ABD'de Covid-19'den yaşamını yitirenlerin sayısı 100 bini geçerken, ülkenin güneybatısındaki Navaho yerlilerinin yaşadığı bölge, nüfusa oranla en fazla vakanın görüldüğü yer. Navaho halkı, suya ulaşımın sınırlı ve altyapının yetersiz olduğu, ülkenin en yoksul bölgelerinden birinde yaşıyor.
Marie Hoskie, koronavirüsü ilk olarak ABD'deki yerli halka ayrılmış olan koruma alanlarından "Navaho Ulusu" bölgesinin radyosunda duyduğunda yerinde dondu kaldı. Virüsten nasıl kaçınacaklarını kara kara düşünmeye başladı. BBC'ye "Ellerimizi 20 saniye süreyle yıkamamızı söylediler. Fakat içmeye ve yemek yapmaya yetecek temiz suyum yoksa, bunu nasıl başaracaktım?" diyor.
Hoskie, Covid-19 salgınının korkunç sonuçlar yarattığı Navaho yerleşimlerinden Monument Vadisi'nde yaşıyor.
ABD'de koronavirüsten ölenlerin sayısı 31 Mayıs itibarıyla 103 bini aştı.
Arizona, Utay ve New Mexico eyaletlerinin topraklarına giren 71 bin kilometrekarelik bir alan olan Navaho Nation (Navaho Ulusu) bölgesinde Covid-19'a yakalananların sayısı hastalığın en yaygın olduğu eyalet olan New York'u geçmiş bulunuyor.
Bu bölgede yaşayan 174 bin Navaho arasında hastalık oranı yüzde 2,3. Oysa New York'ta koronavirüs vakalarının nüfusa oranı yüzde 1,8.
Hoskie, yaşadığı bölgedeki bir çok insan gibi temiz su kaynaklarına ulaşmak için her hafta birkaç kez yaklaşık 30 kilometre yok gitmek zorunda.
Bu durum sadece Hoskie için geçerli olan bir şey değil. Koruma alanında yaşayan Navahoların yaklaşık yüzde 40'ının temiz içme suyuna erişimi yok.
Hoskie "Bize evde kalmamızı söylüyorlar. Ancak istesem de istemesem de dışarı çıkmam lazım. Yoksa su, yiyecek hiç bir şeyimiz olmaz" diyor.
Navaho içindeki koronavirüs vakalarının sayısı bazı ülkelerin açıkladığı vaka sayılarını bile geçiyor.
25 Mayıs itibarıyla, ABD resmi sayım verilerine göre 174 bin kişilik nüfusu olan Navaho koruma bölgesinde şu ana kadar yaklaşık 4 bin kişi hastalandı ve 170 kişi de yaşamını yitirdi.
Hoskie, "Bir kaç hafta içinde babalarını, annelerini, kardeşlerini kaybeden insanlar var. Salgın bizi çok kötü vurdu" diyor.
Navaho bölgesinin büyüklüğü New York'un 8 katı.
Burası 19. yüzyılda ABD hükümeti tarafından ellerinden alınan toprakların çok küçük bir bölümü olmasına rağmen, ABD sınırları içinde yerli Amerikan halklarına ayrılmış koruma alanlarından en büyüğü.
Ekonomileri madencilik ve otel- kumarhane işletmeciliğine dayansa da pek çok yerli grubu gibi Navaho halkı da sıkıntı içinde.
Konut ve sağlık hizmetlerinin yetersizliğinin yanı sıra bölgede yoksulluk çok yüksek oranlarda, madde kullanımı, işsizlik ve cinsel şiddet çok yaygın.
Çeşitli çalışmalara gore eğer bir eyalet olsalardı, ülkedeki 50 eyalet arasında en yoksulu onlar olacaktı.
Konut ve Kentsel Gelişim Bakanlığı'nın verilerine göre, Navahoların yaşadığı evlerin üçte birinden fazlası aşırı kalabalık, veya suyu, kanalizasyonu, ve elektriği yok.
Ayrıca burası yerlilere tahsis edilen bölgeler içinde toprağı en toksik olan. Çevre Koruma Kurumu'nun raporlarına gore bölgede 521 terk edilmiş uranyum madeni ve suya karışan 1100'den fazla radyoaktif atık alanı bulunuyor.
Navaholar arasında salgının bu kadar hızlı yayılmasında dini bir kutlamanın rolü olmuş olabilir. Navaholar atalarının dini geleneklerini sürdürmekle beraber Evanjelik kiliseden de etkileniyorlar.
Mart ortalarında farklı Navaho kabileleri bir ayin için Arizona'da biraraya geldi.
Katılımcılardan biri Covid-19 belirtileri gösteriyordu. O günden beri hastalık bölgede saman alevi gibi yayılıyor.
Ancak Navaholar arasında çalışan Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü'nden epidemiyolog Carolina Batista, sosyo ekonomik koşullara işaret ediyor.
BBC'ye konuşan Batista, "Hastalığın bu kadar çabuk yayılmasında içinde yaşadıkları kötü koşulların etkisi var." diyor.
Ayrıca pek çok kuşaktan Navaho'nun geniş bir aile olarak aynı çatı altında yaşamasının da virüsün yayılmasını engellemeyi iyice güçleştirdiğine dikkat çekiyor.
"Bu topluluklarda bazen 4 kuşak bir arada yaşıyor. Eğer hasta olursanız, ailedeki diğer herkes de hasta oluyor " diyor.
Hastanelerin kaynak ve personel sıkıntısı çektiğini söyleyen Batista, pek çok insani kriz sırasında dünyanın en yoksul ülkelerinde çalıştığını, bu ülkelerde Sınır Tanımayan Doktorlar'ın gördüğü sıkıntıların bir çoğunu Navahoların da yaşadığını söylüyor.
"Ama şaşırtıcı olan Afrika, Asya veya Latin Amerika'daki yoksul ülkelerdeki yaşam koşullarının aynısının, dünyanın en gelişmiş ülkesinde de geçerli olabilmesi" diye ekliyor.
Bu salgın Michelle Tom açısından şahsi bir mesele aynı zamanda. Tom, Navaho bölgesinde görev yapan birkaç Navaho doktordan biri.
Michelle Tom, BBC Dünya Servisi radyosuna verdiği röportajda "Arizona'da Winslow'daki bir hastanede çalışıyorum, Navaho Nation bölgesinin güney sınırda küçük bir kasabada" dedi.
Tıp Fakültesi'nden mezun olduğu zaman oraya döneceğinden hiç kuşkusu yoktu.
"Koşullarımın daha iyi olacağı başka bir büyük şehirde hastanesinde kalabilirdim ancak bu benim için hiç bir zaman bir seçenek olmadı. Sanırım bunun nedeni Navaho'daki yetişme tarzımız. Birey olarak sen asla ilk sırada gelmezsin: öncelikli olan alien ve içinde yaşadığın toplumdur" diyor Michelle Tom.
Yine de geri gelişinden bir yıl sonra o kısıtlı imkanlarla, küresel bir salgınla mücadele edeceği herhalde aklına gelmezdi Michelle Tom'un. "Hayatımın çok duygusal bir anı, belki de kariyerimin en etkileyici anı" diyor. "Hastanemdeki çoğu koronavirüslü hastayı çocukluğumdan beri tanıyorum, yabancı değiller. Burası benim evim, bu insanlar ailem. Bu yalnızca benim acımı arttırıyor" diye ekliyor.
Michelle Tom ellerinde yeteri kadar test olmadığını ve yalnızca gerçekten çok ağır hasta olanlara test yapabildiklerini söylüyor.
Doktora göre tüm Navaho bölgesinde yalnızca 25 adet yoğum bakım yatağı var bu yüzden pek çok hastanın uzaktaki yüzlerce kilometre mesafedeki diğer hastanelere uçakla taşınmaları gerekiyor:
"Bu hastalıkta, tıbbi yardıma ulaşmak için harcanan süre, yaşam ve ölüm arasındaki farkı yaratabiliyor. Kendim veya ekibime gereken koruyucu ekipmanımız yok. Bunları bulabilmek için bir sivil toplum kuruluşuyla işbirliği yapmam gerekti."
Navaho koruma bölgesi yönetiminin üyesi Amber Crotty, alışveriş yapması gerektiğinde en yakın süpermarkete ulaşabilmek için neredeyse 65 kilometre yol gidiyor.
Crotty, "Yiyecek çölüyüz. Süpermarketler çok az ve gıda ürünlerine erişim sınırlı" diyor ve ekliyor:
"Bu yalnızca sosyal mesafe kurallarını uygulamayı güçleştirmiyor, ayrıca bizim eksik beslendiğimiz ve bu nedenle eğer enfekte olursak virüsle savaşmamızın daha zor olduğu anlamına da geliyor."
Crotty'ye göre Navaho Nation bölgesinde taze yiyecek bulmak neredeyse bir hayal. Bu nedenle de yerel nüfus arasında yetersiz beslenmeyle ilişkilendirilen hastalıkların oranı yüksek.
Bir grup Navaho uzmanının oluşturduğu Diné Toplum Haklarını Savunma İttifakı tarafından yapılan araştırmaya göre koruma alanı sınırları içinde yalnızca 10 süpermarket var ve buralarda satılan gıdaların yüzde 80'i abur cubur denebilecek şeyler.
Crotty, "Bu da, toplumda diyabet, obezite ve kardiyovasküler (kalp hastalıkları) hastalıklarının oranının yükselmesine sebep oluyor" diyor.
"Bunlar koronavirüs ölüm oranlarına etkisi olduğunu bildiğimiz hastalıklar" diye ekliyor.
Crotty ayrıca madencilik faaliyetleri ve radyoaktif maddelerin varlığı nedeniyle bölgede solunum hastalıkları ve kanser oranının da yüksek olduğunu belirtiyor:
"Yıllar boyu vücutlarımızı etkileyen ve virüse karşı dayanıklılığımızı azaltan kömür ve uranyum madenlerimiz var."
Resmi rakamlara göre, Navaho bölgesi sakinlerinin neredeyse dörtte biri diyabet hastası. Nüfusun %10'unda kardiyovasküler hastalıklar var ve halkın neredeyse yarısı obez.
Amber Crotty, "Çoğu ülkede koronavirüs ağırlıklı olarak yaşlıları öldürüyor ama burada 55 ila 65 yaş arasındakiler de hastalıktan kötü etkilendi. Sadece çok vakamız yok, aynı zamanda ölüm oranımız da yüksek" diyor.
Navaho halkının en büyük korkularından biri, geleneklere göre kutsal ve bilge sayılan yaşlıların durumu.
Bazıları neler olduğunu anlayamayabilir. 2016 yılında yapılan bir çalışmaya göre yalnızca tek dil, Navaho dili bilen insanların sayısının 7 bin civarında olduğunu gösterdi.
Crotty, "Olanları Navaho diline çevirmek uzmanlık ve zaman istiyor. Bazıları Covid-19 'u yerel radyodan duymuş olabilir" diyor.
Navaho halkı Covid-19'a "DikosNtsaaígíí-Náhást'éíts'áadah" diyor ve bu "büyük öksürük hastalığı 19" anlamına geliyor.
Crotty, "Onlara bunun akciğerleri etkilediğini, nefes almalarının etkileneceğini, öksürebileceklerini ve ateşlerinin yükselebileceğini anlatmamız gerekiyor. Her detayı açıklamamız gerekli yoksa neyden bahsettiğimizi anlamıyorlar" diye konuşuyor.
Johns Hopkins Amerikan Yerli Halk Sağlığı Merkezi'nin müdürü Allison Barlow, Navaho bölgesindeki sosyo-ekonomik koşulların, bir kıyım için "mükemmel bir fırtına" yarattığına inanıyor. BBC'ye, "Bugün gördüklerimiz, kuşaklar boyu yanlış giden başarısız ve işlevsiz bir sistemin sonucudur" diyor.
Allison Barlow'a göre, yerli koruma alanlarındaki krize "yıllardır bu halklarla yapılan anlaşmaların koşullarına uymayan federal hükümetin eylemsizliği" neden oluyor.
19. yüzyılda toprakları işgal edilen bu kabilelere, Amerikan makamları özel muamele sözü vermişti.
Hükümet, Navaho halkı ile onların sağlık, eğitim, sosyal güvenliğinin ve diğer hizmetlerin sorumluluğunu üstlendiği bir anlaşma imzaladı.
Allison Barlow, "Uygulamada federal hükümet bu programları yeterince finanse edip desteklemekte her zaman başarısız olmuştur. Beyaz Saray'da Cumhuriyetçilerin ya da Muhafazakarların olması fark etmez. Nesilden nesile Navaholar kaynak, altyapı, elektrik veya internet erişimi konusunda yetersizliklerle karşı karşıya bırakıldı. Covid-19 yalnızca ABD hükümetinin Navajoları içinde yaşamaya mecbur ettiği bozuk sistemi gözler önüne sermiş oldu" diyor.
BBC, haberle ilgili olarak koruma alanlarının yönetiminden sorumlu ABD devlet kurumu olan Yerli Halklar Dairesi ile temasa geçti ancak bir yanıt alamadı.
Son Dakika › Dünya › ABD'de koronavirüs: Ülkede nüfusa oranla en fazla vaka görülen halk Navaho yerlileri - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?