Göçmenlerin İpsala'daki bekleyişi gece de devam etti
AVRUPA ülkelerine gitmek içen Edirne'ye akın eden göçmenler, Yunanistan'a açılan ve bu ülke tarafından kapatılan Pazarkule Sınır Kapısı'nın ardından İpsala Sınır Kapısı'na yöneldi. Yunanistan'ın Kipi Sınır Kapısı'na açılan İpsala Sınır Kapısı önündeki yoğunluk her geçen saat artarken, göçmenler gece soğuk havada ateş yakarak ısınmaya çalışıyor.Edirne'ye akın eden göçmenler, Yunanistan'a açılan ve kapalı bulunan Pazarkule Sınır Kapısı'nın ardından diğer gümrük bölgesi olan İpsala Sınır Kapısı'na yöneldi. Aileleriyle birlikte Yunanistan'ın Kipi Sınır Kapısı'na açılan İpsala Sınır Kapısı önünde toplanan göçmenlerin sayısı her geçen saat artıyor. Yunanistan'a geçme umutlarını sürdüren göçmenler, havanın kararmasıyla birlikte soğuktan korunmak için yoğun çaba sarf ediyor. Aileler bebeklerini ve çocuklarını yorgan ve kıyafetlere sararak soğuktan korumaya çalıştı. Bazı göçmenlerin ise ısınabilmek için geceyi ateş başında geçirdikleri görüldü.ŞERİF RAHMİ: BU ŞEKİLDE YAŞAMAK ZORİpsala Sınır Kapısı'ndaki bekleyişinde 4'üncü gününü geride bıraktığını söyleyen Afganistanlı Şerif Rahimi, gece olduğunda daha da zorlandıklarını belirtti. Rahimi, "Dört gündür buradayım. Karşıya üç kere geçtim. Oradan bizi geri gönderdiler. Burada çocuklar var, hava soğuk. Ekmek yok. Yunanistan'a gittiğimizde bizi dövüyorlar. Burada ailelerimiz ve çocuklarımız var. Hava gerçekten soğuk. Gecelerimiz zor geçiyorö diye konuştu.'KAPILAR AÇILMADAN BURADAN AYRILMAYACAĞIZ'Sınırın diğer tarafına geçtiğinde Yunan askerlerinin yoğun müdahalesi ile karşılaştıklarını söyleyen Şerif Rahimi, özellikle küçük çocukların yaşananlardan çok etkilendiğini ifade etti. Rahimi, "Elimdeki ekmeği ben buradan buldum. Dört gündür hiçbir şey yemedim. Ben yemesem bir şey olmaz ama çocuklar da var. Küçükler var, aileler var. Tek isteğimiz var, yollar açılsın ve biz geçelim. Çocuklarımız beklerken hasta oldu. Biz o tarafa geçmek istiyoruz. On gün olsun, bir ay olsun biz buradan hiçbir yere gitmeyeceğiz. Sonuna kadar biz buradayız. Kapılar açılmadan biz hiçbir yere gidemeyizö diye konuştu.ŞÜKRİYE ALİZADE: BEBEĞİM HASTABeş aylık bebeği ile İpsala Sınır Kapısı'nda 3 gündür bekleyen Şükriye Alizade, "Üç gündür buradayız. Bebeğim hasta, ben hastayım. Burada ekmek yok, su yok. Ben az Türkçe biliyorum ve bildiğim kadarıyla buradan sesleniyorum. Lütfen bize yardım edinö dedi.MUHAMMED RAHMANOĞLU: GECE GÜNDÜZDEN DAHA SOĞUK, DAHA ZORGece gündüzden daha çok zorlandıklarını ve kapılar açılana kadar sınır kapılarını terk etmeyeceklerini belirten Afganistan kökenli Muhammed Rahmanoğlu, "Biz iki gün önce geldik. Burada soğukta kaldık ve kimse bize bakmıyor. Gece çok soğuk. Gündüzden çok daha soğuk, daha zor geçiyor. Karşıya geçtik ama mecbur kaldık ve buraya geri geldik. Yunanlılar telefonumuzu, çantamızı, paramızı aldı. Geri yolladılar. Bekliyoruz burada. Yunanistan'da temelli kalacak değiliz biz. Ama kapılar açılana kadar buradayız, yapacak bir şey yokö ifadelerini kullandı.GÜVEN YILDIZ: TÜRKLER YARDIMIMIZA KOŞUYORŞartların giderek zorlaştığını ve geceyi ateş yakarak geçirdiklerini ifade eden Güven Yıldız, "İki üç gün burada kaldık. Yunanistan'a geçtik, orada Yunanistan polisleri bizi yakaladı. Götürdü bir yere, pislik bir yerdi orası. Telefon, para, ekmek ve çantamızı aldılar. Geri bu tarafa geçirdiler. Zor durumdayız. Türk Polisi'nden ve Türk Kızılay'ından Allah razı olsun. Yardımımıza yetişiyorlar. Yemek, ekmek veriyorlar. Şu an zor durumdayız. Biz beklemeye devam edeceğiz. Asla dönmeyeceğiz. Biz ileri gideceğiz. Dönmek yok. Geceleri zor geçiyor. Uyku yok. Hava çok soğuk ve üşüyoruzö dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------Muhabir anonsuAteş başından göçmen detaylarıŞerif Rahmi ile röportajŞükriye Alizade ile röportajMuhammed Rahmanoğlu ile röportajGüven yıldız ile röportaj
Haber-Kamera: Burçak BOZKUŞ-Osman BAKIR/İPSALA(Edirne),
============================
İzmir'de ev yangını: 1 ölü İZMİR'in Konak ilçesinde, Fahri Güleryüz (59) evinde çıkan yangında hayatını kaybetti.
Ferahlı Mahallesi 3449 Sokak'taki 2 katlı bir evde saat 04.00 sıralarında yangın çıktı. Alevler kısa sürede evi sararken, mahalle sakinleri, itfaiye, polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine adrese gelen itfaiye ekipleri, alevlere müdahale etti. Yangın, ekiplerin yoğun çabası sonucu kontrol altına alınarak söndürüldü. Ekipler evde yaptığı incelemede, Fahri Güleryüz'ün cesediyle karşılaştı. Güleryüz'ün cansız bedeni, yapılan incelemenin ardından otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.Yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için çalışma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -----------------İtfaiye ekiplerinden görüntü
Haber - Kamera: Halil İbrahim KARABIYIK/İZMİR,
=============================
Tamir ettiği kamyonun altında kalarak yaralandı
KOCAELİ'nin Kartepe ilçesinde bir oto tamirhanesinde çalışan Burak Can Tekir, tamir ettiği kamyonun altında kalarak yaralandı. Olay sabah saatlerinde Köseköy Mahallesi Mustafa Öz Caddesi üzerinde bulunan bir oto tamirhanesinde meydana geldi. Tamir ettiği kamyonun altına girerek çalışan Burak Can Tekir, kamyonu sabitlediği krikonun yerinden çıkmasıyla, devrilen kamyonun altında kaldı. Tamirhanede çalışan diğer işçilerin haber vermesi üzerine olay yerine 112 Acil Sağlık, itfaiye ve polis ekipleri geldi. İtfaiye ekipleri yaklaşık 20 dakikalık çalışmayla yaralı işçiyi sıkıştığı yerden kurtardı. Yaralanan Burak Can Tekir olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından Kocaeli Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına aldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ------------------Kazanın yaşandığı tamir atölyesinden görüntüler-Detaylar
Haber-Kamera: KARTEPE, Kocaeli
=============================
Otomobilden inen yolcunun ölümüne sebep olan kamyonet sürücüsü asli kusurlu bulunup, tutuklandı
KONYA'da kazada yaşamını yitiren emekli Hüsnü Karaer'e (57) çarpan kamyonetin sürücüsü Mesut Öğütcü, kazada 'asli' kusurlu bulunması üzerine 'taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan tutuklandı.Karaer'in oğlu Yasin Karaer ise, "Adalet yerini buldu. Kusur verilmeyen sürücüye Ankara'dan gelen raporla asli kusur verildi. Gözaltına alınıp, tutuklandı" dedi.Selçuk Üniversitesi matbaasından emekli olan 4 çocuk babası Hüsnü Karaer, bir grup arkadaşıyla gittiği Kütahya'dan 13 Ocak Pazartesi günü saat 23.30 sıralarında Konya'ya döndü. Karaer'in içinde bulunduğu arkadaşı Mustafa Şakir Özkan'ın kullandığı 06 HB 5091 plakalı otomobil, kent merkezi girişinde Bosna Hersek Mahallesi Yeni İstanbul Caddesi'nde tramvay durağına yakın bir noktada durdu. Sürücü Özkan, otomobilden inip bagaj kısmına doğru geçtiği sırada Karaer de sol arka kapıyı açıp aşağıya indi. Bu sırada arkadan gelen Mesut Öğütcü, yönetimindeki 42 EEE 31 plakalı kamyonet, Karaer'e çarptı. Çarpmanın şiddetiyle yaklaşık 50 metre ileriye savrulan Karaer, yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Durumu ağır olan Hüsnü Karaer, ambulansla kaldırıldığı yakındaki Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Kaza anı da mobese kameralarına yansıdı.SERBEST BIRAKILDIKazadan sonra gözaltına alınan kamyonet sürücüsü Mesut Öğütcü, ilk ifadesinde "40-50 kilometre hızla gidiyordum. Yolun sağında dörtlüleri yanan beyaz bir araç gördüm. Tam aracın yanından geçerken, aracın sol arka kapısının açılmasıyla araçta Hüsnü Karaer'in çıkması ve benim ona çarpmam bir oldu." dedi. Mesut Öğütcü, polisteki ifadesinin ardından Cumhuriyet Savcısının talimatıyla serbest bırakıldı.SÜRÜCÜ ASLİ KUSURLU BULUNDUKazayla ilgili Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan raporda, kamyonet sürücüsü Mesut Öğütcü 'asli' kusurlu bulundu. Raporda, dosya kapsamında alınan ifadeler, trafik kazası tespit tutanağı, kaza yeri krokisi, mobese kamera kayıtları ve olayla ilgili tüm verilerin incelendiği belirtilerek, olay mahallinde aydınlatmanın ve görüşün açık olduğu yolda, sürücünün gereken dikkati vermediğine değinildi.Dörtlü ikaz lambaları yanar vaziyette yolun sağında duran ve kendisinden az önce sol tarafından iki kişinin indiği, bir kişinin aracın arka tarafına doğru geçtiği araca dikkatli ve tedbirli şekilde yaklaşmayan ve yakınından geçtiği bu aracın sol arka kapısından inmiş yol üzerinde bulunan yayaya önlemsiz şekilde çarpan sürücü Mesut Öğütcü'nün mevcut oluş şartlardaki olayda 'asli' kusurlu olacağı görüş ve kanaatine varılarak, kaza tespit tutanağındaki kusurlandırmaya uygun bulunmayarak iştirak edilmediği belirtildi. Hüsnü Karaer'in indiği otomobilin sürücüsü Mustafa Şakir Özkan'a ise kusurlu olmadığı kaydedildi. ÖLEN HÜSNÜ KARAER 'TALİ' KUSURLU Raporda kazada hayatını kaybeden Hüsnü Karaer ise, kural gereği sağ kapıdan inmesi gerekirken kurala aykırı şekilde sol arka kapıdan indiği, bir an önce yol üzerinden yaya kaldırımına özen göstermeyip yolun sağ şeridi içerisinde bir süre oyalanarak can güvenliğini tehliye atmış olmakla, arkadan gelen aracın çarpılmasına maruz kaldığı olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketiyle 'tali' kusurlu olarak görüldü. TUTUKLANDIRaporun Konya Cumhuriyet Başsavcılığına ulaşmasının ardından savcılık kararıyla Mesut Öğütcü hakkında yakalama ve gözaltı kararı çıkartıldı. Kısa süre içerisinde gözaltına alınan Mesut Öğütcü çıkarıldığı nöbetçe mahkemece, 'taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan tutuklandı.ADALET YERİNİ BULDUHüsnü Karaer'in oğlu Yasin Karaer ise adaletin yerini bulduğunu belirterek, "Babamın araçtan indiği otomobilin sürücüsüne tam kusur verilmişti, Ancak Ankara'dan gelen raporla kamyonet sürücüsünün 'asli' kusurlu olduğu görüldü. Biz ailecek 2 aydır hukuk mücadelesi veriyoruz. Adalet yerini buldu. Babamın ölümüne sebep olan sürücü gözaltına alınıp, tutuklandı." dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ------------------Kaza anı güvenlik kemarası Olay yeri detay
Haber- Kamera: Tolga YANIK/ KONYA
=======================================
Tedavisi yapılan yaralı köpeği özel harekatçılar sahiplendi
OSMANİYE'de, özel harekat polisleri, dağlık alanda av tüfeğiyle vurulmuş, yaralı halde buldukları sokak köpeğini, tedavi ettirip sahiplendi.Korkut Ata Gençlik, Spor ve Doğa Derneği'ne ait bilim evindeki Karakız Görüntüleme Merkezi'ne bacaklarında kırık olduğu şüphesiyle getirilen 2 yaşlarındaki dişi sokak köpeğinin, çekilen röntgen filminde sağ ön ve arka bacaklarında saçma yaraları olduğu belirlendi. Ameliyata alınan köpeğin vücuduna isabet eden saçmalar nedeniyle oluşan yaralar, Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Tedavi Sistemi'nin gönüllü veteriner hekimi Ali Laçinbala'nın yaklaşık 2 saat süren başarılı operasyonu sonucu 35 dikiş atılarak kapatıldı. Sokak köpeği, özel harekat polislerince bakımları yapılmak üzere sahiplenildi.HAYTAP Osmaniye İl Temsilcisi Veteriner Hekim Ali Laçinbala, köpeğin, Osmaniye Emniyet Müdürlüğü bünyesindeki Özel Harekat timleri tarafından bulunduğunu belirterek, "Bunun üzerine köpeği hemen bize getirmelerini ve ilk muayenesini yapacağımızı ilettik. Köpeğin röntgen filmini çektik ve neyse ki bir kırık olmadığını gördük. Ancak, arka sağ bacağında bir lira büyüklüğünde delik ve çıkışın olduğu yer vardı. Ön bacakta da yine saçma yaraları olduğunu tespit ettik. Tüylü bir hayvan olduğu için saçma yaraları dışarıdan belli olmuyordu, ama çok büyük enfeksiyon olmuş, iltihaplanmalar vardı. Gerekli tedavimizi yaptık. İçeri tamamen temizledik ve kristal penisilinle güçlendirdik. 35 dikiş attık, çünkü bir çok noktada farklı farklı saçma yaraları vardı. Hepsini tek tek temizleyerek aynı işlemleri yaptık. Gerçekten üzücü bir olay ve umarım bu tür olaylarla bir daha karşılaşmayız. Av tüfeği ile vurulmuş bu canımızın da tedavisini yapıp yeniden yeni adımlar atmasını diliyoruz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Özel Harekat Polisi yaralı köpeği tutarken-Yaralı köpekten detay -Köpeğin muayene edilmesi-Bacaklarındaki yaraların pansuman edilmesi ilaçlanması-Açık yaralara dikiş atılması-Kapanan yaraların üstüne ilaç dökülmesi-Köpeğin tedavi sonrası polislerce sedyede taşınıp araca konulması-Veteriner Hekim Ali Laçinbala'nın konuşması
Haber-Kamera: İbrahim EMÜL/ OSMANİYE
==========================
Türk ve Gürcü akademisyenler 'HIV ve AIDS'e karşı öğrencileri biliçlendirdi Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te Bahçeşehir International Universty Batumi tarafından HIV ve AIDS virüsünden korunmanın yolları ile ilgili, 'Cinsel yolla bulaşan hastalıların farkına varma ve durdurma' sempozyumu düzenlendi. Üniversitelerin rollerinin sadece sınıfta bilgi transferi yapmak değil, toplumun sorunları ele alıp onları bilinçlendirmek olduğuna vurgu yapan Enver Yücel, "Üniversitemizin bu etkinliği büyük ses getirdi" dedi.Özelikle gençlerin tehlikede olduğu cinsel yollarla bulaşan HIV ve AIDS hastalıklardan korunmanın ve bu hastalıklarla nasıl mücadele edilmesiyle ilgili farkındalık yaratmak adına Bahçeşehir International Universty Batumi tarafından Gürcistan'ın Başkenti Tiflis'te sempozyum düzenlendi. Etkinliğe BAU Global Başkanı Enver Yücel, İstanbul ve Gürcistan'dan çok sayıda akademisyen ve öğrenciler katıldı. Sempozyumdaki oturumlarda Türk ve Gürcü akademisyenler HIV ve AIDS virüsü ile ilgili sunumlar yaparak, uyarılarda bulundu. Dünyadaki virüsün dağılımı, alınan önlemler, Dünya Sağlık Örgütü'nün mücadelelerinin anlatıldığı sempozyum ilgiyle izlendi.'GENÇ POPÜLASYON RİSK ALTINDA'Sempozyuma konuşmacı olarak katılan Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbı Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Gülden Çelik, HIV, AIDS ve cinsel yolla bulaşan birçok hastalıkların son yıllarda ciddi oranda düştüğünü ama bazı ülkelerde hala yeterli bir farkındalık oluşturulmadığının altını çizdi. Çelik, "Çağımızın en büyük salgınlarından biri HIV virüsü. Dünya sağlık örgütü enfeksiyonda farkındalık ile ilgili 2020-2030 yılı hedefleri var. Bu hedeflere ulaşıyor. Yeni HIV enfeksiyonlarında ciddi düşüş var. Maalesef dünyanın bazı bölgelerinde ise henüz bu önemli enfeksiyona karşı farkındalık yeterli düzeyde değil. Bizde bu farkındalığı artırmak adına burada güzel bir toplantıda bulunduk. HİV ile enfeksiyon ile ilgi farkındalıkları yoksa özellikle genç popülasyon risk altında. Korunmak çok kolay, henüz bir aşısı yok ama aşısı olana kadar korunmaya dikkat etmek gerekiyor" diye konuştu.'TESTLERİ YAPTIRMAMAK TEHLİKELİ'Hastalığın gizli ve saklı tutulmasının tüm dünyada ciddi bir problem olduğunu söyleyen Prof. Dr. Orhan Aktepe ise "Bu tüm dünyada bir problem sadece bizim ülkemizde değil. Hiç çekinilecek bir konu değil. Bu sorunun üstesinden gelebilecek tanı ve tedavide yönlendirici merkezler var. Bunları başlatmak herkes için olumlu sonuçlanacaktır. Bu konu da yeni eğilim gençlerin rahatça bu sorunlarını ifade etmeleri ve gerekli testleri yaptırmaları gerekir. Testleri yaptırmamak hem kendileri hem toplum için çok daha tehlikeli olacaktır" dedi.YÜCEL: "ÜNİVERSİTELERİN SOSYAL SORUMLULUKLARI VAR"Sempozyumla ilgili değerlendirmelerde bulunan ve üniversitelerin sosyal sorumlulukları olduğunu ifade eden BAU Global Başkanı Enver Yücel şunları söyledi: "BAU İnternational Üniversity Batumi BAU Global'in bir üyesidir. Dünya üzerinde 7 noktada üniversitemiz var. Bunlardan bir tanesi Gürcistan Batum'daki tıp üniversitemizdir. Buradaki etkinliğimiz özellikle gençleri ilgilendiren HIV ve AIDS virüsü ile ilgili mücadele nasıl yapılması gerektiği ile ilgili üniversitemizin bir çalışmasıdır. Gençlerin ve akademisyenlerin yoğun bir ilgisi var. Üniversitelerin rolleri sadece sınıfta bir bilgi transferi yapmak değil, aynı zamanda toplumu bilinçlendirmek, toplumun sorunlarını ve sıkıntılarına çözüm arayışları ile ilgili bilgiler verebilmektir. Üniversitemizin bu etkinliği büyük ses getirdi. Tiflis'teki insanların ilgisini çok çekti. Onun için arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Sempozyum detaylarıKonuşmacılardan detayAkademisyen ve öğrenci detaylarıProf. Dr. Gülden Çelik'in konuşmasıProf. Dr. Orhan Aktepe'nin konuşması BUEK Başkanı Enver Yücel'in konuşması
Detaylar
Haber- Kamera: Mehmet Can PEÇE - Adem AKATİN/ GÜRCİSTAN
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ-2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?