Dha Yurt Bülteni-19 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-19

Ordu'ya şehit acısı düştü (2)ŞEHİT DAMCI, TÖRENLE UĞURLANDIŞırnak'ın Silopi ilçesi Cudi Dağı'nda EYP patlaması sonucu şehit olan Jandarma Astsubay Çavuş Burçin Damcı'nın naaşı uçakla Ordu-Giresun Havalimanı'na getirildi.

20.03.2019 17:50

Ordu'ya şehit acısı düştü (2)

ŞEHİT DAMCI, TÖRENLE UĞURLANDI

Şırnak'ın Silopi ilçesi Cudi Dağı'nda EYP patlaması sonucu şehit olan Jandarma Astsubay Çavuş Burçin Damcı'nın naaşı uçakla Ordu-Giresun Havalimanı'na getirildi. Burada törenle karşılanan Damcı için, Ordu'nun Altınordu ilçesindeki Ulu Camii'nde de ikindi vakti cenaze töreni düzenlendi. Törene, şehidin ailesi ve yakınlarının yanı sıra, Ordu Valisi Seddar Yavuz, Giresun Valisi Harun Sarıfakıoğulları, Büyükşehir Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hasan Koçyiğit, AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hilmi Güler, protokol, askeri erkan, polis ve vatandaşlar katıldı.  Bekar olan şehit Damcı'nın cenazeye katılan babası Bahittin ve annesi Emine Damcı taziyeleri kabul etti. Törende şehidin annesi Emine Damcı, gözyaşlarına hakim olamazken, baba Bahittin Damcı ise metanetini korudu. Şehit Damcı'nın cenazesi, ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından, Ordu Şehitliği'nde gözyaşları arasında toprağa verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Cenaze töreni

Cenaze namazı kılınışı

Dua edilmesi

Şehit yakınlarından görüntüler

HABER: Emre KOLTUK-Mustafa KIRLAK KAMERA: Faruk KAHRAMAN-ORDU,-

==============

Denizli'de 5.5 büyüklüğünde deprem (9)

KOMŞULARI ENKAZIN ALTINDA ÇIKARTTI

Denizli'nin Acıpayam ilçesindeki depremin en çok etkisini gösterdiği Ucarı Mahallesi'nde evi tamamen yıkılan 42 yaşındaki Ayşe Arslan, depreme koltukta oturup yastık kılıfı dikerken yakalandı. Depremde ev yıkılırken Arslan, oturduğu koltukla birlikte enkazın altında kaldı. Sarsıntının ardından dışarıya çıkan komşuları, Arslan'ı enkazın altında çıkarttı. Ambulansla Acıpayam Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Arslan, tedavisinin ardından taburcu edildi. Hastaneden çıktıktan sonra evine gelen ve yıkıntıları gören Arslan, gözyaşları içinde, "Ben bu evden sağ çıktım. Koltukta oturup, yastık kılıfı dikiyordum. Deprem olunca oturduğum koltukla beraber göçen duvarın altında kaldım. Kerpiç başıma düştü. Komşular beni enkazın altından çıkardı" dedi.

DUVAR PARÇALARI BAŞINA DÜŞTÜ

Büyük korku yaşayan depremzedelerden Emine Doğan (55) ise, "Deprem olduğu sırada koltukta otururken ev birden sallanmaya başladı. Kıpırdayamadım, elimdeki yorganı üzerime kapattım. Bu sırada depremle birlikte çatıdan parçalar başıma ve üzerime düştü. Öleceğimi düşünerek şahadet getirdim. Çok korktum, ne yapacağımı bilemedim. Evim gitti" dedi. Depremde evinin büyük bir bölümü yıkılan Ramazan Ünlü (60) de büyük korku yaşadıklarını kaydederek, "Sarsıntı çok uzun sürdü. Ev beşik gibi sallandı. O sırada kahvaltı yapıyorduk. Yerimizden kıpırdayamadık. Mutfak bölümü yıkıldı" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Yıkılan evlerden görüntü

Enkaz altında kalan Ayşe Arslan'ın konuşması

Evi yıkılan Emine Doğan'ın konuşması

Evinden görüntü

Ramazan Ünlü'nün konuşması ve evinden detay

Kızılay ekiplerinin çadır kurması ve yemek yapması

Ramazan Çetin anons

Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN- Deniz TOKAT/ DENİZLİ,

=====================

16 İLKOKUL ÖĞRENCİSİ GIDA ZEHİRLENMESİ ŞÜPHESİYLE HASTANEYE KALDIRILDI

MUĞLA merkezdeki Türdü 100. Yıl İlkokulu'nda eğitim gören 16 öğrenci, gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı. Tedavileri yapılan öğrenciler taburcu edildi.

Türdü 100. Yıl İlkokulu'nda eğitim gören öğrenciler bugün, Orman Haftası için düzenlenen fidan dikim törenine katıldı. Etkinlikte öğrencilere, et döner ve ayran ikram edildi. Yaklaşık 150 öğrenciden 16'sı, okula dönünce mide rahatsızlığı yaşadıklarını öğretmenlerine iletti. Bunun üzerine okula sağlık ekipleri çağrıldı. İhbar üzerine okula gelen sağlık ekipleri ambulanslarla öğrencilerden 11'ini Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Hastanesi'ne, 5'ini özel bir hastaneye kaldırıldı. Gıda zehirlenmesi şüphesiyle tedaviye alınan öğrencilerin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

Menteşe Kaymakamı Caner Yıldız ve İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre hastaneye gelerek, öğrencilerin durumu hakkında bilgi aldı, geçmiş olsun dileğinde bulundu. Kaymakam Yıldız, "Öğrencilerimiz, Orman Haftası etkinliğine katıldı. Bu faaliyetin ardından kendilerine ekmek arası döner ve ayran ikram edildi. Daha sonra okullarına döndüklerinde mide bulantısı yaşamışlar. Olay gıda zehirlenmesi şeklinde sağlık ekiplerine yansımış" dedi. Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre ise, yapılan tahlillerde gıda zehirlenmesi bulgusuna rastlanmadığını söyledi.

Bir kız öğrenci, yedikleri dönerdeki etin tadının kötü olduğunu ifade etti. Öğrenciler, tedavileri sonrası taburcu edildi.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Hastaneden görüntü

Menteşe Kaymakamı Caner Yıldız ve Muğla Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre'nin öğrencileri ziyaret etmesi

Öğrencilerin görüntüsü

Öğrencilerle röp.

Menteşe Kaymakamı Caner Yıldız röp.

Muğla Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre röp.

Haber- Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,

=========

İŞ YERİNE TÜFEKLİ SALDIRISI ŞÜPHELİSİ, HAVAYA ATEŞ AÇILARAK YAKALANDI

ŞANLIURFA'nın Birecik ilçesinde, Ahmet Bingöl (25) tartıştığı arkadaşı Ramazan Delen'in kuaförlük yaptığı iş yerine pompalı tüfekle ateş açtı. İş yerinin zarar gördüğü ve iki arkadaş arasında çıkan kavga, olay yerine gelen polisin havaya ateş açmasıyla sonlandırıldı, Bingöl gözaltına alındı.

Olay, öğle saatlerinde Hocaşerif Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, Ahmet Bingöl, arkadaşı olan ve bir süredir husumet yaşadığı Ramazan Delen'in iş yerine gitti. Burada çıkan tartışmada Bingöl, yanındaki tüfekle iş yerine ateş açtı. Mahallede korkuya yol açan olayın ihbar edilmesiyle bölgeye giden polisler, havaya uyarı ateşi açarak Bingöl'ü tüfeğiyle gözaltına aldı. Yaralananın olmadığı ve iş yerinin hasar gördüğü olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------------

Olay yerinde toplanan kalabalık

Polis olay terinde önlem alması

Genel ve detay görüntüler

Haber: Ali LEYLAK-Kamera: -ŞANLIURFA - DHA)

===========

24 GÖÇMENİN ÖLDÜĞÜ FACİA: KİŞİ BAŞI 2 BİN DOLAR ALIP, KAPTAN VERMEDEN GÖNDERMİŞLER

KOCAELİ'nin Kandıra ilçesinde, batan yattaki 24 göçmenin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili dava sürerken, yargılanan insan kaçakçılarının göçmenlerden kişi başı 2 bin dolar aldıkları, dümeni göçmenlere bıraktıkları ve parayı aldıktan sonra lüks otelde tatil yaptıkları belirlendi.

Olay, 22 Eylül 2017 tarihinde Kandıra ilçesinin 63 mil açıklarında meydana geldi. Yurt dışına kaçmak isteyen göçmenleri Romanya'ya götürecek 'Zeynep S' isimli Amerikan bayraklı yat, Sakarya'nın Kocaali ilçesi Melenağzı mevkisinden denize açıldı. Yat, Kandıra Kefken açıklarında fırtınadan kurtulmak için yanaştığı 'Island' isimli Panama bandıralı tankere çarptı. Göçmenlerin çoğu denize düştü, su alan yat battı. Yatta bulunan göçmenlerden 40'ı kurtarıldı. Ancak, 4'ü çocuk, 10'u kadın 24 kişi yaşamını yitirdi.

KURTULANLAR YATA BİNDİKLERİ YERİ GÖSTERDİ

Faciadan sağ kurtulan Muhammet Süphan isimli göçmenin ifade işlemleri sırasında yata bindikleri yeri göstermesi üzerine, çekek yeri tespit edildi. Ayrıca, çekek yerinde olaydan sağ kurtulan 7 yaşındaki Levis Senko isimli göçmen kız çocuğuna ait terlik de bulundu.

KİŞİ BAŞI 2 BİN DOLAR ALMIŞLAR

Olaydan sağ kurtulan 40 göçmen ifadelerinde organizatörler ile kişi başı 2 bin dolara anlaştıklarını, yaklaşık 65- 70 kişinin İstanbul Unkapanı mevkisinden 2 minibüse bindirildiğini, 4 saat yol geldikten sonra yata geçtiklerini söyledi. Göçmenler ifadelerinde, yatı kullanan Suriyeli 'Ahmet' adlı kişinin kendilerini fırtınadan kurtarmaya çalışırken yatın gemiye çarparak parçalanıp, su aldığını anlattı. Yapılan çalışmalarda, organizatörlerin yatın dümenini göçmenlere bıraktığı, 1'inci kaptanlığı yapan kişinin adının 'Ahmet', 2'nci kaptanın ise 'Muhammet Balleh' olduğu belirlendi.

'KAÇAK ÇİMENTO VAR, NEREYE İNDİREYİM'

Soruşturma kapsamında bilgi sahibi olarak ifadesi alınan F.E. ise Serdar Bütün'ün kendisini cep telefonu ile arayarak "Kaçak çimento var, nereye indireyim?" diye sorduğunu ve Whatsapp konuşmalarında yaklaşık 60 göçmenin kıyıdan tekneye bindirebileceğini belirtip, 1,70 metre derinliğindeki yat için uygun yer var ise fotoğraf istediğini söyledi. Öte yandan, yapılan istihbari çalışmalar sonucunda Serdar Bütün'ün olaydan önceki 15 gün içerisinde Kandıra-Zonguldak arasında sürekli görüldüğü ve göçmenleri yata bindirecek uygun yer aradığı tespit edildi.

Soruşturma kapsamında incelenen telefon kayıtlarında, olayın yaşandığı gecenin sabahında Hüseyin Akar'ın, Engin Turhan'ı arayarak "Haberleri izledin mi? Sayı artıyor" diye konuştuktan sonra telefonunu kapattığı saptandı.

OLAYDAN SONRA LÜKS OTELDE TATİL

Olaydan 2 gün sonra Kefken Jandarma Karakolu'na isminin gizli tutulması şartı ile ihbarda bulunan bir kişi göçmen kaçakçılığının Hüseyin Akar tarafından yapıldığını söyledi. Organizasyonu yapan kişilerin olayın yaşandığı akşam Düzce'den İzmir'e giderek lüks otelde tatil yaptıkları ve üzerlerinde yüklü miktarda para olduğu bilgisine ulaşıldı.

SAVCI, 'KASTEN ÖLDÜRME' SUÇU DEDİ

Jandarmanın olayla ilgili düzenlediği operasyonda İshak Ulubay, Hüseyin Akar, Hüseyin Karakoç, Cahit Uzun, Mehmet Halil İnce, Engin Turhan, Ahmet Gültekin, Devrim Albayrakoğlu, Erdoğan Aykut, Nihat Çöymen, Ömer Boran, Ramazan Başgöynük, Rıdvan Bölük ve Serdar Bütün gözaltına alındı. Şüphelilerden İshak Ulubay, Hüseyin Akar, Hüseyin Karakoç, Cahit Uzun ve Mehmet Halil İnce tutuklandı.

Savcının hazırladığı iddianamede, meydana gelen ölüm neticesi bakımından eylemlerin taksir düzeyini aşarak olası kast niteliğinde olduğu, bütün olumsuz koşullara rağmen göçmenlerin denize açılmasını sağlamaları nedeni ile meydana gelen neticeyi öngörme ihtimalinden bahsedilemeyeceği, neticenin meydana gelmesi için herhangi bir çaba sarf etmedikleri ve bu itibarla şüphelilerin olası kast ile 24 göçmenin ölümüne neden oldukları ve hayatları bakımından tehlike oluşturabilecek şekilde maddi menfaat karşılığında göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri belirterek, 'kasten öldürme' ve 'göçmen kaçakçılığı' suçlarından cezalandırılmasını talep etti.

DURUŞMA ERTELENDİ

Kocaeli 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar İshak Ulubay, Hüseyin Akar, Hüseyin Karakoç, Cahit Uzun ile tutuksuz sanık Engin Tuthan katılırken, Mehmet Halil İnce ise bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile katıldı.

Duruşmada, batan yatı Datça Limanı'ndan İstanbul Yeşilköy Limanı'na kadar getiren kaptan N.B. de tanıklık yaptı. N.B. ifadesinde, "Ben sanıklardan Hüseyin Akar'ı tanıyorum, diğerlerini tanımıyorum. Çevremden gemi kaptanı arandığını duydum. Telefonla aradılar, ancak kimin aradığını bilmiyorum. Datça'da 'Zeynep S' isimli Amerikan bayraklı teknenin Datça Limanı'ndan Yeşilköy'e getirileceği söylendi. Hüseyin Akar ile görüştüm. Yolculuk sırasında Hüseyin Akar hep yanımdaydı, başka kimse yoktu. Bu yatın normalde kapasitesi 15, maksimum 20 kişiliktir. Yeşilköy'e varınca Hüseyin Akar bana 1600 TL para verdi. Hüseyin Akar yatı Yeşilköy'e götürdükten sonra Kefken'e götürmemi teklif etti. Ben de, 'Buraya kadar anlaştık, devam edemem' diyerek teklifini kabul etmedim. İstanbul'daki kaptan çevremi arayarak yata bir kaptan buldum. Tekne yürür vaziyetteydi, ancak bakıma ihtiyacı vardı. Geldiğimiz zaman da Tekirdağ'da makine arızası oldu. Arızayı orada giderdik. Kefken'e de kış bakımı için gideceğini Hüseyin Akar bana söyledi" dedi.

Mahkeme heyeti, bilirkişilerden oluşturulan ekip tarafından yatın niteliğinin, olay tarihinde hava ve deniz koşullarının, gidilmesi planlanan mesafenin, göçmen sayısının öğrenilip rapor edilmesini talep ederek, duruşmayı erteledi.

ARŞİV GÖRÜNTÜLERLE

Selda Hatun TAN/İZMİT (Kocaeli), -

===================

BAKAN PEKCAN: YÖRESEL ÜRÜNLERİN MARKETLERDE BULUNDURULMASINI ZORUNLU KILIYORUZ

TİCARET Bakanı Ruhsar Pekcan, "Perakende yasasında yöresel ürünlerin market raflarında bulundurulmasını zorunlu kılıyoruz. Zincir marketler kendi markalarıyla üretim yapıp satıyorlar. Bunu sınırlayarak diğer üreticilerin de market raflarında yer bulmasını sağlayacağız" dedi.

Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası'nca düzenlenen esnaf buluşmaları programına, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Vali İlhami Aktaş, AK Parti Nevşehir Milletvekilleri Mustafa Açıkgöz ve Yücel Menekşe, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Arif Parmaksız, Belediye Başkanı Atilla Seçen, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, iş adamları ve sanayiciler katıldı.

Bakan Pekcan, Nevşehir'in turizm, tarım ve canlı ticareti ile ekonominin nabzını tutan bir il olduğunu söyledi. Ekonomi alanındaki kişi ve kurumlarla istişare etmek üzere kente geldiğini kaydeden Pekcan, şöyle dedi:

"Göreve geldiğim günden bu yana iş dünyasının temsilcileriyle istişare toplantıları yapıyorum. Aldığımız talep ve önerilerin hepsini değerlendiriyoruz ve taleplerini iletenlere de yazılı olarak dönüş yapıyoruz. Binlerce talebi değerlendirdik, bundan sonra da dinlemeye, değerlendirmeye ve yazılı dönüş yapmaya devam edeceğiz. Esnaf ve sanatkarlarımız her zaman çalışmalarımızın odak noktasında olacaktır. Milletin refah düzeyini artırmak, gelecek nesillere daha parlak bir ülke bırakmanın yolu ticaretten geçiyor."

'DESTEK OFİSLERİNİ 81 İLE YAYACAĞIZ'

Bakan Pekcan, Ticaret Bakanlığı olarak ticaretin önündeki engelleri kaldırmak için el birliği ile çalıştıklarını, Türkiye'nin orta gelir seviyesinden yüksek gelirli ülkeler seviyesine çıkabilmesi için daha fazla katma değerli ihracat yapması gerektiğini kaydetti. Ticaret Bakanlığı olarak 21 ilde 31 ihracat destek ofisleri oluşturduklarını hatırlatan Pekcan, bunu 81 ile yayacaklarını söyledi. Bakan Pekcan, genç ve kadın girişimcilere daha fazla destek verebilmek için İhracat Genel Müdürlüğü bünyesinde Kadın ve Genç Girişimciler Daire Başkanlığı'nı kurduklarını dile getirdi.

Bakan Pekcan şöyle konuştu:

"Amacımız, kadın ve genç girişimcilerin desteklerden daha fazla yararlanmasının yanında projelerine yön verebilmektir. Kadın girişimcilerle ilgili bütün STK temsilcilerinin de içinde bulunduğu bir çalışma grubu kurduk. Burada uluslararası rekabetçiliklerinin geliştirilmesi yönünde projeler geliştiriyoruz. Bunun yanında Eximbank vasıtasıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde 200 milyon dolar artı 100 milyon TL tutarında kadın girişimcilerin kullanabileceği kredi açıldı."

'ESNAFA KREDİ DESTEĞİNE DEVAM'

Bakan Pekcan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın esnaf ve sanatkarları her zaman odak noktasında bulundurduğunu vurgulayarak, "Bu doğrultuda esnafa sıfır faizli kredi desteği, 11 bin liraya kadar olan cirolardan vergiden muaf tutulması, vergisini düzenli ödeyen esnaf ve sanatkarlara 5 puan indirim, sosyal güvenlik priminde 5 puan indirim, taşınır rehni gibi uygulamaları getirmiş bulunuyoruz. Esnaf ve sanatkarlara 1 yıla kadar yüzde 4 faizli, 1 yılın üzerindekilere ise yüzde 5 faizli kredi vermeye devam ediyoruz" diye konuştu.

'PERAKENDE YASASI İLE İLGİLİ ÇALIŞMALARI GELİŞTİRİYORUZ'

Daha fazla ihracat için esnaf ve sanatkarlara yönelik pazara giriş, pazarlama ve marka destekleri ile ilgili projeler geliştirdiklerini kaydeden Bakan Pekcan, "Ayrıca esnaf ve sanatkarlara e-ticaret ve e-pazarlama eğitimleri veriyoruz. Perakende yasası ile ilgili de çalışmaları geliştiriyoruz. Perakende yasasında yöresel ürünlerin market raflarında bulundurulmasını zorunlu kılıyoruz. Zincir marketler kendi markalarıyla üretim yapıp satıyorlar. Bunu sınırlayarak diğer üreticilerinde market raflarında yer bulmasını sağlayacağız" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

Kahvaltıdan genel görüntü

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'nın konuşması

Haber - Kamera: NEVŞEHİR,DHA)

==================

DİKİLİ'DE YURTTA 7 ÇOCUĞA CİNSEL İSTİSMAR DAVASINDA SAVCI MÜTALAASINI VERDİ

İZMİR'in Dikili İlçesinde özel yurtta kalan ve yaşları 9 ile 12 arasında değişen 7 erkek öğrencinin temizlik görevlisi Ö.F.E. tarafından cinsel istismara uğraması ile ilgili davaya, Bergama Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Savcının mütalaasını verdiği duruşma ertelendi.

İsmetpaşa Mahallesi'ndeki özel yurtta kalan, yaşları 9 ile 12 arasında değişen 7 erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunan temizlik görevlisi Ö.F.E., 21 Aralık 2017 tarihinde gözaltına alındı. Poliste ve sevk edildiği adliyede suçunu itiraf eden Ö.F.E. tutuklandı, yurt ise İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından kapatıldı. Ö.F.E. hakkında, 7 çocuğa cinsel istismar suçundan dava açıldı.

Davanın 4'üncü duruşması bugün Bergama Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Kapalı yapılan duruşmada, savcı mütalaasını verdi. Mahkeme heyeti, duruşmayı 17 Nisan'a erteledi.

Duruşma sonrası Bergama Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter, Bergama Belediye Başkanı CHP'li Mehmet Gönenç, Dikili eski Belediye Başkanı Osman Özgüven, KESK Genel Başkanı Aysun Gezen, Veli-Der Genel Başkanı İlknur Kaya Bahadır, Eğitim-Sen MYK Üyesi Özgür Bozdoğan ve Eğitim-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç da katıldı. Açıklamaya Dikili Kadın Platformu, Ayvalık Bağımsız Kadın İnisiyatifi, Bergama-Dikili-Edremit Eğitim-Sen Temsilcileri, Bergama KESK Birleşenleri, Dikili Demokrasi Platformu, Karşıyaka Kent Konseyi, Bergama Veli-Der, Bergama Çevre Platformu, Atatürkçü Düşünce Derneği Dikili Şubesi ve Eğitim-Sen 3 No'lu Şube temsilcileri de destek verdi. Eğitim-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç tarafından yapılan açıklamada, şöyle denildi:

"Son yıllarda Türkiye'nin pek çok yerinde yaşanan ve çocukları hedef alan bu tür istismar suçlarının hedefinde olan çocuklarımız ve aileleri adalet mücadelesinde kesinlikle yalnız değildir. Mahkemelerin çocukları ilgilendiren cinsel sömürü davalarında kararlarını verirken Türkiye'nin kabul ettiği sözleşmeleri hayata geçirmelerinin bir uluslararası ve insani yükümlülük olduğunu hatırlatıyor, Dikili davası başta olmak üzere, ülkenin neresinde yaşanırsa yaşansın çocuk istismarı ile ilgili davaların takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz."

'ÇOCUKLARIMIZIN ÜZERİNDEN ELLERİNİZİ ÇEKİN'

KESK Genel Başkanı Aysun Gezen de "Çocuklarımızın üzerinden ellerinizi çekin, diyoruz. Bilimsel, laik eğitimi her zaman savunmaya devam edeceğiz. Çocuklarımızı da, toplumumuzun geleceğini de koruyacağız" dedi.

'YURTLAR MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NIN OLMALI'

Eğitim-Sen Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Özgür Bozdoğan ise "Milli Eğitim Bakanlığı'na yapılan çağrının altını çizmek gerekiyor. Çocukların kaldığı öğrenci yurtları Milli Eğitim Bakanlığı'nın olmalı. Çocukların okuması gerektiği okullar, evlerine en yakın okullar olmalı. Köylerdeki ve beldelerdeki okulları kapatırsanız, kamuya ait yurt açmazsanız, kamu görevlileri eliyle öğrencileri bu yurtlarda kalmaya yönlendirirseniz ortaya çıkan sonuç bu olur" diye konuştu.

Veli-Der Bergama Temsilcisi Meral Öğüten de "Tüm sorumlular hesap verene kadar alanlarda olmaya devam edeceğiz. Demokratik, laik, bilimsel, parasız ve çağdaş eğitim istiyoruz" ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Adliye binasından görüntü

-Basın açıtlamasından görüntü

-Eğitim-Sen Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Özgür Bozdoğan'ın konuşması

-Veli-Der Bergama Temsilcisi Meral Öğüten'in konuşması

-KESK Genel Başkanı Aysun Gezen'in konuşması

Haber - Kamera: Oben ULU/ DİKİLİ (İzmir),

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-19 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement