Park ettiği aracın yerini beğenmeyen mahalle sakinini yaraladı
ADANA'da park ettiği aracının yerini beğenmeyen mahalle sakinini tabancayla bacağından yaralayan Serkan K. (38), tutuklandı.
Olay, merkez Sarıçam ilçesine bağlı İncirlik Hürriyet Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre Serkan K., alışveriş yapmak için geldiği iş yerinin önündeki yol kenarına aracını park etti. İddiaya göre, mahalle sakinlerinden Erol F., aracın park edildiği yeri beğenmeyip, "Bizim mahallenin çocuğu böyle park yapmaz. Bu aracı kim böyle park etti?" diye bağırdı. Konuşmayı duyan Serkan K. ise iş yerinden dışarı çıkarak Erol F. ile tartışmaya başladı. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüşünce Serkan K., belindeki tabancasını çıkarıp, Erol F.'nin bacağına ateş etti.
TABANCAYLA YAKALANDI
Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından bacağından yaralanan Erol F., Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne kaldırılırken, alkollü olduğu öğrenilen Serkan K. ise olay yerine yakın bir yerde olayda kullandığı tabancayla yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Serkan K. sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
Görüntü Dökümü
----------------------------
Zanlının adli tıp birimine getirilmesiAdli tıp biriminden çıkarılmasıPolis aracına bindirilmesiSÜRE: 01'37" BOYUT: 179 mb
Haber-Kamera: Rüşan Anıl ATAR-Can ÇELİK/ADANA,
======================
Mobilya atölyesinde yangın: 5 iş yeri zarar gördü
HATAY'da, bir mobilya imalathanesinde çıkan yangın çevredeki 4 işyerine de sıçrayarak büyük çapta maddi hasara yol açtı.
Antakya Küçük Sanayi Sitesi 7. Cadde'deki bir mobilya imalathanesinde gece saatlerinde henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Alevler kısa sürede büyüyerek imalathanenin yanındaki 4 iş yerine de sıçradı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekipleri sevk edildi. Sabah saatlerinde kontrol altına alınan yangın nedeniyle 5 iş yerinde büyük çapta maddi hasar meydana geldi. Soğutma çalışmalarının sürdürüldüğü yangınla ilgili inceleme başlatıldı.
Görüntü Dökümü---------------------------İtfaiyeden detay görüntüler-Söndürme çalışmalarını izleyen vatandaşlar-Yangın sonrası atölyelerden genel ve detay görüntüler-Yangın sonrası yanan eşyaların dışarıya çıkarılışı-İtfaiye ekiplerinin soğutma çalışmaları
Süre: 02'00ö Boyut: 167 MB
Haber-Kamera: Halil İbrahim KARAÇAY/HATAY,
======================
Balon balıkları Kızıldeniz'e kaçtı
ADANA'nın Karataş ilçesinde kış mevsimiyle birlikte deniz sıcaklığının düşmesi üzerine denizde yaygın olan balon balıklarının daha sıcak olan Kızıldeniz yönüne göç ettiği bildirildi. Adanalı balıkçı Hakan Kangal, yaz boyunca balon balıkları yüzünden hem ağlarının zarar gördüğünü hem de avladıkları balıkların parçalandığını belirterek, deniz suyunun soğumasıyla birlikte rahatladıklarını söyledi. Kangal, balon balığından elde edilen toksinle yeni bir ilaç üretimi yapmak isteyen Kanada'nın talep etmesi üzerine ilçedeki tüm balıkçıların seferber olacağını dile getirdi.
Ailesiyle birlikte Karataş ilçesinde balıkçılık yapan Hakan Kangal, yaz mevsiminde balon balıkları yüzünden balıkçılık sektörünün büyük zarar gördüğünü ancak havaların soğumasıyla bu balıklarda azalma olduğunu kaydetti. 2003 yılında Süveyş Kanalı'nın açılmasıyla Kızıldeniz'den Akdeniz'e giriş yapan balon balıklarının deniz suyu soğuduğu zaman tekrar Kızıldeniz'in sıcak sularına doğru göç ettiğini dile getiren Kangal, "Balon balıkları ağlarımızı parçalıyordu ve faydalanacağımız balıkları da parçalayarak satışımızı engelliyordu ama şu an sıkıntı yokö dedi.
'DEVLETİMİZİN TALEBİ OLURSA TUTARIZ'Tarım ve Orman Bakan Bekir Pakdemirli'nin "Balon balığı için Kanada'da kanser ilacı yapımına dair talebi söz konusu. 5 bin tona kadar bir talep varö sözlerini de değerlendiren Kangal, şunları söyledi: "Devletimizin bu konuda bizden talebi olursa memnuniyetle tutarız. Hem piyasadan balıkları azaltırız hem balıkları yakalamak için elverişli ağlar yaparız. Hem para kazanmış oluruz hem denizleri temizleriz. İlçemizdeki balıkçılar kesinlikle bu işe talip çünkü balık balığı meradaki tüm balıklara zarar veriyor. Meradaki en elverişli balık gümüş balığı. Balon balığı bizim meraya girince değerli balıklar merayı terk ediyor.ö
Görüntü Dökümü--------------------------Balıkçı Hakan Kangal ile röpTeknelerin genel görünümü Balıkçıların çalışmasıDron görüntüleriGenel ve detaylar
Süre: 04'01" Boyut: 445 MBHaber: -Kamera:/ADANA,
===========================
Palmiye yaprakları kadın elinde değer buldu
HATAY'da Halk Eğitim Merkezi'nin açtığı kursa katılan kadınlar, palmiye ağaçlarının yapraklarından çeşitli ürünler yaparak aile ekonomisine katkı sağlıyor.
Akdeniz'in simgesi haline gelen palmiye ağaçları, sık sık budanarak bakıma alınıyor. Budanan dalları değerlendiren Arsuz Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, geliştirdiği projeyle palmiye ağaçlarını ülke ekonomisine kazandırıyor. Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açılan kurslara katılan kadınlar, merkeze getirilen palmiye yapraklarını şekillendirip paraya çeviriyor. Kurs eğitmeni Azize Alay, 30'a yakın kadın kursiyerinin palmiye yapraklarıyla, sepet, hasır, çanta, çaydanlık ve tencere altlığı gibi ürünler yaptığını, ürünlerin ise 25 lira ile 60 lira arasında değişen fiyatlarla satıldığını belirtti.
Arsuz Halk Eğitim Merkezi Müdürü Muammer Onay 2019-2020 eğitim öğretim yılı programında böyle bir çalışmaya başladıklarını belirterek şunları söyledi:
"Bünyemizde 70 ayrı kursumuz var. Bu kurslardan en özgün olanı da sepet örücülüğü kursu. Unutulmaya yüz tutmuş çalışmalardan bir şey ortaya çıkartmak istedik. Sepet örücülüğü 100 yıl öncesine dayanan bir kültür ve ekmek kapısı. Ama günümüzde çok farklı maddelerle üretim olunca sepet örücülüğü rağbet görmez duruma gelmiş. Biz yeni yeni tekrar tanıtıyor ve gün yüzüne çıkartıyoruz. Şu anda kursiyerlerimizin ürettiği bu ürünler ekonomik bir değer kazanıyor. Ailenin geçimine bir katkı sağlıyor. Hem de gelecek kuşaklara bu sanatı öğretme adına yapıyoruz. Çok güzel sonuçlar alacağımızı umuyorum. İleride tamamen üretime dönük bir atölye haline gelmesini sağlayacağız."
Görüntü Dökümü--------------------------Palmiye ağaçlarından görüntü-Palmiye yaprakları yığını-Palmiye yapraklarını alıp işleme için götüren kadınlar-Kursiyerlerin palmiye yaprakları üzerine yaptıkları çalışmalar-Ellerinde yaprakları işleyen ve örenlerden görüntü-Resim ve ahşap gibi başka el emeği göz nuru çalışma yapan kadınlar-Kursiyer öğretmen Azize Alay ile röp-Kadınlar ile röp-Arsuz Halk eğitim müdürü Muammer Onay ile röp
SÜRE: 10,08 sn BOYUT: 460 mb
Haber-Kamera: Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN,(Hatay),
======================
Burdur'da 112'ye, 11 ayda 66 bin 475 çağrı geldi
BURDUR İl Sağlık Müdürü Reha Sermed Aygören kentte yılın 11 ayında acil sağlık hizmetleri komuta merkezine 66 bin 475 çağrı geldiği belirtti.Burdur'da, 112 Acil Sağlık Hizmetlerinin 25'inci kuruluş yıldönümü dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenlendi. MAKÜ İstiklal Yerleşkesindeki üniversiteye ait otelde düzenlenen programa Vali Yardımcısı İbrahim Özkan, İl Sağlık Müdürü Reha Sermed Aygören, Sağlık çalışanları ile MAKÜ öğrencileri katıldı.
Programda konuşan Vali Yardımcısı İbrahim Özkan sağlığın kıymetinin kaybedildikten sonra anlaşıldığını belirtti. Özkan "devletimiz sağlık alanında bu bilinçle yatırımlarına devam ediyor. Sağlık teşkilatımızı hem araç gereç hem teçhizat hem de insan kalitesi açısından daha iyi yetişmiş personel ile geliştirmeye devam ediyor" dedi.İl Sağlık Müdürü Reha Sermed Aygören de yaptığı konuşmada insanı yaşatmanın yegane amaç olduğu sağlık hizmetlerinde ilk ayağın 112 acil sağlık hizmetleri olduğunu kaydetti. Aygören, "112 acil sağlık hizmetlerinin 25'inci yılındayız. 112 çalışanları karada, denizde, havada, afetlerde, yangında, kazada ve sınır ötesinde yani her ortamda tehlikelere göğüs gererek sağlık hizmetlerini yerine getiriyorlar" dedi.Burdur'daki 23 tane 112 istasyonunda 48 ambulans, 390 personel, 77 UMKE gönüllüsü ve 22 ilkyardım eğitmeni ile vatandaşlara kesintisiz acil sağlık hizmeti sunulduğunu söyledi. Kentlerde vakaya ulaşma süresinin 10 dakikanın altına indirdiklerini, kırsalda ise ilk 30 dakikada çağrılan yere büyük oranda ulaştıklarını kaydeden Aygören, "Acil sağlık hizmetleri kapsamında komuta merkezimize 66 bin 475 çağrı ulaştı. 3 vatandaşımız uçak ambulans ile taşınmış, 2 bin 301 kişinin ise il dışı sevk işlemi gerçekleştirildi. Toplam 27 bin 177 vatandaşımıza sağlık hizmeti ulaştırıldı" dedi.112 Acil Hattı'nın asılsız çağrılarla meşgul edilmemesini de isteyen Reha Sermed Aygören, trafikte sireni çalan ambulans görüldüğünde saniyelerin dahi önemli olduğunun unutulmaması gerektiğini kaydetti.Programda, 112 konulu resim yarışmasında dereceye giren öğrencilere ve başarılı 112 personeli ödüllendirildi. Ödüller Vali Yardımcısı İbrahim Özkan ve İl Sağlık Müdürü Reha Sermed Aygören tarafından verildi. Program, 112 ekipmanları sergisinin gezilmesiyle sona erdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ---------------Salondan detayReha sermed Aygören'in konuşmasıSalondan detayİbrahim Özkan'ın konuşmasıÖdüllerin verilmesiSerginin gezilmesi
Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,
===========================
Emekli çift, evlerinin balkonunda 30 çeşit reçel üretip satıyor
GAZİANTEP'te yaşayan fabrika işçisi Hüseyin Güner (65) emekli olduktan sonra evde eşi Gürsel Güner'e yardım etmek için başladığı reçel üretimini mesleğe dönüştürdü. Çift, hobi olarak yaptıkları 30 çeşit reçele talep artınca, siparişlere yetişemez hale geldi.
Kentte daha önce hiç denenmemiş reçelleri yaparak farklılık yaratmak isteyen Güner çifti, evlerinin balkonunda imalatını yaptıkları 30 çeşit reçeli market ve şarküterilere satıyor. Kentte kurulan pazarda ve sosyal medyada da satış yapan çift, piyasada bulunmayan reçelleri yaparak farklılık yaratıyor.
'PİYASADA OLMAYAN 5 ÇEŞİT REÇEL YAPARAK BAŞLADIK'Kendisini 'Reçelin annesi' olarak ifade eden Gürsel Güner, kapari, kekik, kantaron, kuşburnu pekmezi, limon, patlıcan ve kabaktan farklı reçeller yaptıklarını siparişler artınca da sürekli tüketilen reçelleri de yapıp satmaya başladığını belirtti.Kayısı, vişne gibi sürekli tüketilen reçellerin her yerde bulunduğunu kendisinin hiç denenmemiş ve yapılmamış ürünlerden reçel yaptığını anlatan Gürsel Güner, "Şu anda elimizde hazır olan 25 çeşit reçel var. Reçel yapımının meşakkatli bir yolculuğu var. Bazı reçellerin yapımı bir hafta sürüyor. Yaptığımız reçellerden piyasada olan ve olmayan var. Ben reçel yapımına başladığımda piyasada olmayan 5 çeşit reçel yaptım. Biz piyasada olmayanları yaptık. Müşterilerin doğal reçele dönüş yaptığını gördük. Şifa kaynağı olduğunu düşünerek Ihlamur ve ada çayı gibi ürünlerden de reçel yaptık. Müşterilerimiz gayet memnun" dedi.'İŞİMİZİ HOBİ OLARAK GÖRÜYORUZ'Hüseyin Güner ise emekli olduktan sonra bir süre dünyanın farklı coğrafyaları gezdiklerini ve gezmekten sıkılınca arayış içerisine girdiklerini söyledi. Güner, fıstık reçeli yaparak başladıkları reçel yolculuğunun kendilerini mutlu ettiğini ve yapılan ürünlerin tamamen doğal olduğunu kaydetti.Yaptıkları işi hobi olarak gördüklerini söyleyen Hüseyin Güner, şöyle konuştu: '2 yıldır eşimle birlikte evimizde reçel üretip satıyoruz. Emekli olduktan sonra bir süre gezdik. Gezmekten sıkılınca bir süre düşündük. Eşim yemek sektöründe bir şeyler yapmayı düşünüyordu ama kısmet reçeldeymiş. Reçellerimiz tamamen doğal ve ev yapımı. İşimizi hobi gibi yapıyoruz. Kar etmeden işin kalitesini ve doğallığını ön plana çıkarıyoruz."Güner çifti, yeni arayış içerisinde olduklarını ve hiç denenmemiş reçelleri yapmaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------------------------Reçel yapımıYapılan reçellerReçelin tencerede kaynamasıHüseyin-Gürsel çiftinin reçel hazırlamasıReçellerin kavanozlara konulmasıHüseyin Güner ile röp.Gürsel Güner ile röpGenel ve detay görüntüler
Haber: Kamera: Kadir GÜNEŞ-GAZİANTEP-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 612 MB
==============================
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ-4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?