DHA YURT BÜLTENİ-2 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ-2

1)REYHANLI'DAKİ MÜHİMMAT DEPOSUNDA SOĞUTMA ÇALIŞMALARI SÜRÜYORHatay'ın Reyhanlı ilçesinde sabaha karşı patlamaların meydana geldiği askeri mühimmat deposunda, soğutma çalışmaları sürüyor.

09.08.2019 12:08

1)REYHANLI'DAKİ MÜHİMMAT DEPOSUNDA SOĞUTMA ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde sabaha karşı patlamaların meydana geldiği askeri mühimmat deposunda, soğutma çalışmaları sürüyor.
Suriye sınırındaki Reyhanlı ilçesinin Mustafa Kemal Mahallesi yakınlarındaki askeri mühimmat deposunda, saat 03.30 sıralarında peş peşe patlamalar oldu. Çevre evlerde oturan vatandaşlar panik yaşarken, bölgeye çok sayıda polis, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Vatandaşlar evlerinden tahliye edildi. Depodan patlamalarla birlikte alevler yükselirken, polisde bölgede güvenlik önlemi aldı. Ekipler, patlamalar nedeniyle alevlere müdahale edemedi. Aralıklarla süren patlamalar, saat 06.00 sıralarına kadar devam etti. Olay sırasında bölgeye yakın 2 eve şarapnel parçaları düştü. Patlama seslerinin kesilmesinin ardından, itfaiye ekipleri depoya müdahale etti. Alevler kontrol altına alınıp söndürülürken, vatandaşlar da tekrar evlerine dönüş yaptı. Mühimmat deposunda soğutma çalışmalarının sürdüğü bildirildi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Alevlerin çıktığı deponun cep telefonu görüntüsü

HABER: Ferhat DERVİŞOĞLU- Nuri PİR- Hüseyin BOZOK/REYHANLI (Hatay),

=================================================

2)OTOBÜS YANDI: 40 YOLCU SON ANDA KURTARILDI

Mersin'in Tarsus ilçesinde hareket halindeyken alev alan otobüsteki 40 yolcu ölümden döndü. Yolcular indirildikten sonra büyüyen alevler, otobüsü kullnılamaz hale getirdi. Olay, sabaha karşı Pozantı otoban yolu Gülek Tüneli yakınlarında meydana geldi. Adana'dan Ankara'ya yolcu taşıyan otobüs,seyir halindeyken  henüz belirlenemeyen  nedenle  yanmaya başladı. Yolcular, aracı yol kenarında durduran sürücü ve muavin tarafından tahliye edilirken, otobüsteki alevler kısa sürede büyüdü. Yolcuların yara almadan kurtulduğu yangında, otobüs kullanılmaz hale geldi. Olay yerine gelen itfaiye ekibi ise araçta soğutma çalışması yaptı. Kaza nedeniyle otoban yolu bir süre trafiğe kapanırken, olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Yanan otobüs
-İtfaye ekiplerinin müdahalesi
-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Okan ÇALIŞKAN/TARSUS(Mersin),

=================================================

3)ARILAR KOVANLA BİRLİKTE ALEV ALEV YANDI

Tekirdağ'ın  Malkara ilçesinde arı kovanlarının bulunduğu arazide çıkan ve kısa sürede biçilmiş buğday tarlasına da sıçrayan yangın, itfaiye ekiplerince güçlükle söndürüldü.Yangında, arı kovanları ve 20 dönümlük biçilmemiş buğday tarlası kül olurken binlerce arı ise telef oldu. Malkara'nın Çavuşköy Mahallesi Buzalık mevkiinde, henüz belirlenemeyen nedenle arı kovanlarının bulunduğu arazide yangın çıktı. Rüzgarın de etkisiyle büyüyen alevler, arıcı Ercan Dönmez'in kovanlarının bulunduğu alana sıçradı. Köylüler, itfaiyeye haber verip alevlere müdahale ederken, itfaiye ekiplerinin de çalışmasıyla yangın söndürüldü. Yangında alevlerin içinde kalan 70 arı kovanı kül olurken, yaklaşık 10 bin bal arısı da telef oldu. Yangında biçilmiş 20 dönümlük buğday tarlası da yandı.
Kovanları ve arıları yananı Ercan Dönmez, İzmir'den geldiğini ve kiraladığı alana kovanlarını koyduğunu belirterek, "Yangında  70 adet sandığım vardı, hep yandılar. Yavaş yavaş toplanıyorduk, bayram nedeniyle İzmir'e dönecektik. Ne olduğunu anlayamadan birden dumanlar yükselmeye başladı. Rüzgarında etkisiyle alevler sandıklardan sonra tarlaya da sıçradı. Biz de durumu hemen itfaiye ekiplerine ve köylülere haber verdik. Sağ olsunlar itfaiye ekipleri ve mahallelimiz de müdahale ederek yangını söndürdüler. Bu bayramı içimiz buruk olarak geçireceğiz" dedi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-İtfaiye ekiplerinin gelişi
-Kovanların alev alev yanışı
-Biçilmiş buğday tarlasının yanışı
-Ekiplerin söndürme çalışmaları
-Ercan Dönmez'in açıklaması
-Detaylar

Haber-Kamera: Murat YAYIN/MALKARA (Tekirdağ), -

==================================================

4)KULAĞINA KAÇAN KELEBEK DIŞARIYA CANLI ÇIKTI

ANTALYA'da ağaç budadığı sırada kulağındaki ağrı nedeniyle hastaneye giden 2 çocuk babası Ahmet Gök'ün (38) sağ kulağından canlı kelebek çıkarıldı. Kelebeğin kulağına nasıl girdiğini anlamadığını sadece ağrı hissettiğini söyleyen Gök, doktor müdahalesiyle çıkarılan kelebeği kanatlarını çırparken gördüğünde çok şaşırdığını ve korktuğunu söyledi.
Döşemealtı Belediyesi'nde işçi olarak çalışan Ahmet Gök, önceki gün evinin bahçesinde nar ağacı budadığı sırada sağ kulağında ağrı hissetti. Önce arı soktuğunu düşünen Gök, ağrının artması üzerine ilçedeki Şelale Termessos Hastanesi'ne gitti. Yapılan muayenede Gök'ün sağ kulağında canlı kelebek olduğu tespit edildi. Mikro kamerayla kulağın içini kontrol eden doktorlar kelebeğin halen kanat çırptığını gördü. Kelebek, doktorun müdahalesiyle pensle tutularak dışarı çıkarıldı. Kelebeği canlı çıkaran doktorlar, şaşkınlıklarını gizleyemedi. Kulak zarına kadar ilerlediği ve orada sıkıştığı anlaşılan kelebek operasyonun ardından hastane bahçesine bırakıldı.
NADİR BİR OLAY
Hastane Başhekimi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ali Zahmakıran yapılan operasyonu ve tedavi süresini anlattı. Hastanın müracaatının ardından uzman doktorun kulağın içini incelediğini ve canlı kelebek ile karşılaştığını belirten Zahmakıran, "Biz bu tür olaylarla nadir karşılaşıyoruz. Hastamız bahçede çalışırken bir böceğin kaçtığını hissederek hastanemize geldi. Ağrı ve kıpırtı hissettiğini söylüyor. Kulak burun boğaz uzmanımız hastamızı muayene edildi. Gözlerine inanamıyor. Kelebeği canlı görüyor. Başarılı bir işlemle, kelebek çıkarıldı. Kulak zarına kadar gidip orada sıkışmış. Kulak zarı üzerinden pensle tutularak çıkarıldı" dedi.
KULAKTA ZARAR YOK
Kelebeğin korunma iç güdüsüyle saklanmak için kulağa girmiş olabileceğini anlatan Zahmakıran, "Hastamızın kulağında temizlik yapıldı, kulak zarı kontrol edildi. Kelebeğin kulağa zarar vermediği anlaşılınca hastamız taburcu edildi. Kelebek ise hastane dışına çıkarılarak serbest bırakıldı" diye konuştu.
AİLESİ İNANMADI
Yaşananların ardından evine döndüğünü ve başına gelenleri ailesiyle paylaştığını söyleyen Ali Gök, "Eşim yaşananlara inanmadı. Açıkçası çok korktum, özellikle doktorun elindeki pensede kanatlarını çırpan bir kelebek görmeyi hiç düşünmemiştim" dedi.

Görüntü Dökümü
----------------------------
Kulak içinden kelebeğin çıkartılması
Acil servis dış ve iç plan görüntü
RÖP 1: Ahmet Gök
RÖP 2:  Opr Dr. Ali Zahmakıran ( Başhekim )
Doktorun muayenesi
Ahmet  Gök  koridorda yürürken görüntüsü

326 MB - 02.56// HD
( Haber: İbrahim LALELİ-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

==================================================

5)SERVİS MİNİBÜSÜNÜN ÇARPTIĞI ÖZLEM, ÖLDÜ

Bursa'nın İnegöl ilçesinde, servis minibüsünün çarptığı Özlem Üçer (30), hayatını kaybetti.
Kaza, sabah saatlerinde İnegöl ilçesi Karanfil Caddesi'nde meydana geldi. Necati Aynıgül (56) yönetimindeki 16 KAE 85 plakalı işçi servis minibüsü, yolun karşısına geçen Özlem Üçer'e çarptı. Kazada, Üçer ağır yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine sevk edilen ambulansla İnegöl Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Özlem Üçer, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.
Kazanın ardından servis minibüsünün şoförü Necati Aynıgül, gözaltına alındı.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Hayatını kaybeden kadının cesedinin morga götürülmesi
-Olay yerinde inceleme yapan polis detay
-Servis minibüsü detay
-Genel, detay görüntü

Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL,(Bursa),

==================================================

6)TARSUS'TA METİL ALKOL ZEHİRLENMESİ

Mersin'in Tarsus ilçesinde metil alkol içtiği iddia edilen 1 kişi tedavi altına alındı.
Tarsus ilçesine bağlı Boğazpınar Mahallesi'nde yaşayan 57 yaşındaki D.S., aniden rahatsızlanarak Tarsus Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Acil serviste ilk sağlık kontrolü yapılan D.S.'nin 3 gün önce aldığı alkol nedeni ile yaşadığı görme ve bilinç kaybının, metil alkol zehirlenmesi bulguları olduğu şüphesi ile D.S. yoğun bakıma alındı. Hayati tehlikesi devam eden D.S.'nin tedavisi sürerken jandarma olayla ilgili soruşturma başlattı.Geçtiğimiz ay Mersin, Niğde ve Osmaniye'de 22 kişi metil alkol zehirlenmesi sonucu yaşamını yitirdi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Tarsus Devlet Hastanesi girişi
-Acil Servis girişi
-D.S.'nin sağlık fotoğrafı

Haber: Okan ÇALIŞKAN-Kamera: TARSUS (Mersin),

==================================================

7)'FAL VE BÜYÜ' İDDİASIYLA DOLANDIRICILIĞA GÖZALTI

Adana'da fal ve büyü yaptığını söyleyerek, vatandaşları dolandırdığı iddia edilen M.E.K. (53) yakalandı.
İddiaya göre, İl Emniyet Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, M.E.K. isimli şüphelinin, çocuğu olmayan H.T.'den büyü yaptığını söyleyerek 6 bin 250 TL, H.Ç. isimli kadından da üzerinde büyü olduğu ve bozacağı yalanıyla 10 bin TL aldığını belirledi.Polis, M.E.K.'yi Yüreğir ilçesi Yenidoğan Mahallesi'ndeki evinde gözaltına aldı. Şüphelinin, sorgusunda ise kendisini kamu görevlisi olarak tanıtarak, yurt dışına gitmek isteyen İ.Ç.'den 3 bin TL, bedensel engelli bir kişiden de iyileştirme vaadiyle 3 bin TL aldığı ortaya çıktı.M.E.K., sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede nöbetçi mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Zanlının adli tıp birimine getirilmesi
Adli tıp biriminden çıkarılması
Polis aracına bindirilmesi

Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,

==================================================

8)3 YAŞINDAKİ 120 KİLOLUK TEKEYE 2 BİN 600 LİRA

Adana'da, 120 kiloluk 3 yaşındaki teke, kurban pazarına 2 bin 600 liraya satıldı. Kentin farklı noktalarına kurulan kurban satış noktalarında, kurbanlık keçi ve koyun satıcıları güneşin etkisinin azaldığı zamanlarda alıcılar tarafından yoğunluk yaşıyor. Seyhan ilçesi Yavuzlar Mahallesi'nde kurulan kurban pazarına 3 yaşındaki tekesini getiren İdris Demir, kurbanlık hayvanı 2 bin 600 liraya sattı. Keçinin etinde koku olmadığını, lezzetli olduğunu anlatan Demir, "3 yaşındaki 120 kiloluk teke, diğer tekelerden büyük, 2 bin 600 liraya sattım. Fiyatı uygun oldu, pazara getirdikten 1 gün sonra satıldı" dedi.

FİYATLAR DEĞİŞMEDİ
Kurbanlık hayvan satıcısı Hacı Ahmet Altınyüzük ise, "Geçen sene bin 700 liraya verdiğim hayvanlar, bu yıl yine aynı fiyattan gidiyor. Bugün fiyatları bin 500 liraya düşürdüm. Geçen seneden 200 lira aşağıda. 65 kilo koyunu bin 500 liraya veriyoruz. Sıcak memleket burası, yaylaya gidenler var. 156 tane koyun getirdik, iki günde 36'sını satabildik. Kendi hayvanımız olduğu için uygun veriyoruz, parayla almış olsak imkanı yok bu fiyatlara veremeyiz. Başkaları bin 500 liraya alıyor, bin 700'e veriyor. Biz burada direk bin 500 liraya veriyourz. Satıp gitmemiz lazım, aşırı sıcak hayvanlar için tehlikeli, güvenemiyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
120 kiloluk tekeden genel ve detay
Tekenin sahibi İdris Demir ile röp.
Koyunlardan genel ve detaylar
Kurbanlık hayvan satıcısı Hacı Ahmet Altınyüzük ile röp.

Haber: Akif ÖZDEMİR-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,

==================================================

9)'KURBANLARINIZI BELEDİYENİN BELİRLEDİĞİ SATIŞ NOKTALARINDAN ALIN'

Adana Veterinerler Odası Başkanı Nihat Köse, Kurban Bayramı'nda, belediyelerin belirlediği kurban satış noktaları dışında satılan hayvanların sakıncalı olabileceğini söyledi.
Belediyelerin kurban satış noktası olarak gösterdiği yerlerde İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü veterinerlerinin görev yaptığını belirten Nihat Köse, bu alanlara giren tüm hayvanların kontrol altında tutulduğunu belirtti. Bunların dışında satılan kurbanlıkların hastalık taşıyabileceğine dikkat çeken Köse, "Belediyelerin belirlediği alanların girişinde mutlaka bir veteriner arkadaşımız bulunuyor. Bu görevli, Adana içinden veya farklı bir kentten getirilen hayvanları sevk belgesi olmadan kabul etmez. Alana girişine müsaade etmez. Sevk belgeli gelen bu hayvanlarda mutlaka kulağı küpeli, yani geldiği yerde yine kontrol edilmiş hayvanlardır. Bu yüzden kurbanlıklar mutlaka belediyelerin belirlediği satış alanlarından satın alınmalıdır" dedi.

DENETİMDEN GEÇTİĞİNE EMİN OLUN
Kurban edilecek hayvanın kulağı küpeli de olsa, satın alacak kişi tarafından kontrol edilmesi gerektiğini vurgulayan Köse şöyle devam etti:
"Küpeli hayvanlarda sağlık sorunu yoktur. Hayvanın denetimden geçtiğine emin olun. Ancak muayeneden sonra bir şey olmuş mudur? Kurbanı kesecek kişi bu konuda kendisi de bir değerlendirme yapmalıdır. Satın alınacak kurbanlık mutlaka incelenmelidir. Örneğin, hayvanın tüyleri parlak olmalıdır. Kurbanlık canlı bakmalı, çevresi ile ilgili olmalıdır. Topallığı ve uzvu eksik olmamalıdır. Kurban kesecek kişi hayvanın bu özelliklerini kontrol ettikten sonra rahatlıkla alabilir. Ancak yine de aklında soru kalan kişiler, gerekirse bizden yani Veteriner Hekimler Odası'ndan yardım istemelidir."

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Veterinerler Odası Başkanı Nihat Köse ile röp.
Kurbanlıklardan detaylar

Haber-Kamera: Can ÇELİK/ADANA,

==================================================

10)'KURBAN ETİNİ 24 SAAT DİNLENMEDEN YEMEYİN'

Konya'da Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Şenay Uysal Sürücü, yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle et tüketiminin arttığını, doğru bilinen yanlışlardan bir tanesinin de kurbanın kesildikten sonra etinin hemen yenmesi olduğunu söyledi. Sürücü, etin 24 saat dinlendikten sonra yenmesi gerektiğini belirterek, bunun yapılmaması durumunda et sert olacağı için hazımsızlık sorunları olacağını söyledi. Sürücü, özellikle kalp, hipertansiyon ve böbrek hastalarının ise sakatat tüketmesinin sakıncalı olduğunu da ifade etti.

Kurban Bayramı'na sayılı günler kala doktorlar sağlıklı bir et tüketiminin nasıl olması gerektiğine dikkat çekti. Konya Numune Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Şenay Uysal Sürücü, doğru bilinen yanlışlardan bir tanesinin de etin kesildikten sonra hemen tüketilmesi olduğunu söyledi. Sürücü, etin en az 24 saat dinlenmesi gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi: "Tüm hayatımızda olduğu gibi Kurban Bayramı'nda da et tüketimine dikkat etmek çok önemli. Çünkü bayramda aşırı miktarda tüketilen, yağlı tarafları tercih edilen ve uygun koşullarda pişirilmeyen etler özellikle kalp hastalarında damar tıkanıklığını artırıyor, hatta kalp krizini tetikleyebiliyor. Ayrıca etin aşırı tüketimi sindirimi güçleştirdiği için özellikle midesiyle sorun yaşayan kişilerde; reflü, hazımsızlık ve kabızlık gibi problemler ortaya çıkabiliyor. Eti, kesimin hemen sonrasında değil, buzdolabında en az 24 saat beklettikten sonra tüketin. Aksi halde et sert olacağı için hazımsızlık sorunları gelişebiliyor. Ayrıca bozulma riskine karşı taze eti buzdolabında en fazla bir gün saklayın. Eğer uzun süre saklamanız gerekiyorsa, tüketeceğiniz miktarı ayırıp, geri kalanını derin dondurucuda bekletin. Eti uygun ısı ve sıcaklıkta pişirmek gerekir. Kısık ateşte içinin iyi pişmesi besin zehirlenmesi riskini ortadan kaldıracaktır."

ETİN PİŞİRİLME YÖNTEMİDE ÇOK ÖNEMLİ
Etin kısık ateşte ve kendi öz suyuyla pişirilmesi gerektiğine de değinen Sürücü, "Etin pişirilme yöntemi de çok önemlidir. Pişirme işlemi sırasında dikkat edilecek en önemli nokta, eti kısık ateşte ve kendi öz suyunda pişirmektir. Bu sayede et kısa sürede pişecek ve vitamin kaybı olmayacaktır. Fazla haşlanan etin suyundaki vitaminler de kısa sürede değerlerini kaybeder.  Hayvansal kaynaklı olan bu besinler kızartma veya kavurma şeklinde tüketildiğinde sağlığa zararlı olabilir. Bir köfte büyüklüğündeki etin yüzde atmışı yağdır ve ortalama 69 kaloridir. Bu etin 45 kalorisi yağdan gelir. Bu sebeple kızartma yapmak yerine, etin kendi yağında ızgara, fırında veya tencere yemeği şeklinde pişirilmesi gerekir. Etle yapılan yemekleri kendi yağı ile pişirin ve ilave yağ eklemeyin. Özellikle kuyruk yağı veya tereyağının et yemeklerinde kullanımından kaçınmak yerinde olur. Etler mangalda pişirilecekse en az 15 santimetre uzakta ve yavaş yavaş pişirilmelidir. Kömürleştirilen ve mangala yakın olarak pişirilen etler kanser riski taşır. Etin iyi pişmesi için mangalda yavaş yavaş pişirilmelidir. Etin mangala yakın pişirilmesi B vitamini kayıplarına neden olur"diye konuştu.

SAKAT TÜKETİMİNE DİKKAT
Kurban Bayramı ile birlikte sakatat tükeminin arttığına da dikkat çeken Şenay Uysal Sürücü, "Kurban bayramı ile beraber sakatat tüketimi de artar. Özellikle kalp hastalarının, hipertansiyonlu hastaların ve böbrek hastalarının sakatat tüketmesi sakıncalıdır. Tüketilmesi planlanan sakatat, kesim sırasında temiz bir şekilde çıkarılmalı, sakatat ile etler aynı ortamda bulundurulmamalı ve muhafaza edilmemelidir. Doymuş yağ ve kolesterol içeriğinin yüksek olmasından dolayı kronik hastalığı olanların iki öğünde de yüksek miktarda kırmızı et alması sakıncalıdır"dedi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Şenay Uysal Sürücü röp.
Etten detay

Haber- Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA

=================================================

11)'KURBANDA ÇİN MALI BIÇAK KULLANMAYIN'

Antalya'da ata mesleği bıçakçılık olan Mustafa Bıçakçılar (70), Kurban Bayramı'na sayılı günler kala vatandaşlara Çin malı bıçak almamaları konusunda uyarıda bulundu. Kurbanlık bıçakların esnaftan alınması çağrısı yapan Bıçakçılar, "7 yaşımdan bu yana bıçak biliyorum. Gözümü bağlasınlar bıçağımı yine bilerim" dedi.

Antalya Demirciler ve Sobacılar Çarşısı'nda oğluyla birlikte çalışan Mustafa Bıçakçılar, 1875 yılından bu yana dede mesleği olan bıçakçılık yaptığını anlattı. Eskiden işlerinin daha iyi olduğunu söyleyen Bıçakçılar, bıçakçıların artık bayramdan bayrama iş yaptığını anlattı. Kurbanlık keserken Çin malı bıçak kullanılmaması uyarısında bulunan Bıçakçılar, bu tür bıçakların keskin olmadığını, zamanla bozulduğunu, bu nedenle kurbanlığın düzgün kesilmediğini belirtti.

DEDEDEN TORUNA
Bıçakçılığın dedesinden babasına, babasından kendisine kaldığını anlatan Mustafa Bıçakçılar, bu mesleği oğluyla birlikte yürüttüğünü söyledi. Kurban Bayramı dışında genellikle kasapların, dönercilerin ve otelcilerin bıçak bileyletmeye geldiğini anlatan Mustafa Bıçakçılar, "Artık zor geçiniyoruz. Esnaflığımızı bitirdiler. Eski bayramlar çok güzeldi. Herkes evinin önünde kurbanını kesiyordu. Herkes bıçaklarını alıp bize getiriyordu. Ama şimdi dışarda kestiriyorlar, esnafın çoğu aç kalıyor. 7 yaşından bu yana bıçak biliyorum. Bıçak bilerken genellikle ellerimize dikkat ediyoruz. Gelsinler gözümü bağlasınlar bıçağımı yine bilerim" dedi.

'BIÇAK BİLEMEYİ SON GÜNLERE BIRAKMAYIN'
Babasıyla birlikte mesleği sürdüren Demirciler ve Sobacılar Çarşısı Esnaf Derneği Başkanı Özen Bıçakçılar (37) da bıçak imalatı yaptıklarını söyledi. İşlerinin Kurban Bayramı dolayısıyla yoğun olduğunu belirten Bıçakçılar, "Bıçak bileme işini son günlere bırakmayın. Bıçak bileme işinizi biz yapalım. Yeni bıçak alacaklarsa bizden alsınlar. Çin malı kullanmasınlar. Çin bıçağıyla bizim bıçaklar arasında büyük fark var. Biri Çin'deki hurdalardan yapılan, içinde alüminyum karışımlı, çelik olmayan bıçaklardır. Bizdekiler birinci sınıf dövme Fransız çelik bıçaklardır" diye konuştu.

'BIÇAK BİLEMECİSİYİZ, SÜRTMECİ DEĞİL'
Bıçak bileme işlemini sadece bıçakçıların yaptığını vurgulayan Özen Bıçakçılar, "Biz bıçak bilemecisiyiz, sürtmeci değil. Bunu ayırt etmek gerekir. Birçok insan bunun farkında değil. Ayakkabıcı, mesleği olmadığı halde bıçak sürtüyor. İşin ustası da, erbabı da biziz. Kurban zamanı sokaktaki lastikçi, bisikletçi, kasabına varana kadar herkes bıçak sürtüyor. Kurbandan sonra bıçak sürttürdükleri kişileri bulamazken, biz yılın 365 günü burada bıçak bileylemeye devam ederiz. Mesleğimiz bu. Bizim başka yapacak bir işimiz yok. Bıçakları yerinden alın. Sokakta, pazarda satılan yerlerden değil" dedi.

'HER BIÇAKLA KURBAN KESİLMEZ'
Kurbanda her bıçağın kullanılmaması uyarısında bulunan Özen Bıçakçılar, "Her bıçakla kurban kesilmez. İyi bir bıçağın sırt kalınlığının en az 3 milimetre olması gerekir. 2-3 numara diye tabir ettiğimiz uzunluk ölçüleri vardır. Bunlar 18 ile 25 santimetre arasındadır. Bunlara çok dikkat etmek gerekir" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Bıçak bileme işleminden detay görüntüler
Satır bileme detay görüntü
Mustafa Bıçakçılardan detaylar
Bıçaklardan detay
Röp1: Mustafa Bıçakçılar
Röp2: Özen Bıçakçılar
Bıçak bilemeden detaylar

Haber ve Kamera: Aslı DURAN/ ANTALYA,

==========

12)BAYRAM ÖNCESİ 'SÜRMENE BIÇAĞI'NA İLGİ ARTTI

Trabzon'un bıçaklarıyla ünlü ilçesi Sürmene'de üretilip yunus balığı yağı sürülerek keskinliği sağlanan 'Sürmene bıçağı', Kurban Bayramı öncesi yoğun talep görüyor.

Sürmene ilçesinde, uzun tarihi geçmişe sahip ve üretildiği ilçeden adını alarak, dünyaca ün kazanıp Türk Patent ve Marka Kurumu'nca coğrafi işaretle tescillenen 'Sürmene bıçağı', yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle ilgi görüyor. Bıçak aynı zamanda bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin de hediyelik olarak tercih ettiği ürünler arasında yer alıyor. Ortahisar ilçesi Uzun Sokak'ta bıçak satışı yapan Oğuzhan Varol, Kurban Bayramı dolayısı ile bıçak satışlarının arttığını söyleyerek vatandaşları piyasaya 'Sürmene bıçağı' diye sürülen sahte bıçaklara karşı uyardı.

'SÜRMENE BIÇAĞININ ÖZELLİĞİ BALIK YAĞI'
Sürmene bıçağının kalitesinin balık yağında olduğunu ifade eden Varol, "Sürmene bıçağının özelliği balık yağı ile birlikte su verilmesindendir. Nedeni keskinliğini her zaman muhafaza etmesinden dolayı. Balık yağı bıçağın keskin olmasını sağlar. Gerçek Sürmene bıçağında, fabrika yapımı ya da el yapımı da uygundur. Yeter ki bilindik bayilerden, bilindik yerlerden alınsın. Meşhur olan Sürmene bıçağının şimdi birçok taklidi üretiliyor. Piyasada Sürmene bıçağı diye sürülen çok fazla bıçak var. Çin'den bile gelen sahte Sürmene bıçakları piyasaya sürülüyor. Vatandaşlar dikkatli olsunlar ve bıçağın üzerinde bulunan patentli logoya mutlaka baksınlarö dedi.

'BIÇAĞIMIZA MÜTHİŞ BİR İLGİ VAR'
Kurban Bayramı öncesi yoğun talebin yaşandığını kaydeden Varol, "Kurban Bayramı yaklaştı. İnsanlar işlerini kolaylaştıracak, etlerini daha iyi kesecek bıçaklar arıyorlar. İnsanlar geçmişe oranla daha bilgili. Hayvanlara eziyet etmek istemiyorlar. Bu yüzden kaliteli ve keskin bir bıçağa ihtiyaçları var. Eskiden bölgede Sürmene bıçağı çok fazla bilinir ve bayramlarda rağbet görürdü. Ama artık Türkiye ve hatta dünya genelinde müthiş bir ilgi bıçağımıza varö diye konuştu.

'HAYVANA DA EZİYET ETMEMEMİZ LAZIM'
Kurban Bayramı'nda kurbanlığı için bıçak alan İlhan Karabekir de, öBu yıl bayramında küçükbaş hayvan keseceğim. Bunun için keskin, sağlam ve paslanmaz bir bıçağa ihtiyacım var. Hayvanı keserken ibadet yapacağız derken hayvana da eziyet etmememiz lazım. En iyi şekilde hayvanı kesmemiz gerekiyor. Onun için bıçağın iyi olması gerekiyor. Ben bugün bayram için iki tane bıçak aldım. Bir bıçağı kesmek için ötekini de doğramak için aldımö dedi.

'İYİ BIÇAK KASABIN ACEMİLİĞİNİ ÖRTER'
Ahmet Baş ise, "Sürmene bıçağını yıllardır kullanıyoruz. Kalitesi, kesimi oldukça iyi. Bizim babamız kasaptı. O da hep Sürmene bıçağı kullanırdı. Hep iyi bir bıçak kasabın acemiliğini örter derdi. Bizde kurbanımızı nasip olursa keseceğiz. Gerek hayvana eziyet etmeme açısından gerekse kolaylık açısından Sürmene bıçağını tercih ediyoruzö ifadelerinde bulundu.

SÜRMENE BIÇAĞI
Türkiye'de markalaşan ve ünü dünya çapında yaygınlaşan tarihi 'Sürmene bıçağı' ekolünü canlandırmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla Türk Patent ve Marka Kurumu'na yapılan coğrafi işaret tescil başvurusu yapılmıştı. Müracaat üzerine ülkede marka değeri her geçen gün yükselen; fakat son zamanlarda sahte ve taklit ürünlerle de anılan 'Sürmene bıçağı', coğrafi işaretle tescillendi. Özel yapılış şekli, keskinliği ve dayanıklılığı ile tarihi M.Ö. 1000'li yıllara dayandığı rivayet edilen 'Sürmene bıçağı', dünyada birçok ülkede tercih edilen bıçak türü arasında yer alıyor. İlçenin adını taşıyan bıçağın meşhur olmasındaki önemli özelliğin, ustaların çeliğe su vermelerindeki maharetinde saklı olduğu, bıçağın keskin olmasında en belirgin özelliğin ise üretilen bıçaklarda yunus balığı yağının kullanılması olduğunu biliniyor. Bölgede kemençe ve zurna eşliğinde oynanan 'bıçak oyunu' horonunda da kullanılan 'Sürmene bıçağı', son zamanlarda Körfez ülkeleri başta olmak üzere pek çok yabancı turistin de ilgisini çekiyor. 'Sürmene bıçağı'nın fiyatı, kalitesine göre, 40 ila 400 lira arasında değişiyor.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Sürmene bıçak görüntüsü
-Satış yoğunluğu
-Röp ve detaylar

HABER KAMERA: Aleyna KESKİN/TRABZON,

======================================================

13))HASTANE YOLUNDAKİ 'TARİHİ KÖPRÜ'YE ÇÖZÜM ARANIYOR

Edirne'nin Keşan İlçesi'nde geçen yıl hizmete giren devlet hastanesine şehir merkezinden tek ulaşım yolu üzerinde bulunan dar köprünün 'tarihi eser' çıkması üzerine 2 yıldır alternatif aranıyor. Tek şeritli olarak kullanılabilen ve üzerinde değişiklik yapılamayan köprüye alternatif olacak bir viyadük yapılması isteniyor.
Keşan'da, Aşağı Zaferiye Mahallesi Evreşe Caddesi üzerinde Sağlık Bakanlığı tarafından yaptırılan 150 yataklı devlet hastanesi geçen yıl hizmete girdi. Hastaneyle şehir merkezine ulaşımı sağlayan Evreşe Caddesi üzerindeki Ferhat Ağa Köprüsü olarak adlandırılan köprünün asfaltlanması için ödenek ayrılarak, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından ihale yapılmak istendi. Yapılan başvuruda Edirne İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Edirne Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından 'Tarihi köprü olması nedeniyle çalışma yapılamaz, köprünün tarihi dokusuna zarar verilemez' yönünde karar verildi. Karar üzerine ihale iptal edildi.

KÖPRÜ, TRAFİĞİ TEHLİKEYE ATIYOR
Kararın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen halen güzergah değişikliği ve yeni köprü yapılmadı. Çevresinde yeterli güvenlik tedbiri bulunmayan, demir korkuluklarının bir bölümü olmayan ve trafiği tek şeride düşüren köprü, trafik akışında tehlike yaratıyor. Sürücüler, ambulans ve diğer araçların yoğun olarak kullanıldığı güzergahta köprü nedeniyle yolun daraldığını belirterek, güzergah değişikliği ve yeni köprü yapılmasını istiyor. Yaya olarak yolu kullanan bazı hasta ve hasta yakınları ise canlarını tehlikeye atıyor.

'ULAŞIMDA CİDDİ ANLAMDA RİSK TAŞIYOR'
Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz, hastaneye ulaşımda köprünün sorun yarattığını belirterek, "Dışarıdan bakıldığında tarihi eser görüntüsü vermeyen bir köprü var. Eski bir yapı olduğu için belgelenmiş. Şu an dokunulamıyor. Karayolları mevcut yerinden kalktığında oradan bir viyadükle, köprüye dokunmadan ve istimlak bedeli ödemeden bu sorun çözülebilir. Köprü tarihi eser olarak korunacaksa da, gerçekten tarihi eser görünümüne dönüştürülmesi gerekiyor. Viyadük yapılırsa, tarihi köprüyü de restore ederek ve çevresinde düzenlemelere giderek değerlendirilebilirler. Bu haliyle çok ilkel bir görüntü. Ulaşımda da ciddi anlamda risk taşıyor. Bir hastanızı acil hastaneye yetiştirmek için köprüye araçla çok hızlı girdiğinizde karşı taraftan gelen araçla çarpışabilirsiniz. Çünkü 2 araç köprüden geçemiyor. Bu güne kadar işlek bir trafiğe sahip değildi ama artık hastane var" dedi.

'ONARILMASI VE ÇİFT ŞERİTLİ YAPILMASI GEREKLİ'
Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu da, devlet hastanesinin hizmete girmesiyle güzergahın yoğun olarak kullanıldığını ifade ederek, "Bu köprünün tamir edilmesi, onarılması ve çift şeritli yapılması gerekli. Ancak bu izin almamız gereken bir konu. Daha önceki başvurularımızda Anıtlar Kurulu izin vermemiş. Biz köprünün yan tarafından bir şerit daha yaparak hem köprüyü korumak hem de trafiği rahatlatmak istiyoruz. Bu konuda proje çalışmalarımız sürüyor" diye konuştu.

'MİNİBÜSÇÜLER OLARAK BU KÖPRÜDE HEP SIKINTI YAŞIYORUZ'
Şehir içi hattında minibüs şoförlüğü yapan Yaşar Kaya, köprünün trafik akışını tehlikeye düşürdüğünü kaydederek, şunları söyledi:
"Kaza yaşanmadan bu köprünün genişletilmesi lazım. Daha hastane açıldığında, köprünün de genişletilmesi gerekiyordu. Yeni bir viyadük de yapılabilir. Biz, minibüsçüler olarak bu köprüde hep sıkıntı yaşıyoruz. Karşıdan gelen arabalar bazen durmuyor. Araçlarımız dolu. Yolcularımızı tehlikeye sokmamalıyız. Yetkililer bir an önce çare bulmalı."

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Köprü havadan drone ile gör.
-Köprüden güçlükle akan trafik
-Köprü ayakları ve korkulukları
-Hastane binası havadan drone ile gör.
-Hastane binası genel gör.
-Hastane önünde bekleyenler
-Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz röp.
-Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu röp.
-Minibüs şoförü Yaşar Kaya röp.
-Detaylar

Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),-

==================================================

14)'KELEBEK HASTALARININ SOSYAL DESTEĞE İHTİYACI VAR'

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Akman Karakaş, kelebek hastalığının genetik geçişli bir cilt hastalığı olduğuna ve tedavisi uzun sürdüğü için hastaların sosyal desteğe ihtiyacı olduğuna dikkat çekti.

Prof. Dr. Ayşe Akman Karakaş, halk arasında 'kelebek hastalığı' olarak bilinen Epidermolizis Bülloza'nın, genetik bir cilt hastalığı olduğunu söyledi. Bu hastalığın çok farklı tipleri olduğunu, deri dışındaki organları da etkileyebildiğini aktaran Prof. Dr. Karakaş, "Yaralar üzerinden ilerleyen dönemlerde, süreç deri kanserine kadar gidebiliyor. Sadece bir deri hastalığı olarak değerlendirmemek lazım. Deri ve zührevi hastalıkları uzmanlarını, hastaların tedavi yaklaşımlarında bir orkestra şefi olarak görülebiliriz. Bu hastalığın dışında diğer organları da ilgilendirdiği için çoklu yaklaşım gerekiyor. Etkilediği yere göre de farklı organlara yönelik farklı disiplinlerden yardım istiyoruz. Böbrekle ilgili durum, kardiyak etkilenme, kansızlığa bağlı hematolojik değerlendirme, deri yaralarının takibi, plastik cerrahi değerlendirme gibi sayılabilir" diye konuştu.

MUHAMMET 3 KEZ AMELİYAT OLDU
Kelebek hastası Muhammet Rahman Çiftçi (10), biri Adana Çukurova Üniversitesi Hastanesi, ikisi Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde olmak üzere 3 ameliyat olduğunu belirterek, "Ellerim şu an açık. Kelebek çocuklara buradan bir mesaj vermek istiyorum. Ellerinin kıymetini bilsinler, çünkü bir süre sonra elleri deri içinde kayboluyor. O zaman da ameliyat olmak zorlaşıyor, acılar artıyor. O yüzden kelebek hastaları ellerini korusun" dedi.

SÜREÇTE AİLENİN ÖNEMİ
Kelebek hastalarının ailelerine de büyük iş düştüğünü söyleyen Muhammet, "Kelebek hastası çocuklarının ellerini, gece yatırırken bezle sarsınlar. Ellerin kapanmaması için sarılması gerekiyor. Çünkü en çok ellerimiz gece uyurken kapanıyor. Sabah açsınlar ve ellerinin kapanmaması için oyun hamuru ile oynasınlar. Hareket ettirsinler" diye konuştu. Arkadaşlarıyla okulda çok iyi iletişimi olduğunu söyleyen Muhammet, "Ortaokula geçtim. Arkadaşlarımla çok iyi geçiniyorum. Hepsi iyiler ve bana çok dikkat ediyorlar. Mesela beden eğitimi dersine giderken bana yardımcı oluyorlar" dedi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Muhammet Rahman Çiftçi
Detay görüntü
Röp: Muhammet Rahman Çiftçi
Röp: Prof. Dr. Ayşe Akman Karakaş,
Muhammet ve babasında görüntü

Haber- Kamera: Erol AKKIR/ANTALYA-

==================================================

15)ŞAHİNKAYA KANYONU'NA TURİST AKINI

Türkiye'nin 2'nci büyük su kanyonu olan Samsun'daki Şahinkaya Kanyonu yaz döneminde kente gelen yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor.

Samsun'un Vezirköprü ilçesinde yer alan ve Türkiye'nin 2'nci büyük su kanyonu olan Şahinkaya Kanyonu, yaz döneminde kente gelen yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Özellikle sosyal medyada yer alan fotoğrafların ilgi çekmesiyle birlikte bu yıl gelen turist sayısında büyük artış yaşanıyor. Turkuaz rengi sularının üzerinde göz kamaştıran heybetiyle görenleri büyüleyen kanyonda düzenlenen tekne turlarına vatandaşlar büyük ilgi gösteriyor. Kızılırmak Nehri üzerinde bulunan ve 1.5 kilometre uzunluğa sahip kanyon, 2012 yılında Ulusal Turizm Bölgesi ilan edildi. Kızılırmak üzerine kurulu olan Altınkaya Bara Göleti üzerindeki Şahinkaya Kanyonu, barajın en derin yeri olma özelliğini taşıyor.
Ailesi ile tatil için Şahinkaya Kanyonu'nu görmeye gelen Enes Salim (23), "Erzurum'dan buraya ilk defa geldim. Sosyal medya tatil yerleri ararken burayı da gördüm ve çok hoşuma gitti. Ailemle tatil yapmak için burayı seçtim ve buraya geldiğimiz için de çok mutluyuz. Burası mükemmel bir doğa harikası. Burası Şahinkaya Kanyonu çok güzel tekne gezileri var. Beklemeden sürekli turlar düzenleniyor ve gelen insanlar mağdur edilmiyor. Kanyonun kenarlarında çok güzel dik yamaçlar var. Burası çok güzel bir yer, herkes gelip burayı görmeliö şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Şahinkaya Kanyonu'ndan drone detayları
-Röportajlar
-Ziyaretçilerden detaylar
-Tekne turlarından detaylar
-Detaylar

Haber-Kamera: Hüseyin KALAY/VEZİRKÖPRÜ(Samsun),

=================================================

16)İRANLI TURİSTLER BAYRAM TATİLİ İÇİN VAN'A AKIN ETTİ

İran'dan Kurban Bayramı tatilini geçirmek için Van'a gelen İranlı turistler, gündüzleri alışveriş yapıyor geceleri soluğu disko ve barlarda alıyor. İranlı turistler, Van Gölü'nde verdikleri tekne partileri, havuz ve sosyal tesislerdeki eğlenceleriyle de dikkat çekiyor. Bayramı Van'da geçireceklerini söyleyen İranlı turistler, Van'ı çok sevdiklerini belirtti. Van Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birlik Başkanı İsa Berge ise İranlı turistlerin esnafa ekonomik olarak büyük katkı sağladığını söyledi.

Kurban Bayramı tatili için Van'a gelen İranlı turistler esnafın yüzünü güldürüyor. Van merkeze 100 kilometre uzaklıkta bulunan Kapıköy Sınır Kapısından Van'a giriş yapan İranlı sayısı her geçen gün artarken, Van'a gelen İranlılar, gündüzleri bol bol alışveriş yapıyor ve geceleri soluğu disko ve barlarda alıyor. Van'da İranlı turistlere yönelik her geçen gün yeni mekanlar açılırken, en büyük ilgiyi ise Van Gölü kıyısındaki işletmeler çekiyor. Akşamları kapalı mekanlarda eğlenen İranlı turistler, gündüzleri ise soluğu Van Gölü kıyısında geniş bir alan üzerine kurulan Van'ın ilk ve tek Aqua Parkı Divan Beach de alıyor. İranlı turistlerin en çok tercih ettiği mekan olan Aqua parkta gönüllerince eğlenen İranlı turistler, bol bol selfie çekiyor. Havuz kenarında hem serinleyen hem de hareketli parçalarla coşan İranlı turistler, eğlencenin tadını çıkarıyor.
Van'da tüm otellerin yüzde yüz dolulukla hizmet verdiğini söyleyen işletme sahipleri ise İranlı turistlerin Van'a gösterdikleri ilgiden memnun olduklarını belirtti. İşletme sahipleri, İranlı turistlerin hem eğlendiğini hem de sıcak havada Van Gölü'nde serinlediklerini anlattı. İranlı turisler ise Türkiye'yi çok sevdiklerini belirterek, "İran'a yakın olduğu için sürekli alışverişimizi Van'dan yapıyoruz. Bayramımızı geçirmek için de buraya geldik" dedi.

VAN ESNAFI ÇİFTE BAYRAM YAŞIYOR
Kente gelen İranlı turistlerin ekonomiye büyük katkı sağladığını söyleyen Van Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birlik Başkanı İsa Berge, esnafın şu anda çifte bayram yaşadığını ifade etti. Yoğunlukla birlikte Van esnafların yüzünün güldüğünü söyleyen Berge, şöyle konuştu:
"Vanlı esnafımız İranlı turistlerin yoğunluğundan dolayı çifte bayram yaşıyor. Esnafımızın uzun süre sonra yüzü gelen misafirlerle gülmeye başladı. İnşallah bu yoğunluk bayramdan sonra da devam eder. Van gerçekten güzel bir şehir. Van'ın özel bir değeri ve potansiyeli var gelen misafirlerimiz için. Van'da bayram nedeniyle otellerimizde yüzde yüz doluluk var. Esnafımız bu durumdan gayet memnun. İnşallah önümüzdeki dönemlerde de bu yoğunluk devam edecektir. Ekonomik anlamda kentimize ciddi katkı sağlamaktadır gelen misafirlerimiz. Bizlerde gelen misafirlerimizi elimizden geldiği kadar iyi ağırlamaya gayret ediyoruz."

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-İran Kapıköy sınır kapısı ve bayrak flamaları
-İranlı turistlerin otellere gelişi
-Resepsiyonda işlem yapmaları
-Otel görevlisi ile röportaj
-İranlı turistler ile röportaj
-İranlı turistlerin alışveriş yapması
-Drone ile İranlı turistlerin Van Gölü kenarında bulunan aqua parklarda havuz keyfi
-İranlı turistlerin havuz başında dans etmeleri ve eğlenmesi
-Havuz başındaki İranlılardan detaylar
-İranlı turistler ile röportaj
-Drone ile havuzdan detaylar
-Van Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birlik Başkanı İsa Berge ile röportaj
-Detaylar

HABER: Gülay KUYUCU-Orhan AŞAN/VAN,

==========

17)BUHARKENT'TE TAZE İNCİR FESTİVALİ BAŞLADI

Aydın'ın Buharkent ilçesinde, bu yıl 15'incisi düzenlenen Uluslararası Taze İncir Festivali başladı. Festival ile birlikte 15 Temmuz Millet Bahçesi'nin de açılışı yapıldı.

Buharkent 15'inci Uluslararası Taze İncir Festivali, kortej yürüyüşü ile başladı. Dörtyol Kavşağı'ndan başlayan mehteran takımı eşliğindeki yürüyüş 15 Temmuz Millet Bahçesi'nde son buldu. Festival alanında Fatih 1453 Mehteran ekibi bir gösteri sundu. Gösterilerinin ardından Buharkent'te yapılan yatırımlar slayt gösterisi ile izleyicilere sunuldu. Ardından da Buharkentli esnaf ve vatandaşlarının katıldığı, 'Bir Başkadır Benim Memleketim' isimli müzikal ile Buharkent Efeler Derneği'nin gösterileri sahnelendi. Festivalde konuşan AK Partili Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol, "15. Uluslararası Taze İncir Festivali'in açılışını anlamlı bir yerde yapmak istedik. Burası Aydın'ın ilk millet bahçesi. Burası önemli bir yer. Dünyanın en kaliteli incirine sahip olmaktan dolayı yüce Rabbim'e şükrediyorum. İncirden binlerce ailemiz geçiniyor. Taze incirin başkenti Buharkent ilçesidir. İncir, Buharkent için çok önemli bir üründür. Buharkent incirini farklı kılan erkenci ve kaliteli olmasıdır" dedi.

'TAZE İNCİN FESTİVALİ DOĞRU BİR İŞ'
Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger, Buharkent Millet Bahçesi açılışında incir hakkında konuşarak şöyle dedi:
"Bazı aymazlara en güzel cevabı incir bahçeleri verdi. Aydın bu sezon incir açısından son 20 yılın en güzel sezonunu yaşıyor. Taze İncir Festivali yapılması doğru bir iş. Bu festivali düzenleyenlere, doğru iş yapanlara teşekkür etmek lazım. Aydın'ın markası olmuş inciri, dünyanın bildiği bir marka olan inciri kötüleyenlere rağmen, onların yaptığı yanlış işlere rağmen incirimizi tanıtan bütün gayretlere, çabalara şükranlarımı sunuyorum. Birileri dünyanın bildiği inciri, ayıplı hale getirmeye çalışıyor, bu millete ihanet ediyorlar. Onlara rağmen bu festivalin yapılıyor olması çok doğru bir iş. Dünyaya ne kadar incir ihracat edebiliriz bununla ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Dünyada Büyük Menderes Ovası'nın eşi benzeri yok. İnciri daha iyi hale getirmek için çalışmalıyız. Ama bizim elimizdeki ürüne 'Kulp takacağız, ayıp takacağız' diye bir takım aymazlar gayret içindeler. Onlara da en güzel cevabı burada vermiş olduk. Son 30 senedir bu kalitede incir olmadı. Bundan daha güzel bir cevap olamazdı. İşte Buharkent jeotermalin dibinde, incirin en kalitesini de Buharkent ilçemizde yiyoruz."

'EN İYİ İNCİR' YARIŞMASI DÜZENLENDİ
Konuşmaların ardından Buharkent İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından 'En İyi İncir' yarışması düzenlendi. 8 kişinin katıldığı yarışmada eniyi 3 incir belirlendi. Birinciliği Kızıldere Mahallesi'nden Behçet Tunç elde etti. Tunç'a ödülünü Vali Yavuz Selim Köşger verdi. Kamilpaşa Mahallesi'nden Ali Kartal ikinci, Savcıllı Mahallesi'nden Kadir Çakmak ise üçüncü olurken ödüllerini AK Parti Aydın Milletvekili Metin Yavuz'un elinden aldı. 15'inci Uluslararası Taze İncir Festivali ve 15 Temmuz Millet Bahçesi'nin açılış törenine Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger ve  Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol'un yanı sıra  Buharkent Kaymakamı Tayyar Emre Mahmutoğlu, AK Parti Aydın Milletvekilleri Metin Yavuz ve Bekir Kuvvet Erim, Karacasu Belediye Başkanı MHP'li Zeki İnal, Bozdoğan Belediye Başkanı AK Partili Ufuk Altıntaş, Sarayköy Belediye Başkanı AK Partili Ahmet Necati Özbaş, AK Parti Aydın İl Başkanı Ömer Özmen ve MHP Aydın İl Başkanı Burak Pehlivan kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Açılışı yapılan millet bahçesinde bin  800 metrekarelik yapay gölet, 2 yapay şelale, yürüyüş ve bisiklet yolu, 2 kafeterya, paten ve kaykay pisti, çocuk oyun grubu, dinlenme ve piknik alanları bulunuyor.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Kortej yürüyüşünden görüntüler
-15 Temmuz Millet Bahçesi'nden açılış töreninden görüntü
-Mehter takımının gösterilerinden görüntü
-Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol'un konuşması
-Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger'in konuşmaları.
-Taze İncir yarışmasının ödül töreninden görüntü
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Bahattin ALBAYRAK/ BUHARKENT (Aydın),

=================================================


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ-2 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement