DHA YURT BÜLTENİ-3 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ-3

DHA YURT BÜLTENİ-3

Gökçeada seferlerine fırtına engeliÇANAKKALE'nin Kuzey Ege Denizi'nde etkili olan lodos fırtınası nedeniyle Gökçeada ilçesine yapılması planlanan bazı feribot seferleri iptal edildi.

26.02.2020 10:11

Gökçeada seferlerine fırtına engeli

ÇANAKKALE'nin Kuzey Ege Denizi'nde etkili olan lodos fırtınası nedeniyle Gökçeada ilçesine yapılması planlanan bazı feribot seferleri iptal edildi.

Çanakkale Boğazı ile Adalar hattında yolcu ve araç taşımacılığı yapan Gestaş Deniz Ulaşım A.Ş.,  Kuzey Ege Denizi'nde etkili olan lodos fırtınası nedeniyle Gökçeada'ya yapılması planlanan bazı feribot seferlerinin iptal edildiğini duyurdu. Buna göre; Kabatepe-Gökçeada hattında, Gökçeada'dan saat 13.00 ve 18.00 ile Kabatepe'den ise saat 15.00 ve 20.00 seferlerinin olumsuz hava koşulları nedeniyle iptal edildiği bildirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Feribot iskelesinden görüntü.

-Boğazda sefer yapan feribotlardan genel ve detay görüntü.

Haber-Kamera:  Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE,

==============================

2 çocuk annesi, 5 yıldır çay ocağı işletiyor

KAYSERİ'de, evli ve 2 çocuk annesi Leyla Ünlü (51), 5 yıldır gençliğinde hayalini kurduğu çay ocağını işletmenin mutluluğunu yaşıyor. İşini severek yaptığını söyleyen Ünlü, "Kadın olarak bu işi yapmam herkesin hoşuna gidiyor. İlk başta herkes şaşırdı" dedi.

Kayseri'de yaşayan Leyla Ünlü, eşi Durmuş Ünlü ile bir süre kentte apartman görevlisi olarak çalıştı. Eşinin emekli olmasının ardından Leyla Ünlü, gençliğinden beri hayalini kurduğu çay ocağını açmaya karar verdi. Ünlü, 5 yıl önce Kocasinan ilçesi Hunat Mahallesi'nde çay ocağı açtı. İş yerinde kültür ve sanat buluşturmaları gerçekleştiren Ünlü, görenlerin dikkatini çekiyor.'HER KESİM BURADA BULUŞUYOR'Leyla Ünlü, işinin zor gözüktüğünü ancak severek yaptığını söyleyerek, "Kadın olarak bu işi yapmam herkesin hoşuna gidiyor. İlk başta herkes şaşırdı. Ama sonradan herkes kabullendi. Takdir edenler oldu. Bu iş fikri sanata olan merakımdan ve eşimle birbirimize olan bağlılığımızdan geliyor" dedi.Ünlü, çay ocağında çeşitli etkinlikler yapıldığını kaydederek, "Çay evimizde saz, söz, muhabbet  ve şiirler okunuyor. Evde bir insan ne ile meşgul oluyor, nasıl rahat ediyorsa, biz de burada o atmosferi oluşturuyoruz. Akademisyen, şair, bilim adamı, iş insanı, esnaf, öğrenci, her kesim burada buluşuyor. İnsanların buluşma adresi olarak burayı göstermesi bizi mutlu ediyor. Buraya gelenler, aile ortamına geldiğini biliyor. Özellikle, arkadaşlık diyalogları oluyor. Deprem ve şehit olduğu özel günlerde hep birlikte o konulara dikkat çekiyoruz. Birlikte ağlıyoruz, birlikte üzülüyoruz. Sevinçlerde beraber olduğumuz gibi acılarda da beraber oluyoruz" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü: Leyla Ünlü ile röportajEşi Durmuş Ünlü ile röportajÜnlü çiftinin işletmeye girişinden görüntü-Leyla Ünlü'nün çay doldururken ve servis ederken görüntüleriİşletmedeki müşterilerin sazlı sözlü eğlencesinden görüntü-Diğer genel ve detaylar

Süre: 6.33 Boyut: 735 MB

Haber-Kamera: Samed Aydın SUN/KAYSERİ

==========

Komşusunu döven öğretmenin 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı

KONYA'da, komşusu Büşra Ç.'yi (24) apartman girişinde tekme, tokat döven rehber öğretmen Deniz E.'nin (41) 'kasten yaralama ve tehdit' suçlarından 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı. Deniz E.'nin avukatı, müvekkilinin küçük çocuğu ve öğretmen olması nedeniyle duruşmaya katılamadığını söyledi. Büşra Ç. ise, Deniz E.'nin kendisini döverken, "Burada daha bitmedi. Ben sana göstereceğim" diyerek tehdit edip, bağırdığını anlattı.

Olay, geçen 15 Ağustos günü Selçuklu ilçesine bağlı Kılıçarslan Mahallesi'ndeki apartmanın girişinde meydana geldi. Bir ilkokulda rehber öğretmen olan Deniz E., iddiaya göre, daha önce gürültü yaptığı gerekçesiyle kendisi hakkında şikayette bulunan, aynı binada oturduğu komşusunun kızı Büşra Ç. ile kapıda karşılaştı. Deniz E., kapıdan çıkarken, Büşra Ç.'ye omuz attı. Genç kızın "Ne yapıyorsun?" demesi üzerine de Büşra Ç.'ye tekme tokat saldırdı. Büşra Ç.'yi yere yatırıp, vurmaya devam eden Deniz E., daha sonra binadan çıkıp, 'İmdat' diye bağırdı. Bunun üzerine Deniz E.'nin eşi de elinde sopayla olay yerine gelerek, Büşra Ç. ve ailesine saldırdı. Bu anlar apartmanın güvenlik kameralarınca kaydedildi.

'O BANA SALDIRDI'

Polisteki ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Deniz E., şunları söyledi:

"12.30 sıralarında ikametimin bulunduğu apartman kapısının girişinde daha önce hakkında tehdit ve hakaret konusunda şikayetçi olduğum Büşra isimli şahısla karşılaştım. Büşra yanımdan geçerken bana omuz atıp, hakaret etti. Akabinde ben ne yapıyorsun? diyerek Büşra'yı kendimden uzaklaştırmak için itekledim. Bu sırada Büşra yere düştü. Sonrasında Büşra benim saçımı ve kollarımı yolmaya başladı. Ben kendisini engellemeye çalıştım. Bu sırada sürekli bana hakaretlerde bulunuyordu. Bağırarak annesini çağırdı. Ben de bunun üzerine oradan kaçıp, site içerisinde bulunan güvenlik kulübesine sığındım. Sonrasında polisi, eşimi ve ağabeyimi arayarak yardım istedim. Eşim yanıma geldi. Büşra, annesi ve babasıyla bizim yanımıza geldi. Küfür ve hakaretlerle eşimi tahrik etmeye çalıştılar. Eşim o esnada civarda bulduğu sopayı korkutmak amaçlı onlara gösterdi. Eşim sopayla kimseye vurmadı. Büşra'dan, anne ve babasından şikayetçiyim."

2 YILADA KADAR HAPİS CEZASI İSTEMİYLE DAVA AÇILDI

Soruşturma sonunda Deniz E. hakkında 'kasten yaralama ve tehdit' suçlarından 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianamede, şüpheli Deniz E.'nin Büşra Ç.'yi elindeki cüzdan ve anahtarları atarak yaraladığı, darp ettiği, 'Ben sana daha göstereceğim' diyerek tehdit ettiği ifade edildi. Ayrıca şüphelinin eşi Kurtuluş E.'nin de (43), elinde bulunan sopayla müştekiler Büşra Ç., Ayşe Ç. ve Recep Ç.'nin üzerine yürüdüğü sırada, etraftakiler tarafından engellendiği  ve eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı, 'Sizin kanınızı içeceğim' sözleriyle tehdit ve hakaret  ettiği ifade edildi. Öğretmenin eşi Kurtuluş E. hakkında da 'kasten yaralamaya teşebbüs, tehdit ve hakaret' suçlarından ceza verilmesi talep edildi.

YARGILANMASINA BAŞLANDI

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına sanık Deniz E., küçük çocuğunun  ve öğretmen olması nedeniyle katılmadı. Eşi Kurtuluş E.'nin de gelmediği duruşmada Büşra Ç. ve annesi Ayşe Ç. hazır bulundu. Deniz E.'den şikayetçi olduğunu söyleyen Büşra Ç., "Kapıdan girerken Deniz E. bir anda bana omuz atıp yere düşürdü. Elindeki cüzdan ve anahtarı üzerime fırlattı. 'Burada daha bitmedi. Ben sana göstereceğim' dedi. İmdat diye bağırarak kaçtım ve annem ile ağabeyimi çağırdım. Annem ve ağabeyim yanıma geldiler. Deniz E.'nin eşi Kurtuluş E. elinde sopa ile koşarak yanıma geldi. Annem beni korumak için önüme geçti. Kurtuluş E.'nin elinden sopayı aldı. Kurtuluş, 'Kanınızı içeceğim' diye bağırıyordu. Deniz E. komşumuz olur. Çok gürültü yaptıkları için babam daha önce kendilerini uyarmıştı. Aralarında o sırada bir tartışma yaşanmıştı. Benlik bir durum yoktu." dedi.

'KANINIZI İÇECEĞİM' DİYE BAĞIRIYORDU

Anne Ayşe Ç. (47) de "Aşağıya indiğimizde Büşra'nın saçları yolunmuş, terliklerini giymeye çalışıyordu. Kurtuluş E. elinde beyzbol sopasıyla gelip, 'Kanınızı içeceğim' dedi. Elinde sopa ile, 'Sen benim eşimi nasıl döversin' diye önce Büşra'nın üzerine yürüdü. Bana vursun diye önüne geçtim. Küfürler ediyordu. Komşumuz Deniz E. sabaha kadar gürültü yaptıklarından eşim uyarmaya gittiğinde eşimle aralarında bir tartışma olmuş. O olayla ilgili de ayrı bir davamız bulunuyor. Şikayetçiyim" diye konuştu.

Tanık olarak dinlenen Tevfikhan K. (17) ise "Olay günü evde otururken ses duyup, aşağıya indim. Elinde sopalı ve ismini bilmediğim biri, Büşra'nın üzerine yürüyordu. Annesi de Büşra'nın yanındaydı. Bağrış çağırışları hatırlıyorum" dedi. Duruşma, ertelendi.

Görüntü Dökümü ---------------Olay anı güvenlik kamera görüntüsü

Haber: Tolga YANIK KONYA DHA))

=========================

Nemrut'taki ayılar belgesele konu oldu

BİTLİS il sınırları içerisinde bulunan dünyanın ikinci, Türkiye'nin ise en büyük krater gölü olan Nemrut Krater Gölü'nün kenarında yaşamını sürdüren ayılar, belgesele konu oldu. Bitlis Eren Üniversitesi'nde görevli Dr. Öğretim Üyesi Cihan Önen tarafından hazırlanan belgesel, ilgiyle izlendi.

Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi (EDEN) kapsamında 'Mükemmeliyet Ödülü' alan 2 bin 250 rakımlı Nemrut Krater Gölü, doyumsuz manzarasıyla ziyaretçilerini hayran bırakırken, iki yavru ayıya da ev sahipliği yapıyor. Yaz aylarında bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin elle besledikleri sevimli 2 ayı, belgesele konu oldu. Bitlis Eren Üniversitesi'nde görevli Dr. Öğretim Üyesi Cihan Önen tarafından 2 yıl boyunca izlenerek, oluşturulan belgeselin seslendirmesini Bitlis Eren Üniversitesi Radyosu Görevlisi İlker Kaya yaptı. 2 yavru ayının hikaye edildiği belgesel için Bitlis Eren Üniversitesi Merkezi Konferans Salonunda da gala düzenlendi.

Galaya, Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Necip Yardım, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, Prof. Dr. Zeki Argunhan, Öğretim Üyeleri, öğrenciler ve bazı Sivil Toplum Örgütü temsilcileri katıldı. Galanın açış konuşmasını yapan Dr. Öğretim Üyesi Cihan Önen, Nemrut Krater Gölü kenarında sadece yavru ayıların yaşamadığını, çeşitli kuş türleri, yılanlar ve farklı hayvan türlerinin de yaşamlarını sürdürdüğünü belirterek, "Nemrut Krater Gölü kenarında yaşayan ayıların yaşamlarını 2 yıl boyunca izledim. 6 ayının görüntülerini çektim. Onların yaşamları ile ilgili bilgilerin yer aldığı belgeseli oluşturduk. Son aşama olarak İlker Kaya'nın seslendirmesi ile belgeselimizi tamamladık. Bu etkinliğin oluşturulmasında emeği geçen başta üniversitemiz yönetimine ve katılan öğrencilerimize teşekkür ediyorum" dedi.

Daha sonra ayılar ve Nemrut'taki yaşamın yer aldığı 25 dakikalık belgesel filmi katılanlara izlettirildi. Program sonunda kısa bir konuşma yapan Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Necip Yardım, üniversitelerin tek görevinin eğitim vermek olmadığını belirterek, ilin ekonomisine ve tanıtımına da katkı sunan yerler olduğunu söyledi.

Konuşmanın ardından Rektör Prof. Dr. Erdal Necip Yardım tarafından belgeselde emeği geçen Dr. Öğr. Üyesi Cihan Önen'e ve İlker Kaya'ya birer plaket verdi. Program hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Belgesel galasına katılanlardan detay-Belgeseli çeken Dr. Öğretim Görevlisi Cihan Önen'in konuşması-Belgeselden detaylar-Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Necip Yardım'ın konuşması-Belgeseli hazırlayanlara plaket verilmesi-Toplu fotoğraf çekilmesi -Özel ve genel detaylar

Özcan ÇİRİŞ/BİTLİS,

===========================

Rize'nin 'Pisa kuleleri'ne kiralık formülü

RİZE'de, dolgu zemin üzerine 30 yıl önce inşa edilen ve zeminde meydana gelen kayma nedeniyle yan yatmaya başlayan 4 binadaki daire sahipleri, kiraya taşınarak evlerini terk ediyor. 'Pisa kuleleri' diye anılan binalardaki bazı daire sahipleri ise boşalttıkları dairelerini 500-600 TL arasında piyasanın üçte biri fiyatına kiraya veriyor.

Taşlıdere Mahallesi'nde, deniz dolgusu ve heyelanlı tabaka üzerine yaklaşık 30 yıl önce inşa edilen 72 daireli 3 blok ile yanlarında yer alan 6 katlı 24 daireli bir başka binanın zemininde kayma meydana geldi. Kayma nedeniyle yan yatmaya başlayan binalar, bölgede 'Pisa kuleleri' diye anılmaya başlandı. Binalardaki daire sahipleri, yapıları demir direklerle güçlendirmeye çalıştı ancak yöntem başarılı olmadı. Gün geçtikçe binalardaki eğim artarken, 24 daireli bina ile bitişiğindeki bina arasında boşluk oluştu.

Binalarda Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ile Rize İnşaat Mühendisleri Odası'nca teknik inceleme yapıldı. Yüzde 6 dolayında eğim olduğu belirlenen yapılarla ilgili Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ekipleri, daire sahiplerinden binaların risk tespitlerini yaptırmaları istedi. Kentsel dönüşüm projesi kapsamında yıkımı gündeme gelen binalarla ilgili henüz bir adım atılmadı.

EVLERİNİ BOŞALTIP KİRAYA ÇIKIYORLARYan yatmaya devam eden toplam 96 daireli 4 binada daire sahipleri evlerini terk ederek, kiraya çıkmaya başladı. Binalardaki bazı daire sahipleri ise boşalttıkları dairelerini 500- 600 TL arasında piyasanın üçte biri fiyatına kiraya verdi. 'Kiralık' ilanı asılan daireler ucuz kira bedelleri nedeniyle tehlikeye rağmen tercih ediliyor. Binalarda çok sayıda kiracı kalıyor.

'DAİRELERDE OTURANLARIN ÇOĞU KİRACI' Taşlıdere Mahallesi Muhtarı Selim Kara, binaların 25 yıl önce yan yatmaya başladığını belirterek, "Bu binalar tehlike arz etmesine rağmen, insanlar burada oturmaktan vazgeçemiyor. Yeni binalara geçmek için ekonomik durumu el vermeyen insanlar mecburen bu binalarda oturmaya devam ediyor. Bazı ev sahipleri de bu binaların yerine yenilerinin yapılması halinde ortaya çıkacak maddi yükü kaldıramadığı için bu binalarda oturmaya devam ediyor. Bu sitelerde oturanların yarısından fazlası kiracı. Bu binalar okula yakın, hastaneye yakın, ulaşım kolaylığı var, o yüzden de kiracılar burayı tercih ediyorlar. Binalar eski olduğu için kiraları da düşük, ortalama 500-600 TL, bu da insanlara cazip geliyor. Ama tabii ki bu binalarla ilgili tedirginlik devam ediyor ve bunu herkes biliyor. İnşallah hiç kimsenin canı yanmadan burayla ile ilgili yapılması gerekenler yapılır" dedi.

'CANIMIZ ALLAH'A EMANET' DİYEREK KALIYORLARMahalle sakini Şevki Sarı da durumdan endişeli olduklarını anlatarak, "25 yıldır tedirginlik yaşıyoruz. Ben de yan binada oturuyorum ve korku yaşıyorum. Bizim binamız sağlam olsa bile bu binalar sakat olduğu için aynı riski biz de yaşıyoruz. Ev sahiplerinden korkup çıkanlar var ve kiraya verdiler dairelerini. Vatandaşlar da gelip bu daireleri kiralıyorlar, korksalar bile ucuz olduğu için mecburen tercih ediyorlar. 'Canımız Allah'a emanet' deyip oturuyorlar. Burada şu anda birkaç tane kiralık daire var, Mayıs ayını bulmadan tutulur bu daireler de" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Binalardan detaylar-Kiralık daire ilanları-Boş dairelerden görüntü-Röportajlar

-Muhabir anonsu (Arzu ERBAŞ)

Haber-Kamera: Arzu ERBAŞ RİZE-DHA


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ-3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement