DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3 - Son Dakika
Güncel

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3

İSTANBUL'DA PKK OPERASYONU : 10 KİŞİ 10 KİLOGRAM PATLAYICI İLE YAKALANDIAli ABLAY - İstanbul DHA- İSTANBUL'da PKK terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda toplam 10 kişi, 10 kilogram patlayıcıyla yakalandı.

26.02.2020 14:38

İSTANBUL'DA PKK OPERASYONU : 10 KİŞİ 10 KİLOGRAM PATLAYICI İLE YAKALANDI

Ali ABLAY - İstanbul DHA- İSTANBUL'da PKK terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda toplam 10 kişi, 10 kilogram patlayıcıyla yakalandı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, PKK/KCK terör örgütünün sözde 'özel kuvvetler' örgüt üyelerine verilen eğitimi aldığı belirlenen ve Suriye uyruklu kişiler adına düzenlenmiş kimlikler taşıdığı belirlenen 2 kişi tespit edildi.

Eylem hazırlığında olduğu tespit edilen şüpheliler, takibe alındı. A.S.L. adlı kadın ile M.K. adlı erkek teröristin bağlantılarını belirleyen polis operasyon düzenledi. Başakşehir ve Gaziosmanpaşa'da 5 farklı adrese yapılan operasyonda takipteki A.S.L ve M.K ile birlikte A.H., H.H., M.H., S.H., G.H., F.H., B.C., M.A. gözaltına alındı.Şüphelilerle birlikte toplam 10 kilogram patlayıcı madde, tetikleyici, fünye, 2  tabanca, şarjör, fişek ve tabancalara ait susturucular ele geçirildiği kaydedildi.

Görüntü Dökümü: ----------ele geçirilenler -Teröristlerin fotoğrafı

=====================

2- EMEKLİ ORGENERAL HİKMET KÖKSAL İÇİN CENAZE TÖRENİ DÜZENLENİYOR (1)

Haber-Kamera: Elif YAVUZ-Feridun AÇIKGÖZ/İSTANBUL, DHAEski Kara Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Hikmet Köksal için Büyük Selimiye Camii'nde cenaze töreni düzenleniyor.28 Şubat davasında müebbet hapis cezası alan ve rütbeleri sökülen eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Hikmet Köksal hayatını kaybetti. Köksal için Büyük Selimiye Camii'nde cenaze töreni düzenleniyor. Köksal'ın cenaze törenine Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ da katıldı.

Görüntü Dökümü------------------İlker Başbuğ ve Hulusi Akar detay-Cenazeden detaylar

=======================

3- CAN ATAKLI'YA "CUMHURBAŞKANI'NA HAKARET" SORUŞTURMASI

Haber: Özden ATİK/ İstanbul, DHABir televizyon programındaki sözleri nedeniyle gazeteci Can Ataklı hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan savcılıkça soruşturma başlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu tarafından, gazeteci Can Ataklı hakkında bir televizyon kanalında sunduğu programdaki sözleri nedeniyle soruşturma başlatıldı. Can Ataklı hakkında hakaret içerikli sözleri nedeniyle "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan soruşturma açıldı.

İSTANBUL-  KAPALIÇARŞI'DA İMAMOĞLU'NA ULAŞIM ZAMMI TEPKİSİ

İstanbul DHA- KAPALIÇARŞI'yı gezen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na ulaşım zamlarını gerekçe gösteren esnaftan bazıları tepki gösterdi. Ekrem İmamoğlu, Kapalıçarşı'da bu sabah incelemelerde bulundu. İmamoğlu'na Kapalıçarşı gezisinde İBB üst yönetimi de eşlik etti. Kapalıçarşı Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kurtulmuş ve ekibi ile kahvaltıda bir araya gelen İmamoğlu, daha sonra çarşı turuna çıktı. Ziyaret sırasında esnaftan bazıları ulaşım zamlarını protesto etti. Protestolar üzerine İmamoğlu, yanına gittiği esnafa zamların gerekçelerini açıkladı. İmamoğlu, indirimleri İBB meclisinin yaptığını söyleyen kişiye "Sen bayağı takip ediyorsun siyaseti" karşılığını vererek yanından ayrıldı. Gezi sırasında İmamoğlu, kendisini protesto eden başka bir kişinin de yanına gitti.  "3 yıldır yapılamayan zammı neden yaptınız" diye seslenen esnafla, İmamoğlu diyalog yaşandı. "Bağırmadan konuşalım" diyen İmamoğlu'na esnaf,  "Yüzde 35 neden?" diye sordu. Ekrem İmamoğlu, "Zammı sordun, cevap verelim. Zam yapmak zorunda kaldık" diye cevap verdi.  İmamoğlu'nu zammın gerekçesini anlatırken aynı kişi, "Seçimden önce ulaşımla ilgili dediniz ki; 'Ulaşımı indireceğim' "dedi.  İmamoğlu ise, "İndirdik. Bak, geçen sene Şubat'tan Mart'tan bahsediyorsun. 1 sene geçti aradan" şeklinde konuştu. Vatandaşın " 'Her şey çok güzel olacak' demiştiniz, olmadı" sözü üzerine İmamoğlu, "Olacak, olacak…" ifadesini kullandı.

Görüntü Dökümü: ------------Ziyaretten görüntü-Protestolardan görüntü-Detaylar

=====================

4 - - KAĞITHANE'DE İLGİNÇ OLAY; OTOMOBİLİN LASTİĞİNİ ÇALDILAR

Oğuzcan YAZAR, Hasan YILDIRIM/İSTANBUL, Kağıthane'de otomobilinin lastiği patlayan sürücü, kendi lastiğini tamir ettirmek yerine çareyi bir başka otomobilin lastiğini çalmakta buldu. Yaşanan ilginç hırsızlık anı ise güvenlik kameralarına yansıdı.Olay, Kağıthane, Gültepe'de geçtiğimiz Pazar günü saat 08.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sokak üzerinde park halinde olan bir otomobilin yanına gelen iki kişi, arka sol lastiği sökerek kayıplara karıştı. Aile ziyaretine gitmek için evden çıkarak aracına yönelen Hüsrev Yağlıdere sol arka lastiğinin yerinde olmadığını görünce büyük bir şaşkınlık yaşadı. Güvenlik kamera kayıtlarını inceleyen Yağlıdere, iki  kişinin sabah erken saatlerde gelip lastiği söktükten sonra kayıplara karıştığını gördü.

OTOMOBİLİMDEN ÇALDIKLARI LASTİĞİ KENDİ ARAÇLARINA TAKMIŞLAROtomobilinden çaldıkları lastiği şüphelilerin kendi aracına taktığını belirten Hüsrev Yağlıdere," Pazar sabahı saat 08.00 gibiydi. Ellerinde buji anahtarı ve krikoyla olan iki kişi sokak üzerinde park halindeki arabalara bakıyorlar. Yukarıda başka bir otomobil vardı, onu es geçiyorlar. Sonra buraya dönüp iki dakika içerisinde sol arka lastiği söküyorlar. Gelen kişiler sanki kendi araçlarıymış gibi rahatlar. Bu esnada araba kayıyor ve öndeki araca vurarak duruyor. Ancak buna aldırış etmeden söktükleri lastiği götürüp kendi arabasına takıyor. Benim aracımı adeta yedek parça olarak görmüşler" ifadelerini kullandı.

HIRSIZLIK ANI GÜVENLİK KAMERASINDAYaşanan ilginç hırsızlık anı güvenlik kameraları tarafından da kaydedildi. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde iki şüphelinin ilk olarak keşif için sokağa geldiği ve kimsenin olmadığından emin oldukları anda harekete geçtikleri görülüyor. Şüphelilerin yanlarında getirdikleri buji anahtarı ve krikoyla otomobilin lastiğini kısa bir sürede sökerek kayıplara karıştığı anlar kameralara yansıyor. Ayrıca bu sırada lastiği sökülen otomobilin kayarak öndeki otomobile de çarpıyor. Tüm bunlar yaşanırken şüphelilerin sergilediği tavırlarda görenleri şaşkına çevirdi.

Görüntü Dökümü-----------

(Güvenlik Kamerası)Şüphelilerin sokağa gelerek keşif yapmasıŞüphelilerin lastiği çalarak kayıplara karışmasıLastiği çalınan otomobilin kayarak başka bir otomobile çarpması

(Aktüel Görüntü)Mağdur Hüsrev Yağlıdere'yle röportajOlay yerinden genel ve detaylarMuhabir Anonsu( Oğuzcan YAZAR) =========================

5- ELEKTRİKLİ SCOOTER KULLANAN GENCİN ÖLÜMÜNE NEDEN OLAN ŞOFÖRÜN TUTUKLANMASI TALEP EDİLDİ

Haber: Özden ATİK/ İSTANBUL, Beşiktaş'ta elektrikli scooter kiralayan 17 yaşındaki Okan Yıldız'a çarparak ölümüne neden olduğu iddia edilerek gözaltına alınan aracın şoförü Yunus Yiğit E. tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi.Beşiktaş'ta elektrikli scooter kiralayan Okan Yıldız'a çarptığı iddiasıyla gözaltına alınan şoför Yunus Yiğit E. bugün Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi. Savcılıktaki işlemlerinin ardından şüpheli Yunus Yiğit E. "Taksirle bir kişinin ölümüne neden olma" suçundan tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi.

OLAY YERİNDE ÖLMÜŞTÜ Elektrikli scooter kiralayan 17 yaşındaki Okan Yıldız'a Beşiktaş istikametinden, Sarıyer istikametine doğru seyir halindeyken Sanayi üst geçitte 34 AJ 7387 plakalı lüks otomobil çarpmıştı. Kazanın ardından 30 metre sürüklenen Yıldız, olay yerinde hayatını kaybetmişti.

Görüntü Dökümü: -----------------------Kazaya ilişkin görüntüler

=======================

6- KADIKÖY'DE HAFRİYAT İSYANI

- Plakaları sökerek gece yarısı kaçak hafriyat ve moloz döküyorlar

- "Engel olmaya çalışıyoruz, aracı üzerimize sürüyorlar"

Haber : Semih ÇALIŞKAN - Buğra BENLİOĞLU - Can EROK - İSTANBUL, - İstanbul'da 14 resmi hafriyat döküm sahası var. Kaçak dökümleri engellemek için hafriyat toprağı taşıyan kamyonlarda GPS sistemi de bulunuyor. Ancak alınan tedbirlere rağmen kaçak hafriyat ve moloz dökümlerinin önüne geçilemiyor. Döküm için para vermek istemeyenler belirlenen sahalar dışına kaçak olarak hafriyat ve moloz döküyor. Bu alanlardan biri de Kadıköy ilçesine bağlı Fikirtepe semti. Fikirtepe'de sokak aralarına ve bazı özel mülklere kaçak şekilde hafriyat ve moloz dökülüyor. Bölgede yaşayanlar kaçak dökümlerin gece saatlerinde, plakaları sökülen kamyonlarla yapıldığını belirtiyor.

"ENGEL OLMAYA ÇALIŞINCA ARABAYI ÜZERİMİZE SÜRÜYORLAR"Kaçak döküm yapan kamyon sürücülerini uyardığını belirten esnaf İsmail Gören, "Kamyonlar plakaları sökülmüş vaziyette geliyor. Dökmeye çalışıyorlar. Engel olmaya çalışıyoruz ve bazen engel oluyoruz. Arabayı üzerimize sürüyorlar. Kadıköy Belediyesi'nden zabıtalar geliyor. Bizim yapabileceğimiz bir şey yok halk olarak. Kadıköy Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ihbarda bulunduk, Beyaz Masa'yı aradık. Yok yani önüne geçemiyoruz. Gece geç saatlerde dökülüyor" şeklinde konuştu.

"BELEDİYEYİ SÜREKLİ ARIYORUM, ÇOK DUYARSIZ DAVRANIYORLAR"Fikirtepe'de evi bulunan Rüstem Yağcı, kaçak dökümlerin gece saatlerinde yapıldığını belirterek yaptığı ihbarlardan sonuç alamadığını ifade ediyor. Yağcı, "Genelde gece saat 3 gibi döküyorlar. Bir kere gürültüyle uyandım. Ancak o an döktü. Hiç kayıt falan da alamadım. Gece kimsenin olmadığı saatlerde döküyorlar. Ben sürekli hem Kadıköy Belediyesi'ni hem de İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni arıyorum. Ancak bu konuda çok duyarsız davranıyorlar. Bu bölgenin sahibi yok. Kadıköy Belediyesi'ni aradığımızda sizi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönlendiriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni aradığınızda dinlemeden sizi Kadıköy Belediyesi'ne yönlendiriyorlar. 15, 20 gün öncesine kadar çok daha fazlaydı. Onlar temizlendi. Burası Anadolu Yakası'nın çöplüğü haline geldi. Sürekli buraya atık atıyorlar. Zabıta gece burada bir veya iki defa tur atsa kesinlikle böyle bir şey yapılamaz. Ağır cezaları var bunun. Kamera sistemi kurulabilir. Kadıköy Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne kamera sistemi kurulması yönünde dilekçe verdim ama ilgilenmiyorlar" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü ------------Hafriyat ve molozlardan görüntüler-Vatandaşlarla röportajlar -Muhabir anonsu (Semih Çalışkan) -Detay görüntüler

====================

7 - AKOM'DAN FIRTINA UYARISI

AKOM, bugün ve yarın etkisini göstermesi beklenen şiddetli fırtına nedeniyle yaşanacak olumsuzluklara karşın İstanbullulara uyarıda bulundu.AKOM'dan yapılan fırtına uyarasında, "Meteorolojik verilere göre, İstanbul'da bugün ve yarın (Perşembe) şiddetli fırtına etkisini gösterecek. AKOM, vatandaşlara almaları gereken önlemler konusunda uyardı.  İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) AKOM'un verilerine göre, Lodos'un bugün öğle saatlerinden itibaren kuvvetlenerek gece fırtına (50-75km/s) şeklinde esmesi bekleniyor.  Perşembe günü, fırtınanın daha da kuvvetlenerek, (70- 100km/s) etkili olacağı belirtilirken, Silivri, Çatalca gibi batı bölgelerinde başlayarak yer yer kısa süreli kuvvetli gök gürültülü sağanak yağmur geçişlerinin yaşanacağı tahmin ediliyor.  Güney'in ılık havasını taşıyan Lodos yönlü rüzgar nedeniyle, sıcaklıklar gün içerisinde 17 derece seviyelerinde seyredecek.  Bugün öğlen 12.00'de başlayacak fırtınanın, Cuma gece 03.00'te sonlanması, gök gürültülü sağanak yağmurun ise bu gece 23.00'e kadar sürmesi bekleniyor.  AKOM, fırtına nedeniyle yaşanması muhtemel olumsuzluklara karşı (kara, hava ve deniz ulaşımında aksamalar, ağaç ve direk devrilmesi, çatı ve tabela uçması, soba ve baca gazı zehirlenmeleri, su baskını, göllenme vb. tedbirli olunmasını tavsiye ediyor." ifadeleri yer aldı.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve AKOM'un paylaştığı 'fırtınadan korunma' uyarıları listesi ise başlıca şu şekilde:  -Duvar ve çitlerin korunaklı tarafından uzak durun, korunaklı tarafa yıkılacağını unutmayın.-Araçları, varsa garaja park edin, yoksa onları bina, ağaç, duvar ve çitlerden uzakta tutun.-Çatı katı/tavan arası kapılarını ya da kapaklarını kapatın ve sürgüyle emniyete alın.-Pencerelerde panjur/ kepenk varsa bunların kapatılıp bağlandığından emin olun. -Bacalar uzun ve kötü durumdaysa mümkün olduğunca sağlamlaştırın -Evinizde soba varsa yatmadan önce söndürün.  -Evinize girerken ve çıkarken kapıları arkanızdan kapatın ve güvenli yolu tercih edin.

==========================

8- ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANAN SANIK ADNAN OKTAR SUÇ ÖRGÜTÜNÜ ANLATTI

Halil YILMAZ-Buğra BENLİOĞLU/ İSTANBUL, ADNAN Oktar suç örgütüne yönelik açılan davanın 57. duruşması etkinlik pişmanlık hükmünden yararlanan tutuksuz sanıkların savunmalarıyla başladı. Etkin pişmanlıktan yararlanan Ayça Pars örgüt yapısını anlattı. Pars, Adnan Oktar'ın kendilerine "Bana itaat eden Allah'a itaat ederö dediğini, sorgulanmayacağını söylediğini, mini etek giyilmesini istediği gibi birçok  detayı savunmasında ifade etti.İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları karşısındaki duruşma salonlarında görülen davaya etkin pişmanlık hükmünden yararlanan 9 tutuksuz sanık ve taraf avukatları katıldı. Örgütün kapatılan televizyon kanalı  A9 TV'nin reji sorumlusu sanık Ayça Pars örgütün yapısını anlattı.

BANA İTAAT EDEN ALLAH'A İTAAT EDERÖrgütten ayrılmak isteyenlere karşı örgütün yaptığı faaliyetleri anlatan Ayça Pars, "Oktar dağılmaya karşı iki kavram sundu. Birincisi Kuran'dandı 'Biz hak cemaatiz, bu yüzden bana itaat etmek zorundasınız. Bana itaat eden Allah'a, Peygamber'e itaat eder. Bana ihanet eden Allah'a peygambere ihanet eder' dedi. Bu şekilde örgütlenmeye başladılar. Biz de inandık. İkinci kavram ise münafık kavramıdır. Kuran'daki münafık kavramını göstererek ayrılan herkese münafık damgası vurdu. 'Örgütten ayrılan herkes münafıktır' dedi. Bugüne kadar örgütün bu halde olması ve hala böyle devam etmesinin en önemli sebebi bu iki kavramdır." dedi.

BACILAR VE KARDEŞLER GRUBU KURULDUOktar'ın hiyerarşik bir yapı oluşturduğunu ifade eden Pars, "5. ve 6. gruptakiler örgüte karşı gelenlerdi. Birinci grup tebliğ grubuydu. 2000 yılı sonrasında gruplar çok karıştı. Erkek kız ayrımı diye gruplar oluştu, 'Bacılar' ve 'Kardeşler' grubunu oluşturdu. Bizim kardeşler grubuyla görüşmemizi yasakladı. İzinli birkaç kişi zaruri işlerde telefonla görüşebiliyordu. Bunlar Oktar'ın emriyle oluyordu. Oktar'ın emri olmadan hiçbir şey yapılmıyordu. İmam bacılar, Oktar'a rapor veriyordu." şeklinde konuştu.

OKTAR'DAN HABERSİZ SAÇIMA TOKA BİLE ALAMAMAyça Pars, savunmasında cemaatin fonu olduğunu ve fonun başında Alev Babuna olduğunu ifade etti. Bacılar isimli kadınlardan oluşan grup üyelerinin tek başına dışarı çıkamayacağını dile getiren Pars, Adnan Oktar'ın emriyle örgüt üyelerinin sadece zorunlu işlerini yapmak için dışarı çıkabildiklerini öne sürdü.Mahkeme Başkanı Mehmet Galip Perk, örgüt üyelerine ait evleri sorunca Pars, "Adnan Oktar'dan habersiz ben saçıma toka bile alamam. Böyle bir ağ vardır. Gayrimenkul almak vesaire böyle bir şey mümkün değil. Tek kişi üzerine ev alınmaz zaten. Adnan Oktar 'Şunların üzerine ev yapın der' onun üzerine ev yapılır. Bizim üzerimize bir araba yapabilirler fakat evi birkaç kişi üzerine yaparlar." cevabını verdi.

MAAŞ KARTLARIMIZ ALEV BABUNA'DAYDIPars, Boğaziçi Üniversitesi'nde Matematik Bölümü okuduğunu belirterek,  "4. sınıfta Adnan Oktar'ın emriyle okulu bıraktım. Bizim toplumla bağımızı koparmaya çalışıyorlardı. Okulu bıraktığımı aileme söyleyemedim, ömürleri boyunca beni okutmuşlardı. Aslında çok parlak bir öğrenciydim. Örgütsel faaliyetlere girdim. Sadece tercümeler ve araştırmalar yaptım. Maddi gelir sağlamak için çeşitli işe girdim, maaş kartım Alev Babuna'daydı. Maaşımı Alev Babuna alıyordu. Herkesin kartı Babuna'daydı. Son zamanlarda kartları Pelin Akçalı almaya başladı."dedi.

ÖNCE 'ADNAN' SONRA 'AŞKIM' DEMEMİZİ İSTEDİÖrgüte 1989 yılında girdiğini belirten Pars, "Bizim eskiden kıyafetlerimizin renkleri bile sayılıydı. Çekici olmayalım, hatlarımız belli olmasın, diye erkek gömlekleri giyerdik. Oktar'ın talimatıyla kadınlar bu hale geldi. Adnan Oktar'a yönelik yapılan danslar vesaire çıplaklıktan öte müstehcendi. Sebebi Oktar'ın ilgi odağı olarak gösterilmek istenmesiydi. Biz eskiden 'hocam' diyorduk, sonra 'Adnan' dememizi istedi. En son da 'aşkım' demeyen dayak yiyordu. Zoraki bir şekilde herkesi alıştırdı. O pozların yanında ayet paylaşıp da 'İslam'da kadın böyle olur' demelerini ben kabul edemedim." dedi.

MİRASI ÖRGÜTE KAYDIRMAK İÇİN SAHTE EVLİLİK YAPTILARAdnan Oktar'la kadınların yazı yoluyla iletişime geçtiğini aktaran Pars, "Oktar genelde kimseyi dinlemezdi. Bayanlar yazı yazarken mutlaka 'Aşkım' ya da 'Sevgilim' kelimesini kullanmak zorundadır. Eğer yazmazlarsa Oktar, 'Neden böyle soğuk mektup yazıyorsun' diye kızardı." dedi.Pars savunmasında Oktar'ın imam nikahı olan herkesin boşanmasını istediğini belirterek "Çeşitli durumlardan dolayı ailesinden kopartılan kişiler örgüttekilerle evlendirildiler. Bunlar hiçbir şekilde bir araya gelmediler. Tamamen kağıt üstünde bir evlilikti. Mirasını ailesine kaptırmayıp örgüte kaydırmak için böyle bir şey yaptılar. Gerçekçi olması için suni düğün fotoğrafları çekildi. Normalde göz göze gelmesi gerekiyorken fotoğraflarda birbirlerinin alınlarına bakıyorlardı. Telefon görüşmesi bile aralarında yasaktı" şeklinde konuştu.

ERKEKLER SİLAHLA NÖBET TUTARDIPars savunmasını şu şekilde sürdürdü: "Hem bayanlarda hem de erkeklerde düzenli nöbet sistemi vardır. Dragos'taki villada Adnan Oktar uyurken dışarıdan gelen gruplar nöbet tutarlardı. Erkeklerde 'Nöbetçi kardeş' diye bir tabir vardır. Silahlı olarak nöbet tutarlardı. Mutlaka silahlı bir kardeş olurdu.  Silahlı olan kişi orayı terk edemezdi.

OPERASYON OLACAK DİYE BİLGİSAYARLARA FORMAT ATTILARBilgisayarlara format atılmasını da anlatan Pars, "Serap Akıncıoğlu tüm bilgisayar işlerini yapan kişiydi, hatta Seda Bozkurt adını kullanır. Ara ara operasyon olacak diye haber geliyordu bize ve formatlar atıldı. Önemli kişiler harddisklerini tamamen değiştiriyordu. Herkesin bilgisayarını dolaşarak arka plan temizliği yapıldı. Örgütteki kişilerin ailelerine genelde cinsel içerikli iftiralar atılıp küçük düşürülürdü. Aileler çocuklarını görmek istiyordu ama örgüt izin vermiyordu. Adnan Oktar ailelerine hakaret ettiriyordu çocuklarına.ö dedi.

OKTAR NE DERSE O OLURPars televizyon programlarıyla ilgili ise şunları dile getirdi: "Oktar bazı kişiler için yayında bacaklarını açarak oturmasını ya da iç çamaşırı giymemesini istedi. Belli bir tarihten sonra bayanlar yayına çıkmamaya başladı. Hiç kimseyi göstermediğim için bayanlar o şekilde duruyorlardı.  Örgüt içerisinde tüm mal varlığı Adnan Oktar'ın kontrolündeydi. Kim saçını hangi renge boyattı, ne yaptı hepsi kurallıdır. Evde kimin kalacağını söyleyen Oktar'dır. O ne derse o olur."

BEN DEVLETE SIĞINDIMEtkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp tahliye olunca örgüt mensuplarının kendine baskı yaptığını iddia eden Pars,  "Devlet bu örgütün yakasındayken örgüt bunları yapabiliyorsa mahkeme bittiğinde ne olacak ben bilmiyorum. Ben devlete sığındım, devletin beni korumasını istiyorum." diye konuştu.

CEZAEVİNDE ÖZGÜR HİSSETTİMÖrgütün kendilerine çok baskı yaptığını ifade eden Pars sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Cezaevine girince kendimi özgür hissettim. Orada bir sistem yoktu, beni arayan yoktu. Çok rahattı. Orası gerçekten rahattı. Daha önce kaldığımız yerde sürekli bir baskı, tehdit vardı. Cezaevine girince ailemde ilk görüşmemle bana bir avukat bulun 'Ben etkin pişmanlıktan yararlanacağım'. Cahil diyeceğiniz bir kesimden gelmedim. Bunun örnek olması için her şeyi tüm samimiyetimle anlattım. Beraatimi talep ediyorum."Duruşma sanık savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.

Görüntü Dökümü: ----------------Duruşmanın görüldüğü  salonun önü

======================

9- OTOGARDA PROTESTO

Haber-Kamera: Müge YARIMBATMAN - Kubilay ÖZEV/ İSTANBUL, - ESENLER Otogarı olarak bilinen, '15 Temmuz Şehitler Otogarı'nda iş yeri bulunan bir grup esnaf, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) yanlış uygulamalar gerçekleştirdiği iddiasıyla basın açıklaması yaptı. Otogar Esnafları Derneği Başkanı Şahap Önal, "Bugüne kadar Büyükşehir Belediyesi'nin yapmış olduğu haksız ve yanlış uygulamalar sonucu burada çifte standart uygulanmaktadır. 168 tane yazıhanenin hak sahipleriyle yeni bir sözleşme yaparak, diğer hak sahipleri olan iş yeri sahiplerine de bu hakkı tanımıyor. Tanımadığı gibi de bu hak sahiplerinin alt kiracısı olanlarla yeni bir sözleşme yapmak istiyor" dedi.

"BURADAKİ HERKES İSYAN EDİYOR"15 Temmuz Şehitler Otogarı'nda 168 yazıhane ile peron, birçok restoran ve büfe, akaryakıt istasyonu ve irili ufaklı iş yeri bulunuyor. Otogardaki işletmelerden bazıları, İBB'nin 15 Temmuz Şehitler Otogarı'nda yanlış uygulamalar gerçekleştirdiğini iddia ederek basın açıklaması yaptı. Otogardaki meydanda toplanan işletme sahiplerini temsilen açıklama yapan Otogar Esnafları Derneği Başkanı Şahap Önal, "Bizler İstanbul Büyük Otogarı'nda yaklaşık 25 yıldır buranın yapımına emek veren, finans sağlayan ve otogarın bugünkü haline gelmesine vesile olan yaklaşık 2 bin 24 iş yeri sahibi ve 168 yazıhanenin işletmecisiyiz. Bugünkü yönetim ve Büyükşehir Belediyesi'ndeki yeni başkanımız sayın Ekrem İmamoğlu, otogarı ziyaretinde 'Bizler, sizleri mağdur etmeyeceğiz. Buradaki sorunları biliyoruz. Sorunları hep birlikte ortaklaşa çözeceğiz' sözüne rağmen, Büyükşehir Belediye Başkanımız seçimden sonra burada yaşanan sorunları adeta unuttu ve buradaki sorunlara yeni bir sorun daha ekleyerek binlerce iş yeri sahibini ve hak sahiplerini mağdur etmiştir. Bu konudaki yazılı dilekçelerimize rağmen, dilekçelerimizin cevabını alamadık. Bugüne kadar Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu haksız ve yanlış uygulamalar sonucu burada çifte standart uygulanmaktadır. 168 tane yazıhanenin hak sahipleriyle yeni bir sözleşme yaparak, diğer hak sahipleri olan iş yeri sahiplerine de bu hakkı tanımıyor. Tanımadığı gibi de bu hak sahiplerinin alt kiracısı olanlarla yeni bir sözleşme yapmak istiyor. Bu sözleşmelerin tamamı da çok ağır şartlar altında yapılıyor. Bu kiraların altından hiçkimse kalkamaz" dedi.

Önal sözlerine şöyle devam etti: "Bunları yetkililerle görüşüyoruz. Maalesef bizleri tanımıyor, 'sizlerin buradaki 25 yıllık sözleşmeniz bitmiştir, burası artık Büyükşehir Belediyesi'nindir' diyerek bizim sesimize kulak vermiyorlar. Biz buradan kendilerine sesleniyoruz. Bir an önce Büyükşehir Belediye yetkilileri ve belediye başkanımız buradaki insanların haklarını korusunlar ve çözüm noktası bulsunlar. 25 yıldır Büyükşehir Belediyesi haksız bir şekilde buranın işletmesine göz yumdu. Alttaki iş yerlerini kimseye tebligat vermeden yerle bir etti. O yerlere yeni iş alanları yaratarak, dışarıdan gelecek bir takım insanlara yeni rant alanı yaratılıyor. Bunlara buradaki herkes isyan ediyor. Belediye başkanımızdan rica ediyoruz, buradaki hak sahiplerine öncelik verilsin. Öncelikle kiralama hakkını onlara versin, yıkılacak olan iş yeri sahiplerinin mağduriyetini gidersin"

"BURADAKİ EMEKÇİLERİ YOK SAYAMAZSINIZ"Otogarda iş yeri bulunan Mümtaz Kural ise, "Sayın İmamoğlu şu anda ulaşılamaz bir vaziyette. Buradaki emekçilerin hiçbiri ulaşamıyor. Bazı rantçılara yerlerini verirken, buradaki emekçileri yok sayamazsınız" dedi.

"İNSANLAR O KİRAYI ÖDEYEMEZ"Önal basın açıklamasının ardından yaptığı konuşmada, "Diyorlar ki, 'Dükkan sahiplerini tanımıyoruz, içinizdeki kiracılara biz burayı vereceğiz' ve korkunç bir para. Buradaki insanlar o kirayı ödeyemezler ki, yazıhane işletmecileri de ödeyemez. Yazıhane sahiplerine hak tanıdı, bizlere tanımıyor. Buradan doğan hak sahibi ile kiracısı arasında ciddi bir kavga var. Burada herkes kirasını ödemek ve işletmek istiyor. Belediyenin de kiracısı olmak istiyor ama böyle olmaz. İlk önce hak sahipleri var, sonra alt kiracılar var. Yıkılan iş yeri sahiplerinin de hakları var" dedi. Otogarda dönerci dükkanı işleten bir kiracı ise, "Bizim kirada 2 bin liraya durduğumuz yere şu anda 7 bin lira istiyorlar. 300 lira da aidat parası var. Biz bunun nasıl altından çıkacağız?" dedi.Grup, açıklamanın ardından dağıldı.

Görüntü Dökümü-----------------Otogarda toplanan grup-Şahap Önal'ın açıklama yapması-Mümtaz Kural'ın konuşması-Şahap Önal ile röportaj-Bir kiracı ile röportaj-Genel ve detay görüntüler

====================

10- BİLAL ERDOĞAN: GENÇLERE BURS VEREBİLME OLANAKLARININ ZENGİNLEŞTİRİLMESİ GEREKİYOR

Haber-Kamera: Semih ÇALIŞKAN - Harun UYANIK  - İSTANBUL, - TÜRKİYE Gençlik STK'ları Platformu (TGSP) ve çok sayıda akademisyenin çalışmalarının yer aldığı, 'Türkiye'nin Gençleri - İleri Analizler' araştırma kitabının tanıtım toplantısı yapıldı. Tanıtım toplantısına TGSP Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan da katıldı.Türkiye Genlik STK'ları Platformu tarafından Türkiye genelinde 8 bin gençle yapılan saha araştırmasının ardından çalışmanın sonucunda 'Türkiye'nin Gençleri İleri Analizler' kitabı hazırlandı. Hedefi Türkiye'deki gençleri anlamak, tanımak, ve beklentilerine karşılık vermek üzere yapılan analizler 12 ayrı başlıkta ve 13 akademisyen ile birlikte hazırlandı. 'Türkiye'nin Gençleri İleri Analizler' kitabının tanıtımı için düzenlenen toplantıya Türkiye Genlik STK'ları Platformu Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan da katıldı.

"HERKESİN BİR ŞEKİLDE TEKNOLOJİYİ GÜNDEMLERİNE ALMASI GEREKİYOR"Bilal Erdoğan, "8 bin gençle yüz yüze yapılan bir anket çalışması. Özellikle makro boyutta gençliği anlamaya yönelik bazı verileri kamuoyuyla paylaşmaya yönelik akademik anket çalışması. Bunun tanıtımı yapıldı ve sonuçları paylaşıldı. Burada bırakmadık çünkü elimizde böyle değerli bir bilgi seti olunca bunun üzerinde hem akademisyenlerle hem STK'larla bir dizi çalıştaylar düzenlendi. Bunlar yaklaşık dört aylık süreçte yapıldı. Öncesinde uzun bir çalışma döneminden sonra yapıldı. Bir, iki çalışma üzerinden değil, belirlediğimiz başlıklar üzerinde akademisyen ve sivil toplum kuruluşu gruplarının yaptığı çalıştaylar üzerinde. Daha sonra bu çalıştayların sonunda da 12 konuda akademik makale üretilmiş oldu. Hem bu anket sonuçları hem de bu anket sonrası yapılan çalıştaylardaki müzakerelerin üzerine yapıldı. Bunun sonucunda da editörlüğünü Ahmet Özdinç'in yaptığı bu kitap meydana geldi. Bu kitapta 12 makale, giriş bölümü ve sonunda hepsinin aslında biraz daha anlaşılabilir olmasına yönelik olarak özetlerinin çok net mesajlarının derlendiği bölümleri var. İnşallah istiyoruz ki, gençlik alanında çalışması olan kişi, kurum ve kuruluşlar hepsi bunlardan istifade etsin diye bu çalışmayı paylaşıyoruz. Üniversiteler, akademisyenlerimiz özellikle toplumu ilgilendiren meselelerle, kendi araştırma konuları arasında daha çok ilişki kurmaya gayret göstersinler. Elbette akademinin kendine has dinamikleri var, elbette her alanda araştırmaları ilerletmenin kıymeti var. Bu toplumun içinde yaşayan insanların, topluma daha fazla ışık tutacak, toplumun meselelerine çözüm sağlayacak çalışmalar yapmasını görmek istiyoruz. Bugün teknolojinin merkezinde gençliğin olduğunu, gençlerin odağında da teknolojinin olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bu alanda çalışma yapan herkesin bir şekilde teknolojiyi gündemlerine alması gerekiyor" diye konuştu.

"GENÇLERE BURS VEREBİLME OLANAKLARININ ZENGİNLEŞTİRİLMESİ GEREKİYOR"Soru - cevap bölümünde bir gencin sorusunu yanıtlayan Bilal Erdoğan, öğrenci bursları ve konaklama hakkında konuştu. Erdoğan, "Burslar konusunda devletin bursları dışında belediyelerin sağladığı burslar önemli bir boşluğu dolduruyordu. O Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Toplumsal olarak lobi faaliyetine girişmek lazım. Anayasa Mahkemesi'nin bozduğu şeyin düzeltilmesi lazım. Gençlere burs verebilme olanaklarının zenginleştirilmesi ve artırılması gerekiyor. Üniversitelerdeki gençlerin konaklaması ile ilgili devletin çalışması çok ciddi bir büyüme yaptı. Son yıllarda kapasite 700 bine ulaşmış durumda. Birçok ilimizde Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun yurtları o ilimizdeki o yurt ihtiyacını karşılamış durumda. İstanbul gibi, Ankara gibi büyükşehirlerde hala bu alanda çok ciddi açık olduğu doğrudur" şeklinde konuştu. Türkiye Gençlik STK'ları Platformu'nun çalışmaları hakkında bilgi veren TGSP Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Terzi ise, "Türkiye Gençlik STK'ları Platformu, gençlik alanında faaliyet gösteren fakat kendisini geliştirmek isteyen, kurumsal kapasitesini artırmak, daha iyi konumlara gelmek isteyen, sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelerek, iletişim, iş birliği, koordinasyon ve istişare amacıyla oluşturulan bir çatı kuruluş. Burada her kurum birbirine omuz vererek iş yapıyor. Çünkü biz baştan beri iş yaparken mutlaka birbirimizi desteklememiz gerekiyor düsturuyla hareket ettik" dedi.Konuşmaların ardından kitabın editörlüğünü yapan Dr. Ahmet Özdinç, kitapta yer alan başlıkları ve analiz sonuçlarını paylaştı.

Görüntü Dökümü: ------------------------Katılımcılardan görüntüler-Bilal Erdoğan'ın konuşması-Ömer Faruk Terzi'nin konuşması-Detay görüntüler

=======================

11- AVCILAR'DA EVDE UYUYAKALAN GENCİ İTFAİYE VE POLİS EKİPLERİ UYANDIRDI

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, - AVCILAR'da bir üniversite öğrencisi, arkadaşı ile birlikte kaldıkları evin kapısını içeriden sürgüledikten sonra telefonlara yanıt vermeyince itfaiye, polis ve 112 ekipleri seferber oldu. İtfaiye erlerinin merdivenli araç ile girdikleri dairede uyur halde bulduğu genç ışıklar yanınca uyandı.Denizköşkler Mahallesi Oya Sokak'taki bir apartmanın 4'üncü katında kalan iki arkadaştan biri, eve girmek istedi. İçeriden sürgülenen kapının bir türlü açılmaması ve telefona yanıt alınaması üzerine arkadaşı, içerideki Fatih Kaya'nın yaşamından endişe edilmeye başlandı. Arkadaşı, uzun süren çabalarına rağmen evde kalan Kaya'ya ulaşamayınca itfaiye, polis ve 112 Acil Servis'ten yardım istedi. İtfaiye erleri, Avcılar Emniyet Müdürlüğü'nden gelen bir ekibin gözetiminde eve ulaşmak için merdivenli araç kullandı. 112 ekibi de binanın hemen yanında bekledi.Komşuların meraklı bakışları arasında merdvienli araçla eve ulaşarak içeri giren itfaiye eri, kapıyı polislere açtı. İçeri giren görevliler, ışığı yakınca Fatih Kaya uyandı. Yatağında derin uykuda olduğu anlaşılan Fatih Kaya, tüm görevlilerin kendisi için seferber olduğunu öğrenince gülmekten kendisini alamadı. Tutanak tutan görevliler binadan ayrıldı.

Görüntü Dökümü: --------------------İtfaiye merdivenli aracı-İtfaiye erleri merdivenli araç ile eve girerken-Polis ve itfaiye erleri kapının açılmasını beklerken-Uyanan üniversiteli-112 Ambulansı

==================

12- BAĞCILAR'DAKİ RESTORANDAN TELEVİZYON ÇALAN HIRSIZ KAMERADA

Ali ABLAY/ İSTANBUL, Bağcılar'da restorana giren şüpheli kasadaki parayı ve televizyonu çaldı. O anlar anlar güvenlik kamerasına yansıdı.Bağcılar Kirazlı Mahallesi Mevlana Caddesinde bulunan restorana 5 Şubat günü giren hırsız televizyonu ve kasadaki 500 lirayı çaldı. İş yerine gelen restoran çalışanları durumu fark ederek polise ihbarda bulundu. Restorana gelen emniyet ekipleri güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Güvenlik kameraları inceleyen polis, televizyonu ve kasadaki parayı çalan kişinin 17 yaşındaki B.Ö. olduğunu belirledi. Şüpheli 14 Şubat günü Bağcılar Demirkapı Mahallesinde yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen B.Ö. çıkartıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde ise şüphelinin restorana camdan girdiği ardından kasaya yöneldiği ve kasadaki parayı aldıktan sonra dışarı çıkıp tekrar döndüğü, döndüğünde de işyerinin televizyonunu çaldığı ve uzaklaştığı görülüyor.

Görüntü Dökümü-----Güvenlik kamerası görüntüsü-Olay anı

======================

13- - 'GÖSTERİŞLİ LARLA' DOLANDIRICILIK

Semih ÇALIŞKAN - Osman BAKIR - İSTANBUL, - İNTERNET kullanıcılarının korkulu rüyası sanal dolandırıcılık. Sanal ortamda az miktarda para yatırıp ev ve araba alınabileceğine dair pek çok paylaşım karşımıza çıkıyor. Uzmanlar vatandaşların bu tür hesap ve paylaşımlardan uzak durması gerektiğini ifade ediyor.Sanal ortamdaki dolandırıcılık olaylarına her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Sosyal medya platformları ve internet sayfalarında bir hesaba yatırılan az miktardaki para karşılığında araba veya ev alınabildiği ifade edilen pek çok paylaşım karşımıza çıkıyor. Ev veya araba sahibi olma umuduyla hareket eden bazı sosyal medya kullanıcıları belirli aralıklarla bu sistemlere para yüklüyor. Belli bir süre sonra para yatırılan bu hesap ya kapanıyor ya da bir iletişim kurulamıyor.

"HUKUKUMUZDA YAPTIRIMLAR VAR"Sosyal medya kullanıcılarının dikkatli olması gerektiğini ifade eden Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, şunları söyledi: "Hayallerimdeki arabayı almak için 4 ayda nasıl 700 bin TL kazandım, diye paylaşım var. Dalgınlıkla okumaya başlamışım. Baktım ki bu bir masal. Başkaları da var diye anlatıyor. Bu direkt dolandırıcılıktır. Arabayı kazandım, hayalimdeki plazadan ev alıyorum diye son model araçlarla fotoğrafları koyup, ilanları yayınlıyorlar. Bunu paylaşan yayın kuruluşları da bundan sorumlu. Tüketici kanununa baktım. Haksız ticari uygulamalar. Burada benzer reklamları yayınlayarak tüketicinin bilgi eksikliğini istismar eden, umutlarını kullanan ve bu şekilde yanıltarak ondan çıkar sağlayacak şekilde ilan verenler, ilanı yayınlayan mecra kuruluşları bundan direkt sorumludur. Bizim merkezimiz Amerika Birleşik Devletleri'nde bize bir şey olmaz demesinler. Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Tüketicinin korunması hakkındaki kanun, yanıltıcı ilan ve reklamları yasaklamıştır. Ayrıca bunlar haksız ticari uygulama statüsündedir. Bunların da yasaklanması ve yaptırım uygulanmasıyla ilgili hukukumuzda yaptırımlar var."

"BEDAVA PEYNİR FARE KAPANINDA OLUR""Bu tür yanıltıcı ilanlara aldanan tüketici o ilanı yayınlayan mecraya da dava açabilir" diyen Aydın Ağaoğlu, "Ayrıca bu ilanları yayınlayanların Türk Ceza Kanunu'nda dolandırıcılık suçuyla yargılanması söz konusudur. Yapılan iş dolandırıcılık. Bedava peynir fare kapanında. İki ayda 700 bin TL kazandım, üç ayda 500 bin dolar kazandım. Böyle bir kazanç yok. İnsanlar dara düşünce umut tacirlerinin tuzağına yakalanmaları da oldukça kolaylaşıyor. Bunu istismar eden sahtekarlar da vatandaşların içinde bulundukları sıkıntılı durumu ranta çevirmek için onları sömürüyor. Bu tür ilanlara aldanmayın. Böyle bir kazanç yok. Buna seyirci de kalmayın. Bunu Ticaret Bakanlığı'na şikayet edin" şeklinde konuştu.

"BU DEVİRDE İKİ DOLARA KİM KİME ARABA VERİYOR Kİ"Sosyal medya kullanıcısı Fatih Satır, "Genelde önümüze düşüyor. Ama itibar etmiyoruz. Çünkü haberlerde devamlı görüyoruz. Dolayısıyla en azından ben ve yakın çevrem itibar etmiyor. Bu devirde iki dolara kim kime araba veriyor ki? İstanbul'da yaşıyoruz, bunları bilmemiz gerekiyor. Görüyoruz, her gün çok sayıda dolandırıcılık haberi izliyoruz. Bugüne kadar ben ihbarda bulunmadım. Ama ihbar etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. Sosyal medya kullanıcısı Onur Dündar ise "Hiç o tuzağa düşmedim. Engelleme yönünde bir şeyler yapılmasını tabii ki vatandaş olarak istiyoruz. Gördüğümde ihbarda bulundum" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü ------------Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu ile röportaj-Vatandaşlarla röportaj-Muhabir anonsu (Semih Çalışkan) -Vatandaşlardan görüntüler

================

14- KADINLARDAN 8 MART İÇİN İBB'DEN ÜCRETSİZ ULAŞIM İSTEĞİ

İBB'nin Saraçhane'deki binası önünde toplanan bir grup kadın 8 Mart Dünya Kadınlar gününde ücretsiz ulaşım talebinde bulundu. Burada basın açıklaması yapan gruptakiler daha önceden dilekçe verdiklerini ancak dilekçelerine yanıt verilmediğini söylediGeçtiğimiz hafta İBB önünde toplanan kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar gününde kadınlara ulaşımın ücretsiz olmasıyla ilgili basın açıklaması yapmıştı. Açıklamanın ardından kadınlar hazırladıkları dilekçeyi İBB'ye teslim etmişti. Taleplerine cevap gelmediğini belirten kadınlar yeniden İBB önünde toplandı. Grup adına yapılan basın açıklamasında, 8 Mart'ta kadınlara ulaşımın ücretsiz olmasıyla ilgili dilekçe verdikleri ancak dilekçelerine yanıt gelmediği belirtildi. Açıklamada şöyle denildi:  "Bunun talebimizin reddedildiği anlamına mı geldiğini İBB başkanı Ekrem İmamoğlu'na soruyoruz. Diyoruz ki sahte sözlerle 8 Mart'ı mı kutlayacaksınız yoksa kadınların talebini yerine mi getireceksiniz? Biz kadınların talebi net. Özgür ve cinsiyetsiz yaşam alanları istiyoruz. Bunun için bir kez daha İBB'ye sesleniyoruz. Ücretsiz ulaşım ve kadınlardan yana şehir istiyoruz. Tüm taleplerimiz karşılanana kadar mücadeleye devam edeceğiz"

Görüntü Dökümü: -------------------Slogan ve pankartlar-Basın açıklaması

-Detaylar


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement