Otomobil, TIR'ın altına girdi: 3 ölü, 1 yaralı
Çorum'da, TIR'ın altına giren otomobildeki 3 kişi öldü, 1 kişi de ağır yaralandı.
Kaza, saat 07.30 sıralarında Çorum- Ankara karayolunun 5'inci kilometresinde meydana geldi. Henüz sürücüsü belirlenemeyen otomobil, kavşakta kontrolden çıkıp TIR'ın altına girdi. İhbar üzerine kaza yerine polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Ekipler, otomobildeki 2 kişinin hayatını kaybettiğini belirledi. Otomobilden çıkarılan 2 yaralı ise ilk müdahalelerinin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı. Ancak yaralılardan biri daha, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.
Kazada yaşamını yitiren 3 kişiyle yaralının kimlik tespit çalışmalarının sürdüğü bildirildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Kaza yeri detayları
Detaylar
Haber-Kamera: Yusf ÇINAR ÇORUM-DHA
===========================
Ayı saldırısından kurtaran köpekleri için keçi kesti
Erzurum'un Olur İlçesine bağlı Ormanağzı Mahallesi kırsalında uğradığı ayı saldırısından köpekleri Karabaş başta olmak üzere Zalım ve Muro'nun sayesinde kurtulan Mete Esen (26) sadık dostlarını ödüllendirdi. Köpekleri için keçi kesen Esen, "Onlara helal olsun" dedi.Olay, 12 Kasım'da Olur ilçesine bağlı Ormanağzı Mahallesinde meydana geldi. Kardeşi Taşkın'la birlikte arazide hayvanlarını otlatan Mete Esen, bir anda karşısına çıkan ayının saldırısına uğradı. Kurtulmak için ağaca tırmanırken sol bacak ve kolunu ayıya kaptıran çoban Mete Esen'in yardımına köpekleri Karabaş, Zalım ve Muro koştu. Özellikle Karabaş'ın ayıyla mücadelesi sonucu ayının pençelerinden kurtulan Mete Esen'in yanına gelen kardeşi Taşkın'ın haber vermesi üzerine sağlık ekipleri Oltu Devlet Hastanesi'ne götürdü. Ayı saldırısından köpekleri tarafından kurtarılan Mete Esen, eve döndüğünde onlara ziyafet çekeceğine söz verdi. Sol bacağı ve sol kolundan yaralanan Mete Esen, tedavisinin ardından taburcu edildi. Ormanağzı Mahallesi'ndeki evine dönen Esen, köpekleriyle sarılarak hasret giderdi. Birbirleriyle boğuştuğu için 3 köpeğiyle de ayrı ayrı sarılan Esen, daha önce sözünü verdiği ziyafet sözünü yerine getirdi. Evinin önünde hemen bir keçi kesen Mete Esen, parçaladığı etleri başta Karabaş olmak üzere köpeklerine elleriyle yedirdi. "Hayatımı sadık dostlarıma borçluyum" diyen Mete Esen, Karabaş'a sarılarak "İşte beni ayının elinden kurtaran köpeğim budur. Ayı saldırdığında Karabaş'a seslenerek 'gel kurtar beni' dedim. Hayatımı köpeğime borçluyum. Onlara helal olsun" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
ERZURUM -DHA
===========================
2,5 aylık bebeğe kalp ameliyatı Muğla'da, normal doğumla dünyaya gelen ve kalbinden vücuduna kan götüren aort damarında darlık belirlenen 2,5 aylık Aybars Taşköprülü, ameliyatla sağlığına kavuşturuldu. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Fakültesi Kalp-Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Buğra Harmandar, ailelere uyarıda bulunarak, "Yeni doğan ve küçük bebeklere anjiyo ile balon tedavisi yapılması faydalı olmuyor. Tekrarlıyor ya da faydasız oluyor" dedi.
Batman'da görev yapan polis memuru Umuray Taşköprülü (27) ve öğretmen eşi Merve Taşköprülü (27) çiftinin Eylül ayında 'Aybars' ismini verdikleri erkek bebekleri dünyaya geldi. Özel hastanede normal doğumla hayata gözlerini açan bebeğin sürekli ağlaması üzerine Taşköprülü çifti, çocuklarını Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdü. Burada yapılan kontrolde Aybars'ın vücuduna kan götüren aort damarında darlık belirlendi. Ameliyatın risk taşıması üzerine Ankara'da özel bir hastaneye götürülen Aybars'a, anjiyo ile balon tedavisi uygulandı. Operasyonun verimli olmaması üzerine aile, yaptıkları araştırmalar sonucu çocuklarını Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirdi. Doç. Dr. Buğra Harmandar tarafından 8 Kasım günü gerçekleştirilen ameliyatın ardından Aybars, sağlığına kavuşturuldu.
Ameliyat hakkında konuşan Doç. Dr. Harmandar, "Ankara'da özel bir hastanede yaptırılan anjiyo ile balon tedavisinin faydası olmamış. Hastamız geçen hafta perşembe günü uçakla Muğla'ya geldi. Cuma günü ameliyatını yaptık. Aort koarktasyonu bulunan yetişkin ve büyük çocuklara balon tedavisi uygulanabilir. Ancak yeni doğan ve küçük bebeklere anjiyo ile balon anjiyoplasti yapılması faydalı olmuyor. Hastalık tekrarlıyor ya da faydasız oluyor. Bundan dolayı cerrahi tedavi öneriyoruz" dedi. Umuray-Merve Taşköprülü çifti ise "Boşuna zaman kaybı yaşadık. Daha önce buraya gelseydik evladımızın iyileşme süreci hızlı olacaktı. Yavrumuzun operasyonu başarıyla gerçekleştiren Buğra hocamıza teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: Aybars bebeğin hasta yatağında görüntüsüMerve Taşköprülü'nün oğlunu kucağına almasıTaşköprülü çifti ile doktor Buğra Harmandar'ın görüntüsüBuğra Harmandar ile röp.Umaray Taşköprülü ile röp. Haber- Kamera: Cavit AKGÜN- Aykut KURT/ MUĞLA,
==============================
Kuru ekmeği bölüşen yaşıtlarını gördü, yaptıklarıyla örnek oldu
İzmir'in Buca ilçesinde yaşayan 16 yaşındaki lise öğrencisi İlayda Erdoğmuş, bir gün yol kenarında kuru bir ekmeği bölüşen çocukları gördükten sonra başlatmış olduğu 'Kalpteki Melekler' projesiyle doğu illerinde okuyan öğrencilere kitap ve kıyafet desteğinde bulunmaya başladı. Zor şartlar altında okuyan öğrencileri düşünerek yaşıtlarına örnek olan Erdoğmuş, "Kuru bir ekmeği bölüşen çocukları gördükten sonra 'Onlar için ne yapabilirim' diye düşündüm ve harekete geçtim" dedi. Buca'da yaşayan 11'inci sınıf öğrencisi İlayda Erdoğmuş, bir gün yol kenarında kuru bir ekmeği bölüşen çocukları gördükten sonra harekete geçerek, yardıma muhtaç çocuklar için 'Kalpteki Melekler' isimli sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdi. Proje kapsamında doğu illerinde okuyan ve maddi geçim sıkıntısı yaşayan çocuklara kitap ve kıyafet desteği sağlayan Erdoğmuş, projeye çevresindeki kişileri de dahil etti. Çocukların mutlu olmasının çok önemli olduğunu söyleyen Erdoğmuş, "Ben de daha çocuğum. Küçük bir ekmeği bitmesin diye bölüşen çocukları gördüğümde olduğum yerde durup uzun süre onları izledim. Daha sonra etkisinden kurtulamadım. Öncelikle o çocukları konu edinen bir kitap yazmaya karar verdim daha sonra onlar gibi olan binlerce çocuğu düşündüm ve bu projeyi hayata geçirdim. Şimdi Van, Bitlis ve Fizan'a düzenli olarak kıyafet ve kitap yardımı yapıyorum" dedi. 'ÖĞRENCİLERİN VİDEOSU BENİ ÇOK DUYGULANDIRDI' 'Kalpteki Melekler' projesinin nasıl başladığını anlatan Erdoğmuş, "Evden ve başka yerlerden kitaplar topladım. Daha sonra topladığım bütün kitapları Van'da bulduğum bir okula kolileyip gönderdim. Proje böylelikle başlamış oldu. Çeşitli ikinci el ayakkabılar toplayıp onları da okullara gönderdim. Sosyal medyada bir köşe yazarı benimle ilgili yazı yazdıktan sonra kısa süre içinde birçok kişi projeyi duydu ve destek oldu. Van'daki kitap ve kıyafet gönderdiğim öğrencilerden bir teşekkür videosu aldım. Öğrencilerin hepsi tek tek 'İlayda abla teşekkür ederiz' demişler. Bu video beni gerçekten çok duygulandırdı. Onların mutlu olması beni inanılmaz mutlu etti. Ben insanları sevindirmeyi çok seven bir insanım. Bir insanı mutlu etmek benim için çok önemli. Ailem bu projeyi duyduktan sonra bana çok büyük destek oldu. Şuanda anneannem doğudaki çocuklar için atkı ve bereler örüyor" dedi.'BÜYÜKLERİN ÖNDERLİĞİNDE DEĞİL'İlayda Erdoğmuş'un öğrenim gördüğü Gaziemir'deki özel okulun müdürü Murat Çalışkan ise şunları söyledi: "Öğrencimiz İlayda'nın yapmış olduğu bu sosyal sorumluluk projesi bizim açımızdan çok önemlidir. Biz bu projeyi duyduğumuzda öğrencimizle gurur duyduk. Bu tarz yardımlar genellikle büyüklerin önderliğinde yapılır ama bazı gençler ekstra hassasiyet gösterip büyük bir başlangıca sebebiyet veriyorlar. Biz de öncelikle kendi okulumuzda bunun duyurusunu yaptık. Daha sonra diğer okullarımızla iletişime geçerek bu desteği arttırdık. Bu süreli bir kampanya değil ihtiyaç duyan okul ve çocuklarımız hep olacaktır."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ İlayda Erdoğmuş ile röportajİlayda kolileri hazırlarken görüntüMurat Çalışkan ile röportajOkuldan genel detay görüntülerMuhabir anonsuVan'da bulunan okuldaki teşekkür eden çocukların videosu Haber: Hande NAYMAN - Kamera: Nevra UÇKAÇ/İZMİR, ==============================
Fethiyeli kadınlar, geleneksel dokumacılığı yaşatıyor
Muğla'nın Fethiye ilçesinde, açılan kursa katılan 12 kadın, unutulmaya yüz tutmuş ahşap dokuma tezgahlarının başına geçerek mesleği bugüne taşıyor. Çeşitli ürünler dokuyan kadınlar, sonrasında satılması planlanan el emeği göz nuru eşyalardan gelir kazanmayı da bekliyor.
İncirköy Mahallesi'nde kadın istihdamına katkı sağlamak ve unutulan dokumacılık sanatını canlandırmak için Fethiye Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü'nce geleneksel dokuma atölyesi kuruldu. Ahşap dokuma tezgahlarının başına geçerek dokumacılığa başlayan kadınlar, yöreye özgü motiflerle masa örtüsü, kıyafet, yolluk denen halı, perde ve kilim üretmeye başladı. İşi yeni nesillere aktarılmasına öncülük eden kadınlar, ürettiklerinin satılmasıyla da ev ekonomisine katkı sağlayacak.
Kültürel mirasın gelecek nesillere öğretildiğini belirten kursiyerlerden evli ve 2 çocuk annesi Fatma Karpuz (48), "Atalarımız yapıyordu. Kursun açılması güzel oldu" dedi. İstanbul'dan 2 yıl önce gelerek İncirköy'e yerleştiğini söyleyen evli ve 1 çocuk annesi 35 yaşındaki İlknur Esendemir, "İstanbul'dan geldim. 2 senedir buradayım. Yöre halkından değilim ama yöre halkı beni sahiplendi. Ben de onların kültürünü öğrenmek istiyorum. Hayatımda ilk kez dokuma tezgahının başına geçtim. Fakat çok sevdim" diye konuştu. İncirköy Mahalle Muhtarı evli ve 2 çocuk babası 60 yaşındaki Orhan Orhun ise, "Köyümüzde önceden dokuma sanatı vardı. Fakat unutulmaya başlandı. Bunu tekrar canlandırmak için kurs açıldı. 12 kursiyer ile başladık. Bunu herkesin öğrenmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Fethiye Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ender Suat Tok çalışmayla ilgili şunları söyledi:
"Bu kursla, kültürel miras aktarılacaktır. Ayrıca yapılacak ürünlerin daha iyi pazarlanması için çalışma yapacağız. İnsanlar ürettikleri bu ürünleri satacak ve ev bütçesine katkı sağlayacaktır."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: Kurstan görüntüÇalışma yapılırken görüntülerKursiyerler röpKöy mahalle muhtarı röpFethiye Halk eğitim merkezi müdürü röpGenel ve Detay görüntüHaber- Kamera: Sedat ÜNAL/ FETHİYE (Muğla),
==============================
Uzmanlardan güçlü temizlik için beyaz sirke önerisi
Doğal, fermente bir ürün olan sirkenin kullanım alanları giderek artıyor. Sirkenin yemekten temizliğe, leke çıkarıcıdan detoksa kadar çok yaygın olarak kullanılabileceğini söyleyen gıda mühendisi Görkem Kıllı, özellikle temizlikte herhangi bir kalıntı bırakmaması nedeniyle beyaz sirke kullanılmasını tavsiye etti.
Geçmişten günümüze evlerden eksik edilmeyen sirke, gıdaların korunmasının dışında farklı alanlarda da değerlendiriliyor. Daha önce elma, üzüm sirkesi olarak mutfaklarda bulunan sirke, beyaz sirke adıyla ambalajlanarak temizlikte de aranan ürünlerden biri haline geldi. Sağlıklı yaşama önem verenlerin herhangi bir kalıntı bırakmaması nedeniyle temizliği sirkeyle yaptığını ifade eden İzmir'deki gıda mühendisi Görkem Kıllı, sirkenin temizleme gücünün, içerisindeki sirke asitinden geldiğini vurguladı. Ev kadınlarının sirkeyi sıklıkla turşu yapımında ve marinelerde kullandığını anlatan Görkem Kıllı, "Sirke doğal fermente bir üründür. Fermantasyon sonucunda sirke asiti meydana gelir. Bunun konsantrasyonuna göre temizlikteki etkisi de değişkenlik gösterir. Yani sirkenin temizlikteki gücü içerisindeki sirke asitinden geliyor. Çaydanlık ve su ısıtıcıların içindeki kireçlerin çözümünde, mutfaktaki tezgahların ve tüm yüzeylerin temizlenmesinde sirke kullanılabilir. Tahta kaşıklar daha çok deterjan çektiği için bulaşık makinesine atılmaktan çekinilir. Tahta yüzeylerin temizlenmesinde de sirke kullanılabilir. Bebek sahibi olan aileler, malzemelerin değdiği tüm yüzeyler gibi mama sandalyesi temizliğinde de sirke kullanabilir" dedi.
ESANS İLAVELİ SİRKE
İçinde şeker bulunan bütün meyvelerden sirke yapılabildiğine dikkat çeken Görkem Kıllı, Türkiye'de daha çok elma ve üzüm sirkesi tüketildiğini kaydetti. Her meyvenin faydaları göz önüne alındığında meyveden gelen bileşenlerin de faydalı olduğunu aktaran Kıllı, salatalarda daha çok üzüm sirkesi tercih edildiğini belirterek şöyle konuştu:
"Elma ve üzüm sirkesinde meyveden gelen yararlı bileşenler bulunur. Beyaz sirkenin hammaddesi ise şeker içeren şeker pancarı, şeker küspesi ve şeker kamışı gibi bitkisel tarım ürünleridir. Fermantasyonla oluşan beyaz sirke daha kolay üretilebildiği ve maliyeti de diğer sirkelere göre daha uygun olduğu için temizlikte tercih edilir. Sirke gerçekten çok faydası olan, üzerinde yıllardır çalışılan ve kullanılan bir üründür. İnsanların sirkeyi daha fazla tüketmesini tavsiye ediyoruz. Özellikle yıkamada herhangi bir kalıntı riski olmadığından ev hanımları kimyasallar yerine sirke ürünlerini rahatlıkla kullanabilir. Temizlikte kullanılan sirkelerin kokusundan rahatsız olanlar için, piyasaya esanslı sirkeler de çıkartıldı. İçerisinde lavanta ve bahar çiçekleri kokusu olan sirkeler mevcut. Bunlar da tamamen doğal ürünlerdir. Özü aynı, yalnızca esans ilavelidir.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Sirke ile sebze yıkanmasından görüntü,-Sirke ile yüzey temizliğinden görüntü,-Görkem Kıllı ile röp.
Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ-2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?