Bitlis'te köy yoluna tuzaklanmış 30 kilogram EYP ele geçirildi
BİTLİS'te jandarma ekipleri tarafından, PKK'lı teröristlerin teneke içine gizleyerek köy yoluna tuzakladığı 30 kilogram el yapımı patlayıcı (EYP) ele geçirildi. Patlayıcılar, uzman ekiplerce imha edildi.
Bitlis İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, PKK'lı teröristler tarafından araziye gizlenmiş yaşam malzemesi ve patlayıcı olduğu bilgisi üzerine 8 Mart günü Bitlis kırsalında, 'Şehit Güvenlik Korucusu Sedat Aktaş 2020-03 Operasyonu' başlattı. Operasyonda yapılan arazi arama-tarama faaliyetlerinde köy yoluna tuzaklanmış toprağa gömülü teneke içerisine gizlenmiş, el yapımı patlayıcı (EYP) ele geçirildi. 30 kilogram ağırlığında, uzaktan kumandalı ve amonyum nitratla güçlendirilmiş olan patlayıcılar, Cumhuriyet Savcısının talimatıyla imha edildi. Bölgedeki operasyon ise devam ediyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------JANDARMA KAMERASI-Patlayıcılar imha edilirken-Yükselen dumanlarÖzcan ÇİRİŞ/BİTLİS,
=========================
Van'da iki aile arasında kavga: 3 ölü, 8 yaralı
VAN'ın Tuşba ilçesi Güveçli Mahallesi'nde, husumetli 2 aile arasında çıkan taş, sopa, bıçak ve silah kullanılan kavgada 3 kişi hayatını kaybetti, 8 kişi yaralandı.Olay, sabah saatlerinde Tuşba ilçesine bağlı Güveçli Mahallesi'nde meydana geldi. Aralarında husumet bulunan 2 aile arasında çıkan tartışma kavgaya dönüştü. Önce taş, sopa ve bıçak kullanılan kavgada daha sonra silahlar ateşlendi. Olayda 3 kişi yaşamını yitirdi, 8 kişi yaralandı.Yaralılar, ihbarla gelen sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı.Jandarma ve polis ekipleri, olayın yaşandığı mahalle ile hastane önünde yoğun güvenlik önlemi aldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Behçet DALMAZ/VAN,
==========================
Şanlıurfa'da sahte dezenfektan operasyonu: 4 gözaltı
ŞANLIURFA'da, polis ekiplerinin düzenlediği operasyonda sahte dezenfektan üreterek piyasaya sürdüğü belirlenen 4 kişi gözaltına alındı.Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kaçak dezenfektan ve sahte hijyen ürünleri ürettiği belirlenen adreslere operasyon düzenledi. Organize Sanayi Bölgesi ile Evren Sanayi Sitesi'ndeki bazı adreslere düzenlenen operasyonda, başka firmalara ait etiketlerin kullanılmasıyla kaçak olarak hazırlanan 3 bin 730 litre el temizleme jeli, 5 bin 60 boş el temizleme jeli kabı, 5 bin 760 litre alkol bazlı hijyenik el temizleme solüsyonu ile 3 bin 135 litre etil alkol ele geçirildi. Ürünlere el koyan polis, S.K., M.B., N.Z. ve M.S.G.'yi gözaltına aldı. Emniyete götürülerek sorgulanmasına başlanan şüphelilerin 'insan sağlığına zararlı, sahte veya yasa dışı ürünleri satmak veya üretmek' suçundan adliyeye sevk edileceği belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------İş yerlerine operasyon düzenleyen ekiplerBidonlar içerisinde ele geçen sahte dezenfektanlarGenel ve detay görüntüler
Haber- -Kamera: Ali LEYLAK/ ŞANLIURFA
=========================
Koronavirüs tedbirleri kapsamında, fırınlar ekmekleri ambalajlı satacak
KORONAVİRÜS salgını önlemleri kapsamında, fırınlardan ekmek satışına ambalaj şartı getirildi. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yayımladığı genelgede, fırınların ekmek ve ekmek çeşitlerini, gıda ile temasa uygun kağıt veya plastik esaslı bir ambalaj malzemesine konularak satışa sunulabilecekleri belirtildi.Türkiye'de koranavirüs önlemleri kapsamında, ekmekler artık kağıt ya da plastik ambalajla satılacak. Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü'nden ilgili kurumlara gönderilen genelgede, koronavirüs salgınının devam ettiği süre içinde, bazı tüketicilerin belirlenen hijyen kurallarına uymamasının halk sağlığı açısından risk oluşturabileceği değerlendirildiği belirtilerek, şöyle denildi: "Piyasaya arz edilen, ekmek ve ekmek çeşitleri ve diğer ekmek çeşitleri belirtilen 3 çeşitte satılabilecektir. Hazır ambalajlı olarak, ambalaj malzemesi içerisinde, ekmek ve ekmek çeşitleri gıda ile temasa uygun kağıt esaslı veya plastik esaslı bir ambalaj malzemesine konularak satışa sunulabilecektir. Ambalaj malzemelerinin ağız kısmının, ürünün rutubetinin bırakabilmesi amacıyla açık bırakılmasında sakınca bulunmamaktadır. Ambalaj malzemesine konulmamış ürünler, sadece, bulaşmayı ve tüketicinin ulaşmasını engelleyecek şekilde hijyen tedbirlerinin alınmış olduğu dolap ve tezgahlarda bulundurulabilecek ve tüketici talebi üzerine işletme görevlileri tarafından uygun bir ambalaj malzemesine konularak tüketiciye arz edilebilecektir. Ayrıca pazar, manav gibi yerlerde, sokaklarda, seyyar araçlar da ambalajlı veya ambalajsız olan ekmek ve ekmek çeşitlerinin satışı yapılmayacaktır."ÇORLU'DA SATIŞA BAŞLANDITekirdağ'ın Çorlu ve Ergene Fırıncılar Derneği Başkanı Haşim Yiğit, ambalajlı ekmek satışları için tüm önlemleri aldıklarını söyledi. Yiğit, "Yeni uygulama koronavirüsü hijyenik bir şekilde atlatmamız için Türkiye genelinde bundan sonra bakkalda satılan ekmekler, bu şekilde kağıt veya poşet ambalajlarla gitmek zorunda. Şu anda alt yapısını buna göre oluşturmaya çalışıyoruz. Genel anlamda fırıncı arkadaşlarımızın işlerinde düşüşler söz konusu ama önemli olan vatan, memleket. İnsan sağlığı önemli iş kaybı önemli değil" dedi'EKMEĞİN FIRINDA SATILMASI DAHA İYİ OLUR'Devletin önerdiği kararları önemsediklerini belirten Yiğit, fırıncıları uyardıklarını belirterek, "Poşetleme süreç devam ederse güzel bir şey. Bana göre, poşete girmektense ekmeğin fırınlarda satılması daha uygun. Şu an ekmeğin poşete girmesi demek ekmek maliyetine 20 kuruş binmesi demek. Ekonominin zor döneminde böyle bir şey yapmaktansa bakkallara ekmek verilmesi kalksaydı bana göre daha iyiydi. Bu sistemin maliyeti olacağı için alt yapı çalışmalarına devam ediyoruz. Bu sistemi fırıncı 10-20 cebinden karşılar ama sonra bunu çoğu fırıncı arkadaşımız karşılayamayacak. Şu anda alt yapı uygun değil, makine alacaklar ortalama 100 bin lira gibi bir maliyeti var. Ama devletimizin almış olduğu bütün kararlara yanındayız. Gece, gündüz bu virüsü nasıl atlatacağımız konusunda onlar bizden bir istese biz iki vermeye hazırız" diye konuştu.'HAFTADA BİR GÜN TATİL ŞART'Fırınların daha iyi hizmet etmesi ve temizliklerinin de daha iyi iyi yapılması için bir günlük tatilinin önemli olduğunu ifade eden Haşim Yiğit, "Fırınların daha temiz olması için haftada bir gün tatil etmemiz lazım. Pazar günleri fırınlar güzel bir şekilde temizlenmeli virüsten dolayı daha iyi hijyen olması için bir boşluk olması lazım. İşçilerimizin de bu süreçte bir gün dinlenmeleri lazım. Bu süreç bizi çok yoruyor. Fırıncı arkadaşlarımız Türkiye'de tıpkı sağlıkçılar gibi devamlı çalışıyor. İleride sıkıntılar yaşayabiliriz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ---------------------------------Ekmeğin ambalajlanması-Dernek Başkanı Haşim Yiğit röp.-Ekmeğin fırında çıkartılması-Ustaların çalışması-Fırındaki çalışmalar
Haber-Kamera: Mehmet YİRUN/ÇORLU(Tekirdağ),
=========================
Evinde yalnız olduğu sırada tüfekle intihar etti
ADIYAMAN'da, Şükrü G.(56) evinde yalnız olduğu sırada av tüfeğini çenesinin altından ateşleyerek yaşamına son verdi.Olay, dün gece Kömür beldesine bağlı Bahçelievler Mahallesi'nde meydana geldi. Şükrü G., evde yalnız olduğu sırada av tüfeğini çenesinin altına dayayıp, ateşledi. Silah sesini duyanların ihbarıyla gelen jandarma ve sağlık ekipleri tarafından ağır yaralı olarak Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Şükrü G., doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Jandarma Şükrü G.'nin intihar nedenini araştırıyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ---------------------------------Adıyaman Eğitim ve Araştırma HastanesiAmbulansın acil servise girişiYaralı sedye üzerinde acil servise götürülmesiGenel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN
==========================
İzmir'deki marketlerde koronavirüs tedbirleri
İZMİR'de marketler, dünyayı kasıp kavuran koronavirüs salgını nedeniyle, çalışanlarının ve müşterilerinin sağlığını korumak için birçok önlem aldı. Bazı marketler müşterilerine alışveriş yaparken kullanmak için eldiven dağıttı. Bazıları ise marketin çeşitli noktalarına kullanılmak için el dezenfekte ürünleri yerleştirdi. Yine yakın teması önlemek amacıyla, bir metre kuralına uyulması için uyarıcı levhalar da marketlerde vatandaşların görebileceği noktalara yerleştirildi. Dünyada birçok ülkeyi etkileyen koronavirüs salgınının Türkiye'de etkilerini azaltmak için birçok önlem alınıyor. İnsan sirkülasyonunun en fazla olduğu yerlerden marketlerde müşterilerini ve çalışanlarını virüsten korumak için tedbirlerini arttırdı. Salgın nedeniyle müşterisi oldukça azalan marketler, alışveriş esnasında bir metre kuralına uyulması için, bilgilendirici levhalar astı. Bazı marketler müşterilerine alışveriş esnasında kullanmaları için ücretsiz olarak eldiven verdi. Kimi marketlerde de el temizliğinin korunması için el dezenfekte ürünleri konuldu. Bir market yetkilisi Faruk Dayıoğlu, "Uyarı levhalarımızı astık. Hijyen kurallarına dikkat ediyoruz. Vatandaşlar genelde markete gelmiyor. Bizi arıyorlar, evlere servis yapıyoruz. Kalabalık grup geldiğinde, kendilerini bir metre kuralına uymaları konusunda uyarıyoruz. Elimizden geldiğinde kurallara uyuyoruz. Eldiven ve maske kullanıyoruz. Ellerimizi yıkıyoruz" dedi. Müşterilerin de kurallara uyduğunu, kendilerini salgından korumaya çalıştıklarını anlatan Dayıoğlu, "Müşteriler de kurallara uyuyor. Salgından sonra müşterilerin öncelikleri de değişti. Bizden en çok istedikleri ürünler; maske, eldiven, kolonya, makarna oluyor. Bunların satışında çok fazla artış oldu. Ürünlerde sıkıntı yok. Müşterilerimizin stok yapmasına gerek yok. Ürünler bol miktarda var" dedi. MARKETLERDE ÖNLEMLER ARTTIRILDIBir başka market yetkilisi Feyzi Başdaş, benzer önlemleri aldıklarını söyledi. Başdaş, "Ülke olarak da, sektör olarak da hazırlıksız yakalandık. İnsanlar 11 Mart'ta aynı anda alışveriş yapmaya başlayınca sıkıntı yaşandı. Çünkü sektör böyle bir şeye hazır değildi. Biz virüsten korunmak için ilk etapta maske ve eldiven takmaya başladık. Müşterinin mesafeyi korumasını sağlamaya çalışıyoruz. İçerde kalabalık olduğu zaman müşterilerin bir kısmını dışarıda tutuyoruz. Müşteriler mağazaya girdiklerinde kendilerine verdiğimiz eldivenlerle alışverişi yapıyor. İşleri bittiğinde de çıkarıp atıyorlar. Böylece hem kendimizi hem de müşterilerimizi korumuş olacağız" dedi. Vatandaşların koronavirüs salgını sonrası panik yaptığını ve bazı ürünleri stoklamaya başladığını anımsatan Başdaş, "Avrupa'da insanlar tuvalet kağıdını fazla fazla aldı. Türkiye'de ise genelde makarna ve kolonya stoklandı. Türkiye'ye yetecek kadar makarna var. Burada sıkıntı yok. Sadece talep arttığı için lojistik sıkıntısı yaşanıyor. Biz daha önce bir ayda sattığımız makarnayı, şimdi 3 günde satıyoruz. Mağazaya makarna geldiğinde bir saat içerisinde tükeniyor. Ama halkımız şunu bilsin; Türkiye'de ne makarna ne de un sıkıntısı yok. Ortadoğu ve Afrika'ya makarna ihracatı yapıyoruz. Dünyanın en büyük makarna ihracatçısı Türkiye. Türkiye'de makarna ve buğday sıkıntısı yok İnsanlar rafları boş görünce telaş yapıyor ama buna gerek yok. Sadece ürünlerin markete gelmesi geciktiği için raflar boş kalıyor" dedi. MÜŞTERİLER ELDİVEN VE MASKE İLE ALIŞVERİŞ YAPIYORMüşterilerden Halil Arslan da, bireysel olarak önlem almaya çalıştıklarını söyleyerek, "Maske almadım ama eldiven taktım. Alışverişi yaptım, eve gidince aldığım sebze ve meyveleri sabunla yıkayacağım. Güzelce durulayacağım. Üstüme dezenfektan ilacı sıkacağım. Aldığım bütün ürünleri temizleyerek içeri sokuyorum" dedi. Meral Yalçın ise, "Evden çıktığımda maske ve eldiven takıyorum. Zorunlu olmadıkça çıkmıyorum, komşulara falan da gitmiyoruz. Paraları bile poşet içerisinde taşıyorum" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜMarketlerden görüntüMarkette alınan tedbirlerden görüntü-Marketlerdeki uyarıcı levhalar, maske ile alışveriş yapanlar, el dezenfekte ürünlerinden görüntüMarket yetkilileri ve müşterilerle röp.Genel ve detay görüntü
Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,
==========================
HDP önündeki eylemde 205'inci gün
DİYARBAKIR'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 134 aile, HDP binası önündeki oturma eylemini 205'inci günde de sürdürüyor. İstanbul Arnavutköy'deki evinden 6 yıl önce "Bana iş buldular, işe gidiyorum" diyerek çıkıp, geri dönmeyen oğlu Tuncay Bingöl için oturma eylemini sürdüren Şevket Bingöl, 65 yaş üstü ve kronik hastalıkları bulunan anne -babaları eve gönderdiklerini belirterek, "Kimse sanmasın ki bu virüs çıktı eyleme son verip eve gideceğiz. Yaşlılarımızı gönderdik. Ama gençler burada oturmaya devam edecek" dedi.Diyarbakır'da oturan Mehmet Akar, geçen yıl 21 Ağustos tarihinde ortadan kayboldu. Akar'ın annesi Hacire Akar, bir gün sonra HDP Diyarbakır il binası önüne geldi. Oğlunun HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyen anne Akar, il binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Hacire Akar'ın çocuğuna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'den itibaren HDP binası önünde oturma eylemine başladı.13 AİLE, EVLADINA KAVUŞTUHacire Akar'ın oğlu Mehmet'in yanı sıra eyleme katılanlardan Hatice Ceylan'ın oğlu Cafer, Hüsniye- Hüseyin Kaya çiftinin kızları Mekiye, Halime Kadran'ın torunu Halil İbrahim Kadran, Necla- Metin Açan çiftinin oğlu Harun Açan, Nizamettin- Aslıhan Eşrefoğlu çiftinin oğlu Hüseyin, Gevriye Ayhan'ın kızı Pelda, Melik Aslan'ın oğlu Volkan, Muhteber Birlik'in oğlu Veysi Birlik, Cahide Alkan'ın oğlu Mehmet Emin, Şahize Altınkaynak'ın kızı Halise Alptekin, Naime Dalmış'ın kızı Tekoşin Açar ve Sait Açar'ın oğlu Haşim, terör örgütünden kaçarak, güvenlik güçlerine teslim oldu. Böylece oturma eylemi yapan ailelerden 13'ü, evlatlarına kavuşmuş oldu. Hacire Akar dışındaki 12 aile, diğer ailelere destek olmak için oturma eylemine devam ediyor.'KİMSE VİRÜS NEDENİYLE EYLEME SON VERECEĞİMİZİ DÜŞÜNMESİN'İstanbul Arnavutköy'deki evinden 2014 yılında "Bana iş buldular, işe gidiyorum" diyerek çıkıp, bir daha dönmeyen oğlu Tuncay Bingöl için oturma eylemini sürdüren Şevket Bingöl, 65 yaş üstü ve kronik hastalıkları bulunan anne- babaları eve gönderdiklerini belirterek, "Kimse sanmasın ki bu virüs çıktı eyleme son verip eve gideceğiz. Yaşlılarımızı gönderdik. Ama gençler burada oturmaya devam edecek" dedi. Oğluna teslim ol çağrısında bulunan Bingöl, sözlerini şöyle sürdürdü: "205 gündür buradayız. Ama HDP'den herhangi bir açıklama gelmedi. Millet belki burada bizi görüyor, az kalmışlar, gitmişler diyor olabilirler. Biz gitmiyoruz. 65 yaş üzeri ve kronik hastalıkları olanları gönderdik. Ama biz mücadelemize devam edeceğiz. Mücadelemizi, bırakmadık. Biz burada sonuna kadar bekleyeceğiz. 205 gün değil, 205 sene de geçse biz burada bekleyeceğiz. Çocuklarımızı HDP'den almadan bir yere gitmiyoruz. HDP dağda açıklama yapıyor. Diyor ki, 'en büyük virüs HDP il binası önündedir.' Aslında en büyük virüs onlardır. 40 yıldır içimizdedir. O virüsten korkmadık. Bu virüsten mi korkacağız? Allah'ın izniyle biz Müslümanız elhamddullilah. Biz Türk insanıyız. Ben çocuğumu onlardan almadan buradan gitmeyeceğim. HDP bunu bilsin, PKK bunu bilsin. Buradaki insanlar hiçbir zaman virüsten korkmadı, korkmayacağız. 205 gündür burada oturuyoruz bir tane milletvekilleri gelip bize bir açıklama yapmadı. Madem diyorlar biz Kürt partisiyiz, Kürtleri savunuyoruz, gelsin burada desin ki yav iki kelime desin, ben PKK'yı kınıyorum, bu çocukları PKK'dan istiyorum. Bunu desin biz burayı bırakıp gideceğiz. Ama onlarda o delikanlılık yok. Çünkü çocuklarımızı onlar götürdü. Oğlum Tuncay sen de kaç teslim ol yavrum."Öte yandan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı, HDP il binası önünde evlat nöbeti tutan ailelere sabahları çorba ikramında bulunuyor.
Görüntü Dökümü-------HDP il binası önüAilelerin bekleyişiŞevket Bingöl ile röpBüyükşehir belediyesinin çorba ikramı
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet Mucahit CEYLAN- Selim KAYA/DİYARBAKIR,
=============================
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 6 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?