Dha Yurt Bülteni 3 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni 3

10 Kasım öncesi Ata Anı Evi'ne ziyaretçi akınıİZMİR'in düşman işgalinden kurtuluşunun başladığı, Atatürk'ün kahve içip kenti seyrettiği Belkahve'de Bornova Belediyesi tarafından açılan Ata Anı Evi, 10 Kasım öncesi ziyaretçi akınına uğruyor.

07.11.2018 10:23

10 Kasım öncesi Ata Anı Evi'ne ziyaretçi akını

İZMİR'in düşman işgalinden kurtuluşunun başladığı, Atatürk'ün kahve içip kenti seyrettiği Belkahve'de Bornova Belediyesi tarafından açılan Ata Anı Evi, 10 Kasım öncesi ziyaretçi akınına uğruyor. Açıldığı 9 Eylül 2016 tarihinden bu yana 35 bin kişi tarafından ziyaret edilen anı evi, Atatürk'ün hiperreal (çok gerçekçi) heykelini görmek isteyen ziyaretçilerle dolup taşıyor.

Bornova Belediyesi'nin Belkahve'de ziyarete açtığı Ata Anı Evi, Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıldönümü olan 10 Kasım öncesi ziyaretçi akınına uğruyor. Atatürk'ün 9 Eylül 1922'de, İzmir'in kurtuluşu öncesi kenti seyrettiği yerde açılan Ata Anı Evi, açılış tarihi olan 9 Eylül 2016'dan bugüne kadar 35 bin ziyaretçiyi ağırladı. Milli mücadele dönemine ait birçok objenin bulunduğu Anı Evi'nde, hiperreal ve balmumu olmak üzere iki farklı Atatürk heykeli sergileniyor. Anadolu'nun çeşitli bölgelerinden gelerek Anı Evi'ni ziyaret etmek isteyen öğrenci grupları, özellikle hiperreal Atatürk heykeline büyük ilgi gösteriyor.

'BU ŞEHRE BİR ŞEY OLACAK DİYE ÇOK KORKTUM'

Anı Evi'nin bulunduğu bölgenin 9 Eylül 1922 günü Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının İzmir'i izledikleri bölge olduğunu belirten görevlilerden Arda Kalaycı (38), "Belkahve'de Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının anılarını ziyaretçilere aktarmaya çalışıyoruz. 9 Eylül aynı zamanda silahla yapılan savaşın noktalanmasıdır. O gün burada Mustafa Kemal Atatürk İzmir'e bakarken 'Bu şehre bir şey olacak diye çok korktum' demiştir. İzmir'e olan sevgisini burada dile getirmiştir. İsmet Paşa ise aynı gün silahla yapılan savaşın bittiğini ama cehaletle yapılan asıl savaşın başladığını dile getiriyor. O yüzden Belkahve çok önemli bir yer. İzmir'in en önemli noktalarından biridir" dedi.

ANI EVİYLE BİRLİKTE KİTABE ORTAYA ÇIKTI

Anadolu'dan gelen insanlar için denizi ve İzmir'i gören ilk noktanın Belkahve olduğunu dile getiren Kalaycı, "Burası aynı zamanda gözetleme kuleleriyle korunan insanların İzmir'e güvenli ulaşmalarını sağlayan bir noktadır. Dönemin Valisi Kazım Dirik Paşa burada bulunan çeşmeyi onartmış ve buranın önemini fark etmiştir. Ancak burada bulunan kitabe zaman içinde kaybolmuştu. Buraya Anı Evi'nin açılmasıyla birlikte çeşme tekrar restore edildi ve çeşmenin kitabesi de ortaya çıktı. Kitabe şu anda Anı Evi'nde sergileniyor. Kitabeyle birlikte buradaki çeşmenin 1926 ile 1928 yılları arasında onarıldığını biliyoruz. Ata Evi 9 Eylül 2016 tarihinde açıldı. Bu süre zarfında 35 bin ziyaretçi ağırladık. Anadolu'nun çeşitli bölgelerinden okul grupları geliyor. İzmir'e gezi düzenleyen okullarımız, İzmir'e girmeden önce buraya uğruyorlar. Gösterim bölümünde canlandırma eşliğinde ziyaretçilere kısa filmler sunuyoruz. Bunun yanında grup ziyaretçilerine sunumlar yaparak buradaki eşyaları tanıtıyoruz" diye konuştu.

ELDE DIKILEN BAYRAKLAR

Anı Evi'nde Atatürk'ün bazı kişisel eşyaları, Milli Mücadele dönemine ait objeler, dua kitapları, İstiklal Madalyası, kılıçlar, kalpaklar da bulunduğunu dile getiren Kalaycı, "Gelen kişileri Atatürk kitaplığı ardında bulunan gizli geçitle bir sürpriz karşılıyor. Kitaplıktan açılan gizli geçit Atatürk'ün balmumundan yapılan heykeline çıkıyor. İzmir 15 Mayıs 1919 günü işgal edildikten sonra Yunan ordusu İzmir'deki bütün bayrakların toplatılması için emir göndermiştir. Bu emir sonrası tüm bayraklar ve bayrak yapılabilecek malzemeler vatandaşlardan toplanmıştır. 9 Eylül 1922 günü Türk süvarilerinin İzmir'e giriş yapacağının bilgisini alan halk, gizli gizli bayrak dikmiştir. Bu gizli yapılan bayraklardan ikisi burada sergilenmekte" dedi.

Anı evi pazartesi günleri hariç, Salı 13.30- 16.30 saatleri arasında, diğer günler ise 09.30-16.30 saatleri arasında ziyaretçilere açık oluyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Ata Anı Evi'nden genel ve detay görüntüler

Anı Evi görevlisi Arda Kalaycı ile röp.

Öğrenci grupları ile röp.

Haber- Kamera: Hande NAYMAN, Melis KARAKUZULU/İZMİR,

======================================

105 milyar dolarlık rezerv, Maden OSB ile değerlenecek

BURSA'nın Orhaneli ilçesinde yapılan incelemelerde 900 yılda 105 milyar dolar değer üretecek mermer rezervi, toplamda ise 500 milyar dolar değer üretecek çeşitli maden rezervleri tespit edildi. Orhaneli Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu, "Mermer, kömür, krom, altın ve nikel madeni çok bol. Bunların hepsinin değeri 500 milyar doları hakikaten geçiyor" dedi. Maden Mermer Üretici ve Sanayici İş Adamları Derneği Başkanı Erol Efendioğlu da bölgede 45'ten fazla fabrika kurulacağını açıkladı.

Orhaneli ilçesinde 2010 yılında ilk kez tespit edilen maden rezervlerinin zenginliği üzerine Maden Mermer Üretici ve Sanayici İş Adamları Derneği (MADSİAD) ve Orhaneli Belediyesi harekete geçti. İstanbul Teknik Üniversitesi'nden iki profesörün öncülük ettiği, 11 ay süren çalışmalarda toplamda 10 akademisyen, 900 yıl kullanılacak mermer rezervi ve ciddi miktarlarda kömür, krom, altın ve nikel rezervleri tespit etti. MADSİAD ile rezervler hakkında yürüttükleri projenin sonuna geldiklerini belirten Orhaneli Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu, "Burada 500 milyar dolarlık rezerv var. İnsanlar normal olarak mermerden bahsettiğimiz için mermer rezervi olarak anlıyorlar. Dünyadaki ilk krom madeni Orhaneli'nde bulunuyor. Orhaneli'nin yer altı kaynakları çok zengin. Rezerv ve çeşitlilik olarak çok bol. Mermerin dışında; krom, kömür, nikel ve altın madeni oldukça fazla miktarda bulunuyor. Bunların hepsinin toplamı 500 milyar doları hakikaten geçiyor. İnsanlar afaki zannediyor ama, bu 500 milyar doları özellikle vurgulamak istiyorum. Çünkü Türkiye'nin 2023 yılı ihracat hedefi 500 milyar dolar olduğundan onu çağrıştırsın diye bunu yapıyorum. Burada bir maden OSB kurulacak. En önemli nokta, bu yatırım tamamen yerli ve milli bir yatırım olacak. Bu ocakların sahipleri tamamen bizim insanımız. Yabancı yatırımcı yok" dedi.

TÜRKİYE'NİN İLK MADEN OSB'Sİ OLACAK

Kurulacak olan organize sanayi bölgesi hakkında bilgiler veren MADSİAD Başkanı Erol Efendioğlu, "Madem bu kadar güçlü bir rezerv var burada bir maden OSB kuralım dedik. Çünkü burada mermer var, kalsit var, feldspat var. Osmanlı zamanında bile bölgede madencilik vardı. 'Türkiye'nin ilk Maden OSB'ni Orhaneli'ne kuralım' diyerek harekete geçtik .Bu projenin ÇED aşaması bitti, kamulaştırma aşamasına geldik. Burada devletimizden yardım isteyeceğiz. Bu OSB'de çevreci bir üretim yapılacak ve bu da Türkiye'ye çok güzel bir emsal olacak. Zaten yeşil Bursa'da bize yakışan çevreci emsaller oluşturmaktır. Buraya 45-48 fabrika gelecek" dedi.

Kurulacak OSB'nin Orhaneli halkı için istihdam fırsatı olacağını söyleyen Efendioğlu, "Burada bizim çok önemsediğimiz bir şey var. O da Orhaneli'deki istihdam. Orhaneli'den Bursa'ya ciddi bir göç var. O göçü bu OSB ile tersine çevireceğiz" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Orhaneli mermer rezervlerinden drone görüntüleri ve aktüel detaylar

-Blok mermerlerden detaylar

-Röportajlar

Haber - Kamera: Muammer İRTEM/ORHANELİ(Bursa),

Süre: 3.37 Boyut: 423 MB

======================================

5 AFGAN'IN ÖLDÜĞÜ KAZADA, HAFİF TİCARİ ARACA 21 KİŞİ BİNMİŞ

VAN'ın Bahçesaray ilçesinde, Afganistan uyruklu 5 kaçak göçmenin öldüğü, 3'ü ağır 16 kişinin yaralandığı kazayla ilgili soruşturma sürerken, 5 kişilik hafif ticari araca 21 kişinin bindiği belirlendi. Kazanın meydana geldiği bölgeye 700 metre uzaklıkta da içinde 49 Afgan göçmenin içinde olduğu minibüs bulundu. Kaza, dün saat 18.00 sıralarında Van'a yaklaşık 90 kilometre uzaklıkta bulunan Bahçesaray ilçesinin Karabet Geçidi'nde meydana geldi. İddiaya göre, yurda kaçak yollarla giriş yapan Afgan uyruklu 20 kişiyi Van'dan alarak yola çıkan Muhammed Mustafa Çınar yönetimindeki 34 ZF 3395 plakalı hafif ticari araçla, polis ve jandarma kontrol noktalarında yakalanmamak için Van- Bahçesaray yolunu kullandı. Araç, 2 bin 985 rakımlı Karabet Geçidi'ni inerken, sürücünün direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu virajı alamayarak şarampole devrildi. Kazada 5 kişi hayatını kaybetti, sürücünün de aralarında olduğu 16 kişi yaralandı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ekibi sevk edildi. Yaralılar ambulanslarla Bahçesaray Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Yaralılardan durumu ağır olan 3 kişi, Van Bölge Eğitim Araştırma Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alınırken, diğer 13 yaralının sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi.

Bu arada 5 Afgan'ın cenazesi ise Bahçesaray Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

MİNİBÜSTE DE 49 AFGAN GÖÇMEN YAKALANDI

Kaza ile ilgili jandarma ekipleri tarafından yapılan araştırmada, hafif ticari araca 20 Afgan'ın bindirildiği, 49 Afgan uyruklunun içerisinde olduğu başka bir aracın ise kaza yerine yaklaşık 700 metre uzaklıkta jandarma ekipleri tarafından bulunduğu belirtildi. Kaçak göçmenler, jandarma ekipleri tarafından Bahçesaray Öğretmenevi'ne götürülerek sıcak yemek verildi, ardından da sağlık kontrolünden geçirildi. Göçmenler, İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edildiği belirtildi.

GÖRÜNTÜLER DÜN GEÇİLDİ

Behçet DALMAZ- Nevzat AYHAN/VAN, -

========================================================

EMNİYET KEMERİ KULLANIM SAYISINDA ARTIŞ

KARADENİZ sahil yolunda yapılan uygulamaların ardından emniyet kemeri kullanan sürücü sayısında yüzde 24 artış oldu.

Rize Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürü Baş Komiser Zeki Özkan, yapılan uygulamalara ilk başladıklarında Karadeniz sahil yolu boyunca emniyet kemeri kullanım oranının yüzde 32'lerde olduğunu belirtti. Özkan, "Uygulamalar, uyarılar ve cezalar ardından yüzde 2'lerde olan sayı yüzde 56'lara kadar çıktı. Hedefimiz bu rakamı yüzde 95'lere taşımak" dedi.

'SÜREKLİ UYARIYORUZ'

Kazalarda en çok rastlanan unsurun hız ihlali olduğunu vurgulayan Özkan, "Kavşaklar yandan çarpmalı kazaların çoğunlukla yaşandığı yerler. Bu konuda sürücülerimizi sürekli uyarıyoruz. Kavşakta geçiş kurallarına ve levhalara mutlaka dikkat ederek uymalıyız. Tek araçlı kazalarda ise uykusuz, yorgun ve dalgın araç kullanımı sebep oluyor. Özel araçla giderken mola vererek yola devam etmeliyiz.ö ifadelerine yer verdi.

'EMNİYET KEMERİNİN YARARLARINI ANLATTIYORUZ'

Emniyet kemerinin mutlaka takılması yönünde çalışmalar yaptıklarını belirten Özkan, "Emniyet kemeri hayat kurtaran bir önlemdir. Emniyet kemeri ile ilgili yeni bir çalışma başlattık. Sürücülere trafikte bir hafta bilgilendirme çalışması yaptık. Broşür dağıtarak, reklam panolarını kullanarak, spot filmler yayınlayarak farkındalık yaratmaya çalıştık. Bilgilendirme çalışmasından sonra yoğun bir şekilde denetimler başladı. Emniyet kemeri takanların kaza yapması halinde ölümleri yüzde 60 azalttığı bilimsel bir gerçek. 250-300 araç kontrolü yaparak sürücülere bire bir emniyet kemerinin yararlarını anlattık. Öncesi ve sonrası analizi yaptık. Çalışmaya ilk başladığımızda sahil yolu boyunca emniyet kemeri kullanım oranı yüzde 32'lerde idi. Faaliyetlerimizle yüzde 56'lara kadar çıkardık. Hedefimiz yüzde 95'leri bulmak. Hem bilgilendirme hemde denetim faaliyetlerimiz devam edecek" diye konuştu.

'EMNİYET KEMERİNİ ALIŞKANLIK EDİNDİM'

Sürekli yollarda olduüğunu belirten sürücü Cihangir Karaçengel de,  "10 metre bir yere gideceksem de emniyet kemerini takarım. Bunu alışkanlık edindim. Yaklaşık beş yıldır işim gereği yollardayım. Sürücü koltuğuna oturur oturmaz kemerimi takıyorum. Yanımda oturan kişiyide bu konuda uyarıyorum. Karadeniz'de ki hava şartları yağmurlu bu yüzden yollarda zaman zaman kayganlaşıyor. Çok fazla hız yapmamalıyız." dedi. Sürücü Samet Melek ise, emniyet kemeri yüzünden cezalar yediğini belirterek, "Yinede yüzde 70 oranında kullanıyorum. Emniyet kemeri yararlı bir uygulamadır" ifadesinde bulundu.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Trafik kontrol noktasından görüntüler

Trafik polislerinin denetimleri

Trafik Şube Müdürü Zeki Özkan'ın açıklamaları

Sürücülerle röportaj

BOYUT: 347MB

Haber-Kamera: Arzu ERBAŞ, RİZE, -

====================================================

(ÖZEL) TÜRKİYE'NİN EN UZUN ÖMÜRLÜ İNSANLARI GÖLKÖY'DE YAŞIYOR

TÜRKİYE'de en uzun ömürlü insanların yaşadığı Ordu'nun Gölköy ilçesinde ortalama yaşam süresinin 82 yıl olarak belirlenmesinin ardından bilimsel araştırmalar başlatıldı. Gölköy Belediye Başkanı Ali Kemal Mert, Akdeniz Üniversitesince yapılan araştırmada, 'Türkiye'nin Yaşlanma Atlası'nın çıkarıldığını, Türkiye'nin en uzun ömürlü ve sağlıklı 10 yeri arasında gösterilen Gölköy ilçesinde bilim insanlarının çalışmaları olduğunu belirtti. Mert, "Bu çalışmaların sonuçlarına göre, uzun ömürlü olunması, iklim koşullarından diyebiliriz. Tabiat ve coğrafi güzellikler etkiliyor" dedi.

Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölümü tarafından 'Türkiye'nin Yaşlanma Atlası' çıkarıldı.  Türkiye'nin en uzun ömürlü ve sağlıklı 10 yeri arasında Ordu'nun Gölköy ilçesi de yer aldı. Türkiye'de en uzun ömürlü insanların yaşadığı Gölköy ilçesinde ortalama yaşam süresinin 82 yıl olarak belirlenmesinin ardından, ilçede bilimsel araştırmalar da başlatıldı. İlçede yer alan kabristanlıkta yer alan mezar taşlarıda ölüm yaşı oranının yüksek olduğu da dikkat çekti.

'BİLİM İNSANLARINI İLÇEYE GETİRDİK'

Gölköy Belediye Başkanı Ali Kemal Mert, ilçede yaşayanların tabiat ve coğrafi güzelliklerden etkilendiğini, yoğurt, süt, yumurta, fındık gibi organik besinlerle beslenip, kültürel olarak aileler arasındaki bağlılığında mutluluk sağladığını, bu şekilde ömür uzattığını belirtti. Mert, "2015 yılında yapılan akademik çalışmalara göre Gölköy'de ölüm yaş ortalamamız 82. Bununla ilgili bir proje hazırladık 3 yıldır sempozyum düzenliyoruz. Dünyanın her bir yerinden ve Türkiye'den bilim insanlarını buraya getirdik. 2020 yılından itibaren yaşlanan bir toplumun kaçınılmaz sonuçları olarak biz, ilçemizde yaşlanan insanların rahat yaşam koşullarını oluşturmak için ne yapabiliriz diye 5 yıllık proje, planlama hazırladık. 2020 yılından itibaren yaşlanan insanların bakım ağlarını, yaşama ortamlarını hemde huzurlu ve mutlu yaşam koşullarını oluşturmak bakımından bunların altyapısını oluşturmuş olacağız. Bu çalışmaların sonuçlarına göre, uzun ömürlü olunması, iklim koşullarından diyebiliriz. Tabiat ve coğrafi güzellikler etkiliyor. Yoğurt, süt, yumurta, fındık, ceviz, armut, bal gibi organik besin ürünleri önemli. Kültürel olarak aileler arasındaki bağlılık mutluluk sağlıyor" dedi.

YAŞINA RAĞMEN ÇALIŞIYOR, BALTA İLE ODUN KESİYOR

İlçeye bağlı Kale Mahallesi'nde oturan evli ve 6 çocuk babası Mehmet Usta (78), annesinin 75, babasının ise 85 yaşında vefat ettiğini, yetiştirdikleri organik ürünlerden yiyerek sağlıklarını koruduklarını söyledi. İlerlemiş yaşına rağmen halen daha çalışmasını sürdüren Usta, "Bu zamana kadar yiyeceklerimizi hep kendimiz yetiştirdik yedik. Hep yetiştirdiğimiz ürünler organik. Fasulye, lahana, yoğurt, süt ve bal yiyoruz. Bu yaşıma rağmen kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak için yine çalışıyorum. Bahçeden kesip patpat tarım aracıyla evin yanına kışlık yakacak odun getirdim, şimdide balta ile onları kesiyorum" diye konuştu.

Yöre sakini Fatma Usta (80) ise, organik ürünlerin sağlıklı olduğunu anlatarak "Yoğurt, süt yiyorum. Gençken dünyayı deviriyordum, şimdi yaşlandık. Adamın zoruna gidiyor o günler. Organik yiyeceklerle bu güne kadar geldik çok şükür" ifadesinde bulundu.

AKRABALARIM HEP YAŞLI ÖLDÜ

Akrabalarının da hep ilerlemiş yaşlarda hayata veda ettiklerini kaydeden Naile Yıldız (83) ise şöyle dedi: "Evde ne yaparlarsa onu yiyorum. Süt, yoğurt, yumurta yiyorum. Bahçemizde kara lahana, fasulye, salatalık, kabak yetiştiriyoruz. Şimdi yaşlandık doktora gidip gelmeye başladım. Akrabalarım hep yaşlı öldü. Babam 85 yaşında vefat etti, aileden bir tek ben kaldım. Fındığımız oluyor, kırıp sobada kavurup yiyoruz.  Buralarda genelde herkes kendi yiyeceğini yetiştiriyor, pek fazla ürün olmasada olanla yetiniyoruz. Şimdi yoğurt, sütü olmayanlarda bizim gibi olanlardan alıyorlar"

Görüntü Dökümü

-----------------------------

-Gölköy tabelasından görüntü

-Mezarlardan görüntü

-Mezar taşlarında doğum ve ölüm yıllarından görüntü

-Gölköy Ulugöl'den görüntü

-Odun kesen Mehmet Usta'dan görüntü

-Fındık kıran yaşlı kadınlardan görüntü

-Gölköy Belediye Başkanı Ali Kemal Mert ile röportaj

-Mehmet Usta ile röportaj

-Fatma Usta ile röportaj

-Naile Yıldız ile röportaj

(SÜRE: 4.07 Dk ) (BOYUT: 617  MB)

Haber-Kamera: Nedim KOVAN/ORDU,

==================================================

VALİ DAĞLI 'BÜYÜKŞEHİR MODELİ' NİN ETKİLERİNİ KİTAPLAŞTIRDI

DÜZCE Valisi Zülkif Dağlı, Ankara Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi alanında '6360 Sayılı Yasanın Getirdiği Genişletilmiş Büyükşehir Modeli ile Yerel Kamusal Hizmetlerin İl Sınırlarına Kadar Genişlemesinin Etkileri: Kocaeli ve Sakarya Örneği' konulu doktora tezi yaptı. Vali Dağlı tezini kitaplaştırarak büyükşehirlerin avantajlarını ve dezavantajlarını anlattı.

Düzce Valisi Zülkif Dağlı geçen yıl Ankara Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi alanında '6360 Sayılı Yasanın Getirdiği Genişletilmiş Büyükşehir Modeli ile Yerel Kamusal Hizmetlerin İl Sınırlarına Kadar Genişlemesinin Etkileri: Kocaeli ve Sakarya Örneği' konusu ile doktora tezini tamamlayarak 'doktor' unvanını aldı. Vali Dağlı, doktora tezi için yaptığı araştırmaları 'Yeni Büyükşehir Modeli' isimli kitabında topladı.

Kitabı hakkında bilgiler veren Düzce Valisi Zülkif Dağlı, "Büyükşehir ile ilgili yasamız 2014 yılında köklü bir değişime tabi tutuldu. 81 ilimizden 30'u büyükşehir statüsünde, il özel idareler kapatıldı ve yeni bir yönetim modeline geçildi. Buralarda belediye sınırları, il sınırlarına kadar genişletildi. Burada ben tez çalışmamı kitap haline getirdim. Büyükşehir modeli il sınırlarına kadar genişledikten sonra nasıl gelişmeler oldu, hizmetler ne yönde cereyan etti, bunları inceledim. Burada ben Kocaeli ve Sakarya illerini örnek olarak inceledim. Burada çalışan kamu görevlileri, ilgili aktörler, tüm belediye başkanları, ilgili oda, sivil toplum kuruluşu başkanları, ilgili muhtarlar olmak üzere tamamına sormak üzere görüşlerini aldık. 4 yıl zarfında neler değişti, gidişatta neler değişti, durum nedir? Hizmetler daha iyi hale mi geldi? Sekteye mi uğradı? Bunları tez haline getirdik ve kitaplaştırdık. Kitabımız 2 ay önce çıktı. İnşallah öğrenciler ve konuyla ilgilenenler için faydalı olur.Kitap 5 bin adet basıldı." dedi.

'İNCELEDİĞİM İLLERDE BÜYÜKŞEHİR MODELİ POZİTİF KARŞILANMIŞ'

Vali Dağlı, inceleme yaptığı illerde büyükşehir modelinin pozitif karşılandığını belirterek, "Değişim noktasında incelediğim Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nde yapılan değişikliklerin pozitif yönde olduğunu gördük. Çünkü Kocaeli ilimiz coğrafi olarak büyük olmayan bir ilimiz. Bu manada gelişmelerde çok olumlu. Kaldı ki önceden de İstanbul ve Kocaeli zaten il sınırlarına kadar sınırları değişmişti. Sınırları eşitlenmişti. Sakarya'da da durumun pozitif olduğunu gördük. Ancak coğrafi olarak daha büyük olan illerde nasıl cereyan edeceğini bilemiyoruz. Bunun araştırılması gerekiyor." diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------------

Vali Dağlı'nın kitabını tanıtırken görüntü

Kitap hakkında bilgiler verirken görüntü

Vali Dağlı ile röp ve detaylar

(Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,

==================================================

ALKOLLÜ SÜRÜCÜ BARİYERLERE ÇARPTI

Bursa'nın Orhangazi ilçesinde, Ali Ö. (44) yönetimindeki otomobil, kontrolden çıkarak bariyerlere çarptı. Kazada araca kullanılamaz hale gelirken, yaralanan Ali Ö.'nün 1.85 promil alkollü olduğu belirlendi.

Kaza, sabah saatlerinde Orhangazi- Bursa Karayolu Karsak Boğazı mevkiinde meydana geldi. Ali Ö. yönetimindeki 16 GF 124 plakalı otomobil, Orhangazi'den Bursa yönüne giderken, kontrolden çıkarak kavşaktaki bariyerlere çarptı. Kazada Ali Ö. yaralanırken, araç kullanılamaz hale geldi. Ali Ö.'yü araçtan, yoldan gecen diğer araçların sürücüleri çıkardı. İhbar üzerine gelen 112 Acil ekiplerinin müdahalesi ardından Ali Ö., Gemlik Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yapılan ölçümde, Ali Ö.'nün 1.85 promil alkollü olduğu belirlendi.

Jandarma ekipleri kazayla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü;

---------------------------------

-Kaza yapan araç

-Bariyerlerden görüntü

-Genel görüntü

-Detaylar

Haber-Kamera: Hasan BOZBEY/BURSA,

==================================================

KEDİNİN YUTTUĞU 6 SANTİMLİK İĞNE, OPERASYONLA ÇIKARILDI

ANTALYA'da 'Paris' adlı kedinin yuttuğu yaklaşık 6 santimlik dikiş iğnesi, operasyonla çıkarıldı.

Antalya'da stajyer avukat Nurgül Yayman, Paris adlı kedisinin iki gün boyunca bir şey yemediğini ve sürekli kusacak gibi durduğunu fark edip, özel bir kliniğe götürdü. Veteriner Canan Kondak Yılmaz yaptığı muayenede, kedinin ağzından yemek borusuna doğru uzanan ip gördü. Anestezi ile uyutulan kedinin boğazında yaklaşık 6 santimlik dikiş iğnesi tespit edildi. İğnenin burun boşluğu ile boğaz arasında sıkıştığını gören veteriner Yılmaz, iğneyi iki parçaya böldükten sonra bulunduğu yerden çıkardı. Başarılı operasyonun ardından Paris, sahibi Nurgül Yayman'a teslim edildi.

Yaman, kedisi sağlığına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi. Kedisinin sürekli kilo kaybetmesi nedeniyle hayvan hastanesine başvurduğunu belirten Nurgül Yayman, "Yapılan muayenede veteriner hekim kedinin ağzındaki ipi fark etti. Röntgen çekilince dikiş iğnesi yuttuğu ve boğazına saplandığı tespit edildi. Operasyonla iğne çıkarıldı ve kedim sağlığına kavuştu" dedi.

Hasan DEMİRBAŞ/ANTALYA, -

=================================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni 3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement