ABD ile 2'nci ortak kara devriyesi başladı (2) -
Suriye'nin kuzeyinde kurulması planlanan Güvenli Bölge'de ikinci kara devriyesi başlatıldı. Zırhlı araçlarla sınırı geçen Türk askerleri, ABD'li askerlerle Telabyad kırsalında kara devriyesine başladı.
Türkiye, sınır güvenliğini sağlamak ve Suriye'nin kuzeyinde PKK/ YPG'nin oluşturmak istediği terör koridorunu engellemek ve yerlerinden edilmiş sivillerin geri dönüşünü sağlamak için Fırat'ın doğusuna yönelik harekat sinyali verdi. ABD'nin bunu engellemeye yönelik girişimlerinin ardından Türkiye'nin tepki göstermesi ve kararlılığını ortaya koyması üzerine Ağustos ayının ilk haftası ABD'li heyet, Ankara'ya gelerek Milli Savunma Bakanlığı'nda bir dizi toplantılara katıldı. Toplantıların ardından Fırat'ın doğusuna Türkiye ve ABD tarafından ortak tesis edilecek güvenli bölge kurulması kararı alındı.
Varılan mutabakatın ardından Suriye sınırındaki Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde Müşterek Harekat Merkezi kuruldu. Türk ve ABD'li generallerin komutasındaki askerlerin görev yaptığı Müşterek Harekat Merkezi'nin çalışmaya başlaması sonrası ilk etapta Suriye'nin kuzeyindeki hava sahası Türkiye'ye ait insansız hava araçlarına açıldı. İHA'lar ile Fırat'ın doğusundan görüntüler alınarak terör örgütü PKK/YPG'nin tahkimatları tespit edildi ve tahribi noktasında atılacak adımlar belirlendi. Bu gelişmenin ardından ise ortak hava devriyesine başlanarak iki ülke helikopterleri ile bugüne kadar 6 hava devriyesi yaparak Fırat'ın doğusunda keşif ve gözetleme faaliyeti gerçekleştirildi.
8 Eylül Pazar günü ise Telabyad'ın doğusunda kalan Ağsağa bölgesinde Türk ve ABD zırhlıları ortak kara devriyesi yaptı. 3 saati aşkın süre yapılan ortak kara devriyesine iki ülkenin 6 zırhlı aracı ile sağlık ekipleri katıldı. ABD helikopterleri zırhlı araçlara havadan eşlik etti. Devriyenin tamamlanmasının ardından Türk zırhlılarının dönüşü sırasında TSK'ya ait 2 helikopter de destek için havada uçuş yaptı.
İlk kez yapılan ortak kara devriyesinin ardından terör örgütünün halen Türkiye sınırına yakın noktada varlığını sürdürmesi, tahkimatlarının tahrip edilmemesi gibi nedenlerden dolayı güvenli bölgede gelinen nokta tepkilere yol açtı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da süreçten rahatsızlığını dile getirerek Eylül ayı sonuna kadar Fırat'ın doğusunda kendilerinin istediği noktaya gelinmemesi durumunda Türkiye'nin kendi planlarını devreye koyacağını belirterek, bir kez daha sınır ötesi harekat mesajı verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının ardından sınır hattında da hareketlilik başladı. Askeri araç ve personellerin yanı sıra sağlık, arama ve kurtarma ekiplerinin sevk edildiği sınır hattında yaşanan hareketlilik devam ederken, bu sabah ikinci ortak kara devriyesi yapılacağı duyuruldu.
Sabah erken saatlerde Akçakale'deki üs bölgesinden hareket eden Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait zırhlı araçlar, devriyenin yapılacağı sınır hattına gitti. Akçakale'nin Ekinyazı köyünün bulunduğu sınır hattındaki Savaş Hudut Karakolu yakınlarında, beton blokların kaldırılması ile oluşturulan acil giriş ve çıkışlar için yapılan balistik zırhlı kapının önüne TSK'ya ait 4 zırhlı araç geldi. Askerlerin de önlem aldığı bölgeye saat 08.20 sıralarında ABD'ye ait 4 zırhlı araç geldi. İki ülke komutanlarının yaptığı görüşmelerin ardından saat 08.40 sıralarında TSK'nın zırhlıları sınırı geçerek Telabyad'ın 15 kilometre doğusundaki Braymay bölgesine geçiş yaptı. Bu arada iki ülke askerlerinin ortak kara devriyesine havadan da insansız hava araçlarının eşlik ettiği belirtiliyor. Bugün yapılan devriyenin de 8 Eylül'de yapılan ve 3 saati aşkın süre devam eden ilk ortak kara devriyesi gibi 3 saat sürmesi bekleniyor.
MSB'DEN AÇIKLAMA
Bakanlığın sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabından yapılan açıklamada, "Suriye'nin kuzeyinde, Fırat'ın doğusunda Güvenli Bölge tesisi faaliyetleri kapsamında; TSK ve ABD personeli, kara araçları ve İHA'ların iştirakiyle ikinci müşterek kara devriyesine Akçakale güneyinde, Suriye tarafında başladı" denildi.
GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
Haber-Kamera: Hasan KIRMIZITAŞ- Hadi KURT- Ömer ŞULUL/AKÇAKALE (Şanlıurfa), -
====================
Bahis çetesinin lideri ve 12 kişi tutuklandı
Adana'da yılda 95 milyon lira kazanan yasa dışı bahis çetesine yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 40 şüpheliden aralarında çete lideri Akın Ölçen'in (38) de bulunduğu 13 şüpheli tutuklandı. Düğününe 2 gün kala gözaltına alınan çete liderinin kız kardeşi Gizem Ö. ise serbest bırakıldı.
İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde paravan şirket kurup, 7 ayrı internet sitesi üzerinden yasa dışı bahis oynatan çeteyi, teknik ve fiziki takibe aldı. Çete lideri Akın Ölçen'in, kazandığı paraları 488 kişinin hesap numaraları üzerinden KKTC ve Ukrayna'daki hesaplara aktardığı ortaya çıktı. 20 Eylül'de operasyon için düğmeye basan ekipler, çete üyesi 40 kişiyi gözaltına aldı.
Çete lideri Akın Ölçen'in evinde yapılan aramada, dolapta 500 bin TL ele geçirildi. Polis el konulan paraları uzun süre saymaya çalıştı. Paraları kurduğu paravan şirket üzerinden yönettiği ve tüm hesap kayıtlarını bilgisayara tek tek not ettiği ortaya çıkan Akın Ölçen'in evinde ayrıca 105 kişiye ait banka kartları, 100 sim kart ve çok sayıda dijital materyal ele geçirildi. Yıllık 95 milyon TL kazandığı saptanan çete liderinin, hesaplarını kullandıran kişilere de ayda ortalama bin 500 ila 3 bin TL arasında ödeme yaptığı tespit edildi. Çete yöneticilerinden Ali G.'nin ise 7 cep telefonu olduğu belirlendi. Akın Ölçen, operasyonda 2 gün sonra düğünü olan kız kardeşi Gizem Ö. ile birlikte yakalandı. Gizem Ö.'nün bir dönem çetenin muhasebe hesaplarını tuttuğu bildirildi.
Gizem Ö. ve ağabeyi Akın Ölçen'in de aralarında bulunduğu 40 şüpheli, sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Çete lideri Akın Ölçen ile 13 adamı tutuklandı.
Gizem Ö.'nün de aralarında bulunduğu 12 kişi savcılık sorgularının ardından serbest bırakılırken, 15 şüpheli adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Görüntü Dökümü
--------------
-Zanlıların adli tıp birimine getirilmesi
-Adli tıp biriminden çıkarılması
-Operasyonda ele geçirilen paraların görüntüsü
SÜRE: 03'17" BOYUT: 364 mb
Haber-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,
====================
Sahte 'özürlü' raporu operasyonu: 26 gözaltı kararı
Konya'da 16 kişiye sahte 'özürlü' raporu aldırdığı iddia edilen 19 kişi ile raporu alanlardan özürlü olmadığı anlaşılan 7 kişi hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Bunun üzerine 26 kişinin yakalanması için bugün eş zamanlı operasyon düzenlendi.
Konya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, Kadınhanı ilçesinde Sosyal Güvenlik Kurumu Müdürlüğü'nde çalışan S.B.'nin, bazı kişilere sahte 'özürlü' raporu aldırdığı bilgisini aldı. Bunun üzerine çalışma başlatan polis, S.B.'nin 2016 yılında bir kamu hastanesinde temizlik görevlisi olarak çalışırken sahte özürlü raporu düzenlediği iddiasıyla şebekesinin üyeleriyle birlikte gözaltına alındığını ve tutuklandıktan sonra cezaevinden tahliye olan H.İ.'nin liderliğini yaptığı şebekeyle ortak hareket ettiğini belirledi. Şebekenin 16 kişiye Konya Numune ile Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden sahte 'özürlü' raporu aldırdığını saptadı. Şebeke üyelerinin, rapor alacak kişilerin tahlil ve tetkiklerinin de normal seviyenin üstünde görünmesi için kişinin tahlilden önce yüksek tansiyon için tuzlu su, kan şekerinin yüksek olması için şekerli su içmesi, doktorların sağlık sorunlarıyla ilgili sordukları her soruya da olumsuz yanıt vermelerini söyleyerek, kişileri yönlendirdikleri ileri sürüldü. Bazılarının tahlil ve tetkik sonuçlarında ise rapor almalarını sağlayacak şekilde oynama yaptıkları iddia edildi. Rapor aldıkları her bir kişiden de 10 bin liraya yakın para aldıkları önü sürüldü.
Polis, S.B. ve şebeke lideri H.İ.'nin aralarında bulunduğu 19 kişinin sahte özürlü raporu alınmasını sağladıkları 16 kişiyi, yeniden sağlık kontrolünden geçirdi. Yapılan kontrollerde 16 kişiden 7'sinin aldığı özürlü raporu, hakem heyeti tarafından düşürüldü.
Soruşturma kapsamında 16 kişiye sahte 'özürlü' raporu alınmasını sağlayan 19 kişi ile aldığı özürlü raporu düşürülen 7 kişi hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Polis de bugün 26 kişinin yakalanması için daha önce belirlediği adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi.
Operasyonun devam ettiği belirtildi.
Görüntü Dökümü
-------------
Şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilmesi
Sağlık kontrolünden çıkartılması
Haber- Kamera: Mehmet IŞIK/KONYA-DHA
===========================
Kara leylekler, 25 yıl sonra Salda Gölü'nde
Burdur'un Yeşilova ilçesindeki Türkiye'nin 3'üncü en derin gölü olan ve beyaz kumu dolayısıyla 'Türkiye'nin Maldivleri' ve 'Saldivler' olarak tanımlanan Salda Gölü'ne, 25 yıl sonra kara leylekler geldi. Kayadibi mevkisindeki yuvada 3 yetişkin ve 1 yavru kara leylek, bilim insanlarınca takibe alındı.
Yeşilova ilçe merkezine 4, Burdur'a ise 60 kilometre uzaklıkta, ormanla kaplı tepeler, kayalık araziler ve küçük alüvyal ovalarla çevrili tuzlu karstik yapıya sahip Salda Gölü'ne 25 yıl sonra kara leylekler geldi. Dünyada sayılarının 10-15 bin çift olduğu tahmin edilen, ormanlık alanlar, nehir kollarının orman kıyılarındaki sulaklar, yarı bataklık alanlarla tatlı su kaynakları yakınlarında yayılış gösteren kara leyleklerin uzun yıllar sonra Salda Gölü'ne gelmesi, bölgenin önemli doğal alan olduğunun göstergesi olarak açıklandı.
'UYGUN YAŞAMA ŞARTLARI VAR'
Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Dr. Yasin Ünal, Türkiye'ye gelen göçmen kara leyleklerin bir kısmının Anadolu'da ürediğini, bir kısmının ise İstanbul üzerinden Avrupa'ya geçtiğini belirtti. Sonbaharda ise Afrika'ya tersine göç ettiklerini söyleyen Dr. Ünal, "Ülkemizde az sayıda alanda kışlama kayıtları var" dedi.
Salda Gölü'nün, endemik ve nesli tehlike altındaki türlerin barınma, beslenme ve üreme gibi hayati gereksinimlerini karşılayabileceği uygun yaşama şartlarına sahip olduğunu kaydeden Dr. Ünal, kara leyleklerin 25 yıl sonra bölgeye gelmelerinin de bunun göstergesi olduğunu söyledi.
TEK YUVADA 3 YETİŞKİN VE 1 YAVRU KARA LEYLEK
Salda Gölü Kayadibi mevkisindeki kayalık habitatta, tek yuvada 3 yetişkin ve 1 yavru kara leylek tespit ettiklerini kaydeden Dr. Ünal, "Bunları izlemeye aldık. Kayadibi mevkisinde yuvalanan bu leyleklerin, Salda Gölü civarındaki habitatlarda beslendiklerini belirledik" diye konuştu.
Bu konaklamanın Salda Gölü için önemli veri olduğunu belirten Dr. Ünal, şunları söyledi:
"Salda Gölü ülkemizin en önemli doğal alanlardan biri. Kara leyleklerin buraya gelmiş olması bu alanın korunup geliştirilmesi açısından önemli bir bilgi. Salda Gölü sulak alan olması nedeniyle biyolojik çeşitliliği yüksek bir alan. Bölgede 61 familyaya ait 301 sucul ve karasal bitki türüyle bu türler içinde tehlike sınıfı ve endemizm açısından 20 tür bulunmaktadır. Jeolojik ve kimyasal özellikleri, barındırmış olduğu endemik türler ile Önemli Doğa Alanı ve Önemli Kuş Alanı kriterlerini sağlayan Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından koruma altına alınan kritik türlere ev sahipliği yapan bir alandır."
Kara leyleklerin temel besin maddelerinin balıklar, böcekler, sürüngenler, memeliler, ötücü kuşların yuvalarındaki yumurtalar olduğunu dile getiren Dr. Ünal, "Yapılan araştırmalarda son 20 yılda kara leylek popülasyonunda önemli düşüş görüldüğü ve bu nedenle özellikle kara leyleklerin ülkemizde ve dünyada mutlaka korunması gerekiyor" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------
Kara leyleklerden görüntü
Dr. Yasin Ünal'ın açıklaması
Haber: Selma KUNAR- Kamera: ANTALYA-DHA
=============================
Yarım asırdır, daktilo tamir ediyor
Bursa'da Yunus Vardar (76), 50 yıl önce başladığı daktilo tamirciliğine ilk günkü heyecanla devam ediyor. Türkiye'nin her yerinden gelen bozuk daktiloları tamir eden Vardar, "Türkiye'de bilmiyorum ama Bursa'da son daktilo tamircisiyim. Artık kimse yapmıyor bu işi. Bu mesleği yaşatmaya çalışıyorum" dedi.
Erzurum'da askerlik görevini yaparken ilk kez komutanının daktilosunu tamir eden Yunus Vardar, Bursa'nın Osmangazi ilçesi Kayhan Çarşısı'ndaki küçük dükkanında yarım asırdır mesleğini sürdürüyor. Daha önce dokumacı olarak çalışan Vardar, askerlik görevinden sonra açtığı dükkanda 50 yıldır bozulan daktiloları tamir ediyor. İlk günkü heyecanla çalıştığını belirten Vardar, "Türkiye'nin her yerinden bozuk daktilo geliyor. Türkiye'de bilmiyorum ama Bursa'da benden başka daktilo tamircisi yok" dedi.
'SON DÖNEMLERDE DAKTİLO KULLANIMINDA ARTIŞ VAR'
Eskiden daktilo kullanımının çok olduğunu belirten Vardar, "Teknolojinin gelişmesiyle daktiloya rağbet azalmıştı. Bilgisayarların çıkmasıyla birlikte daktilolar unutulmuştu ama son dönemlerde tekrar bir artış var. Eskiye meraklılar tekrar daktilo kullanmaya başladı. Çeşit çeşit daktilo tamir ediyorum. 100 yıllık nostaljik daktilolar geliyor kullanılamaz halde. Hepsini tamir edip gönderiyorum. Yaparken çok mutlu oluyorum" diye konuştu.
Bursa'da tek daktilo tamircisi olduğunu anlatan Yunus Vardar, "Artık kimse bu işi yapmıyor. Benden sonra kimse kalmayacak herhalde. Ben vazifemi yapıyorum. Bu mesleği yaşatmaya çalışıyorum" dedi. Yoldan geçen vatandaşların merak edip dükkanına girdiğini söyleyen Vardar, "Yoldan geçenler gelip fotoğraf çekiliyorlar. Merak ediyorlar. Bu beni mutlu ediyor. Daktiloyu görmeyenler var. Gördüklerinde merak edip soruyorlar" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------
-Yunus Vardar işe gelişi
-Esnaf arkadaşlarına selam vermesi
-Dükkanı açması
-Daktilo tamir etmesi
-Röportaj
-Detaylar
Haber-Kamera: Mehmet İNAN/BURSA,
============================
Adıyaman'da motosikletin çarptığı yaya yaralandı
Adıyaman'da yolun karşısına geçmeye çalışan Femhi Arslan motosikletin çarpması ile yaralandı.
Kaza, sabah saatlerinde Ulucami Mahallesi'nde meydana geldi. Plakası ve sürücüsü henüz belirlenemeyen motosiklet yolun karşısına geçmeye çalışan Fehmi Arslan'a çarparak kaçtı. Çarpmanın etkisi ile yola savrulan Arslan'ı gören vatandaşlar durumu sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülen Fehmi Arslan tedaviye alındı.
Polis ekipleri ise Arslan'a çarptıktan sonra kaçan motosiklet sürücüsünün yakalanması için çalışma başlattı.
Görüntü Dökümü
---------
-Olay yeri
-Yaralının yerde yatması
-Sağlık ekiplerinin müdahalesi
-Yaralının ambulansa taşınması
-Ambulansın hastaneye gidişi
-Genel ve detay görüntü
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 110 MB
Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA)
===================
Tarlada yetiştirip, yol kenarında satıyorlar
Tokat'ta, Niksar Karayolu kenarında tezgah açan köylüler, tarlalarında yetiştirdikleri sebze ve meyveleri satarak ev ekonomilerine katkı sağlıyor. Yoldan geçerken durup alışveriş yapanlar ise ürünlerin tazeliği ve fiyatından memnunluk duyduklarını ifade ediyor.
Tokat-Niksar Karayolu civarında bulunan köylerde yaşayanlar, tarla ve bahçelerinde ürettikleri organik sebze ve meyveleri genellikle yol kenarında açtıkları tezgahlarda pazarlayarak geçimlerini sağlıyor. Tokat-Niksar karayolunu kullanarak seyahat edenler ve kent merkezinde yaşayanlar ürünlere ilgi gösteriyor. Yoldan geçen sürücülerin uğrak yeri olan sebze ve meyve tezgahlarında genellikle domates, salatalık, biber, kavun, karpuz, soğan, elma, armut, ayva şeftali ve kabak gibi ürünlerin satışı yapılıyor.
Her sabah kalkıp Gözova köyündeki tarlasından sebze ve meyveleri toplayarak yol kenarındaki tezgahına getiren Çiftçi Ekrem Şimşek, "Buradaki ürünlerimizin yüzde 95'i kendi yetiştirdiklerimiz. Sabah erkenden gidip sebze ve meyvelerimizi topluyoruz. Daha sonra yol kenarında ki tezgahımıza getirerek pazarlamaya çalışıyoruz. Vatandaşlarımız memnun, köydeki ürünler organik olduğu için ilgi görüyor. Bizim domatesimiz birinci kalite. Sebzelerimizde ilaç yok. Bu konuda insanlar gönül rahatlığı ile alıp yiyebilirler. Alışveriş yapan insanlar sayısı da günden güne artıyor" dedi.
'BAZEN BAHÇEDEN KENDİLERİ TOPLUYOR'
Yoldan araçları ile geçenlerin bazen bahçeye gidip alacakları sebze veya meyveyi dalından kendilerinin topladığını anlatan evli ve 2 çocuk babası Zafer Uçar ise, "Bizim sebzelerimiz ve meyvelerimiz genelde organiktir. İlaçlama yapılmıyor, çünkü günlük toplayıp getiriyoruz. Bizim bitki yetiştirme belgemiz var. Tarım İl Müdürlüğü denetliyor. Mahsullerimizde eğer ilaçlı bir bitki bulduğu zaman bize ceza yazıyor. İlgi çok iyi. Mesela şehir merkezinden bile gelip burada alışveriş yapanlar var. Dalından toplanmış meyve-sebzeler. Bazen de bahçeye girip kendileri topluyorlar. Özellikle Tokat'ın yer domatesini çok beğeniyorlar" diye konuştu.
'FİYATLAR BÜTÇEYE UYGUN'
Köylülerin yol tezgahlarından alışveriş yapan Cemal Durmaz ise, "Sebzelerimi hep buradan alıyorum. Burada fiyatlar biraz daha uygun ve organik ürünler var. Onun için buradan temin ediyorum genellikle" dedi. Kent merkezinden alış veriş için gelen Ahmet Demirağ ise satılan ürünlerin organik ve fiyatlarının uygun olması nedeniyle yol kenarında kurulan tezgahları tercih ettiklerini söyledi.
Görüntü Dökümü
-------------
-Yol üzeri tezgahlarından görüntüler
-Satıcıların görüntüsü
-Alışveriş yapanlar
-Konuşmalar
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,
==============================
Naylon kaplı ağaç evde yaşam mücadelesi
Hatay'ın Arsuz ilçesinde Hasan Coşkun (47), deniz kenarında naylondan kaplı ağaç evde yaşam mücadelesi veriyor. Coşkun, burada kendisine bir ev yapmaya çalıştığını, kimseden yardım talep etmediğini belirtti.
Arsuz ilçesi sınırlarında, bir tarafında deniz diğer tarafında orman olan, ağaçtan derme çatma iplerle bağlı ve naylon kaplı evde yaşayan marangoz Hasan Coşkun, ilkel bir yaşam sürdürüyor. Aslen Sakaryalı olduğunu ve yiyeceği ürünleri kurduğu alanda yetiştirdiğini anlatan Coşkun, "Arsuz-Samandağ yolu yapılırken, yol çalışmasında ağaç evim yıkıldı. Buraya geldim. Şimdi burada yavaş yavaş yeniden evimi yapıyorum. Dağdan gelen kaynak suya hortum bağlayarak içme suyunu temin ediyorum. Orman içerisinde bir tarafta biberleri, diğer tarafta kabak ve patlıcanları da kendim yetiştiriyorum. Bu ürünleri tüketiyorum. Denizden de faydalanıyorum" dedi. Ailesi Sakarya'da yaşayan Hasan Coşkun, hiç kimseden yardım talep etmiyor.
Görüntü Dökümü
-------------
-Deniz ve ormanlık alandan görüntü
-Hasan Coşkun'un ağaçlar arasında tahta çakarak yatacağı yeri yapması
-Coşkun ile röp.
-Coşkun'un evini göstermesi
-Coşkun'un yaptığı mutfak ve ocak
-Detay görüntüler
-Köylü vatandaş ile röp.
-Genel görüntü
Haber-Kamera: Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN,(Hatay),
===========================
Akdeniz'de 'dünya temizlik günü' etkinliği
Mersin'in merkez Akdeniz ilçesinde '21 Eylül Dünya Temizlik Günü' kapsamında belediye, sivil toplum örgütleri, dernekler, Türk ve yabancı öğrencilerin katılımı ile farkındalık yaratmak için sahil temizliği yapıldı.
Adanalıoğlu sahili ormanlık alanda, '21 Eylül Dünya Temizlik Günü' nedeni ile Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, muhtarlar, Let's Do It Vakfı, AKUT, Mersin Üniversitesi öğrencileri, ODTÜ Geliştirme Vakfı Okulları; Decathlon, Akdeniz Üçüncü Göz Eğitim ve Gençlik Derneği gibi sivil toplum örgütü temsilcileri, yabancı ülkelerden gençler, vatandaşlar ve personelin katılımıyla temizlik yapıldı. Etkinlikte, 'Farkında Ol, Farkındalık Yarat', 'Plastiğe Hayır Deyin, Dünyayı Kurtarın', 'Biz Dünyayı Dedelerimizden Miras Almadık, Çocuklarımızdan Ödünç Aldık' yazılı pankartlar taşındı.
Belediye Başkanı Mustafa Gültak, çevre konusunda herkesin sorumlu olduğunu belirtti, etkinliğe katılan gönüllülere teşekkür etti. Adanalıoğlu sahilinin çok hor kullanıldığına da dikkat çeken Başkan Gültak, "İnsanoğlu dünyasına, yaşadığı yere maalesef iyi bakmıyor. Sahillerimizin bu şekilde olması kabul edilemez. Burası, geçmişte Adanalıoğlu Belediyesi'nin çöp depolama alanıymış ve yıllardır bu bölgeye kimse bakmamış. Yine bir ilki başlatıp buraları temizleyeceğiz. İş makineleri ve kamyonlarla çöpleri temizleyip, bölgeyi toprakla örteceğiz. Böylece daha temiz ve yaşanılabilir bir hale getireceğiz. Vatandaşlardan ricam; pikniğinizi yapın, gezin, eğlenin ancak gittiğiniz zaman, lütfen çöplerinizi toplayıp çöp kutularına atın" dedi.
Başkan Gültak, temiz ve sağlıklı bir çevrenin herkesin ihtiyacı olduğunu ifade ederek, "Doğanın bize ihtiyacı yok. Biz insanoğlu doğaya bağlı ve muhtacız. Dünyaya, çevreye ve doğaya karşı büyük sorumluluklarımız var. Zira en doğru ve en güzel temizlik; doğamızı ve çevremizi hiç kirletmemektir. Temiz ve sağlıklı bir doğa ve çevre, tertemiz bir hava, masmavi gökyüzü ve deniz, bereketli topraklar; çocuklarımıza bırakacağımız en değerli mirastır. Bu dünyanın, bize miras değil, çocuklarımızın bize emaneti olduğunu aklımızdan çıkarmayalım" diye konuştu.
Temiz bir çevre için, belediye olarak ellerinden gelen her türlü çalışmanın içerisinde olacaklarını kaydeden Başkan Gültak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sağlıklı, mutlu, huzurlu yarınlar için hedefimiz; çevremizi korumak ve gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmak olmalıdır. Bu tür anlamlı etkinlikler sayesinde dünyamızda daha sağlıklı bir doğa ve çevre yaratmak mümkün olabilecektir. Unutmayalım ki başka bir dünya yok."
Görüntü Dökümü
-------------
-Belediye Başkanı Mustafa Gültak'ın görüntüsü
-Çöp alanının görüntüsü
-Yapılan temizlikten genel ve detay
-Gönüllerden görüntü
-Başkan Gültak'ın konuşması
-Genel ve detay görüntü
Haber: Mustafa ERCAN-Kamera: MERSİN,
==========================
Son Dakika › Güncel › Dha yurt bülteni - 5 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?