AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Koronavirüs vaka sayılarındaki artıştan dolayı yeni önlemler alınmasının gündeme gelmediğini söyledi. Çelik, "Şu anda yeni önlem yok, herhangi bir açıklanmış, bize ifade edilmiş bir önlem yok. Yeni kısıtlayıcı bir önlemin ortaya çıkıp çıkmaması normalleşmenin nasıl devam edeceğine bağlı." dedi.
AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yaklaşık 4 saat süren bir toplantı yaptı. MYK'nın gündemi ile ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti Sözcüsü Çelik, toplantıda Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu konularında yapılacak değişikliklerin ele alındığını söyledi. Bingöl'de meydana gelen depremin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatlarıyla bakanların bölgeye gittiğini ve devletin tüm imkanlarının seferber edildiğini anlatan Çelik, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Irak'ın kuzeyinde bulunan ve teröristlerin üs olarak kullandığı yerlerin imhasına yönelik başlattığı Pençe- Kartal Operasyonu ile ilgili ise "Son zamanlarda terör örgütünün üyelerinin bazı karakollara, sınır bölgemize tacizleri görülmektedir. Bu sebeple Pençe-Kartal Operasyonu dün gece itibarıyla başladı. Teröristlerin üs olarak kullandıkları yerlerin tamamı son derece başarılı bir şekilde imha edildi. Karakollarımıza, üslerimize yaptıkları saldırılarda kullandıkları barınaklar bu şekilde imha edilmiştir. Şunu bir kere daha ifade etmek isterim ki insanımıza, vatandaşımıza, ülkemize ve tüm insanlığa düşman terör örgütü ve terör örgütleriyle bu mücadelemiz kararlı bir şekilde ve güçlenerek devam edecektir. Pençe harekatlarında elde edilen kazanımların sürdürülmesinin arkası mutlaka gelecektir. Son derece dikkatli bir biçimde, sivil hedefleri hiçbir şekilde hedef almayacak bir şekilde bu operasyonlar icra edilmektedir." ifadelerini kullandı.
'REHAVET İLE NORMALLEŞME YAN YANA YÜRÜMEZ'Çelik, Koronavirüs salgını ile ilgili normalleşme adımlarının yakından takip edildiğini dile getirirken, en büyük düşmanın rehavet olduğunun altını çizdi. Tedbirlere hassasiyetle uyulmasını isteyen Çelik, "Bu meseleyi tedbirli bir normalleşme olarak almak lazım. Rakamları yakından takip ediyoruz, ama maske, mesafe ve temizlik konusunda hassas olunmazsa sonuç olarak gelinen noktanın birtakım rakamların artışına yol açtığını görüyoruz. Bu da son derece üzüntü verici bir durumdur. Şu önemli bir şeydir rehavet düşmanımızdır. Rehavetten ne kadar uzak durursak, tedbirler konusunda ne kadar titiz olursak normalleşme o kadar güçlü olacak. Rehavet ve normalleşmeyin yan yana yürümesi mümkün değil." diye konuştu. 'CHP'NİN ÖNERİSİ EN İSLAMAFOBİK YAKLAŞIM'CHP'den gelen 'Sultanahmet Camisi müze olmalı' önerisini hatırlatan Ömer Çelik, bu öneriyi eleştirerek, "Türk siyaset hayatında çok konuşulur. Bu konularda sabıkalı bir siyasi parti geçmişte, pek çok belgeyle pek çok araştırmacının ortaya koyduğu gibi bu konuda ciddi sabıkaları ve kötülükleri olan bir tarihin parçası. Tam diyorsunuz ki biraz daha demokratik dil kullanmaya başladılar, herhalde hassas davranacaklar, bir bakıyorsunuz içlerindeki Bekçi Murtaza birden bire ortaya çıkıveriyor. 'Sultanahmet'i müze yapalım' gibisinden bir yaklaşım, doğrusunu söylemek gerekirse şimdiye kadar gördüğümüz en İslamafobik yaklaşımdır. Laiklik bir özgürlük mekanizmasıdır. AK Parti olarak biz laik devlet mekanizmasını güçlü bir şekilde savunuyoruz. Laikliği esas mecrasından çıkararak, bir baskıcı ideoloji haline dönüştüren ve laikçilik olarak toplumu din, inanç ve fikir hürriyeti üzerinde baskı kuran bir geçmiş yaşadık. Türkiye, hak ve hürriyet düzenini baskı altına alan bu tekçi ideoloji dediğimiz laikçilikten kurtularak, laiklik meselesini daha dengeli bir hale getirdi." diye konuştu.'SON DERECE KIŞKIRTICI VE AHLAK DIŞI BİR YAKLAŞIM'Ömer Çelik, Ayasofya'nın cami kimliğine yeniden kavuşmasının, AK Parti'nin Türkiye'nin kurucu liderleriyle kavgasının neticesi olduğuna ilişkin iddiayı da değerlendirirken, "Bunun kadar büyük utanç verici bir cümle olabilir mi? Egemenlik hakkımızın içerisinde olan, vatandaşımızın talebi olan, hukukun vereceği kararı beklediğimiz bir konuda bunu Türkiye'nin kurucu lideriyle kavga gibi sunulması son derece kışkırtıcı, son derece ahlak dışı bir yaklaşımdır. Milletin bir talebiyle bu şekilde kavga edilmesi, son derece makul bir tartışmanın bu noktalara getirilmeye çalışılması artık ayıptır. Her şeyi bir rejim tartışmasına her şeyi cumhuriyetle hesaplaşma tartışmasına döndürmeye çalışan zihniyet, bu memlekete çok büyük kötülükler etmiştir. Bu memleketteki en büyük kötülüklerin arkasında bu zihniyet vardır. Hiç kimsenin Türkiye'nin rejimiyle problemi yok. Baktığımız yer neresidir, milletimizin ne dediğidir, hukuk çerçevesinin içerisinde milletin talebini siyasi temsile dönüştürmek bizim görevimizdir." dedi.'GÜNEY KIBRIS'IN BU ADIMINI KABUL ETMİYORUZ'Ömer Çelik, Güney Kıbrıs yönetiminin attığı son adımlar konusunda uyarılarda bulunurken, "Bakın 2014 yılında İngilizlerle bir anlaşma yaptılar, bu anlaşmaya göre İngilizlerin üstlerinin bulunduğu yerlerdeki Rumlara ait taşınmaz varlıkların onlara verilmesi gibi. Tabii bu tartışmayı yaparken, üstler bölgesindeki statükoyu değiştirecek bu anlaşmayı yaparken Türkiye ile danışılmadığı gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile de danışılmadı, orada Kıbrıs Türklerinin de taşınmazları var. Hem üstler bölgesindeki statükoyu değiştiriyorsun hem bu statükoyu tek taraflı olarak Güney Kıbrıs üzerinden değiştirmeye çalışıyorsun. Bunun adı gasptır ve bunun hiçbir şekilde hukuken ve ahlaken de meşruiyeti yoktur." açıklamasını yaptı.'SARRAC HÜKÜMETİNE HER DESTEK VERİLECEKTİR'Ömer Çelik açıklamalarının ardından soruları yanıtladı. Türkiye ile Libya arasında hava ve deniz üssü kullanımı için görüşmeler olduğu yönündeki haberlerin sorulması üzerine Çelik, "Çok detay vermeyelim, ama orada vereceğimiz desteğin güçlü bir destek olacağını, BM'nin desteklediği meşru hükümete elimizdeki tüm imkanlarla destek vereceğimizi ifade etmek isterim. Daha önce biliyorsunuz o havaalanına Hafter güçlerinin saldırısı oldu, orayı yok etmeye çalıştılar. Burası kurtarıldığı gibi yakın zamanlarda diğer alanlarda da Sirte bölgesi, Hafter güçlerinin ikmal hattı bütün bu detaylarda pozitif ilerleme sağlandı. Sarrac hükümeti Türkiye'den ne yardım talep ederse, Türkiye BM'nin meşru kabul ettiği Sarrac hükümetinin, bütün Libyalı kardeşlerimizin yanındadır. Askeri destekten diğer alanlara kadar tüm destekler Cumhurbaşkanımızın talimatıyla verilecektir." yanıtını verdi.HDP'LİLERİN YÜRÜYÜŞÜ HDP'nin yürüyüşünde yaşanan olaylara ilişkin soruyu da yanıtlayan Çelik, barış ve demokrasi kelimelerini bu kadar istismar eden başka bir siyasi mekanizma görülmediğini ifade ederek, "Şimdi dilimiz, kimliğimiz için bu yürüyüşü yapıyoruz demiş eş başkanları. Türkiye'de dil ile, kimlik ile ilgili Kürt meselesindeki yasaklar kaldırılır mesafeler aşılırken, bundan bahsedenlerin bu denklemin içinde hiçbir katkıları yoktu. Bunları kenardan seyrediyorlardı. Burada büyük bir manipülasyon söz konusudur. Kürt kimliği, Kürt dili diyen vatandaşlarımızın talepleri Türkiye Cumhuriyetinin demokratikleşme, hukuk perspektifi içerisinde karşılanmıştır. Fakat Kürt vatandaşlarımızın söylediklerini çalıp, bunu PKK'nın emrine vermek isteyen, PKK için Kürt gençlerini lejyoner yapmak isteyen bir anlayış, işte bu barış kelimesini, demokrasi kelimesini istismar etmeye devam ediyor." diye konuştu.'HDP DİL VE KİMLİK BASKISINI SAVUNANLARLA İŞBİRLİĞİ YAPIYOR'Geçmişte AK Parti, köy adlarının zorla değiştirilmesine karşı çıkarken, CHP'nin 'Bulgaristan'da da değiştiriliyor' diye destek verdiğini hatırlatan Çelik, "Biz o zaman bu kimlik ve dil üzerindeki baskıları kaldırırken karşımızda siyasi olarak kim varsa, bizi tehdit eden kim varsa HDP bugün onlarla iş birliği yapıyor. Dün Kürtlerin dilleri ve kimlikleri üzerindeki baskılar kalkmasın diyenler kimse o gün hatta bunu yapmak için birtakım askeri ve yargı vesayeti mekanizmalarını kışkırtanlar kimse bugün onlarla iş birliği yapıyorlar. Bütün tehditlere, provokasyonlara, sabotaj girişimlerine rağmen Cumhurbaşkanımız hak ve hürriyet düzeninin arkasında durdu, bu demokratikleşme perspektifini gerçekleştirdi. O gün bunları engellemeye kalkan kim varsa bugün onlarla ittifak yapıyorlar. Bu baskı, bu zulüm devam etsin, bu haksızlıklar devam etsin, insanlar ana dillerini konuşamasın, insanların kimliği baskı altında kalsın diye kim karşımıza çıkmışsa bugün bu yürüyüş yapanların müttefikidir." ifadelerini kullandı.'TSK BUNLARIN SÖZLERİNİ GÜNDEME BİLE ALMAZ'Yunanistan Savunma Bakanının savaş ile ilgili açıklamasının hatırlatılması ve Türkiye ile Yunanistan arasında savaş çıkma ihtimaline ilişkin değerlendirilmesinin sorulması üzerine Sözcü Çelik, şunları söyledi: "Öyle bir şey söz konusu olmaz. Türkiye büyük bir devlettir, Balkan coğrafyasında büyük bir tecrübesi vardır. Geçmişte de Türkiye Yunanistan'ın en zor zamanlarda Yunanistan'i istismar etmek yerine Yunanistan'ın yanında yer almıştır, bölge barışına katkısını göstermiştir. Fakat zannediyorum Yunanistan'da şöyle bir sıkıntı var. Savunma bakanı yapmak için aklı başında adam bulamıyorlar. Nerede arızalı bir adam var, onu savunma bakanı yapıyorlar. Her getirdikleri savunma bakanı travmatik birtakım açıklamalar yapıyor. Biz burada barış konusundaki teminatımızı açık bir şekilde ortaya koyarken, Yunanistan'ın ya da Güney Kıbrıs'ın sürekli olarak bunu sabote etmesini doğrusunu söylemek gerekirse çocuksu hastalıklar olarak görüyoruz. Bakmayın daha başka cevap veririz ama karşımızdaki o kadar büyük bir şey değil. Geçen gün çıkmış savaştan bahsediyor ya da askeri tatbikattan bahsediyor. Bunu iç siyaset için yapıyor. Fakat TSK'nın büyüklüğüne bakın, onlara bakın. TSK açısından bunların sözleri herhangi bir şekilde gündeme bile alınmaz, konu bile yapılmaz."'AB'Yİ ARKANIZA ALARAK TÜRKİYE'YE BİR ŞEY YAPTIRAMAZSINIZ'Yunan Savunma Bakanının Türkiye gibi büyük bir devletle nasıl konuşulacağını öğrenmesi gerektiğini belirten Çelik, şu mesajları verdi: "Yunanistan'a bir kere daha ifade ediyoruz. Sizin için iyi olan Türkiye ile uzlaştığınız, mutabakata vardığınız hususlardır. Arkanıza AB'yi alarak ya da başka güçleri alarak Türkiye'ye herhangi bir şey yaptırmanız mümkün değildir. Siz zor durumdayken Türkiye yardımınıza geldi. Hiçbir AB ülkesi yardımınıza gelmedi. Siz ekonomik kriz içerisindeyken biz ekonomik krizden çıkmanız hususunda hiçbir istismarda bulunmadık. Ama Avrupa liderlerinin sizin Başbakanlarınızı nasıl aşağıladığını, Yunanistan'a dönük nasıl ifadeler kullandığını hep beraber gördük. O zaman biz Yunanistan'a dönük bu ifadelerin kullanılmasına da karşı çıktık. Yunan savunma bakanı ya da diğerleri makul bir dille konuşmayı öğrenmelidir, Türkiye gibi büyük bir devletle nasıl konuşulacağını öğrenmelidir. Biz ciddiye alıp da aynı şekilde cevap versek büyük tansiyonlara yol açar. Maalesef daha makul insanlar bulmak varken bu tip arızalı kişileri bu konumlara getiriyorlar, herhalde iç siyaset unsuru olsa gerek."'SALGIN İLE İLGİLİ YENİ ÖNLEM YOK'AK Parti Sözcüsü Çelik, Koronavirüs vaka sayılarındaki artıştan dolayı yeni önlemler alınmasının gündemde olup olmadığına ilişkin soruya ise "Şu anda yeni önlem yok, herhangi bir açıklanmış, bize ifade edilmiş bir önlem yok. Yeni kısıtlayıcı bir önlemin ortaya çıkıp çıkmaması normalleşmenin nasıl devam edeceğine bağlı. Biz maskeye mesafeye temizliğe dikkat edersek tabii ki bu normalleşmeyi daha da güçlendiririz. Fakat büyüklerimizi korumaya devam etmemiz lazım. Gençlerin büyüklerle temasını kısıtlı tutmaya devam etmemiz lazım. Maske mesafe temizlik, bunu uyguladığımız müddetçe sorun yoktur." yanıtını verdi.Sosyal mesafe ifadesinin fiziki mesafeyi anlatmak için kullanıldığını, ancak bu mesafenin kalbi yakınlığa, kardeşliğe, muhabbete engel olmadığını ifade eden Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımız bu bazı yerlerde görülen artış ile ilgili, bu konunun da yakından takip edilmesi gerektiğine ilişkin hükümetin ilgili birimlerine talimatları vermişler. Bu normalleşme konusundaki süreçlerin sıkı tutulmasını, bizim de yaptığımız çalışmalar bakımından, maske mesafe temizlik meselelerinde daha çok buna uyulması ile ilgili olarak gayret göstermemizin, teşkilatlarımızın bu konuda çalışmalar yapmasının ve örneklik teşkil etmesinin gerektiğini söyledi." açıklamasında bulundu.'ARAP BİRLİĞİ PKK'YI KINAMALIDIR, YANLIŞ BİR HATTA İLERLİYOR'Çelik, Arap Birliği'nin, Türkiye'nin PKK terör örgütüne yönelik son operasyonunu kınaması için de şu değerlendirmeyi yaptı:
"Arap Birliği maalesef bizi şaşırtan açıklamalar yapmaya devam ediyor. Uluslararası hukuk bize bu hakkı veriyor. Sınırlarımıza dönük taciz var, karakollarımıza, üslerimize dönük taciz var, oradaki devlet yapısı bu terör örgütünü oradan çıkaramıyor. Arap Birliği terörizmi kınayacağına meşru gücü kınıyor. Irak'ın toprak bütünlüğünden yanayız. Arap Birliği Türkiye'ye teşekkür etmeli PKK'yı kınamalıdır, yanlış bir hatta ilerliyorlar."
Son Dakika › Politika › AK Partili Çelik: Salgın ile ilgili yeni önlem yok - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?