İHH Başkanı Yıldırım: Dindar Türkler Kürtleri Anladı - Son Dakika
Güncel

İHH Başkanı Yıldırım: Dindar Türkler Kürtleri Anladı

İHH Başkanı Yıldırım: Dindar Türkler Kürtleri Anladı

Kürt sorunuyla ilgili rapor yayınlayan Bülent Yıldırım'a göre dindar Türkler, hak ve özgürlüklerin ne anlama geldiğini iyi biliyor ve anadilde eğitime itirazları yok.

02.12.2014 09:45  Güncelleme: 10:48

İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsan Yardım Vakfı (İHH), 2008 yılından bu yana yayınladığı Kürt sorununa dair raporlarından sonuncusunu geçtiğimiz hafta kamuoyuyla paylaştı. Raporda, temel hak ve özgürlüklerin pazarlık unsuru olamayacağı vurgulanarak devletten, bu hakların verilmesi talep edilirken, PKK'dan da, eylemlerini bitirmesi ve "Tehdit ederek sindirdiği ya da bıktırdığı kesimler" üzerindeki "baskısını" sona erdirmesi isteniyor.

Anadilde eğitimin "anne sütü gibi helal" olduğunu belirten Yıldırım, dindar Türkler'in de bu hakları kabullendiğini ve çatışmalı döneme geri dönülse bile bu düşüncelerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi.

Yıldırım'a göre; Abdullah Öcalan, PKK içindeki genç kuşağın eylemlerinin önünün kesilmesi için mesajlarını doğrudan vermeli, hatta bunun için televizyona bile çıkabilmeli. Artık dindar Türkler de, hak ve özgürlüklerin ne anlama geldiğini iyi biliyor ve anadilde eğitime itirazları yok.

İşte Bülent Yıldırım'ın Aljazeera'nın sorularına cevaplar:

İHH olarak "Kürt meselesi çözüm süreci bildirisi" yayınladınız. Öncelikle bir insani yardım kuruluşu olarak böyle bir bildiriye neden ihtiyaç duydunuz? Bu bildirinin sürece nasıl bir katkı sağlayacağını düşünüyorsunuz?

-Biz yalnızca bir yardım kuruluşu değiliz. İsmimiz; İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı. Kurulduğumuz günden beri insan hakları ihlallerini insani yardımla birlikte değerlendiriyoruz. Eğer insanların temel hak ve özgürlükleri verilirse, yardıma ihtiyaçları olmayacağını düşünüyoruz. O nedenle insanları yardıma muhtaç hale getiren politikalarla mücadeleyi de kurumumuzun önemli misyonlarından biri olarak görüyoruz. Kürt meselesi de temel hak ve özgürlüklerin Türkiye'de yıllardır ihmal edildiği ve o bölgedeki insanların haklarının da verilmediği bir mesele. Kurulduğumuz günden beri de Kürt meselesiyle ilgili ya yardım çalışmaları yapıyoruz ya da raporlar hazırlıyoruz.

"ŞAHSA ÖZEL ÖZGÜRLÜK İSTEMEYİZ"

Temel hak ve özgürlükler dışında talep edilen başka şeyler de var. Mesela Öcalan'a ev hapsi konusu da konuşuluyor. Böyle bir şeye karşı çıkar mısınız?

-Biz Türkiye'de bir takım iyileştirmeler olacaksa bir örgüte yönelik olmasını istemeyiz. Mesela Türkiye'de 28 Şubat mağduru olan birçok kesim var. İçeride yatan, müebbet hapis alanlar var. Eğer bir iyileştirme yapılacaksa bütün bunların düşünülerek bir iyileştirme yapılmasına taraftarız. Tek başına bir kişi hakkında iyileştirme yapılacaksa o zaman Kürt halkının geleceğini sadece bir yerlere esir etmiş olursunuz.

Yani karşı mı çıkarsınız?

-Karşı çıkmayız, genişletilmesi için de mücadele veririz. Yani 12 Eylül Anayasası'nın getirdiklerinden dolayı ve art niyetli görevliler yüzünden içeriye girenler ve siyasi bütün davalar için genişletilmesini isteriz.

Bildiride "Bölgedeki tüm gruplar, unsurlar bu sürece dahil edilmelidir" diyorsunuz. Kimler dahil edilmeli?

-Bölgede sadece hükümet ve PKK yok. Bunların dışında görüş olarak mesela bazı Kürt milliyetçi gruplar var, farklı düşünüyorlar. Demokrat, liberal, sosyalist veya İslamcı gruplar var, farklı düşünüyorlar. Bunlar da bir monoblok olarak bir araya gelmeli ve sesini yükseltmeli. Yani orada sadece devlet ve örgüt arasında bir pazarlık varmış gibi olmaması lazım. Kürt halkı sadece hükümetin de inisiyatif kullanacağı bir halk değildir, PKK'nın da. Yol haritası çıkarılırken, orada halkın bütün kesimlerine dikkat edilmesi gerekiyor.

"ÖCALAN TELEVİZYONA ÇIKABİLMELİ"

Peki sürece çok fazla aktörün katılması durumu zorlaştırmaz mı?

-Zorlaştırmaz. Eğer çok fazla aktör katılırsa, bu sürecin takipçisi halk olur. Bu şuna benzer: Bir park düşünün, oraya gençler gidiyor kötü niyetli şeyler yapıyor. Ama halk oraya geldiği zaman, aileler çocuklarıyla geldiği zaman park temizlenir, halkın olur. Şimdi burada da halkı bu işin içine sokmamız lazım.

Öcalan'ın mesajlarını aracısız, doğrudan ulaştırabilmesi de bildirinizde yer alan taleplerden biri. Bu nasıl hayata geçirilmeli. Televizyona mı çıkmalı Öcalan, gazetecilerle mi görüşmeli? Somut olarak öneriniz nedir?

-Şimdi örgüt içinde bir üçüncü kuşak oluştu. Bunlar daha genç, daha Markist, toplumun ve İslam'ın değerleriyle çok örtüşmeyen bir grup. Bu üçüncü kuşak kendini daha çok Abdullah Öcalan'a ait hissediyor. Yaptıklarını Abdullah Öcalan'ın emirlerini yerine getirmek gibi kabul ediyor. Biz de diyoruz ki "Madem öyle, bu üçüncü kuşakla Öcalan arasındaki iletişim kanallarını açık tutun." Bunun nasıl olacağı devlete aittir.

Mesela Kobani eylemlerinde Öcalan'ın mesajı biraz yatıştırdı ortamı. Yine öyle bir şey olduğunda Öcalan'ın kendisi mi çıksa televizyona ve mesajı verse?

-O da olabilir. Yani her türlü iletişim kanalı açık tutulmalı. Mesela HÜDA PAR diyor ki, "Bu emri Öcalan verdi." Bunlar da ortaya çıkmış olacak sonuçta.

ALEVİLİK KONUSU

Peki İslami değerlere karşı çıkanlarla barış olmaz mı?

-Yok, olamaz. Bu sadece bölgede bir şey elde edene kadar stratejik bir birliktelik olur. Ondan sonra da ayrışmalar olur.

Raporda, bölgede yaşayan Alevi nüfusa da vurgu yapıyorsunuz. Alevilerin son günlerde daha fazla dile getirilen talepleri var. Mesela Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesini istiyorlar. Bu talebe nasıl bakıyorsunuz?

Bunu Alevi halkına sormak gerekiyor. Cemevi ibadethane olduğu zaman Aleviliğin farklı bir dinolarak kabul edilmesi gerekiyor. Bu, dünya literatüründe böyle. Yani halka gidip diyeceksin ki, "Alevilik, İslam'ın farklı bir algılayış biçimi mi, yoksa İslam'dan farklı bir din mi?" Bunu halka sor. Eğer halk derse ki "Ben Aleviliği, İslam dini dışında bir din olarak görüyorum", o zaman Cemevini ibadethane yaparsın, bunda bir sorun yok. Bunun yolu da anket çalışmasıdır. Orada farklı bir şey çıkacak.

Yani sizce, bir anket çalışması yapıldığında Aleviler Cem evlerinin ibadethane olarak kabul edilmesini istemeyecek mi ?

-İbadethane kavramını Alevilere iyi anlatırsanız, Cemevinin ibadethane yapılmasının ne anlama geldiğini anlatırsanız, ona göre cevap vereceklerdir.

BASTIRILMIŞ KİTLE OLAYI

-Başka bir kitle de var bölgede. Sizin deyiminizle PKK tehditleriyle sindirilmiş ya da bıktırılmış halk kesimleri. Bunlar kim? Dindar Kürtler mi?

Yollar kesiliyor, vergiler alınıyor. Oradan mütedeyyin insanların bu şekilde göç ettirilmesi sağlanıyor. Biz bölgedeki özellikle muhafazakar ve mütedeyyin insanların bilinçli bir şekilde göç ettirildiğini ve baskıya maruz kaldığını yaptığımız çalışmalardaki verilerden elde ettik. Çok sayıda insan var bu şekilde göç eden. Zaten 6-7 Ekim olayları da bunun bir göstergesi. Sakallı olan, tesettürlü olan herkese saldırıldı.

"DİNDAR TÜRKLER, KÜRTLERİ ANLADI"

Dindar Türklerin Kürt meselesindeki tavrında bir değişiklik oldu mu?

-Evet oldu. Ulusalcı refleks, dindar olanda da, olmayanda da vardı. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk anayasasında Türkler ve Kürtler vardı ama daha sonra sadece Türkler oldu. Türk kavramı bütün vatandaşların eşitlenmesi adı altında kullanıldı. Ama bütün Kürtlerin hak ve özgürlükleri ellerinden alınınca hiçbiri de çıkıp demedi ki "Ya bir dakika Allah onu Kürt yaratmış, o Alevi bir aileden gelmiş. Bunların temel hakları vardır." Kimse bunları demedi. Rahmetli Erbakan Hoca, bunları ortaya koydu. Ama Hoca iyi anlaşılmadı. Mesela Erbakan'ı Dersim'e yanlış anlattılar. Dersim'i yapan CHP'dir. CHP Dersim'de kahramandır ama Dersim'in hakkını savunan Hoca hep arka planlarda kalmıştır. Ama son dönemlerde ulusalcı refleks göstermeyen Müslümanların söylemleri kamuoyunda daha çok gündeme geldi.

Özeleştiri yaptı mı dindar Türkler?

Yapan var, yapmayan var. Biz Türkiye'nin batısındaki STK'ları Diyarbakır'a götürdüğümüzde hepsi şok yaşamıştı. Batıdaki birçok yapıya göre, Güneydoğu'daki Kürtler düşünemez, konuşamaz, akıl üretemezdi. Sonra baktılar ki küçük bir çocuk bile, örneğin ilkokul 4'teki bir çocuk, kendini örgüte mensup hissediyor, sokağa çıkıp taş atabiliyor ve "Falan ildeki falan belediye başkanı şu sebepten dolayı kaybetti." diye yorum yapabiliyor. Yani siyasal bilinç o kadar gelişmiş. Batıdakiler bunun farkında bile değillerdi. Küçük görüyorlardı. "Onlar Türkçe bilmez, ekmeğini zor kazanır vs." Ama tanıdıkça gördüler ki artık durum farklı.

Artık milliyet kimliği yerini dinsel kimliğe mi bıraktı?

-"Türkiyelileşme"ye doğru bir evrilme yaşandı. İçinde de Müslümanlık var tabii.

Bunda AK Parti'nin, Tayyip Erdoğan'ın nasıl bir rolü oldu?

-Bir kere AK Parti doğruları söyleyen bir parti. Ha, doğruları yapıyor mu? Bu ayrı. Bunu tartışırız. Doğruların söylenmesi, bu yönde bir yol açmıştır. Ama 1969'dan beri insanlara eşit bakma fikrini siyasette dile getiren rahmetli Erbakan Hoca olmuştur.

Anadilde eğitim kabul edilse, Karadeniz'deki veya İç Anadolu'daki bir dindar buna nasıl bakar?

-Biz raporlar yazarken sadece Kürtlerden değil Türklerden de çeşitli görüşler aldık. Çerkeslerden aldık. Şu anda Türkiye toplumunun büyük bir kesimi ana dilde eğitime razı. Bir sorun çıkmaz. Dindar Türkler, Kürtleri anladı. Bakın biz sadece Kürtçe'nin anadilde eğitimini savunmuyoruz, Lazca'nın da anadilde eğitimini savunuyoruz, Çerkesçe'yi de savunuyoruz.

Anadilde eğitim hakkına şu anda batıdaki dindarların olumlu baktığını söylüyorsunuz ama bu durum şu andaki barış havasıyla ilgili olabilir mi? Yarın çatışmalı döneme geri dönülse yine bu hakkı savunurlar mı?

Evet savunurlar. Çünkü artık, çatışma ortamında da olsa hak ve özgürlüklerin ne anlama geldiğini ve bunun nasıl bir nimet olduğunu çok iyi biliyorlar. İnsanlar kendi refahı için başkasının da refahının korunması gerektiğini anladı. Mesela biz milliyetçi arkadaşlarla oturup konuşuyoruz. Çok açıkça şunu söylüyoruz: Türkiye'de Kürtçe'yi savunmuyorsak, o zaman Doğu Türkistan'da da Uygurca'yı savunmayalım."

Kaynak: Aljazeera

Son Dakika Güncel İHH Başkanı Yıldırım: Dindar Türkler Kürtleri Anladı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (4)

  • Aybars:
    Dindar Türk'mü?!..ne zırvalamış bu müptezel..biz bu ülkede yüce Türk Milleti olarak,hain'in ne olduğunu anladık!.. 5 2 Yanıtla
  • misafir:
    zaten diğerlerinin böyle bir derdi yok 1 6 Yanıtla
  • jiyan:
    bence dindarlar kendilerini yenilemeliler. . . . 3 1 Yanıtla
  • Mirza:
    Doğru insan dindar olsa ayırım yapmaktan allahtan utanırdı.demekki müslümanım deyip islamı yaşamayan çok münafık var burada. 0 0 Yanıtla
  • SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement