DEAŞ'ın araç tamircisi Tekirdağ'da yakalandı
TEKİRDAĞ'da polisin şüphe üzerine durdurduğu bir araçta gözaltına alınan Abdurrahman A.'nın Suriye'de terör örgütü DEAŞ'ın araçlarının bakım ve tamirini yaptığı belirlendi.
Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü ekipleri, yol kontrolleri sırasında şüphe üzerine bir aracı durdurup aramaya aldı. Aramada araçta bulunan Abdurrahman A.'nın yapılan araştırılmasında terör örgütü DEAŞ ile bağlantısının bulunduğu belirlenince gözaltına alındı. Suriye uyruklu Abdurrahman A., polisteki ilk ifadesinde Suriye'den yaklaşık 2 ay önce yasadışı yollarla Türkiye'ye giriş yaptığını belirterek, Halep'te bulunduğu süre içinde DEAŞ içinde faaliyet yürüttüğünü söyledi. Abdurrahman A., Deyrizor, Rakka ve Münbiç'te DEAŞ'e ait araçların bakım ve tamirlerini yaptığını, babası Temir Abu Y.'nin de DAEŞ içinde tank sürücüsü olarak görev aldığını anlattığı öğrenildi.
Tekirdağ Emniyet Müdürülüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, Abdurrahman A.'nın ifadeleri doğrultusunda Hatay Emniyet Müdürlüğü'nü bilgilendirmesi üzerine baba Temir Abu Y. de Hatay'da gözaltına alındı. DEAŞ'lı baba ile oğlunun soruşturmaları devam ederken, polisin bağlantılı bulundukları kişileri ortaya çıkarmak için çalışmaları sürüyor.
GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,-
========================================
Özel mülkiyet inşaatında antik tiyatro kalıntıları
ANTALYA'nın tarihi Kaleiçi semtinde Olgunlaşma Enstitüsü'nün hemen ardındaki özel mülkiyet alanında antik tiyatro bulguları ortaya çıktı.
Yaklaşık 6 yıl önce özel mülkiyet alanında bina restorasyonu için yapılan temel kazıları sırasında ilk bulgularına rastlanılan antik tiyatronun basamakları, bu kazılarıda belirlendi. Ancak bina restoresinin büyük bölümü tamamlandı ve Müze Müdürlüğü yaklaşık 1 yıl önce buradaki inşaatı durdurdu. Kaleiçi'nin tiyatrosu olduğu düşünülen bu yapıya ilişkin, özel mülkiyet alanındaki inşaat çalışmaları durdurulduktan sonra, tiyatronun ilk bulgularına rastlanılan bölge koruma altına alındı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma Enstitüsü ile Antalya Gazeteciler Cemiyeti binalarının da tiyatronun bulunduğu alan üzerinde olduğu düşünülüyor.
Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Burhan Varkıvanç, Gazeteciler Cemiyeti ve Olgunlaşma Enstitüsü'nün bulunduğu alanın tam arkasındaki özel mülkiyette uzun yıllar önce bina restorasyonu çalışması başlatıldığını ve temel kazısı sırasında kalıntılar bulunduğunu söyledi. Bu kalıntıların antik tiyatro kalıntıları olduğunun saptandığını dile getiren Prof. Dr. Burhan Varkıvanç, bunun üzerine bina inşaatının durdurulduğunu söyledi. Prof. Dr. Varkıvanç, Olgunlaşma Enstitüsü'nün yıkılmasının da gündemde olduğunu kaydetti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Şantiye giriş kapısından görüntü
Uyarı tabelalarından görüntü
Enstitünün dış plan görüntüsü
Antik alandan görüntüler
Detaylar
HABER: Mehmet ÇINAR- KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
=================================================
CHP Milletvekili Haydar Akar: Aldıkları abdesti bile Yuvacık Barajı'nın suyuyla alıyorlar
CUMHURİYET Halk Partisi Kocaeli Milletvekilleri 26. Dönem 2. Yasama Yılı değerlendirme toplantısı yaptı. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun Yuvacık Barajı ile ilgili eleştirileri üzerine açıklama yapan CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, "Yuvacık Barajı konusunu konuşmaktan bıktık. Onlar bıkmadı. Aldıkları abdesti bile Yuvacık Barajı'nın suyuyla alıyorlar." dedi.
Yahya Kaptan Mahallesi'nde bir kafede yapılan değerlendirme toplantısına CHP Kocaeli Milletvekilleri Haydar Akar, Tahsin Tarhan ve Fatma Kaplan Hürriyet'in yanı sıra İl Başkan Vekili Gökhan Ercan, Kadın Kolları Başkanı Sevim Pekyörür katıldı. Dün bir dizi açılış ve ziyaretlerde bulunmak üzere Kocaeli'ne gelen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu Yuvacık Bajı ile ilgili "Yuvacık Barajı bir skandaldır. Dünya'nın en büyük skandalıdır. CHP'nin işi gücü skandaldır, yolsuzluktur, soygundur." açıklamasında bulunmuştu. Bakan Eroğlu'nun açıklamaları üzerine konuşan CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, "Bu konuyu konuşmaktan bıktık onlar bıkmadı. Yuvacık barajını yapılmış bir vatan hainliği olarak gösterdiler. Hazineyi zarara uğratmak olarak gösterdiler. Yuvacık barajının maliyeti faizleriyle beraber 2.3 milyar dolardır. Tamamı ödenmiş para ve şu anda Yuvacık barajı Büyükşehir Belediyesi'nin. Aslında Yuvacık barajı faizleriyle beraber 15 yıllık su garanti parasıyla beraber yani tümü bizim Kocaeli halkına 2.3 milyar dolara mal oldu. 15 yıl süresi boyunca yapım maliyeti 550 milyon dolar civarındaydı. Hesap ettiğiniz zaman ödenen para 15 yılda yapım maliyetinin 4 katı." dedi.
Yuvacık Barajını ağızlarına alamaycaklarını söyleyen Akar konuşmasını söyle sürdürdü: "Peki bunların yaptırdığı Osmangazi Köprüsü'ne bakalım bize Yuvacık barajı ile ilgili laf söyleyenlerin alayı vatan hainidir. Osmangazi Köprüsü'nü görmüyorsa vatan hainidir. Çünkü yapım maliyetinin 11 katı 1 milyar 300 milyon dolar maliyeti var 40 bin araç geçiş garantisi ile 19 yıl işletecekler sadece 40 bin araçla kazanacakları 11 küsur milyar dolar. 1.5-2 yılda köprünün maliyeti çıkıyor. Osmangazi, Yavuz Sultan Selim ve Marmaray'ın toplam garanti edilen bedelleri hazinenin ödeyeceği parayla her yıl bir Osmangazi Köprüsü yapılabiliyor. İşte bunlar vatan hainidir. Bunlar vatanı satanlar milleti satanlar ve milleti kandıranlardır. Yuvacık barajını ağzına alamaz bunlar. Yuvacık barajı 4 katına mal olmuştur ama sen Osmangazi Köprüsünü 2.5 katına mal edersin, Yavuz Sultan Selim köprüsü 1.5 katına mal edersin, Marmaray'ı 3 katına mal edersin sonra dersin ki hazineyi Yuvacık barajıyla zarara uğrattın. O yalan konuşurken aldıkları abdesti bile Yuvacık Barajı'nın suyuyla alıyorlar. Evet Sefa Sirmen de Yuvacık barajından tahsil ettiği parayı hazineye ödememiştir, Karaosmanoğlu da ödememiştir ayrıca sürekli konuştukları Yuvacık Barajı'nın borcunu ödüyoruz onun için kente hizmet edemiyoruz da büyük bir yalandır. Çünkü Eskişehir, İzmir ve Mersin bu illerin hazine paylarından kesilen yüzde 40 iken Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin ortalaması yüzde 7'dir yani neredeyse para kesilmiyor. O orman ve su işleri bakanına söyleyin ayılarla ilgilensin." diye konuştu.
BİR MİLLETVEKİLİ BİR BELEDİYE BAŞKANI FETÖ İLE SUÇLANMADI
Son bir yıl içerisinde FETÖ ile ilgili haksız tutuklamaların olduğunu söyleyen CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, FETÖ soruşturması sürecinde gazetelere ve gazetecilere baskı yapıldığını ifade etti. Yapılan gözaltı ve tutuklamalarda suçlu ya da suçsuz devlet memurları, ordu mensubu ve hatta öğrenciler suçlanarak hapse atıldığını söyleyen Tarhan, bunların siyasi ayağının henüz ortaya çıkarılmadığını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: "20 Temmuz itibariyle OHAL ilan edildi. Türkiye'de ne olduysa 20 Temmuz sonrası oldu gazetelere baskı yapıldı gazeteciler tutuklandı gözaltına alındı hapse atıldı yüzlerce gazeteci. Suçlu suçsuz devlet memurundan tutun orduda görev yapan daha neyin ne olduğunu bilmeyen öğrenciler suçlanarak hapse atıldı. Emniyette araştırma yapılmadan yüzlerce emniyet mensubu görevinden alındı. Sonuç ne oldu arkadaşlar bunun siyasi ayağı ortaya çıkarılmadı. Orduya emniyete kimler yerleştirdi bu teröristleri. Kamuya kimler yerleştirdi tabii ki siyasetçiler. Ama bu noktaya baktığımız zaman OHAL ile yönetilen Türkiye'de bir milletvekili bir belediye başkanı FETÖ ile ilişkilendirilip suçlanmadı."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Milletvekili Tahsin Tarhan açıklaması
-Haydar Akar açıklaması
-Toplantıdan detaylar
Haber: ÇAĞLA DAŞCI-ALİŞAN KOYUNCU-Kamera : ÇAĞLA DAŞCI/ İZMİT
==========================================
HDP'li Baydemir: Meclis, adate iktidar partisinin noteri haline dönüşmüş
HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir, bugün Diyarbakır'da tamamlanan vicdan ve adalet nöbetinde yaptığı konuşmasında nöbeti, yarın İstanbul'da sürdüreceklerini belirterek, "Bütün bu sorunların çözüm yeri Türkiye Büyük Millet Meclisi olmalı idi. Ama Meclis'e bakıyorsunuz, Meclis adate iktidar partisinin noteri haline dönüştürülmüş durumda" dedi.
HDP 25 Temmuz'da Diyarbakır'da yaptığı parti grup toplantısının ardından merkez Kayapınar İlçesi'nde bulunan Ekin Ceren Parkı'nda başlattığı vicdan ve adalet nöbetinin Diyarbakır bölümünü tamamladı. 1 ay sürecek nöbetin ilk haftasını Diyarbakır'da tamamlayan HDP'li milletvekilleri, bu nöbete yarından itibaren İstanbul Yoğurtçu Pazarı'nda devem adecek. Diyarbakır'da çok sayıda milletvekillerinin katıldığı nöbetin son gününde polis, parkı bariyerlerle kapatarak sadece milletvekilleri ve çeşitli sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katımına izin verdi. Nöbet öyleminin son günü nedeniyle polis ekipleri, HDP'lilerin bulunduğu parkın etrafında olağanüstü güvenlik önlemi aldığı görüldü. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne ait canlı yayın aracıyla kesintsiz yayın yapıldığı görülürken, parkın içerisine de bazı STK temsilcileri dışında kimse alınmadı.
"DEMOKRATİK SİYASETTEN KORKUYORSUNUZ"
Vicdan ve adalet nöbetinin son gününde basın toplantısı düzenleyen HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir, sürdürdükleri nöbete ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Nöbet eylemi yaptıkları parkın etrafından alınan güvenlik önlemlerine tepki gösteren Baydemir, "Tankla, topla, baskıyla, şiddetle bir kentin hakimiyetini ele geçirmiş olmak, o kentte var olmak demek değildir. Sadece bugüne özgü değil, daha nöbeti başlatmadan bir gün önce bu kentte olası nöbet için çaba sarf edecek insanlar gözaltına alındı. Neden korkuyorsunuz? Legal, demokratik siyasetten korkuyorsunuz" dedi.
"MECLİS'TE VEKİLİN DAHİ KONUŞMASI YASAKLANMIŞ HALE GELMİŞ"
Türkiye'de OHAL rejiminin darbeyi gerçekleştiremeyenlerin siyasi ayağının eliyle inşa edildiğini savunan Baydemir, şöyle konuştu:
"Bu rejimde mulaliflerin sesi kıstırılıyor. Bütün muhalefetin sesi kıstırılıyor ama HDP'ye uygulanna muhalefetin sesini kıstırmak değil, HDP'ye uygulanan bir düşmanlık, yok etmek hukukudur. Kürde uygulanan bir düşmanlık hukukudur. Haklı bir taleple anamuhalefet partisinin başkanı Ankara'dan İstanbul'a bir yürüyüş düzenledi. 10 binlerce kolluk kuvveti hem o yürüyüşün selameti için ama aynı zamanda mihmandar olarak onlara tahsis edildi. Orada da OHAL vardı. Niye orada mihmandarlık yapıyorsun, ki yapman gereken budur, niye burada ceberrutluk yapıyorsun. Neden burada halkla vekilinin buluşmasını engellemeye çalışıyorsun.Bütün bu sorunların çözüm yeri Türkiye Büyük Millet Meclisi olmalı idi. Ama Meclis'e bakıyorsunuz, Meclis adate iktidar partisinin noteri haline dönüştürülmüş durumda. Özellikle de son içtüzük değişikliğinde Meclis'te vekilin dahi konuşması yasaklanmış hale gelmiş. İç dünyaları kararmış. İşte, Vicdan ve Adalet Nöbeti, bu karartıya da özü itibariyle bir ışık tutma, o karanlığı yırtma girişiminin ta kendisidir."
"DARBECİLER GELSEYDİ, ŞU AN ERDOĞAN DA DEMİRTAŞ DA CEZAEVİNDEYDİ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da yine çağrıda bulanan Baydemir, HDP'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi rakibi olduğunu ifade ederek, "Kinle, öfkeyle, düşmanlık hukukunu uyguluyorsun. Sen özü itibariye kendinini de ve varlığının da muşruyetini bu vesileyle ortadan kaldırıyorsun. Çünkü darbeciler gelseydi, şu an sen de Selahattin Demirtaş da, ben de hepimiz beraber cezaevinde olacaktık. Darbeciler başarmadı ama sen, darbecilerin başaramadığını şu anda hayata geçiriyorsun. Kininin, öfkenin esiri oldun. Niçin? Tek başına iktidar olmak için. Savaşla, kanla, ölümlerle sandalye sayısını artırdın, bunu başardın. Ama meşruyeti yitirttin. Son iki yıla bak, bu ülke de neler yaşandı. Kürt düşmanlığı politikasının bu ülkeyi hangi noktaya getirdiğini gör bak" diye konuştu.
Baydemir'in yaptığı konuşmanın ardından milletvekilleri sessiz bir şekilde parktan ayrıldı.
Görüntü Dökümü:
-Güvenlik önlemleri
-Polis bariyelerleri
-Nöbetin sürdüğü parktan görüntü
-Baydemir'in konuşması
-HDP'lilerin parktan ayrılması
-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Ahmet ÜN/DİYARBAKIR, -
===========================================
Geleneksel 8. Yanıkköy Yaz Şenliği'ne büyük ilgi
SAKARYA'nın Sapanca İlçesi'nde bu yıl 8.Geleneksel Yanık Köyü Yaz Şenliği yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Çağdaş Yanık Mahallesi Kültür ve Geliştirme, Tanıtma ve Koruma Derneği Başkanı Güven Senal Kezer, amaçlarının Sapanca İlçesi ve Yanık Mahallesi'ni tanıtmak olduğunu söyledi.
Çağdaş Yanık Mahallesi Kültür ve Geliştirme, Tanıtma ve Koruma Derneği tarafından düzenlenen şenlik köy meydanda gerçekleşti. Çeşitli el sanatları ve yöresel ürünlerin sergilediği ve satışının yapıldığı şenlikte 102 stant yer aldı. Etkinlikte Çerkez dansları büyük ilgi görürken, gençler tahtaya vurma gibi çeşitli eğlenceli oyunlar oynadı. Şenliğin ortak amacının Yanık'ın ve Sapanca'nın tanıtımı olduğunu belirten Dernek Başkanı Güven Senal Kezer, "İnsanların bir arada olması, paylaşımlarda bulunması, kültürel değerlerin yeni nesillere aktarılması, birlik beraberlik ruhunu sağlamak için çalışmalar yapıyoruz" dedi.
2 gün süren festivali çok sayıda insanın ziyaret ettiğini ifade eden Kezer konuşmasını söyle sürdürdü: "Her geçen yıl yükselen bir grafiğimiz var. Katılımcılarımız da ziyaretçilerimizin de memnun. Onlar mutlu olunca bizlerde işimizi iyi yaptığımızı anlıyoruz. Ben buradan tekrar dernek üyelerimize ve emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum. Bu sende her sene olduğu gibi mahallemizin 2'nci el standı var. Geçen yıl bu standımızdan elde edilen gelir ve derneğimizin katkılarıyla mahallemizdeki 27 gencimizi Kapadokya'ya gönderdik. Bu seneki gelirle de orta yaş grubuna günübirlik gezi düzenlemeyi planlıyoruz." diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Standlardan genel görüntü
Cerkez oyunu tahtaya vurma anı
Akerdion çalmaları
Oyun oynayan gençler
HABER-KAMERA: İSA ÇİÇEK/ SAPANCA-
=====================================
Çiftçinin 'Zekat' olarak ayırdığı 3 ton buğday çalındı
GAZİANTEP'in İslahiye İlçesi'nde, çiftçi 45 yaşındaki Mehmet Ali Şahin'in hasat sonrası zekat olarak ihtiyaç sahiplerine dağıtmak için ayırdığı 3 ton buğday çuvallarla pencereden çalındı.
Olay, dün akşam saatlerinde Aydınlık Mahallesi'nde meydana geldi. Şaşmaz Sokak'ta bulunan çiftçi Mehmet Ali Şahin'e ait ambara giren kimlikleri belirsiz kişiler, traktör römorkunda bulunan 3 ton buğdayı çuvallarla pencereden çaldı. Şahin'in yerinde olmadığını fark ettiği buğdayı çalan kişilerin bulunması için polis, ambarda parmak izi alıp çalışma başlattı. Mehmet Ali Şahin, buğdayı hasat sonrası ihtiyaç sahiplerine vermek için zekat amacıyla ayırdığını belirterek, şöyle dedi:
"Ambarın kilidi kırılmamış. Çevreyi araştırdığımda havalandırma için koyduğumuz küçük pencereden girerek çaldıklarını anladım. Bu sene hasat sonrasında zekatımı fakir fukara dağıtmak için getirdiğim buğdayı çaldılar. En büyük tesellim, yakalanmaları olacak. Zekat olarak ayırdığımız buğdayın çalınması bizi üzdü."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
- Olay yeri
- Römorkun içinde buğday
- Mehmet Ali Şahin ile röp.
Ambarın havalandırma penceresi
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA)
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-7 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?