Marmara Ereğlisi'nde okullar bugün tatil
İstanblul'un Silivri ilçesi açıklarında dün meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından Tekirdağ'ın Marmara Ereğlisi ilçesinde bugün okullarda eğitime ara verildi.
Marmara Ereğlisi'nd e bugün eğitime ara verilme kararı Milli Eğitim Müdürlüğü'nün resmi internet sitesi ve velilere cep telefonu mesajı ile duyuruldu. Açıklamada, "İlçemizde meydana gelen deprem dolayısıyla İlçe Kaymakamlığımızca 27.09.2019 Cuma günü okullarımız bir gün süreyle tatil edilmiştir. Tüm öğretmen, öğrenci ve velilerimize geçmiş olsun dileklerimizle duyurulur" denildi.
GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK
Haber: Şafak TAŞOYAR/MARMARA EREĞLİSİ(Tekirdağ),-
==================
Eskişehir'de 11 FETÖ şüphelisi eski polis adliyeye sevk edildi
Eskişehir merkezli 4 ilde, terör örgütü FETÖ/PDY'ye yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan KHK ile meslekten ihraç edilen aralarında 3'ncü sınıf emniyet müdürü ve emniyet amirinin de bulunduğu 11 eski polis işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, Eskişehir'in yanı sıra Ankara, Konya ve Düzce'de belirlenen şüphelilerin adreslerine eş zamanlı operasyon düzenlendi. KHK ile meslekten ihraç edilen 3'ncü sınıf emniyet müdürü Abdülkadir Ü., emniyet amiri Ahmet D., komiserler Abdülkadir K., Fatih Mehmet D., Mecit B., Mehmet E., Mehmet Ö., Salih Ö., Bülent T., komiser yardımcıları Ahmet Şevki D. ve Emine G. gözaltına alındı.
Örgütün emniyet yapılanmasında üst düzey yönetici oldukları belirlenen şüpheliler, Eskişehir Terörle Mücadele Şubesinde alınan ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü
-----------
-Şüphelilerin adliyeye gelişi
-Polis eşliğinde adliyeye girişleri
-Eskişehir adliyesi
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Engin ÖZMEN-Hakan TÜRKTAN/ESKİŞEHİR,-
======================
'Tek hobim' dediği kravatı 1 saniyede bağlıyor
Edirne'de, tekstil işiyle uğraşan Sebahattin Kara (54), 'tek hobim' dediği kravat bağlama tutkusunu rekora çeviriyor. Arkadaş çevresinin 'Jet Kravatçı' olarak tanımladığı Kara, 1 saniyede kravat bağlayarak görenleri şaşkına çeviriyor.
Aslen Giresunlu olan Sebahattin Kara'nın, mesleği gereği hızlı kravat bağlamak zamanla tutkusu haline geldi. 1 saniyede kravat bağlayarak bu konuda rekor kırdığını söyleyen Kara, görenleri ise şaşkına çeviriyor. Önceleri çeşitli yöntemler deneyerek 2 saniyede kravat bağlayan Kara, bulduğu yeni yöntemle bunu 1 saniyeye indirdiğini iddia etti. Şehrin en işlek bölgesi olan Selimiye Camii bahçesinde yeni yöntemi vatandaşlara gösteren Kara, amacının Guinness Rekorlar Kitabı'na girmek olduğunu ifade etti.
Tekstil işiyle 22 yıldır uğraştığını söyleyen Kara, hızlı kravat bağlama konusunda dünyada tek olduğunu iddia etti. Söz konusu hobiyi edinmesinin hikayesini de anlatan Kara, "Kendimi bir film setinde keşfettim. Sette milletvekili rolünde oynayanlar için çok sayıda kravatın bağlanması gerekiyordu, 'Bağlamayı bilen var mı?' dediler. O sırada biri ayağına koyduğu kravatı 1 saatte bağlamaya çalışıyordu. Ben de bağlamaya başladım, elimle bağlayıp bağlayıp atıyordum kenara. Ben bile farkında değildim. Bir baktım ki herkes ağzı açık bana bakıyor. Baktım ki bayağı hızlıymışım. Sonrasında bu yeteneğimi daha da geliştirmek istedim ve bunun üzerine yoğunlaştım. Şimdi de kimse hızıma yetişemiyor" diye konuştu.
'TEK RAKİBİM KENDİM'
Önceleri 2 saniye olan kravat bağlama rekorunu, yeni bulduğu teknikle 1 saniyeye indirdiğini söyleyen Kara, "Önceden bununla ilgili rekorum 2 saniyeydi, yeni bulduğum teknikle artık bunu 1 saniyeye düşürdüm. Kendi rekorumu kendim egale ediyorum. Tek rakibim yine kendimim. Dünyanın hiçbir yerinde bana rakip çıkacak kimse yok. Halen çalışmalarıma da devam ediyorum daha hızlı olmak için" dedi.
Bağladığı kravatlarda boğulma riski de olmadığını kaydeden Kara, "Bağladığım kravatlarda boğulma riski yoktur. Olası bir kavga anı, ya da arabada kaza anında bir yere sıkıştığında kravat kendiliğinden çözülür. Bağladığım bu kravat nereden çekilirse çekilsin çekenin elinde kalır" şeklinde konuştu.
Öte yandan Kara'nın şovunu vatandaşlar da ilgiyle izledi. Edirne esnaflarından Bahri Dinar, kendisinin 30 yıldır kravat kullandığını fakat bu kadar hızlısı bağlayanını ilk defa gördüğünü söyledi. Dinar, "Bizim bağlamamız aşağı yukarı 5 - 10 dakika sürüyor. Fakat beyefendiye yolda rastladık ve gördüğümüz yöntemle şok olduk. 1 saniyede kravat bağladı. Çok risksiz bir yöntem. Hele hele bunu okul çocuklarına da önermek gerektiğini düşünüyorum. Çünkü boğulma riski sıfır. Hemen çektiğinde çözülüp elinde kalıyor. Çok doğal ve güzel bir yöntem. İlk defa karşılaştık ve çok şaşırdık" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------
-Selahattin Kara'nın Selimiye bahçesinde kravat bağlaması
-Vatandaşlara kravat bağlama gösterisi
-Vatandaşlardan röportaj
-Kara'nın 1 saniye altındaki yeni tekniğini göstermesi
-Esnaf Bahri Dinar Röportajı
-Selahattin Kara röportajı
-Kara'nın Selimiye'yle poz vermesi
-Detaylar
Haber-Kamera: Olgay GÜLER/ EDİRNE, -
=====================
Zonguldak'ta hırsızlık anı güvenlik kamerasında
Zonguldak'ın Gökçebey ilçesine bağlı Bakacakkadı beldesinde iş makinesiyle kepçe motoru ve kepçe jantını çalan kişiler güvenlik kamerasına yansıdı. Olayla ilgili 3 kişi gözaltına alındı.
Olay, geçen pazartesi Kadıoğlu Mahallesi'nde bulunan madencilik firmasında meydana geldi. Kamyonetle iş yeri önüne gelen şüpheliler, çalıştırdıkları iş makinesiyle yerde duran kepçe motoru ve kepçe jantını kamyonete yükledi. Ardından olay yerinden ayrılan şüpheliler kamyonetle birlikte kaçtı. Jandarma ekipleri, iş yerinin güvenlik kameralarını inceleyerek şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Olayla ilgili H.M., F.K. ve Y.Ö. gözaltına alındı. Olayın diğer şüphelisi B.Ç.'nin yakalanması için ise çalışmaların devam ettiği öğrenildi.
Görüntü Dökümü
-----------
-Güvenlik kamerası hırsızlık anı
Süre: (1: 37) Boyut: (15 mb)
Haber-Kamera: ZONGULDAK,
===================
'Kimler geldi, kimler geçti' kahvesi
Adana'nın Kozan ilçesinde 40 yıldır kahve işleten Necat Karataş (55), iş yerinin duvarlarına, ölen müşterileri ile çevre esnafının fotoğraflarını asarak, anılarını yaşatıyor.
Kozan'daki Yüksek Çarşı'da kahve işleten, 2 çocuk babası Necat Karataş, mesleğe başladığı dönemde birlikte çalıştığı 2 büyüğünün ölümünün ardından fotoğraflarını iş yerinin duvarına astı. Karataş, o günden itibaren müşterilerinin, çevre esnafının ve bazı ünlülerin de ölümlerinden sonra fotoğraflarını iş yeri duvarına asmaya başladı. Kahvesini gece yarısı açıp, akşam saatlerinde kapattığını belirten Karataş, esnafın burada vakit geçirmekten memnun kaldığını söyledi.
'DUVARLARDA YER KALMADI'
Kahvenin duvarlarında yaklaşık 500 fotoğraf bulunduğunu belirten Necat Karataş, "Bu çevrede yaşayan dostlarımız, yakınları vefat edince fotoğraflarını gelip, bırakıyor. Artık yer bulmakta zorlandığım için bazı fotoğrafları çekmeceye koyuyorum. Daha sonra yer ayarlayıp, asıyorum. Tabi yıllar geçtikçe duvarlarda pek yer kalmadı. Düzenleme yapıp, genişleteceğim" dedi.
Müşterilerinin, kahveye geldiği zaman eskileri anımsadığını ve mutlu olduğunu dile getiren Karataş, sadece fotoğraflara bakmak için gün içinde birçok kişinin içeri girdiğini söyledi.
Bölgesinde ölen kişilerin yanı sıra sevdiği politikacı ve sanatçıların da fotoğraflarını kahvenin duvarına astığını belirten Necat Karataş, "Burada Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, kendi babamın, devlet adamlarımızdan Süleyman Demirel'in, Alparslan Türkeş'in, sanatçılarımızdan Yılmaz Güney'in, Müslüm Gürses'in, bazı şehitlerimizin ve daha nicelerinin fotoğrafları da var. Kısacası değer verdiğim ve hayatımın bir köşesinde yer etmiş her insan, kahvemin duvarlarından bana bakıyor" diye konuştu.
Necat Karataş'ın kahvesinde, babasının fotoğrafı olduğunu anlatan Muammer Kavlak (60) ise "Buraya geldiğim zaman babamın fotoğrafını görmek beni mutlu ediyor" dedi.
Görüntü Dökümü
------------
- Kıraathane sahibi Necat Karataş ile röp
- Asılan resimlerin yakınları ile röp
- Asılan resimlerden genel ve detaylar
- Necat Karataş'ın çay servisi yapması
Süre: 05'37" Boyut: 622 MB
Haber-Kamera: Can ÇELİK-Eser PAZARBAŞI/ADANA,
=====================
Cezaevinde organik tarım
ERZURUM Açık Ceza İnfaz Kurumu bahçesindeki 20 dönümlük arazide hükümlüler, organik tarım yapıyor. Çilek, kabak, patates, salatalık, domates, taze fasulye, marul, lahana, mısır ve biber üretimi yapılan alanda, bu yıl 4 ton da elma yetiştirildi.
Merkez Yakutiye ilçesindeki Şükrüpaşa semtinde, toplamda 75 bin 576 metrekare alan üzerinde 85'i yabancı uyruklu toplam 415 hükümlünün bulunduğu Erzurum Açık Ceza İnfaz Kurumunda, yaklaşık 20 bin metrekare tarım alanında organik ürünler yetiştiriliyor. Hükümlüler tarafından ekimi, bakımı ve hasadı yapılan ürünler, hem cezaevlerinde tüketiliyor hem de satışa sunuluyor. Hükümlüler, 260 adet elma ağacından mevsim şartlarına göre 4 ton hasadının yanında tamamen doğal çilek, kabak, patates, salata, domates, taze fasulye, marul, lahana, mısır ve biber yetiştirdi. Cezaevi kampüsü içerisinde bulunan H Tipi Yüksek Güvenlikli, E Tipi Kapalı ve Dumlu Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan 620 personel ile yaklaşık 2 bin 300 hükümlü ve tutukluya 3 öğün yemek çıkarılan kurumda, hükümlü ve tutuklar demir, mobilya, fırın, terzi ve döşeme atölyelerinde, inşaat, temizlik ve tarım iş kolunda çalışıyor.
3,5 MİLYON GELİR ELDE EDİLDİ
Başta tarım olmak üzere birçok iş kolunda üretim yapan mahkümlar, hem meslek öğreniyor hem de üretime katkı sağlıyor. Kurumda 2019 yılı içerisinde çeşitli iş kollarında yapılan faaliyetler sonucunda, yaklaşık 3 milyon 500 bin TL civarında gelir elde edildi. Hükümlü ile tutukluların, meslek öğrenerek hayatlarına, topluma yararlı bireyler olarak dönmelerini sağlamak, ceza infaz kurumundaki insan gücünün hizmet ve üretime dönüştürülerek ülke ekonomisine katkıda bulunmalarına yardımcı olmak için stajyer, çırak, kalfa ve usta statülerine ayrılarak aylık ücret ödeniyor.
PROTOKOL GEZDİ
Fabrika gibi çalışan cezaevini, Vali Okay Memiş, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Mustafa Çetin, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Bingül, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Erzurum Baro Başkanı Talat Göğebakan'a gezdiren, Cumhuriyet Başsavcısı Burhan Bölükbaşı, çalışmalar hakkında bilgi verdi. Vali Okay Memiş, organik çileklerden dalından kopararak hem basın mensuplarına hem de protokoldekilere elleri ile ikram etti.
'HİÇ KİMSE BAŞIMA BİR ŞEY GELMEZ DEMESİN'
Hayat içerisinde bütün bireylerin eşit şartlarda olmadığını ve şanslı bir şekilde dünyaya gelmediğini söyleyen Okay Memiş, "Hiç kimse başıma bir şey gelmez demesin. Bu işler büyük konuşmaya gelmez, herkesin başına gelebilir. Devlet olmanın en önemli gereklerinden bir tanesi de vatandaşlarına burada sahip çıkmak. Adalet, yargılama sürecinde devam ederken, buradaki infaz kurumunda da aslında yargının bir parçası olarak da sonuçlanıyor. Çok etkilendiğimizi söylemek gerekir. Burada yaklaşık 2 bin hükümlü kardeşimiz meslek öğreniyor ve üretime katkı sunuyor. Belki normal hayatında böyle bir şansı olmamış ve hayatında hiç karşılamayacağı şeyleri bile burada devletin gücü ve imkanı sayesinde bir meslek sahibi olarak normal hayatına döndüğünde bir iş sahibi olarak istediği müracaatlarda bulunabiliyor. Emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum. Hükümlüler, hem üretim yapıyorlar hem katma değer yaratıyorlar hem kamunun ve özel sektörün kısmen ihtiyaçlarını karşılıyorlar" dedi.
'TOPLUMA UYUMLU BİREYLER OLMALARI İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ'
Cumhuriyet Başsavcısı Burhan Bölükbaşı ise Ceza İnfaz Kurumunda bir hayat olduğunu ve hükümlerinin cezalarını infaz ettiği gibi hayata katılma ve kazandırılma gibi uğraşların gösterilmesi amacıyla faaliyetlerin gösterildiği program düzenlendiğini söyledi. Erzurum Açık Ceza İnfaz Kurumunda çeşitli atölyelerde hükümlülerin meslek edindiğini bildiren Bölükbaşı, "Bunun yanında hükümlüler tarımsal ürünler yetiştirerek bunların satılmalarını sağlıyorlar. Hükümlüler bunların yanında hizmet sektöründe de çeşitli faaliyetlerde bulunuyorlar. Hükümlülerin sosyal gelişimini ve meslek edinmelerini sağlayarak tahliye olduktan sonra sağlıklı ve topluma uyumlu bireyler olmalarını sağlamak amacıyla elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bizler hükümlülerin topluma kazandırılmaları için böyle faaliyette bulunarak destek olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------
-Cezaevi tabelasından detay
-Mahkumların lahana tarlasında ve elma bahçesinde çalışmasından detay
-Hümeyra Pardeli'nin anonsu
-Başsavcı Burhan Bölükbaşı ile röp
-Vali Okay Memiş ile röp
-Vali Okay Memiş ve protokolun çilek tarlasını gezmesi
-Vali Okay Memiş ve protokolün cezaevinde üretim yapılan bölümleri gezmesi
Haber: Hümeyra PARDELİ - Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,
=============================
Evcilleştirdiği kayıp kargasını sokak sokak arıyor
Antalya'da kuaför Abdurrahman Uzar (44), yavruyken yol kenarında bulup beslediği ve 6 gün önce kaybolan kargasını sokak sokak gezerek arıyor.
Muratpaşa ilçesi Etiler Mahallesi'nde erkek kuaförlüğü yapan üç çocuk babası Abdurrahman Uzar, yavruyken yol kenarında bulup beslediği ve 'Rıfkı' adını verdiği kargası için iş yerinin önündeki ağacın üzerine yuva yaptı. Bahçenin dört yanına su kapları koyarak kargasına doğal yaşam alanı oluşturan Uzar, iki kez kaybolup bulunan 'Rıfkı'dan 6 gündür haber alamıyor. Her sabah iş yerine geldiğinde kargasının kendisini karşılayıp omzuna konduğunu, kimi zaman aracının camına konarak birlikte gezdiklerini söyleyen Uzar, kargasını görenlerin kendisine haber vermesini istedi.
Kargaların birbirine çok benzediğini hatırlatan Uzar, "Rıfkı ıslık sesine ve 'Oğlum gel' sözüne tepki veren evcil bir karga. Komşularımla, arkadaşlarımla iş yerimin önünde oyun oynayan bir canlı. Saatlerce zaman geçirdiğimiz oluyordu, kucağıma konup kendisini sevdirmeye bayılıyordu" dedi.
Kargasının kaçtığına inanmadığını anlatan Uzar, "Çünkü buraya çok alışık ve her gün beni kapıda karşılayan bir karga. Kaybolduğunu düşünüyorum. Belki başka bir karganın peşinden de gitmiş olabilir. Dönüş yolunu kaybettiğini düşünüyorum. Sokak sokak arıyorum. Birçok sosyal medya sitesinden de kargamın kaybolduğunu duyurmaya çalıştım" diye konuştu.
Kargaların toplum tarafından ürkütücü bulunduğunu, 'Besle kargayı oysun gözünü' sözüne de katılmadığını anlatan Uzar, "Saatlerce omzumda yatan bir canlıdan bahsediyorum. O da bir kuş sonuçta. Tek farkları zeki ve hafızalarının olması. Kargalar asla unutmaz. Rıfkı'nın beni unutacağını düşünmüyorum. Yeter ki barındığı noktayı bulayım, sesimi duyduğu an gelecektir" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------
Abdurrahman Uzar kargayı beslerken görüntüsü
Karga ile sahibinin birlikte görüntüsü
karganın bisiklet ve araç ile gezmesi
Karga Rıfkı su ile serinlerken görüntü
Cep Tel görüntüleri
---------
Sahibinin ağaca yaptığı yuvanın görüntüsü
Uzar karga Rıfkıyı ararken görüntüsü
Cep telefonundan görüntü izlerken
Abdurrahman Uzar Dükkanda çalışırken görüntüsü
DHA Muhabiri İbrahim laleli ANONS
RÖP: Abdurrahman Uzar
Detaylar
547 MB -- 04.56// HD
Haber: İbrahim LALELİ-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
===============
Huzursuz bebeklere su ve masaj terapisi
Antalya'daki bebek SPA merkezinde, nedensiz ağlayan ve gaz sancısı çeken huzursuz bebeklere uygulanan su ve masaj terapisi, hem bebeklerin hem de annelerin yüzünü güldürüyor. Boyunlarına takılan simitlerle jakuzili havuza bırakılan bebekler suda eğlenirken, havuz egzersizinin ardından yapılan masajla da rahatlıyor.
Nedensiz ağlayan, uyumayan ve gaz sancısı çeken bebeklerin boyunlarına takılan içi hava dolu simitlerle jakuzili havuz içinde yüzdürülmesi (floating), annelerin son günlerde başvurduğu popüler bir yöntem olarak dikkat çekiyor. Bebek SPA merkezlerinde uygun ısıdaki küçük jakuzili havuzlara bırakılan bebekler, yaklaşık yarım saat kendi halinde hareket ediyor. Havuz egzersizinin masajla tamamlandığı uygulama, bebeklerde denge ve koordinasyon sisteminin gelişimine de destek oluyor. Bebeklerin motor becerilerini geliştiren, birçok beceriyi daha erken kazanmalarına yardımcı olan uygulama, duyularını tanımasına da yarar sağlıyor. Suyun bebekler üzerindeki etkisinden yararlanılan uygulamada bebekler daha mutlu, anneler ise bebeklerindeki sorunlarının azalmasından dolayı daha huzurlu.
0-14 AYLIK BEBEKLERE UYGULANIYOR
Antalya'da kurulu Milada Baby SPA Floating, 0-14 aylık bebeklerin anneleriyle birlikte hem egzersiz yaptıkları hem de eğlenceli zaman geçirdikleri yer olarak annelerin tercih ettiği bir merkez. İşletme sahibi Sinem Atalay (32), bebekleri en erken aylarda su ve masajın faydalarıyla tanıştırmayı amaçladıklarını belirtti. Bebeklerin boyunlarına takılan simitlerle kendilerine özel jakuzili havuzlara bırakıldığını söyleyen Atalay, "30 dakika boyunca bebekleri su içinde kendi hareketlerine bırakıyoruz. Daha sonra hemşiremiz bebeklerin suda çalışan kaslarını rahatlatmak için onlara masaj yapıyor" dedi.
'15 GÜN ARALIKLA UYGULANIRSA FAYDALARI MAKSİMUM SEVİDE OLUR'
Gelişim sırasında bebeklerin bazı sorunlar yaşadığına dikkat çeken Atalay, "Uyku problemi yaşayan, kolik, sancı çeken ve diş çıkarırken sıkıntı yaşayan bebekler bu uygulamayla hem suyun hem de masajın etkisiyle sorunlarına fayda buluyor" diye konuştu. Bebeğin su ve masajı unutmaması için 15 gün aralıkla uygulamaya katılımını öneren Atalay, "Böylelikle uygulamanın faydalarından da maksimum seviyede yararlanmış olur" ifadelerini kullandı.
'KENDİ BEBEĞİM İÇİN BÖYLE BİR MERKEZ ARARKEN AKLIMA GELDİ'
14 aylık bir kızı olduğunu belirten Sinem Atalay, "Antalya'da kendi bebeğim için böyle bir yer araştırırken olmadığını görünce 'Neden ben böyle bir yer yapmayayım?' diye düşündüm. 3 ay önce de burayı açtım" dedi. Atalay, bebeklerin eğlenceli bir ortamda rahatladığını söyleyerek, "Çok güzel sonuçlar alıyoruz. Biz mutluyuz, bebekler ve anneler mutlu" diye konuştu.
MASAJ, KAS VE İSKELET SİSTEMİNE DE YARARLI
Havuzdan çıkarılan bebeklerin kaslarına masaj yapan kadın doğum hemşiresi Meriç Ebeci (24), masajın, bebeklerin kas ve iskelet sistemlerinin gelişimi için de çok faydalı olduğunu söyledi. Ebeci, masaj yapılan bebeklerin çok rahatladığını, bazı bebeklerin masaj yapılırken uykuya daldığını belirtti.
5 AYLIK EYLÜL'ÜN KEYFİ YERİNDE
5 aylık kızı Eylül'ün su ve masajı çok sevdiğini söyleyen Şeyda Karakoç (25), uygulamanın Eylül'e olumlu katkılar sağladığını belirtti. Karakoç, "Eylül burada çok keyifli. Bebeğimin gelişimine katkısı olduğu için getiriyorum. Ayrıca Eylül'ün yüzme refleksini unutmamasını istiyorum" dedi.
5 AYLIK MAVİ, 2 AYLIKKEN BAŞLAMIŞ
5 aylık Mavi'nin annesi Hülya Şimşek (32) ise bebeğinin su ve masajla tanışma nedenini 'kolik' olarak açıkladı. Üçüncü seansa geldiklerini belirten anne, "Çok faydasını gördük. Mavi artık çok güzel uyuyor. Su ve masaj, bebeğimin gelişimine katkı da sağlıyor" dedi.
Görüntü Dökümü
------------
Jakuzili havuzların hazırlanması
Oyuncaklardan görüntü
Eylül bebeğin hazırlanması
Eylül bebeğin jakuzili havuza bırakılması
Mavi bebeğin hazırlanması
Mavi bebeğin jakuzili havuza bırakılması
Bebeklerin görüntüsü
RÖP 1: Sinem Atalay ( Merkez sahibi )
DHA Muhabiri Selma Kunar'ın anonsu
RÖP 2: Meriç Ebeci ( Hemşire )
RÖP 3: Şeyda Karakoç ( Eylül bebeğin annesi )
RÖP 4: Hülya Şimşek ( Mavi bebeğin annesi )
Detaylar
621 MB -- 05.37// HD
Haber: Selma KUNAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
Son Dakika › Güncel › Dha yurt bülteni-4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?