Dha Yurt Bülteni-6

1)YAHYALI BELEDİYE BAŞKANI "HAYATI TEHLİKE YOK" KAYDIYLE TEDAVİYE ALINDI

AK Partili Kayseri'nin Yahyalı ilçesi belediye başkanı Esat Öztürk (57),yol geçme meselesi yüzünden tartıştığı Mehmet Alanbay (53 )tarafından 2 yerinden bıçaklandı. Helikopter ambulansla ERÜ Tıp Fakültesi hastanesine kaldırılan başkanın durumunun iyi olduğu, zanlı ise, suç aleti bıçakla gözaltına alındı. Olay bu sah saat 09.30 sıralarında Yahyalı ilçesinin Seydilli mahallesinde,  meydana geldi. Fen işleri Müdürlüğünün yol yapımı sırasında, kendi bahçesinden yolun geçtiğini ve ağaçlarının kesildiğini öne süren Mehmet Alanbay,burada inceleme yapan Belediye başkanı Esat Öztürk'ün üzerine yürüyerek iki yerinden bıçakladı. Bıçak darbeleri karaciğerine gelen başkan Öztürk, hava ambulansı ile ilçeden Kayseri merkezdeki Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Gevher Nesibe Hastanesine getirildi. ERÜ Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Kudret Doğru, Yahyalı Belediye Başkanı Esat Öztürk'ün hayati tehlikesi bulunmadığını., Acil serviste tedaviye alındığını, bıçak darbelerinin iç organlara zarar vermediğini söyledi. Prof. Doğru"ç hastamızın hayati tehlikesi yok. Bıçak darbeleri yüzeysel olarak kalmış. Yaralarına dikiş atılarak, gerekli görüntüleme yapıldıktan sonra  Genel Cerrahi Servisi yoğun bakımda gözetim altına alndı" dedi..

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Yahyalı Belediye Başkanı Esat Öztürk'ün hastaneye getirilme görüntüsü

-Yahyalı Belediye Başkanı Esat Öztürk'ün arşiv görüntüsü

-Başkan Öztürk ve kendisini bıçaklayanın fotoğrafı

-Genel detay

Haber-Oktay ENSARİ-Olcay DÜZGÜN - kamera: Şeyda AŞATIR/KAYSERİ,DHA)

İHA,AA,YEREL TV

DV 1 Dosya 2 Dakika 12 Saniye/ 70 MB

==========================================================

(ÖZEL)

2)AFRİN'DE TERÖRİSTLERDEN KAÇAN AİLELER, TÜRKİYE'YE SIĞINDI

SURİYE'nin Afrin kentinde PKK/ YPG'li teröristlerin baskılarına dayanamayan, çocuk yaştaki oğulları ve genç kızlarının teröristlerce zorla silah altına alınmasını istemeyen Suriyeli aileler, Türkiye'ye kaçıp Hatay'ın Reyhanlı ilçesine sığındı.

Geçen 20 Ocak'ta başlayan 'Zeytin Dalı Harekatı' devam ederken, belirlenen hedefler TSK ve ÖSO unsurları tarafından imha ediliyor. Bölgedeki teröristlerin baskı ve zulümlerinden aileler ise Türkiye'ye sığınıyor. Aynı sülaleden 4 aile, geldikleri Reyhanlı'da çadırlarda yaşıyor.  Operasyonun merkezi durumundaki Reyhanlı'ya sığınan Afrinli ailelerin anlattıkları ise yaşadıkları zulüm ve baskıyı gözer önüne serdi.

HAYALLERİ EVLERİNE DÖNMEK

'Zeytin Dalı Harekatı'nın başarılı olmasını canı gönülden istediklerini belirten Telal Kardüş, "Biz operasyondan önce topraklarımızı evlerimizi bırakıp Türkiye'ye kaçtık, buraya sığındık. İnsanlarınız bizlere çok iyi davrandılar. İş ve ekmek verdiler. Türkiye yanımızda olan tek devlet. Türk askerinin operasyonda başarılı olmasını bekliyoruz, canı gönülden istiyoruz. Topraklarımıza barış geldiği anda ise tek isteğimiz evlerimize dönmek. Bunu sağlamaya çalışan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, tüm devlet büyüklerine, canımız feda" dedi. Telal Kardüş'ün kardeşi Abdülselam Kardüş ise çocuklarının teröristler tarafından kaçırılacağını bu nedenle evlerini terk ettiklerini anlatarak, "Çocuklarımızı teröristler kaçıracaktı, oğullarımızı kızlarımızı bizlerden zorla koparmaya çalışacaklardı. Bazı ailelerinkini alıp götürdüler. Bizim de başımıza bunların gelmemesi içini kaçıp Türkiye'ye sığındık. Biz topraklarımızı evimizi terk ettik. Buraya sığındık. Burada Türk yetkililer, insanlar bizlere çok iyi davrandı. İş verdiler, ekmek verdiler. Şimdi gitmek istemiyoruz ama topraklarımıza barış geldiği zaman elbette bizler de geri döneceğiz" diye konuştu.

ÇOCUKLAR  OYUNDA

Yakınları teröristler tarafından öldürülen aileler, Reyhanlı'da tarlalarda çalışıp geçimlerini sağlamaya çalışıyor. 10 çadırın kurulu bulunduğu alanda ise çocuklar oyun oynayarak, eğleniyor.

Görüntü Dökümü

--------------------------------

Afrinli ailelerin barındığı çadırlar

Çocuklardan detay

Telal Kardüş ile röportaj

Abdülselam Kardüş ile röportaj

Genel ve detay görüntüler

(Haber-Kamera: Taylan YILDIRIM, Murat SOLAK-HATAY DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 423

====================================================

3)ÖZEL HAREKAT POLİSLERİ, TEKBİRLERLE AFRİN'E UĞURLANDI

KONYA'da Özel Harekat Şube Müdürlüğünde görevli 22 polis memuru, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Afrin'de yürütülen Zeytin Dalı Harekatınada görev yapmak üzere tekbirler eşliğinde uğurlandı. İl Sağlık Müdürlüğü'nde görevli  18 kişilik Ulusal Medikal Kurtam Ekibi de (UMKE) düzenlenen törenle bölgeye gönderildi.

Konya Emniyet Müdürlüğüne bağlı Özel Harekat Şube Müdürlüğünde görevli 22 polis, Zeytin Dalı Harekatı'nda görev yapmak üzere uğurlandı. Şube Müdürülüğü önünde yapılan törene emniyet yetkilileri, polislerin aileleri ve  yakındaki okuldan gelen bir grup öğrenci katıldı. Operasyona gidecek polisler, ailelerine ve çocuklarına sarılıp vedalaştı. Polisler, otobüslere bineceği sırada tekbir getirildi. Şube Müdürlüğü yanında bulunan ilkokulun camlarına çıkan öğrenciler ise Türk bayrakları açarak tekbir getirdi. Bazı öğrenciler gözyaşlarına hakim olamadı. Bir polis çocuğunun ise babasının ayrılmak istememesi ise dikkat çekti. Polisler, dua ve alkışlarla konvoy eşliğinde uğurlandı.

GÖNÜLLÜ 18 UMKECİ UĞURLANDI

İl Sağlık Müdürlüğü'nde görevli  18 kişilik Ulusal Medikal Kurtam Ekibi de (UMKE) gönüllü olarak Zeytin Dalı Harekatı'nda görev almak üzere uğurlandı. İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Koç'un da katıldığı tören sonrası ekip alkşlarla uğurlandı.

Görüntü Dökümü

----------------------

Polislerin aileleriyle sarılıp vedalaşması

Meslektaşlarıyla vedalaşmaları

Bir polis çocuğunun babasını bırakmak istemesi

Polislerin otobüse binmesi

-Öğrencilerden detay

Tekbir getirilmesi

UMKE ekibinin uğurlanması

-Genel ve detay

(Haber- Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA))

===================================

4)ÖZEL HAREKATÇILAR, KAYSERİ'DEN TÖRENLE,  TEKBİRLERLE  UĞURLANDI

ZEYTİN Dalı Harekatı çerçevesinde Kayseri Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şubesi'nden 22 polis memuru, düzenlenen törenle Afrin'e yönelik sürdürülen Zeytin Dalı Harekatı'na uğurlandı. Uğurlamada duygusal anlar yaşandı.

Özel Harekat Şube Müdürlüğü kampüsündeki uğurlama törenine, Vali Süleyman Kamçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, 2'nci Hava İkmal Bakım Merkezi ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ercan Teke, İl Emniyet Müdürü İbrahim Kulular ve il protokolü ile özel harekat polislerinin aileleri, yakınları ve ellerinde Türk bayrakları bulunan vatandaşlar katıldı. Kayseri Valisi Süleyman Kamçı, burada yaptığı konuşmada, "Ülke birliğine göz diken alfabede harf bırakmayıp her gün türlü adlarla karşımıza çıkan hain ve bölücü terör örgütleri ülkemiz için içeride olduğu gibi dışarı da da tehdit oluşturdu. O nedenle Türk Silahlı Kuvvetleri Zeytin Dalı operasyonunu başlattı. Bugün o harekata Kayseri'den 22 aslanımızı gönderiyoruz. Onlar bu yola gazi ve şehit olmayı göz önüne alıp çıkıyorlar. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Uğurladığımız gibi sağ salim dönsünler" dedi.

Törende, Diyanet İşleri eski Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan da duygusal bir konuşma yapıp, dua etti. Özel harekatçı polisler, daha sonra aileleri ile kucaklaşıp, kendilerini Gaziantep İslahiye'ye götürecek otobüse bindi.

BABALARINI UĞURLADILAR

Bu arada özel harekat polisi Kemal Akbal'ın kızı Rana (8), Ramazan Dişçeken'in çocukları Sıla ve Abdullah ile eşi Döndü de uğurlama töreninde fotoğraf çektirdi.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

-Özel harekat polislerinin uğurlanması

-Vali Süleyman Kamçı'nın konuşması

-Duaların okunması

-Polisler ile fotoğraf çektiren aileler ve vatandaşlar

-Genel detay

Haber: Oktay ENSARİ Kamera: Olcay DÜZGÜNKAYSERİ,DHA)

DV 1 Dosya 7 Dakika 12 Saniye/ 255 MB

==========================================================

5)ÖZEL HAREKAT POLİSLERİ, DUALAR VE TEKBİRLERLE UĞURLANDI

ERZURUM Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şubesi'nde görevli 20 polis memuru, terör örgütleri YPG/PKK-DEAŞ'a yönelik yürütülen 'Zeytin Dalı Harekatı'na katılmak üzere törenle uğurlandı. Özel Harekat Şube Müdürlüğü'ndeki törene Vali Seyfettin Azizoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Emniyet Müdürü Mehmet Aslan, çok sayıda polis, polis aileleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kurbanların kesildiği duaların edildiği törende bir özel harekat polisi yazdığı şiirini arkadaşları ile birlikte okudu. Afrin'e giden özel harekat polisleri çocukları ve eşleri ile vedalaştı. Duygulu anların yaşandığı törene ilkokul öğrencileri de annelerinin yaptığı kavurma, kete, börek ve dolmalarla birlikte onlara yazdıkları mektupları gönderdi. Özel harekat polisleri, kurbanların kanlarını arkadaşlarının alınlarına sürerek, "Allah ayağınıza taş değdirmesin" dedi. Afrin'de barışı, huzuru sağlamaya gittiklerini söyleyen özel harekat polislerine yönelik bir konuşma yapan Vali Seyfettin Azizoğlu şöyle konuştu: "Dadaşlar ve kahramanlar diyarı Erzurum'dan Afrin'e giden özel harekat birliği kanı, gözyaşını ve savaşı durdurmak için gidiyor. Orada ağlayan çocukları gözyaşı döken anneleri yıkılan yuvaları tekrar bir araya getirmek barışı ve kardeşliği tesis etmek için Suriye'ye gidiyor. Afrin görev kuvveti inşallah Afrin'de huzuru barışı ve kardeşliği tesis eder hiçbirinizin burnu kanamadan tekrar Erzurum'a dönersiniz. Yolunuz açık bahtınız açık olsun. Allah sizleri muvaffak etsin. Hepinizden razı olsun."

Otobüse binen özel harekat polisleri arkadaşlarının getirdiği tekbirler eşliğinde Afrin'e uğurlandı.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Özel harekat birliğinin hazırlanması

-Polislerin Ailelerine ve çocuklarına sarılması

-Ağlayan  polis eşi

-Afrine giden polisler ile röp

-Kurban kesimi

-Afrine giden polis ve çocuğuyla birlikte pasta kesmesi

-Dua edilmesi

-Özel harekat polisinin yazdığı şiiri okuması

-Seyfettin Azizoğlunun polislerle tokalaşması

-Polislerin birbirleriyle vedalaşması

-Seyfettin Azizoğlunun konuşması

-Özel harekat birliğinin tekbirlerle uğurlanması

Haber: Turgay İPEK - Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,

(SÜRE: 04.40 BOYUT: 540 MB)

=======================================================

6)ADANA'DA ÜST DÜZEY SUBAYLARDAN SORUMLU İMAM, ASKERLİK YAPARKEN YAKALANDI

ADANA İncirlik Hava Üssü, Piyade Tümen Komutanlığı ve Jandarma Bölge Komutanlığı'ndaki FETÖ/PDY'nin mensup üst düzey subaylara imamlık yaptığı öne sürülen beden eğitimi öğretmeni A.Y., asteğmen olarak askerliğini yaptığı İstanbul'da yakalanıp tutuklandı. Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdülüğü'ne bağlı ekipler, silahlı terör örgütü 'FETÖ/PDY'ye karşı 10 Şubat'ta Adana merkezli İstanbul, Bursa, Tekirdağ, Siirt ve Zonguldak'ta eş zamanlı olarak yaptığı operasyonda 39 kişiyi yakaladı. Örgütün İncirlik Hava Üssü, Piyada Tümen Komutanlığı ve Jandarma Bölge Komutanlığı'ndan sorumlu imamı olduğu belirtilen beden eğitimi öğretmeni A.Y. ise İstanbul'da, asteğmen olarak vatani görevini yaparken gözaltına alındı. Kritik görevlerde bulunan üst düzey komutanlardan sorumlu olan A.Y.'nin gözden uzak evlerde sohbet toplantıları düzenlediği ve 2 farklı GSM operatörüne ait hat üzerinden de  'ByLock' kullandığı ortaya çıktı. Ayrıca A.Y.'nin  halen tututlu yargılanan eski İncirlik 10'uncu Tanker Üs Komutanı Bekir Ercan Van ile de 15 Temmuz darbe girişiminde bağlantısı olup olmadığından araştırıldığı öğrenildi. Emniyetteki sorgusunda,  'Etkin Pişmanlık Yasası'ndan faydalanmak istedeyen A.Y. çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Zanlıların adli tıp kurumuna getirilmesi

Zanlıların adli tıp birimine girişi

Zanlıların adli tıp biriminden çıkışı

Zanlıların polis aracına bindirilmesi

Polis aracının gidişi

SÜRE: 01'12"       BOYUT: 73,2 MB

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,

===================================================

7)DOKTORDAN 'HAYATA BAĞLAYAN' KALP MASAJI

BURSA'da, Devlet Hastanesi Acil Servisine ağır yaralı halde getirilen 32 yaşındaki erkek hastaya ilk müdahaleyi yapan Acil Tıp Uzmanı Dr. Hüseyin Yenice, hastanın kalbinin durması üzerine kalp masajı yapmaya başladı. Acilen ameliyata alınması gereken hasta ameliyathaneye götürülürken Dr. Yenice sedyeye çıkarak hastaya kalp masajını sürdürdü. Hayata döndürülen hasta, ameliyata alındı.

Film sahnesini andıran tıbbi müdahaleyle ilgili bilgilendirmede bulunan Bursa Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Tarık Kuzhan, "Çok ciddi bir kalp yaralanması ve şok tablosuyla gelen hastamıza acil servisteki sorumlu doktorumuz Hüseyin Yenice, çok doğru ve zamanında bir müdahale yaptı. Hastanın ameliyathaneye naklini gerçekleştirmiş, ameliyathanedeki kalp damar cerrahisi ekibimiz de doğruluk ve hızlılıkla hastamızın ameliyatını gerçekleştirerek yaşama bağlanmasını sağlamıştır. Doktorumuz Hüseyin Yenice'ye, acil serviste çalışan tüm ekip arkadaşlarıma, ameliyatı gerçekleştiren Doktor Ahmet Yüksel ve Doktor Fahri Avcı'ya ve ameliyathaneki personelime teşekkür ediyorumö dedi.

Hastanın, acil serviste ve ameliyathaneye götürülürken sedye üzerine çıkarak yaptığı kalp masajıyla hayata dönmesinde önemli rol oynayan Acil Tıp Uzmanı Dr. Hüseyin Yenice ise "Hasta geldiğinde genel durumu kötüydü. Hastanın kalbinin sol tarafı, sol memenin alt tarafında iki tane delici kesici alet yaralanması mevcuttu. Hastanın durumunun kötü olmasından dolayı aklımıza gelen ve çok önemli olan kalp yaralanması olacağını düşünerek ilk tedavisini yaptık ve hemen akabinde ilgili hekimlerimizi aradık. Hastamızı hızlı bir şekilde ameliyathaneye getirmemiz söylendi, biz de hastamızın hipoksi kalmaması için ameliyathaneye çıkardık. Hastamız şu an hayatta, bu da bizlere çok büyük bir gurur vermekteö diye konuştu.

Hastaya hızlı bir şekilde müdahale yapıldığının altını çizen Dr. Yenice, "Hastamızı acil servisten ameliyathaneye çıkarmamız 3-4 dakika sürmüş. Bu süreçte hastanın ameliyathanesi hazırlanmış, bütün ekipman hazır haldeydi. Bu da hastanın kurtuluşu için çok büyük bir önem arz etti. Bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorumö ifadelerini kullandı.

Dr. Yenice, müdahale anında yaşadıkları ile ilgili ise "O anda hastanın hayati organlarının oksijensiz kalmaması için kalp masajı yaparak götürmemizin daha iyi olduğunu düşündük. Yapmamız gereken oydu, yaşadığı için mutluyuz. Yolda giderken gelirken kalp masajı yapmak zor oluyor, en uygun pozisyon sedye üzerine çıkmaktı, biz de onu yaptıkö diye konuştu.

Görüntü Dökümü

--------------------

Başhekim ve doktorun açıklamaları

Güvenlik kamerası görüntüleri

Gürkan DURAL/BURSA, -

2 dk  36 sn   290 mb

========================================================

8)PROF. DR. SOFUOĞLU: GOOGLE'IN MUCİDİ SULTAN ABDÜLHAMİD HAN'DIR

KÜTAHYA'da, 'Vefatının 100'üncü yılında Ulu Hakan 2'nci Abdülhamid Han' konulu konferansta konuşan Sakarya Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, " Google'ı kullanan, ilk icat eden Sultan Abdülhamid Han'dır. Gidemiyor, ulaşım imkanları yok. Gitse sorun olacak payitahtta. Fotoğraf çektiriyor, izliyor. Oradan bir şey üretiyor. Google'ın ilk mucidi, bu anlamda Sultan Abdülhamid Han'dır" dedi.

Kütahya Belediyesi'nce Hezar Dinari Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Vefatının 100'üncü yılında Ulu Hakan 2'nci Abdülhamid Han' konulu konferansa, Osmanlı Padişahı Sultan 2'nci Abdülhamid'in 5'inci kuşaktan torunu Nilhan Osmanoğlu ve Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. Sofuoğlu, Sultan Abdülhamid Han'ın dini açıdan farzlara, haramlara dikkat eden biri olduğunu söyledi. Sofuoğlu, "Yapabileceğini, yapamayacağını çok iyi biliyordu. Asla günaha rıza gösteren birisi değildi. Uygulayabileceğini, uygulayamayacağını; bunun için de bir ajandası olurdu. 'Ben bunu engelleyemem ama engelleyebileceğim zamanı bilirim' derdi. Muhteşem birisiydi bu anlamda. Aşama aşama bu ajandasında uygulardı. Arabasına bomba koyan Belçikalı bombacıyı affediyor. Niye? Duble ajan olarak kullanıyor. Adam duble ajan olarak kullanıldığının farkında değil. Bir kişinin kullandığı cümlenin vurgusundan o kişinin içindeki birkaç sayfayı bile anlamak mümkün. Neye vurgu yapıyor? Google'ı kullanan, ilk icat eden Sultan Abdülhamid Han'dır. Gidemiyor, ulaşım imkanları yok. Gitse sorun olacak payitahtta. Ne yapıyor? Fotoğrafını çektiriyor, izliyor. Oradan bir şey üretiyor. Google'ın ilk mucidi bu anlamda Sultan Abdülhamid Han'dır" diye konuştu.

'10 YIL DAHA TAHTTA KALSAYDI DÜNYANIN EN ZENGİN DEVLETİYDİK'

Prof. Dr. Sofuoğlu, Sultan Abdülhamid Han'ın daha uzun süre tahtta kalması halinde, tarihte yaşanabilecekleri sıralayarak, şunları söyledi:

"Sultan Abdülhamid Han, 10 yıl daha tahtta kalsaydı biz, dünyanın en zengin devletiydik.  Niye? Birinci Dünya Savaşı olacaktı ve girmeyecektik. Onlar parça parça olacaktı. Kendisi söylüyor, 'Yıllardır bu anı bekliyordum' diye. Girmeyecekti savaşa. Dünyanın en zengin petrol yatakları Yemen'e kadar halen bizimdi. Türk Tarih Kurumu'nun basmış olduğu 9 ciltlik Osmanlı tarihinin 8'inci cildinin tam kapağında, anlımıza çarpılmış şekilde 1'inci Meşrutiyet ve İstibdat Dönemi diyor. İstibdat, diktatörlük demektir. İftiradır, yalandır. Hasbelkader tarihle meşgul olan birisiysem hodri meydan diyorum. Çıkarın tarihçilerinizi, 'yaladım, yuttum' demiyorum. Çözelim bakalım, istibdat mı, değil mi? Değildir. Ben yarış için söylemiyorum. Atatürk için 'diktatörlük' kelimesi çıksaydı o tepki olur muydu? Burada bir yalan var. Osmanlı tarihi kitaplarının tamamının kapaklarına bakın. Hiçbirinde Sultan Abdülhamid'e yapılan kadar hakaret yoktur. Şu an Türkiye Cumhuriyeti resmi tarih tezine göre artık görev sizdedir. Lütfen bildiğiniz kişilere söyleyin. Ben söyledim, elimden geleni yaptım. 100'üncü ölüm yıl dönümünde bir insan bu kadar muazzep edilmez."

'100 SENE SONRA KONUŞABİLİYORUZ'

Sultan Abdülhamit Han'ın torunu Nilhan Osmanoğlu ise Abdülhamid Han'ı anlamanın, bugünü de anlamak olduğunu belirterek, "Çünkü o günün saldırı şekillerine, düşmanın ne şekilde hareket ettiğine baktığımız zaman bugünü de anlamış oluyoruz. Bakın biz, Sultan Abdülhamid Han'ı 100 sene sonra konuşabiliyoruz. İlmi, siyasetini 100 sene sonra anlayabiliyoruz. Bugün masada konuşulan, Birleşmiş Milletler'in masada konuştukları Kudüs meselesini biz, 100 sene sonra Sultan Abdülhamid Han'ın hazırladığını görüyoruz. Daha belki nicelerini hazırlamıştır; daha birçoğunu göreceğiz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Konuşmacıların salona gelişleri,

-Prof.Dr. Ebubekir Sofuoğlu'nun konuşması,

-Sultan Abdülhamit Han'ın tornu  Nilhan Osmanoğlu'nun konuşmasından çekilen görüntüler bulunuyor.)

Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ-KÜTAHYA/ DHA