajdan çıkarılma talimatını da ben vermedim. Koktod düzeni ile ilgili Albay Tirindaz emir verdi ve birliğin başına geçmekten imtina etti" dedi.

Ceylan'ın savunmasının ardından duruşmaya ara verildi.

Haber: Mutlu YUCA/ BOLU,

==============================================

UÇAĞI HATAY'A DÜŞEN SURİYELİ PİLOT AİLESİYLE TELEFONLA KONUŞTU (EK)

KARAKUTU BULUNDU

Ankara ve Eskişehir'den gelen kaza kırım ekibi tarafından uçağın enkazında yapılan incelemede karakutusu bulundu. Rusya'dan gelen 2 uzmanın da yer aldığı ekip tarafından 3 ayrı noktada yürütülen çalışmada bulunan karakutu Ankara'ya gönderildi.

Uzmanların çalışmasının ardından enkazın bölgeden kaldırılacağı bildirildi. Bölgede geniş güvenlik önlemi alan jandarma da sivillerin enkaza yaklaşmasına izin vermiyor.

Haber: Ramazan ÇELİK/ HATAY,

===============================================

10 YIL ÖNCE ÖLDÜRÜLEN GENCİN KATİL ZANLISI 3 POLİS TUTUKLANDI (2) - YENİDEN

Mustafa İNSAN/MERSİN, -MERSİN'de 10 yıl önce öldürülen ve yakılan cesedi otoban yakınında bulunan 28 yaşındaki Oktay Uçgun'un katil zanlıları olduğu iddiasıyla polis memuru eniştesi ile eniştenin arkadaşı 2 polis tutuklandı. Miras nedeniyle işlendiği iddia edilen cinayetle ilgili gözaltına alınan abla ile 2 arkadaş serbest bırakıldı.

Merkez Yenişehir Kocavilayet Mahallesi Gözne Gişeleri ile Çeşmeli otoban Müftü Viyadüğü altında 26 Aralık 2007 tarihinde baş, ayak ve elleri kesilmiş, tamamen yanmış bir erkek cesedi bulundu. Cesedin kime ait olduğunun belirlenmesi için sürdürülen çalışmalar sırasında, Mezitli ilçesi Şehit Ramazan Yılmaz Polis Merkezi Amirliği'ne bir aile gelerek, çocuklarının Adana'dan 5 Aralık 2007 yılında Mersin'e gelmek için evden çıktığını ve o günden sonra haber alamadıklarını bildirdi. Bunun üzerine yapılan çalışmalarda cesedin kayıp Oktay Uçgun'a ait olduğu ortaya çıktı. Bugüne kadar aydınlatılan cinayet bölgesi polise devredilince Cinayet Büro Amirliği ekipleri, yaklaşık 4 yıl boyunca titiz bir çalışma yürüttü. Elde edilen bilgiler doğrultusunda öldürülen Oktay Uçgun'un ablası A.S.K. ile eniştesi Mersin Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'nde görevli polis eşi Orhan Kontar, Adana Asayiş Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Selim Tekin ve Batman Emniyet Müdürlüğü'nde görevli Nihat Şahin, arkadaşları M.S. ile M.A.'yı gözaltına aldı.

Poliste susma hakkını kullanıp mahkemede cinayet olayını kabul ederek ettiği belirten polis memurları enişte Orhan Kontar, Nihat Şahin ile Selim Tekin tutuklandı. Öldürülen gencin ablası A.S.K., M.S ve M.A., adli kontrol koşulu ile serbest bırakıldı.

Cumhuriyet Savcısı Mustafa Erdal koordinesinde soruşturma yürütülürken, cinayetin miras anlaşmazlığı nedeniyle işlendiği bildirildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Mersin Adliyenin dış görüntüsü

Emniyet Müdürlüğünün dış görüntüsü

Polis araçları çıkarken

Öldürülen Oktay Uçgun'un fotosu

Olayı azmettiren eniştesi polis memuru Orhan Kortak

Cinayeti işleyen polis memuru Nihat Şahin

Olayda yardımcı olan polis memuru Selim Tekin

Haber-Kamera: Mustafa İNSAN/MERSİN

===============================================

EŞİNİ İNTİHARA YÖNLENDİRMEKLE YARGILANAN KOCAYA 'KÖTÜ MUAMELE' CEZASI İSTENDİ

ESKİŞEHİR'de işçi emeklisi Erhan Budak'ın, 23 yıllık eşi Şemiye Budak'ın Porsuk Çayı'na atlayarak yaşamına son vermesi olayında, 'İntihara yönlendirme' suçlamasıyla 10 yıla kadar hapis cezası istemeyle yargılandığı davada, mahkeme savcısı olayın 'Eşe kötü muamele' olduğunu belirterek sanığın 1 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.

Olay, 1 Mart 2015 tarihinde Kırmızıtoprak Mahallesi'ndeki Kanlıkavak Parkı yanından geçen Porsuk Çayı'nda meydana geldi. Evli 2 çocuk annesi Şemiye Budak (50), bıçakla kendini yaraladıktan sonra, Porsuk Çayı'na atladı. Dalgıçlar tarafından cesedi çıkarılan Budak'ın yapılan otopsisinde, suda boğulma sonucunda yaşamını yitirdiği belirlendi. Şemiye Budak'ın cenazesi Kars'ın Sarıkamış İlçesine götürülerek toprağa verildi.

Polisler, ölen Şemiye Budak'ın kişisel eşyalarının içerisinde intihar edeceğine dair notlar ile yaşadıklarını anlatan bir günlük buldu. Yakınları da polislere, Budak'ın ailevi sorunlar nedeniyle intihar edeceği yönünde daha önce kendilerine mesajlar gönderdiğini söyledi. Günlüklerdeki yazdıklarından ve alınan ifadelerden Şemiye Budak'ı intihara sürüklendiği iddiasıyla eşi Erhan Budak hakkında Eskişehir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Erhan Budak, tutuksuz yargılandığı davanın bugün yapılan üçüncü duruşmasına katılmadı. Budak, katıldığı ilk duruşmada suçlamaları kabul etmedi.

'DARBE İZLERİNİ BANA GÖSTERİYORDU'

Bugünkü duruşmada Şemiye Budak'ın yakın arkadaşı olduğunu belirten Asuman Yılmaz tanık olarak dinlendi. Yılmaz, intihar eden Şemiye Budak'ın eşinden şiddet gördüğünü kendisine anlattığını söyleyerek şöyle konuştu:

"Şemiye benim liseden, eşi Erhan ise ortaokuldan arkadaşım. Şemiye, sürekli benimle dertleşirdi. Eşinden şiddet gördüğünü ve kendisini dövdüğünü anlatıyordu. Darbe izlerini bana gösteriyordu. Vücudunda morluklar vardı. Bir keresinde çenesine vurmuş konuşma güçlüğü çekiyordu. Bir keresinde de kulağına vurmuş. Doktor ne olduğunu sorduğunda da eşinden korktuğu için kulağına top geldiğini söylemiş. Ben kendisini intihara meyilli bir kişi olarak görmüyordum. Ancak zaman zaman 'Allah'tan korkmasam intihar ederdim' diye söylediği oluyordu. Eşinin bir başkası ile gönül ilişkisi olduğunu da anlatıyordu."

'MUTLU BİR EVLİLİĞİ OLMADIĞINI ANLATIYORDU'

Şemiye Budak'ın diğer arkadaşı Fatma Küçükbayram da duruşmada tanık olarak ifade verdi. Küçükbayram, "Şemiye, eşi Erhan ile mutlu bir evliliği olmadığını anlatıyordu. Bursa'dan Eskişehir'e gelmişlerdi. Eskişehir'e geldiği her güne lanet okuyordu. Niçin böyle konuştuğunu sorduğumda Erhan'ın kendisini dövdüğünü anlatmıştı. Bursa'da kalıp kapalı perdeler arkasında otururken daha mutlu olduğunu söylüyordu. Eşinin ağır sözler söyleyip, kendisine hakaret ettiğini ve dövdüğünü anlatıyordu. Allah korkusu olmasa kendisini bir boşluğa bırakmak istediğini söylemişti. Eşi, Şemiye'yi akrabaları ile görüşmesine de izin vermiyormuş" dedi.

Eskişehir 2'nci Ağır Ceza Mahkeme savcısı, mütalaada bulunarak sanığın suçunun 'İntihara yönlendirme, yardım etme' olmadığını 'eşe kötü muamele' olduğunu belirterek sanığın 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti. Duruşmaya katılan avukatların savcının mütalaasına karşı yazılı beyanda bulunmak için süre istemesi üzerine mahkeme heyeti duruşmayı 21 Nisan'a ertelendi.

Haber: Kemal ATLAN/ESKİŞEHİR, -

=====================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni - 14 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement